ARAfiTIRMA NOTU / RESEARCH NOTE 1980’lerde Türkiye’de Cinsellik ve Nokta Dergisi Zafer Çeler Galatasaray Üniversitesi 1980’ler Türkiye tarihi içerisinde siyasi, iktisadi, kültürel ve di¤er toplumsal alanlar aç›s›ndan oldukça önemli bir yere sahip olan bir dönem olarak di¤erlerinden ayr›l›r. Elbette geçmifl dönemlerden aktar›lan bir süreklili¤i de göz ard› etmeden denebilir ki 1980 y›l› Türkiye aç›s›ndan bir k›r›lman›n y›l›d›r ve Türkiye 1980’lere iki büyük travmayla birlikte girmifltir. 24 Ocak Kararlar› iktisadi alanda, 12 Eylül Darbesi ise siyasal alanda ülkenin tarihinde toplumsal bir yer kaymas›n›n bafllang›c›n› imliyorlard›. Neo-liberal politikalar›n yede¤ine ald›¤› yeni-sa¤ siyaset Bat›’da bile büyük toplumsal çalkant›lar ve krizlerle kendine yer bulmaya çal›fl›rken, Türkiye bu de¤iflimi bir askeri darbeyle birlikte çok daha derinden yaflamaya bafllad›: darbeyle birlikte kafas› ezilip susturulmufl siyasal yaflam ve özellikle sol hareket ve 1983’te iktidara gelip ülkeyi serbest piyasa üzerinden dünya ekonomisine eklemlendirmeye kararl› neo-liberal oldu¤u söylenen ama daha çok bir kapt›-kaçt› ekonomisinin yerleflmesini sa¤layan Özal hükûmetleri dönemi. Nurdan Gürbilek’e göre iki farkl› iktidar projesinin, iki farkl› söz siyasetinin ve iki farkl› kültür stratejisinin sahnesi olmufltu 1980’ler: “Bir yandan bir bask› ve yasaklar dönemiydi, di¤er yandan yasaklamaktansa dönüfltürmeyi, yok etmektense içermeyi, bast›rmaktansa k›flk›rtmay› hedefleyen daha modern, daha kurucu, daha kuflat›c› denebilecek bir kültürel stratejinin kendini var etmeye çal›flt›¤› y›llard›.”1 Bu modern ve kurucu olarak tan›mlanabilecek olan iktidar projesi asl›nda Foucault’nun bireyi bir özne olarak bir iktidar söyleminin içerisinde en ince ayr›nt›lar›na kadar ayr›flt›ran, onu bir iktidar alan› olarak tan›mlay›p hükmü alt›na alan modern disipliner devlet ayg›t› tan›m›yla da uyum içindeydi. Foucault’ya göre iktidar bir taraftan bilindik kaba kuvvete dayal› bask› araçlar›n› kullan›rken, di¤er yandan o zamana kadar konuflulmayan› konuflulur k›larak, görünür hale getirip tan›mlayarak ve k›flk›rtarak tahakkümünü yerlefltiriyordu.2 ‹flte tam da bu noktada Nurdan Gürbilek’in 1980’ler Türkiyesi’ni tasviri daha da aç›klay›c› ve anlaml› 1. Nurdan Gürbilek, Vitrinde Yaflamak: 1980’lerin Kültürel ‹klimi (‹stanbul: Metis Yay›nlar›, 2007), s.8. 2. Michel Foucault, “Technologies of the Self,” Paul Rabinow ve Nikolas Rose (derleyenler), The Essential Foucault (NewYork: The New Press, 2003) içinde, ss.145-169. Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences, 8/2 (Kas›m 2011), ss.283–291. © Çankaya Üniversitesi ISSN 1309-6761 Printed in Turkey 284 ZAFER ÇELER bir hale gelmektedir. Gürbilek için 1980’ler “Bir yandan bir red, inkâr ve bast›rma dönemiydi, di¤er yandan insanlar›n arzu ve ifltah›n›n hiç olmad›¤› kadar k›flk›rt›ld›¤› bir f›rsat ve vaatler dönemi. Bir yandan söz hakk› engellenmifl, susturulmufl Türkiye vard›, di¤er yandan söze yeni kanallar, yeni çerçeveler sunan bir ‘Konuflan Türkiye’.”3 ‘Susturulan Türkiye’ tablosu içinde bas›n da vard›. Yazarlar›n›n ve çal›flanlar›n›n birço¤u kovuflturmalara u¤rar, hapse at›l›rken, bir taraftan da a¤›r bir sansür alt›nda hayatta kalmak zorundayd› bas›n. Lâkin bu bask› ve susturulman›n ortas›nda, darbeden sonraki bir iki y›l içinde yeni dergiler ve gazeteler de ortaya ç›kmaya bafllam›flt›. Bunlardan biri de yay›n hayat›na 1982’de bir magazin dergisi olarak bafllayan Nokta dergisiydi. Bir süre sonra dergi siyasi bir dergi niteli¤i kazanm›fl ve Türkiye’nin en sayg›n yay›nlar›ndan biri olarak özellikle 1980’lere damgas›n› vurmufltu. Bu yaz›da 1982 y›l›ndan itibaren 1980’lerin sonuna kadar olan bir süreç içerisinde Nokta dergisi cinsellik kavram› çerçevesinde de¤erlendirilecektir. 1980’ler, yukar›da de¤inildi¤i üzere, Türkiye aç›s›ndan daha sonraki dönemleri flekillendirici ve temel yap›sal ve söylemsel de¤ifliklerin kuruldu¤u bir dönem olmas› aç›s›ndan seçilmifltir. Cinsellik kavram› ise özellikle ‘Konuflan Türkiye’ tan›m› dahilinde, Türkiye’nin 1980’ler boyunca geçirdi¤i kültürel ve toplumsal de¤iflimi anlamak ve aç›klamak için önemli bir araçsal iflleve sahip oldu¤u için ele al›nm›flt›r. Derginin ilk y›llar› tamam›yla bir magazin dergisi format› içerisinde sanatç›lar›n özel hayatlar›, televizyondaki diziler ve filmler hakk›ndaki yorumlar ve sanat ve kültür haberlerine a¤›rl›k verilerek geçmifltir. ‘Toplum’ bafll›¤› alt›ndaki bölümde daha çok çocuklar›n ve gençlerin e¤itimine yönelik pedagojik bilgiler verildi¤i görülmektedir.4 Fakat ilginç olan, derginin magazin dergisi olmaktan ç›k›p haftal›k siyasi dergi olarak yay›nlanmaya bafllamas›yla birlikte ‘Toplum’ bafll›kl› bu bölümde cinsellikle ilgili haber ve yaz›lar›n yay›nlanmaya bafllamas›d›r. Bu haber ve makaleler zamanla bu bölümden d›flar› taflm›fl, konu ve içerik olarak çok daha fazla çeflitlenmifl ve say› olarak da oldukça fazlalaflm›flt›r. Çocuklar›n cinsel e¤itiminden, kar› koca aras›ndaki cinsel sorunlara, yatak odas› fantezilerinden, pornografiye, zoofiliden, eflcinselli¤e uzanan bir yelpazede ele al›nan konular zaman zaman kapa¤a da tafl›n›yor ve oldukça ses getiriyordu. Derginin yazarlar›ndan Tu¤rul Ery›lmaz’a göre cinsellik konusu dergi çal›flanlar› taraf›ndan bir özgürlük alan› olarak kullan›lm›flt›. Darbenin getirdi¤i bask› ortam›nda söz söylenebilecek 3. Nurdan Gürbilek, Vitrinde Yaflamak, s.9. 4. Örne¤in, “Kendi Gözüyle Gençler,” Nokta, Say› 23 (1-7 A¤ustos 1983); ve “Çok ‘Evli’ Çocuklar: Çocuk ‹çin Boflanma ‹lle de Mutsuzluk De¤il,” Nokta, Say› 38 (14-20 Kas›m 1983). 1980’LERDE TÜRK‹YE’DE C‹NSELL‹K VE NOKTA DERG‹S‹ çok s›n›rl› bir alan kalm›flt› ve bu alanlardan en apolitik gibi görüneni—en suya sabuna dokunmayan› gibi görünen alan—ise cinsellik mevzuuydu.5 Ayn› konuya Can Kozano¤lu da 1980’lerin kültür ortam›n› inceledi¤i kitab›nda “aç›k politik tart›flmalar yap›lamayaca¤› anlafl›l›nca, gündelik hayata, popüler kültüre meyledildi,” diyerek de¤iniyor.6 Gündelik olan›n ve her fleyden önemlisi de özel hayat›n Nokta dergisinin sayfalar›nda böylesine genifl bir flekilde yer bulmas› daha sonras›nda Türkiye’de kamusal olan ve özel olan aras›ndaki iliflkiye dair meydana gelecek olan de¤iflikliklerin de habercisiydi. 1980’lerde cinsellik baflta olmak üzere özel hayat, daha çok özgürleflme ve bireyselleflme söylemi içinde, dile dökülmeye baflland›. Böylece, 1980’lerin Türkiye’ye getirdi¤i yeniliklerden biri özel hayat kavram› oldu. Özel olan kamusal alanda dillendirilmeye, aç›k edilmeye böylece daimi bir tecessüsün nesnesi olarak büyük bir açl›kla bas›n taraf›ndan deflilmeye baflland›. Bu çal›flma kapsam› içerisinde görüflme yap›lan tüm kifliler cinsellik üzerine ya da kad›n ve erkek iliflkileri, yatak odas› s›rlar› üzerine söylenen sözlerin ço¤almas›n› bir özgürleflme ve tabular› y›kma eylemi olarak nitelediler. Halbuki Ayfle Saktanber’in 1980’leri kad›n hareketi aç›s›ndan de¤erlendirdi¤i yaz›s›nda belirtti¤i gibi “herhangi bir alandaki söylemsel yayg›nlaflma o alandaki mevcut toplumsal bask›lar›n kalk›yor oldu¤unun do¤rudan bir göstergesi [olamaz].”7 Nokta dergisinin bir süre yay›n yönetmenli¤ini yapm›fl olan Haluk fiahin’in de belirtti¤i gibi, Nokta dergisi asl›nda bir geçifl dönemi dergisiydi.8 1980 öncesinin e¤itimli ve sol e¤ilimli kentli kesiminin 1980 sonras› neo-liberal politikalar›yla yo¤rulmufl yeni düzenine adapte oldu¤u dönemin bir dergisi olarak Nokta hem sol-demokrat duyarl›l›¤a seslenip hem de yeni düzenin do¤urdu¤u yeni yaflam koflullar›n› seslendiriyordu. Özellikle cinsellikle ilgili hemen hemen birçok yaz› Bat› referansl› ak›mlar›n ya da yeni oluflumlar›n tan›t›lmas› olarak sunuluyordu. Dergide cinsellik konusunun üzerinde döndü¤ü iki temel ana eksen gözümüze çarp›yor: Biri cinsellik konusundaki bilgisizlik ve e¤itimin gereklili¤i iken, di¤eri cinsel hayat›n bu tür bir bilgilenme sonucunda renklendirilmesi ve canlanmas› mevzuuydu. Cinsel bilgisizlik mevzuu ise kentli s›n›flar›n aile içi e¤itimlerine yönelinmesi ve geleneksel taflra toplumunun bilgisizli¤inin gösterilmesi aç›s›ndan ikiye ayr›labilir. Örne¤in, 6-12 5. Tu¤rul Ery›lmaz ile 14 Nisan 2011 tarihinde yap›lan görüflme. 6. Can Kozano¤lu, Cilal› ‹maj Devri (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 1995), s.100. 7. Ayfle Saktanber, “Türkiye’de Medyada Kad›n: Serbest, Müsait Kad›n veya ‹yi Efl, Fedakâr Anne,” fiirin Tekeli (der.), 1980’ler Türkiyesi’nde Kad›n Bak›fl Aç›s›ndan Kad›nlar (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2010) içinde, s.188. 8. Haluk fiahin ile 10 Nisan 2011 tarihinde yap›lan görüflme. 285 286 ZAFER ÇELER fiubat 1984 say›s›nda gençlerin cinsellik konusunda yaflad›klar› s›k›nt›larla ilgili olarak kaleme al›nan yaz› flöyle bafll›yor: “Birçok doktor ve hastanenin kay›tlar›nda bu tür vakalar›n [çocuklarda cinsel bozukluklara] dökümüne rastlamak mümkün. Baflvuru sebebi ya psikolojik ya da organik bozukluk oluyor, ancak ço¤unun tan›s› ayn›: Cinsel bilgisizlik.”9 Ya da cinsel hayatlar›nda çiftlerin karfl›laflt›klar› sorunlar›n kayna¤› yine bilgisizlik olarak gösterilip asl›nda bu sorunlar›n e¤itimle kolayca afl›labilece¤i aktar›l›yor.10 Bu bilgisizli¤i aflan kifliler ve çiftler içinse sa¤l›kl› bir cinsel hayat› aflan bir fantezi dünyas› sal›k veriliyor. Asl›nda fantezi ve haz kültürü 1980’lerle birlikte ortaya ç›kan yeni düzenin en önemli bileflenlerinden birini de ifade ediyordu. Nokta dergisinin özelikle bu cinsellik haberlerinde Bat› referans›n› kullanmas› bu noktada oldukça anlaml› görünmektedir, çünkü Bat›’da geliflen ve özellikle 1980’lerle birlikte tam biçimini bulan tüketim toplumunun temel bileflenlerinden birini de bu tür bir haz ve fantezi peflinde koflma iste¤i oluflturuyordu. ‹ncelenen dönem boyunca cinsellik konusunda yay›nlanan yaz›lar›n büyük ço¤unlu¤unu bu tür cinsel fantezilere dair yaz›lar ve haberler oluflturuyordu. Özellikle bir k›sm›n›n ana bafll›¤› konunun kendisini ele verir biçimde “Cinsellik/Fanteziler” fleklinde konulmufltu. 10 Ocak 1988’de yay›nlanan say›daki yaz›lardan biri flöyle sesleniyordu: “Cinselli¤in üreme amac›ndan kopup, bir haz alan› haline dönüfltü¤ü ça¤›m›zda, cinsel hayat› renklendirme ve zenginlefltirme arac› olarak fantezilerin önemi de giderek art›yor. […] Cinsel fantezilerdeki as›l tahrik unsuru, seks de¤il, seks d›fl› ö¤eler. Statü, flöhret, para, baflar›, hükmetme, hükmedilme, ezme, ezilme, boyun e¤me, tapma, tap›lma gibi arzular, kurulan fantezilerin as›l tahrik unsurunu oluflturuyor.”11 Geleneksel toplumun cinselli¤i üremeyle s›n›rland›ran bask›c› yap›s›n›n ortadan kald›r›lmas› gerekti¤i ve haz üzerinde yükselen bir yaflam biçimi içinde cinselli¤in en önemli haz kaynaklar›ndan biri olarak çeflitlenmesi ve renklenmesi gerekti¤ine dair bu gibi yaz›lar Nokta dergisinin sayfalar›nda s›kl›kla bulunabiliyordu. Burada da belirtildi¤i gibi statü, para ve baflar› gibi Özalizm’in meyvesi olan yeni yaflam tarz›n›n sembolleri de bu tür bir haz ve fantezi aray›fl›n›n temel kaynaklar›n› oluflturuyorlard›. S›kl›kla ifllenen di¤er bir konu olan pornografi de yine fantezi ba¤lam›nda de¤erlendiriliyordu: “…pornografi yaln›zca cinsel bask›dan de¤il, insanlar›n cinsel yaflamlar›na renk katma isteklerinden de kaynaklan›yor […] Pornografi ortadan kalkacak demek, fanteziler ortadan kalkacak demek- 9. “Beni Leylek mi Getirdi?” Nokta, Say› 30 (6-12 fiubat 1984). 10. “Kar›m Hala Bakire,” Nokta, 4/4 (2 fiubat 1986); ve “Gerdekzedeler,” Nokta, 4/6 (16 fiubat 1986). 11. “Düfller Dünyas›nda Seks,” Nokta, 6/1 (10 Ocak 1988). 1980’LERDE TÜRK‹YE’DE C‹NSELL‹K VE NOKTA DERG‹S‹ tir. […] Oysa bask›lar kalkt›¤›nda cinsel yaflam flu anda hayal edemeyece¤imiz yeni boyutlar, yeni renkler kazanacak. Çeflitlenecek. O zaman da fantezi olarak porno merakl›lar› olacak. Belki daha da çok olacak.”12 Nokta dergisinde ayr›ca yeni bir beden kültürünün ortaya ç›kt›¤› müjdeleniyor ve insan›n toplumsal bask›lardan s›yr›l›p kendi bedenini keflfetmesi gerekti¤ini söyleyen yeni bir beden alg›s›n›n Bat›’dan ç›k›p Türkiye’de de yayg›nlaflmaya bafllad›¤› belirtiliyordu. Jean Baudrillard’›n en güzel tüketim nesnesinin beden oldu¤una dair söylediklerini an›msat›rcas›na bedene yönelik bu ilgi derginin sayfalar›nda yer buluyordu: “Beni mutlu eden her fley normal karfl›lanmal›, markete flortla gitmem de. […] teflhircili¤in sosyal bir yönü de vard› ki 20. yüzy›l dünyas›na hofl resimler, flafl›rt›c› görüntüler sokmay› baflaran da bu sosyalleflmeydi. Patolojik teflhircinin derdi haz almakt›; sosyal teflhirci ise verdi¤i hazdan pay kapmaya çal›fl›yordu, o kadar. […] Yeni bir beden kültürü oluflmufl, insan vücudunun görmeye de¤er yerleri keflfedilerek gösterime sokulmufltu. […] insanlar art›k vücutlar›yla var olabilmeyi, vücutlar›yla bir fleyler söyleyebilmeyi baflar›yorlar. ‘Be¤enirseniz sevinirim; siz be¤enip haz al›rs›n›z, ben de be¤enilmekten haz al›r›m…’ Bu Bat›’da da böyle, Türkiye’de de böyle. […] Var olan güzelli¤i sergileme, yeterli görülmedi¤i noktada daha güzelini yaratma… Erkeklerin vücut gelifltirme salonlar›nda, kad›nlar›n aerobik salonlar›nda arad›klar› buydu. […] Erkek bedeni de bak›l›r bir obje haline geldi.”13 Görüldü¤ü gibi, 1980’lerle birlikte görünürlük kazanan ve hem bir haz nesnesi hem de dolay›s›yla bir tüketim nesnesi haline gelen erkek bedeni de Nokta dergisinin birçok kez ele ald›¤› konulardan biri haline geliyordu, erkek bedeni de art›k keflfedilmesi gereken bir mecrayd›: “Sa¤l›kl› bir beden bir anlamda keflif gezilerini hak eden bir beden oldu¤una göre, yeni erke¤in cinselli¤inin tek merkezlilikten kurtulup tüm bedenine yay›lmas›n› da flaflk›nl›kla karfl›lamamak gerekiyor. Erkek vücut pefline tak›ld›, vücut de¤erlendi. Sadece zengin olmak yetmiyor art›k vücudun da zengin olacak.”14 Bu örneklerden de anlafl›labilece¤i gibi, Nokta’da kullan›lan dil bir taraftan onaylayan, bir taraftan da elefltirel bir mesafeyi korumaya çal›flan, analiz eden bir dildi. Fakat bu iki farkl› dilin aras›ndaki s›n›r oldukça belirsizdi ve elefltirellik ço¤u zaman onaylayan dile ve s›kl›kla yaz›lara efllik eden görsel malzemeye yenik düflüyordu. Tu¤rul Ery›lmaz Nokta dergisinin marjinalite ve ana ak›m söylem aras›nda gidip gelen bir dergi oldu¤unu ve bu farkl›l›¤›n sayfadan sayfaya gözlemlenebilece¤ini söylerken bu nokta12. “Kad›nlar da Porno Sever,” Nokta, 2/22 (23-29 Temmuz 1984). 13. “Yeni Bir Cinsel Kültüre Do¤ru: Teflhircilik,” Nokta, 6/30 (31 Temmuz 1988). 14. “Erkek Cinselli¤inde Yeni Ufuklar: Ve S›ra Erkeklerde”, Nokta, 22 May›s 1988, y›l: 6, say›: 20. 287 288 ZAFER ÇELER ya de¤iniyor asl›nda.15 Bir taraftan kad›n meselesiyle ilgili olarak feminizmin genel savlar›n› analiz eden yaz›lar varken, öte yandan hemen her konunun ç›plak kad›n bedeni arac›l›¤›yla anlatabilece¤i düflüncesi de dergi içinde gayet belirgindi. Örne¤in, 24 Ocak 1988 tarihli say›da yer alan “Hassas Nokta ‹ncirlik” bafll›kl› yaz›da cinselli¤e ve kad›n cinselli¤ine bak›fl› aç›k bir flekilde sergilemektedir.16 Kapa¤›n yar›s›n› kaplayan yatar durumdaki ç›plak bir kad›n bedeni hava üssünü ça¤r›flt›racak bir flekilde sunulmufltur. Kad›n›n cinsel organ›n›n üzerinde bir incir yapra¤› vard›r ve üzerinde kalk›fla geçmifl bir savafl uça¤› görülmektedir. Bu kapak iktidar›n en sald›rgan imgelerinden olan savafl uça¤›n› erkek cinselli¤iyle özdefllefltirerek kad›n cinselli¤ini de iktidar›n egemenli¤i alt›ndaki pasif bir araç haline getirmektedir. Di¤er baflka bir örnekte ise, Japonlar›n yeni bir televizyon teknolojisi gelifltirdiklerini ve bu sayede televizyon yay›nlar›n›n çok daha net gerçeklefltirilebilece¤ine dair verilen haberde kullan›lan görselde biri net, di¤eri ise biraz daha bulan›k iki televizyon ekran›ndaki görüntüde at s›rt›nda ç›plak bir kad›n resmi bulunuyordu.17 Bu aç›dan kad›n cinselli¤i her konuda, hatta cinselli¤in söz konusu edilmedi¤i durumlarda dahi, kullan›lan ve metaforik bir de¤ere sahip bir nesne haline indirgeniyordu. Kentli orta s›n›flar›n cinsel yaflamlar›na yönelik olarak haz ve fantezi üzerinden iflleyen bir söylem tutturulup, cinsel yaflam bir statü sembolü haline yükseltilirken, geleneksel toplumun taflradaki bireylerine yönelik elefltirel bir dil kullan›l›yordu. Bu elefltirel dil genelde geleneksel toplumun bask›c› yap›s›n›n ikiyüzlülü¤ünü yermek ad›na ironik bir dille birlefliyordu. Örne¤in, taflrada yayg›n olan zoofiliyle ilgili bir haber tamamen böyle bir ironik dille veriliyordu: yan›nda buza¤›s› olan inek resminin alt›na düflülen yaz›da “Buza¤›c›k annesiyle birlikte… ‹stikbali karanl›k!” ya da yaz›ya “Samanl›kta seyran var” bafll›¤› uygun görülüyordu.18 Cinsel sald›r›lar›n, tecavüzün ya da sark›nt›l›¤›n temel nedeni olarak cinsel açl›k gösteriliyordu. Cinsel açl›k çekenler de elbette ya taflrada ya da büyük flehirlerin kenar mahallelerinde oturan insanlard›. Cinsel yaflamlar› olmayan, ya da olmas› gerekenden daha sönük olan bu insanlar renkli bir cinsel hayata sahip olamad›klar› için statüden yoksun bir flekilde ikinci s›n›f bir konumda cinsellikle iliflki kuruluyorlar, bir taraftan da di¤er insanlara rahats›zl›k veriyorlard›: “Geri kalm›fl toplum delikanl›s›n›n kimi zaman cinsel sap›kl›kla sonuçlanacak serüveni…”19 Pavyonlar gibi 15. 16. 17. 18. 19. Tu¤rul Ery›lmaz ile yap›lan görüflme. “Hassas Nokta ‹ncirlik,” Nokta, 6/3 (24 Ocak 1988). Nokta, 6/22 (5 Haziran, 1988). “Kad›n›n ad› var, buza¤›n›n…,” Nokta, 4/9 (9 Mart 1986). “Otobüste tatmin baflkad›r!..,” Nokta, 4/10 (16 Mart 1986) 1980’LERDE TÜRK‹YE’DE C‹NSELL‹K VE NOKTA DERG‹S‹ mekânlar, ya da telek›zlar gibi ‘öteki kad›nlar’ da bu tür bir ironik dilin, ço¤u zaman afla¤›lay›c› bir anlat›m tarz›n›n konusu oluyorlard›. Pavyonlar flöyle tarif ediliyordu: “Müflteriler ‘sap’ erkeklerden olufluyor! Bu arada, ‘sap’ bayanlar›n oturdu¤u birkaç masa da gözleniyor […] Hemen her fleyde bir ikinci s›n›fl›k hakim. Orkestra, müzik ve flark›lar genellikle kötü, içkiler pahal›, mezeler lezzetsiz, kad›nlar da dünya güzeli de¤il. Müflterilerin de pek kültürlü olmad›¤› gözleniyor.”20 Kentli evli çiftlerin yatak odalar› ve fantezileri söz konusu oldu¤unda oldukça içeriden konuflan bir dil kullan›l›rken, taflran›n ya da varofllar›n cinselli¤i söz konusu oldu¤unda örnekte de görüldü¤ü gibi tamam›yla d›flar›dan bakan, ötekilefltiren ve durmadan ironik göndermeler ya da ö¤reten bir dille konuyu ele alan bir bak›fl aç›s› hakimdi. Özellikle bu d›flar›dan bakan ve ötekilefltiren göz konu eflcinsellik ve transseksüellik gibi konular söz konusu oldu¤unda oldukça belirgindi. Elbette 1980’lerin bask›c› ve muhafazakâr havas› içinde bu tür konular› gündeme getirmenin kendisi bile belli bir cüreti gösteriyor. Nadire Mater’in de belirtti¤i gibi, radikal bir tavr›n sonucu olarak ortaya ç›k›yor gibi görünse de daha önce de sözünü etti¤imiz gibi bir görünür k›lma halinden daha çok özel olana yönelik bir tecessüsle kaleme al›nm›fl gibi görünüyorlar.21 Her fleyden önce, eflcinsellerin mutsuzlu¤a yazg›l› olduklar› yarg›s› konuyla ilgili hemen hemen tüm yaz›larda vurgulanan temel bir noktayd›. Eflcinsellerin toplumsal nedenlerden dolay› bir bask› ve terör ortam› içinde yaflad›klar›n›n analiz edilmesi baflka bir fley, eflcinsellerin eflcinsel olduklar› için tuttuklar› yolun yol olmad›¤› ve sonuçta mutsuzlu¤a ve yaln›zl›¤a yazg›l› olduklar›n› söylemek ise baflka bir fley. Nokta’da eflcinsellikle ilgili yay›mlanan yaz›larda eflcinsellik her fleyden önce Bat›’da geliflen bir yeni yaflam tarz› olarak sunuluyordu. Hatta hiçbir akademik metinde bulunamayacak olan tan›mlar gayet bilimsel bir dille sunuluyordu. Örne¤in, lezbiyenlik iki türlüydü, biri ‘ikame lezbiyenlik,’ di¤eri ise ‘modern lezbiyenlik.’ ‹kame lezbiyenler erke¤e ulaflamad›klar› için di¤er kad›nlarla mecburen beraber olurken, modern lezbiyenler ise ekonomik olarak özgürleflen modern flehirli kad›n›n erkek egemenli¤ine karfl› duydu¤u tepkiden türemiflti: “Yirminci yüzy›l›n ikinci yar›s›n›n çal›flma yaflam›na ve toplumsal yaflama kat›lan, ekonomik olarak özgürleflen kad›n›n, toplumda hala yaflayan erkek üstünlü¤üne ve kad›n›n horlanmas›na duydu¤u tepki, bugün Bat› dünyas›nda ve büyük flehirlerimizde rastlanan bu tür lezbiyenli¤in temelini oluflturuyor.”22 20. “Bir Buruk Muhabbet,” Nokta, 4/16 (27 Nisan 1986). 21. Nadire Mater ile 2 May›s 2011 tarihinde yap›lan görüflme. 22. “Kad›n Kad›na,” Nokta, 3/29 (28 Temmuz 1985). 289 290 ZAFER ÇELER Bu noktada, eflcinsellik tamam›yla sonradan edinilmifl bir yaflam tarz› olarak ve tamam›yla kentli hali vakti yerinde e¤itimli s›n›flar›n tercih ettikleri bir seçim gibi sunuluyordu. Ama ilginçtir ki, yine ayn› yaz›n›n içinde eflcinselli¤in aile içindeki yanl›fl iliflkilerden kaynakland›¤› ve çocukluk y›llar›n›n önemi vurgulanarak o zamanda dahi geçerlili¤i kalmam›fl teorilere baflvuruluyordu. Sevgisiz bir ortamda büyüyen çocuklar eflcinsel olurlard›, bu aç›dan aileler özellikle ilk çocukluk dönemine dikkat etmeliydiler. Bir psikiyatristten al›nan bir görüflte flöyle deniyordu: “Olaya temelinden bakt›¤›m›z zaman, bu bir rahats›zl›kt›r. Kiflilik oluflumunda bir sapma, bir ruhsal rahats›zl›kt›r.”23 Ayn› olguyu hem hayat›n belli bir aflamas›nda tercih edilmifl bir yaflam biçimi oldu¤unu iddia edip öte yandan ilk çocukluk döneminde bulunamayan sevgiye ba¤lamak aç›k bir tutars›zl›k olarak görünüyor. Zaten eflcinseller ve yaflad›klar›, toplumsal bir olgu olarak ele al›nmay›p, daha çok cinsel hayatlar›n›n marjinalli¤i merak konusu ediliyordu. Hiç taflral› ya da fakir eflcinsel yoktu, bütün eflcinseller zengin ve sefa içinde yaflayan marjinal ve bohem insanlard›: “y›llard›r zevki sefa ve cinsellik temelinde bir araya gelen bu çevreler…,” diye tan›mlan›yor eflcinseller.24 Hem 1985 y›l›nda, hem de 1988 y›l›nda yay›mlanan lezbiyenlikle ilgili yaz›larda ana figür ‹stanbul sosyetesinin renkli simas› ve ‘uluslararas› Türk lezbiyeni’ olarak sunulan Güner Kuban’d›. Lezbiyenlik özellikle sosyete kad›nlar› aras›nda moda olan, erkeklerden s›k›ld›klar› için seçtikleri bir ‘lifestyle’ olarak sunuluyordu. Lâkin, bu kad›nlar da asla ve asla mutlu olam›yorlar, sonuçta yine tatminsizlik ve yaln›zl›k bata¤›na saplan›yorlard›.25 Nokta dergisi birbirlerinden farkl› ideolojilere sahip bir grup ayd›n› kendi çat›s› alt›nda toplam›fl bir dergiydi. Bu parçal› özelli¤i yay›mlanan yaz›larda da kendini gösteriyordu. Di¤er taraftan da 1980 dönemi gibi bir geçifl döneminin dergisi olmas› nedeniyle bu tür bir parçal› kimlik dergi içinde daha da belirginlefliyordu. Hitap ettikleri kesim kentli e¤itimli sol liberal bir çevreydi ki bu kesim 1980 öncesinin sol duyarl›l›klar›na sahipken ayn› zamanda varl›¤›n› yeni yeni hissetti¤i farkl› bir yaflam tarz›na da adapte olmaya çal›flan ve yeni bir toplumsal ve kültürel kimli¤i edinmeye çal›flan bir s›n›ft›. Tu¤rul Ery›lmaz’a göre, Nokta dergisi liberalli¤i a¤›r basan sol-liberal bir dergiydi–elbette ki buradaki ‘liberal’ s›fat› Özal’›n ekonomik liberalizmini tan›ml›yordu. Cinsellik bu noktada bu kentli kesimin yeni kültürel bagaj›n›n önemli bir parças›n› tan›mlarken, zengin bir cinsellik alan› üzerinden bir statü kazanma endiflesi de bu yeni düzen taraf›ndan 23. “Kad›n Kad›na.” 24. “Edebiyatta Aids Salg›n›,” Nokta, 6/20 (22 May›s 1988). 25. “Erkeksiz ama erkekçe bir yaflam,” Nokta, 6/11 (20 Mart 1988). 1980’LERDE TÜRK‹YE’DE C‹NSELL‹K VE NOKTA DERG‹S‹ pompalanan bir nitelik olarak beliriyordu: Para arac›l›¤›yla elde edilebilen statüyle ele ele giden bir cinsel yaflam statüsü. Nokta dergisi bu aç›dan bu toplumsal kesime yatak odalar›n› flenlendirecek, fantezilere bo¤acak ve daha fazla haz almalar›n› sa¤layacak yeni yollar öneriyordu. Elbette ki bu tür yaz›lar›n d›fl›nda çok daha eflitlikçi bir anlay›flla çok daha toplumsal bir aç›dan kad›n meselesi gibi konulara de¤inen yaz›lar da mevcuttu; fakat ifl cinselli¤e geldi¤i zaman durum bir fark›ndal›k yaratmaktan çok bir merak uyand›rmak ve böylece sat›fllar› da artt›rmakt›. Cinsellik bugün oldu¤u gibi 1980’lerde de iyi satan bir aland› bas›n için. Nokta dergisinde ç›kan ve dönemin erkek dergilerini konu alan bir yaz›da bu dergiler cahil halk›n cinsel açl›¤›n› kullanmalar›ndan dolay›s›yla elefltiriliyor ve Nokta’n›n bu aç›dan aflk ve cinselli¤i politika, ekonomi ve kültür gibi alanlar kadar önemsedi¤i iddia ediliyor, cinselli¤i ahlakç›l›¤›n tekelinden kurtard›¤› iddia ediliyordu.26 Fakat dergi kapaklar›nda her ay en az bir kez ilgili ya da ilgisiz konularda kad›n bedenini ve cinselli¤ini kullan›yordu ve Ayfle Saktanber’in de ironik bir flekilde ifade etti¤i gibi, demek ki “kad›n bedenini de cinselli¤in kurtulufluna hizmet etmek için feda etmek gerekmekteydi!” 26. “Erkek Dergileri,” Nokta, 4/12 (30 Mart 1986) 291