Geleneksel ahşap yapıların özgün çatı ve cephe detaylarının Bursa

advertisement
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
Geleneksel Ahşap Yapıların Özgün Çatı ve Cephe Detaylarının
Bursa Görükle Köyü Örneklerinde İncelenmesi
Özlem KÖPRÜLÜ BAĞBANCI1
M.Bilal BAĞBANCI2
Elif ACAR BİLGİN3
Konu Başlık No: 8 Tarihi Yapılarda Çatı ve Cepheler
ÖZET
Yöresel mimariye karakterini veren bileşenlerden biri geleneksel yapım teknikleri, taşıyıcı sistem
özellikleri ve kullanılan yapı malzemeleridir. Yörede bulunan, kolay ulaşılabilir, üretimi ekonomik,
yenilenmesine olanak sağlayan yapı malzemelerinin kullanımı yörenin mimarisine bir özgünlük
kazandırmıştır. Malzeme ve yapım tekniklerinin yanısıra yapıların mimari özelliklerini etkileyen diğer
bir önemli unsur yapıların ne amaçla kullanılacakları yani üretim biçimleridir.
Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar yapılan ipek böcekçiliği ve tütüncülük Görükle’nin kırsal mimarisini
etkilediği gibi, yöresel malzeme kullanımı da bu işlevler için gereken fiziksel ortam koşullarının
oluşmasına katkı sağlamıştır.
Bu bildiride, 19.yy sonuna tarihlenen Görükle’nin eski köy merkezi çalışma alanı olarak seçilmiştir.
Görükle’de bulunan sivil mimarlık örneği yapıların çatı ve cephe özellikleri, kullanılan malzemeler,
yöreye özgü yapım teknikleri ve taşıyıcı sistem özellikleri ele alınmış, bu yapıların korunması ve
geleceğe aktarılması için önerilerde bulunulmuştur.
ANAHTAR KELİMELER
Ahşap Karkas Taşıyıcı Sistem, Çamur sıva, Kalamut, Kamış.
1
Doç.Dr.Özlem Köprülü BAĞBANCI Uludağ Üniv. Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Görükle Kampüsü,
Bursa. Tel: 0 224 294 21 41 - 0 541 823 39 42, Faks: 0 224 294 21 28, [email protected]
2
Yrd.Doç.Dr.M.Bilal BAĞBANCI Uludağ Üniv. Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Görükle Kampüsü,
Bursa Tel: 0 224 294 21 47 - 0 545 477 72 21, Faks: 0 224 294 21 28, [email protected]
3
Arş.Gör.Elif ACAR BİLGİN Uludağ Üniv. Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Görükle Kampüsü, Bursa.
Tel: 0 224 294 21 40 - 0 530 614 94 86, Faks: 0 224 294 21 28, [email protected]
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
1. Giriş
Eski bir Rum köyü olan Görükle, Rumca’da “Yeşil Tepe” anlamında olup isminin Bizans
kaynaklarında geçen Kouboukleia’dan geldiği belirtilmektedir. Bizans kaynaklarında, bölgede
1304’lü yıllarda Türklerin saldırılarıyla karşılaşıldığı ve köylülerin 1305 yılında Lopadion’da
(Uluabat) bulunan Bizanslı komutan Makrenos’tan yardım isteğinde bulunulduğuna dair
bilgiler yer almaktadır. 16.yy Osmanlı kayıtlarında ise Kite Kazası’na bağlı “Görüklü” Köyü
olarak geçmekte ve II. Murad ile I. Mehmet’in vakıf köyü olduğu bilinmektedir. 1907 tarihli
Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi’ne göre Müslüman ve Hristiyan nüfusun bir arada yaşadığı
Görükle’de 219 hane olduğu anlaşılmaktadır. Kurtuluş Savaşı sonrasında Yunanistan’ın Langaza
ilçesinin Sufa, Kaval, Evca ve Beyran köylerinden gelen göçmenler ile Kavalalı Pomaklar köye
yerleştirilmiştir [1]. Görükle’den göç eden Rum nüfus ise Yunanistan’da Kavala kenti yakınlarında
“Nea Kouboukleis” (Yeni Görükle) adıyla bir yerleşim kurmuştur[2]. Cumhuriyet sonrasında giderek
gelişen Görükle köyüne Uludağ Üniversitesi Yerleşkesi’nin kurulması ile ticari ve kültürel önemi daha
da arttırmıştır.
2. Görükle’nin Konumu ve Tarihsel Gelişimi
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yer alan Görükle, kuzeyde transit çevreyolu, güneyde Bursa-İzmir
karayolu, doğuda Uludağ Üniversitesi yerleşkesi, batıda İrfaniye mahallesi ile çevrilidir (Resim 1).
1957 yılında belediyesi kurulan ve belde belediyelerinin kapatılmasından sonra 2009’da 7
mahallesiyle (Büyükbalıklı, Dumlupınar, Gökçeköy, İrfaniye, Kurtuluş, Sakarya, Zafer) beraber
Nilüfer ilçesine bağlanan Görükle, bölgedeki en eski yerleşimlerden biridir [2]. Sakarya ve
Dumlupınar mahalleleri köy merkezini oluşturmaktadır (Resim 1).
Resim 1. Görükle Köyü ve UÜ Yerleşkesine ait hava fotoğrafı [3]
Eski bir Rum köyü olan Görükle, Rumca’da yeşil tepe anlamındadır. Bu isim de aslında Bizans
kaynaklarında geçen Kouboukleia’dan gelmektedir. Bu köy, II. Murad ile I. Mehmet’in vakıf köyüdür.
Bizans kaynaklarında, bölgenin 1304’e doğru Türklerin saldırılarıyla karşılaştığı ve 1305’te
Lopadion’da (Uluabat) bulunan Bizanslı komutan Makrenos’tan yardım isteminde bulunduklarına
ilişkin bilgiler yer almaktadır. 16.yy Osmanlı kayıtlarında Kite Kazası’na bağlı “Görüklü” Köyü
olarak geçmektedir. Osmanlı döneminde Müslüman ve Hristiyan nüfusun bir arada yaşadığı
Görükle’de 1907 tarihli Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi’ne göre köyde 219 hane bulunduğu ve
Görükle’de ipekböceği üretiminin yapıldığı bilinmektedir.
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
Bursa’da yüzyıllardan beri yaşamakta olan Rumlar merkeze, köylere ve çevre ilçelere yerleşmişlerdir
[1]. Mübadele öncesi Bursa’da yaşayan Rumların bıraktığı arazilerin çoğu zeytinlik, dutluk ve
bağlıktır. Yunanistan ve Makedonya’da ovalarda yaşayan ve Bursa’ya gelen çiftçilerin bir kısmı tütün
yetiştirmekte olup, Bursa’daki tütüncülüğün gelişmesine ve bu alanda Bursa’nın büyük bir potansiyele
sahip olmasına yardımcı olmuşlardır (Resim 2). Aynı zamanda zeytinciliği ve kozacılığı Bursa’da
öğrenen göçmenler bu üretim dallarını da geliştirmişlerdir [4].
Resim 2. Tütün yetiştirciliği yapılan konutlar [5]
3. Mimari Özellikler
3.1.Plan Özellikleri
Türk Evi plan tipolojisine göre Görükle’deki konutların dış sofalı veya orta sofalı plan tipindedir.
Binaların zemin katları bahçe ile ilişkilidir. Islak mekanlar zemin katlarda; odunluk, ahır gibi servis
mekanları bahçede bulunmaktadır.
Konutların inşa edildikleri dönemde Görükle’de ipek böceği yetiştirildiğinden dolayı sofalar ve odalar
büyüktür. Zemin katta tütün kurutulan odalar bulunmaktadır. Bu odalara yapının içinden girilebildiği
gibi bahçeden ayrı bir girişle de ulaşılabilmektedir (Resim 3,4,5).
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
Resim 3,4. 5372 Ada 8 Parsel, Zemin katta tütüncülük için kullanılan odalar [6]
Resim 5. 5372 Ada 8 Parsele ait eski fotoğraf [5]
3.2.Geleneksel Yapim Teknikleri ve Taşıyıcı Sistem
Yapılar genellikle zemin kat+1 kat olmak üzere 2 katlıdır. Rum evleri içinde 3 katlı olan yapılar da
bulunmaktadır. Duvarlar ahşap karkas arası dolgu tekniğinde inşa edilmiştir. Ahşap elemanlar geçmeli
olup mıhlar yardımıyla birleştirilmiştir (Resim 6,7) [7].
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
Resim 6, 7. Ahşap dikme ve kiriş birleşim detayı
5292 ada 1 parsel / 5382 ada 2 parsel [7]
Dolgu malzemesi yapıldıkları döneme göre farklılık göstermektedir. Rumlardan kalma binalarda tüm
katlar moloz taş dolguludur. Mübadele sonrasında göçmenlerin yaptıkları binalarda ise zemin katlar
ahşap hatıllı moloz taş duvar, 1.katlar tuğla dolgulu ahşap karkas duvardır. Zemin katın taş yığma,
1.katın taş dolgulu olduğu örnekler de vardır. Taş dolgulu ahşap karkas duvarlarda yer yer onarımlar
yapılarak dolgu malzemesinin tuğla ile değiştirildiği gözlemlenmiştir (Resim 8-11).
Resim 8, 9. 5384 Ada 5 Parsel - 5291 Ada 1 Parsel
Resim 10, 11. 5282 Ada 3 Parsel - 5382 Ada 1 Parsel
Görükle’deki sivil mimarlık örneği yapıların çatı örtüsü ve çatı döşemesi (son kat tavanı) yapımında
da yöreye özgü kalamut kullanılmıştır. Ahşap çatı makaslarının üzerine çıtalarla ızgara sistem
oluşturulmuş, bunun üzerine de kalamut serilmiş ve çıtalara sabitlenmiştir. Kalamutların üstü kerpiç
harç ile sıvanmış ve alaturka kiremit ile döşenmiştir (Resim 12,13).
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
Resim 12,13. 5292 Ada 1 Parsel - 5373 Ada 5 Parsel [7]
Üst kat tavalarında ise kalamutlar çatı makaslarının altına çakılan latalara sabitlenmiştir. Kalamutların
üzeri kerpiç sıva ile sıvanmış, üzerine kireç badana yapılmıştır (Resim 14). Üst kat sofalarda tavan
olmayıp ahşap çatı sisteminin görüldüğü örnekler de vardır (Resim 15, 16).
Ahşap lata
Kalamut
Resim 14 Kalamut tavan kaplaması örneği
Resim 15. Görükle İnak Sokak No:5’teki evin
1.kat tavan planı [6]
Resim 16. Aynı yapının üzeri toprak ile
örtülmüş çatı döşemesi
7. Ulusal Çatı & Cephe Sempozyumu 3– 4 Nisan 2014
Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş - İstanbul
Bacalar yapım sistemi olarak yöreye özgüdür. Bacalar yapıların dış cephesinde çıkma şeklinde
düzenlenmiş, ahşap payandalar yardımıyla duvara taşıtılmıştır. Tuğlalar dikine örülerek desenli bir
görünüm elde edilmiştir. Nadir de olsa taş bacalara rastlanmaktadır. Özgün bacalarda sıva yoktur.
Yapılan onarımlar sonucu bacaların sıvandığı ve yapısal nedenlerden dolayı altının taşla örülerek
zemine oturtulduğu görülmüştür (Resim 17-20).
Resim 11-14. Taş ve Tuğla Baca Detayları.
5341 ada 17 parsel / 5291 ada 1 parsel / 5284 ada 5 parsel / 5292 ada 1 parsel [7]
4.Sonuç ve Öneriler
Osmanlı mimarisinde önemli bir yere sahip olan geleneksel sivil mimarlık örneklerinde görülen
tasarım özellikleri, malzeme kullanımları rasyonel çözümler sunmaktadır. Bütüncül planlama
anlayışıyla tasarlanan bu yapılar günümüzde mimar ve mühendislere yol gösterici çok önemli
detaylara sahiptir. Bu yapıların gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarılabilmeleri bu detayların
bilinmesine bağlıdır. Zamanında yapılan bakım ve onarımlar bu yapıların mevcut halleri uzun yıllar
ayakta kalmalarını sağlayacaktır.
Kaynaklar
[1] KAPLANOĞLU, R. (2001) Bursa Ansiklopedisi I (Yer Adları), Avrasya Etnoğrafya Vakfı
Yayınları, İstanbul, TÜRKİYE
[2] ANONİM (2011) Bursa’nın Nilüfer’i, Nilüfer Belediyesi Yayınları, Bursa, TÜRKİYE
[3] Google Inc. (2014) Google Earth.
[4] KAPLANOĞLU, R. (1999) Bursa’da Mübadele (1923-1930 Yunanistan Göçmenleri), Avrasya
Etnoğrafya Vakfı Yayınları, İstanbul, TÜRKİYE
[5]Yorgos Kotzaeridis fotoğraf arşivi
[6]Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü 2010-2013 Tarihi Yapı Çözümleme Dersi Öğrenci Çizimleri
[7]Köprülü Bağbancı, Ö., Acar Bilgin E., Bursa, Görükle Köyünde bulunan sivil mimarlık örneği
yapıların yapım teknikleri açısından incelenmesi, 4. Tarihi Yapıların Güçlendirilmesi ve Geleceğe
Güvenle Devredilmesi Sempozyumu, 27-29 Kasım 2013, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası,
İstanbul, (2013).
Download