31 Temmuz 2017 Geçen haftanın özeti PPK faiz oranlarında değişiklik yapmadı, sıkı duruşun korunacağını yineledi. Para Politikası Kurulu (PPK) tahminimizle ve piyasa beklentisiyle uyumlu olarak faizleri değiştirmedi. Geç likidite penceresi faizini %12.25’te, haftalık repo faizini %8’de, gecelik borçlanma ve borç verme faizlerini %7.25 ve %9.25’te tuttu. Karar metninde geçen aya göre belirgin bir değişiklik yapılmadı. Önceki metinde iktisadi büyümede hızlanmaya işaret eden ifadeler, güçlü seyrin sürdüğünü belirten ifadelerle değiştirildi. Maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun yüksek seviyesinin fiyatlama davranışlarında risk oluşturduğu yinelendi. Bu doğrultuda sıkı para politikası duruşunun korunduğu ifade edilirken, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar bunun sürdürüleceği ve ihtiyaç duyulursa ek parasal sıkılaştırma yapabileceği mesajları tekrarlandı. Alınan karar ve verilen mesajlar döviz kurlarının düşmesine ve enflasyonun gerilemeye başlamasına rağmen, TCMB’nin politika duruşunu gevşetmek için acele etmediğini ortaya koyuyor. Bilindiği gibi TCMB son dönemde ortalama fonlama maliyetini %12’ye yakın yönetiyor ve bu oran geçen senenin sonuna göre yaklaşık 370 baz puan yukarıda bulunuyor. PPK metninde bu oranın düşürülmesine dair bir işaret verilmemesi, veriler enflasyondaki düşüşün yeterince güçlü olduğunu teyit edene kadar fonlama maliyetinde düşüşün başlaması ihtimalini zayıflatıyor. Temmuz ayı öncü göstergeleri aylık bazlı düşüşe rağmen 3. Çeyrek için ümit verdi. TCMB tarafından imalat sanayi aktivitesine dair yayınlanan kapasite kullanım oranı (KKO) göstergesi, Temmuz ayında bir önceki yıla göre 0.9 yüzde puan artarak %78.7 değerini aldı. Mevsimsellikten arındırılmış KKO ise önceki aya göre 0.2 yüzde puan azalarak %78.4 oldu. Arındırılmış KKO ikinci çeyrek ortalaması olan %78.8’in altında kalsa da, %77.7 olan birinci çeyrek ve %77.4 olan 2016 yılı ortalamalarına göre yüksek seyrediyor. Reel kesim güven endeksi (RSGE) bir önceki yılın aynı ayına göre 1.5 puan yükselerek, 109.5 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmış RSGE ise 1.1 puan azaldı ve 107.7 oldu. Bu düşüşe rağmen RSGE hem önceki çeyreklerin hem de geçen yılın ortalamalarının üstünde, güçlü seyrini sürdürdü. Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 [email protected] Deniz Çiçek +(90) 212 318 5086 [email protected] Öncü göstergeler ikinci çeyrekte hızlanmaya işaret ettikten sonra, bu çeyreğe de ümit verici sonuçlarla başladı. İkinci çeyrekte eksik işgünü sayısına bağlı olumsuz etkiye rağmen, yıllık GSYH büyümesinin yine %5 civarında olmasını bekliyoruz. Üçüncü çeyrekte ise belirgin baz etkisi sayesinde yıllık bazlı büyüme daha da yükselecek. Buna karşın kredi büyümesinin ivme kaybettiğini ve maliye politikasının daha az destekleyici olacağını dikkate alarak, önümüzdeki dönemde çeyreklik bazlı büyümenin yavaşlayacağını öngörüyoruz. Yine de şimdiye kadar açıklanan verileri dikkate alarak, 2017 yılı için %4.3 olan büyüme tahminimizde riskleri yukarı yönlü görüyoruz. Konut satışları Haziran’da yavaşlama kaydetti. Haziran ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %8.1 azalarak 97.6 bin oldu. İpotekli satışlar %3.2, diğer satışlar %10.7 azaldı. 12 ay birikimli konut satışı sayısı ise 1.37 milyon oldu. Mevsim etkilerinden arındırarak baktığımızdaysa, aylık bazda toplam konut satışlarının %4.4, ipotekli satışların %7.1 düştüğünü görüyoruz. Son üç ayda da ipotekli satışlarda %12, toplam satışlarda %7.4 düşüş gözlemliyoruz. Özellikle ipotekli satışlarda görülen bu yavaşlama, konut kredilerinde Nisan’dan itibaren görülen ivme kaybıyla da tutarlı görünüyor. Hatırlanacağı üzere geçen sene Ağustos’tan itibaren konut kredisi faizlerinin aşağı gelmesi neticesinde ipotekli satışlarda büyük bir hızlanma yaşanmıştı. Bu sayede geçen senenin sonlarından itibaren, kısmen talebin öne çekilmesi sayesinde yüksek seyreden satışların, bir noktada yavaşlaması kaçınılmazdı. Ancak maliye politikasının ve finansal düzenlemelerin konut kredileri için gelecekte de destekleyici olmasını beklediğimizden, satışlardaki son düşüşlerin tersine dönebileceğini de dikkate alıyoruz. Önümüzdeki Haftaya Bakış TCMB 3. Çeyrek Enflasyon Raporu Salı günü açıklanacak. TCMB Başkanı Çetinkaya tarafından basın toplantısıyla sunulacak olan 2017 yılının üçüncü çeyrek enflasyon raporunda, her zamanki gibi TCMB’nin enflasyon tahminleri ve bunların altında yatan varsayımlar açıklanacak. Ayrıca Çetinkaya önümüzdeki dönemdeki para politikası hakkında yol gösterici açıklamalar da yapabilir. Her ne kadar bizim %9.6 olan tahminimize göre iyimser kalsa da, TCMB’nin %8.5 olan yılsonu enflasyonu tahmininde şu aşamada belirgin bir değişiklik olmasını beklemiyoruz. Temmuz ayı enflasyonu Perşembe günü açıklanacak. Temmuz ayı tüketici enflasyonunu %-0.12 olarak tahmin ediyoruz. Piyasa beklentisi ise %0.15. Tahminimiz yıllık enflasyonunun %10.9’dan %9.5’e ineceğine işaret ediyor. Yıllık enflasyondaki düşüşün başlıca belirleyicisi gıda fiyatları olacak. İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki kısmi düzelmenin desteğiyle gıda fiyat endeksinin Temmuz’da %0.6 düşmesini bekliyoruz. Baz etkisi de destekleyici olduğundan yıllık gıda enflasyonu %14.3’ten %10.2’ye inecek. Uluslararası petrol fiyatları ve döviz kurundaki artışın akaryakıt fiyatlarına yansımasıyla, son iki aydır düşen ulaştırma fiyatlarının Temmuz’da %0.25 artmasını, bu gruptaki yıllık enflasyonun az da olsa yükselmesini bekliyoruz. Çekirdek göstergelerden C endeksine göre enflasyon ise, kur artışından enflasyona geçişin zayıflamasının desteğiyle, tahminimize göre 0.3 yüzde puan düşecek ve %8.9’a gelecek. Baz etkisinin olumsuza dönmesiyle yıllık enflasyonun Ağustos’tan itibaren Kasım ayına kadar yükselmesini bekliyoruz. Yılsonu enflasyonu tahminimizi ise %9.6 olarak koruyoruz. Bu haftanın veri gündeminde ayrıca Haziran ayı nihai dış ticaret istatistikleri, 2. Çeyrek turizm istatistikleri (bugün), Haziran ayı yabancı ziyaretçi sayısı, Temmuz ayı İTO tüketici fiyatları, PMI, öncü ihracat verileri (Salı) ve Temmuz ayı öncü dış ticaret verileri (Çarşamba) bulunuyor. Bu rapor, QNB Finansbank Hazine Bölümü ekonomistleri tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun QNB Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayanların görüşlerini yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. QNB Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. QNB Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.