179 pediatrik kardiyovasküler mrg - Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi

advertisement
Yüce İ, Kantarcı M. Pediatrik Kardiyovasküler MRG 2014;2(2):179-185
PEDİATRİK KARDİYOVASKÜLER MRG
İhsan Yüce1, Mecit Kantarcı2
Sağlık Bakanlığı, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Erzurum
Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Erzurum
1
2
Yazışma Adresi
Özet
İhsan Yuce
H. Avni Ulaş Mh. Karataş Ap. A blok.
Kat:4 No :20 Erzurum, Turkiye
Pediatrik popülasyonda kazanılmış ve konjenital kalp hastalıklarının (KKH) tanı
ve değerlendirmesinde kardiyak manyetik rezonans görüntülemenin (KMRG) rolü
gittikçe artmaktadır. KMRG ile kardiyak morfoloji, myokardiyal perfüzyon ve canlılık değerlendirilebilmekte; koroner arterlerin ve büyük damarların noninvaziv olarak görüntülenmesi sağlanabilmektedir. Diğer kardiyak görüntüleme yöntemlerinin tamamında elde edilen verilerin tek başına KMRG ile sağlanabilmesi öneminin
daha da artmasına sebep olmuştur. KMRG’de iyonize radyasyonun olmamasının
yanı sıra, kontrast madde verilmeden tatmin edici görüntü alınabilmesi önemli bir
avantajdır. KMRG yüksek uzaysal, zamansal çözünürlüğü ile öne çıkan noninvaziv
bir görüntüleme metodudur. KKH’na sahip çocuklarda görüntülemenin bazı zorlukları vardır. Biz bu yazıda pediatrik hastalarda kardiyak MRG’nin yerini anlatmayı amaçladık.
E-posta: [email protected]
Tel -1 : (+90) 507 036 6910
Tel -2 : (+90) 442 232 5555
Faks: (+90) 442 232 5025/90
Anahtar Kelimeler
Kardiyak MRG, konjenital kalp
hastalıkları.
ABSTRACT
Cardiovascular magnetic resonance (CMR) has expanded its role in the diagnosis
and management of congenital heart disease (CHD) and acquired heart disease in
pediatric patients. CMR provides accurate and reproducible assessment of global
and ventricular regional function, gross cardiac morphology, myocardial perfusion
and myocardial viability. It can also be used for the imaging of coronary arteries and
intra thoracic great vessels. In fact, CMR can explain all the results provided from
other imaging modalities. Furthermore, CMR does not require ionizing radiation
or iodinated contrast agents and the image quality is satisfactory even without giving gadolinium based contrast agents. Moreover, due to the high spatial and temporal resolutions, CMR could constitute the ideal imaging technique. Imaging small
children with CHD is challenging, and in this article we will review the imaging
protocols and application of CMR in the pediatric population.
Key words:
Cardiac magnetic resonance imaging, congenital heart disease.
Giriş
KKH insidansı her 1000 doğumda 6-8’dir (1).
KKH hastalarının surveyi daha fazla hastanın yetişkin
çağa ulaşmasını sağlayan tanı ve tedavi yöntemleriyle
iyileşmiştir. KKH tanısında görüntüleme tanı için temel
yöntemdir ve hasta tedavisinin her aşaması için gereklidir (2). Ekokardiyografi pediatrik hastalarda taşınabilir,
non-invaziv, kolay uygulanabilen, yüksek rezolüsyonlu,
anatomik ve fizyolojik bilgi sağlayan ilk basamak görüntüleme yöntemidir (3). Bununla birlikte ekokardiyografi
akustik pencerenin iyi olmadığı durumlarda özellikle eks-
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
takardiyak vasküler yapıları değerlendirmede başarısızdır.
Kardiyak kataterizasyon ekstra kardiyak büyük damarları
görüntülemek ve hemodinamik bilgi sağlamak için kullanılan geleneksel yöntemdir (4), ancak KMRG giderek
bu rölü üstlenmiştir. KMRG, ekokardiyografi ve kataterizasyonun tek başına sağlayamadığı anatomik ve fizyolojik
verileri sağlayan önemli bir yöntemdir (5). Ekstra kardiyak anatomi (büyük arterler, sistemik ve pulmoner venler)
yüksek uzaysal rezolüsyonla incelenebilir. Vasküler ve valvüler akım değerlendirilebilir, şant miktarı belirlenebilir,
myokardiyal fonksiyon ventriküler morfolojiye bakılmakSelçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
179
sızın ölçülebilir (6-8). Ayrıca KMRG yüksek rezolüsyonlu,
izotropik, 3 boyutlu bilgi sağlamada ekokardiyografi ve
kataterizasyondan üstündür. Bu özellikler kompleks kardiyak anatomiyi iyonize radyasyon olmadan herhangi bir
planda değerlendirebilme imkanı tanır. KMRG pediatrik
popülasyonda, izleme, karar verme ya da cerrahi planma
aşamasında yetersiz bilgiye sahip olduğumuz hastalar için
oldukça gerekli bir görüntüleme yöntemidir. Bununla birlikte belirli bir yaş öncesinde sedasyon veya genel anestezi gerektirmesi, değerlendirilen yaş grubu nedeniyle
kardiyak ve vasküler yapıların boyut olarak küçük olması,
zaman alıcı çekimler dezavantaj gibi gözükebilir. Gelişen teknoloji ile karşılaşılan bu sorunlara yeni çözümler
umutları artırmaktadır.
Pediatrik kardiyak MRG’de temel olarak spin eko
(SE) ve gradient eko (GE) sekansları kullanılır (2). Çeşitli merkezlerde farklı yaş sınırları olmakla birlikte 7-8 yaş
öncesinde genel anestezi ile çekim gerçekleştirilir (2). Tüm
anestezi cihazları ve ekipmanlar MR uyumlu olmalıdır.
Bazı çekimlerde nefes tutma gerekeceğinden bu konuda
anestezi hekimi bilgilendirilmelidir. Anestezi hekiminin
anestezi nedenli doğabilecek kardiyak komplikasyonlar
(hastaların önemli bir kısmında konjenital kalp hastalığı
olmasından dolayı) konusunda tecrübeli olması önemlidir. Ortam ısısı hastanın hipotermiye girme olasılığına
göre ayarlanmalıdır. Çekim süresi ön tanıya göre 15 dk-45
dk sürebilir.
Görüntüleme Teknikleri
Siyah Kan Teknikleri
SE sekansı kullanılarak, kan hareketinden dolayı
spinlerin sinyal void göstermesi sonucu kan havuzu ile damar duvarı ya da myokardiyumun birbirinden ayrılmasıyla görüntüleme sağlanır (2,9). Özellikle büyük damarların
anatomisinin belirlenmesi ve kardiyak boşlukların değerlendirilmesi bu sekansla mümkündür (Resim 1). Turbo
spin eko sekansı sayesinde tek bir nefes tutma esnasında
görüntü elde edilebilir. Kan akım hızına dayalı bir sekans
olduğundan vasküler obstrüksiyonlar, valvüler stenozlarda, GE sekansının tersine kullanışlıdır. Ayrıca metalik
stentli hastalarda GE’de görülebilen T2* alan inhomojenitesi görülmez. Böylelikle stentlenen damarlar görüntülenebilir (9).
Selçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
Resim 1: Aksiyel siyah kan görüntüler, anatomik değerlendirmede yardımcı olur.
Parlak Kan Teknikleri
GE sekansı kardiyovasküler MRG de kullanılan
önemli bir sekanstır. Kısa TR süresi nedeniyle yüksek
temporal rezolüsyona sahiptir. Hızlı görüntüleme ile tek
bir kardiyak siklus elde edilerek dinamik kardiyak anatomi değerlendirilebilir. Son zamanlarda geliştirilen balanced steady-state free precission (b-SSFP) sekansları daha
iyi kan havuzu homojenitesi ve hızlı görüntüleme imkânı
sunmaktadır (9). İki boyutlu b-SSFP sekansı ile 4 kardiyak boşluk için kalitatif görüntüleme sağlar (Resim 2).
Girişimsel işlemler öncesi doğru anatomik değerlendirme
için faydalıdır. Ventriküler fonksiyonlar çok sayıda nefes
tutma kullanılarak elde edilen görüntülerle değerlendirilebilir (2,9). Bunu tolere edemeyen çocuklarda respiratuar
navigatörler kullanılarak, görüntüleme süresi uzasa da,
değerlendirme yapılabilir. Üç boyutlu b-SSFP sekansları
hızlı görüntüleme ile kompleks anatominin daha iyi değerlendirilmesini sağlar. Kompleks konjenital kalp hastalıklarında kullanışlıdır.
Akım-kodlayan sine faz-kontrast sekansları
(velocity-encoded cine phase-contrast imaging), kardiyak siklus boyunca kantitatif akım hızı ve volum- akım
ölçümlerine imkan verir. Bu ölçümler için kullanılan
görüntüleme düzlemi damar lümenine dikey (perpendicular) bir şekilde kurulur. Çıkan ve inen aort nefes tutma
tekniği olmadan da taranabilir, fakat nefes tutma aortik
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
ark ve aortik ark damarlarını görüntülemede tavsiye edilmektedir. Pulmoner-sistemik kan akımı oranın (Qp/Qs)
tespiti invaziv oksimetri veya termodilusyonla gerçekleştirilirken, bu sekans sayesinde noninvaziv olarak değerlendirme yapılabilir. Valvüler stenozlar ve yetmezliklerde
oldukça kullanışlı bir sekanstır. Ayrıca stenoz boyunca
basınç gradienti belirlenebilir. Bu, özellikle darlığın fonksiyonel önemi açısından gereklidir (2,9).
heli iskemi durumlarında, kazanılmış koroner arter hastalıkları (Kawasaki gibi) ya da konjenital kalp hastalıkları
cerrahisi sonrası koroner arter transferi sonrası oluşabilecek iskemi durumlarının tespitinde adenozin kullanılarak
stres perfüzyon MRG yapılabilir (Resim 3). Myokardiyal
sintigrafinin analoğudur, ancak radyasyon maruziyeti olmadan, tek seansta görüntü alınabildiği için daha avantajlıdır (2).
Resim 2: 4 oda (A) ve kısa aks (B) parlak kan görüntülerde,
normal anatomi izleniyor.
Resim 3: 4 oda (A) ve kısa aks (B) perfüzyon görüntülerde,
normal kontrastlanma izleniyor.
Kontrastlı MRA, Gadolinyumun (Gd) T1 kısaltıcı etkisiyle torasik vasküler anatominin değerlendirilmesinde kullanılır. Gd-MRA özellikle stenoz değerlendirmesinde konvansiyonel anjiografi veya cerrahi sonuçlarla
karşılaştırılabilecek ölçüde başarılı değerlendirmeler yapmamızı sağlar. Bu görüntülemede ana handikap, kardiyak
harekete bağlı blurring (bulanıklaşma) artefaktıdır. Ayrıca
stenozlarda çok hızlı hareket eden kana bağlı olarak sinyal kaybı stenozun olduğundan fazla görülmesine yol açar
(2,9).
Geç kontrast görüntüleme
Erişkinlerde temel olarak myokardiyal canlılık
tespitinde kullanılan geç kontrastlanmanın varlığı, pediatrik popülasyonda Fallot tetralojisi (FT) cerrahisi sonrası
ve büyük arterlerin transpozisyonuda (BAT) kötüleşen
hemodinamiklerle ilişkilidir (2). Örneğin FT ‘de geç kontrastlanma sağ ventrikül dilatasyonuyla, BAT’da Fontan
operasyonu sonrası dilate ventriküller, sistolik disfonksiyon, bölgesel disknezi ve ventriküler aritmi ile ilişkilidir.
KKH cerrahisi sonrası koroner arter reimplantasyonunu
takiben bölgesel myokardiyal fibrosis de geç kontrast görüntülemeyle tespit edilebilir (2). Akut myokarditte de geç
kontrastlanma görülür (2).
Stres perfüzyon MRG
Pediatrik popülasyonda nadiren kullanılır. Şüp-
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
Temel segmental analiz
Atriyal situs
Normal bir kalpte morfolojik sağ atriyum, morfolojik sol atriyumun sağındadır (situs solitus). Atriyal
situs anomalileri major kardiyak malformasyonlar ya da
anormal torasik-abdominal anatomiyle ilişkilidir (9). Ayrıca, sağ ana bronş soldan kısa olmalıdır. Situs inversusta
normal anatominin ayna hayali görünümü vardır. Situs
ambigousta atrial situs net değildir. En yaygın lezyonlar
sağ ya da sol izomerizmdir (9). İzomerik lezyonlarda çeşitli derecelerde atriyoventriküler septal defektler sıklıkla
görülür. Atriyal konfigürasyonun belirlenmesinde atrial
uzantının (appendage) belirlenmesi önemlidir. Sağ atriyal
uzantı geniş tabanlı triangüler şekilli iken sol atriyal uzantı tubuler yapıdadır. Sağ izomerizm genellikle bilateral sağ
bronş, sağ atriyal uzantı, aspleni ve orta hatta karaciğer ile
ilişkilidir (9). Sol izomerizm, bilateral sol bronş, sol atriyal
uzantı, polispleni ve kesintili inferior vena kava ile ilişkilidir. Tüm bu anormallikler özellikle 3 boyutlu b-SSFP sekansı ile belirlenebilir (9).
Ventriküler morfoloji
Normal bir ventriküler morfolojide, atriyoventriküler kapaklar ventriküllerle uyumlu olmalıdır (örneğin
triküspit kapak sağ ventrikülle, mitral kapak sol ventrikül-
Selçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
181
le bağlantılı olmalı). Triküspit kapağın septal bağlanma
yeri mitral kapağınkine göre daha yukardadır. Müsküler
yapılarda da farklılıklar vardır. Örneğin sağ ventrikül,
müsküler infindibulum ve moderator banttan dolayı sol
ventrikülden daha trabeküle bir yapıdadır. Büyüklük ve
şekil ise ventriküler ayrımda çok güvenilir bir bulgu değildir (9).
Ventriküloarteryel bağlantı
Aort ve pulmoner arterlerin bağlantılı oldukları
ventrikülün tespiti önemlidir. 3 boyutlu b-SSFP (parlak
kan) sekansıyla ve kontrastlı MR teknikleriyle değerlendirme yapılabilir (9).
Diğer anomalilerin belirlenmesi
Anormal venöz bağlantılar, atriyal septal defekt
(ASD), ventriküler septal defekt (VSD), atriyoventriküler
septal defekt (AVSD) vs. ile kapak anomalilerinin tespiti
önemlidir.
Kardiyovasküler şantlı hastalarda KMRG
Sistemik- pulmoner şantlarda şant seviyesi, şant
miktarı, detaylı anatomi, varsa yüklenme bulguları KMRG
ile tespit edilebilir. Geleneksel olarak, bu tür şantların belirlenmesinde invaziv oksimetri ya da termal dilüsyon, ilk
geçiş radyonükleid anjiografi ve doppler ekokardiyografi
kullanılır (2). Ancak bu tekniklerin çeşitli dezavantajlarının olması, KMRG’yi üstün kılmaktadır. Siyah kan görüntülerde izlenebilen defektin, bu görünümün parsiyel
volüm etkisi ve muhtemel sinyal kayıplarında da görülebilmesi nedeniyle, sine veya akım haritalama (velocity
encoded) tekniklerle korele edilmesi önerilir. Defekt boyunca türbülan akım sine imajların farklı fazları boyunca
tespit edilir, faz kontrast görüntülerle desteklenir ve şant
volümü hesaplanır. Bu hesaplamada klasik olarak Flick’s
prensibi kullanılır (Qp/Qs akım oranı) (2). Basit olarak,
ana pulmoner arter ve proksimal çıkan aortanın akım
oranları elde edilerek hesaplanır. Bu oranın ventriküler
strok volümle ilişkilendirilmesiyle şant derecesi bulunur.
Asiyanotik konjenital kalp hastalıkları
oluşturur. En sık ostium sekondum tipi görülür. Bu tipte
defekt fossa ovalis lokalizasyonundadır. Transkatater kapatma cihazları ile tedavi son yıllarda yagın olarak kullanılmaktadır. İki boyutlu SE siyah kan görüntüleme ve
GE sekansıya parlak kan görüntüleme ASD anatomisini
değerlendirmeye yardımcı olur (Resim 4). Multislice 2 boyutlu GE sekansı defekt anatomisini belirlemede ve tedavi
öncesi değerlendirmede kullanılabilir. Endovasküler yolla
kapatma öncesi değerlendirmede transtorasik-transözofageal ekokardiyografi bulgularından daha belirleyici bir
tekniktir. Sinüs venosus defektleri pulmoner venlerle ilişkili defektlerdir. Gd- MRA bu tip defektleri değerlendirmede kullanışlıdır. Soldan sağa şant miktarının belirlenmesinde akım kodlayan faz kontrast MRG faydalı bilgiler
verir (9).
Resim 4: 4 oda parlak kan görüntülerde atriyal septal defekt izlenmektedir (siyak ok başı).
Atriyoventriküler septal defekt (AVSD)
Endokardiyal yastık defektiyle karakterize konjenital anomalidir. Hastaların %40’ı trizomi 21’li çocuklardır. Atrioventriküler septal defekt parsiyel ve komplet
olarak 2’ye ayrılır. Parsiyel tipte atriyal septumda ostium
primum tipi defekt vardır. Total tipte ise, hem atriyal hem
ventriküler septumda defekt söz konusudur (Resim 5).
Preoperatif değerlendirmede MRG sınırlıdır, cerrahi tedavinin stratejisinin belirlenmesinde faydalı olabilir (9).
Atriyal septal defekt (ASD)
Erişkinlerde en sık görülen konjenital kalp hastalığıdır. Soldan sağa şanta sebep olur. Bunun sonucunda
atriyal dilatasyon, taşiaritmi, biventriküler volüm yüklenmesi oluşur. ASD varlığı tromboembolik strok için risk
Ventriküler septal defekt (VSD)
En sık görülen konjenital kalp hastalığıdır.
Konjenital kalp hastalıklarının % 15-30’unu oluşturur.
Ventriküler septumdaki defektin lokalizasyonuna göre,
Selçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
en sık membranöz tip görülürken onları sıklık sırasına
göre, musküler, atrioventriküler ve suprakristal tipleri
izler. Küçük defektler sıklıkla iyi prognoza sahipken, büyük VSD’ler doğumdan sonra ilk aylarda konjestif kalp
yetmezliğine yol açabilir. Bununla beraber tüm VSD’lerin %30-75’i kendiliğinden kapanır. Multislice 2 boyutlu
GE sekansı ile reformat görüntülerin değerlendirilmesi
VSD’de faydalıdır. Üç boyutlu b-SSFP teknikleriyle 2 boyutlu GE sekansında görülen rezolüsyon kaybı olmadan
da görüntü alınabilmektedir (2,9).
gi sağlarken, KMRG daha çok postoperatif (Senning ya da
Mustard operasyonu, atriyal switch operasyonları) takipte kullanılır. 3 boyutlu ve sine görüntüleme atriyal switch
operasyonlarından sonra venöz yolların değerlendirilmesi, sağ ventrikül sistolik fonksiyonları ve triküspit kapak
fonksiyonlarının değerlendirilmesi için kullanılır (2,9).
Tek ventrikül
Yaygın olarak sol ventrikül morfolojisine sahip
tek bir ventrikül ve rudimente sağ ventrikülden oluşan,
çok nadir görülen bir anomalidir. Aort ve pulmoner arterler, sol ventrikülden çıkabileceği gibi, bunlardan biri sağ
ventrikülden de çıkabilir. Büyük arterlerin transpozisyonu
sıklıkla eşlik eder. Beraberinde görülen lezyonlar hastanın
kliniğini belirler. Cerrahi tedavi birkaç aşamalıdır. KMRG,
cerrahinin ilk aşaması sonrasında siyah kan görüntüleme
ve Gd-MRA ile aortik ark ve pulmoner arterlerin değerlendirilmesini ve aortopulmoner şantın gösterilmesini
sağlar. İkinci aşama çift yönlü superior kavapulomoner
bağlantı operasyonu 4-6. aylarda yapılır. Bu aşamada sine,
kontrastlı MRG ve faz-kontrast MRG ile kollateraller
değerlendirilir. Son evrede tek ventrikül onarımı yapılır,
Fontan dolaşımı oluşturulur. KMRG bu evrede de trombüs değerlendirmesinde oldukça kullanışlıdır.
Resim 5: 4 oda parlak kan görüntülerde atriyal (beyaz ok
başı) ve ventriküler (siyah ok başı) septal defekt izlenmektedir (AVSD).
Aort hastalıkları
Fallot tetralojisi (FT)
En yaygın siyanotik konjenital kalp hastalığıdır.
KMRG pre ve postop değerlendirmede oldukça faydalıdır.
Ekokardiyografinin yetersiz kaldığı kompleks pulmoner
stenoz ve atrezide, sağ ventrikül çıkış yolu obstrüksiyonun derecesinin belirlenmesinde ve koroner anatominin
(sağ ventrikül çıkış yolunu çaprazlayan koroner arter dalını dışlamak için) değerlendirilmesinde 3 boyutlu SSFP
sekansı kullanılır. Onarılmış FT’de sine ve akım kodlayan
görüntüleme ile değerlendirme yapılır.
Aort koarktasyonu
Aort lümeninde daralma olarak tarif edebileceğimiz aort koarktasyonu tüm konjenital kalp hastalıklarının
%7-8’ini oluşturur. İnfantil ve yetişkin tip olmak üzere iki
tip vardır. İnfantil tip diffüz, daha sık görülen yetişkin tip
ise lokalize tip olarak bilinir. Koarktasyonun yerleşim yeri,
duktus arteriozusun aorta açılma yerine göre değerlendirilir. İnfantil tip preduktal, yetişkin tip ise postduktal yerleşimlidir. Tedavide cerrahi, balon anjioplasti ya da stent
kullanılır. Kardiyak MRG koarktasyon takibinde, aort kapağı değerlendirmesinde, stenoz, anevrizma tespiti ve sol
ventriküler sistolik fonksiyon değerlendirmesinde faydalıdır. Ayrıca stent stenozu faz kontrast akım haritalama ile
ya da yüksek flip angle ile elde edilmiş GE sine imajlarla
gösterilebilir (2,9).
Büyük arterlerin transpozisyonu (BAT)
Konjenital kalp hastalıklarının %3’ünü oluşturur.
Preoperatif değerlendirme için ekokardiyografi yeterli bil-
Kesintili aortik ark ve aortik ark anomalileri
Bu anomalilerde Gd-MRA ve kontrastsız 3 boyutlu SSFP sekansları kullanılır (2).
Siyanotik konjenital kalp hastalıkları
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
Selçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
183
Diğer bazı kardiyak patolojilerde KMRG
Kardiyomyopati değerlendirmesi
Kardiyomyopatilerde, segmental fonksiyon,
ventriküler volüm ve myokardiyal yapının belirlenmesinde kullanılır. KMRG, akustik limitasyonu olmadan 3
boyutlu görüntüleme ile doku kontrastlanmasını da göstermesiyle ekokardiyografiden üstündür. Hipertrofik kardiyomyopatide geç kontrast görüntülerde, myokardiyal
kontrastlanmanın yaygınlığı kötü prognozla ilişkilidir (2).
Bu kapsamlı değerlendirme dilate kardiyomyopatinin tiplerinde ve kardiyak tutulumu olan iskelet myopatilerinde
de aydınlatıcıdır.
Sonuç
Kardiyak MRG pediatrik kalp hastalıklarında
major görüntüleme yöntemlerinden biridir. İyonize radyasyon içermeden noninvaziv olarak görüntü elde edilmesi en önemli avantajıdır. Teknolojik gelişmeler sayesinde
çok hızlı, rezolüsyonu mükemmel görüntüler elde edilebilmektedir. Bu gelişmeler, KMRG rehberliğinde yapılacak kardiyak girişimlere ilham vermektedir.
Demir yüklenmesi
Kardiyak T2* görüntülemesi, başta talasemi
major olmak üzere diğer kronik anemilerde multipl transfüzyon sonucu oluşan demir birikiminin tespitinde, fibrozis araştırmasında kullanılabilir (Resim 6). Ancak genç pediatrik grupta taramanın hangi yaşta başlaması gerektiği
tartışmalıdır. Bazı yazarlar, hasta yaşı ve transfüzyon yüküne göre taramaya başlama yaşının belirlenmesinin gerektiğini vurgular (2). Bazıları doğumda şelasyon tedavisi
uygulandıysa anestezi ihtiyacını ortadan kaldırmak için 8
yaşına kadar beklemeyi önerir (2). İnfant ya da pediatrik
populasyonda normal değerler ya da aralık henüz belirlenmemiştir.
Resim 6: Talasemi hastalarında özel yazılım programlarıyla T2* değeri ölçülerek demir yükü hakkında fikir elde
edilebilmektedir.
Selçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
Kaynaklar
sag-1205-21.
1. Hoffman JIE, Kaplan S. The incidence of congenital heart disease. J Am Coll Cardiol. 2002;39:1890–1900. doi:
10.1016/S0735-1097(02)01886-7
9. Muthurangu V, Razavi R, Bogaery J, Taylor AM. Congenital heart disease. Bogaert, Dymarkowski, Taylor, eds.
Clinical Cardiac MRI. Heidelberg: Springer, 2005: 439473.
2. Hopewell N Ntsinjana, Marina L Hughes, Andrew M
Taylor. The Role of Cardiovascular Magnetic Resonance
in Pediatric Congenital Heart Disease. J Cardiovasc Magn
Reson 2011; 13: 51.
3. Lai WW, Geva T, Shirali GS, Frommelt PC, Humes RA,
Brook MM, Pignatelli RH, Rychik J. Guidelines and Standards for Performance of a Pediatric Echocardiogram: A
Report from the Task Force of the Pediatric Council of
the American Society of Echocardiography. Journal of the
American Society of Echocardiography. J Am Soc Echocordiogr 2006;19:1413-1430.
4. Lock JLKJ, Perry SB. Diagnostic and Interventional
Catheterisation in Congenital Heart Disease. 2. Springer;
1999.
5. Kilner PJ, Geva T, Kaemmerer H, Trindade PT, Schwitter J, Webb GD. Recommendations for cardiovascular
magnetic resonance in adults with congenital heart disease from the respective working groups of the European Society of Cardiology. European Heart Journal
2010;31:794–805.
6. Powell AJ, Geva T. Blood Flow Measurement by Magnetic Resonance Imaging in Congenital Heart Disease. Pediatric Cardiology 2000;21:47–58. doi: 10.1007/
s002469910007
7. Beerbaum P, Korperich H, Barth P, Esdorn H, Gieseke
J, Meyer H. Noninvasive Quantification of Left-to-Right
Shunt in Pediatric Patients: Phase-Contrast Cine Magnetic Resonance Imaging Compared With Invasive Oximetry. Circulation. 2001;103:2476–2482.
8. Yuce I, Tanboğa IH, Bayraktutan U, Aksakal E, Oğul H,
Yalçin A, Kizrak Y, Kantarci M. Assessment of Left-Ventricular Diastolic Function in Diabetic Patients: The Role
of Cardiac MR İmaging. Turkish Journal of Medical
Sciences. Available online 20 June 2012. DOİ: 10.3906/
Pediatrik Kardiyovasküler MRG - Yüce İ, Kantarcı M.
Selçuk Pediatri 2014;2(2):179-185
185
Download