Kalp Yetmezliði Ýçin Yeni Tedaviler Dr. Serdar Kula* Bu yazýda kalsiyum duyarlýlýðýný artýran ilaçlar, vesnarinone ve anjiotensin kanal blokerleri kalp yetmezliði tedavisinde kullanýlmalarýný destekleyen fizyolojik ve farmakolojik özellikleri yönünden incelenecektir. Kalp yetmezliðinin iki önemli etmeni azalmýþ miyokard kasýlma gücü ve sempatik sinir sistemi ile renin-angiotensin sisteminin aktivasyonudur. Tedavi yaklaþýmlarý bozulmuþ miyokard iþlevlerinin beta reseptör-G proteiniadenil siklaz-cAMP-protein kinaz yolunun uyarýlmasý ile düzeltilmesini amaçlamaktadýr. Bu uygulamalar yetersiz hücre enerji kaynaklarý, hücre nekrozu ve apopitozisin uyarýlmasý nedeniyle uzun süreli yararlý etkiler saðlayamamýþtýr. Bu sorunlarýn üstesinden gelebilmek için cAMP'den kýsmen baðýmsýz iki yeni ilaç geliþtirilmiþtir: kalsiyum duyarlýlýðýný artýran ilaçlar (calcium sensitizer) ve vesnarinone. Anjiotensin dönüþtürücü enzim baskýlayýcýlarý (ACEI) kalp yetmezliði tedavisinde bir dönüm noktasý olmuþlardýr. Ancak bu ilaçlarýn kullanýmlarý sýrasýnda görülen bazý yetersizlikler yeni arayýþlara yol açmýþ, bu sorunlarý yenmek amacýyla anjiotensin reseptör blokerleri geliþtirilmiþtir. Kalsiyum duyarlýlýðýný artýran ilaçlar bugüne kadar miyokard kontraktilitesini artýran digital, beta adrenerjik reseptör agonistleri, fosfodiesteraz inhibitörleri gibi bir çok ilaç kullanýlmýþtýr. Kýsa süreli kullanýmlarda bu ilaçlar oldukça büyük yararlar saðlarken, uzun dönemde direnç geliþimine baðlý olarak etkilerini yitirmektedirler. Etkinliði yeniden saðlayabilmek için gereken doz artýþlarý sonucunda ise mortalite ya da zehirlenmelerde artýþ izlenmektedir. Bu ilaçlarýn uzun dönemde miyokard nekrozu ve apopitozisi, beta reseptör duyarsýzlýðý (ya da sayýsýnda azalma), hücreler arasý büyüme ve enerji eksikliði gibi yan etkileri vardýr. Kalsiyum duyarlýlýðýný artýran ilaçlar, hücre içi kalsiyum düzeyi ne olursa olsun miyokard kasýlma gücünü artýrýrlar. Troponin-C kalsiyum uyarýsýyla kasýlabilen bir proteindir. Kalsiyum duyarlýlýðýný artýran ilaçlar, ya dolaylý olarak Troponin-C'nin kalsiyuma olan duyarlýlýðýný artýrýrlar (pimobendan) ya da doðrudan etki ile Troponin-C'deki kalsiyum etkisiyle oluþan þekil deðiþikliðinin kalýcý olmasýný saðlayarak (levosimendan) etki gösterirler. Tüm kalsiyum *Uzm.; Gazi Ü. Týp Fak. Çocuk Kardiyolojisi BD, Ankara duyarlýlýðýný artýran ilaçlarýn az da olsa fosfodiesteraz inhibitörlerine benzer etkileri vardýr. Fosfodiesteraz baskýlanmasý, yalnýzca inotropik ve lusitropik etki göstermekle kalmaz, ön ve ard yükleri azaltarak miyokard yükünü azaltýr. Pimobendan üzerinde yapýlan çalýþmalarda düþük dozlarda relaksasyonu artýrýrken, yüksek dozlarda bu etkisinin tersine döndüðü gösterilmiþtir. Hem levosimendan hem de pimobendan ATPaz aktivitesinde artýþa yol açmazlar. Levosimendan temel depolarizan akýmlarý deðiþtirmezken, yüksek dozlarda hücre içi kalsiyum akýmýný ve yavaþ yanýt veren aksiyon potansiyelini artýrýr. Bu da levosimendan'ýn kardiyak elektrofizyolojik etkilerinin diðer fosfodiesteraz baskýlayýcýlarýna benzer olduðunu gösterir. Levosimendan üzerinde yapýlan diðer çalýþmalar da incelendiðinde düþük dozlarda kalsiyum duyarlýlýðýný artýran bir ilaç olarak etki gösterirken, yüksek dozlarda fosfodiesteraz benzeri etki gösterdiði görülmektedir. Ýnsan miyokardýnda levosimendan: - Tükenmek üzere olan hücrelerde pozitif inotropik, - Gevþeme hýzý ve gevþeme zamanýný artýrýcý, - Fosfodiesteraz inhibitörü olan milrinone'a benzer etkiler gösterir. Vesnarinon Vesnarinon, iyon kanallarý üzerinden etki gösteren bir kinolon türevidir. Aksiyon potansiyelini uzatýr ve pozitif inotropik etki gösterir. Fosfodiesteraz inhibitörlerine benzer etkileri aracýlýðýyla cAMP artýþýna ve kalsiyumun içeriye yönelik akýmýna neden olur. Ayný zamanda dýþarýya yönelik potasyum akýmýný da azaltýr. Tüm bu elektrofizyolojik özelliklerin toplamý aksiyon potansiyelinin uzamasýyla sonuçlanýr. Aksiyon potansiyelinin uzamasý, pozitif inotropik etkiler, sinus nodunun yavaþlamasý kalbin pompa yeteneðinin düzelmesini saðlar. Ne yazýk ki, diðer fosfodiesteraz inhibitörlerinde olduðu gibi Vesnarinon, baþlangýçta yaþam kalitesini artýrýrken aðýr kalp yetmezlikli hastalarda doza sted 2002 • cilt 11 • sayý 1 • 15 Kaynaklar 1- Cody RJ. The integrated effects of angiotensin II. Am J Cardiol 1997;79:9-11 2- Brunner-La Roca H, Vaddadi G, Esler MD. Recent insight into the therapy ofcongestive heart failure :focus on ACE inhibition and angiotensin II atagonism. J Am Coll Cardiol 1999;33:1163-1173 3- Campbell DJ. Endogenous angiotensin II levels and the mechanism of action of angiotensin converting enzyme inhibitors and angiotensin receptor type I antagonists. Clin Exp Pharmacol Physiol 1996;23 (Suppl 3): S125-S131 4- Toyama J, Kamiya K, Cheng J et al. Ion channel blockersin the treatment of chronic heart failure. J Card Fail 1996;12(4S);S243-9 5- Jahangiri M, Shore D, Kakkar V, Lincoln C, Shineourne E. Coagulation factor abnormalities after the Fontan procedure and its modifications. J Thorac Cardiovasc Surg 1997;113:989993 6- Jullierat L, Nussberger J, Menard J et al. Determinants of angiotensin II generation during converting enzyme inhibition. Hypertension 1990;16:564-572 Yoshikawa M, Suzumura A, Tamaru T et al. Effects of phosphodiesterase inhibitors on cytokine production by microglia. Mult Scler 1999;5(2):126-133 baðýmlý olarak mortaliteyi artýrýr. Vesnorinon sahip olduðu immunmodülatör etkisi aracýlýðýyla kardiyomiyopatilerin prognozunda iyileþme saðlar. Tüm fosfodiesteraz inhibitörleri doza baðýmlý etkileriyle TNF-a yapýmýný baskýlarlar. Ancak vesnarinon sitokin baskýlayýcý etkilerini fosfodiesteraz baskýlayýcý etkisiyle gerçekleþtirmez ve bu etkisi saðlýklý bireylerle kalp yetmezlikli bireylerde farklýdýr. Her iki grupta TNF-a ve interferon-g baskýlanýrken, interferon 1a ve interferon 1b yalnýzca saðlýklý bireylerde baskýlanýr. Vesnarinon potasyum kanallarýnýn baskýlanmasýna baðlý olarak doðal öldürücü (natural killer) hücrelerin etkinliðini de baskýlar. Anjiotensin reseptör baskýlayýcýlarý (AT1) miyokarda hasarý (sol koroner arterin pulmoner arterden çýkmasý), ardyükdeki (afterload) ani artýþ (yenidoðanda aort koarktasyonu), soldan saða geçiþli kalp hastalýklarýnda (örneðin VSD, PDA vb.) kalbin pompa yeteneðinin azalmasýna baðlý olarak renin-anjiotensin sistemi uyarýlýr. Bu sistemin uyarýlmasý sonucunda vazokonstriksiyon olur ve su-tuz tutulumu gerçekleþir. Sempatik sinir sisteminin uyarýlmasý ile hücresel büyüme etmenlerinin de uyarýlmasý ile miyokard hücreleri yeniden þekillenir. Dolaþýmdaki anjiotensin II ve serbest oksijen radikallerinin artmasý sonucunda nitrik oksit (NO) düzeyi artar. Nitrik oksit güçlü vasodilatör etkisinin yaný sýra platelet agregasyonunu ve miyosit mitogenezini baskýlar. Anjiotensin dönüþtürücü enzim baskýlayýcýlarýnýn (ACE inhibitörleri) kalp yetmezliðinde morbidite ve mortaliteyi azaltýcý etkileri olduðu uzun zamandýr bilinmektedir. Ancak, ACE basýlayýcýlarýyla tedavide bazý kýsýtlayýcý durumlarýn olduðu düþünülmektedir. ACE baskýlayýcýlarý ACE etkinliðini ve anjiotensin II oluþumunu tam olarak baskýlayamazlar. Enzimin katalitik kýsmý ile yarýþmalý baskýlayýcý etki gösterdiklerinden baskýlamanýn etkinliði ortamdaki substrat düzeyine baðlýdýr. ACE baskýlayýcýlarý ile uzun süre tedavi edilen kalp yetmezlikli hastalarýn serum anjiotensin I ve renin düzeylerinde artýþ saptanmýþtýr. Yüksek anjiotensin I düzeyleri enzimatik reaksiyonla anjiotensin II'ye dönüþümü saðlar. Anjiotensin dönüþtürücü enzim özgül bir enzim deðildir ve bunun baskýlanmasý bradikinin, takikinin ve nörotensin P yapýmýný da baskýlar. Bu yan yollarýn etkilenmesi de kalp yetmezliði tedavisinde istenmeyen etkilere yol açar. ACE baskýlayýcýlarý ile tedavi sonrasýnda doku anjiotensin II düzeylerinde artýþ izlenmesi, anjiotensin II yapýmý için farklý yollarýn da varlýðýný düþündürmektedir. Bunlardan en önemlisi "insan kalp kimaz"ýdýr (human heart chymase). Son zamanlarda ACE baskýlayýcýlarýnýn baþarýsýzlýðýnda aldosteron da suçlanmaktadýr. Kalp yetmezliðinde aldosteron, tuz tutulumu, diüretik etkinin azalmasý, miyokardial kollagen yapýmýnýn artmasý ve diastolik iþlev bozukluðundan sorumludur. AT1 ve AT 2 olmak üzere iki temel anjiotensin reseptörü vardýr. AT1'in, anjiotensin II'nin vazokonstriksiyon, tuz ve su tutulumu ve kardiyovasküler yeniden þekillenme gibi temel etkilerine aracýlýk ettiðine inanýlmaktadýr. AT2 ise fetal dokularda yüksek oranda bulunur ve doðumdan sonra hýzla azalýr. Bu da AT2 reseptörlerinin hücre büyümesi, farklýlaþmasý ve adhezyonunda önemli rol oynadýðýný düþündürmektedir. Saðlýklý bireylerle kalp yetmezliði olanlarda anjiotensin resptörerinin farklý daðýlým gösterdiði saptanmýþtýr. Kalp yetmezliðinde AT2 reseptörlerinin kollajen birikimi olan ve fibroblast aktivitesi olan bölgelerde yoðunlaþmasý miyokardiyal onarýmda rol oynayabileceklerini düþündürmektedir. AT1 reseptör baskýlanmasýna baðlý olarak dolaþýmda anjiotensin II düzeylerinin artmasý anjiotensin III ve anjiotensin IV düzeylerini de artýrýr. Anjiotensin IV de AT4 reseptörleri üzerinden etki göstererek endotelden plazminojen aktivatörü baskýlayýcý C-1'in salýnýmýna neden olur. Bu etkinin anlamý bilinmemekle birlikte Fontan operasyonu gibi antikoagulasyon uygulanan hastalarda bu ilaçlar kullanýlýrken dikkatli olunmalýdýr. Anjiotensin reseptör baskýlayýcýlarý, ACE baskýlayýcýlarýna baðlý tedavi sürdürülmesini engelleyecek þiddette anjioödem ve öksürük gibi yan etkiler geliþtiðinde yeðlenebilir. Ancak, bir AT1 reseptör baskýlayýcýsý olan losartan'a baðlý olarak da anjioödem bildirilmiþtir. Anjiotensin reseptör baskýlayýcýlarýnda hipotansiyon daha az görülen bir yan etkidir. Ancak bu yeni ilaçlar üzerinde kalp yetmezliði tedavisindeki rollerini anlayabilmek için daha fazla klinik çalýþmaya gereksinim vardýr. sted 2002 • cilt 11 • sayý 1 • 16