T.B.M.M. B:29 3.12.2001 0:4 çağın gereklerini, bir taraftan da kendi tarihinden, toplumsal ve coğrafî özelliklerinden kaynaklanan koşulları dikkate alarak, reform ve değişim sürecine yön veriyor. Türkiye'nin, kendine özgü toplum­ sal, coğrafî ve stratejik özelliklerini dikkate alan bir reform ve değişim çalışması içinde olması yadırganmamalıdır. Bütün bu sebepler göz önüne alınırsa, Anavatan Partisinin kamuoyunun dikkatine sunduğu çözüm için yeniden yapılanma önerilerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisince, hükümetimizce ve sivil toplum örgütlerince ele alınmasında, irdelenmesinde, yorumlanmasında fayda umuyorum. Gelişmiş dünya devletlerinin gereklerine uygun olarak, devlet yerine toplum-halk endeksli, kamu hizmetlerinde etkinlik, yerellik, rasyonellik, verimlilik, demokratlık, katılımcılık ve şeffaflık esas alınarak, görev, yetki ve kaynak paylaşımı yapılmalıdır. Değerli milletvekilleri, tenkit etmenin dayanılmaz ağırlığına kapılmak, her zaman kolaycı bir yoldur; asıl olan, tenkitin yanında çözüm yollarını ve proje projeksiyonlarını ortaya koymaktır. Ekonomik krizlerin halkımızda oluşturduğu öfkeyi istismar ederek "ülkeyi iki ayda, altı ayda düze çıkaracağım" iddialarına, artık kimse inanmıyor. Bütün parti gruplarının değerli hatiplerinin 2002 yılı bütçesi üzerindeki konuşmalarını ve görüşmelerini birlikte izledik. Şu hususu dikkatinize arz etmek isterim: Doğru Yol Partisinin Sayın Genel Başkanı, konuşmalarında, Genel Başkanımız Sayın Mesut Yılmaz'ın, 2001 yılı bütçesinde, kendisine cevaben, ihracat ile devalüasyon arasında bağlantı kurarak, hışımla karşılık verdiğini id­ dia etmiştir. Oysa, tutanaklara baktığımızda, 2001 yılı bütçesinde böylesine bir hareket ve konuş­ manın olmadığını müşahede edeceğiz. Olmayan bir beyanı, kamuoyu ve Meclis önünde hilafı hakikat biçiminde açıklamanın, siyasal gelenekleri olan bir partinin genel başkanına yakışıp yakış­ mayacağını da siz değerli milletvekillerinin takdirlerine arz ediyorum. Değerli milletvekilleri, acımasızca tenkit edilen 57 nci hükümet ve 21 inci Yasama Dönemi, sessiz sedasız ve nümayişsiz bir yapısal reforma imza atmıştır. Dikkat ederseniz, yapılan yapısal reformlar neticesinde, artık, hiçbir kimse hazineyi kasası gibi kullanamayacak; artık, ulufe dağıtır gibi kimse para dağıtamayacak; artık, tabanfıyatı verirken, ne verirlerse ben 5 fazlasını vereceğim demeyecek; artık, siyasetçinin kamu bankası da yok; artık, siyasetçi devlet ihalelerine de karış­ mayacak; artık, seçim öncesi siyasetçiye destek verenler desteklerinin karşılığını devletten alamayacak; artık, siyasetçiler, bütçe dışı fonlardan, seçim bölgelerine verimsiz yatırım yapamayacaklar. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Efendim, toparlarsanız minnettar kalırım. NİHAT GÖKBULUT (Devamla) - Tabiî. Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Bundan böyle, her şey, bütçe disiplini içerisinde, verimlilik esaslarına göre, şeffaf bir ortamda yapılacak. Acaba, bazı sektörlerden ve partilerden öfke dolu seslerin çıkması, yapılan bu reformlar neticesinde, eski alışkanlıklarının ve menfaatlarının artık olamayacağı endişesinden mi kaynak­ lanıyor? 57 nci hükümet, sessiz sedasız yaptığı bu reformları devam ettirmek zorunda. Hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve bakanlıklar, yeniden yapılanma konusunda alınacak tedbir ve çözümleri önce kendi bünyesi içinde icra etmeli, halktan talep edilen tasarruf ve özveriyi öncelikle kendisinde tatbik etmelidir. Bu hareket, güven ve umut için başlangıç olacaktır, toplumu olumlu yönde tetikleyecektir. -107-