30 Ocak 2017 Geçen haftanın özeti PPK ek sıkılaşma için faiz koridorunda alan açtı. Para Politikası Kurulu (PPK) tahminimiz doğrultusunda, gecelik borç verme faizini 75 baz puan artırarak %9.25’e getirdi; haftalık repo faizini %8’de, gecelik borçlanma faizini %7.25’te tuttu. Yine 75 baz puanlık artış beklentimize yakın olarak, geç likidite penceresi faizini 100 baz puan artırarak %11’e getirdi. Karar metninde, döviz kurlarında görülen aşısı hareketlilik sonucu enflasyon görünümünde yukarı yönlü risklerin arttığına dikkat çekildi ve enflasyondaki yükselişin sürebileceği uyarısı yapıldı. Bu doğrultuda parasal sıkılaştırmanın güçlendirildiği ifade edilirken, bundan sonra da TCMB’nin elindeki tüm araçları kullanarak fiyat istikrarını sağlamaya çalışacağı da belirtildi. Bu doğrultuda ileriki dönemde ihtiyaç duyulursa, merkez bankası ek parasal sıkılaştırma yapabilecek; döviz piyasasındaki sağlıksız fiyat hareketlerine karşı gerekli tedbirleri alacak. Gecelik borç verme ve geç likidite faizlerindeki artırımın ardından, merkez bankasının bundan sonraki likidite politikası önem kazandı. Kararın ardından, aslında olağanüstü hallerde kullanılmak üzere oluşturulan geç likidite penceresine artık çok fazla yüklenilmeyeceğini düşünüyoruz. Ancak bu imkan TL’deki değer kaybının şiddetlendiği hallerde ek parasal sıkılaştırma yapmakta kullanılabilecektir. Bu doğrultuda geç likidite penceresinin yükseltilmesi TCMB’nin gerektiğinde daha güçlü bir sıkılaştırma yapmasına olanak sağlayacaktır. TÜFE revizyonları ana eğilimi etkilemeden enflasyon oynaklığını azaltabilir. TÜİK enflasyon verilerinde yaptığı revizyonu açıkladı. Revizyonların enflasyonun ana eğilimde fazla değişikliğe yol açmadan, oynaklığını düşürmesi bekleniyor. Tüketici fiyat istatistiklerinde üç değişiklik yapıldı. Birincisi, her sene olduğu gibi ana harcama gruplarında madde ağırlıkları güncellendi. Gıda grubunun ağırlığı yaklaşık 2, konutun ağırlığı 1 yüzde puan azaltılarak %21.7 ve %14.8’e getirildi; ulaştırmanın ağırlığı 2 puan artırılarak %16.3’e çıkartıldı. İkincisi, mevsimler ürünlerde fiyatların ağırlıklarının yıl içinde değiştirilmesi uygulamasına son verildi. Bunun yerine başka bir yolla mevsimsellik sorunu halledilecek. Detaylar henüz belli olmasa da, sabit ağırlık uygulaması yaygın olarak kullanılan bir yöntem olduğu için değişikliği makul buluyoruz. Bu değişiklikle, ana eğilim Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 [email protected] Deniz Çiçek +(90) 212 318 5086 [email protected] değişmeden tüketici fiyatlarındaki oynaklığın %10 azalacağı tahmin ediliyor. Üçüncü olarak, TÜİK çekirdek enflasyon göstergelerine yenilerini ekleyecek. Ancak özellikle H ve I endeksleri aynen yayınlanmayı sürdüreceğinden, geçmiş verilerle bir uyumsuzluk söz konusu olmayacak. Tüketici güven endeksi Ocak’ta biraz yükseldi. Tüketici güven endeksi Ocak ayında 66.9 değerini alarak, önceki aya göre %5.6 yükseldi. Son dört ayda %15’ten fazla düşen endeks böylece bunun bir kısmını geri aldı. Endeksin ana bileşenlerine baktığımızda, hanehalkının finansal durumu, genel ekonomik durum ve işsizlik konusundaki geleceğe dair beklentilerde bir miktar iyileşme olduğu dikkat çekti. Mevcut duruma dair ekonomik ve mali durum değerlendirmelerinde ise çok büyük bir değişim olmadı. Finansal göstergelerdeki bozulma, özellikle de TL'deki zayıflama son aylarda endeksi ciddi oranda etkiledi. Finans piyasalarındaki oynaklığın sürdüğünü dikkate alarak, son aylardaki büyük düşüşün ardından gelen kısmi toparlanmayı önceki dönemdeki aşırı karamsarlığın düzeltmesi olarak yorumluyoruz. Öte yandan endeksin Ocak değerinin 2016 ortalamasının altında olması, ekonomik aktivitenin yavaş bir toparlanma gösterdiği sonucunu destekliyor. Öncü göstergeler Ocak’ta ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret etti. TCMB tarafından imalat sanayiine dair yayınlanan kapasite kullanım oranı (KKO) göstergesi, Ocak ayında bir önceki yıla göre 0.6 yüzde puan yukarıda yer alarak %75.5 değerini aldı. Mevsimsellikten arındırılmış KKO ise önceki aya göre 1 yüzde puan düştü ve %74.3 oldu. Arındırılmış KKO böylece geçen Şubat’tan beri en düşük seviyede yer aldı. Reel kesim güven endeksi (RSGE) bir önceki yılın aynı ayına göre 6.3 puan azalarak 97 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmış RSGE de 103.6’dan 100.5’e indi ve son 15 ayın en düşük düzeyine geldi. Bu arada, TÜİK’in yayınladığı sektörel güven endeksleri ise, sanayi dışındaki sektörlerde de Ocak’ta güven artışı olmadığını ortaya koydu. Perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde geçen yılın genelinde görülen bozulma son aylarda durmuş görülüyor. Son aylarda konut satışlarının hızlı artış kaydetmesine karşın bunun inşaat sektörü güven endeksine yansımaması, üretim tarafındaki zayıflığı sergilemesi açısından dikkate değer. Hizmet sektörü güveninde ise, özellikle talepteki ve talep beklentilerindeki belirgin bozulma kaynaklı olarak belirgin düşüş kaydedildi. Sonuç olarak, öncü göstergeler 2017’nin başı itibariyle ekonomik aktivitenin aylık bazda yavaşladığına işaret etti. Olumsuz hava koşulları ve elektrik kesintileri gibi geçici etkiler bunda kısmen etkili olmuş olabilir ve bu yüzden ileriki aylarda bir miktar düzeltme gerçekleşebilir. Buna karşın büyüme trendinin güçlü bir toparlanma gösterdiğine dair işaret olmaması, %3.3 olan 2017 yılı tahminimizde aşağı yönlü risk olduğunu gösteriyor. Aralık’ta konut satışları büyümesi ivme kaybetti. Aralık ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre değişmeyerek 142.7 bin oldu. Yılın tamamında ise 1.34 milyona ulaşan satışlar geçen seneki sayının %4 üzerinde yer aldı. İpotekli satışlardaki artış Aralık’ta %22, yılın tamamındaysa %3.5 oldu. Konut kredisi faizlerinin aşağı gelmesi neticesinde ipotekli satışlarda son aylarda büyük bir hızlanma vardı. Ekim-Kasım aylarında yıllık %70’lere ulaşan artış hızı, Aralık’ta ivme kaybetti. Mevsim etkilerinden arındırarak baktığımızdaysa, toplam ve ipotekli konut satışlarının aylık bazda %7 azaldığını görüyoruz. Geçmiş aylardaki aylık %10’ları bulan hızlı artışın düzeltmesi olarak değerlendirilebilecek bu gelişmeye rağmen, satışların seviyesi son yıllardaki satış ortalamalarına göre yüksek görünüyor. Önümüzdeki Haftaya Bakış TCMB Enflasyon Raporu Salı günü açıklanacak. TCMB Başkanı Çetinkaya tarafından basın toplantısıyla sunulacak olan 2017 yılının birinci çeyrek enflasyon raporunda, her zamanki gibi TCMB’nin enflasyon tahminleri ve bunların altında yatan varsayımlar açıklanacak. 2017 için %6.5 olan yılsonu enflasyonu tahmininde yukarı revizyon olması kaçınılmaz görünüyor. Ayrıca Çetinkaya döviz kurları ve enflasyondaki yükseliş karşısında TCMB’nin attığı para politikası adımları hakkında açıklama da yapabilir. Ocak ayı enflasyonu Cuma günü açıklanacak. Ocak ayı tüketici enflasyonunu %1.63 olarak tahmin ediyoruz. Piyasa beklentisi ise %1.78. Tahminimiz yıllık enflasyonunun geçen yılın sonundaki %8.5 seviyesinden %8.3’e düşeceğine işaret ediyor. Bu düşüşe olumlu baz etkisi sebep olacak. Öte yandan enflasyonun son dönemdeki ana eğilimi işlenmemiş gıda fiyatları, döviz kurları, petrol fiyatlarındaki artışlar ve vergi artırımları sebebiyle bozulma kaydetmeyi sürdürüyor. Sebze-meyve fiyatlarının kötü hava koşulları yüzünden sert biçimde artması sebebiyle, aylık gıda enflasyonunun %3.8 gibi yüksek bir oranda gerçekleşmesini bekliyoruz. Ancak baz etkisi destekleyici olduğundan yıllık gıda enflasyonu %5.7’den %5.1’e düşecek. Akaryakıt ve otomobil fiyatlarında devam eden zamlar sonucunda ulaştırma grubunda yıllık enflasyon %12.4’ten %14.8’e yükselecek. Tütün ve alkollü içkilerde önceki ayki zamların gecikmeli etkileri sebebiyle fiyatlarda aylık %2.5 kadar artış gözlenecek. Buna karşın bu grupta yılsonunda %32 gibi rekor bir düzeye çıkan yıllık enflasyon baz etkisiyle %23’e inecek. Çekirdek enflasyon göstergeleri ise artan döviz kurlarının etkisiyle yükselişini sürdürecek. I endeksine göre enflasyonun 0.3 yüzde puanlık artışla %7.8’e gelmesini bekliyoruz. TÜİK’in hafta içinde açıkladığı yöntem değişikliklerinin tahminlerimizde belirgin bir etkisi olmayacak. Hem çekirdek hem de manşet enflasyonda yükseliş trendinin önümüzdeki aylarda sürmesini bekliyoruz. Tüketici fiyatlarında %8.2 olan yılsonu enflasyonu tahminimiz üzerinde yukarı yönlü risk görüyoruz. Aralık ayı nihai dış ticaret verileri, Aralık ayı yabancı ziyaretçi sayısı ve 4. Çeyrek turizm istatistikleri Salı günü açıklanacak. Öncü dış ticaret verileri ihracattaki yıllık %9’luk artışın desteğiyle dış ticaret açığının Aralık’ta yıllık %11 düşerek 5.6 milyar dolara geldiğini göstermişti. TÜİK verileri bunu teyit ederse, 2016 yılı dış ticaret açığı 55.9 milyar dolar olacak. Bu haftanın veri gündeminde ayrıca Ocak ayı PMI, İTO tüketici fiyatları ve TİM ihracat verileri (Çarşamba) ve Ocak ayı öncü dış ticaret verileri (Perşembe) bulunuyor. Bu rapor, QNB Finansbank Hazine Bölümü ekonomistleri tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun QNB Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayanların görüşlerini yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. QNB Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. QNB Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.