Eurasian Journal of Educational Research, Issue 37, Fall 2009, 32

advertisement
Eurasian Journal of Educational Research, Issue 37, Fall 2009, 32-52
Problem Durumu: Genel olarak duygular, insan davranışları üzerinde
önemli role sahiptir. Duyguların ayrıca öğrenme üzerinde de etkileri
olduğu bilinmektedir. Öğretimin başarılı olabilmesi için eğitimde
duygulara önem verilmesi gerekmektedir. Bu düşüncenin uygulamaya
aktarılmasına yönelik yaklaşımlardan birisi de hızlandırılmış öğrenme
modelidir. Hızlandırılmış öğrenme, öğrenmenin kaygı, stres ve önyargılar
olmadan kolaylaşacağını, eğitim uygulamalarında bilinçdışı ve bilinçli
öğrenmelerin bir arada kullanılması gerektiğini, öğretimde beynin çalışma
ilkelerinin dikkate alınması gerektiğini öne süren bir öğretim modelidir.
Hızlandırılmış öğrenme modeli 1960’ların sonlarında Bulgar psikiyatr
Georgi Lozanov tarafından oluşturulmaya başlanmıştır. Hızlandırılmış
öğrenmede duygular anahtar roldedir. Hızlandırılmış öğrenmenin temel
aldığı kimi ilkeler vardır. Bunların başlıcaları telkin ve zıt telkin, otorite,
çocuksuluk, çift düzlem, tonlama, ritim ve konser sunumlarıdır. Telkin;
bireyin çevresinden ve kendinden gelen mesajlardır. Bu mesajlar hem
bilince hem de bilinçaltına yönelik olabilmektedir. Lozanov, telkin adını
verdiği uyarıcıların bilinçaltını etkileyerek bireyin gizli kapasitesini açığa
çıkaracağına, telkinle öğrenmenin kolaylaşacağına inanmaktadır. Zıt telkin;
bireyin öğrenmeyle ilgili önyargılarını, olumsuz tutumlarını yok etmek
üzere telkinde bulunma anlamına gelmektedir. Bireylerin gerçek kapasitesi
ancak telkin ve zıt telkinin bir arada kullanılmasıyla ortaya
çıkabilmektedir. Otorite; bilgi kaynağının ve telkinlerde bulunan bireyin
saygınlığıdır. İnsanlar, otoritesini kabul ettikleri bir kaynaktan gelen
bilgileri daha çok önemsemekte ve bu bilgileri daha çok hatırlamaktadır.
Çocuksuluk; oyunculuk ve çocuk gibi olma durumudur, öğrenenin bir
anne-çocuk ilişkisindeki çocuğun rolüne bürünmesidir. Bu ilke, çocukların
merak, doğallık, kolay ezber yapabilme gibi özelliklerinin öğrenme
ortamına taşınmasını sağlamaya yöneliktir. Çift düzlem; çevreden gelen
ancak bireyin bilinçli olarak farkında olmadığı uyarıları ifade etmektedir.
Bu bilinçaltı uyarılar, öğrenme üzerinde güçlü etkilere sahiptir. Tonlama;
öğretmenin sesini uygun biçimde kullanabilmesidir. Gerçekte ne istendiği
ve neye önem verildiği tonlamayla aktarılabilmektedir. Ritim; okunan
metnin müzikle uyum içinde okunmasıdır. Ritim kullanılarak metin
sıkıcılıktan kurtarılabilmekte ve metne duygusal bir tat eklenebilmektedir.
Konser; öğrencilerin dinlenmiş, rahatlamış ve telkine açık oldukları bir
durumu ifade etmektedir. Uygulamada ise konser, öğrenme sürecine
yumuşak ve yavaş tempolu müziklerin eşlik etmesi olarak anlaşılmaktadır.
Hızlandırılmış öğrenmede ders anlatımları sırasında anlatıma klasik ve
barok müzik parçaları eşlik etmektedir.
Çalışmanın Amacı: Bu araştırmada ele alınan temel sorun, hızlandırılmış
öğrenmenin uygulandığı ortamla birlikte başarı üzerindeki etkisinin
değişip değişmediğinin belirlenmesidir. Araştırmada ayrıca Türkiye’de
sıklıkla kullanılan bir öğretim yöntemi olması dolayısıyla sunuş yoluyla
öğrenmeyle hızlandırılmış öğrenmenin başarı üzerindeki etkileri de
karşılaştırılmaktadır.
32
Eurasian Journal of Educational Research
Yöntem: Araştırma deneysel niteliktedir. Araştırmanın bağımsız değişkeni
öğrenme ortamıdır. Araştırmanın bağımlı değişkeni ise başarıdır.
Araştırmanın çalışma grubunu Ankara ili Elmadağ ilçesi Kurtuluş
İlköğretim Okulu beşinci sınıfta öğrenim gören 73 öğrenci oluşturmaktadır.
Öğrencilerin tamamı Elmadağ Kurtuluş Mahallesi’nde oturan orta sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarıdır. Üç grupta (sınıf ortamında
hızlandırılmış öğrenme, bilgisayar ortamında hızlandırılmış öğrenme ve
sunuş yoluyla öğrenme) öğretim görecek gruplar seçkisiz yolla
belirlenmiştir. Cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey gibi belli başlı özellikler
açısından gruplar denktir. Fen ve teknoloji dersi Dünya, Güneş ve Ay
ünitesi ile ilgili başarı ve kalıcılık puanları araştırmacı tarafından
geliştirilen başarı testi kullanılarak ölçülmüştür. Bu test, Dünya, Güneş ve
Ay ünitesi kazanımları temel alınarak hazırlanmıştır. Öğrenci görüşleri
araştırmacı tarafından geliştirilen anket formu kullanılarak alınmıştır.
Öğretmen görüşlerinin alınmasında ise görüşme yolu tercih edilmiştir.
Hızlandırılmış öğrenme grupları için modelin ilkelerine ve dersin
kazanımlarına uygun materyaller hazırlanmıştır. Bilgisayar ortamında
öğrenecek grup için hazırlanan yazılım video tabanlı olarak geliştirilmiştir.
Videolar sınıf ortamında hızlandırılmış öğrenme uygulamasını
gerçekleştiren öğretmenin rol almasıyla çekilmiştir. Sunuş yoluyla
öğrenme grubu için herhangi bir materyal hazırlanmamış, bu grupta ders
kitabı kullanılmıştır. Deneysel işlem süresince her iki hızlandırılmış
öğrenme grubunda da seans öncesi, seans ve seans sonrası etkinlikleri
gerçekleştirilmiştir. Seans öncesi aşamanın başında öğrencilerin öğrenmeye
ve ders çalışmaya yönelik tutumlarını etkileyebilecek metinlere, öykülere
yer verilmiştir. Ardından daha önce öğrenilenlerle ilgili sorular sorularak
öğrenilenlerin hatırlanması sağlanmıştır. Yeni işlenecek konuyla ilgili bazı
açıklamaların yapılmasının ardından rahatlama etkinliklerine yer
verilmiştir. Rahatlama etkinliklerinde öğrenciler rahatlatıcı bir müzik
eşliğinde hayal yolculuklarına çıkmıştır. Bu yolculuklar sırasında
öğrencilerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak rahatlamalarına yönelik
cümleler kullanılmıştır. Rahatlamanın ardından doğrudan sözel telkin
cümlelerini dinleyen ve tekrar eden öğrenciler seans aşamasına hazır
duruma gelmiştir. Seans aşaması konser sunumlarından oluşmaktadır. Bu
aşamada ders metni önce klasik müzik eşliğinde okunmuş, ardından aynı
metin barok müzik eşliğinde tekrar okunmuştur. Metinler konuya uygun
biçimde tonlanarak okunmuştur. Seans sonrası aşamada ise öğrencilerin
öğrendiklerini tekrar edebilecekleri, eklemleyebilecekleri etkinliklere yer
verilmiştir. Bu kapsamda cümle tamamlama, şarkı söyleme, yaratıcı
yazma, resimli öykü yazma, doğaçlama yapma, soru cevap ve model
oluşturma etkinlikleri gerçekleştirilmiştir. Sunuş yoluyla öğrenme
grubunda ise dersler ders planında belirtilen basamaklara (dikkati çekme,
güdüleme, gözden geçirme, öğrenme etkinlikleri ve özet) uygun biçimde
işlenmiştir. Sınıf ortamında yapılan tüm etkinlikler ders öğretmeninin
rehberliğinde yürütülmüştür. Bilgisayar ortamındaki etkinliklerin
33
Eurasian Journal of Educational Research
gerçekleştirilebilmesi için sınıf öğretmeni öğrencilerini bilgisayar odasına
götürerek yazılımı çalıştırmalarını ve tüm etkinlikleri tamamlamalarını
sağlamıştır.
Bulgular: Araştırmada elde edilen bulgulara göre her iki hızlandırılmış
öğrenme grubunun başarıları ile sunuş yoluyla öğrenme grubu başarısı
arasında hızlandırılmış öğrenme grupları lehine anlamlı farklar
bulunmaktadır. Ancak sınıf ortamında hızlandırılmış öğrenmeyle
bilgisayar ortamında hızlandırılmış öğrenme arasında başarı yönünden bir
fark bulunmamıştır. Öğrenci görüşlerine göre hem sınıf hem de bilgisayar
ortamlarında öğrenen denekler hızlandırılmış öğrenme uygulamasından
hoşlanmıştır. Ancak bilgisayar ortamında öğrenen deneklerin küçük bir
kısmı dersin müzikle işlenmesiyle ilgili olumsuz görüş belirtmiştir.
Uygulamayı gerçekleştiren öğretmenlerin görüşlerine göre hızlandırılmış
öğrenme öğrencileri güdülemekte, özellikle düşük başarılı öğrencilerin
derse olan ilgilerini artırmakta ve öğretmen-öğrenci iletişimini olumlu
yönde etkilemektedir.
Sonuç ve Öneriler: Her iki hızlandırılmış öğrenme grubunun da sunuş
yoluyla öğrenme grubundan daha yüksek başarı elde ettiği göz önüne
alındığında hızlandırılmış öğrenmenin fen ve teknoloji öğretiminde
dikkate alınması gereken bir model olduğu sonucuna varılabilir. Ancak bu
konuda daha fazla araştırmanın yapılması gerekmektedir.
İki hızlandırılmış öğrenme grubunun başarı yönünden denk olmaları,
başarıyı etkileme yönünden bilgisayar ortamında hızlandırılmış
öğrenmenin sınıf ortamında hızlandırılmış öğrenmeyle denk olduğu
biçiminde de yorumlanabilir. Buradan yol çıkılarak bilgisayar ortamında
hızlandırılmış öğrenmenin fen ve teknoloji eğitiminde başarıyla
kullanılabileceği sonucuna ulaşılabilir. Aslında hızlandırılmış öğrenme
bünyesinde yeni öğretim olanakları sunabilecek ilkeleri barındırmaktadır.
Bu ilkeler gerek öğrenme ortamlarının oluşturulmasında gerekse eğitsel
yazılımlarının hazırlanmasında işe koşulabilir. Bu konuda daha fazla
çalışmanın yapılması gerekmektedir.
Öğretmen ve öğrenci görüşlerine göre hızlandırılmış öğrenme öğrenci
motivasyonu üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Uygulamayı gerçekleştiren
öğretmenler hızlandırılmış öğrenmenin özellikle düşük başarılı öğrenciler
açısından daha faydalı olacağını düşünmektedir. Öğrenci ve öğretmen
görüşleri doğrultusunda hızlandırılmış öğrenmenin farklı başarı
düzeylerindeki öğrencilerin başarıları ve öğretmen-öğrenci iletişimi
üzerindeki etkilerinin incelenmesi anlamlı olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Hızlandırılmış öğrenme, Lozanov modeli, bilgisayar
destekli öğretim, öğrenme ortamı, eğitim teknolojisi, eğitsel yazılım
34
Download