KALP YETERSİZLİĞİ HASTALARININ PSİKOSOSYAL UYUMU

advertisement
C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2006, 10(2)
KALP YETERSİZLİĞİ HASTALARININ PSİKOSOSYAL UYUMU
Semiha AKIN *, Zehra DURNA**
ÖZ
Amaç: Bu araştırma kalp yetersizliği olan hastaların
hastalığa psikososyal uyumlarının değerlendirilmesi ve
psikososyal uyumu etkileyen kişisel ve hastalığa ilişkin
özelliklerin belirlenmesi amacı ile tanımlayıcı olarak
gerçekleştirilmiştir.
Yöntem: Çalışma, kalp yetersizliği tanısı ile tedavi
gören, fonksiyonel sınıfı I-III olan 50 hasta üzerinde, Hastalığa
Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeği kullanılarak yapılmıştır.
Bulgular: Bu çalışmada hastaların hastalığa
psikososyal uyumlarının genel anlamda olumsuz yönde
etkilendiği, en olumsuz etkilenmenin ise mesleki-iş çevresi
alanı, sosyal çevre ve psikolojik alanda olduğu saptanmıştır.
Erkek (p<0.05) ve evli hastalarda cinsel ilişkiler alanının
(p<0.001) olumsuz etkilendiği, öğrenim düzeyi düştükçe aile
çevresi alanı (p<0.01) ve hastalığa total uyumun azaldığı
(p<0.05) belirlenmiştir. Ayrıca gelir durumu iyi olan hastalarda
aile çevresi alanının daha az etkilendiği (p<0.05), hastaneye
kalp yetersizliği nedeniyle yatış sayısı arttıkça mesleki/iş çevresi
alanına uyumun olumsuz etkilendiği (p<0.05), kalp yetersizliği
fonksiyonel durumu arttıkça sağlık bakımına oryantasyon ve
cinsel ilişkiler dışındaki tüm alanların etkilendiği görülmüştür.
Sonuç: Kalp yetersizliği hastalarının psikososyal
uyumlarının ve bu tür sorunları ile baş edebilme yeteneklerinin
geliştirilmesi için fiziksel, eğitsel, sosyal ve emosyonel destek
verilmelidir.
Anahtar Sözcükler: Kalp yetersizliği, psikososyal
uyum, hemşirelik
ABSTRACT
Psychosocial Adaptation Of Heart Failure
Patients
Purpose: This descriptive study was performed to
determine psychosocial adaptation of the patients who have
heart failure and investigate the relationship between patient’s
personal and illness related characteristics which affect
psychosocial adaptation of the patients.
Method: The study sample consisted of 50 patients
who have heart failure and functinally classifield as I-III heart
failure. In order to determine the psychosocial adaptation to
the illness, “Psychosocial Adjustment of Illnes Scale- Self
Report” was used.
Results: Total psychosocial adaptation to the illness
was affected negatively. The patients had the most negative
changes in their vocational environment, social relationships
and psychological domains. The sexual relationships domain of
psychosocial adaptation was more negatively affected in male
patients (p<0.05), in married patients (p<0.001). The patients
with lower education level reported more negative changes in
total psychosocial adaptation to the illness (p<0.05) and
especially in the domestic domain (p<0.01). The domestic
environment of adaptation was less nagatively effected in the
patients whose income level was good. The patients
hospitalized more, reported more negative changes in their
vocational environment domain (p<0.05). The patients with
higher functional class reported more negative changes in all
domains of psychosocial adaptation except sexual relationships
and health care orientation.
Conclusion: In order to promote the psychosocial
adaptation and improve coping with psychosocial problems, of
the patients physical, educational, social and emotional
support should be provided.
Key Words: Heart failure, psychosocial adaptation,
nursing
ciddi semptomların olduğu ve fonksiyonel kapasitenin
azaldığı klinik bir durumdur (American College of
Cardiology/American Heart Association Guidelines 2001;
GİRİŞ
Kalp yetersizliği, ventriküllerin kan ile dolumu
veya ejeksiyonunda yetersizlik sonucu gelişen, ilerleyici,
*
**
Bil. Uzm. Hem., İstanbul Üniversitesi Florance Nihgtingale Hemşirelik Yüksekokulu, İstanbul
Prof.Dr., İstanbul Üniversitesi Florance Nihgtingale Hemşirelik Yüksekokulu, İstanbul
1
Akın ve Durna
Baykal ve ark. 2005). Amerika Birleşik Devletleri’nde 5
Evren ve Örneklem
milyon kalp yetersizliği hastasının olduğu ve bu sayıya
Araştırmanın
evrenini,
bir
üniversite
her yıl 550.000’nin üzerinde yeni kalp yetersizliği
hastanesinde yatarak veya ayaktan tedavi gören kalp
vakasının eklendiği rapor edilmiştir (American Heart
yetersizliği
Association Heart Disease and Stroke Statistics 2005).
Örneklem kapsamına, Ocak - Haziran 2003 tarihleri
Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de kalp yetersizliği
arasında kuruma kalp yetersizliği tanısı ile tedavi
insidansının arttığı tahmin edilmekte ancak ülkemizde
görmek üzere başvuran, kalp yetersizliği fonksiyonel
kalp yetersizliği insidansı ile ilgili güvenilir istatistikler
sınıfı [New York Heart Association (NYHA)] I, II veya
bulunmamaktadır (Nalbantgil 2003).
III olan, iletişime girme sorunu olmayan, okuma bilen
tanısı
alan
hastalar
oluşturmaktadır.
kalitesini
ve araştırmaya katılmayı kabul eden, 18 yaş ve üzerinde
olumsuz etkilemektedir. Yapılan bir çalışmada kalp
olan ve sağlık durumu görüşmeye uygun tüm hastalar
yetersizliği hastalarının yaşam kalitesinin koroner arter
alınmıştır. Bu tarihler içinde kuruma başvuran 71
hastalığı olan bireylerden belirgin derecede daha kötü
hastadan (%74,6’ı yatarak, %25,4’ü ayaktan tedavi
olduğu bildirilmiştir (Carels ve ark. 2004).
Kalp
gören) 4’ü okuma yazma bilmediği, 3’ü Türkçe anlayıp
aktivitelerini
konuşamadığı, 3’ü çok yaşlı olduğu, 9’u ise çalışmaya
yerine getirmede güçlük yaşadıkları, ekonomik, cinsel ve
katılmak üzere genel durumu uygun olmadığı için
psikososyal sorunlarının olduğu, özellikle iş yaşamında,
(fonksiyonel sınıfı IV) çalışmaya katılmak üzere 52 hasta
aile,
davet edilmiştir. İki hasta araştırmaya katılmaya gönüllü
Kalp
yetersizliği
yetersizliği
hastaların
hastalarının
arkadaş
günlük
ilişkilerinde
yaşam
yaşam
sorunlarla
karşı
karşıya
kaldıkları saptanmıştır (Carels ve ark. 2004; Dracup ve
olmadığını
ark. 1992; Durademir 1998; Howorth ve ark. 2005;
tamamlanmıştır. Örneklemin %80’nini yatarak, %20’sini
Friedman ve Griffin 2001; Jaarsma ve ark. 1996;
ise
Murberg ve ark. 1998; Scott ve ark. 2004).
Çalışma öncesi kurum izni alınmıştır.
yetersizliği
gibi
hasta
kronik
yakınlarının
hastalıklarda
sosyo-demografik
Kalp
oluşturmuştur.
[Psychosocial Adjustment to Illness Scale-Self Report
(Schwarz
2003).
ile
biçimi
(PAIS-SR)]
Elman
hastalar
hasta
Formu ve Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeği
değişikliklerine uyumda sorun yaşadıkları bildirilmiştir
ve
gören
50
kalp
da
yaşam
tedavi
çalışma
Bu çalışmada veri toplamak için Hasta Tanıtım
kadar, aile ve toplumu da etkilemektedir. Hastaların
sorumlu
ayaktan
ve
Veri Toplama Araçları
Kronik bir hastalık olan kalp yetersizliğini birey
bakımından
belirtmiş
yetersizliği
sık
kullanılmıştır. Hasta Tanıtım Formunda
özellikler
(yaş,
cinsiyet,
medeni
hastaneye yatışlara ve iş gücü kaybına neden olması ile
durum, eğitim durumu, meslek, gelir durumu, yaşam
bireysel
sorunlar
şekli, çalışma durumu, sağlık güvencesi) ve hastalığa
2003).
yönelik (kalp yetersizliği tanısının konulma tarihi, kalp
Psikososyal uyumun yaşam kalitesi ve yaşam biçimi
yetersizliği fonksiyonel sınıfı, kalp yetersizliği nedeni ile
değişiklikleri üzerinde olumlu etkisi olduğu (Sullivan ve
hastaneye
yatış
Hawthorne 1996) bildirilmekte olup, günümüzde kalp
yetersizliği
etiyolojisi)
yetersizliği
düzeyi hastaların aylık gelirlerine ilişkin ifadeleri/algıları
ve
oluşturabilmektedir
toplumsal
(Schwarz
hastalarının
ekonomik
ve
psikososyal
Elman
sorunları
ve
sayısı,
izlem/tedavi
sorular
şekli,
kalp
bulunmaktadır.
Gelir
(kötü=1, orta=2, iyi=3) sorularak değerlendirilmiştir.
uyumlarını değerlendiren çalışmalar daha da önem
kazanmaktadır.
Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeği,
Derogatis ve Lopez tarafından 1983 yılında geliştirilen
ve hastalığa psikososyal uyumu ölçen bir ölçektir
YÖNTEM
(Derogatis 1986). Bu ölçek, bireylerin diğer bireylerle ve
Amaç
Bu
çalışmanın
amacı
kalp
yetersizliği
sosyo-kültürel çevreyi oluşturan kurumlarla karşılıklı
olan
etkileşimini ölçer. PAIS-SR 46 madde ve 7 alt gruptan
hastaların psikososyal uyumlarının değerlendirilmesi ve
psikososyal
uyum
ile
kişisel
ve
hastalığa
oluşmaktadır.
ilişkin
Bu
alt
gruplar;
Sağlık
Bakımına
Oryantasyon, Meslek/İş Çevresi, Aile Çevresi, Cinsel
özelliklerin belirlenmesidir.
İlişkiler, Geniş Aile İlişkileri, Sosyal Çevre ve Psikolojik
2
C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2006, 10(2)
Alandır. Her alan için uyumun değişen seviyelerini
Verilerin Değerlendirilmesi
belirleyen
kullanılmaktadır.
Verilerin istatistiksel analizi SPSS (Statistical
Hastalardan bu dört tanımlayıcı ifadeden kendi kişisel
Package for Social Sciences) programında yapılmıştır.
deneyimlerini en iyi- en yakın şekilde tanımlayan yanıtı
Verilerin değerlendirilmesinde ortalama, medyan, yüzde
seçmesi istenmektedir (Derogatis 1986). Her bir madde
ve standart sapma kullanılmıştır. Normal dağılıma uyan
0’dan 3’e kadar değişen puanlar üzerinden puanlanır.
verilerde parametrik, normal dağılıma uymayan verilerin
Hastalıktan bu yana büyük oranda olumsuz değişiklikler
değerlendirilmesinde
3 puanla, değişiklik olmaması ya da olumlu değişiklikler
kullanılmıştır. Çalışma grubunun normallik dağılımını
dört
tanımlayıcı
ifade
ise
non-parametrik
testler
0 puanla değerlendirilir. Ölçekten elde edilen minimum
göstermek için Kolmogorov-Smirnov Testi kullanılmıştır.
ve maksimum puan 0-138 arasıdır. Bu ölçekte, düşük
Değişik grup ortalamaları arasındaki farkın anlamlılığı t-
puanlar hastalığa “iyi psikososyal uyumu”, yüksek
testi, Mann Whitney U testi ve tek yönlü ANOVA-Kruskal
puanlar hastalığa “kötü psikososyal uyumu” gösterir.
Wallis Varyans testleri ile incelenmiştir. Farklı puan
Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeği ile
ortalamaları ise Spearman Sıra Korelasyon Analizi
yapılan çalışmalarda 35’in altındaki puanlar iyi (good)
kullanılarak değerlendirilmiştir.
psikososyal uyumu, 35-51 arası puanlar orta derecede
iyi (fair) psikososyal uyumu ve 51’in üstündeki puanlar
BULGULAR
kötü uyumu ifade eder şekilde değerlendirmektedir
Kişisel ve Hastalığa İlişkin Özelliklerin
(Adaylar 1995; Derogatis 1986).
Hastalığa
Psikososyal
Uyum-Öz
Dağılımı
Bildirim
Ölçeği’nin ülkemiz için geçerlik ve güvenirlik çalışması
Yaş ortalaması 59.9±12.5 yıl (Dağılım aralığı=29-
Adaylar tarafından (1995) “Akut ve Kronik Hastalığı Olan
82) olan örneklem grubunun yarıdan fazlasını (%68’i)
Bireylerin Hastalıktaki Uyum, Adaptasyon, Algı ve Öz
erkekler oluşturmuştur (Tablo 1 ve 2). Hastaların %88’i
Bakım Yönelimleri” isimli doktora tezinde yapılmıştır. Bu
evli, %60’ı ilköğretim mezunudur. Araştırmaya katılan
çalışmada alt gruplar için güvenirlik katsayısı sırası ile
hastaların tamamına yakının yalnız yaşamadığı (%98)
0.87, 0.85, 0.80, 0.95, 0.89, 0.93, 0.83, tüm ölçek için
ve sağlık güvencesinin olduğu (%90) belirlenmiştir.
0.94 olarak belirlenmiştir (Adaylar 1995). Bu çalışmada
Grubun
güvenirlik katsayıları alt gruplar için 0.71- 0.89 arasında,
belirlenmiştir (Tablo 1).
tüm ölçek için 0.90 olarak bulunmuştur.
gelir
durumunu
Hastalığa
ilişkin
“orta”
özellikler
olarak
algıladığı
incelendiğinde;
Veri Toplama Yöntemi
hastaların kalp yetersizliği ile yaşam süresinin ortalama
Görüşme hasta odasında, hasta odası uygun
65.8 ± 75.95 aydır (Dağılım aralığı = 1-288) (Tablo 2).
olmadığında ise görüşme için özel olarak tahsis edilmiş
Grubun %80’nini yatarak, %20’sini ise ayaktan tedavi
bir
odada
gerçekleştirilmiştir.
Hastalara
gören, %66’sını iskemik kaynaklı kalp yetersizliği olan
çalışma
hakkında bilgi verilerek sözlü onamları alınmıştır ve
hastalar
bilgilerin gizli kalacağı açıklanmıştır. Çalışmanın amacı
hastaneye
yatış
açıklandıktan
grubunun
%10’unun
sonra
ölçek
hasta
tarafından
doldurulmuştur. Hastanın tıbbi durumu ile ilgili veriler
Psikososyal
Uyum-Öz
Bildirim
sayısı
Kalp
yetersizliği
nedeniyle
sorgulandığında,
örneklem
hastaneye
hiç
yatmadığı,
%34’ünün toplam 1 kez, %14’ünün 2 kez, % 42’sinin
hasta dosyasından elde edilmiştir. Hasta ile görüşme ve
Hastalığa
oluşturmuştur.
ise 3 kez ve daha fazla yattığı belirlenmiştir. Bu
Ölçeğinin
örneklem grubunun %10’unu NYHA fonksiyonel sınıfı I,
doldurulması yaklaşık 20-30 dakika sürmüştür.
%38’ini II, %52’ini ise III olan kalp yetersizliği hastaları
oluşturmuştur (Tablo 1 ).
3
Akın ve Durna
Tablo 1. Kişisel ve Hastalığa İlişkin Özelliklerin Dağılımı (n=50)
Tablo 2. Kalp Yetersizliği Süresi ve Yaşa İlişkin Ortalama,
Medyan, Standart Sapma, Minimum ve Maksimum
Değerlerin Dağılımı (n=50)
n
(%)
Kadın
16
32
Erkek
34
68
Evli
44
88
Dul
6
12
Okur-yazar
10
20
değerlendirildiğinde,
İlköğretim
30
60
uyumlarının olumsuz yönde etkilendiği (x
Yüksek öğretim
10
20
±19.73), en olumsuz etkilenmenin ise mesleki-iş çevresi
Cinsiyet
x
±SD
Med.
Min.
Max.
1
288
29
82
Kalp Yetersizliği ile
65,82 29,00 75,95
yaşam süresi (ay)
Medeni Durum
Yaş (yıl)
59,94 57,50 12,54
Psikososyal Uyuma İlişkin Veriler
Eğitim Durumu
Hastaların hastalığa psikososyal uyum düzeyleri
alanı,
Sağlık Güvencesi
Yok
5
10
Var
45
90
sosyal
genel
çevre
ve
anlamda
psikolojik
psikososyal
alanda
=52.28
olduğu
saptanmıştır (Tablo 3).
Tablo 3. Hastalığa Psikososyal Uyum-Öz Bildirim Ölçeğindeki
Yaşam şekli
Alt Grupların Madde Dağılımı, Ortalama, Medyan,
Yalnız yaşayanlar
1
2
Ailesi ile yaşayanlar
49
98
Ayaktan Tedavi
10
20
Yatarak Tedavi
40
80
Standart Sapma, Minimum ve Maksimum Değerleri
(n=50)
İzlem/tedavi şekli
Madde
Sayısı
x
8
8.26
8.50
4.35
0
19
Meslek/İş Çevresi
6
8.34
8.50
4.13
0
17
Aile Çevresi
8
7.90
7.00
4.16
0
19
Cinsel İlişkiler
6
6.86
6.50
4.78
0
15
Geniş Aile İlişkileri
5
3.60
3.00
3.12
0
11
Sosyal Çevre
6
8.18
8.00
5.57
0
18
Psikolojik Alan
7
914
9.00
5.01
0
21
52.28 52.00 19.73
15
93
PAİS-SR
Sağlık Bakımına
Oryantasyon
Kalp Yetersizliği Etiyolojisi
Non-iskemik
17
34
Iskemik
33
66
Kalp Yetersizliği Nedeni ile Hastaneye
Yatış Sayısı
0
5
10
1
17
34
2
7
14
3 ve daha fazla
21
42
Hastalığa Psikososyal
Uyum
NYHA Fonksiyonel Sınıf
I
5
10
II
19
38
III
26
52
Hastalığa
karşılaştırıldığında;
46
psikososyal
erkek
Med. ±SD Min. Max.
uyum
hastalarda
ile
cinsiyet
cinsel
ilişkiler
alanının daha fazla etkilendiği belirlenmiş olup (t=-2.30;
p= 0.026), genel olarak hastalığa psikososyal uyum ve
4
C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2006, 10(2)
kişilerde hastaneye hiç yatmamış, ya da 1 veya 2 kez
hastaneye yatan kişilere göre meslek/iş çevresi alanında
daha ciddi boyutta etkilenme olduğu belirlenmiştir
(χKW=11.006; p=0.012). Ancak hastaneye yatış sayısına
göre hastalığa genel olarak psikososyal uyumun ve
diğer alt boyutlarının etkilenmediği görülmüştür
(χKW=6.845; p=0.077).
diğer alt boyutlar açısından cinsiyetler arasında ise
anlamlı bir fark saptanmamıştır. Evli olmayan hastalarda
daha fazla aile çevresi alanının (zMWU= -2.06; p= 0.040),
evli hastalarda ise daha fazla cinsel ilişkiler alanın
etkilendiği belirlenmiştir (zMWU= -3.69; p= 0.0001).
Psikososyal uyumun eğitim düzeyine göre
istatistiksel olarak anlamlı fark gösterdiği belirlenmiştir.
Eğitim düzeyi düşük kişilerde eğitim düzeyi yüksek
kişilere kıyasla aile ilişkileri alanının (F= 7.09; p= 0.002)
ve total hastalığa psikososyal uyumun (F= 4.30; p=
0.019) daha fazla etkilendiği görülmüştür (Tablo 4).
Bu çalışmada NYHA fonksiyonel sınıfı arttıkça
hastaların hastalığa genel psikososyal uyumlarının
olumsuz yönde etkilenme düzeyinin arttığı saptanmıştır.
NYHA fonksiyonel sınıfı III olan hastaların hastalığa
genel psikososyal uyumlarının önemli derecede kötü
olduğu, özellikle fonksiyonel sınıfı NYHA III olan
hastalarda fonksiyonel sınıfı I ve II olan hastalara
kıyasla meslek/iş alanının (χKW= 12.319; p= 0.002), aile
çevresi alanının (χKW= 9.331; p= 0.009), sosyal çevre
(χKW= 10.25; p= 0.006) ve psikolojik durumlarının
(χKW= 12.31; p= 0.002) daha fazla etkilendiği, buna ek
olarak fonksiyonel sınıfı III olan hastalarda geniş aile
ilişkileri alanının, sınıfı I olan hastalara kıyasla daha çok
(χKW = 8.71; p= 0.01) etkilendiği belirlenmiştir.
Hastalığa psikososyal uyum ile kalp yetersizliği
süresi ve hastanın yaşı arasında istatistiksel açıdan
anlamlı ilişki bulunmamıştır. Gelir durumu ile aile ilişkileri
alanı arasında anlamlı bir ilişki olduğu (rs= -0.353;
p=0.012), gelir düzeyi daha iyi olan bireylerin aile
çevresi alt grubuna uyumlarının daha olumlu yönde
etkilendiği belirlenmiştir.
Hastalığa psikososyal uyum ile kalp yetersizliği
nedeni ile toplam hastaneye yatış sayısı arasındaki ilişki
incelendiğinde, hastaneye 3 kez ve üzerinde yatan
Tablo 4. Hastalığa Psikososyal Uyumun Eğitim Düzeyi ile Karşılaştırılması (n=50)
EĞİTİM DÜZEYİ
Okur yazar (1)
(n=10)
İlköğretim
mezunu (2) (n=30)
Yüksek öğretim
mezunu(3)
(n=10)
x
±SD
F
p
x
±SD
x
±SD
Sağlık Bakımına Oryantasyon
8.20
3.82
8.50
4.62
7.60
4.35
0.16
0.856
Meslek/İş Çevresi
9.20
4.61
8.83
3.82
6.00
4.14
2.13
0.131*
10.40(3)#
5.68
8.26(3)#
3.04
4.30
3.20
7.09
0.002***
Cinsel İlişkiler
8.40
5.62
6.60
4.47
6.10
5.00
0.68
0.511*
Geniş Aile İlişkileri
4.30
4.00
3.90
2.88
2.00
2.58
1.75
0.184*
Sosyal Çevre
10.50
5.30
8.50
5.85
4.90
3.51
2.85
0.068*
Psikolojik Alan
11.30
6.33
8.93
4.28
7.60
5.44
1.45
0.244*
62.30(3) #
21.98
16.34
38.50
21.18
4.30
0.019**
Aile Çevresi
Hastalığa Psikososyal Uyum
53.53(3)#
(1) okuryazarlar (2) orta öğrenimliler (3) yüksek öğrenimliler
* p>0.05 ** p<0.05 *** p<0.01
(3)# Hangi gruba göre fark olduğunu işaret etmektedir.
5
*
Akın ve Durna
hastalık nedeniyle cinsel aktivite sırasında sorun yaşam
korkusu
ile
cinsel
aktivitede
bulunmaktan
sakınmalarından kaynaklanabilmektedir.
TARTIŞMA
Kalp yetersizliği hastalarının psikososyal uyum
düzeyleri ve sorunlarının belirlenmesi, hastalığa uyumu
arttıracak
girişimlerin
planlanmasında
önem
taşımaktadır. Kalp yetersizliği hastalarının sosyal ve
psikolojik sorunlar yaşadıkları, emosyonel, fiziksel
işlevlerin önemli düzeyde olumsuz etkilendiği (Carels ve
ark. 2004; Dixon ve ark. 2000; Murberg ve ark. 1998)
bildirilmiştir. Bu çalışmada, Dracup ve ark.’ının çalışma
sonuçları (1992) ile uyumlu olarak kalp yetersizliği
hastalarında hastalığa genel olarak psikososyal uyumun
olumsuz yönde etkilendiği saptanmıştır. Kalp yetersizliği
hastalarının mesleki-iş hayatı, sosyal ilişkiler alanı ve
psikolojik alanında belirgin düzeyde bozulma olduğu
görülmüştür. Fonksiyonel sınıf yükseldikçe uyumun
olumsuz yönde etkilediği belirlenmiştir. Çalışma
bulguları, kalp yetersizliğinin önemi ve bu hastaların
psikososyal uyumunun önemli boyutta etkilendiğini
gözler önüne sermekte ve bu uyumu geliştirecek
yaklaşımların gerekliliğini göstermektedir.
Eğitim seviyesinin uyum ile ilişki içinde olduğu ve
yüksek eğitim düzeyinin uyumu arttırdığı bildirilmektedir
(Rockwell ve Riegel 2001). Bu çalışmada eğitim durumu
ile hastalığa psikososyal uyum arasında fark olduğu,
eğitim durumu yükseldikçe hastalığa psikososyal
uyumun daha olumlu etkilendiği görülmüştür. Eğitim
düzeyi düşük hastalarda, psikososyal uyum ve aile
çevresi alanının eğitim düzeyi yüksek hastalara kıyasla
daha olumsuz etkilendiği belirlenmiştir. Bu bulgu yüksek
eğitim düzeyinin hastalığa uyumu kolaylaştırdığı,
dikkatin eğitim düzeyi düşük kişilere yoğunlaştırılması
gerektiği ve kalp yetersizliği hastanın hastalığa
uyumunun arttırılması için eğitimin ne kadar önemli
olduğunu vurgulamaktadır.
Bir çalışmada fonksiyonel durum ve hastalığın
derecesinin, hastaneye yatışları etkilediği bulunmuştur
(Schwarz ve Elman 2003). Psikososyal uyumsuzluk
fiziksel sorunlar başta olmak üzere birçok sorun
yaşanmasına ve sık hastane yatışlarına neden
olmaktadır. Struthers ve ark.’ı (2000) konjestif kalp
yetersizliği hastalarında sosyalleşmede azalmanın
kardiyak nedenlerle hastaneye yatışları arttırdığını
bildirmiştir. Literatür ile tutarlı olarak bu çalışmada da
psikososyal uyumu olumsuz yönde etkilenen kalp
yetersizliği hastalarının hastaneye sık yattığı ve sık
hastaneye yatan hastaların meslek-iş yaşamının daha
çok etkilendiği belirlenmiş olup çalışma sonuçları
hastaneye yatışları azaltmada psikososyal uyumun
öneminin altını çizmektedir.
Cinsel sorunlar kalp yetersizliği hastalarının
sıklıkla karşı karşıya kaldıkları problemler arasında yer
almaktadır. Jaarsma ve ark.’ının (1996) 62 hasta ile
gerçekleştirdiği araştırmada, hastaların yaklaşık ¾’ünde
cinsel ilgi ve cinsel ilişki sayısında önemli düzeyde
azalma olduğu, geri kalan grubun ise cinsellikten
koptuğu bildirilmiştir. Kalp yetersizliği fonksiyonel sınıfı,
cinsiyet, sosyo-kültürel düzey, yaş vb özelliklerin dikkate
alınması cinsel sorunların giderilmesi için uygun destek
ve danışmanlığın verilmesinde önem taşımaktadır.
Ancak bu çalışmada, Majani ve ark.’nın (1999)
sonuçlarından farklı olarak kalp yetersizliği fonksiyonel
sınıfı ile psikososyal uyumun cinsel ilişkiler alanı
arasında
istatistiksel
olarak
anlamlı
bir
fark
saptanmamıştır. Bu farklılığın her iki grubun demografik
ve sosyal özelliklerindeki farklılıktan kaynaklandığı
varsayılsa da bunun daha ayrıntılı olarak araştırılmasına
gerek vardır.
Mesleki/iş çevresi alandaki olumsuz etkilenme
hastaların ekonomik sorunlar yaşamalarını, bu durum da
psikososyal
uyumun
olumsuz
etkilenmesini
kolaylaştırabilmektedir. Nitekim bu çalışma ile gelir
düzeyi düştükçe psikososyal uyumun aile çevresi alt
grubuna uyumun azaldığı görülmüştür. Mesleki/iş
çevresindeki olumsuz etkilenme kalp yetersizliği
hastalarının, özellikle hastaneye sık yatışların söz
konusu
olduğu
hastaların
ekonomik
açıdan
desteklenmeye ihtiyaç duyduklarına dikkat çekmektedir.
Kalp yetersizliği hastalarının psikososyal uyumu
ile yaş, medeni durum ve cinsiyet arasındaki ilişkiye dair
farklı sonuçlar olmasına rağmen hastalığa psikososyal
uyumun bu değişkenlerden etkilenebileceği dikkate
alınmalıdır. Bu çalışmada Dracup ve ark.’ının (1992)
çalışmasından farklı olarak, cinsiyet ve medeni durum ile
psikososyal uyum arasında ilişki olduğu, cinsel ilişkiler
alanın evli olan kişilerde ve erkek hastalarda daha fazla
etkilendiği belirlenmiştir. Özellikle evli hastalarda ve
erkeklerde cinsel alanın daha çok etkilenmesi hastaların
Fonksiyonel durum (hastalığın ciddiyeti) birçok
günlük yaşam aktivitesinin yerine getirilmesini
etkilediğinden psikososyal uyumu da etkileyen bir
değişken olarak ön plana çıkmaktadır. Murberg’in bir
çalışmasında hastalığın ciddiyeti (NYHA) ile sosyal
işlevlerde bozulma arasında önemli pozitif bir ilişki
6
C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2006, 10(2)
belirlenmiştir (Murberg ve ark. 1998). Bu çalışmada,
bazı çalışma sonuçları ile tutarlı olarak hastalığın
fonksiyonel sınıfı arttıkça hastalığa psikososyal uyumun
ve birçok alt boyutunun olumsuz yönde etkilendiği
belirlenmiştir (Dracup ve ark. 1992; Durademir 1998;
Majani ve ark. 1999; Moser ve Worster 2000).
evaluation and management of chronic heart failure in the
adult. American College of Cardiology and the American Heart
Association. Inc. Retrieved September 08, 2002:3-49 from
www.acc.org/clinical/guidelines/failure/hf index.htm
Baykal Y, Sağlam K, Yılmaz T ve ark. Kalp yetersizliği ve
tedavisi,
http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/ichastaliklari/
files/Dersler/17.pdf erişim tarihi 2005.
SONUÇ
Carels RA, Musher-Eizenman D, Cacciapaglia H, PerezBenitez CI, Christie S, O'Brien W (2004) Psychosocial
Çalışmalarda sosyal desteğin olumlu sağlık
davranışlarının geliştirilmesi (Rockwell ve Riegel 2001)
ve uyumun sağlanmasında önemli olduğu (Riegel ve
Carlson 2002), psikososyal uyumun yaşam kalitesi ve
yaşam biçimi değişiklikleri üzerinde olumlu etkisi olduğu
(Sullivan ve Hawthorne 1996) bildirilmektedir. Kronik bir
hastalık olan kalp yetersizliğinin birey, aile ve toplum
üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerin azaltılması ve
hastaların yaşam kalitesinin geliştirilmesi için hastalığa
psikososyal uyumun arttırılması sürecinde hemşirelik
bakımının çok önemli bir yeri vardır. Bu kapsamda
hastaların bireysel ve hastalığa ilişkin özellikleri dikkate
alınarak psikososyal uyumun değerlendirilmesi ve bu
sonuçlar doğrultusunda kalp yetersizliği hastalarının
psikososyal
uyumlarını
arttıracak
yaklaşımların
planlanması
önem
kazanmaktadır.
Fonksiyonel
durumları ciddi ve eğitim düzeyi düşük olan kalp
yetersizliği hastalarının psikososyal uyumlarının ve bu
tür sorunları ile baş edebilme yeteneklerinin
geliştirilmesi için fiziksel, eğitsel, sosyal ve emosyonel
destek verilmelidir.
functioning and physical symptoms in heart failure patients: a
within-individual approach. J Psychosom Res, Jan; 56(1): 95101.
Derogatis LR (1986) The Psychosocial Adjustment to Illness
Scale (PAIS). J Psychosom Res, 30(1): 77-91.
Dixon T, Lim LL, Powell H et al. (2000) Psychosocial
experiences of cardiac patients in early recovery: a communitybased study. J Adv Nurs, Jun; 31(6):1368-75.
Dracup K, Walden JA, Stevenson LW et al. (1992) Quality
of life in patients with advanced heart failure. J Heart Lung
Transplant, 11:273-9.
Durademir AB (1998) Kronik kalp yetmezlikli hastaların
yaşam kaliteleri ve öz bakım davranışları. Doktora Tezi,
İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik
Anabilim Dalı, İstanbul.
Friedman MM, Griffin JA (2001) Relationship of physical
symptoms
and
physical
functioning
to depression in patients with heart failure. Heart Lung,
30(2):98-104.
Haworth JE, Moniz-Cook E, Clark AL et al. (2005)
Prevalence and predictors of anxiety and depression in a
KAYNAKLAR
sample of chronic heart failure patients with left ventricular
Adaylar M (1995) Kronik Hastalığı Olan Bireylerin Hastalıktaki
Tutum,
Adaptasyon,
Algı
ve
Öz-Bakım
systolic dysfunction. Eur J Heart Fail, Aug;7(5):803-8
Yönelimleri.
Jaarsma T, Dracup K, Walden JA et al. (1996) Sexual
Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi
function
Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
in
patients
with
advanced
heart failure, Heart Lung, 25:262–270.
American Heart Association Heart Disease and Stroke
Majani G, Pierobon A, Giardini A et al. (1999) Relationship
Statistics; 2005 Update. Dallas, Tex; American Heart
between psychological profile and cardiological variables in
Association; 2005. Erişim: ACC/AHA 2005 Guideline Update for
the Diagnosis and Management of Chronic Heart Failure in the
chronic heart failure. Eur Heart J, 20:1579–1586.
Adult.
Moser DK, Worster PL (2000) Effect of Psychosocial Factors
A
Report
of
the
American
College
of
Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice
on Physiologic Outcomes in Patients with Heart Failure. J
Guidelines (Writing Committee to Update the 2001 Guidelines
Cardiovasc Nurs, 14(4): 106-115.
for the Evaluation and Management of Heart Failure)
Murberg TA, Bru E, Aarsland T et al (1998) Social support,
erişim
social disability and their role as predictors of depression
http://www.acc.org/clinical/guidelines/news/hf.htm
tarihi 2005.
among patients with congestive heart failure. Scand J Soc
Antman EM, Gibbons RJ (2001) American College of
Med, 26(2):87-95.
Cardiology/American Heart Association Guidelines for the
7
Akın ve Durna
Nalbantgil I (2003) Kalp yetersizliği: Kalp yetersizliğinin tanım
Scott LD, Setter-Kline K, Britton AS (2004) The effects of
ve epidemiyolojisi. K. Büyüköztürk, N Koylan (Ed.), Uniform
nursing interventions to enhance mental health and quality of
Matbaacılık, 1. Baskı
life
Riegel B, Carlson B (2002) Facilitators and barriers to heart
Res,17(4):248-56.
failure self-care. Patient Education and Counseling, 46, 287-
Struthers AD, Anderson G, Donnan PT et al. (2000) Social
among
individuals
with
heart
failure.
Appl
Nurs
295.
deprivation increases cardiac hospitalisations in chronic heart
Rockwell JM, Riegel B (2001) Predictors of self-care in
failure independent of disease severity and diuretic nonadherence. Heart, 83:12-16.
persons with heart failure. Heart Lung, 30(1):18-25.
Sullivan MJ, Hawthrone MH (1996) Nonpharmacologic
Schwarz KA, Elman CS (2003) Identification of factors
interventions in the treatment of heart failure. J Cardiovasc
predictive of hospital readmissions for patients with heart
Nurs, 10 (2): 47-57.
failure. Heart Lung, 32(2):88-99.
8
Download