TBMM B: 75 7 . 3 . 2013 O: 1 7 Mart kurtuluş gününü birlik ve beraberlik duygularıyla kutluyor, çalışmaktan onur, paylaşmaktan gurur duyanların memleketi Artvin’in milletvekili olarak yüce heyetiniz başta olmak üzere televizyonları başında bizleri izleyen tüm Artvin ve Artvin sevdalılarına saygılarımı sunuyor, Atatürk’ün mabedinden, onun “En büyük eserim” dediği Türkiye Büyük Millet Meclisinden sizleri tekrar saygıyla selamlıyor, çağdaşlığın, eğitimin, cumhuriyetin ve Kemalizmin meşalesi Artvin’in kurtuluşunun tüm ulusumuza ve Artvinlilere hayırlı olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bayraktutan. Gündem dışı üçüncü söz, Artvin’in kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Artvin Milletvekili Sayın İsrafil Kışla’ya aittir. Buyurun Sayın Kışla (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 3.- Artvin Milletvekili İsrafil Kışla’nın, 7 Mart Artvin’in kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması İSRAFİL KIŞLA (Artvin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Artvin’in kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım. Bugün serhat illerimizden Artvin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 92’nci yıl dönümüdür. Bundan tam doksan iki yıl evvel, 7 Mart 1921 tarihinde Artvin ve çevre halkımızın Rus ve Ermenilere karşı verdiği var olma mücadelesi yeni Türk Hükûmetinin diplomatik ve askerî başarılarıyla âdeta taçlanmış ve Artvin halkı tekrar ve ebediyen hürriyetine kavuşmuştur. 13 Temmuz 1873’te imzalanan Berlin Anlaşması’yla Artvin savaş tazminatı olarak Ruslara verilmişti ve halkımızın “kara günler” dediği kırk yıllık esaret dönemi bu şekilde başlamıştır. 1914 Kasımında Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey komutasındaki Melo sınır taburu, Çarlık Rus ordusunun Artvin ve çevresindeki birliklerini bozguna uğratmış ve bunun üzerine Ruslar Artvin’i terk etmek zorunda kalmışlardır. Ne yazık ki bu sevinç de çok uzun sürmemiş ve Birinci Dünya Savaşı’nda imzalanan Mondros Mütarekesi’yle Osmanlı ordusunun 1914’ten önceki sınırlarının gerisine çekilmesi gerektiğinden, Artvin ve çevresi boşaltılmış ve bu defa da ilimiz İngilizler tarafından işgal edilmişti. İngiliz işgali 1920 yılının Nisan ayına kadar sürmüştür. İngilizler çekilirken şehri Gürcistan’a bırakmışlardır. Artvin’in yeniden kazanılması ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmetinin askerî ve diplomatik başarılarının sonucunda mümkün olmuştur. Kazım Karabekir komutasındaki 15. Kolordu’nun yeni Türkiye’nin ilk askerî zaferini Kars’ı kurtararak gerçekleştirmesinden sonra Türk Hükûmeti, 22 Şubat 1921’de Gürcistan Cumhuriyetine ültimatom vermiş ve 23 Şubat 1921’de verilen cevapla Artvin’in terk edileceği Gürcistan tarafından resmen açıklanmıştır. Böylece Artvin, kesin olarak Türkiye topraklarına katılmış ve özgürlüğe kavuşması 7 Mart 1921’de mümkün olmuştur. Çok değerli milletvekilleri, çok şükür o günler geride kaldı. 75 milyonluk genç nüfusu, sağlam ekonomisi, caydırıcı askerî gücü ve lider yapısıyla sadece bölgesinin değil, bütün dünyanın önemli güç dengelerinden birisi hâline gelen büyük Türkiye’miz, artık dostlarına güven verirken düşmanlarına da korku salmaktadır. Millet olarak sahip olduğumuz yüce değerlerin kıymetini bilmek ve bu değerlere ebediyen sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Cennet vatanımıza sahip çıkmak demek sadece hudutlarda nöbet tutmak değil, geleceği emanet edeceğimiz çocuklarımıza vatan ve bayrak sevdasını aşılamak, hatta şanlı geçmişimizi onlara en iyi şekilde öğretmekle mümkün olacaktır çünkü geçmişini bilmeyen milletler geleceklerine asla yön veremezler. Dolayısıyla, Kurtuluş Savaşı yılları bütün dünyanın takdir ve ibretle izlediği, milletçe de büyük bir gururla hatırladığımız ve nesillere de göğsümüzü kabartarak anlatacağımız emsalsiz bir kurtuluş destanıdır. – 559 – Gökhan 12–15