Genetik ve Kanser

advertisement
Genetik ve
Kanser
Prof. Dr. Fatma Oğuz
Kanser ile ilişkili İstatistik çalışmalar;


Kanser toplumların 1/3
Ölümlerin %20’den sorumlu
Sağlık harcamalarının %10’nundan
fazlası kanser tedavilerine
harcanmaktadır.
Kanser
 Karsinoma
Akciğer
Ğöğüs
Lösemi
Lenfoma
Kolon
Mesane
Prostat
Sarkoma
Kemik & kas
Nedenler
Aile öyküsü
Yaşam tarzı
Çevresel
faktörler
Yaşamsal riskler




Sigara
Diyetteki yüksek yağ
oranı
Meyve ve sebzeden
fakir diyet
Egzersiz bir yaşam
Güneş ışığı ve UV
ışınlara korunmadan
maruz kalma
Obesite
Çevresel Riskler

Pasif içicilik

Hava kirliliği

Endüstriyel kirlilik

Kimyasal maruziyet
Kalıtımsal Riskler


%15
Gen mutasyonları ve
kalıtsal kanserler
– Kolon kanseri
– Göğüs kanseri
– Prostat Kanseri
– Cilt kanseri
Tarama testleri
Kanser semptomlar
çıkmadan önce erken
teşhis edilirse tedavi
başarılı olur
Tarama testleri




Kolon
Göğüs
Serviks
Prostat
Kanser tipi
Risk grubu
Test ya da işlem
Sıklık
Meme
20 yaş üzeri kadın
Kendi kendini meme
muayenesi
Klinik meme muayenesi
20 yaştan sonra her ay
20-39 yaş arası 3 yılda bir
40 yaşından sonra her yıl
Mamografi
Kalınbarsak
50 yaş üzeri
Erkek ve kadın
Dışkıda gizli kan testi
ya da
Fleksibl sigmoidoskopi
ya da
50 yaşından sonra her yıl
Dışkıda gizli kan testi ve
Fleksibl sigmoidoskopi
ya da
50 yaşından sonra her yıl
dışkıda gizli kan testi ve 5 yılda
bir fleksibl Sigmoidoskopi
Çift kontrastlı baryumlu barsak
filmi
ya da
Prostat
Serviks
50 yaşından sonra her 5 yılda
bir
Kolonoskopi
50 yaşından sonra her 10 yılda
bir
Parmakla rektal muayene
ve prostat spesifik antijen Testi
(PSA)
PSA testi ve parmakla
muayene
50 yaş üzeri olup 10 yıl yaşam
beklentisi olanlarda yılda bir
50 yaş üzeri erkek
Kadınlar
50 yaşından sonra her 5 yılda
bir
Pap testi
Ultraviyole

Son yapılan araştırmalar UV ışınlarına
maruz kalmanın cilt kanseri
(melanoma, skuamoz hücre kanseri),
diğer cilt problemleri, katarakt, diğer
göz problemleri ve bağışıklık sisteminin
baskı altına alınması gibi problemlere
neden olabileceğini göstermiştir
Gama ışınları


Radyoaktif maddelerden yayılan
ışınlardır.
Gama ışınları, diğer elektromıknatıssal
ışınlar arasında, en yüksek titreşim
sayısına ve en düşük dalga boyuna
sahiptirler. Taşıdıkları enerji nedeniyle
yaşayan hücrelere önemli zarar
verirler.
X ışınları

Yüksek enerjili ışınlara maruz bırakılan
canlıların döllerinde kromozom yapısı
değişiklikleri (delesyon, inversiyon,
duplikasyon, translokasyon) meydana
gelmektedir.
toluen


Uçucu maddelerin kullanımına bağlı
çok sayıda sistemik ve sinir sistemi
patolojileri bildirilmiştir.
Toluenin nörotoksik mekanizması tam
olarak bilinmemektedir, ancak lipofilik
özelliğinden dolayı hücre duvarının
lipid yapısını ve miyelin kılıfını etkilediği
düşünülmektedir.
Formaldehit (HCHO)


Formaldehit (HCHO), renksiz, normal
sıcaklıkta hızla gaz haline dönüşebilen, yanabilen
ve düşük molekül ağırlıklı kimyasal bir maddedir.
Proteinleri sertleştirip, çürümeleri önlediğinden
biyolojik örneklerin saklanmasında ve
mumyacılıkta kendisinden yararlanılmaktadır.
Ayrıca böcekleri ve birçok mikroorganizmayı
öldürdüğünden dezenfektan olarak ta tercih
edilmektedir.
Viruslar:

Hepatit C ve B karaciğer kanserleri.

Human papilloma Virus (HPV)
Serviks kanseri.
Tümör teşvik ediciler

Bazı diğer karsinojenler mutasyonlar
oluşturmak yerine hücre çoğalmasını
uyararak kanser gelişimine zemin
hazırlarlar. Bu tür maddelere tümör
teşvik edici (“tumor
promoters”)denir.
Tümör teşvik ediciler



Forbol esterleri: Protein kinaz C’yi
aktifleştirerek transkripsiyon
faktörlerini kapsayan diğer hücre içi
hedefleri etkileyerek gen
anlatımının değişmesine neden
olurlar ve bunun sonucunda hücre
çoğalmasını uyarırlar.
Forbol esterlerinin bu özelliği
farelerde kimyasal olarak
oluşturulan deri tümörleri deneyleri
gösterilmiştir.
Bu sistemde tümörogenez
mutajenik bir kanserojenin bir kez
uygulanmasıyla başlatılabilir fakat
mutant hücrelerin çoğalmasını
uyarmak üzere bir tümör teşvik
edici uygulamadıkça tümör
gelişmez.
Tümör kamçılayıcılar

Hormonlar: Örneğin Östrojen rahimde
endometrium hücrelerinin çoğalmasını
uyarır. Menopoz sonrası uzun süreyle
östrojen uygulaması endometrium
kanser riskini artırır. Bunu dengelemek
için progesteron verilerek risk azaltılır.
Östrojen/progesteron hormon tedavisi
meme kanseri riskini artırır.
Kanser Biyolojisi


Kanser tek bir hastalık değildir.,
Tümör oluşumuna yol açtığını
bildiğimiz kontrolsüz hücre
proliferasyonu ile karakterize edilen
neoplazinin daha kesin formlarını
tanımlamak için kullanılır.
Neoplazi


Kanser
Malign özellik göstemesi; Konrolsüz
büyümesi
Komşu dokulara yayılabilme
(metastaz) özelliğinde olması
gerekmektedir.
Kanserin genetik yapısı


Hücre proliferasyonu ve hücre
ölümünü kontrol eden genlerin
mutasyonlarının kanserden sorumlu
olduğu gösterilmiştir.
Birçok kanser’de mutasyonlar tek bir
somatik hücrede oluşur ve daha sonra
bölünerek kanser gelişimine yol
açarlar.

Nadiren
herediter
kanser
sendromunda olduğu gibi, kanserin
başlamasına neden olan mutasyonlar
germ hücrelerine aktarılmakta ve
böylece vücudun tüm hücrelerinde yer
almaktadır.
Kanser ile ilişkili genomik
değişiklikler





Kanser hücre seviyesinde genetik bir
bozukluk olarak kabul edilmektedir
Tek nükleotit değişimi
Kromozom kazanımı ve kaybı
Viral genomun hücre genomuna katılımı
Kromozomun yeniden düzenlenmesi
Kanser’in başlangıcında farklı türlerde
genlerin varlığı bildirilmektedir





Hücre proliferasyonlarında sinyal iletiminde
yer alan proteinler
Kontak inhibisyonun oluşumunda yer alan
hücre komponentleri
Mitotik siklus regülatörleri
Programlanmış hücre ölüm komponentleri
Mutasyonların tanımlanması ve tamirinden
sorumlu olan proteinleri
kodlayan genler
Kanserde yer alan
genlerin gruplaması


Onkogenler
Tm süpresör genler
proto onkogenler
tümör süpressör genler
onkogenler
tümör süpressör genler
Kanserin Moleküler Temeli
Mutasyonlar
Radyasyon
Kimyasallar
Virus
Kontrolsüz hücre
büyümesi
Proto-onkogenler
Tümör supresör
genler
Proto-Onkogenler



Proto-onkogenler (c-onc veya normal hücre genleri)
normal hücrelerde proliferasyon ve
diferansiyasyonu kontrol ederler.
Proto-onkogenler evrim boyunca iyi korunmaktalar.
Birçok aynı onkogen insanlardan mayalara kadar
çok çeşitli canlılarda bulunabilmektedir. Bu durum,
hayatın temel özelliği gibi görünmektedir.
Herbir proto-onkogen, hücre siklusu sürecinde veya
belli bir dokunun gelişiminin spesifik bir döneminde
farklı olarak eksprese edilen protein ürünlerini
yaparlar.


Bu genlerdeki mutasyonlar bu genlerin
sürekli çalışmalarına yol açarak.....
KONTROLSÜZ HÜCRE BÜYÜMESİNE
neden olurlar.
Bu genler Onkogen olarak
tanımlanırlar.
Kanserde yer alan
genlerin gruplaması


Onkogenler:
- Proto
onkogenlerin (normal hücresel
genlerin) mutant alleleri
- Telomerazı kodlayan
- Apoptozisi bloke eden genler olabilirler
Onkogenler; fonksiyon kazandıran özelliğe
sahiptirler. Proliferasyonu uyarma,tümörün
kanlanmasının
arttırma
ve
apoptozu
engelleme gibi mekanizmalarla malign
transformasyonu gerçekleştirmektedirler.

-
Proto – onkogenlerin, onkogenlere nasıl
dönüştüğünü en az üç mekanizma ile
açıklanabilir.
Nokta mutasyonları
ras
Translokasyonlar
abl
Aşırı gen ifadesi:
Viral katılım ile yeni promotor
mos, myb
Viral katılım ile yeni etki arttırıcı myc
Proto-onkogenlerin artımı
myc
Ras



Transformasyon yöntemi ile ilk kez
Mesane Karsinomu hücre serisinden
derive olan mutant RAS genidir.
RAS geni ( G proteinleri) GTP bağlayan
protein ailesinin bir üyesini kodlar
G proteini GGTP ile bağlandığında
açma kapama düğmesi gibi işlev
görerek molekülleri aktive yada inhibe
eder.


Nokta mutasyonu GTP bağlanmasını
gerçekleştirmeden sürekli sinyal
oluşumu ile anormal ras protein
sentezine yol açar.
Hücre serilerinin büyümesi uyarır
Abl



9. kromozomun uzun kolunda yer alan
(9q) bir tirozin kinaz olan ABL
protoonkogeni 22. kromozomun uzun
kolunda yer alıp, fonksiyonu
bilinmeyen “breakpoint cluster region”
(BCR) geni ile füzyon oluşturur.
Bu füzyon gen artmış tirozin kinaz
aktivitesi gösterir
KML- Kronik Myelositer Lösemi
Myc




T( 8:14) (q24: q32)
Myc protoonkogeni 14q32
lokusundaki immunglobulin distaline
transloke olur.
Telomeraz ekspresyonu ve hücre
proliferasyonunda yer alan birçok
genin ekspresyonunu etkiler
Burkitt Lenfoma
Onkogenler

Aşırı
aktiviteden
dolayı
hücrelerin
kanserleşmesine neden olan genlerdir.
Genin
mutasyonlu
olmayan
(normal)
versiyonlarına göre, genetik olarak baskın
tarzda davranan genlerdir.
Onkogenler
normal hücrelerin malign
transformasyonuna neden olan genler




Her zaman malignensi ile ilişkilidirler veya hücresel
ya da retroviral orijinli olabilirler.
Genel olarak, kanserde birden fazla onkogen
anormal olarak aktifdir.
Hücre bölünmesi için gerekli olan, onkogenler
arasındaki çok çeşitli interaksiyonlar tipik olarak bu
interaksiyonlar olmasa normal kalacak olan birçok
diğer onkogenin aktifleşmesine neden olur.
Çoğu kanserler ile tek bir onkogen anormalliği
arasındaki bire bir ilişki genellikle saptanamaz.
Onkogenik retroviruslar



Onkogenik
Retroviruslar,
izole
edilebilen
onkogenlerin ilk kaynağıydı. Retroviruslar, hücresel
büyüme
düzenleyici
genlerin
mutasyonlu
versiyonlarını ifade ederek veya hücresel genlerin
aşırı ifadesini uyararak onkogenik olurlar
Retroviral onkogenler (v-onc) hayvan tümörlerinden
elde edilmiş hızla transforme edici retrovirüslerde ilk
olarak keşfedilmişlerdir.
Bu tip yaklaşık 20 çeşit onkogen tanımlanmıştır
Tümör Süpresör genler:

Bu genler hücre bölünmesinin (siklusunun)
baskılanmasından sorumlu genlerdir.
Bozuklukları halinde organizma genetik
olarak anormal hücreleri yok edemediğinden
kanser gelişir.
Kalıtsal tümörler



Retinoblastoma geni (RB1) bu genler
arasında ilk keşfedilen gendir.
Ardından, özellikle sık rastlanmayan veya
nadir kalıtsal hastalıklarda olmak üzere diğer
süpressör gen anormallikleri de
saptanmıştır.
Wilm’s tümörü (WT1), familyal polipozis
(APC), familyal melonoma (CDKN20), ve
familyal meme ve over kanserleri (BRCA-1
ve BRCA-2) diğer süpressör gen
anormalliklerine örnek olarak verilebilir.
Alfred Knutson ve ark. Two-hit tumor formation in
both hereditary
and nonhereditary retinoblastoma
Ailesel Retioblastoma
Somatik mutasyon
Erken başlangıç gösteren
Bilateral multiple tümörler
Germline mutasyon
Sporadik Retioblastoma
Somatik mutasyon
Somatik mutasyon
Normal gen
Geç başlangıç gösteren
Unilateral tek tümörler
Retinoblastoma
tek veya her iki gözde meydana gelen bir çocukluk
çağı kanseridir.
Tümörün tek gözde oluştuğu durum
unilateral retinoblastoma,
her iki gözde oluştuğu durum ise
bilateral retinoblastoma olarak adlandırılır
p53 süpressör gen



-
Bu genler içinde en önemli gen p53
süpressör genidir.
Normal hücreler düşük düzeyde p53
proteini içerirler.
DNA’nın UV ile ışınlanması ile artar.
Hücre döngüsünü durdurabilir
Apopitoza öncülük eden bir seri olayı
başlatır
Bu protein;
- nükleotid uyumsuzluklarını,
- DNA sarmalının kırıkları gibi DNA
lezyonlarını
- radyasyon veya kemoterapi ile oluşan
DNA hasarlarını
saptayabilir.

DNA lezyonu saptandığında;
 p53 hücre siklusunu G1 fazında durdurur,
böylece hücrenin S fazına girişini önler.
 Ardından, ya tamir mekanizması proteinlerini
ya da apoptozise yol açan proteinleri
indükler.
 Hücreler DNA hasarını tamir edemezler ve
sonuçta yüksek oranda mutasyona sahip
olurlar.
p53, “genomun gardiyanı”


İn vitro çalışmalar, kemoterapi ve
radyasyonun kanser hücrelerini DNA hasarı
yaratarak ve böylece p53’le indüklenen
apoptozise yol açarak öldürdüklerini
göstermiştir.
p53 proteininin eksik olduğu fare
timositlerinde ve istirahat halindeki (resting)
lenfositlerde radyasyonun bu öldürücü etkisi
görülmez ve hücreler canlılığını sürdürür.



Birçok insan kanserlerinin mutant p53
süpressör genine sahip olduğu bulunmuştur.
Mutant p53, Li-Fraumeni sendromunun
karakteristik bulgusudur.
Bu sendrom, hem yumuşak doku hem de
epitel kaynaklı kanserlerin birçok organda
görüldüğü ve erken bir yaşda başladığı
herediter otozomal dominant bir
sendromudur.
Ailesel kanserlerde ve sporadik tümörlerde etkisini
kaybeden (inaktif olan) TSG’ler
TÜMÖR SÜPRESSÖR
GEN TİPİ
Hücre bölünmesi
kontrolü
(Bekçi tip TSG)
DNA tamir genler
(Bakıcı tip TSG)
Apoptoz genleri
GEN
KALITSAL KANSER
SPORADİK KANSER
RB1
Retinoblastoma
Bir çok sporadik kanser
VHL
Von Hippel Lindeu hastalığı
Bebek tümörü, MSS
hemanjiyoblastoması
NF1
Nörofibromatozis tip 1
Malin periferik sinir kılıfı
tümörü
NF2
Nörofibromatozis tip 2
Meningiom
APC
Familiyal adenomatöz polipozis
Koloreltal kanser
MLH1,MSH1,
MSH6,PMS2
Herediter non-polipozis kolon
kanseri
Kolon,mide, endometriyum
kanseri
BRCA1, BRCA2
Herediter meme/over kanseri
Over – meme kanseri
TP53
Li-Fraumeni sendromu
Bir çok sporadik kanser
P16
Ailesel melonoma
Bir çok sporadik kanser
Inherited Cancer
Mutated Tumor Suppressor
Gene(s)
Gene Function(s)
Associated Noninherited
Cancers
Retinoblastoma
RB1
Hücre döngüsü, DNA tamiri,
hücre ölümü
Birçok farklı kanserde
Li-Fraumeni syndrome (brain
tumors, sarcomas,
leukemia)
TP53
Hücre döngüsü, DNA tamiri,
hücre ölümü
Birçok farklı kanserde
Melanoma
CDKN2A (INK4A)
Hücre döngüsü ve hücre
ölümü
Birçok farklı kanserde
Colorectal cancer (due to
familial polyposis)
APC
Hücre döngüsü, DNA
hasarı,migrasyon,hücre
adezyonu ve ölümü
Most colorectal cancers
Colorectal cancer (without
polyposis)
MLH1, MSH2, MSH6
DNAtamiri ,hücre döngüsünün
düzenlenmesi
Colorectal, gastric, endometrial
cancers
Breast and/or ovarian cancer
BRCA1, BRCA2
DNA kırıklarının tamiri, hücre
döngüsü ve hücre ölümü
Only rare ovarian cancers
Wilms' tumor
WT1, WT2
Hücre bölünmesi ve
transkripsiyonal
düzenlenme
Wilms' tumors
Nerve tumors (including brain)
NF1, NF2
RAS-kaynaklı sinyal yolağı,
hücre farklılaşması hücre
bölünmesi
Small numbers of colon
cancers, melanomas,
neuroblastoma
Kidney cancer
VHL
Hücre bölünmesi, hücre
ölümü,farklılaşma cell
differentiation, hücresel
strese cevap
Certain types of kidney cancer
Table 2: Commonly inherited cancers and associated tumor suppressor genes
American Cancer Society 2005
Malign Transformasyon
Normal hücre
Tümör hücresi
DNA mutasyon
Onkogenik aktivasyon
Radyasyon
Virus
Kimyasallar
Yeni antijen
oluşumu
DNA tamir genlerinde mutasyon
A geninde mutasyon
Normal hücre
Progresif
neoplazi
B geninde mutasyon
Artmış
proliferasyon
Karsinoma
Artan kromozomal anöploidi
C geninde mutasyon
Erken neoplazi
Metastaz
Monozomi; Trizomi
Kanserin evolüsyonunda yer alan evreler
Progresif neoplazi
Sonuç;

Mekanizma ne olursa olsun kanser bir
kez başladığında , sitogenetik yapının
korunmasından ve DNA’da
oluşabilecek hasarı tamirden sorumlu
hücresel mekanizmaları kodlayan
genlerdek mutasyonlar kümülatif
olarak bir artış göstererek kanseri
yaygınlaştırır.
Download