Kontak anahtarı genler! Faaliyete geçen ilk genlerimiz bulundu İsveç’in ünlü Karolinska Enstitüsü yönetiminde gerçekleştirilen bir çalışma, yaşama atılan ilk adımlarda hangi genlerin faaliyeti başlattığını ortaya koydu. Yaşam serüveninin başlangıcı döllenen tek bir yumurta hücresiyle başlıyor. Döllenmeden bir gün sonra hücre sayısı ikiye, iki gün sonra dörde, üç gün sonra sekize çıkıp sonunda yetişkin bir insanın çeşitli kaynaklara göre 10 trilyon ile 100 trilyon arasında değişen hücre sayısına ulaşıyor. Bu kadar hücrenin uyum içinde çalışmasını yöneten, her hücrenin çekirdeğindeki kromozomlar üzerine sarılı DNA sarmalları üzerine dizili, büyük çoğunluğu vücusudun gereksinim duyduğu proteinleri kodlayan genler. İsviçre’den araştırmacıların da katıldığı çalışmanın Nature Communications dergisinde yayımlanan bulgularına göre, insan gen havuzundaki 23.000 kadar genden yalnızca 32’si döllenmeden iki gün sonra embryo gelişimini başlatmak üzere harekete geçiyor. Araştırmayı yöneten Karolinska Enstitüsü Biyo-Bilimler ve Beslenme Bölümü’nden Prof. Juha Kere’nin “kontak anahtarı” benzetmesi yaptığı bu genlerin sayısı, üçüncü gün 129’a çıkıyor. Bunlar arasında yedisiyse ilk kez belirlenen genler. Genler, çift sarmal denen helezon biçimli DNA yapısını oluşturan ve “baz” diye adlandırılan milyarlarca farklı molekülün dört farklı türünün özel biçimlerde ve farklı sayılarda bağlandığı bölgeler. DNA üzerinde gen bölgelerinin dışında tekrarlayan biçimlerde bağlanmış ve yakın zamana kadar işlevsiz olduğu sanılıp “çöp DNA” ya da “hurda DNA” diye adlandırılan bölümler var. Ancak, son yıllarda “çöp DNA”nın da genlerin harekete geçirilmesinde önemli roller üstlendikleri ortaya çıkmıştı. Yeni çalışmada araştırmacılar, yeni tanımlanan genlerin “çöp DNA” ile etkileşime girerek embriyo gelişimini başlattıklarını gösterdiler. Karolinska Enstitüsü Klinik Bilimler Bölümü’nden Prof. Outi Hovatta, çalışmada yetişkin hücrelerin gelişme sürecinin tersine döndürülerek çok yetili (pluripotent) kök hücrelere dönüştürülmesinde yararlanılabilecek yeni bulgulara da erişildiğini belirtti. Araştırmacıya göre, yeni bulgularbazı hastalıkların tedavisini mümkün kılacağı gibi, kısırlık tedavisinde de kullanılabilecek. Raşit Gürdilek KAYNAKLAR: “Study reveals the genetic start-up of a human embryo”, Karolinska Institutet, 3 Eylül 2015