TBMM B:38 20. 12.2006 O: 1 Sayın Başkan, değerli milletvekilleri

advertisement
TBMM
B:38
20. 12.2006
O: 1
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cep telefonlarından iletişim vergisinin hâlen neden top­
landığı merak edilmektedir. Deprem sonrasında insanlar, iyi niyetle, o günün şartlarında, bizim de
deprem sonrası kalkınmaya bir katkımız olsun diye düşünerek iletişim üzerine olağanüstü bir vergi
konmasını kabul etmiş. Siz, şimdi, o depremin mağdurları da dâhil olmak üzere bütün yurttaşlardan
bu deprem vergisini almaya devam ediyorsunuz. Bu konunun yeniden gözden geçirilmesi gerek­
mektedir. Zaten maaşlarından otomatik olarak bu tür kesintiler yapılan çalışanlarımız ve emeklile­
rimiz de bu vergi yükü altında ezilmektedir.
TÜRKSAT'ın İB uydusunun kaybolduğunu 10 Ekimde açıkladınız. Ancak, bu konuyla ilgili
olarak 18 Ekimde verdiğim soru önergesine hâlen bir cevap verilmemiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Telekom, yaklaşık bir yıl önce özelleştirildi. 6,650 mil­
yar dolarlık bir özelleştirme bedeliyle Telekomun yüzde 55 hissesi Oger Telekom isimli şirkete dev­
redildi. Bu devrin yapıldığı dönemleri hatırlıyorum. Şirket "gerekirse, biz, bunu peşin öderiz" şek­
linde bir yaklaşıma sahipken, peşin ödenmedi. Şirket, Telekom hisselerini ilgili bankaya teminat
olarak veriyor. Şu ana kadar Oger Telekom, almış olduğu hisselerinin, rehin karşılığı alınan kredi­
lerle, borç ödediği de öyle devam ediyor. Fakat, bunun sonucunda, bu süreç devam ederse, sonuç­
ta, Telekom hisselerinin belki yüzde 49'u, belki daha fazlası, yüzde 49'dan fazlası için Telekomü­
nikasyon Kurumunun izin alması gerekiyor. Belki almış olduğu yüzde 55'in tamamı, sonuçta, hiç
arzu edilmeyen bir şekilde, Telekomun hisseleri bir yabancı bankada rehinli olacak. Yani, şu ihti­
mali göz ardı etmeyelim: Bu işlemin sonucunda, bir gün alacaklı banka, bir takibe geçebilir. Bu ko­
nuda bir çalışma yapıldı mı?
Telekom, özelleştirilene kadar, Türkiye'de, vergide birinci kurumdu, en çok kurumlar vergisi
ödeyenler sıralamasında birinciydi. Telekom, bilişim sektörünün vergi listesinin lideriydi. Bir yıldır
Telekom ortada yok. Merak ediyorum, Telekomun şu andaki vergideki durumu nedir? Geçici vergi
beyan dönemlerinde acaba bu konu devam ediyor mu? Bilişim sektöründeki konuda, bilmiyorum,
hâlâ iddialı mı değil mi?
Sayın Başbakan, yaptığı açıklamalarla "iletişim vergisi bu sektörde indirilecek" derken, Tele­
komun mevcut işletmecisiyle ilgili bir plan mı yapmıştır, yoksa halkımızı mı düşünmüştür?
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütün sektörlerde olduğu gibi, ulaştırma sektörü de arz
ve talep doğrultusunda gelişmek zorundadır. Her geçen gün ekonomisi büyüyen ve zenginleşen
dünyada, bu gelişmeye paralel olarak, daha güvenli, daha ekonomik ve daha konforlu bir ulaşım zo­
runluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda, ne yazık ki, ülkemiz, gerçekten, ulaşımda, demir yolları­
na -biraz evvel konuşan Genel Başkan Yardımcımın dediği gibi- gereken önem, sadece ve sadece
cumhuriyet döneminde değer verilmiş ve demir yolları cumhuriyet döneminde altın çağını yaşamış­
tır. Onuncu Yıl Marşı'nda olduğu gibi, ülkemizi demir ağlarla örmüşüz. Ama, ne yazık ki, 1950'den
sonra, Amerika'nın bize yol göstermiş olduğu kara yolu taşımacılığı öne çıkmış, demir yolu taşıma­
cılığı ikinci plana bırakılmış ve bunun sonucunda, Türkiye'de trafik kazaları almış başını gitmiş.
Yaptığım araştırmalarda çok ilginç rakamlarla ortaya çıkan gerçeği de vurgulamak istiyorum:
1900'den 2006'ya kadar geçen yüz altı yıl süresi içerisinde bu ülkede yaşanan depremlerde ölen in­
san sayısı 100 bin civarında iken, son yirmi yılda Türkiye'de trafik kazalarında ölen insan sayısı 125
bin. Yani, biz, her gün, yollarda zaten depremi yaşıyoruz. Bu noktada demir yollarının ne kadar
önemli bir ulaşım aracı olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Ayrıca, bu noktada demir yollarıyla ilgili hızlandırılmış tren projesi vardı ve ne yazık ki, bilim­
sel olarak bunun geçerli olmadığı vurgulanmasına rağmen, bilim adamlarının, sendikaların ve ula­
şımdan anlayan herkesin bunun tehlikeli olduğunu vurgulamasına rağmen, hızlandırılmış tren sefe­
re konuldu ve ne yazık ki, o demir yolu kazası meydana geldi ve 38'e yakın vatandaşımız hayatını
kaybetti. Şimdi sormak lazım, hızlandırılmış tren projesini ortaya koyanlar mı suçlu, yoksa, onlara
inanarak o trene binen insanlar mı suçlu? Herhalde trene binen insanlar suçlu olarak karşımıza çı-615-
Download