TÜBİTAK-BİDEB -KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ VE KİMYA MÜHENDİSLİĞİKİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJESİ EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI KİMYA- 2 (ÇALIŞTAY 2011) 20-28 Temmuz 2011 (Çanakkale) SOSYAL ETKİNLİKLER RAPORU 26 TEMMUZ 2011 21:30-23:00 “BİLİM DİLİ OLARAK TÜRKÇE” -A- Gurubu 1. Türkçenin Bilim Dili Olarak Sorunları Nedir? Ülkemiz Fen ve Teknoloji alanlarında gelişmişlik olarak Avrupa ülkelerinden daha geride kalmıştır. Örneğin; Osmanlı Devleti zamanının en büyük ve gelişmiş devletiydi. Bu yüzden diğer devletler Osmanlıca öğrenmek için eğitim almaya gelirlerdi. Günümüze baktığımızda bu nedenlerden dolayı Türkçe bilim dili olarak kullanılamamaktadır. Kendi günlük konuşmalarımız içerisinde edindiğimiz bazı alışkanlıklarımızda Türkçenin doğru kullanılmasının önünde bir engel teşkil edebiliyor. Mesela; alfabemizde bulunan ğ, ş, ı gibi harfleri kullanmıyoruz ve kısaltmalara başvuruyoruz. Türkçenin kullanımına karşı oluşturulması gereken duyarlılık öncelikle bizlerde de eksiklik gösteriyor. İngilizce kelimelerle yapılan hitap ve konuşmalar bir dil edinilmesinin aksine bir modaymış gibi kullanılıyor. Bir diğer sorunsa, özellikle yeni neslin İngilizce kelimeleri Türkçeye katma alışkanlıklarıdır. Örnek verecek olursak; “güle güle” yerine kullanılan “bye” sözcüğü ya da teşekkür etmek yerine kullanılan “thank you” kelimesi gibi… Buna ek olarak İngilizce kelimeleri dahi kısaltmalar şeklinde kullanmamız ve İngilizce- Türkçe sözcükleri yan yana birleştirip dile getirmemiz de ciddi bir sorundur. Örnek; shake it up şekerim (Eurovision şarkısı) Ekonomik bağımsızlığımızın tam anlamıyla sağlanamamış olması da ciddi bir sorundur. Basın yayın organlarının dil kullanımına dikkat etmemesi ve toplumsal iletişimi sağlayacak bu kuruluşların fazlaca duyarsız olması. Bilimin geliştirilerek ileri seviyelere taşınamamış olması. Kendini ispatlamış ve gelişimini sağlamış olan bilim adamlarımızın ülkede tutulamaması. 2. Bu Sorunların Aşılması İçin Önerileriniz? Bilimi kendi dilimize taşıyabilmemiz için öncelikle sağlıklı ve güçlü bilimsel eserlerin tercümelerini Türkçeye kazandırmalıyız. Avrupa’da çok fazla Türk yaşamasına rağmen bu kişilerin çoğunluğu çalıştıkları işlerde işçi vasfıyla bulunmaktadır. Bu anlamda daha fazla okuyan ve entelektüel insan yetiştirmemiz gerekmektedir. Böylece yurt dışında bulunan insanlarımız daha iyi vasıflara sahip konumlarda bulunabilirler. Öğrencilerin yurt dışına gidip kendilerini geliştirmeleri konusunda güven ve cesaretleri pekiştirilmeli ve güçlendirilmelidir. Kültür sanat alanında güzel, başarılı ve kaliteli ürünler verilmelidir. Böylece evrensel üretim sağlanmış ve ortak bir paylaşım alanı oluşmuş olacaktır. Oyunlara Türkçe dil seçeneği de eklenmelidir. Türkçe film ve oyunlar yapılmalıdır. Birçok iş yeri tabelasında kullanılan yabancı sözcüklerden vazgeçilmelidir. Uluslar arası fuarlar yapılmalı ve küçük yaştaki yabancı çocuklar ülkemize getirilerek Türkçe öğrenimi aşılanmalıdır. Büyük pazarlara sahip firmalar isimlerini Türkçe seçerek markalaşmalıdır. Böylece uluslar arası sahada tanınmak biraz daha kolaylaşacaktır. Özellikle bilimsel markalara bu iş düşmektedir. Milliyetçilik kavramı geliştirilmelidir. Her konuda kalitemizi arttırmalı ve yaptığımız işleri iyi yapmalıyız. Batı ülkeleriyle yarışabilecek laboratuarlar yapılmalıdır. Ülkemizde yayınlanan dergilerin kalitesi arttırılarak yurt dışındaki insanlarında bu dergileri okuması sağlanmalıdır. Spor alanında yapılan faaliyetlerde gelişmemiz gerekmektedir. Ülkemiz başarılı bilim adamlarını elinde tutabilmeli ve yurt dışı programlarına giden insanların Türkiye’ye geri dönmesi için cazip öneriler sunulmalıdır. Torpile izin verilmemelidir. Türkçe olimpiyatlarına daha fazla destek verilmelidir. Çocukların başarılı olduğu alanlar iyi tespit edilip bu alanlarda eğitimlerini almaları sağlanmalıdır. Dilimize ve kültürümüze karşı olan sevgi ve zihniyet derinleştirilmeli, yani bunun bilinci kazandırılmalıdır. Hatta yine kaliteli olmak şartıyla 3. Önerilen Çözümlerin Önündeki Engeller Nelerdir? İnsanların tabelalarında hala yabancı isimleri kullanıyor olması, Dışa bağımlılığımız yüzünden tam bir ekonomik bağımsızlığa kavuşamamış olmamız, Bilim ve teknolojik gelişmelerde batının ülkemizden çok daha ilerde olması, Genç nüfüsun bilinçsizliği ve girişimci ruhu taşıyamıyor olması, Genç neslin Türkçeyi savunmaktan çekinir hale gelmesi, Entelektüel insanların yetiştirilmemesi, Yurt dışına çıkmak ve okumak için bürokrasinin çok zorlayıcı olması ve bu konuda kolaylık sağlamaması, Türkçe markalaşmanın sağlanamaması, Bilim insanlarının kaliteli araştırmalar yapıp bunları Türkçe makale şeklinde yayınlamamaları, Beyin göçü, Türkçenin ve ülkemizin reklamının doğru yapılamaması Türkçenin bilim dili olması önündeki önemli engellerden bazılarıdır. 4. Bu Engellerin Aşılması İçin Ne Yapmalı? Fen ve teknoloji alanında gelişim sağlanmalı. Ticaret ve eğitim alanında gelişim sağlanmalı. Günlük alışkanlıklar değiştirilmeli (okunan İngilizce makaleleri günlük hayatta kendi dilimizde kullanmak. Örneğin; üniversite=evrenkent gibi) Kendi kültürümüzü tanımalıyız. Uluslar arası kaliteli insan yetiştirilmeli. Uluslar arası alanlarda Türk Üniversite’leri kurulmalı. Ekonomik bağımsızlık sağlanmalı. Basın yayın organları tekrar gözden geçirilerek düzenlenmeli. Eğlence ve müzik dünyası dilimizin izlerini taşımalı. Ülkemizdeki eğitimsizliğin ve bilinçsizliğin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Yurt dışına çıkışlarda gerekli kolaylık sağlanmalı. Oyunlara Türkçe dil desteği eklenmeli. Gıda sektöründe Türkçe kullanımı arttırılmalı. Bilim alanında yayınladığımız makaleler kaliteli olmalı. Spor ve sanatta başarımızı arttırmalıyız. -B- Gurubu 1. Türkçenin Bilim Dili Olarak Sorunları Nedir? Yayın yapan bilim insanlarının Türkçeyi desteklememesi. Türkçenin bilim dili olarak eksiklikleri bulunmaktadır. Sondan eklemeli bir dildir ve çok fazla eki vardır. Söylenen kelimeler farklı anlamlarda algılanabilmektedir. Bilim ile ilgilenmeye geç başlamamız. 1950 ve 1960’lı yıllarda kongrelerde kullanılan dil tamamıyla Türkçeydi. Türkçe bu anlamda yeterli bir dildir. Bilim insanlarımızın kendilerini yurt dışında geliştirmeleri. Caddelerde ve sokaklarda İngilizce kelimelerin kullanılıyor olması. Amerika’nın güçlü olması ve en iyi bilim adamlarının oraya yönelmesi. Dil yaşayan bir kavramdır. İnsanlarla beraber gelişir ve değişir. İngilizce kullanılmasının sebebi ise, insanlardan kaynaklanan özenti bir durumdur. Dünyanın birçok yerinden Türkçe olimpiyatlarına katılanlar vardır. Yine birçok yerde de Türkçe öğrenimin olduğu okullar bulunmaktadır. Türkçe yetersiz bir dil değildir. Dünyanın İngilizceyi evrensel dil olarak kabul etmesi bizi İngilizce yayın yapmaya mecbur bırakmaktadır. Sistemin İngilizceyi dayatıyor olması ve yayın yapan dergilerin kullandıkları dilin İngilizce olması. Türkiye’de kendi dilimizde yaptığımız yayınların düşük fakat İngilizce olarak yaptığımız yayınların yüksek puan getiriyor olması. 2. Bu Sorunların Aşılması İçin Önerileriniz? Türkçe yayın yapmak ve yayın sayısını arttırmak. Bilim alanında gelişip ileri seviyeye gelinmesi ve bilim insanlarımızın Türkçe yayın yapması. Türkçe yayınlar desteklenmeli ve Türkçe yayın yapılmasına bilim insanlarımız teşvik edilmelidir. Böylece Türkçe yayın sayısı da artacaktır. Dili Türkçe olan önemli yayınlar yaparak Dünyanın gözlerini Türkçeye çevirmek. Her birey üstüne düşen görevi yerine getirirse ilerleme kaydedilir. Türkiye’den daha az gelişmiş devletlerle uyum içerisinde olup onlara Türkçeyi tanıtıp, kanıtlayıp, kabul ettirmek. Değişim programlarıyla gelmiş olan öğrencilere Türkçe kursları vermek. Dünyada Türk Üniversiteleri açılmalı. 3. Önerilen Çözümlerin Önündeki Engeller Nelerdir? Türkçe yayınların düşük ve İngilizce yayınlarınsa yüksek puan almaları. Atıf almak ya da dünyada kabul görmek için İngilizcenin şart olmuş olması. Hocalarımızın konuşmalarında sürekli olarak yabancı kelimeler kullanması ve öğrencilerinde bu kelimeleri öğrenip kullanmaya başlaması. Hocaların kullandıkları bazı kelimeler için “siz Türkçe buna ne diyordunuz?” gibi ifadeler kullanması. İngilizce kelime ile o anlamı karşılayan Türkçe kelimenin anlamının tam olarak örtüşmüyor olması. Tüm dünyanın anlaşabilmesi için bir ortak dil olmalıdır. Ama bu dil neden İngilizce? Anlaşmak için başka bir formül bulunamaz mı? Yayınların hem ortak dilde hem de Türkçe olarak yapılması. Eğitim veren okullarda İngilizcenin eğitim dili olmasına özenmeleri. 4. Bu Engellerin Aşılması İçin Yapılması Gerekenler? Yapılan yayın ve çalışmalar Türkiye’de kalmalıdır. Böylece Türkçe yapılan yayın sayısı artacaktır. Türkiye’deki tüm tabela isimlerinin Türkçeye çevrilmesi ve İngilizcenin yasaklanması. Önemli çalışmalar yapılmalı. Bu çalışmalar güçlü bir medya yardımıyla dünya kamuoyuna duyurulmasıyla dikkatleri üzerimize çekerek onların Türkçeyi kendi dillerine çevirmelerini sağlamak. Ekonominin iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi. Akademik yayınlarda alternatif diller de kullanılmalı. Fakat ana dilinde İngilizce yayınların yanında yer alması gerekmektedir. Çalışmak, çalışmak ve çalışmak… -C- Gurubu 1. Türkçenin Bilim Dili Olarak Sorunları Nedir? Eğitim sisteminin test olması. Bilimsel araştırmaların yetersizliği ve buna bağlı olarak, icat/keşif edilen madde/buluşlara Türkçe isim verilememesi. Verilen isimlerinde Türkçede karşılığının bulunmaması. Bilimsel kaynakların çoğunun ve literatürün İngilizce olması. Akademisyenlerden istenen makalelerin Türkçe değil de İngilizce olması. Türk dilinden herhangi özel bir başarı istenmezken İngilizceden (ÜDS gibi) belli bir puan şartı getirilmesi. Türkiye’de yayınlanan Kimya dergilerinde dahi yayın dilini tümüyle İngilizce istenmesi. 2. Bu Sorunların Aşılması İçin Önerileriniz? Türkçe makalelerin dikkate alınabilmesi için yayınlanan dergilerinde Türkçe olması gerekmektedir. Komisyonlar kurulup yabancı makaleler Türkçeye çevrilmeli. Bilimin kazanılması için kaliteli yabancı yayınların dilimize çevrilmesi şarttır. Siyasilerin bilime değer vermiyor olmasından dolayı Türkiye’de herhangi bir bilim politikası izlenmemektedir. ilgili kuruluşlar bu sorunların çözümüne değinmek için zaman oluşturmalıdırlar. Türk Dil Kurumu’nun bilimsel isimlerin çevirilerinde yeterli çalışmaları yoktur. Türkçenin bu alanda geliştirilmesinin üzerine gidilmelidir. Öğrenci değişimiyle gidilen ülkelerde o ülkenin diliyle eğitim yapılmaktadır. Biz de ülkemize gelen öğrencilerin eğitim dilinin Türkçe olması için çalışmalar başlatabiliriz. Kongrelerde İngilizce sunumlar yapıldığından rahatsız olan insanların bunu göstermeleri gerekmektedir. İngilizce bir dil olarak öğrenilmeli fakat bilim dili Türkçe olmalıdır. Sanayide Ar-Ge elemanlarının İngilizce bilmesi gerekliliği Türkçenin bilim dili olmasıyla ortadan kalkacaktır. 3. Önerilen Çözümlerin Önündeki Engeller Nelerdir? Dışa bağımlılık ve ülke ekonomisinin zayıf olması, Ülkemizin teknoloji alanındaki gelişim seviyesinin düşük olması, Bir bilim politikasına sahip olmamamız, Bilim politikasının geliştirilmesi ile ilgili bir mercinin bulunmaması, Yapılan tüm yayınların Türkçe değil de İngilizce olmasının istenmesi, İnsanların sürekli problemler sunması fakat bu problemlerin çözülmesi için harekete geçilmiyor olması, Ekonomi düzeyi ve eğitim elemanlarımızın yurtdışındaki gibi bir eğitime ulaşmamıza engel olması ve eğitimcilerimizin bu yönde sorumluluklarını yerine tam olarak getirmemesi. 4. Bu Engellerin Aşılması İçin Yapılması Gerekenler? İyi öğretmenler yetiştirilmelidir. Birbirlerini anlayacak ve çok çalışacak insanlar yetiştirilmelidir. Bilimsel makalelerde Türkçenin teşvik edilmesi için bir komisyon kurulmalıdır. Eğitim dilinin Türkçe olması, İngilizcenin bireysel olarak öğrenilmesi gerekir. Üniversitelerdeki zorunlu hazırlık sınıflarının gönüllülük esasına göre düzenlenmesi. TÜBİTAK gibi kuruluşların İngilizce yayın yapan dergilere gösterdikleri değeri Türkçe yayın yapan dergilere de göstermeleri. Yeni kurulmuş olan bilim bakanlığına gerekli önemin verilmesi. Bilime verilen önemin arttırılması. Böylece bilim diline verilen önem de artacaktır. Türkçe öğretmenliğinin üniversiteye giriş sınavındaki puanı daha da yüksek olmalıdır. Böylece dile duyarlılığı daha yüksek öğretmenler ve öğrenciler yetiştirilebilir. Bilim dilini inceleyen bir bölüm kurulabilir. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünün yetersiz kaldığı durumlar için alternatif bölümler kurulabilir. Karşılığı olmayan yabancı kelimelerin Türkçe karşılıkları bulunmalı ve böylece bilim dilimiz oluşturulmalı. Eğitimini yurtdışından alıp ülkemize geri dönen hocalarımızın öğrendikleri bilgileri ana dilleri olan Türkçe ile anlatmaları. Günlük konuşmalarımızda bile dilimizi yeterince iyi kullanamıyoruz. Bu yüzden bilim dilinin Türkçe olmasına sıra gelmiyor. Önce bunu halletmeliyiz.