SAĞLIKLI YAŞAMIN KİMYASI ve ESER ELEMENTLERİN BİYOLOJİK ÖNEMLERİ Prof Dr. Mehmet Doğan Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi em. Öğretim Üyesi ve TÜBA Şeref Üyesi [email protected] CANLILARIN YAŞAM ORTAMI DÜNYA Sağlıklı yaşamın koşulları: 1- Temiz ve Sağlığı tehdit etmeyen hava, 2- Temiz ve sağlıklı içme ve kullanım suyu, 3- Radyasyonsuz ortam, 4- Sağlıklı beslenme (gerekli besinleri alarak fakat zararlı bileşenler içermeyen, yani mikrobik, toksik ve kanserojen olmayan yaşam için gerekli tüm besinleri yeterince almalıdır, aşırısından kaçınmalı). 5- Stresten uzak, organları çalıştırma spor, besinleri yakma, SAĞLIKLI YAŞAM KOŞULU Sağlıklı çevrede salgın hastalıklar, afetlerden ve savaştan korunarak, sağlıklı beslenerek sağlıklı yaşanabilir. Kimyacılar olarak çevreyi kirletmede payımız olduğu gibi, onu düzeltme ve sağlığı tehdit eden maddelerin yaşam ortamımızdan, besinlerimizden uzak tutulması yollarını bulma görev ve sorumluluğu da biz kimyacılara düşer. ÇEVRE KİRLENMESİ ÖNLENEBİLİR Mİ? ATMOSFER- HAVA KİRLİİĞİ SU, YER ALTI, AKARSU, GÖL VE DENİZ KİRLİLİĞİ, TOPRAK ve YER ÖRTÜSÜ (Yerleşim alanı,mera, orman) KİRLİLİĞİ, A- DÜNYA ÇAPINDA ve KITALARARSI KİRLENME B- BÖLGESEL ve YEREL KİRLENME DÜNYA ÇAPINDA BAŞLICA KİRLENME ve SONUÇLARI SERA GAZI SALINIMI ARTIŞI ve Sıcaklık yükselmesi, iklim değişimi, OZON TABAKASI İNCELMESİ ve kanser riski artışı, ASİDİK GAZLAR SALINIMINDA ARTIŞ ve asidik yağmurlar, orman tahribi NÜKLEER KiRLENME ve radikal oluşumu, kanser riski artışı, DÜNYA DENİZLERİNİN PETROL, CIVA, AĞIR METAL ve DDT ile TOKSİK ATIKLARLA ÜLKELER ARASI SULARIN KİRLENMESİ. SULAK ALANLARIN YOK OLUŞU, TARIM İLAÇLARI VE SUNİ GÜBRELERLE KİRLENME, kuş, böcek hatta balık türlerinin yok oluşu. ATMOSFERİ KİRLETEN KAYNAKLAR Termik santraller ve fosil yakıtlarla ısıtma Sanayi Trafik Doğal kirleticiler Ozon dengesini bozan CClF bileşikleri Pirinç tarlaları ve tarımsal atıklar Evsel atıklar SO2: Kimya sanayi ve fosil yakıtlar, NOX: Kimya sanayi, trafik, CO: trafik, kimya sanayi ve kötü yakma, (CH)x: trafik, CClF: Soğutucu ve tarımsal mücadele, Nükleer silahlar ve denemeleri, nükleer sızıntı ve kazalar, kontrolsüz atıkları, radyasyon, Orman yangınları,yanardağ patlamaları, lavlar, erozyon. CANLILARIN BESİN ZİNCİRİ BİTKİLER: n CO2 + n H2O ----- (CH2O)n + O2 Şekerler Şekerler ------ Yağlar Şeker + Yağlar + N’li +P’lu bileşikler ----Proteinler Proteinler + Yağlar + Şekerler + Mineraller--- Dokular HAYVANLAR Bitkisel besinler --- Hayvansal dokular Hayvansal ---- Etoburlar Hayvansal + Bitkisel - İnsan ve diğer hayvan dokuları İNSANLAR: Bitkisel Besinler + Hayvansal Besinler + Diğer Şekerler +Yağlar + Protein +Mineraller + Vitaminler + diğer destekler, her tür yiyecek ve içecekler Çevre Kirliliği baskısı + suni ve hızlı büyüyen besin kaynakları + Yiyecek alışkanlığı değişikliği Yetersiz Vitamin, Yetersiz ve gereksiz mineral alımı, aşırı gereksiz kimyasal maddeler yükü sağlıklı yaşamı tehdit eder. YAŞAM DESTEK MADDELERİ İnsan vücudu ve organlarını yaşam ortamından gelebilecek kirletici hirletici ve zararlı kimyasal, biyolojik ve fiziksel, toksik ve zehirli zararlı( Katı, sıvı ve gaz) halinde maddelere, güneş ışının UV bölgesi, nükleer, X- ışınları, kozmik ışınlar gibi mikroplara, iyonlaştırıcı radyasyon ve ışımalara karşı vücudun mücadelesini kolaylaştıracak savunma sisteminin kuvvetlenmesi ve korunması için beslenme sistemine , içilen sıvı ve solunan havadaki zararları yok edici desteklere ihtiyaç vardır. Yağlardı alırken tereyağı ve zeytin yağı tercih edilmeli, işlem görmüş trans yağlardan kaçınmalıyız. Bol sıvı özellikle su içilmelidir. Şeker, hamur-un, tuz. Katı yağ alımı durdurulmalı ve çok azaltılmalı,Mesela antioksidanlar iyonlaştırıcı ozon, oksijen gibi gazların, radyasyonların sebep olduğu radikal oluşumlarını kimyasal yolla önleyebilir. Çoğu yeşil sebzeler, fenollü bileşikler, renkli özellikle kırmızı renkli sebze ve meyveler ve suları tarih boyunca değişik tecrübelerle görülerek ispatlandığı gibi hasar oluşmadan koruyucu görevle o hasarın oluşmasını engellerler. Yiyecek ve içeceklerle gelebilecek biyoloji kirlilikler, çoğu bakteri ve mikroplar sebze yıkamasına da limon suyu ve sirke gibi asidik doğal kimyasal maddelerin kullanılmasıyla önlenebilir. Zehirli kimyasalların etkileri de yine panzehir dediğimiz doğal antibiyotik ve kaynaklarla önlenebilir. Eğer beslenme sistemi yeterli kalmazsa tedavi için ilaçlara ihtiyaç duyulur. BESLENME REÇETELERİ, PRATİK BİLGİLER Tarih boyunca değişikuygarlıklar tecrübeyle değişik doğal bitki ve bazan hayvansal dokuları zararları önleyici ve savunma sistemi desteği için yararlı görmüşler ve yararlanmışlardır. Hatta hastalık yerleştiğinde de tedavi amaçlı bu bitkilerin suda haşlanmasıyla ekstre ettikleri şerbet ve özel karışımları halinde ilaç olarak kullanmışlardır. Özellikle Çin ve Hint tedavi sisteminde özel bitki karışımlarıyla hazırlanan reçeteli ilaçlar 2. Asırdan bu yana bitkisel ilaç olarak kullanılmış olup, halen alternatif tedavi amaçlı, biraz abartılı, hatta bazen zararlı bu tür tedaviler günümüzde de kullanılmaktadır. Değişik uygarlık ve kültürlerde görülen bu tür bitkisel destekler, günümüzde gazete tefrikaları ve TV programlarında da tanıtılmaktadır. Çin- Hindistan kaynakli bitkisel ilaçlar tarih boyunca yararı ispatlanmış, çaylar, Bazıları yaşlanma önleyici veya “yaşam iksiri” bulma amaçlı simya tarihi boyunca kimyacıları meşgul etmiş, bazen tedavi, bazen güç artırıcı bu preparatlar. Günümüzde de bitki kaynaklı ilaç imalatında da kullanılmaktadır. Bu tür bilgilere yer tür basılı kaynaklarda ulaşılabilir. Sağlıklı yaşamın kimyasını anlatacağimiz bu kitapta da bazı reçeteleri vermesek haklı olarak eleştirebiliriz. Ben genelleme şeklinse vermeyi tercih edeceğim. Özellikle vucudumuzdaki enzimlerin hormonların verimli çalışması için ihtiyaç duyduğumuz eser metal iyonlarını ne kadar çok sebze türü alırsak o kadar yararlıdır, abartmadan hayvanların yedikleri tüm bitkileri bol yemeliyiz. diyebilirim. BESLENME REÇETELERİ, PRATİK BİLGİLER En yararlı sebzeler: Soğan, sarımsak, yeşil ve kırmızı biber, her tür turp, ıspanak, marul, salatalık, bırokoli, kekik,nane, zahter,her tür lahana,ebegümeci, kuşkonmaz, nane, maydanoz, tere, kuzukulağı, soya filizi, yemlik, yeşil taze fasülye, taze bakla, patlıcan, pancar ve yaprakları, karnıbahar,kabak, madımak,ısırgan otu. listeyi daha da uzatabiliriz. Tahılllar: yulaf, buğday, arpa,malt,mercimek, nohut, fasülye, bakla, soya fasülyesi Meyveler: Limon, portakal, greyfut, elma, ayva, enir, hurma, vişne, kiraz, zeytin, üzüm, avakado,mango,incir. Kabuklu meyve ve sebze: Ceviz, badem, fındık, şam ve çam dıstığı,Ayçekirdeği, kabak çekirdegi, hindistan cevizi ve sütü, ceviz sütü Her tür bitkisel yağlar ( başta zeytin yağı, fındık yağı,diğer pamuk yağı,mısır özü, ayçiçek yağı dahil, hardal yağı PRATİK BİLGİLER, BESİN SEÇİMİ Hayvanlar besin maddeleri:Yumurta süt ve peynir,yoğurt gibi süt ürünleri, etler balık eti ve balık yağı, Kırmızı etler ve sakatat, yağlı etler (iç yağ dışında tüm hayvansal yağlar) kemik iliği ve kemik suyu, Ette kırmızı etten, hatta içinde yağ damarlarının olduğu pirzola ve sırt eti, kısmen kuyruk yağlı et yemekten korkma . Ancak pişirme şekline dikkat edin, eti yakmayın, aromatik antrasen, benzopren gibi kansere neden olacak kömürleşmemesine dikkat edin. Hatta haftada enaz bir kez başta karaciğer, kalp, böbrek, dalak gibi sakatat, haftada en az 1-2 kez balık, bir iki kez kırmızı eti gönül rahatlığı ile yiyin. Kırmızı et demir, nikel ve kobaltın alındığı ana kaynaktır. Bu alınmadığı takdirde yalnız demir eksikliğinden kaynaklanan demir eksikliği anemisi değil, bunun yanında kan formülü de bozulur, vücut savunma sistemi zayıflar. Vejetaryenlerde bu rahatsızlık görülmektedir. Aksi halde haftada bir B12 vitamini iğnesi vurunun B12 vitamini sadece kırmızı et ve sakatatla alınır unutmayın. Özet: çok yemeyin canınızın çektiklerinden çok çeşitli, bitkisel (sebze, Az yiyin ama artırmayın, yiyeceğiniz kadar alın, obez olmayın, çeşit çok olsun. meyve, tahıl, proteinli baklagil zeytin ve yağı, kuruyemiş,meyve /elma) ceviz olmak üzere çok çeşitli besin) tüketin,hayvansal(et süt yumurta kırmızı et ve balık başta) tüketin. yürüyerek, spor yaparak yediklerinizi yakın. SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN DENGELİ BESLENMEDE : Deniz ürünleri, süt, her tür sebze, meyve, tehıl ve baklagiller ile kabuklu ve kuru yemişler, aşırı olmayan hayvansal besinler, sağlıklı ve temiz su. DESTEK OLARAK: Askorbik asit (Vitamin C) Beta karoten Alfa-d tokoferol (E Vitamini), Aspirin, diğer anti oksidanlar, C, A, E Vitaminleri, Gerekirse diğer vitaminlerce zengin besinler, Salgın hastalıklarla mücadele ve aşılanma, mikroplardan uzak, düzenli sağlık kontrolü şart. ÖNERİ Haftada en az bir kez balık ve diğer deniz ürünleri, bir kez sakatat, kırmızı et, süt ve süt ürünleri, yumurta, tavuk, yeterli sıvı yağlar, tahıl, şeker (ana besin), Havuç, soğan, sarımsak, maydanoz, biber, lahana, kereviz, brokoli, enginar ve diğer sebzeler. Elma, kivi, narenciye başta olmak üzere her tür meyveler Ceviz, fıstık, ayçiçeği başta olmak üzere her tür kabuklu yemiş ve doğal besinler. Besin + O2 Metabolizma Enerji + Serbest Radikaller Zararlı ışınlar + Çevre kirliliği + Sigara +radyasyon ve Diğer Zararlılar + Serbest radikaller Oksidatif Hücre Hasarı HASTALIKLAR Vücut Savunma Sistemi + Destek Anti oksidanlar HASAR TAMİRİ Vitaminler + Mineral desteğivücut savunma sistemini etkin kılar,eksersiz, yürüme, yüzme, hafif spor Dengeli ve Yeterli Beslenme + Destekleyici Vitamin ve Mineral Sağlıklı ve Sürdürülebilir Yaşam (120- 140 Yaşa kadar uzatılabilir) CANLILARIN KİMYASAL YAPISINI OLUŞTURAN KİMYASAL ELEMENTLER Ana Bileşenler CHO NP Ca, Mg, Na, K, Cl, S 3 + 2 + 6 = 11 Element = Vücudun % 99’ u Diğer Elementler : 20 +20 Elementin Toplam Miktarı 10 gr. kadar (70 kg.’lik bir insanda) 11 ana elementin dışındaki bu elementlere Eser element denir. ESER ELEMENTLER Fe, Zn, Cu Co, I, F, Mn, Se, Cr Mo, Si, Sn,V, Ni Al, Rb, Br, As, Cd, Pb Li, Sr, Ba, Ag, Au, B Hg, Be,(Gerekli Değil) W, Bi ve diğerleri Bunların bir kısmı gerekli ve yaşamsal öneme sahip, bir kısmı zehirli ve kansorejen, bir kısmının da azı yeterli çoğu zararlı. ESER ELEMENTLERİN İŞLEVLERİ Enzim bileşeni, Enzim Aktifleyicisi, Kimyasal tepkimelin denetimi (canlı bünyede) Metabolizma desteği, Sağlıklı doku yapımı, Savunma sistemine destek, Hormon ve vitamin yapıtaşı, Büyüme ve gelişme desteği En gerekliler: Fe, Zn, Cu, Co, I, F, Mn, Se, Cr, Mo, Si, Sn,V, Ni, B, Mg. (Son ikisi bitkiler için) DEMİR En önemli eser element Kanda O2 taşır, Kan, kas eti ve bir çok doku için yapıtaşı olup bunların rengini de verir, Radikallerden korunma sisteminde görev alır Normal insan da tüm eser elementlerin toplamının 1/3 – ½ ‘ si yani : 2- 4,5 gr. kadar bulunur. Günlük doz : Erkeklerde; 10 mg, Kadınlarda; 15 mg (Emziklide : 20 mg, Hamilede: 30 mg.) Demir eksikliğinde enfeksiyon riski artar, vücut direnci düşer, halsizlik görülür. İleri safhada kanın kırmızı maddesi azalır, demir eksikliği anemisi görülür. Kadınlarda adet döneminde, hamilelikte ve emzirme döneminde görülür. Aşırısının zehir etkisi yoktur. Hem hayvansal, hem bitkisel besinlerle yeterli Fe alınır. Eksikliğinde ek destek Fe verilmeli Kırmızı et, sakatat, ekmek,yeşil sebzeler,C-vitamini içeren meyve ve meyve suları yeterli Fe içerir. ÇİNKO Demirden sonra en çok bulunan eser element, Enzim ve hormonların yapısında bulunur. Enzimatik ve hormonal işlemlerde aktifleyici ve katalizör, İnsulin hormonunun bir bileşeni olarak büyüme ve seksüel gelişim hormonlarını etkiler. Madde dönüşüm sisteminde, Amino asit döngüsünde, Vücuda Özgü savunma sisteminde, 200’den çok kimyasal tepkimede görev alır, Tavuk karası tedavisinde etkindir. ÇİNKO EKSİKLİĞİNDE: Gelişme ve büyüme bozukluğu, Vucut zayıflığı ve kısa boy, Neşesizlik, ilgisizlik ve durgunluk, Koku ve tat alma bozukluğu, Saç dökülmesi (ileri düzeyde) Seksüel bozukluk, Deride ve tırnaklarda lekelenme, Kaşınma artışı. (Kaşınma ve lekeli cilt ve tırnak Zn-Eksikliği göstergesi. AŞIRISI: Zehir etkisi yoktur, aksine zehirlenmede kusturucu olarak kullanılır. GÜNLÜK GEREKSİNİM: Normal kadın ve erkeklerde günde 15 mg, Hamilelerde:20 mg, Emziklilerde: 25 mg. Çinko eksikliğ en fazla ülkemizde ve Mısır’da görülür. Özellikle vejeteryanlarda, tahıl ağırlıklı beslenenlerde rastlanır. - ÇİNKO KAYNAKLARI: Deniz ürünleri ve özellikle balıklar, Sakatat,kaz eti, Süt ürünleri, Baklagiller, yulaf,kepek, tahıllar, Fındık, fıstık ve sebzeler. *Bitkilerin içerdiği fitin asit tersinmez olarak çinko alımını engeller. Vücut sadece bitkisel kaynaklardan alınan bitkisel çinkoyu değerlendiremez! Öneri: Bitkisel besinler mutlaka hayvansal besinlerle (süt ve ürünleri de yeter) alınmalıdır. BAKIR Biyolojik önemi demire yakın ve Fe ve Zn ile en önemli ve gerekli eser element. Oksidasyon olaylarında, Enzimlerin kontrollü çalışmasında, Bitkilerde fotosentez ve oksidatif olaylarda gerekli eser element. Bakır Cu-Protein bileşenleri olarak enzim etkilerini yükseltir. Enzim bileşeni olarak madde döngüsünde önemli yer tutar. Süperoksit dismutaz, sitoksidaz, monoamin oksidaz,trosinaz, dopamin beta hidroksilaz, seruloplazmin, s-amino levulinat dehidrataz gibi enzimlerin bileşeni. Basit bazı canlılarda (tırtıl gibi) kanın rengini verir (hemosiyanin), Basit canlı ve mikroorganizmalar karşı öldürücü. BAKIR EKSİKLİĞİ: Bakır eksikliği sadece yetersiz ve çok kötü beslenmede görülür. Normal beslenme ile yeterli bakır alınır. Yeni doğan bebekler karaciğerlerinde metaloenzim şeklinde Cu -depolanmış olarak doğar. Anne sütü yerine inek sütü ile beslenmede, askorbin asit molibden alındığında bakır eksikliğ görülebilir. Kandaki Cu-düzeyi 0.9 mg/L ‘yi geçmemelidir. Cu-EKSİKLİĞİNDE: Demir hareketliliği azalır, Kan formülü bozulur, anemi görülür, Bağ dokusu hasarı ile osteoporoz olur. Saç ve deride renk kaybı gözlenir, Ev ve besi hayvanlarında büyüme yavaşlar ve durur. AŞIRISI: Aşırısı sağlığa zararlı, tiksintili bir tat, kusma, çok aşırısında ishal kanlı idrar, koma hali ve ölüme kadar gider. ( Eskiden kalaysız Cu-kaplarda zehirl.) WHO Havada 0.2 mg/m3,(tozlu havada 1 mg/m3) sularda: 0.05-1.5 mg/L vermiştir. MANGAN Enzim yapısında bulunur ve enzimleri aktifler, Bağ dokusu yapımına, Üre oluşumuna, Protein ve yağ asitleri sentezine katılır. Günlük gereksinim: 2-5 mg yeterli ve bitkisel besinlerle kolayca karşılanır. Çay yaprağı, kepekli un, tahıl tohumları bol Mn içerir. Zehir etkisi yoktur, ancak uzun sürede zehir etkisi görülebilir.İçme sularında sınır değer: 0.05 mg/L dir. Ancak bunun nedeni zehir etkisi değil, renk ve tada etkisi. *Sara hastalarında kramp durumunda Mn –düştüğü ispatlanmış olup, nedeni bile olduğu ileri sürülmüştür. KOBALT Kırmızı vitamin olarak bilinenve insan organizmasında en etkin biyokatalizör B-12 Vitamininin ana yapısı ve merkez atomu, Eksikliğinde: Perniöz anemisi ve anemi riski artar, DOZ: Günde 5 µg yeterli. Sadece hayvansal besinlerle ve özellikle karaciğer ve kırmızı etten alınır. Mikrobiyolojik oluşan bitkisel besinler, et, balık ve süt Co içerir. Vejeteryanlarda eksikliği görülür. Yetersizliği ve tedavide 1 mg B-12 vitamini almak gerekir. Zehir etkisi, özellikle çok bira içenlerde kalp rahatsızlığı şeklinde görülmüştür. Sebebi ise bira köpüğünün sönmemesi için eklenen Cosülfattan kaynaklandığı (1 ppm katılır) anlaşılmıştır. WHO havadaki sınır değeri 0.5 mg/m3 KROM Glikoz tolerans faktöründe bulunur. İnsulin hormonunun etkisini düzenler, Günlük Doz:50-200 µg kadar. Her yerde kroma rastlandığından eksikliği görülmez.Et, peynir, kepekli un mamülleri ve bira başlıca Cr-kaynağı. Krom +3 değerli bileşikleri çok zehirli olmadığı halde Cr+6 bileşiklerinin akciğer gibi zarsal dokuları tahriş ettiği ve aşındırıcı etki ile kanserojen etkisi olduğu anlaşılmıştır. Özellikle sigara içenlere kansorejen etkisi daha yüksek olduğundan tiryakilerin Cr+6 ile çalışılan işyerlerinde çalışmalaqrı yasaklanmıştır. WHO Havada kromat sınır değerini 0.1 mg/m3 vermiştir. Bu değerin üstünde kanser riski 30 kat arttığı saptanmıştır. 200 kadar kromattan kaynaklanan işyeri kanseri saptanmıştır.10 yıl işyerinden ayrı kalanlarda risk de sıfıra inmektedir. İş yerlerinde çözünen kromatlar için sınır değer 0.5 mg/m3 verilmiştir. SİLİSYUM - - - - Kum ve taşların ana maddesi, yer kabuğunda O2’den sonra en çok bulunan silisyum yüksek canlılarda çok düşük düzeyde bulunur. Bağ ve kıkırdak dokusu ile kemiklerde bulunur. İskelet yapısı sağlamlığını, kemiklerin sertliğini belirler. Kıkırdakların sıkı ve yoğun olması yanında esnek olmasına da silisyum neden olur. Dolaşım sistemi ve damar çeperlerinde silisyum bulunması damar kireçlenmesine (sertleşmesi) sebep olduğu gibi yaşlanmanın da başlıca nedeni olduğu anlaşılmıştır. Günlük doz: 20-30 mg kadardır. Eksikliği görülmez. Havadaki aspest ve iğne yapılı silikatlar bir tür kanser olan aspestosa neden olur. İş yeri havasında sınır değeri 80 mg/m3 ise de kristal yapısına göre (örnek talk tozları için) bu değer 20 mg/m3 ü geçemez. Volastronit mineralinin akciğer kanserine etkisi araştırılmaktadır. Asbest havadan akciğere geçtiğinden kansere sebep olurken suda bu tehlike yoktur. - - - SELENYUM Canlılar açısından harika ve çok önemli bir eser element. Önemi 1957 yılında, yani çinkodan 4 yıl erken anlaşılmıştır. Fazlası zehirli, azı gerekli ve yeterli, eksikliği ise çok riskli bir elementtir. 2 ppm’in altında hastalığa, 30 ppm’in üstünde zehirlenmeye neden olur. Antioksidan, Kanserden koruyucu, E- Vitamininin etkinliğini artırıcı özelliği ile sağlıklı yaşam için vaz geçilmez bir eser element. Kalp kaslarında bir proteine bağlı olduğundan düzenli çalışmasını sağlar. Trombosit riskini azaltır, Romatizma önleyici, Görme kabiliyetini artırır, Yara iyileştirici özelliğe sahip, Büyüme üzerinde olumlu etkiye sqahip, Kadmiyum, arsenik ve cıva zehirlenmelerine karşı panzehir. - - SELENYUM EKSİKLİĞİ: Kandaki beyaz hücreler azalır ve trombosit riski artar, E-Vitamini değerlendirmesi zorlaşır, Baz hastalığı ( özellikle hayvanlarda kas erimesi ve büyüme durması) riski artar, Diğer olumlu kanser önleyici ve kalp kuvvetlendirici özelliklerinden yoksunluk. Se-KAYNAKLARI: Karaciğer,kas eti,tahıllar, kabuklu yemişler, sarımsak, soğan, Kalp ilaçları. Hayvan yemlerine 0.1-0.2 ppm katıldığında büyümeleri artar. ZARARLARI: Aşırısı zehirli, ancak tedavi edilebilir. H2Se düşük dozda bile akut zehirli. Se-zehirlenmelerine karşı arsenik ve sülfatlar panzehir. SINIR DEĞER: İşyeri havasında: 0.1 mg Se/ m3, Sularda: 8 µ g/L FLOR Flor dişin mineral maddesi olan apatit oluşumundaki yeri doldurulamaz bir eser element.Önemi 1961 yılında anlaşıldı. Tükrük ne kadar çok flor içerirse, diş de o ölçüde ağız bakterileri ve asitlere karşı dayanıklı olur. Diş tartarının oluşumunu önler. Diş macunu üreticileri ürünlerini flor içeriği ile tanıtır. Diğer organlar için de yaşamsal önemli bir element. Bebeklere flor verilerek kemik oluşumları hızlandırılabilir. 1Yaş çocuklara flor verilerek raşitizim oluşumu engellenebileceği söylenmektedir. Florun yiyeceklerle alımmı sınırlı ve zor olduğundan içme suyu yeterli flor içermezse damla veya tablet şeklinde alınması boyokler için bile yararlı olur. Aşırısı diş ve kemik kırılganlığına neden olabilir. Florun zehir etkisi HF de söz konusu. 25 ppm ve üzerinde nefes yolunda kaşınma ve tahriş gözlenir. Tolerans değeri 1 ppm, havada sınır değeri 0.2 mg/m3 , işyeri değeri ise 2mg/m3. İçme sularında en uygun 1 mg/L kabul edilmiştir. Çin, Meksika ve Hindistan’ın bazı bölgelerinde 15 mg/L ‘ye kadar flor içeren suyu içenlerde osteoskleroz görülmüştür. İYOT Iyot içeren yiyeceklerin insanlar ve canlılar için önemi daha element keşfedilmeden 17 yüzyılda anlaşılmıştır. Element ise ancak 1811 yılında keşfedilmiştir. Troit hormonunun önemli yapı taşıdır. Ayrıca madde-enerji döngü sisteminde etkilidir. Eksikliğinde troid bezi büyür ve endemik guatr oluşur. Bu ülkemizde Kastamonu ve Karadeniz yöresinde yaygın. Anne hamileliği süresince yeterli iyot almazsa yeni doğanlarda bile guatr görülür. Özellikle ergenlik çağında, daha çok kadınlarda hamilelik ve emzirme döneminde iyot eksikliği görülür. İyot gereksinimi: Erişkinlerde günde 200 µg , hamilelerde 230, emziklilerde 260 µg kadardır. En iyisi 15-25 mg iyot/kg tuz içeren iyotlu tuz kullanmaktır. Haftada bir kez deniz balığı, süt ve süt ürünlerinin yeterli yenmesi ile iyotlu tuza bile gerek kalmaz. Normal deniz suyu % 0.01 iyodür içerir. MOLİBDEN, NİKEL, KALAY, ARSENİK, VANADYUM, KURŞUN, KADMİYUM, CİVA VE DİĞERLERİ Molibden bitkilerin büyümesi için yeri doldurulamaz bir element. Protein sentezleyebilmek ve azotu bağlayabilmek için Mo’e gerek duyar. Avustralya’nın bir bölgesinde hiç bitki ve ağaç yetişmezken uçakla çok az Mo atılması sonucu ağaçlanması bir devrim olmuştur. İnsanlar ise ksantin oksidaz enziminin aktiflenmesi için Mo gereklidir. Hayvanların mikro besin maddelerindendir. Hayvan karaciğerinde flavin enzimi ksantin oksidaz ve aldehit oksidaz olarak bulunur. Kansere karşı vücudu koruyan enzimlerdendir. Günlük gereksinim: 75-250 µg kadardır. Eksikliği sadece suni beslenmede görülür. NİKEL Nikel kansorejen ve allerjik özelliğine rağmen canlılar için hayati öneme sahiptir. Tüm hayvanlar, yem bitkileri, bitkisel besinler dahil tüm bitkiler Ni içerir. Bitkiler kuru bazda 0.3 -4 mg/kg, hatta çay 7.6 mg/kg Ni içerir. Deniz ve akar sularda 1-5 µg /L Ni iççerir. Havada sınır değer: havada 0.05 µg/m3 ve iş yeri değeri: 0.7 mg/m3 . İş yerlerinde çalışanlarda akciğer skuamöz hücrelerinde karsinoma gözlenmiştir. Ni demirin daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur. Arginaz, karbosilaz ve asetil koenzim sintetaz enzimleri ve tripsini aktiflediği sanılmaktadır. Asit fosfatazın etkisini azaltır, yağ döngüsü ve hormonları da etkilediği sanılmaktadır. Deri dışında insan dokusu nikeli tutmaz, zenginleştirmez ve Ni birikmez. Azlığının etkisi bilinmiyor ama eksikliği de söz konusu değil. Ni hassas ciltlerde allerji, Solunumla alınan Ni ise kanserojen (kolay çözünenler daha az kanserojen etkili), Oral olarak yiyeceklerle alınan Ni kanserojen değil. Ni- organik bileşikleri inorganiklerden daha toksik, ancak Ni- karbonil öldürücü. KALAY VE VANADYUM Kalay da hayvanlar için yaşamsal öneme sahip eser elementler arasında yer alır. İnsanda mide suyu üretimini sağlayan gastrin hormonunu aktiflediği sanılmaktadır. Vanadyumun işlevi tam bilinmese de bazı enzimleri aktiflediği, diş yapımında görev aldığı sanılmaktadır. Ratlara vanadyumlu preparat verildiğinde kan şekerlerinin düştüğü görülmüştür. Şeker hastalarına ilaç etkisi araştırılmaktadır. BAZI ELEMENTLER NİÇİN KANSEROJEN VEYA ZEHİRLİDİR? Sağlıklı yaşam için gerekli bir elemente benzerse onun yerine geçebilir ve doku-hücre hasarına ya da besinlerin sindirim döngüsüne zarar verebilir. Tipik örnekler: P yerine As, Sb, Zn yerine Cd, Hg, Mg yerine Be, Ca yerine Pb,Ba, Ra, gibi. ZEHİRLİ AMA GEREKLİ ESER ELEMENTLER: ARSENİK, KURŞUN KADMİYUM Çevre kirlenmesi ile insan vücuduna geçen ve zehirli oldukları herkes tarafından bilinen bu üç elementin ilginç durumu vardır. Cıvayı da katarsak en zehirli elementlerdir. Civanın insan ve hayvanlar için gerekliliğini gösteren hiç bir bulgu olmamasına rağmen, bu üç element hayvan deneyleri sonucu yaşamsal önemi olan elementler arasına alınmıştır. Ancak bu üç elementin ne kadarı yeterli olduğu bilinmemektedir. Ama zehir etkileri ve kanserojen etkileri tam bilinmektedir. Kadmiyum cıva kadar tehlikeli, hatta akciğere giren metal ve oksidi kanserojen. Bu sigara ile birleşince tam kanserojen! As şaçta birikir ve aylarca kalabilir. Zehirlenme kontrolü saçla yapılabilir. Tarihte As ile ilginç politik zehirlenme olayları var. Tüm As bileşikleri zehirli olmasına rağmen +3 değerliler daha zehirlidir. 100 mg As bile insanlar için öldürücüdür. Halsizlik, ciltte yaralanmalar ve sinir bozukluğu ile zehirlenme teşhis edilebilir. Klor vinil klor arsen bileşiği ‘lewisit’ adıyla I.Dünya savaşında savaş gazı olarak kullanıldı. Kurşun özellikle kemiklerde Ca yerine geçebilir. Özellikle benzine katılan tetra etil kurşun çok tehlikelidir. Kurşun zehirlenmesinde merkezi sinir sistemi etkilenir. Yorgunluk,uykusuzluk, kramp hali, ileri safhada işitme görme bozukluğu, kramp ve koma hali, ardından ölüm görünür. Pb- zehirlenmesinde eritrosit farelenmesi denen kanda hemoglobin ve eritrosit düşmesi ile zehirlenme kolayca tesbit edilir. İdrarda da kopofirin ve samino levilin asit çökmesi olur. Kan ve idrarda kurşun tayini en iyi tanı yöntemidir.Havada sınır değeri 0.2 mg/m3, suda 0.05mg/L. CİVA Zehir etkisi en iyi bilinen, kontrolü ençok yapılan ve taini üzerinde en çok çalışılan eser elementtir. Tek sıvı metal olması dolayısıyla çağlardan beri çok iyi bilinen ve çok kullanılan elementtir. Son yıllarda zehir etkisi nedeniyle kullanımı son derece sınırlandırılmış olsa da bazı alanlarda kullanılmağa ddevam edilmektedir. Örnek olarak termometreler, barometreler yapımı, polarografi, klor alkali fabrikalrı. 1974 Yılında Minamata körfezinde balık yiyenlerden 750 kişinin zehirlenmesi, 2 gün sonra 108 kişinin ölmesi kesin. Ayrıca civa ile haşaratlara karşı korunan tohumluk buğdayı yiyen 6000 Irak’lının zehirlendiği ve bunlardan 500 kadarının öldüğü, benzer şekilde daha küçük çaplı Guatemala ve apakistanda da tohumluk buğdaydan zehirlenmeler BM uzmanlarınca rapor edilmiştir. Metal halinde zehir etkisi doğrudan gözlenmezken özellikle kaza ile yere dökülen cıva çok ince zerrecikler haline gelir, uçuculuğu etkisi ile zehirlenmeye sebep olur. Civa işyerlerinde civalı atıkların atımı imkansız hale getirilmiş, sıkı kontrol altına alınmıştı. Volkanik patlamalarla atmosfere çok civa geçebilir. Doğal yollarla ve fosil yakıtların yanması sonucu yılda 25000-150000 ton civanın havaya geçtiği hesaplanmaktadır. Yakıtlarla geçeni 10000ton/yıl tahmin edilmektedir. Havada civa sınır değeri: 0.1 mg/m3 . Kumaşların, giyeceklerin ve birçok tüketim eşyasının bile civa içeriğinin, özellikle tere geçenin, yemler ve her tür besinin, ot ve sebzelerin civa içeriği kontrolü istenmektedir. SPOR- EKSERSİZ VE SAĞLIKLI YAŞAM 1-Beyin işlevlerini güçlendirir, Zira beyne daha çok ve yeterli kan pompalanır. 2- Yaşlanma sürecini geciktirir.Tolemerleri korur, 3- Yağ hücrelerini küçültür, besinlerin yakılmasını artırır. Obeziteyi önler, 4- Hastalıklardan kurtulmaya yardımcı olur, kalp ritmini ve çalışmasını düzenler,oksijen girişini artırır. 5- Cilde zinde bir görünüm verir, 6- Mutluluğu artırır.(özellikle yürüyüş ve bisiklet sürme, yüzme), 7- Kalp işlevi düzelir, şekeri denetler. Sindirimi ve boşalım sistemi çalışmasını kolaylaştırır, MOLEKÜLER VE ORGANİK ZEHİRLER, KANSEROJENLER Canlı yaşam için yabancı olan her moleküler katı, sıvı, gaz, vücuttaki benzer molekül yerini alabilen, canlı fonsiyon ve dokuya zarar veren birçok madde, sağlıklı yaşamı dehdit eder. Kurum, zift, katran antrasen, bipren, benzen gibi birçok çözgen, etanol yerine metanol, formaldehit, O2 yerine CO, CN vb. SONUÇ Sağlıklı yaşam için bilimsel kriterlere göre dengeli beslenmek, beslenmede doğal ve çeşitli yiyecekleri tercih etmek en önemlidir. Çağımızda gittikçe artan çevre kirlenmesi sonucu canlı sağlığı tehlikeye girmektedir. Seralarda ve besi çiftliklerinde, suni gübre, hormon ve özel koşullarda hızlı büyütülen sebze, meyve ve etle beslenmelerin artığı çağımızda vücut savunma sisteminin özel güçlendirilmesi gerekir. Vücut savunma sistemini kuvvetlendirmek için eser elementlerce zengin besinleri, özellikle antioksidan içerenleri tüketmek, vitamin ve hormon desteği almak daha önem kazanır. Birçok kimyasal ve biyolojik mücadele sonucu bulaşıcı ve salgın hastalıklar önlenirken, bu tür mücadele atıkları da ayrıca sağlıklı yaşamı tehdit etmektedir. Her adımda, doğuracağı sonuçlar da (Çevresel etki değerlendirmesi, ÇED) hesaplanmalıdır. TEŞEKKÜR Beni sabırla dinlediğiniz ve ilginiz için çok Siz tüm Dinleyicilere teşekkür ederim. Ayrıca beni Kocaeli Üniversitesine davet ederek bu konuşmayı yapmam için beni sizlerle bir araya gelmemi sağlayan Türk Kimya Derneği Genel Bakkanı Sayın Prof Dr. BahattinYalçın ve Sayın Fen Fakültesi Dekanına ve Kimya Bölüm Başkanına çok teşekkür ediyorum.