islam tarihi - video.eba.gov.tr

advertisement
 İslamiyet ortaya çıktığında Kök Türk devleti yıkılmış,




bu devletin yerine Türkistan (orta asya)’da pek çok
Türk devleti kurulmuştu.
Hz. Ömer Döneminde İran’ın fethiyle Türklerle
Müslüman Araplar sınır komşusu oldu.
Hz. Osman Döneminde İslam Devleti’nin sınırları
Ceyhun Nehri’ne kadar genişleyerek Türklerle
Müslüman Araplar asında mücadeleler başladı.
Emeviler Döneminde mevali politikası nedeniyle
şiddetli çatışmalar meydana geldi.
Abbasiler Döneminde uygulanan eşitlik politikası ile
Türkler arasında İslamiyet’in yayılması mümkün oldu.
 Orta Asya üzerinde Abbasiler ile Çinliler arasında bir
mücadele söz konusu idi.
 Bu mücadele 751 yılında savaşa dönüştü.
 Bu savaşta Karluk Türkleri Müslüman Arapların
yanında yer aldı.
 Bu ittifak karşısında duramayan Çinliler büyük bir
yenilgiye uğradı.
 Talas Savaşı sonunda Türkler
İslamiyet’i yakından tanıma
imkanına sahip olarak kitleler
halinde Müslüman olmaya
başladılar.
 Bu savaştan sonra
Müslümanların eline düşen
esirler aracılığıyla kağıt ilk defa
Semerkant’ta üretilmeye
başlandı.
 Müslüman Araplar kağıdı Çin
dışında üreterek medeniyetin
Dünyada hızla yayılmasına
sebep oldular.
 Abbasi elçilik heyeti içinde Bulgar
ülkesine gelen İbn-i Fadlan
seyahatnamesinde, bu ülke insanlarının
temiz, doğru, çalışkan ve samimi
Müslümanlar olduğunu yazmıştır.
 Bulgar ilinde geceleri çok kısa olduğu
için Türklerin sabah namazını
kaçırmamak amacıyla bir ay geceleri
uyumadıklarından söz etmiştir.
 Bu durum Türklerin İslamiyet’i çok güçlü
bir inançla kabul ettiklerinin en aşikar
göstergesidir.
İSLAMİYET ÖNCESİ
İNANIŞ
İSLAM İNANIŞI
Gök Tanrı’ya inanılıyordu.
Tek Allah inancı vardır.
Türk töresinde hırsızlık, yalancılık,
adaletsizlik yasaklanmıştı.
İslam ahlakında hırsızlık, yalancılık,
adaletsizlik günah sayılır.
Ahiret inancı içinde iyi insanların
ödüllendirildiği ucmağ (cennet),
kötülerin cezalandırıldığı
cehennem (tamu) isimli yer
inanışları vardı.
Ahiret inancı vardır, ölümden sonra
iyilerin cennete kötülerin
cehenneme gideceğin inanışı vardır.
Temizliğe önem veriliyordu.
Temizlik imandandır ilkesi vardır.
Farklı inanışlara hoşgörülü bir bakış İslamiyet hoşgörü dinidir.
söz konusuydu.
Din adamlarının herhangi bir
üstünlüğü bulunmuyordu.
Din adamlarına ayrıcalık tanıyan bir
ruhban sınıfı yoktur.
 Türkler Abbasiler döneminde İslam Devletini Bizans’a




karşı korudular.
Gazneliler döneminde İslamiyet Hindistan’a kadar
ulaştı.
Büyük Selçuklular döneminde İslam dünyasının
koruyucusu oldular ve Anadolu’da İslamiyet’in
yayılmasını sağladılar.
Türkiye Selçukluları döneminde Haçlı saldırılarına
karşı büyük başarılar elde ettiler.
Osmanlılar döneminde İslam dünyasının siyasi lideri
oldular ve İslamiyet’in Balkanlarda yayılmasını
sağladılar.
 TOLUNOĞULLARI (868-905)
 IHŞİDİLER (935-969)
 EYYUBİLER (1174-1250)
 MEMLUKLER (1250-1517)
 OSMANLILAR (1517-1881)
 Abbasiler Türklere değer vermişler, Türkleri valilik
ordu komutanlığı gibi üst düzey devlet görevlerine
getirmişlerdi.
 Türk komutanlardan biri olan Tolunoğlu Ahmet üvey
babasının yerine Mısır’a naip olarak gönderildi.
 Babasının ölümü üzerine Bağdat’taki saltanat
kavgalarından yararlanarak bağımsızlığını ilan etti.
 Bu devlet Mısır’da kurulan ilk Türk devletidir. Başkenti
Fustat şehri idi halkın çoğu Arap yöneticiler ile
Türk’tü.
 Suriye, Lübnan, Filistin, Bingazi fethedildi. Bizans’la
iyi ilişkiler kuruldu.
 Ahmet ölünce yerine oğlu Humaraveyh geçti.
 Onun hükümdarlığını tanımayan bazı devlet adamları
ayaklandılar.
 Ayaklanmalar bastırıldı fakat devlet yıprandı ve
Tolunoğulları’nın başına geçmek isteyenler arasında
taht kavgaları yaşandı.
 Bu kavgalardan yararlanan Abbasiler Tolunoğulları
Devleti’ne son vererek Mısır’ı tekrar ele geçirdiler.
 Mısır’da kurulan ikinci Türk devletidir.
 Kurucusu, Abbasilerde Mısır valiliği yapmış olan
Muhammed’dir. Başkent Fustat şehridir.
 Mısır’da adaletli bir yönetim kuran Muhammed,






Suriye, Filistin ve Lübnan’ı ele geçirdi.
İslamiyet için kutsal olan Mekke ve Medine’yi aldı.
Muhammed ölünce yerine Unuçur geçti.
Ancak o çocuk yaşta olduğundan yönetimi Habeşli
Kafur üstlendi.
Daha sonra devlet kardeşler arasında yaşanan taht
kavgaları nedeniyle zayıfladı.
Bu karışıklardan usanan devlet adamları Fatımiler’den
yardım istedi.
Mısır’da gözü olan Fatımiler bu isteği kabul ederek
Mısır’a girerek Ihşidiler’e son verdi.
 Orta Asya’da kurulan ilk Müslüman Türk devletidir.
 Karahanlılar, başta Karluklar, Yağma, Çiğil gibi Türk
boylarının desteği ile kuruldu.
 Karluk yabgusu bağlı olduğu Uygurların Kırgızlar
tarafından yıkılmasıyla bağımsız oldu, kendisini Türk
hakanının mirasçısı sayan yabgu «karahan» ünvanını
aldı.
 Bilinen ilk hükümdarı Bilge Kül Kadir





Han’dır.
Satuk Buğra Han döneminde
Müslümanlarla temas kuruldu, ve İslam
dini kabul edildi.
Müslüman olduktan sonra Abdulkerim
adını alan Satuk Buğra Han İslamiyet’i
resmi din olarak kabul etti ve
İslamiyet’in Türkler arasında yayılması
için çalıştı.
Ebu Nasr zamanında Gaznelilere son
verildi.
Ebu Nasr, Abbasi halifesi tarafından
tanınan ilk Karahanlı hanı oldu.
Hanedan arasında çıkan sık çatışmalar
nedeniyle devlet Doğu ve Batı olarak
ikiye ayrıldı.
 Bilinen ilk hükümdarı Tamgaç Buğra Han olarak




bilinir.
En önemli şehirleri Kaşgar, Fergana, Balasagun, ve
Talas’tır.
1090 yılında devlet Selçuklulara bağlandı.
1130 yılında ise Moğol asıllı Karahitayların
hakimiyetine girdi.
Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig adlı eserini bu
dönemde Tamgaç Buğra Han’a sunmuştur.
 Balasagun şehrinde doğan Yusuf has Hacip






eğitiminide bu şehirde aldı.
Yazdığı Kutadgu Bilig adlı eseri Uluğ Kara
Buğra Han’a takdim etti, bu kitabı okuyan
hükümdar ona has hacip ünvanını verdi.
Bu eseriyle Yusuf Has Hacip, İslamiyet
etkisiyle gelişen Türk edebiyatının ilk
yazarıdır.
1077’de vefat eden yazarın kabri Kaşgar’da
bulunmaktadır.
Kutadgu Bilig, mutluluk veren bilgi
anlamına gelir.
Uygur Alfabesiyle yazılmış eser, Türklerin
İslami Dönemdeki ilk edebi ürünüdür.
Hükümdara öğüt veren ilk Siyasetname
özelliği taşır.
 Karahanlılar soyundan bir Türk




bilginidir.
Divan-ı Lügatit Türk adlı eseri ile
ünlüdür.
Eserini Bağdat’ta Abbasi halifesi
El- Muktedi Billah’a sunmuştur.
Filolog etnograf ve ilk Türk
haritacısıdır.
Kabri Kaşgar şehrinde
bulunmaktadır.
 Divan-ı Lügati’t-Türk bir önsöz ve sözlük kısmından oluşur.
 Önsözde Türk dilinin dilbilgisi kurallarını, Türk dilinin





tarifini, lehçelerini ve özelliklerini sayar.
Türkçe’nin Arapça’dan üstün bir dil olduğunu söyler.
Bu bilgileri nasıl elde ettiğini ve memleketleri nasıl
dolaştığınıda anlatır.
Sözlük kısmı ise Türkçe kelimelerin Arapça karşılıklarını
kapsar.
7500’den fazla kelime hakkında açıklama yapılmıştır.
Ayrıca eserde bir de Türk Dünyası haritası bulunmaktadır.
 Başkentleri önceleri Özkent, daha sonra sınırların
genişlenmesi ile Semerkant oldu.
 Selçuklular Karahanlıları kendilerine kattı ve
Selçukluların Katvan Savaşı’nda yenilmesiyle birlikte
Batı Karahanlılar’da Karahitay hakimiyetine girdi.
 Harzemşahlar bölgedeki Moğol hakimiyetine son verip
son Karahanlı hükümdarını da ortadan kaldırınca bu
devlet yıkılmış oldu.
 Karahanlılar, kendisinden sonra
kurulacak Türk-İslam
devletlerinden farklı olarak
halkının tamamına yakınının Türk
olmasıyla ön plana çıkar.
 Bu sayede, resmi dil, eğitim ve
edebiyat dilide Türkçe olmuştur.
 Edip Ahmet Yükneki bu dönemde
yaşamış bir ilim adamı olup
Atebetül Hakayık adlı bir eser
vermiştir.
 Ahmet Yesevi ‘de yine bu dönemde
yaşamış, Divan-ı Hikmet adlı eseri
ise İslamiyet’i tasavvufi olarak
anlatır, Türkçe olarak kaleme
alınmıştır.
 Devlet ismini başkent Gazne





şehrinden alır.
Kurucusu Alp Tigin’dir.
Başta Samanoğullarına bağlı
olan devlet Sebük Tigin
zamanında bağımsızlığını
ilan etti.
Bu nedenle Sebük tigin asıl
kurucu sayılır.
Ondan sonra yerine oğlu
Mahmut geçti.
Gazneli Mahmut
döneminde devlet en parlak
devrini yaşadı.
 Gazneli Mahmut devletin




sınırlarını hızla genişletti.
Samanoğullarına karşı
Karahanlılarla işbirliği yapıp bu
devletin topraklarını paylaştılar.
İran’da bulunan Şii
Büveyhoğulları’nın saldırılarına
karşı Abbasi halifesini korudular.
Bu ünvanına karşılık Abbasi
Halifesinden «sultan» ünvanını
aldı.
Gazneli Mahmut «Sultan»
ünvanını kullanan ilk Türk
hükümdar olmuştur.
 Gazneli Mahmut Abbasi Halifeleri adına para bastırıp




hutbe okutmuştur.
Böylece Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerininde de
sürecek olan İslam dünyasının lideri ve koruyucusu
alma politikasının temelini atmış oldu.
Abbasi Halifesinden «Sultan» ünvanını alan Gazneli
Mahmut İslamiyeti yaymak için Hindistan’a seferler
yaptı.
Bu şekilde 17 Hint seferi düzenleyen Gazneli Mahmut
İslamiyeti bölgede yaymaya başladı.
Hindistan’a İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte
günümüzdeki Pakistan, Afganistan Bangladeş gibi
devletlerin ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
 Gazneli Mahmut ilme ve




sanata büyük önem verirdi.
Sarayında her gün alim ve
şairlerle ilmi fikir alışverişleri
yapılırdı.
Firdevsi Şehname adlı eserini
Gazneli Mahmut’a sunmuştur.
33 sene adalet ve başarı ile
saltanat süren Gazneli
Mahmut ömrünün 45 senesini
savaş meydanlarında geçirmiş
çok cesur bir hükümdardı.
O ölünce yerine oğlu Mesut
geçmiştir.
 Selçukluların güçlenmesi ve kalabalık Türkmen
topluluklarını bir araya getirmesi Gazneliler ve
Karahanlılar için tehdit oluşturuyordu.
 1025 yılında Karahanlı hükümdarı Yusuf Kadir Han ile
Gazneli Sultanı Mahmut arasında yapılan
görüşmelerde Selçukluların her iki devlet içinde tehdit
oluşturduğu ve etkisiz hale getirilmesi gerektiği kararı
oraya çıktı.
 Sultan Mahmut Arslan Yabgu’yu Hindistan’a davet
edip İslam’ı yaymak için yardım istedi.
 Arslan Yabgu çağrı üzerine gelince onu Kalincar
Kalesine hapseden Sultan Mahmut Selçuklu
tehlikesini bir süreliğinede olsa önlemiş oluyordu.
 Selçukluların Horasan’a
yerleşmeleri,
 Tuğrul Bey’in Nişabur’da adına
hutbe okutarak bağımsızlığını
ilan etmesi üzerine Sultan Mesut
Selçuklular üzerine yürüdü.
 Bir meydan savaşı yapmayan
Selçuklular vur-kaç taktiği ile
Gazneli ordusunu yıprattılar.
 Dandanakan denilen yerde iki
ordu karşı karşıya geldiğinde
yıpranan Gazneli ordusu
Selçuklular karşısında
duramayarak yenildi.
 Gazneliler yıkılış
sürecine girdi.
 Büyük Selçuklu Devleti
kuruldu.
 Selçuk Türklerinin
Batı’ya doğru ilerleyişi
hız kazandı.
 Hindistan’a çekilmek
zorunda olan Gazneliler
Afgan asıllı olan
Gurlular tarafından
tamamen yıkıldı.
 Büyük Selçuklular, Türk-İslam devletlerinin en




önemlilerindendir.
Oğuzların Üçok kolunun Kınık Boyuna mensupturlar.
Oğuz, «boylar kabileler» demektir.
Oğuz adından ilk olarak Orhun Abidelerinde
bahsedilmektedir.
Uygurların kurulmasıyla bu devletin egemenliğine
giren Oğuzlar Uygurlar yıkıldıktan sonra Seyhun Nehri
etrafında yerleşerek burada Oğuz Yabgu Devleti’ni
kurdular.
 Devlete adını veren Selçuk Bey, babası





Dukak’ın vefatından sonra yerine subaşı
(ordu komutanı) oldu.
Daha sonra yabgu ile arasının açılması
üzerine Cend şehrine geldi ve kısa süre
sonra İslamiyeti kabul ettiler.
Selçuk Bey’in Mikail, Arslan, Yusuf ve
Musa isimli 4 oğlu bulunuyordu.
Selçuk Bey’in ölümü üzerine yerine Arslan
Yabgu geçti.
Arslan Yabgu döneminde Selçukluların
güçlenmesi Karahanlı - Gazneli ittifakının
oluşmasına neden oldu.
Bu ittifak nedeni ile Arslan Yabgu Gazneli
Mahmut tarafından tuzağa düşürülerek
ölünce yerine Tuğrul ve Çağrı Beyler geçti.
 Tuğrul ve Çağrı Beyler komutasındaki Selçuklu





kuvvetleri Horasan’a girip Merv, Nişabur, Serahs
bölgelerini ele geçirdiler.
Sultan Mesut, Selçukluları böylece siyasi bir güç olarak
tanıdı.
1038 Serahs Savaşı ile Gazneliler ağır bir yenilgiye
uğradı.
1040 Dandanakan Savaşı ile üstünlük tamamen
Selçukluların eline geçti.
Bu zaferden sonra Çağrı Bey kardeşi Tuğrul Bey’i
Selçuklu Sultanı olarak ilan etti.
Merv başkent ilan edildi.
 Kısa sürede devletin sınırları genişledi ve Anadolu’ya
düzenli akınlar yapılmaya başlandı.
 Tuğrul Bey milletine yeni yurt olarak Anadolu’yu
göstermiş akınlarla Bizans baskı altında tutulmaya
başlanmıştı.
 Anadolu’ya yapılan akınlardan dolayı Bizans ile
Selçuklular arasında büyük bir savaş yaşandı.
 Bu Selçuklular ile Bizans arasında yapılan ilk önemli
savaştır.
 Bu zaferden sonra yapılan antlaşma ile




Bizans, İstanbul’daki caminin onarılmasını,
bu camide Abbasi Halifesi ve Tuğrul Bey
adına hutbe okutulmasını kabul etti.
Bu olay Tuğrul Bey’in otoritesini ve
etkinliğini artırdı.
Tuğrul Bey, 1055 yılında Abbasi Halifeliğini
baskı altında tutan Şii Büveyhoğullarını
Bağdat’tan temizledi.
Halifeliğe karşı yapılan Fatımi saldırılarını
bertaraf ederek Halifeliği tekrar
güçlendirdi.
Bu hizmetlerinden dolayı Abbasi halifesi
Tuğrul Bey’i iki altın kılıçla kuşattı ve ona
«Doğu’nun ve Batı’nın Sultanı» ünvanını
verdi.
 Bu İslam aleminin dünyevi hakimiyetinin resmen Türk
hükümdarına verilmesi anlamına geliyordu.
 Artık halifeye bağlı bütün İslam dünyasının siyasi
kudretini Türkler temsil ediyordu.
 Çağrı Bey 1060’da Tuğrul Bey
ise 1063’te vefat etti. Tuğrul
Bey’in oğlu olmadığı için
Çağrı Bey’in oğlu Alp Arslan
Selçuklu sultanı oldu.
 Başa geçer geçmez
Nizamülmülk’ü vezir olarak
tayin etti.
 Diğer rakiplerini bertaraf
ederek Batı’ya seferlere
başladı.
 Doğu Anadolu’nun Kuzey
ucunda ki Ani Kalesi
1064’te fethedilerek Kars’a
girildi.
 Burası Hristiyan aleminin
en kutsal yerlerinden
biriydi.
 Bu fetihler İslam
dünyasında büyük
sevinçle karşılandı ve
Halife Alp Arslan’a
«fetihler babası» anlamına
gelen « Ebul Feth»
ünvanını verdi.
 Türklerin Anadolu’ya düzenledikleri akınları
durdurmak isteyen Romanos Diogenes 200.000 kişilik
bir ordu ile İstanbul’dan yola çıkarak yolu üzerindeki
yerleri yakıp yıktı.
 Bu haberi alan Sultan Alp Arslan 50.000 kişilik bir
ordu ile Ahlat’ a ulaştı.
 Kan dökülmemesi için yapılan barış teklifi yapıldı
fakat Bizans kabul etmedi.
 İki ordu Malazgirt Ovası’nda karşı karşıya geldi.
 ALP ARSLAN -Kumandanlarım, askerlerim! Biz ne
kadar az olursak olalım, onlar ne kadar çok olursa
olsunlar, daha fazla bekleyemeyiz. Bütün
Müslümanların minberlerde bizim için dua ettiği şu
saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum.
Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya şehit olur cennete
girerim. Büyük bir inançla söylenen bu heyecanlı
sözlere askerler hep bir ağızdan:
 ASKERLER -Ey Yüce Sultan! Her zaman senin emrinde
ve seninle olacağız, nereye gidersen oraya gideceğiz,
diye haykırdılar. Sultanın üzerinde beyaz bir elbise
vardı. Düşmana hücum etmeden önce son söz olarak
askerlerine şunları söyledi:
 ALP ARSLAN-İşte şehitlik kefenim, savaş meydanında
ölürsem beni bu elbise ile gömersiniz.
 Cuma günü sabah başlayan savaş akşamüzeri sona




erdi.
Savaş çok şiddetli sürmüş, düşman askerlerinin pek
çoğu ile Romanos Diogenes esir edilmiştir.
Türk tarihinin en büyük savaşlarından biri olan
Malazgirt Meydan Muharebesi Türklerin kesin
galibiyeti ile sonuçlanmıştır.
Turan taktiği sayesinde sayıca az olan Türk kuvvetleri 4
katı büyüklüğünde ki düşmanı kesin bir yenilgiye
uğratmıştır.
Tarih boyunca ilk defa bir Bizans İmparatoru
Müslüman Türk bir sultanın eline esir düşmüştür.
 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun kapılara Türklere




açılmış, bütünüyle bir Türk toprağına dönüştürülmüştü.
İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı tamamen kalktı.
Hristiyanlığın Ortodoksluk mezhebine bağlı olan Doğu
Roma ilk defa Papalık’tan yardım isteyerek Haçlı
Seferlerinin başlamasına sebep oldu.
Türkmen boyları Doğu Anadolu’daki Bizans kalelerini hızla
ele geçirdi.
Anadolu’da ilk Türk devletleri kurulmaya başlandı.
 Sultan Alp Arslan vefat
etmeden evvel şu sözleri
söyledi; « Gençliğimde
bana, Rabbimin önünde
daima alçak gönüllü
olmam, gücüm nedeniyle
böbürlenmemem,
düşmanımı
küçümsememem
öğretilmişti.» Sonrada
mezarına şu sözlerin
kazınmasını emretti; «Alp
Arslan’ın şanının göklere
vardığını gören siz insanlar,
onu toprağın altında
görebilmek için Merv’e
geliniz.»
 Alp Arslan oğlu Melikşah’a




büyük bir imparatorluk ve çok
seçkin bir devlet adamını miras
olarak bırakmıştır.
Melikşah İznik’e kadar olan
Anadolu topraklarını ele geçirdi.
Kafkasya, Kudüs, Şam’da
hakimiyet sağladı.
Melikşah bu şekilde devleti en
geniş sınırlarına ulaştırmıştır.
Bu dönemde devletin
istikrarının bozulmasında
«Batınılik» hareketleri etkili
olmuştur.
 Hasan Sabbah’ın görüşleri etrafında şekillendi.
 Küçük yaşlarda din bilginleri edindi, önemli medreselerde gök





bilim ve matematik öğrenimi gördü.
Birlikte eğitim aldığı kişiler arasında Ömer Hayyam ve
Nizamülmülk gibi önemli şahıslarda bulunuyordu.
Sonraları çalışmalarını Batınilik üzerine yoğunlaştıran Hasan
Sabbah bütün yetkileri özel olarak Tanrı’dan aldığını etkileyici
bir şekilde anlattı.
Kendine bağladığı insanlar aracılığı ile büyük bir güç
oluşturarak fedaileri aracılığıyla aralarında Nizamülmülk gibi
önemli şahısların bulunduğu pek çok devlet adamını öldürttü.
Melikşah ondan bu faaliyetlere son vermesini istediysede
müspet bir cevap alamayınca üzerine ordu yolladı fakat
kuşatma sırasında kendisi vefat edince Alamut Kalesi
alınamadı.
1256’da Hülagü Han Alamut Kalesi’ni yıkınca faaliyetleride
ortadan kaldırılmış oldu.
 Batınilik Kuran ayetlerinin gizli anlamları olduğunu
ileri sürüyordu.
 Batıniler Büyük Selçukluları dağıtarak Şii Fatımileri
İslam dünyasının lideri yapmak için terör
faaliyetlerinde bulunuyorlardı.
 Melikşah’ın ölümünden sonra
yaşanan Fetret Devri Sultan
Sencer’in tahta çıkmasıyla
sonra ermiştir.
 Bu dönemde Karahitaylarla
yapılan Katvan Savaşı (1141)
kaybedildi ve Büyük Selçuklular
için yıkılış süreci başladı.
 Sultan Sencer isyan eden
Oğuzların isyanını bastıramadı,
Oğuzlar Sultan Sencer’i esir
alarak pek çok şehri
yağmaladılar.
 Sultan Sencer’in vefatıyla
Büyük Selçuklular yıkıldı.
 Veraset uygulamasından dolayı yaşanan taht kavgaları,
 İç karışıklıkların yaşanması,
 Göçebe Oğuzların küstürülmesi,
 Batınilerin zararlı faaliyetleri,
 Haçlı Seferleri’nin olumsuz etkileri,
 Atabeylerin bağımsız hareketleri,
 Katvan Savaşı’nın kaybedilmesi,
 Abbasi Halifesi’nin siyasi yetkilerine tekrar sahip
olmak istemesi.
BAĞLI DEVLETLER
ATABEYLİKLER
IRAK VE HORASAN SELÇUKLULARI
SALGURLULAR (FARS ATABEYLİĞİ)
KİRMAN SELÇUKLULARI
İLDENİZOĞULLARI (AZERBAYCAN
ATABEYLİĞİ)
SURİYE SELÇUKLULARI
BEG-TEGİNOĞULLARI (ERBİL
ATABEYLİĞİ)
TÜRKİYE SELÇUKLULARI
BÖRİLİLER (ŞAM ATABEYLİĞİ)
ZENGİLER (MUSUL-HALEP
ATABEYLİĞİ)
 Türk devlet geleneğinin esasını oluşturan Selçuklu





devlet teşkilatı Karahanlı, Samanlı, Gazneli ve Abbasi
devletlerinin teşkilatlarından geniş ölçüde
faydalanmıştır.
Hükümdar, devletin tek hakimidir.
Sultan merkezde oturur, ülke toprakları hanedan
mensuplarınca yönetilirdi.
Merkeze bağlı beylik ve atabeylikler bulunuyordu.
Atabey sultan çocuklarının eğitimiyle ilgilenen kişilere
verilen bir ünvandır.
Türk devletlerinde hutbe okutmak, para bastırmak, tuğ,
sancak, otağ denilen hükümdarlık çadırı bağımsızlık
sembolü olarak kullanılmıştır.
 Selçuklularla birlikte İslam dünyasına giren ve
kendisinden sonraki devletleri de etkileyen kurumlardan
biridir.
 Şehzadeler küçük yaşlarda eyaletlere melik olarak
gönderilir, kendilerini iyi bir devlet adamı olarak
yetiştirmeleri için onlara birer atabey tayin edilirdi.
 Atabeyler şehzadelerin yetişmelerinde ne derece faydalı
olmuşlarsa, onları sultanlığa ya da hakimiyetlerini
genişletmeye kışkırtarak o derece de zararlı olmuşlardır.
 Atabeyler devletin zayıflamasıyla birlikte kendi
hakimiyetleri altında bölgesel hükümetler kurmaları
devletin parçalanmasında ve çöküşünde etkili oldu.
 Büyük Divan denilen «divan-ı saltanat»ta devletin
genel işleri görüşülüp yürütülürdü.
 Selçuklularda bu divanlardan başka devletin mali,
askeri, adli ve diğer işlerine bakan divanlarda
bulunuyordu.
 Selçuklu ordusu dönemin
en büyük askeri
kuvvetlerinden biriydi.
 Selçuklularda kurulan
ordu teşkilatı kendisinden
sonra kurulan Türk
devletlerinde bazı
değişikliklerle
uygulanmaya devam
etmiştir.
 Sarayda sultanın ailesi bulunuyordu.
 Saray teşkilatı önceden Oğuz töresinde göre
yapılıyorken sonraları İslami usullere göre yapıldı.
 Emir-i Alem : Sultanın bayrağını, saltanat sancaklarını taşır








ve muhafaza eder.
Emir-i Candar : Saray muhafızlarının başı olup, emrindeki
hassa birlikleriyle sarayın ve sultanın güvenliğini sağlar.
Hacibül Hüccab : Sarayda, sultanla divanlar arasındaki
irtibatı sağlardı.
Emir-i Çeşnigir : Sultanın yemeklerini hazırlayan ve sofra
hizmetlerini yapan çeşnigirlerin amiriydi.
Şerabdar-ı Has : Sultanın şerbetlerini hazırlamakla, haftanın
belirli günlerinde toplanan mecliste ve yemeklerde hizmetle
görevliydi.
Serhenk : Törenlerde ve sultanın seyahatlerinde yol düzenini
sağlardı.
Emir-i Ahur : Sultanın atlarının ve saraydaki diğer
hayvanların bakımını yaptırırdı.
Emir-i Silahdar : Merasimlerde sultanın silahlarını taşırdı ve
silahhanedeki muhafızların amiriydi.
Emir-i Meclis : Sultanın ziyafetlerini hazırlatıp teşrifatçılık
yapardı.
 Büyük Selçuklularda hukuk şer’i ve örf’i olmak üzere
ikiye ayrılırdı.
 Şer’i hukuk temelini İslam hukukundan alırdı. Şer’i
davalara kadıların başkanlık ettiği mahkemeler
bakardı.
 Örf’i hukuk ise devlet kurumlarının çalışmasını
düzenleyen ve temelini eski Türk geleneğinden alan
hukuk kurallarıydı. Örf’i hukuk davalarına bakan
mahkemelerin başı ise emiri dad idi.
 Yüksek bir mahkeme olan Divan-ı Mezalim’e ise sultan
başkanlık eder ordu komutanlarının davalarına
bakılırdı.
 Selçuklularda halk sosyal sınıflara ayrılmamıştı.
 Hanedan ve devlet ileri gelenlerinin önemli yetkileri
olmasına rağmen halkın kanun karşısında hak ve görevleri
bulunuyordu.
 Köylü hür olup, toprağın has ve ya ıkta oluşuna göre
devletin himayesinde çalışıp vergisini veriridi.
 Mülk topraklar ise veraset yolu ile çocuklara geçerdi.
HAS ARAZİ
• GELİRİ HÜKÜMDARA AİT
TOPRAKLARDIR.
IKTA ARAZİ
• DEVLET İLERİ GELENLERİNE AİT OLAN
TOPRAKLARDIR. IKTA SAHİPLERİ
GEÇİMLERİNİ TOPRAKTAN ELDE ETTİĞİ
GELİRLERLE SAĞLARLARDI.
MÜLK ARAZİ
• ŞAHISLARA AİT ARAZİLERDİR.MİRAS
BIRAKILABİLİR SATILABİLİR
TOPRAKLARDIR.
VAKIF ARAZİ
• GELİRLERİ İLMİ VEYA SOSYAL KURUMLARIN
KURULMASI, MASRAFLARININ
KARŞILANMASI İÇİN AYRILAN
TOPRAKLARDIR.
 İkta sistemi, İslam devletlerinde bir kişinin
mülkiyetinde olmayıp, mülkiyeti devlete, kullanım
hakkı ikta sahibi denilen şahıslara ait olan toprakların
vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkana
hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi olarak
tanımlanır.
 Daha sonra Osmanlılarda tımar sistemi adıyla devam
ettirilmiştir.
1- Bütçeden para ayırmadan asker yetiştirmiş.
2- Ülkedeki otorite güçlendirilmiş.
3- Osmanlı Devleti tarım arazilerinin sürekli işlenmesini
sağlamışlardır.
4- Devletin maaş yükü azalmıştır.
5- Toprak gelirleriyle memur maaşları karşılanmış ve
ıktalarda savaşa hazır askerler yetiştirilmiştir.
6- Üretim kontrol altına alınarak artırılmıştır.
7- Taşrada devlet otoritesi sağlanmıştır.
8- Göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesi
sağlanmıştır.
 NİZAMİYE MEDRESELERİ : İlk
Selçuklu medresesi Tuğrul Bey
(1040-1063) tarafından 1046
yılında Nişabur'da kurulmuştur.
 Başlıca Selçuklu medreseleri
Nizamülmülk (1063-1092)
tarafından kurulmuştur.
Nizamülmülk'ün kurmuş
olduğu bu devlet teşkilatı,
kendisinden sonra gelen İslâmTürk devletleri için bir örnek
olmuştur.
 Gazali, bu medreselerde
müderrislik yapmıştır.
Nizamiye Medreselerinin Başlıca Amaçları
1) Din adamı yetiştirmek,
2) Yoksul ve yetenekli öğrencileri okutup topluma
kazandırmak,
3) İmparatorluğun yönetimi için memur yetiştirmek ve
4) Devlet adamlarını eğitmektir.
5) Bilginleri bir görev ve maaşla medreselere bağlayıp
denetim altında tutmaktır.
 Nizamiye medreseleri, "eğitimde şans ve fırsat eşitliği"
gerçekleştirmeye çalışmıştır. Devlet, medreseleri "yatılı ve
burslu" bir eğitim kuruluşu haline getirmekle öğretimde
imkân ve fırsat eşitliğini sağlama çalışmalarına girişmiş
oluyordu. Ayrıca “öğrenci statüsü”nde bazı yenilikler
getirmiştir. Bu yenilikler, medrese öğrencilerinin büyük
bir kısmının yatılı olması ve medrese vakfından burs
alabilmeleridir.
 Türkiye tarihi Malazgirt Meydan Muharebesi ile başlar.
 Alp Arslan zaferden sonra komutanlarına Anadolu’nun








fethedilmesi emrini vermiştir.
Fethedilen toprakların fethedene verilmesi
Anadolu’nun fethini hızlandırmış, Anadolu’da feodal
bir yapının ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
Anadolu’da kurulan ilk beylik Saltuklulardır.
En güçlü Türk beyliği Danişmentlilerdir.
İlk denizci Türk beyliği Çaka beyliğidir.
Anadolu’da Türk nüfusunun artmasını sağladılar.
Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesini sağladılar.
İslam kültür medeniyetini geliştirdiler.
Bizans ve Haçlı saldırılarına karşı Türk-İslam
dünyasını korudular.
 Danişmentoğlu Ahmet Gazi tarafından Sivas merkezli
kuruldu.
 Anadolu Türk siyasi birliğinin kurulmasında Türkiye
Selçuklularını en çok uğraştıran beyliktir.
 Anadolu’daki ilk medrese Danişmentliler tarafından Tokat
Niksar’da açılan Yağıbasan Medreseleridir.
 Danişmentoğlu Ahmet Gazi kendi adına para bastırmıştır.
 Ebul Kasım Saltuk tarafından Erzurum’da kuruldu.
 Danişmentlilerle birlikte Haçlılara karşı başarılı
mücadeleler verdiler.
 Türkiye Selçuklular hükümdarı Rükneddin
Süleymanşah yıktı.
 Mengücek Gazi tarafından Erzincan merkez olarak
kuruldu.
 Alaeddin Keykubat tarafından yıkıldı.
 Artuk Gazi tarafından Elazığ, Diyarbakır ve Mardin
civarında kuruldu.
 Batman ırmağı üzerinde ki Malabadi Köprüsü
günümüze ulaşan en önemli eserlerindendir.
 Anadolu’da kurulan ilk denizci Türk beyliğidir.
 Çaka Bey tarafından kurulmuştur.
 Çaka Bey ilk Türk donanmasını kuran ilk deniz
komutanı olan Türk beyidir.
(1077-1308)
SÜLEYMAN ŞAH DÖNEMİ
 Türkiye Selçukluları, Selçuklu soyundan gelen
Kutalmış’ın oğlu Süleyman Şah tarafından kuruldu.
 Bizans’taki iç karışıklıkları fırsat bilerek Batı’ya doğru
ilerleyişini sürdürdü, sınırlarını Marmara kıyılarına
kadar genişletti.
 Bizans İmparatoru Aleks Komnen ile antlaşma
imzalayarak batı sınırlarını güvence altına aldı.
 Daha sonra yönünü güneye çevirerek Tarsus, Adana,
Antakya ve Antep’i fethetti.
 Süleyman Şah vefat edince devlet 6 yıllık fetret devrine
girdi, bu süre içinde devleti Ebu’l Kasım yönetti.
 LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASINA GÖRE SÜLEYMAN
ŞAH’IN MEZARININ BULUNDUĞU CABER KALESİ
TÜRK TOPRAĞI KABUL EDİLDİĞİ İÇİN BURANIN
KORUYUCULUĞUNUDA TÜRK ASKERLERİ
YAPMAKTADIR.
 Süleyman Şah’ın vefatından sonra Kılıç Arslan kardeşi
Kulan Arslan ile yaşadığı taht mücadelesini kazandı,
Fetret Devri’ne son vererek Selçuklu tahtına oturdu.
 Çaka Bey’in kızı ile evlenip onun donanma gücü ile
Bizans’ı baskı altında tutmak istedi fakat Bizans’ın
entrikaları sonucunda Çaka Bey’i öldürterek
topraklarını ele geçirdi.
 Malatya’ya düzenlediği kuşatmayı Haçlı Seferi
başladığı haberi gelince kaldırarak Batı Anadolu’ya
yöneldi.
 İznik’i Haçlılara kaptırdığı için başkentini Konya’ya
taşıdı.
 Danişmentlilerle yaptığı
savaşı kazanarak
Malatya’yı ele geçirdi.
 Malatya’dan sonra Büyük
Selçukluların elindeki
Musul’a saldırdı,
 Bu durum Büyük Selçuklu
Devleti’nin tepkisine
neden oldu yapılan savaşta
yenilen Kılıç Arslan atıyla
Habur Irmağı’nı geçerken
boğularak vefat etti.
 I. Kılıç Arslan vefat edince Danişment Bey’i Emir




Gazi’nin desteği ile tahta çıktı.
Hükümdarlığının ilk yılları Danişmentlilerin etkisinde
geçti.
Danişment Beyliği’ndeki taht kavgalarından
yararlanarak Ankara, Çankırı, Kastamonu’yu ele
geçirdi.
Böylece bu beyliğin Anadolu’daki hakimiyetine son
verdi.
Ayrıca II. Haçlı ordusunu yenerek Türk-İslam
dünyasındaki saygınlığını artırdı.
 Sultan Mesut, 40 yıla yakın
saltanatı süresince izlediği
sabırlı ve dikkatli siyaset ile
Selçuklu Devleti’ni
yıkılmaktan kurtarmıştır.
 Bizans ve Haçlı ordularını
mağlup ederek Türkler için
Anadolu’yu daha emniyetli
bir vatan haline getirdi.
 Batılı kaynaklar onun
zamanında Anadolu’ya
Turkia ismini verdiler.
 XI.-XII. Yüzyıllar arasında Hristiyan Avrupalıların
Müslümanlar üzerine yapmış olduğu seferlerdir.
 Bu seferlerin; dini, ekonomik, siyasi ve sosyal
nedenleri bulunmaktadır.
 Hristiyanların kutsal yerleri,
özellikle Kudüs’ü
Müslümanlardan geri almak
istemesi.
 Fransa’da ortaya çıkan Kluni
tarikatının Hristiyanları
Müslümanlara karşı
kışkırtması.
 Papa ve din adamlarının
nüfuzlarını artımak
istemesi.
 Türkler karşısında zor
durumda kalan Bizans’ın
Avrupa’dan yardım
istemesi.
 Avrupalıların Türkleri
Anadolu’dan Suriye’den
Filistin ve Akdeniz’den
uzaklaştırmak istemesi.
 Senyör ve şövalyelerin
macera arzuları.
 Avrupalıların doğudan
gelen ticaret yollarına
hakim olmak istemeleri.
 Avrupa’da toprak sahibi
olamayan soyluların
toprak elde etmek
istemesi.
 Avrupalıların doğunun
zenginliklerine sahip
olmak istemesi.
 Piyer Lermit komutasındaki düzensiz Haçlı birlikleri




İznik yakınlarında Türkiye Selçuklu orduları
tarafından imha edildi.
Avrupalılar bu yenilgiden sonra düzenli bir ordu ile
tekrar Batı Anadolu’ya geldiler.
Türkiye Selçuklu hükümdarı I. Kılıç Arslan
Danişmentlilerden aldığı destekle Haçlıları
durdurmaya çalıştı fakat tam başarı sağlayamadı.
Çete savaşları ile Haçlıların geçeceği yollardaki yiyecek
içecek kaynaklarını yok ederek yıpratma taktiği
uyguladılar.
Buna rağmen Haçlılar İznik, Antakya, Urfa ve Kudüs’ü
ele geçirdi.
 Musul Atabeyi İmameddin
Zengi Urfa Haçlı Kontluğu’na
son verip Urfa’yı geri alması
üzerine düzenlendi.
 Alman İmparatoru III. Konrad
ve Fransa Kralı VII. Lui
ordularıyla bu sefere katıldılar.
 Türkiye Selçuklu İmparatoru I.
Mesut Haçlı ordularını
durdurmayı başardı.
 II. Haçlı Seferi’ne ilk defa kral ve
imparatorlarda katılmıştır.
 Eyyubi hükümdarı Selahaddin Eyyubi’nin 1187’de
Hıttın Savaşı’nda Kudüs Krallığı’nı yenerek Kudüs’ü
Haçlılardan geri alması üzerine düzenlendi.
 Alman İmparatoru Frederik Barbaros, Fransa Kralı
Filip Ogüst ve İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard
komutasındaki Haçlı orduları kara ve deniz yoluyla
Kudüs’e ulaşmak amacıyla Avrupa’dan yola çıktı.
 Başarılı olamayan Haçlı orduları Avrupa’ya geri
döndüler.
 Eyyubilerin Filistin’deki Yafa’yı ve çevresindeki bazı




yerleri ele geçirmesi üzerine düzenlendi.
Haçlılar bu seferi amacından saptırarak Bizans üzerine
yürüdüler.
İstanbul’u yağmalayarak Bizans tahtında değişikliğe
gittiler.
Bizans halkı bu durum kabullenmeyerek ayaklandı.
Bunun üzerine Haçlılar imparatoru öldürerek
İstanbul’da bir Latin imparatorluğu kurdular.
 Bizans imparatorluğu hanedanından olanlar kaçarak
bir kısmı İznik’e bir kısmı ise Trabzon’a gittiler.
 İznik’e gidenler İznik Rum İmparatorluğu’nu kurdular.
 Trabzon’a gidenler Trabzon Rum İmparatorluğu’nu
kurdular.
 İznik Rum İmparatorluğu’na İstanbul’u Latinlerden
geri alan Bizans, Trabzon Rum İmparatorluğu’na ise
1461’de Fatih Sultan Mehmet son verdi.
 Avrupa’da Katolik kilisesine ve din adamlarına olan
güven azaldı.
 Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasındaki ayrılıklar
derinleşti.
 Skolastik düşünce zayıfladı.
 Skolastik Düşünce: Tüm doğa olaylarının İncil ile
açıklanabileceği başka hiçbir şeye gerek olmadığının
savunulduğu Katolik kilisesinin taassubu sonucu
doğan düşüncedir. Katolik kilisesine koşulsuz bağlılık
bildirilmiş, bilimsel çalışmaların yapılması
engellenmiştir. Haçlı Seferleri sonucunda Türk-İslam
kültürünün etkisiyle skolastik düşünce sarsılmıştır.
 Seferler sırasında birçok senyör ve şövalyelerin ölmesi





üzerine feodalite rejimi zayıfladı.
FEODALİTE: Kavimler Göçünden sonra yoksul ve
savunmasız halkın (vassal) güçlü kişilerin (süzeren)
yanına sığınması sonucu ortaya çıkmıştır. Merkezi
krallıkların güçlü olmadığı sistemde halk sınıflara
ayrılmıştı adaletsizlik bulunuyordu.
Avrupa’da merkezi krallıklar güçlendi.
Türklerin batıya doğru ilerleyişi bir süreliğine durdu.
Haçlılarla yapılan savaşlar Türk-İslam dünyasını
Moğollara karşı savunmasız bıraktı.
Türklerin Haçlılara karşı elde ettiği başarılar İslam
dünyasındaki saygınlığını artırdı.
 Akdeniz ticareti önem




kazandı.
Marsilya, Venedik gibi
Akdeniz’e kıyısı olan limanlar
önem kazandı.
Ticaretle uğraşan burjuva
sınıfı güçlendi.
Avrupa’daki halkın refah
seviyesi yükseldi.
Anadolu, Suriye, Filistin’deki
birçok yer Haçlılar tarafından
tahrip edildi.
 Avrupalılar pusula, barut, kağıt
yapımını Müslümanlardan
öğrendi.
 İslam medeniyetini yakından
tanıdılar.
 Avrupalılar Türk-İslam
şehirlerindeki köprü, kemer,
kervansaray yapım tekniklerini
öğrendiler.
 Avrupalılar dokuma, cam, deri
sanatını öğrendiler.
II. KILIÇ ARSLAN DÖNEMİ
 Tahta geçer geçmez otoritesini güçlendirdi.
 Ankara, Darende, Kayseri, Tokat, Niksar, Sivas
şehirlerini ele geçirdi.
MİRYOKEFALON (YURT TUTAN) SAVAŞI (1176)
 Türkiye Selçuklularının Batı Anadolu’ya doğru
fetihlerde bulunması,
 Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan atmak istemesi,
 Türkiye Selçuklularının gücünden Bizans’ın rahatsızlık
duyması nedeniyle savaş kaçınılmaz olmuştu.
 Bizans İmparatoru Manuel Komnen ordusu ile
saldırıya geçti.
 Bizans ordusu Denizli yakınlarındaki Miryokefalon
(Kumandanlı)’da Türkiye Selçukluları tarafından
yenilgiye uğratıldı.
SONUÇLARI:
 Bizans’ın Anadolu’daki üstünlüğü tamamen sona erdi.
 Anadolu kesin olarak Türk yurdu haline geldi.
 Bizans’ın Anadolu’yu Türklerden geri alma ümitleri
sona erdi.
 Bizans saldırıdan savunmaya geçti.
 Anadolu’da Haçlı Seferleriyle Bizans’a geçen üstünlük
yeniden Türklerin eline geçti.
 Bizans vergiye bağlandı.
 II. Kılıç Arslan’ın vefatından sonra Türkiye Selçukluları
tahtına çıktı.
 Trabzon Rum İmparatorluğunu yenerek kapanmış
olan Karadeniz ticaret yolunu açtı.
 Antalya’yı ele geçirdi ve önemli bir ticaret merkezi
haline getirmek için Venediklilerle bir ticaret
antlaşması yaptı.
 Antalya’da bir donanma kurarak denizcilik
faaliyetlerinde bulundu.
 I. Gıyaseddin Keyhüsrev’den sonra tahta geçti.
 Sinop’u ele geçirerek devletin sınırlarını Karadeniz’e
ulaştırdı.
 Sinop’a ticaretle uğraşan Türkleri yerleştirerek önemli
bir ithalat ve ihracat limanı haline getirdi.
 Trabzon Rum İmparatorluğu ve Ermenileri vergiye
bağladı.
 Ticareti geliştirmek amacıyla Kıbrıs Krallığı ve Venedik
ile ticaret antlaşması imzaladı.
 Tahta çıktığında Moğollar istila hareketlerine
başlamıştı.
 Moğol tehlikesine karşı Konya, Sivas, Kayseri gibi
şehirlerin surları ve kaleleri yeniden yaptırıldı,
Eyyubiler ve Moğollarla iyi ilişkiler kurulmaya çalışıldı.
 Rumların elinde bulunan Alanya Kalesi’ni fethetti.
 Kırım’daki Suğdak limanını fethetti.
 Harzemşah hükümdarı Celaleddin Harzemşah’ın
Ahlat’ı alıp yağmalaması,
 Celaleddin Harzemşah’ın Türkiye Selçuklularına karşı
Erzurum Meliki ile işbirliği yapması nedeni ile iki ordu
Erzurum yakınlarında karşı karşıya geldi.
 Bu savaşın sonucunda Erzurum alındı ve
Harzemşahlar yıkılışa sürüklendi.
 I. Alaeddin Keykubat’tan sonra yerine büyük oğlu II.
Gıyaseddin Keyhüsrev geçti.
 Yeterli tecrübeye sahip olamaması nedeniyle vezirliğe
getirdiği Saadettin Köpek’in etkisinde kaldı.
 Bu durum devletin yıkılış sürecine girmesine neden
oldu.
 II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Moğol
baskısından kaçan çok sayıda Türkmen, Türkiye
Selçuklularına sığındı.
 Türkiye Selçukluları bu Türkmenleri Güneydoğu
Anadolu bölgesine yerleştirdi.
 Bölgeye yerleşen Türkmenlerin ekonomik sıkıntılar
çekmesi ve Türkiye Selçuklu yönetiminden memnun
olmamasını fırsat bilen Baba İshak kendisini
peygamber olarak ilan etti ve Türkmenleri de devlete
karşı ayaklandırdı.
 Baba İshak isyanı
güçlükle bastırılmıştır,
bu durum Türkiye
Selçuklularının eski
gücünü yitirdiğinin
göstergesidir.
 Bunu gören Moğollar
batıya doğru
ilerleyişlerini
hızlandırdılar.
 Moğollar Baba İsyan’ında Türkiye Selçuklularının
güçsüz olduğunu anlayınca Baycu Noyan komutasında
bir orduyu Anadolu’ya gönderdi.
 II. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğol ordusunu Sivas
yakınlarındaki Kösedağ’da karşıladı.
 II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in savaş alanını terk






etmesinden dolayı Türkiye Selçukluları kaybetti.
Anadolu Moğollar tarafından yağmalandı.
Türkiye Selçukluları Moğollara bağlandı.
Ticaret yolları Moğollar tarafından tahrip edildi.
Türkmenlerin Moğollardan kaçarak Batı Anadolu’ya
yerleşmesi bölgenin Türkleşmesini sağladı.
Türkiye Selçukluları dağılma dönemine girdi.
Anadolu’da bağımsız Türk beylikleri kuruldu.
 Savaştan sonra Memluklerden yardım istendi.
 Memluk sultanı Baybars Anadolu’ya gelerek Moğolları
yenilgiye uğrattı.
 Sultan Baybars’ın Anadolu’yu terk etmesinden sonra
Moğollar bu yenilginin öcünü almak için 200.000
Türk’ü katletti.
 Türkiye Selçukluları son hükümdar olan II. Mesut’un
vefat etmesiyle birlikte tamamen yıkıldı.
 Anadolu’da Ahi Evran tarafından, Konya ve Kırşehir’de
esnaf birlikleri olarak yapılanan sosyo kültürel bir
teşkilatlanmadır.
 Ahilik teşkilatı ile esnaflar arasında dayanışma
sağlanmıştır.
 Üyelerinin dini, ahlaki ve diğer alanlardaki bilgileri
artırılmıştır.
 Kaliteli üretimin yapılması sağlanmış ve fiyatların
yükselmesi önlenmiştir.
 Devlet ile halkın bütünleşmesi sağlanmıştır.
 Mesleki eğitimin verilmesi sağlanarak çırak, kalfa ve usta
yetiştirmişlerdir.
AHİLER;
 Üretimi ihtiyaca göre ayarlamışlardır.
 Kolayca iş değiştiremezler.
 Kalitesiz ve bozuk mal üretemezler.
 Piyasadaki malların fiyatlarını ayarlayıp adaleti sağlarlar.
Download