B‹RGUN 13 KISA KISA 13 ARALIK 2012 PERfiEMBE [email protected] ‹lk Kürtçe ajanda haz›rland› The Bodyguard müzikal sahnesinde KÜRT kültürünün gelifltirilmesi için 1992’den bu yana Diyarba- THE Bodyguard filmi, sahnede yeniden hayat buluyor. Bir süperstar k›r'da faaliyet gösteren Nûbihar E¤itim ve Kültür Derne¤i, 2013 y›l› için Kürtçe takvimin yan› s›ra bir de Kürtçe ajanda haz›rlad›. Her mevsimin kendine has renginin verildi¤i ajandada, Kürt edebiyat›ndan seçme fliirler yer al›yor. Ajandan›n ayr›ca her sayfas›n›n alt›nda ayet mealleri, hadis, atasözleri, ünlülerin vecizeleri de yer al›yor. ile yak›n korumas›n›n aflk›n› anlatan hikâye, Londra’daki West End Sahnesi’nde filmle ayn› ad› tafl›yan müzikalle sanatseverlerin karfl›s›nda. Rachel Marron karakterine Heather Headley, yak›n koruma rolüne ise Lloyd Owen hayat veriyor. Müzikalde ‘I Wanna Dance With Somebody’ ve ‘I Will Always Love You’ da yer al›yor. KÜLTÜR - SANAT 13 Dolap ritüelleri ve oyunlar Ritüel gibi kendini yinelemeyen, her seferinde yeni do¤açlamalarla bir olay olarak sahneye konulan kald›r›m balesinden, oyundan mahrum b›rakmak için iktidar, kendi tasarlad›¤› dolaplara, çekmecelere t›kmaya çal›yor bizi er fley yerli yerinde olmal›. Ait olduklar› dolaplara, ait olduklar› raflara, kartoteks kurallar›na göre yerlefltirilmeli her fley. Ortal›kta bafl›bofl dolaflan fleyler kafa kar›flt›rmaktan baflka bir fleye yaram›yor. Üstelik farkl› s›n›flara ait bu fleyler birbirleriyle yan yana gelerek sonucunu kestiremedi¤imiz kolajlar yaratabilir, birbirlerini dölleyerek tüm s›n›fland›rmalar› allak bullak eden melezlikler ç›kabilir ortaya. Korkunç bir görüntü. Bildi¤imiz tüm biçimleri ihlal eden, biçimsizli¤in s›n›r›nda dolaflan bu görüntüye tahammül edemiyoruz. Görünüflte afl›r› titiz ve düzen tak›nt›l› bir elin dokundu¤unu hissediyoruz RAHM‹ Ö⁄DÜL kente. Konut ad› verilen ve [email protected] kentteki da¤›n›kl›¤› düzene sokmak için infla edilmifl makro dolaplar boy gösteriyor her yerde. Bir an önce kar›fl›kl›¤› düzene sokmam›z, toplumsal s›n›flar› ait olduklar› dolaplara yerlefltirmemiz gerekiyor. Yoksullar ait olmad›klar› bir mekân› iflgal etmemeli. Onlar için kentin arka odas›na yerlefltirdi¤imiz dolaplar›n raflar› haz›r bekliyor. Yoksullardan ar›nd›r›lm›fl kent içi, manzaral› mekânlarda ise tasar›m ürünü fl›k dolaplar›n özenle döflenmifl raflar› üst s›n›flar› bekliyor. H DOSYA DOLAPLARI Mustafa Pancar’›n Tophane MARS’taki ‘temel-siz’ sergisi için haz›rlad›¤› ‘Kral ‹nflaat’ bafll›kl› yap›t›, konutlar›n bir dosya dolab› gibi nas›l yap›land›r›ld›¤›n› aç›kça gösteriyor. Devlet dairelerinde dosyalar› tasnif etmek için kullan›lan, bildi¤imiz dolab› bir toplu konuta dönüfltürmüfl Mustafa Pancar. Kentin bilimsel s›n›fland›rma yöntemine göre yeniden tasnif edilmesini aç›k eden bir yap›t. Kenti devasa bir arfliv odas›na dönüfltüren iktidar›n hamlesini görünür k›lmas› aç›s›ndan çok anlaml› duruyor sergide. S›rt›na yap›flt›r›lan kodla her fley ait oldu¤u dolab›n, ait oldu¤u raf›na yerlefltirilmeli. Tiyatro dünyas› Mücap Ofluo¤lu’nu u¤urlad› ‹STANBUL Büyükflehir Belediyesi fiehir Tiyat- rolar›, emekli sanatç›s› Mücap Ofluo¤lu'nu yitirmenin üzüntüsünü yafl›yor. Önceki gün yaflam›n› yitiren Ofluo¤lu için dün Harbiye'deki Muhsin Ertu¤rul Sahnesi'nde bir tören düzenlendi. Sabahattin Ali’nin 1946’da yay›na bafllayan siyasi mizah gazetesi Marko Pafla yazar kadrosunda da yer alm›fl olan tiyatro sanatç›s› Ofluo¤lu için düzenlenen törene tiyatro sanatç›s›n›n arkadafllar› ve yak›nlar› kat›ld›. Ofluo¤lu'nun baflucun’da, y›llarca ç›kt›¤› tiyatro sahnesinde katafalka konulmas›yla bafllayan törende, sayg› duruflunda bulunuldu. Tiyatro sanatç›s› Tijen Par, Ofluo¤lu an›s›na bir adet yanan mumu sahneye getirerek, di¤er mumlar aras›na koydu. Tiyatrocu Levent Üzümcü'nün duayen sanatç› Mücap Ofluo¤lu'nun özgeçmiflini okudu¤u törende, sanatç›lar da Mücap Ofluo¤lu ile ilgili duygular›n› dile getirdi. Tiyatro sanatç›s› Mücap Ofluo¤lu'nun cenazesi, konuflmalar›n ard›ndan genç tiyatrocular›n omuzlar›nda, alk›fllarla cenaze arac›na götürüldü. Ard›ndan ise Ofluo¤lu, Karacaahmet Mezarl›¤›'nda topra¤a verildi. Dokuz kitab› bulunan tiyatro sanatç›s› Mücap Ofluo¤lu, siyasi mizah gazetesi MARKO PAfiA'n›n 17 Mart 1947'de sahibi ve yaz› iflleri müdürü olmufltu. Mustafa Pancar’›n Tophane MARS’taki ‘temel-siz’ sergisi için haz›rlad›¤› ‘Kral ‹nflaat’ bafll›kl› yap›t›. ‹KT‹DARIN KONUT-DOLAPLARI Kent bir arfliv odas› gibi yeniden yap›land›r›l›rken, Taksim gibi tüm s›n›fland›rmalar› ihlal eden, karfl›laflmalara, olaylara gebe oyun alanlar›m›z›n da yok edildi¤ini görüyoruz. Levi-Strauss’un ritüel ile oyun aras›nda kurdu¤u iliflkiyi yeniden düflünmek gerekiyor burada: “Ritüel olaylar› yap›lara dönüfltürürken, oyun yap›lar› olaylara dönüfltürür.” Ritüel ak›flkan olan hayat› kat›laflt›r›p, mitolojinin sonsuzlu¤unda dondurmaya çal›fl›yor. Oyun ise durmadan bu kat›l›klar›, ara- SIYAH ya sokuflturdu¤u beklenmedik olaylarla tahrip ediyor. Beklenmedik karfl›laflmalarla bir oyun alan› olarak zuhur eden kenti olaylar›ndan ar›nd›rmaya ve kat› yap›lar halinde ritüellefltirmeye çal›fl›yor iktidar. Oysa kentler, çok farkl› ö¤elerin birbiriyle etkileflime girdi¤i olaylardan olufluyor. Bu dinamik gücünü kent bireylerin farkl› kimlikleri kadar, kimliklerin içinde gizil olarak varl›klar›n› sürdüren fark kümelerinden de al›yor. Birbirleriyle etkileflime giren farkl› kimlikler, içlerinde bar›nd›rd›klar› bu fark kümeleri sayesinde dönüflmüfl olarak ç›kabiliyorlar her etkileflimden. Her etkileflim bir olaya dönüflebiliyor. ‹flte bu yüzden iktidar olaylar› bertaraf etmek için konut-dolaplar, avm’ler gibi ritüel mekânlar kuruyor durmadan. ‘Büyük Amerikan fiehirlerinin Ölümü ve Yaflam›’ bafll›kl› kitab›n yazar› Jane Jacobs, kentin bir ritüel de¤il de bir oyun alan› olarak kurulmas› gerekti¤ini vurguluyor örne¤in. Devinim ve de¤iflimden oluflan kent yaflam›n› bir dansa benzetiyor; ritüel olarak dans› kastemiyor ama: “bu, herkesin ayn› anda ad›mlar›n› yere vurdu¤u tekdüze, dakik bir dans de¤il; bilakis tek tek dansç›lar›n birbirlerini teflvik edip destekledi¤i karmafl›k, çetrefilli bir baledir. ‹yi bir kent kald›r›m balesi kendisini tekrar etmez, kentin farkl› kald›r›mlar›nda daima yeni do¤açlamalarla sahnelenir.” Ritüel gibi kendini yinelemeyen, her seferinde yeni do¤açlamalarla bir olay olarak sahneye konulan kald›r›m balesinden, oyundan mahrum b›rakmak için iktidar, kendi tasarlad›¤› dolaplara, çekmecelere t›kmaya çal›yor bizleri. ... VE FOTO⁄RAF MURAT YAYKIN [email protected] Katiller, sanatç›lar, ve teröristler B afll›k Ayr›nt› Yay›nlar›'ndan yay›mlanan bir kitap ismi. Okumak ve üzerine tart›flmak gerek. Brecht'in epik tiyatro ak›m›yla elefltirdi¤i Poetikan›n dördüncü bölümünde "Bakarken ac› çekti¤imiz nesneleri, titiz bir sadakatle yeniden üretildiklerinde haz alarak seyrederiz," yaz›yor. ‹ki bin y›l önce, "en korkunç hayvanlar›n ve cesetlerin görüntüleri gibi" diye yazan Aristotales, temsilin dönüfltürücü gücüne dair teorisinde, dünyada ac› verici varl›¤› olan bir nesnenin, oldu¤u yerden al›n›p bir sanat formuna sokuldu¤unda, bize art›k haz verdi¤ini, çünkü fleyin kendisiyle do¤rudan etkileflime girmemizin önlendi¤ini savunuyor. Dolay›s›yla hazz›m›z›n kayna¤› tam da burada, yani temsil sayesinde mümkün hale gelen seyir ediminde. Bu konuyu çok iyi bilen ve varl›k ölçütü para olan kültürel sermaye; vicdan›n s›n›rlar›n› zorlayan davran›fl› sergilemekte tereddüt etmiyor. Cesetlerin ya da olay an›n›n üzerine hat›ra eflyalar üretiyor, tiflörtler bas›yor vs. Yazarlar (F. Lentricchia, J. McAuliffe) kitaplar›n›n ilk bölümünde 11 Eylül’de Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen sald›r›yla ilgili elektronik müzi¤in öncülerinden Alman Karlheinz Stockhausen'›n söyledikleri üzerine yaz›lar›n› kurmufl. Stockhausen; düzenlenen sald›r› için "bütün kozmozda mümkün olan en büyük sanat eseri" oldu¤unu belirttikten sonra hayranl›¤›n› gizlemeden teröristlerin "müzikte hayal dahi edemeyece¤imiz bir fleyi tek perdede" gerçeklefltirdiklerini söylemifl. Gerekçesi; eylemin, Amerikan toplumunun bilincine etki etmesi ve dünyaya bak›fllar›n› örten al›fl›lm›fll›k örtüsünü s›y›rmay› korkunç bir tarzda baflarmas›. Ona göre teröristler yapt›klar› eylemle bilinci ellerine alm›fl ve dönüfltürmüfllerdi. Stockhausen kendi sanat anlay›fl› için de bunu öngörüyordu; sanat›n ve terörün en üst aflamas›nda bilinç sadece etkilenmekle kalmaz, dönüflüm geçirir. Dönüflüm ya topyekûn olur ya da dönüflüm olmaz; dönüflümün baflar›s›zl›¤› sanat›n ve terörün baflar›s›zl›¤› demektir. Tommassini ise Stockhausen için sanat›n h›rslar›n› tehlikeli bir biçimde fliflirdi¤ini, gerçeklikle temas›n› yitirdi¤ini, psikiyatri klini¤ine kapat›lmas› gerekti¤ini söylüyordu; "Ist›rab›n teatral bir betimlemesi sanat olabilir, ancak ›st›rab›n kendisi sanat olamaz... Alev alev yanan ikiz kulelerin imaj›, her ne kadar dehflet verici bir cazibeye sahip olsa da, sanat de¤ildir. Koleksiyonerler ve müze müdürleri ise bildikleri tek fleyi yap›yorlar; Manhattan çukurunda "estetik ölçütlere dayanarak", rasgele ama asla tesadüfen de¤il- nesneler seçip gelecekte sergilenmek üzere sakl›yorlar. Bunlara "artifact," sanatsal kal›nt›lar, yani terörün sanatsal kal›nt›lar› diyorlar. Müze müdürlerinin seçti¤i nesneler derhal "paha biçilmez hale gelirken, seçmedikleri -ziyaretçilerin hayal gücünü harekete geçirecek güçten mahrum olduklar› için- de¤ersiz görülüp çöpe gönderiliyor. Tek sorun, kad›n›n çocu¤unun her yana da¤›lm›fl parçalar›n› de¤erli kal›nt›lara zarar vermeden temizlemek. Dokuz yönetmenden F Tipi Film Grup Yorum'un öncülü¤ünde 9 yönetmen taraf›ndan çekilen ‘F Tipi Filmi’ 21 Aral›k'ta vizyona giriyor rup Yorum'un oluflG turdu¤u proje kapsam›nda Ezel Akay, S›rr› Süreyya Önder, Bar›fl Pirhasan, Ayd›n Bulut, Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Vedat Özdemir, Mehmet ‹lker Alt›nay ve Grup Yorum (FOSEM) taraf›ndan çekilen "F Tipi Filmi", 21 Aral›k'ta vizyona giriyor. Yönetmenlerin her biri, F Tipi cezaevlerindeki tecridi konu alan 10'ar dakikal›k k›sa filmler çekti. Ancak ortaya ç›kan filmler birbirine ba¤lanarak tek bir uzun metraj film oluflturuldu. Filmlerde Tansu Biçer, Serkan Keskin, Bülent Emrah Parlak, Gizem Soysald›, Erkan Can, F›rat Tan›fl ve Civan Canova gibi birçok oyuncu rol ald›. Grup Yorum'un müziklerinin kullan›ld›¤› film, galas› 19 Aral›k'ta Atlas Sinemas›'nda yap›lacak. Film, 21 Aral›k'tan itibaren tüm Türkiye'de, Aral›k sonunda da Avrupa ülkelerinde yayg›n olarak vizyona girecek. Bu kez baget Ali Poyrazo¤lu'ndayd› Türkiye’de klasik müzi¤in gelifltirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas› amac›yla 2006’da Borusan Filarmoni Orkestras›’n›n (B‹FO) bafllatt›¤› 'Özel Konser' projesinin konuk flefi bu kez Ali Poyrazo¤lu’ydu. Poyrazo¤lu yönetimindeki B‹FO, Bizet’nin Carmen operas›ndan seçilen bölümleri seslendirdi. Yaklafl›k 1.800 kiflinin ilgiyle izledi¤i “Özel Konser”in bafllang›c›n› Onursal fiefi Gürer Aykal yönetimindeki B‹FO ve projenin önceki bursiyerlerinden kemanc› Nihat A¤daç yapt›. Ard›ndan konuk flef Ali Poyrazo¤lu sahneye ç›karak opera dünyas›n›n en ünlü yap›tlar›ndan biri olan Carmen’den seçti¤i bölümleri yönetti. Geçti¤imiz y›l B‹FO Cem Y›lmaz yönetiminde çalm›flt›. Sitar üstad› Ravi Shankar art›k yok H‹NT sitar üstad› Ravi Shankar 92 yafl›nda ya- flam›n› yitirdi. Shankar'›n ünü Beatles grubuyla birlikte dünyaya yay›lm›flt›. Hindistan Baflbakan› Manmohan, Singh, Shankar'› "milli bir hazine ve Hindistan'›n kültürel miras›n›n küresel elçisi" diye tan›mlad›. Reuter ajans›n›n aktard›¤›na göre, Shankar'›n efli Sukanya ve k›z› Anoushka, büyük müzisyenin yak›nlarda yaflam›n› uzatabilecek önemli bir ameliyat geçirdi¤ini, ama cerrahlar›n ve bak›m›n› sürdüren doktorlar›n bütün çabalar›na karfl›l›k vücudunun bu yükü kald›ramad›¤›n› söylediler. Tarihi Varanasi kentinde Bengal bir ailenin çocu¤u olarak do¤an Shankar sanat hayat›na önce kardeflinin grubunda dansç› olarak bafllam›fl, 18 yafl›nda sitar ö¤renimine bafllay›nca dans› b›rakm›flt›. Yedi y›l Hindistan klasik müzi¤indeki Maihar Gharana tarz›n›n kurucusu Baba Alaaddin Han'›n ö¤rencisi olan Shankar daha sonra ustal›¤›yla ülkesinde ün kazanm›flt›. Ravi Shankar son y›llarda efliyle birlikte California'daki Encinitas'da yafl›yordu. Beatles'dan George Harrison bir zamanlar Ravi Shankar için "Dünya müzi¤inin manevi babas›" demiflti.