II. Mahmud - WordPress.com

advertisement
II. Mahmud
II. Mahmud (Osmanlı Türkçesi: ‫ محمود ثانى‬Mahmudu sānī, ‫ محمود عدلى‬Mahmud-u Âdlî) (20 Temmuz 1785
– 1 Temmuz 1839), 30. Osmanlı padişahı ve 109. İslam
halifesidir. Osman Gazi ve Sultan İbrahim'den sonra Osmanlı hanedanının üçüncü ve son soy atasıdır. Son altı
Osmanlı padişahından ikisi onun oğlu dördü ise torunudur.
Tahtta kaldığı 31 yıl, Osmanlı tarihinin siyasi açıdan en
bunalımlı dönemlerinden biridir. Balkanlarda imparatorluğun dağılma sürecini başlatan Sırp ve Yunan isyanları,
Rus, İngiliz ve Fransız donanmalarının Navarin'de Osmanlı donanmasını imha etmesi ve asi ilan ettiği Mısır
Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın ordularının Suriye ve Anadolu'yu geçerek Kütahya'ya kadar gelmeleri
gibi olaylar ile karşı karşıya kalan Sultan II. Mahmud,
bir diğer taraftan gerçekleştirdiği reformlarla imparatorluğun çehresini değiştirerek Osmanlı modernleşmesinin
temellerini atmış, ölümünden dört ay sonra ilan edilen
Tanzimat Fermanı'na giden yolun hazırlayıcısı olmuştur.
Hükümdarlığı dönemindeki icraatları nedeniyle, bazıları kendisini devleti tekrar ihya etmek üzere her yüzyılda
bir gelmesi beklenen müceddid olarak kabul edip büyük
II. Mahmud
sıfatıyla yad etmiş, muhalifleri ise gavur padişah olarak
nitelendirmişlerdir. Siyaseten(yargılamasız) idam yetkisini kullanan son padişahtır.
1
Şehzadelik yılları
musikî üstatlarını toplayarak, Topkapı Sarayı'nda küme
fasılları düzenlerdi. Sultan II. Mahmud'un şehzadeliğinde bu musiki ortamından etkilendiği çok açıktır ki o
da tambur çalar ve ney üflerdi. Musiki sevgisi onun da
tüm hayatına damgasını vurmuştur ve kuzenine yakın seviyede büyük bir bestekar olmuştur. Sultan III. Selim,
Mevlevîliğe muhabbeti olduğundan sık sık Galata Mevlevihanesi'ne giderek Şeyh Galib'i ziyaret eder, burada
ney üfleyip, sema ayinlerine katılır, şiir sohbetleri yapardı. Bu mevlevi toplantıları çoğu kez sarayda da tekrarlanırdı. Sultan II. Mahmud'un saltanatı boyunca Mevleviliğe gösterdiği yakınlığın kökü bu günlere dayanmaktadır. Sultan II. Mahmud'un hat sanatı ile olan ilgisi de
şehzadelik yıllarda başlamış ve iyi bir hattat olarak yetiştirilmişti. Sarayın hat hocalarından Kebecizade Mehmet
Vasfi Efendi’den sülüs, nesih dersleri almış, şehzadeliğinin son yıllarında 1807’de bir hilye yazarak icazet almaya hak kazanmıştı. Sultan Mahmud şehzadeliği sırasında
Topçuluk alanında kendini geliştirerek Topçulukla ilgili
bir risale de yazmıştı. Ayrıca Sadabad'da bulunan kendi
adına yazılmış bir dikilitaşta, Sultan II. Mahmut'un buradan karşı tepelere top atış talimleri yapmasının anısına bi
taşın dikildiği belirtilmektedir.
Sultan II. Mahmud 20 Temmuz 1785’te Topkapı Sarayı'nda dünyaya geldi. Babası Sultan I. Abdülhamid annesi
ise Sultan I. Abdülhamid'in sekizinci kadını olan Nakşidil
Sultan'dır. Bütün hayatı boyunca kullanacağı Adli mahlası kendisine doğduğu zaman verilmiştir. Şehzade Mahmud, babası öldüğünde 4 yaşındaydı. 1789 yılında Sultan I. Abdülhamid’in ölümü üzerine tahta çıkan Sultan
III. Selim kısır olduğu için Şehzade Mahmud ile çocuğu gibi ilgilenmişti. Şehzade Mahmud’un kendisinden 6
yaş büyük olan ağabeyi Şehzade Mustafa ile birlikte ikisinin de eğitimlerine önem vermiş hatta onlara dönemin
koşullarının elverdiği ölçüde özgürlük de tanımıştır. Şehzade Mahmud, Topkapı Sarayı'nda Şehzadegan Mektebi'ne devam edip geleneksel tarzda bir eğitim alırken diğer taraftan Sultan Selim onu sık sık yanına çağırıp, siyasal ve diplomatik sorunlar üzerine sohbetler ederdi. Şehzade Mahmud reformların gerekliliği ile Sultan Selim’in
bir dizi reform çabası içerisinde geçen saltanatı sırasında
tanışmıştır.
Büyük bir müzisyen olan Sultan III. Selim, dönemin
1
2
2
3 SALTANATI DÖNEMİNDEKİ ÖNEMLİ SİYASİ OLAYLAR
Tahta çıkışı
Baş İmam Hafız Ahmet Efendi ve arkadaşları tarafından
Enderun avlusuna indirildi ve Alemdar Mustafa Paşa'nın
bulunduğu yere getirildi. Oradan Hırka-i Saadet dairesine geçilerek Sultan II. Mahmud'a biat edildi. Sultan II.
Mahmud tahtı borçlu olduğu Alemdar Mustafa Paşa'yı
sadrazamlığa getirdi. Tahta çıktığı ilk gün Sultan III. Selim'in ölümüne sebep olanlar birer birer idam edildi ve o
gün sarayın kapısında 33 kesik baş sergilendi. Ancak Sultan II. Mahmud, Alemdar Mustafa Paşa'nın ısrarına rağmen ağabeyi Sultan IV. Mustafa'yı öldürtmedi. Buna karşın Sultan IV. Mustafa, daha sonraları, 17 kasım 1808'de,
yeniçeriler ile beraber tekrar tahta geçme planları yaptığı
gerekçesiyle, şeyhülislam fetvası ile boğdurtulmuştur [1] .
Sultan II. Mahmut, hayatının kurtulmasını sağlayan Cevri
kalfayı ise Hazinedarbaşılığına getirdi ve ona Çamlıca'da
geniş arazi vererek, bir de köşk yaptırdı.
İstanbul’daki karışıklıklar ve güvensizlik nedeniyle Sultan
Mahmut’un kılıç alayı uzun bir gecikmeden sonra 13 Eylül 1808’de yapıldı. O gün Topkapı Sarayı’ndan çıkılarak
Seyf-i Nebevi’yi Silahdar Ağa alayın önünde taşırken Enderun müezzinleri tekbir getiriyor; Alemdarın seğmenleri
de muhafızlık ediyordu. Sultan Mahmut, Eyüp Sultan’da
Muhammed’in halifesi olduğu için ona izafe edilen kılıcı sağ tarafına atası Osman Gazi’nin kılıcını ise Osman
oğullarının soy atası olması umut edildiği için sol tarafına
kuşandı.
3 Saltanatı dönemindeki önemli siyasi olaylar
1826 yılında gerçekleştirdiği kıyafet inkılabından evvelki hali.
3.1 Sened-i İttifak ve Alemdar Vakası
Şehzade Mahmut, ağabeyi Sultan IV. Mustafa'nın 14 aylık saltanatı boyunca korku dolu günler geçirdi. İstanbul’dan sağ kurtulup kaçabilen Nizam-ı Cedidciler Rumelide yenilikçi ve III. Selim yanlısı olan Rusçuk ayanı
Alemdar Mustafa Paşa’nın yanına sığınmışlardı. Tarihe
Rusçuk yaranı diye geçen bu kişiler III. Selim’i tekrar tahta çıkarmaya karar vermişlerdi. Alemdar Mustafa Paşa
28 Temmuz 1808'de 15.000 kişilik ordusu ile Sultan III.
Selim'i tahta çıkarmak için Topkapı Sarayına dayandığında, tahtta bulunan Sultan IV. Mustafa, Sultan III. Selim
ve kardeşi Şehzade Mahmud'un ölüm emrini verdi. Haremdeki dairesinde feci şekilde öldürülen Sultan Selim'in
cesedi Arz Odası'nın önünde bırakıldı ve Alemdar Mustafa Paşa sarayın Babüssade Kapısını kırdığında tahta çıkarmak için geldiği Sultan III. Selim'in cesedi ile karşılaştı. Bunun üzerine Şehzade Mahmud'un derhal bulunup
getirilmesini emretti. O sırada haremde Şehzade Mahmut'u katletmek için cellatlar ile Şehzadenin hizmetkarları arasında çatışmalar yaşanıyordu. Şehzadenin maiyetindeki cariyelerden Cevri Kalfa'nın hamam külhanından
aldığı bir kase külü katillerin yüzüne avuç avuç atmasıyla kazanılan zamanla ağalar Şehzade Mahmud’u damdan
kaçırmayı akıl ettiler. Haremden kuşhane’nin damına geçen şehzade, kuşaklarla birbirine bağlanan iki merdivenle
Sultan Mahmut ilk olarak tahta geçmesine yardımcı olan
Alemdar Mustafa Paşa'ya geniş yetkiler vererek iç karışıklıklara ve devletin otoritesinin zayıflamasına neden
olan ayanlar meselesinin çözülmesini istedi. Bunun üzerine 29 Eylül 1808'de İstanbul'da toplanan ayanlar ile hükümetin emirlerini yerine getireceklerine dair Sened-i İttifak'ı imzaladı. Bu olay padişahın ayanlar karşısında çaresiz durumda görülmesine yol açtığı için bu belgeler kısa bir süre sonra yok edildi. Amcası III. Selim'in yolundan ilerleyen Sultan Mahmut, Nizam-ı Cedid ordusunu
Sekban-ı Cedid adıyla yeniden düzenledi. Sekban-ı Cedid'in giderek güçlenmesi ve aylıklarının fazla olması nedeniyle rahatsız olan Yeniçeriler ayaklandılar. Bu ayaklanmada Alemdar Mustafa Paşa hayatını kaybetti. İstanbul'da birçok yangının ve yağmanın başlaması üzerine 18
Kasım 1808'de Sekban-ı Cedid ocağı kaldırıldı.
3.2 Osmanlı-Rus Savaşı ve 1812 Bükreş
Antlaşması
Sultan Mahmud padişah olduğunda Ruslarla sınır muharebeleri devam ediyordu. 1810‘da Ruslar ikinci defa Silistre kalesini kuşatmışlardı. 1811‘de Napolyon Ruslara
3.4
Yunan İsyanı ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı
3
Kara Yorgi Avusturya’ya kaçmak zorunda kaldı.
Sultan II. Mahmud, Bükreş Anlaşmasının getirdiği barış
ortamını fırsat bilerek tahta geçer geçmez imzalamak zorunda kaldığı Sened-i İttifak’ı, devlete başkaldıran ayanları ortadan kaldırmak için bir delil kabul etti. Alemdar’ın
öldürülmesinden sonra Rumeli’de ve Anadolu’da ayanlar,
başkenti hiçe sayarak hareketlerine devam ettiler. Sultan
Mahmud Otoritesini imparatorluğun her tarafında geçirmek için bu ayanlara karşı esaslı bir harekete geçti. Bu
doğrultuda yapılan çalışmalarla ayanlardan bir kısmı öldürüldü. Bazıları da sürüldü. Bütün bu ayaklanmalara ve
iç harplere rağmen Rumeli’de ve Anadolu’da devlet otoritesini kurmak mümkün oldu.
Bükreş Antlaşmasına göre Osmanlı Devleti sınırları
3.4 Yunan İsyanı ve 1828-1829 OsmanlıRus Savaşı
savaş açınca Osmanlı sınırındaki Rus baskısı azaldı, bir
rahatlama oldu. Bu sıralarda Napoleon, Rusya seferine
çıkmak üzereydi. Osmanlıya da Rusya’ya yürümesini teklif etti. Yalnız, İngiltere ve Osmanlı dışında bütün Avrupa’yı işgal etmiş olan Napoleon’un dönek siyaseti, «dünyanın merkezi olmaya ancak İstanbul lâyıktır» dediği biliniyordu. Napoleon asla güvenilip müttefik olarak kabul
edilemezdi; Sultan Mahmut teklifi reddetti. Ruslarla 28
Mayıs 1812’de Bükreş anlaşması yapıldı. 8 Eylül 1812
tarihinde imzalanan Bükreş Antlaşması ile Rusya, Eflak
ve Boğdan'dan ile birlikte işgal ettiği topraklardan çekilecek, Besarabya bölgesi ise Ruslar'da kalacaktı.
3.3
Sırp İsyanının Bastırılması ve Ayanlara Karşı Mücadele
Edirne Antlaşması'na göre Osmanlı sınırları
Sırplara özerklik verildikten sonra Osmanlı sınırları
Sırp meselesini halletmek Sultan Mahmud için en hayati
meselelerden biriydi. Sırplar 9 senedir isyan halinde idi.
Bu isyanlar bir türlü bastırılamamıştı. Rumelideki 3. Ordu bunun için görevlendirildi. Hurşit Ahmet Paşa tertip
ettiği 80 bin kişilik ordusuyla Niş’ten yürüyüşe geçerek
Sırpların üzerine yürüdü. 30 Ekim 1813’te Hurşit Ahmet Paşa Belgrad’a girdi. Sırplar'ın eline geçen kaleler ve
şehirlerin geri alınmasıyla isyan sona erdi. İsyanın lideri
1821 yılında Yunan âsilerin Mora’daki sivil Türkler’i kılıçtan geçirmeleri üzerine II. Mahmut, isyanın başlıca
tahrikçisi olan İstanbul’daki Ortodoks Patriğini astırdı.
Romanya’da da Rusya’nın tahrikiyle bir isyan çıktı. Türk
ordusu, bu isyanı kolayca bastırdı. Yalnız, Mora isyanı bastırılamadı. Zira bir Fransız kolordusu başta olmak
üzere, bütün Avrupa’dan yardım alıyordu. Yalnız Avusturya, Osmanlı’yı tutuyordu. Prusya ile İngiltere ve İspanya, tarafsızdı. Rusya ile Fransa, Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini şiddetle istiyorlardı. Lord Cochrane ve
Sir Richard Church gibi İngiliz generallerinin komutasındaki Yunanlar, tamamen ezilmişler, isyan Mısır ordusu tarafından tamamen bastırılmıştı ki, 20 ekim 1827′de
Navarin faciası oldu. Türk donanması, Mora’nın güneybatısındaki bu limanda bulunuyordu. İngiliz – Fransız
– Rus müttefik donanması, savaş bayrağı çekmek usulden olduğu halde, bunu yapmaksızın limana girdi, böyle
bir hareket beklemeyen Osmanlı donanmasına birdenbire ateş açıp imha etti. Navarin faciasının hemen akabinde
1828'de Rusya da Yunanistan ile ilgili istekleri kabul ettirmek için Osmanlı Devletine savaş açtı. Bir sene önce
donanması Navarin'de yok olan, Yeniçeriler’i de kanlı bir
katliamla ortadan kaldıran, yeni modern ordusu henüz çe-
4
3 SALTANATI DÖNEMİNDEKİ ÖNEMLİ SİYASİ OLAYLAR
kirdek halinde bulunan II. Mahmut, Avrupa’nın baskısına karşı koyamadı. Rus ordusunun Balkanları geçip Edirne’ye kadar gelmesi üzerine Rusya ile Edirne Antlaşması
imzalandı. Ruslar, bütün Osmanlı topraklarından çekildi. Ancak Yunanistan’a bağımsızlık koparmakla yetindi;
böylece, Balkanlar’daki Ortodokslar arasında koruyucu
rolüne sahip çıkmayı umuyordu. Mora ve Attika yarımadaları ile Eğriboz ve Kiklad adalarından ibaret küçücük
49.414 km² bir Yunan Krallığı kuruldu.
3.5
Fransa'nın Cezayir'i İşgali
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Auguste Couder tarafından 1841'de
yapılan portresi
Fransa'nın Cezayir'i işgali sonrası Osmanlı sınırları
1797 yılında Yeniçeriler'in Cezayir'in yönetimi için seçtiği İzmirli Hüseyin Paşa, Fransa için borç para vermişti
ancak Fransa borcu ödemeyince Hüseyin Paşa'nın hakaretlerinden dolayı iki ülke arasında gerginlik oluştu. Bu
sırada, düşmek üzere olduğu için halkı dış meselelerle
oyalamak istiyen Fransa Kralı X. Charles da, 1830 yılında da Cezayir'i işgal etti. Ancak o sırada Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanının başlaması üzerine Cezayir meselesi sonuçsuz kaldı Buna rağmen bazı Türk sancakbeyleri, bilhassa Kosantine sancakbeyi Ahmet Paşa, Fransızlar’ı yıllarca uğraştırdı.
3.6
Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Mora’da büyük güçler karşısındaki kayıplarını tazmin için Sultan Mahmut’tan zengin
insan ve doğa kaynakları olan Suriye eyaletinin valiliğini istedi. Sultan Mahmut ona bunun yerine Girit valiliğini verdi ama adada düzen sağlamanın kendisi için büyük
mali yük getireceğinin farkında olduğundan Mehmet Ali
Paşa bunu reddetti. 1831’de Suriye’ye karşı karadan ve
denizden bir sefere girişti. Yeniden canlandırılan Mısır
ordusuna komuta eden oğlu İbrahim Paşa, Akka, Şam,
Hama, Humus’u alarak Toroslar'ı aştı. Anadolu'da yerel
nüfustan heyecanlı bir karşılama gördü. Sultan Mahmut,
böylesine açık bir isyana tahammül gösteremezdi. Mehmet Ali Paşa ve oğlu İbrahim Paşa asi ilan edilip üzerilerine Sadrazam Reşid Mehmet Paşa komutasında bir ordu
gönderildi.İki ordu Konya'da karşılaştığında Osmanlı ordusu yenildi ve sadrazam esir alındı.
3.7 Kütahya Anlaşması
Mehmet Ali Paşa, Sultan Mahmut’tan af dilemek ve kazandığı toprakları elinde tutmayı talep etmek üzere bir
mektup yazarken, İbrahim Paşa babasına kendi adına hutbe okutup, sikke kestirip bağımsızlık ilan etmesi için
baskı yapıyordu. 1833 yılının Ocak ayında İbrahim Paşa, Bursa’ya bir adımlık mesafedeki Kütahya’ya varmıştı. Mısırlıların ilerlemesi İstanbul’un tedarik hatlarını kısmen kesmiş kentte açlık tehlikesi baş göstermişti. Ne İngiltere ne de Fransa’da kesin yardım vaadi alamayan Sultan Mahmut yardım için Çar Nikolay’a başvurmak zorunda kaldı. Mehmet Ali Paşa’nın başarıları herkesten
çok Rusya’da kuşku uyandırmıştı. Çünkü, Mehmet Ali
Paşa’nın İstanbul’da yerleşmesi ve Osmanlı yönetimine
el koyarak, Rusya dibinde zayıf Osmanlı İmparatorluğu
yerine diri ve kuvvetli bir imparatorluk kurması demekti. Bu ise Rusya'nın 200 yıldır sürdürdüğü politikasının
sonu demekti. Bu düşünceler nedeni ile Rusya Osmanlı
İmparatorluğunun toprak bütünlüğü prensibini kabul et-
3.8
Hünkar İskelesi Anlaşması ve Boğazlar sorunu
tiği gibi bunun için derhal harekete geçti. Rus Çarı, generallerinden Muraviyef’i Rus görüşünü bildirmek üzere
İstanbul'a ve Kahire’ye gönderdi. Çar, Sultan Mahmut’a
yardım, Mehmet Ali Paşa’ya da derhal muharebeyi durdurmasını teklif ediyordu.
5
Ali Paşa’nın idaresini kurmaya yeltendiler.
Sultan Mahmut bu durum karşısında başkentin güvenliğini bile tehlikede görüyordu. Ulemanın ve halkın homurdanmalarına 15.000 kişilik bir Rus kuvveti 5 Nisan 1833’te Boğaziçinin Anadolu yakasına çıktı. Bu olay
Fransız ve İngiliz elçilerine dehşet saldı. Rusların İstanbul’dan uzaklaşmaları Mehmet Ali’nin Anadolu'yu boşaltması ile mümkündü. Elçiler Sultan Mahmut’u Mehmet Ali ile anlaşma yapması için zorlamaya başladı. Sultan Mahmut yeni barış teşebbüslerinde bulunmayı kabul
etti. Amedci Reşit Bey, Fransız elçisi Varenne ile İbrahim Paşa’nın ordugahına barış tekliflerini götürdü. Uzun
boylu tartışmalar neticesinde nihayet Mehmet Ali Paşa
ile Sultan Mahmut arasında 14 Mayıs 1833’te Kütahya
Barış Anlaşması imzalandı. Bu barışa göre Mehmet Ali
Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak, Şam, İbrahim Paşa’ya ise Cidde valiliğine ek olarak Adana valiliği
verildi. Bundan başka Anadolu'da Mehmet Ali tarafını
tutmuş olanlar için de genel af ilan edildi. Kütahya barışından sonra İbrahim Paşa kuvvetleri Anadolu'yu boşalttı.
3.8 Hünkar İskelesi Anlaşması ve Boğazlar sorunu
Kıyafet inkılabı öncesi II. Mahmud Han
Şubat 1833’te Visamiral Lazarev komutasındaki 9 harp
gemisinden oluşan bir Rus filosu İstanbul boğazına girerek Büyükdere önlerinde demirledi. Bu olay Fransa ve
İngiltere'yi o vakte kadar içlerine gömüldükleri uyuşukluktan uyandırdı. Fransa elçisi Rus donanmasının İstanbul'dan uzaklaşmasının Sultan Mahmut ile Mehmet Ali
Paşanın anlaşmalarına bağlı olduğuna inanıyordu. Bunun
üzerine Sultan Mahmut’un onaması ile Mehmet Ali’ye
Kudüs, Akka, Trablusşam ve Nablus sancaklarını kabul
ettirerek padişahla barış yapmasını teklif etti. Teklifi kabul etmediği takdirde Fransa'nın da kendisine silahla karşılık vereceğini belirtti. Mehmet Ali Paşa teklifi kabul
etmemekle birlikte Beriyettüşşam ve Adana sancağının
da kendisine bırakılması için Sultan Mahmut’a ültimatom
verdi. Bu ültimatoma müspet cevap verilmediği takdirde
İbrahim Paşa’yı Üsküdar üzerine yürümekle görevlendiriyordu. Bu sıralar Mehmet Ali Paşa’nın entrikaları ile
Anadolu’da padişaha karşı yer yer isyanlar çıkmış bulunuyordu. Kastamonu’da Tahmiscioğlu, İzmir’de Mehmet
ağa isminde biri padişahın memurlarını atarak, Mehmet
İngiltere ve Fransa, Mehmet Ali ile padişahın arasını bulayım derken daha çok Mehmet Ali çıkarlarını kollayan
bir barış ortaya çıkmıştı. Rusya ise Mısır isyanının ilk
gününden beri dostluk göstermişti. Yakınlığı sebebi ile
Rusya en kısa zamanda yardım için donanma ve asker
gönderebilirdi. Sultan Mahmut bu durumu Rus elçisine
açtı. Rusya ile saldırmazlık ve savunma ittifakı için Çara müracaatta bulundu. Çar ittifak düşüncesini onayladı.
8 Temmuz 1833’te ise Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu
arasında Hünkar İskelesi anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Osmanlı Devleti boğazlara hiçbir yabancı harp
gemisinin girmesine izin vermeyecek Rusya ile batılı devletler arasında bir savaş olursa Osmanlı boğazları Rusya
ile harp halinde olan devlete kapayacaktı. Buna karşılık
Rus gemileri boğazlardan her iki istikamette gidip gelebileceklerdi.
Anlaşmanın imzalandığını öğrenir öğrenmez Paris ve
Londra'da kıyametler koptu. Fransa ve İngiltere Akdeniz'deki filolarını çoğalttılar. Bir İngiliz filosu İzmir önlerinde görüldü. Bir ara boğazların zorlanması ve Karadeniz'deki Rus filosunun batırılması bile düşünüldü. Fakat
daha sonra Avusturya ve Prusya’nın da Rusya'dan yana
tavır almaları üzerine Hünkar İskelesi Anlaşmasının yürürlüğe girmemesini temin etmek için yeni bir müdahale
durumu olmaması adına Kahire ve İstanbul'a tavsiyelerde bulunmaya başladılar. Rusya, Batı ile savaşa girdiği
anda, Osmanlıların, boğazları Batılılara kapatacağı hususu, Rusya'nın bu dönemde rekabet içinde olduğu Birleşik
Krallık ve Fransa'ya karşı konması ile Boğazlar sorunu
ortaya çıkmıştır.
6
3.9
3 SALTANATI DÖNEMİNDEKİ ÖNEMLİ SİYASİ OLAYLAR
Baltalimanı ticaret anlaşması
II. Mahmud kabiri
Kütahya barışı ne Sultan Mahmut’u ne de Mehmet Ali
Paşayı memnun etmişti. Sultan Mahmut çok şey kaybettiğini Mehmet Ali Paşa ise az kazandığını düşünüyordu.
Sultan Mahmut için Mehmet Ali Paşa, vücudu er geç
ortadan kaldırılması gereken bir asi idi. Bu yoldaki düşüncesi o kadar genişti ki bir gün İstanbul'un mukadderi ile kendisini ilgilendirmek isteyenlere “İmparatorluğun
ve İstanbul'un ne önemi var Mehmet Alinin başını getirecek olana İmparatorluğu da İstanbul’u da bağışlamaya
hazırım” demesi meşhurdur. İlk anlaşmazlık Mısır’ın İstanbul’a göndereceği para yüzünden çıktı. Mehmet Ali
32.000 kese altın göndermek isteyince Sultan Mahmut
vilayetlere göre bu paranın yetersiz olduğunu ileri sürdü
fakat fazlasını elde edemedi. İbrahim Paşa, halifeliği İstanbul’dan Kahireye çekmeyi düşünüyordu. Çünkü kutsal
şehirler Mekke ve Medine, Kavalalıların elinde idi. Mısır,
Osmanlı İmparatorluğundan ayrıldığı vakit padişah kendini hutbede Hadim-ül Harameyn (Mekke ve Medine'nin
hizmetkarı) olarak gösteremeyecekti. Kaldı ki Osmanlıların halifelik iddiası Mısır'ı ele geçirmelerinden sonra
güçlenerek artmıştı.
İşte bu ortamda hem İngilizlerin yardımını sağlamak hem
de Mehmet Ali’ye bir darbe vurmak üzere 16 Ağustos 1838’de İngilizler ile bir ticaret anlaşması imzalandı.
Hariciye Nazırı Mustafa Reşid Paşa’nın Boğaziçi’ndeki
Baltalimanı’nda bulunan konağında paşa ile İngiliz elçisi Ponsonby arasında imzalanan anlaşmaya göre Osmanlı
İmparatorluğu, kendi ihtiyaç duyduğu yerli ham maddelerin yabancı tüccarlar tarafından yurt dışına çıkarılmasını önleyen yed-i vahid (tekel) usulü kaldırılıyordu. Mısır’ın kapitalist gelişmesinde stratejik bir rol oynayan dış
ticaret tekeli bu anlaşmaya dayanarak yıkılmıştır. Bu hüküm, Mısır kalkınmasının can damarı olan mekanizmayı
tahrip edip Mısır’ı çökertmek için konmuştu. Fakat, ülkenin başka bölgelerinde de geçerli olacaktı. Baltalimanı ticaret anlaşması ile İngiltere’ye çok daha önce verilmiş olan bazı imtiyazlar yeniden onaylanıp önemli ölçüde
genişletilmiştir. İngiliz tüccarlar, iç ticarette en imtiyazlı
yerli tüccardan daha fazla vergi ödemeyecekti. İngiliz gemileriyle gelen İngiliz malları için bir defa gümrük ödendikten sonra, mallar alıcı tarafından nereye götürülürse
götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. İngiliz ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, Osmanlı
limanlarında bir gemiden diğerine aktarma yapabilecek
ve transit ticaretten alınan vergi resmi kaldırılacaktı. Örneğin Selanik'ten İstanbul'a mal gönderen Müslüman yerli tüccar devlete transit gümrük vergisi ödediği halde İngiliz tüccar bu vergiden muaf olmuştur. İngiliz tüccarlar sadece İngiliz mallarını değil, dış ülkelerden gelmiş
her türlü malı ülkenin her yerinde serbestçe alıp satabileceklerdi. Anlaşma 8 Ekim 1838'de Kraliçe Viktorya,
bir ay sonra da Sultan II. Mahmut tarafından onaylandı. 1830’larda Avrupa’da gümrük duvarlarının yükselip
birtakım mallara yasaklamalar getirilmesi sonucu İngilizler yeni pazarlar bulmak üzere Ortadoğu ve Uzakdoğu’ya
yönelmişlerdi. İngilizler, Mısır’ın kalkınmasını sağlayan
ticaretine darbe vurmak üzere hem de Osmanlı İmparatorluğu’nda İngilizlerin serbest ticaret yapabilmeleri için
yed-i vahid usulünün kaldırılmasında ısrar etmişlerdi. İngilizler’in Ortadoğu ticaretine ilgilerinin artması Sultan
Mahmud’un İngiltere politikasına olan güvensizliğini de
ortadan kaldırıyordu.
3.10 Nizip Savaşı
İngiltere ile yapılan Baltalimanı Ticaret Anlaşması ile İngiltere'nin siyasi desteği sağlanmıştı. Zaten Osmanlı ordusundaki reform çalışmaları ciddi anlamda devam etmekte ve yeniden düzenleme sağlanmakta idi. Mehmet
Ali etrafında örülmekte olan çemberden kurtulmak ümidi ile elinde bulunan yerlerin babadan oğula geçmek üzere kalıtsal valiliğini istedi. Bunun dışında İstanbul’a göndermek zorunda olduğu vergiyi göndermemekle birlikte
bağımsızlığını ilan etti. Sultan Mahmut, Mehmet Ali Paşa’ya karşı savaşa girişilmesi için 21 Nisan 1839’da emir
verdi. İki ordu Fırat nehrinin ötesinde Nizip’te karşılaştı.
Osmanlı ordusunun başında orduyu modernleştirme çabaları içerisinde Avrupa'dan getirtilen Prusyalı 3 subay
bulunuyordu. Bir Cuma günü Prusyalı subaylar, Osmanlı
ordusu Mısır ordusunu yenecek bir durumda iken hemen
muharebeye girilmesi için başkomutan Hafız Paşa’ya tavsiyede bulundular. Fakat orada bulunan ulema, Cuma günü harp yapılmasının şer’an caiz olmadığını ileri sürdüler.
Ertesi gün Prusyalı subaylar bir gece baskını yapılmasını
tavsiye ettiler. Ulema bu seferde ansızın gece haydut gibi
baskın yapılmasının padişahın askerlerinin şanına yakışmayacağını ileri sürdüler. Bu esnada İbrahim Paşa ordusu
Osmanlı ordusunu kuşatacak bir konum kazandı. 29 Haziran’da başlayan Mısır ordusu saldırısı sonucu Osmanlı
ordusu 4 saat içinde perişan oldu. Harp meydanında binlerce ölü on binlerce esir ve 160 parça top bırakıldı. Bir
defa daha İbrahim Paşa kuvvetlerine Anadolu ve İstanbul kapıları açılmıştı. Sultan Mahmut 1 Temmuz 1839’da
mağlubiyet haberinin İstanbul’a varmasından birkaç gün
7
önce öldü.
4
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve modern anlamda ilk harp
okulu olan Mekteb-i Harbiye'yi kurdu.
Saltanatı döneminde gerçekleştirdiği reformlar
Sultan II. Mahmud dönemi, Osmanlı tarihinde batılılaşma süreci içerisinde büyük öneme sahiptir. Sultan II.
Mahmud, Osmanlı Devleti’ne yeniden bir düzen verilmesi amacıyla, bütün işlerinde batı teknik ve kültüründen
faydalanma yolunu tuttu. Tarihlere Vaka-i Hayriye olarak geçen Yeniçeri Ocağı’nın kanlı bir şekilde kaldırılması hadisesinden sonra kurduğu Avrupai tarzda eğitim
gören Asakir-i Mansure-i Muhammediyye (Türkçe: Muhammed'in zafer kazanmış orduları) ordusu ile modern
Türk ordusunun temellerini attı. 1828 yılında yayınladığı
Kıyafet Nizamnamesi ile sarık, kavuk ve biniş giyilmesini yasaklayıp, ceket, pantolon ve fes giyilmesi kuralını
getirdi ve kendi de sakalını kısa keserek modern kıyafetler ile halkın içine çıktı. Portrelerini yaptırarak devlet dairelerine astırdı. Devlet ve saray teşkilatında geniş ölçüde değişiklik yaparak Tımar Sistemi, Enderun ve Divan-ı
Hümayun’u lağvedip çeşitli bakanlıklar ve meclisler kurdu. Topkapı Sarayı'nı terk ederek batılı tarzda döşenmiş
Beylerbeyi Sarayı ve Çırağan Sarayı'nı yaptırarak hanedan için boğaz içi sahillerinde yeni bir yaşantının kapısını araladı. 1831 yılında Modern anlamda ilk nüfus sayımını gerçekleştirdi, ilk posta teşkilatını kurdurdu ve Osmanlı tarihindeki ilk resmi Türkçe gazete olan Takvim-i
Vekayi onun döneminde yayımlandı. Sultan II. Mahmud,
yapmakta olduğu reformların kalıcılığını bunların manasını kavrayacak nesillerin yetiştirilmesi ile mümkün görüyordu. Bunun için de, eğitime çok önem verdi. İlköğretimi zorunlu hale getirerek bugünkü ilkokula denk rüşdiye okullarını kurdu. Avrupai tarzda eğitim vermek amacıyla İstanbul'da, Türkiye'nin ilk modern tıp okulu olan
II. Mahmud 1829 yılında gerçekleştirdiği kılık-kıyafet inkılâbı
sonrasındaki elbiseleriyle.
Sultan Mahmut’tan önce yapılan yeni düzen çalışmaları
daha çok orduda ve cemiyetin bazı müesseselerinde yapılmış, fakat hükümet kurumlarının yapısına ve şekillerine dokunulmamıştı. Bu itibarla Sultan Mahmut’un hükümet kurumlarında yaptığı düzen, batılılaşma yolunda yapılan çalışmaların önemli bir merhalesidir. Sultan Mahmut, devletin içte ve dışta karşılaştığı son derece ciddî
ve hayatî tehlikelerle karşı karşıya gelmesine rağmen, giriştiği ıslahat etkinliklerinde yılmadan, usanmadan, cesaretle büyük çabalar gösterdi. Özellikle 1826’da Yeniçeri
Ocağı’nı kapattıktan sonra kendini daha güçlü hisseden
Sultan Mahmut ömrünün son yıllarında merkezî idare ve
hükümet teşkilatında büyük düzenlemelere giderek “modern” bir devlet teşkilatı ve bürokrasisi kurmaya çalıştı.
Bu doğrultudaki çalışmalarıyla Avrupa tarzında bir hükümet teşkilinin ilk örneklerini verdi
Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra Topkapı Sarayı’nda Yeniçerilerin maaşlarının verildiği 3 ayda bir
gerçekleşen ulufe merasimleri de tarihe karışmıştı. Ulufe merasimlerinde ve elçilerin kabulünde Divan-ı Hümayun'un toplanması geleneklerinin de tarihe karışmasının
ardından Sultan II. Mahmut 1834 yılında Divan-ı Hümayunu lağvetti. Onun yerine Meclis-i Vala ve Meclis-i Vükela’yı kurdu ve birçok bakanlıklar teşkil edildi. Sadaret
kethüdağlığı dahiliye nezaretine, reisülküttaplık hariciye
nezaretine, defterdarlık maliye nezaretine çevrildi. Sadrazamlık unvanı başvekile çevrildi. Sadrazam, padişahın
8
5 ÖLÜMÜ
mutlak vekili olmaktan çıktı. Bu sıfatla yetkiler nazırlara
(bakanlara) geçti. Başvekilliğe ilk defa olarak Rauf Paşa
getirildi. Modern manada bakanlıkların kurulmasındaki
amaç Avrupa'daki gibi kabine sistemine geçişin alt yapısını hazırlamaktı. Şeyhülislam'lık hükümet yönetimi ve
planlama kurullarının dışında bırakılmıştır. Sultan Mahmud, şeyhülislam'lığı, Müslüman olmayan halkların millet örgütlerinin din başkanlığı anlamına benzer bir şekilde
bir çeşit islam milletinin din görevlisi haline getirdi. Sadrazamlık kaldırılınca eskiden iki kazasker aracılığı ile o
makama bağlı olan kadılıklar ve şeriat mahkemeleri de
şeyhülislam'lığa bağlandı. Böylece şeyhülislam'lık dinsel
hukuk genel direktörlüğü diyebileceğimiz bir niteliğe girdi. Eski totaliter din-devlet bileşiminde ilk çatlama ilk
ikilenme bu şekilde başladı.
Meclis-i Vâlâ, adalet işlerinden yüksek düzeyde sorumlu bir meclisti. 24 Mart 1838’de Gülhane’de kurulmuştur. Memurların muhakemesi, hükümet ile halk arasındaki davaların görüşülmesi gibi mühim meseleler ile ilgilenen bu meclis, Danıştay ve Yargıtay yetkilerine sahip
en önemli organ olarak kuruldu. Başkanlığına eski seraskerler Koca Hüsrev Paşa’nın getirildiği meclis beş üyeden oluşmaktaydı. Başkan ve üyeleri, vezirler ve yüksek
rütbe sahipleri arasından seçilirlerdi. Kararlar çoğunluğa
göre verilirdi. Oyların eşitliği halinde son söz padişahın
olurdu. II. Mahmut devrinin sonlarında, 1838’de bakanlıkların teşkil edilmesiyle modern anlamda bir hükümet
şekline doğru yönelme olmuştu. Divan-ı Hümayun’un yerini bakanların teşkil ettiği Meclis-i Vükela veya diğer adı
ile Meclis-i Has almaya başlamıştı. Bu meclise Sultan’ın
Bakanlar Meclisi anlamında “Meclis-i Has-ı Vükela” da
denir. Nazırların toplandığı padişahın hususi danışma kurulu olarak faaliyet gösteren meclistir. Meclis-i Vükela,
başvekilin başkanlığında toplanıp önemli devlet işlerini
görüşür ve icra işlerinde nezaretler arasında koordinasyonu sağlardı. Nazırların her biri nezaretlerinin görev alanına giren işlerden sorumluydu. Meclis, gerekli gördüğü
veya alt kademedeki diğer meclislerin hazırladığı tasarıları ve meseleleri tartışıp gerekli düzeltmeleri yapar, daha
sonra sadrazam bunları bir tezkereyle padişahın onayına
sunardı.
5
Ölümü
Vereme yakalanmış olan Sultan Mahmut, 1839 yazında
rahatsızlığı iyice artınca sıcak yaz günlerinde Çamlıca
havasının kendisine iyi geleceğini ümit ederek bunaltıcı bir yaz gününde Beşiktaş Sarayı’ndan birkaç yakınının eşliğinde saltanat kayığına binerek Üsküdar’a geçti
oradan Çamlıca’ya geçerek eşi Bezmialem Sultan ve oğlu
Abdülmecit ile birlikte, kardeşi Esma Sultan'ın buradaki köşküne yerleşti. Sultan Mahmut’un ağırlaştığı günlerde, Meclis-i Vala Reisi Koca Hüsrev Paşa, güvendiği saray adamları aracılığıyla padişahın durumunun dışarıdan
duyulmaması için önlemler aldırmış kendisi de hasta padişahın yattığı Çamlıca Kasrının bir odasına yerleşmişti.
II. Mahmud Türbesi, Çemberlitaş, Fatih, Eminönü, İstanbul.
Amacı ölümden, herkesten önce haberdar olmak ve padişahlık müjdesini de yine herkesten önce Şehzade Abdülmecit’e ulaştırarak, bulunduğu görevden sadrazamlığa
atanmak idi. Şehzade Abdülmecit ve annesi Bezmialem
Sultan da ölüm haberini bekliyorlardı.
Sultan Mahmut’tan umut kesildiği sırada sözde devleti ve
milleti düşünen kimi devlet adamları ve Hüsrev Paşa, koma halindeki padişahın tahttan indirilmesine fetva alıp
oğlu Şehzade Abdülmecit’i bir an evvel tahta oturtmak
düşüncesindeydiler. Buna karşılık Sultan Mahmut’a çok
bağlı bir grup saray erkanı ise hekimlerin padişahı kasten tedavi etmedikleri, şayet oğlu Şehzade Abdülmecit
ortadan kaldırılırsa mecbur kalıp iyileştirecekleri inancıyla daha korkunç, tehlikeli ve duygusal çareler peşindeydiler. Bunların başında da Hüsrev Paşa’nın siyasi rakibi Kaptan-ı Derya Müşir Ahmet Fevzi Paşa vardı. Hüsrev Paşa olasılıkla kendi uydurması olan bu suikast ihtimalinden genç şehzadeyi ve annesi Bezmialem Sultan’ı
gizlice bilgilendirerek onları kendisine minnettar kalmayı gözetmişti. Bu gizli hesapları komadaki padişah sezmiş
ya da ona acımayarak kulağına fısıldayanlar olmuş olmalı ki, ölümün beklendiği o günlerde Sultan Mahmut oğlu
Şehzade Abdülmecit’e ve annesi Bezmialem Sultan’a küskündü.Ölüm döşeğindeyken Şehzade Abdülmecit babasını son kez görmek isteğiyle gizlice odasına girmiş ayaklarına yüzünü sürüp ağlarken, durumu fark eden Sultan
Mahmut son takatini sarf edip oğlunun yüzünü tekmelemişti. Sultan Mahmut 2 Temmuz 1839 pazartesi günü
sabaha karşı hayatını kaybetti. Hüsrev Paşa Sultan Mahmut’un öldüğünü öğrenir öğrenmez yanından ayırmadığı
Serasker Said Paşa’yı güvenlik önlemleri ve cülus hazır-
7.2
Erkek çocukları
lıklarıyla görevlendirdi ve Bezmialem Sultan’a oğlunu cülus merasimine hazırlaması için haber gönderdi.
Sultan II. Mahmut’un cenazesini oğlu Şehzade Abdülmecit gördükten sonra seher vakti Harem iskelesine indirilip oradan yedi çifte kayıkla Topkapı Sarayı’na getirilip
Hırka-i Saadet Dairesinin şadırvanı önünde yıkanıp kefenlenmişti. Sultan Abdülmecit’in Topkapı Sarayı’ndaki
cülus merasiminden sonra Sultan II. Mahmut’un cenaze
namazı kılınıp cenaze alayı düzenlenerek birden bastıran
yağmur altında kız kardeşi Esma Sultan’ın isteğiyle naaşı Esma Sultan’ın Cağaloğlu’ndaki köşküne defnedildi.
Projesi Hassa Mimarı Garabet Amira Balyan'a ait olan
ve Abdülhalim Efendi'nin nezaretinde yapılan Sultan II.
Mahmut’un Cağaloğlu’ndaki türbesi bir yılda tamamlandı.
9
9. Hüsn-i Melek Kadın Efendi (d.1812 - ö.1856)
10. Nurtab Kadın Efendi (d.1810 - ö.1886)
11. Misl-i Na-yab Kadın Efendi (ö.1825)
12. Perviz-felek Kadın Efendi (ö.1863)
13. Zeyin-i Felek Kadın Efendi (ö.1842)
14. Vuzlat Kadın Efendi (ö.1830)
15. Zer-Nigar Kadın Efendi (ö.1832)
16. Ebr-i Reftar Kadın Efendi (ö.1825)
17. Lebriz Felek Kadın Efendi (d.1810 - ö.1865)
18. Tiryal Kadın Efendi (d.1810 - ö.1883)
6
Mimari çalışmalar
Sultan II. Mahmud döneminde, mimari alanda da yeni
bir gelişmenin başladığı görülür. İmparatorluğun değişik
bölgelerinde birbirinden güzel yapılar inşa edildi. Sultan
II. Mahmud'un yaptırdığı eserlerden bazıları şunlardır;
Rodos Süleymaniye Camii, İzmir Bıyıklıoğlu Mahmud
Camii, hayatını kurtaran Cevri Kalfa'nın adını verdiği
sıbyan mektebi, Tophane Nusretiye Camii, Arnavutköy
Tevfikiye Camii, Asariye Camii, Hidayet Camii İstanbul
Kocamustafapaşa Küçük Efendi Camii ve külliyesi, İstanbul Şamlar köyü tarihi camii ve bendi, Taşkışla, Gülhane Parkı girişindeki Alay Köşkü.
Sultan II. Mahmud ayrıca, İstanbul'daki bütün büyük camilerin tamirini de yaptırdı. Unkapanı köprüsü yine onun
zamanında yapıldı. Mekke'de bir medrese yaptırdı ve
Mescid-i Aksa'yı tamir ettirdi. Aynı zamanda hattat, bestekâr ve şair olan Sultan II. Mahmud yazdığı şiirlerde Adlî
mahlasını kullandı.
7.2 Erkek çocukları
1. Abdülmecid (d.1823 - ö.1861)
2. Abdülaziz (d.1830 - ö.1876)
3. Şehzade Ahmed (d.1814 - ö.1815)
4. Şehzade Ahmed (d.1819 - ö.1819)
5. Şehzade Ahmed (d.1819 - ö.1819)
6. Şehzade Ahmed (d.1822 - ö.1823)
7. Şehzade Ahmed (d.1823 - ö.1824)
8. Şehzade Bayezid (d.1812 - ö.1812)
9. Şehzade Abdülhamit (d.1811 - ö.1815)
10. Şehzade Abdülhamit (d.1813 - ö.1825)
11. Şehzade Abdülhamit (d.1827 - ö.1828)
7
Ailesi
7.1
Eşleri
1. Bezmialem Valide Sultan (d.1807 - ö.1853)
2. Pertevniyal Valide Sultan (d.1812 - ö.1883)
3. Haciye Pertev-Piyale Nev-fidan Kadın Efendi
(d.1793 - ö.1855)
12. Şehzade Süleyman (d.1817 - ö.1819)
13. Şehzade Mehmet (d.1814 - ö.1814)
14. Şehzade Mehmet (d.1816 - ö.1816)
15. Şehzade Mehmed (d.1822 - ö.1822)
16. Şehzade Murat (d.1827 - ö.1828)
17. Şehzade Hafiz (d.1836 - ö.1839)
4. Âlîcenab Kadın Efendi (ö.1839)
18. Şehzade Nizameddin (d.1835 - ö.1838)
5. Fatma Kadın Efendi (ö.1809)
19. Şehzade Osman (d.1813 - ö.1814)
6. Kamarı Kadın Efendi (ö.1825)
20. Şehzade Kemalüddin (d.1813 - ö.1814)
7. Aşubican Kadın Efendi (d.1793 - ö.1870)
21. Şehzade Abdullah (d.1820 - ö.1820)
8. Haciye Hoşyar Kadın Efendi (ö.1859)
22. Şehzade Mahmud (d.1822 - ö.1822)
10
7.3
10
Kız çocukları
1. Emine Sultan (d.1813 - ö.1814)
2. Hamide Sultan (d.1817 - ö.1818)
3. Hayriye Sultan (d.1831 - ö.1832)
4. Şah Sultan (d.1812 - ö.1814)
5. Saliha Sultan (d.1811 - ö.1843)
6. Ayşe Sultan (d.1809 - ö.1810)
7. Atiye Sultan (d.1824 - ö.1850)
8. Fatma Sultan (d.1828 - ö.1830)
9. Munire Sultan (d.1824 -ö.1825)
10. Fatıma Sultan (d.1809 - ö.1809)
11. Mihrimah Sultan (d.1812 - ö.1838)
12. Adile Sultan (d.1826 - ö.1899)
13. Fatma Sultan (d.1810 - ö.1825)
14. Emine Sultan (d.1814 - ö.1814)
15. Şah Sultan (d.1814 - ö.1817)
16. Emine Sultan (d.1815 - ö.1816)
17. Zeyneb Sultan (d.1815 - ö.1816)
18. Cemile Sultan (d.1818 - ö.1818)
19. Hamide Sultan (d.1818 - ö.1819)
20. Hatice Sultan (d.1825 - ö.1842)
21. Hayrie Sultan (d.1832 - ö.1833)
22. Rafia Sultan (d.1836 - ö.1839)
8
Ayrıca bakınız
• Alemdar Mustafa Paşa
• 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı
• Sırp İsyanları
• 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı
• 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı
• Navarin Deniz Savaşı
• Kavalalı Mehmet Ali Paşa
• Hünkar İskelesi Antlaşması
9
Kaynakça
[1] Sakaoğlu, 2005.s.460.
DIŞ BAĞLANTILAR
10 Dış bağlantılar
• Sakaoğlu, Necdet (1999). Bu Mülkün Sultanları.
İstanbul: Oğlak Yayınları. ISBN 875-329-299-6.
say.415-435
• Kinross, Lord (1977). The Ottoman Centuries. İstanbul: Sander Kitabevi. ISBN 0-224-01379-8. (İngilizce)
• Costanza, Maurizio (2010). La Mezzaluna sul filo La riforma ottomana di Mahmûd II. Venedik: Marcianum Press. ISBN 978-88-6512-032-3. (İtalyanca)
11
11
11.1
Metin ve görüntü kaynakları, yazarlar ve lisans
Metin
• II. Mahmud Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/II._Mahmud?oldid=17440427 Katkıda bulunanlar: Murtasa, Eşref, Dbl2010bot, Katpatuka, Chobot, YurikBot, Noumenon, Ugur Basak, Makedon, İncelemeelemani, FlaBot, İltoen, Erk, Doruksal, Memty, Metal Militia, Ugur
Basak Bot, Vikiyazar, Ddenkel, Khutuck, Dünya vatandaşı, Kibele, AliIsingor, Escarbot, Thijs!bot, Krkzn, JAnDbot, CommonsDelinker,
Tema, Mutlutopuz, Hedda Gabler (eski), Mach, Çağatay, Düşünenadam, Eldarion, Plenumchamber, VolkovBot, TXiKiBoT, Lucas~trwiki,
Gökhan, Levent, 2ulus, İlimyolcusu, Sakhalinio, SieBot, Vikiçizer, Zenci fil, Yabancı, MD, Becey, Noyder, Recep35, Takabeg, Yalhi, Alexbot, Ahmet741, BOTarate, MoonlanD, Myrat, Munferit, MelancholieBot, Muratto, SilvonenBot, Théoden, Amirobot, Abzakh Hamru,
Luckas-bot, Oğuzhan, Ibrahim Dede, Merube 89, TaBOT-zerem, Yunusfazıl, Khutuck Bot, Xqbot, Kekibec, RibotBOT, Nezu, Noone,
Kılıç46, Dr. Coal, Rapsar, Cekli829, TobeBot, Türk Süvarisi, RedBot, Reob, Ammadaeski, Supermæn, Dayanisma, EmausBot, Üyelikvar14, Erasmus.new, YBot, Dilek2, KumulBot, WikitanvirBot, Rdvnygt, HaruNGs, Vitruvian, Uğurkent, MerlIwBot, Deniz yildiz, KarCet,
Hürrem Haseki Sultan, SeyitA, Colt815, Maurice Flesier, Kahve6, Muratero, VikiPicture, Nebra, Mj martı, Caneristanli, Peykbot, Gulo
Luscus, OmerFarukDemir, Ahmet Fahri Sezgin, Addbot, Yeni Üye, Doruk455, SiLveRLeaD Bot, Mavrikant, Ufuk aslan 1997, Selwili,
Oasistr, Okanfan, Aydin.tu, Conqueror-27CI, Swimmer2003, Canboray441, Méarchlár, Ciltolga, Osmanlıbilimi, Galib efendi06, Nalanidil,
Maurizio399, Sputnik1907 ve Anonim: 177
11.2
Resimler
• Dosya:BASA-516K-1-2080-30-Mahmud_II.JPG
Kaynak:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/15/
BASA-516K-1-2080-30-Mahmud_II.JPG Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:
Bulgarian Archives State Agency: <a href ='http://www.archives.government.bg/' data-x-rel ='nofollow'><img alt ='Nuvola filesystems folder home.svg' src ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/81/Nuvola_filesystems_folder_home.svg/20px-Nuvola_
filesystems_folder_home.svg.png' width ='20' height ='20' srcset ='https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/8/81/
Nuvola_filesystems_folder_home.svg/30px-Nuvola_filesystems_folder_home.svg.png 1.5x, https://upload.wikimedia.org/wikipedia/
commons/thumb/8/81/Nuvola_filesystems_folder_home.svg/40px-Nuvola_filesystems_folder_home.svg.png 2x' data-file-width ='128'
data-file-height ='128' /></a> Home page
Özgün yazarı: ?
• Dosya:Commons-logo.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4a/Commons-logo.svg Lisans: Public domain
Katkıda bulunanlar: This version created by Pumbaa, using a proper partial circle and SVG geometry features. (Former versions used to be
slightly warped.) Özgün yazarı: SVG version was created by User:Grunt and cleaned up by 3247, based on the earlier PNG version, created
by Reidab.
• Dosya:Mahmud_II.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d8/Mahmud_II.jpg Lisans: Public domain Katkıda
bulunanlar: Transferred from en.wikipedia to Commons by Kenzhigaliyev. Özgün yazarı: The original uploader was Flavius Belisarius at
İngilizce Wikipedia
• Dosya:Mahmud_II_by_John_Young.jpg Kaynak:
Young.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/f/fe/Mahmud_II_by_John_
• Embedding web page: https://www.allposters.com/-sp/Mahmud-II-Sultan-1808-39-from-A-Series-of-Portraits-of-the-Emperors-of-Turkey-1815-Posters_
i1593227_.htm Özgün yazarı: John Young (1755-1825)
• Dosya:Mausoleum_of_Sultan_Mahmud_II_-_sarcophagus_of_a_sultan_-_P1030832.JPG Kaynak: https://upload.wikimedia.org/
wikipedia/commons/a/aa/Mausoleum_of_Sultan_Mahmud_II_-_sarcophagus_of_a_sultan_-_P1030832.JPG Lisans: CC BY-SA 3.0 Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: User:Vmenkov
• Dosya:ModernEgypt,_Muhammad_Ali_by_Auguste_Couder,_BAP_17996.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/
commons/2/2d/ModernEgypt%2C_Muhammad_Ali_by_Auguste_Couder%2C_BAP_17996.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: This image comes from the Bibliotheca Alexandrina's Memory of Modern Egypt Digital Archive. Click here to view its thumbnail.
Its description page can be located in the archive by copying the Arabic-language description above and pasting it into the search box situated
in the upper-left corner of this page.
This tag does not indicate the copyright status of the attached work. A normal copyright tag is still required. Özgün yazarı: Auguste Couder
• Dosya:Osmanli-nisani.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/2b/Osmanli-nisani.svg Lisans: Public domain
Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Juris Tiltins
• Dosya:Ottoman_Sultan_Mahmud_II.jpg
Kaynak:
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/23/Ottoman_
Sultan_Mahmud_II.jpg
Lisans:
Public
domain
Katkıda
bulunanlar:
http://collections.vam.ac.uk/item/O916999/
portrait-of-sultan-mahmud-ii-watercolour-anonymous-greek-artist/ Özgün yazarı: anonymous Greek artist, ca. 1809
• Dosya:Sultan_Mahmud_II.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/aa/Sultan_Mahmud_II.jpg Lisans: Public
domain Katkıda bulunanlar: ? Özgün yazarı: ?
• Dosya:Sultan_tombs_interior_Divan_Yolu_March_2008.JPG Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/6e/
Sultan_tombs_interior_Divan_Yolu_March_2008.JPG Lisans: GFDL Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı:
Gryffindor
• Dosya:Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1812.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/33/
Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1812.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün
yazarı: Esemono
• Dosya:Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1817.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/55/
Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1817.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün
yazarı: Esemono
12
11 METİN VE GÖRÜNTÜ KAYNAKLARI, YAZARLAR VE LİSANS
• Dosya:Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1829.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/10/
Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1829.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün
yazarı: Esemono
• Dosya:Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1830.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/58/
Territorial_changes_of_the_Ottoman_Empire_1830.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün
yazarı: Esemono
• Dosya:Tugra_Mahmuds_II.gif Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/96/Tugra_Mahmuds_II.gif Lisans: CCBY-SA-3.0 Katkıda bulunanlar: Yükleyenin kendi çalışması Özgün yazarı: Baba66
11.3
İçerik lisans
• Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0
Download