siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel

advertisement
Tarih Bilimine Giriş
Tarihin Tanımı:Geçmişte meydana gelen yahyagungor.com olayları (siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve
dini) yer ve zaman göstererek, neden-sonuç ilişkisi içerisinde, belgelere dayanarak, objektif (nesnel)
olarak inceleyen sosyal bir bilimdir.
Tarihin Konusu:İnsan topluluklarının, en eski zamanlardan günümüze kadar geçirmiş
olduğu siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve dini etkinliklerdir.
Tarih Öğrenmenin Sağladığı Yararlar:
-Geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesini sağlar.
-Toplumların karşılaştıkları sorunlara çözüm bulunmasını kolaylaştırır.
-Milletlerin geleceklerine güvenle bakmalarını sağlar.
-Milletlerin kendi aleyhlerine hazırlanan oyunlara düşmemesini sağlar.
-Vatan ve millet sevgisini artırır.
-Milli birlik ve bütünlük duygusunu geliştirir.
Tarihi Olay:İnsan topluluklarının dini, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda meydana getirdikleri kısa
süreli gelişmelerdir.Olayın başlangıcı, bitişi ve yeri bellidir.
Tarihi Olgu:Tarihi olayların sonucunda ortaya çıkan uzun süreli gelişmelerdir.
Örneğin:Çanakkale Savaşı tarihi bir olay, savaş ise bir olgudur.Malazgirt Savaşı-olay, Anadolu’nun
Türkleşmesi- olgu, Kavimler Göçü-olay, Feodalitenin yaygınlaşması-olgu.
Tarihi Olayların Özellikleri:
-Tarih, geçmişte meydana gelen olayları inceler.
-Olaylar belli bir yer ve zamanda meydana gelmiştir.
-Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi vardır.
- Olaylar belgelere dayandırılır.
-Tarihi olaylar tekrarlanamaz, deney ve gözlemi yapılamaz.
Tarihi Olaylar İncelenirken Uyulması Gereken Kurallar
-Olaylar, neden-sonuç ilişkisi içerisinde incelenmelidir.
-Olayın geçtiği yer ve zaman belirtilmelidir.
-Olayda rolü olan kişilerin katkılarının doğru olarak yahyagungor.com değerlendirilebilmesi için olayın
geçtiği günün şartları göz önünde bulundurulmalıdır.
-Olayın geçtiği yerde araştırma yapılmalıdır.
-Olaylar objektif olarak değerlendirilmelidir.
Objektifliğin sağlanması için aşağıdaki şartlara uyulmalıdır:
-Olayın üzerinden belli bir süre geçmelidir.
-Olay, meydana geldiği zamanın değer yargıları göz önüne
alınarak
incelenmeli,
günümüzün
değer
yargıları
ile
yorumlanmamalıdır.
-İncelenen olay ile ilgili kaynak taraması yapılmalıdır.
Tarihi
olayların
ve
olguların
araştırılması
ve
değerlendirilmesi
sırasında
izlenmesi
gereken
yöntemler:
a.Tarama (Kaynak Arama):Olayla ilgili yazılı ve yazısız
kaynaklara başvurulur.
Yazılı
Kaynaklar: Kitabeler,
şecereler,
biyografiler,
seyahatnameler, hatıralar, takvimler, dergiler ve gazeteler.
mahkeme kayıtları, resmi veya özel mektuplar,fermanlar,
paralar, kanunlar,
Yazısız Kaynaklar:Evler, kaleler, çeşmeler, heykeller, resimler,fotoğraflar, filmler, destanlar, hikaye ve
masallar, efsaneler.
b.Tasnif (Sınıflandırma): Tarihsel verilerin(bilgilerin) zamana, yere ve konuya göre bölümlere ayrılarak
düzenlenmesine
tasnif
denir.
Belgeler
sınıflandırılır.
c.Tahlil (Çözümleme): Elde edilen verilerin kaynak ve bilgi yönünden yeterli olup olmadığının tespitine
Tahlil
etme
denir.
Belgeler
çözümlenir.
d.Tenkit (Eleştiri):. Eldeki bilgilerin doğruluk derecesinin, yahyagungor.com güvenilir kaynaklara göre
belirlenmesidir. Belgelerin yanlış olanları ayırt edilir
e.Terkip (Sentez): Kaynaklar sınıflandırma, çözümleme ve eleştiri aşamasından geçtikten sonra
çalışmaları birleştirmek, bir araya getirmek ve sonuca gitmek işlemine Terkip, sentez yapma, birleştirme
denir.
Tarihin Tasnifi
Tarihin araştırılmasında ve öğretiminde kolaylık sağlamak amacıyla tarih zamana, mekana ve konuya göre
sınıflandırılır.
a.Zamana
Göre
Sınıflandırma:Bu
tasnifte
tarih,
kronolojik
dilimlere
,
çağlara
bölünmüştür.Örneğin:Tarih öncesi çağlar(Taş çağı, maden çağı), tarih çağları(İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ,
Yakın Çağ).
b.Mekana Göre Sınıflandırma:Kıtaların(Asya Tarihi, Avrupa Tarihi vb.) ülkelerin(Türkiye Tarihi, Çin
Tarihi vb.) bölgelerin(Ortadoğu Ülkeleri Tarihi, Kafkas Ülkeleri Tarihi vb.) ve şehirlerin tarihi.(İstanbul
Tarihi,Ankara Tarihi vb.)
c.Konuya Göre Sınıflandırma:Bu tasnifte toplumların siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal, sanatsal ve
dini tarihleri incelenebilir.Siyasi Tarih, Sanat Tarihi, Dinler Tarihi, Hukuk Tarihi vb.
Zaman ve Takvim
Takvimler insanların zaman göstergesi olarak kullandıkları çizelgelerdir.Toplumların ihtiyaçlarından dolayı
ortaya çıkmışlardır. İlk takvimi bulan ve kullanan Sümerlerdir.Nil havzasında yaşayan ve tarımla geçinen
Mısırlılar Nil Nehri’nin taşması ve ürünlerinin sular altında kalması üzerine astronomi çalışmaları başlamış,
bu çalışma da Miladi Takvimin bulunmasını sağlamıştır.
Takvimler hazırlanış esaslarına göre ikiye ayrılır:
a.Güneş Yılı Esaslı Takvimler:Dünya’nın Güneş etrafında bir defa dönmesi sırasında geçen 365 gün 6
saatlik süreyi kapsar.
b.Ay Yılı Esaslı Takvimler:Ay’ın Dünya etrafında 12 defa dönmesiyle geçen 354 günlük süreyi kapsar.
Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Takvimler:
a.12 Hayvanlı Türk Takvimi:Güneş yılı esaslıdır.Yıllar, sayı yerine yahyagungor.com hayvan adı ile
söylenir.Türklerin kullandıkları ilk takvimdir.Türkler, Hicri Takvime geçinceye kadar kullanmışlardır.
12 Hayvanlı Türk Takvimi’ndeki yıl adları:
1.Sıçgan (Sıçan) 2.Ud (Sığır) 3.Bars (Pars) 4.Tavışgan (Tavşan) 5.Lu (Ejder) 6.Yılan (Yılan) 7.Yund
(At) 8.Koy (Koyun) 9.Biçin (Maymun) 10.Taguk (Tavuk) 11.İt (Köpek) 12.Tonguz (Domuz)
b.Hicri Takvim:Ay yılı esaslıdır.Başlangıç yılı olarak Hicret alınmıştır.Hz.Ömer döneminde ilk defa
kullanılmaya başlandı (639).Bugün sadece mübarek gün ve gecelerin belirlenmesinde kullanılıyor.
c.Celali Takvimi:Güneş yılı esaslıdır.Başlangıç yılı Hicret’tir.Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah adına
yapılmış ve sadece onun döneminde kullanılmıştır(1079).Yılbaşı 21 Mart’tır.
d.Rumi Takvim:Güneş yılı esaslıdır.Başlangıç yılı Hicret’tir.Osmanlı Devleti’nde mali işlerde kullanılmak
üzere 1739 yılında hazırlanmıştır.Yılbaşı 1 Mart’tır.Miladi Takvimle arasında 584 yıl fark vardır.Bizans
takvimine dayanarak yapıldığından Rumi denmiştir.
e.Miladi Takvim:Güneş yılı esaslıdır.Başlangıç sıfır Hz. İsa’nın doğumu kabul edildiğinden doğum
anlamına
gelen
Milad
denilmiştir.Bu
takvimi
Mısırlılar
bulmuş,
İyonlular,
Yunanlılar
geliştirmiş, yahyagungor.com Romalılar da son şeklini vermiştir.1 Ocak 1926’dan itibaren Türkiye
Cumhuriyeti tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Kapsamlarına Göre Tarih Çeşitleri:
a.Genel Tarih:Yeryüzünde yaşayan bütün insan topluluklarının siyasi hayatını, kültür ve uygarlıklarını
inceleyen tarihlerdir.Örneğin:Dünya Tarihinin Genel Hatları, Büyük Dünya Tarihi vb.
b.Özel Tarih:Bir devletin veya milletin siyasi hayatını, kültür ve uygarlığını inceleyen
tarihlerdir.Örneğin:Türkiye Tarihi, Osmanlı Tarihi vb.
Yazılış Şekillerine Göre Tarih Çeşitleri:
1.Hikayeci(Rivayetçi) Tarih:Tarih yazıcılığının ilk aşaması olan efsanelerle dolu, neden-sonuç ilişkisi
üzerinde durmayan masal türündeki tarih şeklidir.Hikayeci tarihin ilk temsilcisi Heredot’tur.
2.Öğretici(Pragmatik-Faydacı) Tarih:Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru
çizebilmek, okuyucuya ahlaki ve milli duygular aşılayabilmek amacıyla yazılır.Ahlak ve karakterin
geliştirilmesi amaçlanır.Önemli olaylar ve kahramanlardan dikkat çekecek
şekilde söz edilir,
duygusaldır.Öğretici tarihin ilk temsilcisi Tukidides’tir.Bu tarzın en önemli eksikliği sadece başarılı olayları
ve zaferleri konu edinmiş olmasıdır.19.yüzyıla kadar Avrupa’da bu tür tarih yazımı devam etmiştir.
3.Araştırıcı Tarih:19. yüzyıldan itibaren gelişmeye başlamış, günümüzde de büyük bir ilerleme
sağlanmış tarih tarzıdır.Neden-sonuç ilişkisi içerisinde olaylar titizlikle incelenir.Gelecek hakkında yorum ve
tahminlerde bulunulur.
Tarihe Yardımcı Bilimler:
1.Coğrafya:Yer bilimidir.Tarihe, olayların meydana geldiği yerleri belirlemede yardımcı olur.
2.Arkeoloji:Kazı
bilimidir.Daha
çok
yazının
kullanılmadığı yahyagungor.com dönemlerin
aydınlatılmasında tarihe yardımcı olur.
3.Antropoloji:Eski dönemlerde yaşamış insanların ırkî yapılarını inceleyen bilimdir.
4.Etnografya:Toplumların örf, âdet ve geleneklerini inceleyen bilim dalıdır.
5.Kronoloji:Takvim bilimidir.Tarihe, olayların meydana geldiği zamanı belirlemede yardımcı olur.
6.Paleografya:Eski yazıları inceler.
7.Epigrafya:Kitabeler bilimidir.Anıt, mezar taşları ve kitabeleri inceler.
8.Sosyoloji:İnsan topluluklarının yaşayışlarını, meydana getirdikleri kurumları ve bu kurumların
toplumsal yaşama etkilerini inceler.
9.Filoloji:Toplumların dillerini inceleyerek tarihe yardımcı olan bilimdir.
10.Diplomatik:Her türlü resmi belgeleri, fermanları ve beratları inceleyen bilimdir.
11.Nümizmatik (Meskukat):Eski paraları inceler.
12.Kimya:Karbon 14 yöntemiyle tarihi buluntuların yaşını belirler.
13.Heraldik:Armalar bilimidir.
14.Geneoloji:Şeceler ve soy kütüğü bilimidir.
15.Onomatoloji:Yer adlarını inceleyen bilimdir.
Türkiye’nin tarih öncesi dönemlerini aydınlatan merkezler:Antalya yakınlarında Karain ve Beldibi
mağaraları, Çayönü, Çatalhöyük, Hacılar, Truva, Alişar ve Alacahöyük.
Yazının bilinmediği döneme tarih öncesi(Prehistorik) çağlar denir.
Tarih Öncesi Çağlar:
Taş Çağları :1.Eski Taş(Paleolitik) Devri 2.Orta Taş(Mezolitik) Devri
3.Cilalı Taş(Neolitik)
Devri
Maden Çağları:1.Taş-Bakır (Kalkolitik) Devri
2.Tunç Devri
3.Demir Devri
Tarih Öncesi Devirler
İnsanların yeryüzünde faaliyet göstermeye başlamasından M.Ö. 3000
yazının bulunmasına kadar geçen döneme Tarih Öncesi Devirler denir.
yıllarında Sümerler tarafından
Tarih öncesi devirlerle ilgili bilinmesi gereken bazı özellikler şunlardır:
-Tarih öncesi devirlerle ilgili yazılı belgeler olmadığından insan topluluklarının bıraktığı kalıntılar
kullanılarak bilgi toplanabilmiştir.
-Tarih öncesi devirler, insanların kullandıkları araç ve gereçlere göre dönemlere ayrılmıştır.
-Tarih öncesi devirlerin başlama ve bitişleri bölgelere göre farklılıklar göstermiştir.
-Tarih öncesi devirler Mısır hariç normal seyrini izlememiştir. yahyagungor.com Bunun nedeni göçler
sonucunda uygarlık alanında ileri toplumların diğer toplulukları etkilemesidir.
* Tarih yada Tarih Çağları’nın başlama zamanı:
Yazının icadı, Kil tabletler, Yazılı belgelerin bulunması ile, Sümerlerin yazıyı bulması.
* Tarih Öncesi medeniyetler, devirleri aynı anda yaşamamışlardır. Örnek: Mısır medeniyeti Maden
devirlerini yaşarken, Anadolu medeniyetleri Cilalıtaş devrini yaşayabiliyordu.
* İki medeniyetin aynı devirleri yaşaması;
1.İhtiyaçların aynı olması ile,
2.Etkileşim (göç, ticaret, savaş) olması ile olabilirdi.
* Tarih Öncesi devirleri aydınlatmada kullanılan tarihe yardımcı en önemli bilim ARKEOLİJİ.
* Tarih devirlerini aydınlatmada en önemli yardımcı bilim PALEOGRAFYA ve DİPLOMATİKA.
•
•
Farklı mekanlarda ve şartlarda gerçekleştiği için, Tarihin belirli kanun ve kuralları yoktur.
Tarihi olaylar tekrarlanamaz, deney ve gözlem yapılamaz. Bu özelliği ile Fen bilimlerinden ayrılır. Belgelere
dayandığı için ve Sebep-Sonuç ilişkisi ile araştırma yaptığı için Tarih bir bilimdir.
Tarih öncesi devirleri aydınlatmada kullanılmayan tarihe yardımcı bilimler:
Paleografya (Eski yazı bilimi)
Diplomatika (yazışma ve antlaşma)
Epigrafya (Anıt, kitabe bilimi)
Nümizmatik (eski paraları inceler)
Tarih öncesi devirlerde toplumlar arası iletişim yolları:
•Ticaret
•Göç
•Savaş
Tarih öncesi devirlerin dünyanın her yerinde aynı anda yaşanmamasının en önemli nedeni:
•Toplumlar arası iletişimin yavaş olması.
Taş Devirleri
1.Eski Taş Devri(Paleolitik)
İnsanlık tarihinin en uzun dönemidir.
Paleolitik Devir’de insanlar;
-Küçük gruplar halinde avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını devam ettirmişlerdir.Üretim faaliyetleri
başlamamıştır.
-Taştan, ağaçtan ve kemikten ilk araç-gereçlerin yapımına başlamışlardır.
-Mağaralarda yaşamışlar ve duvarlara çeşitli resimler yapmışlardır.
2.Orta Taş Devri (Mezolitik)
-İnsanlar, Eski Taş Devri’nde olduğu gibi hayatlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmüşlerdir.
-Dönemin sonlarına doğru ateş bulunmuştur.( Isınma, pişirme ve aydınlanmada kullanılmıştır.)
-“Mikrolit” adı verilen ve günlük hayatta kullanılan aletler yapmışlardır.
3.Yeni Taş Devri(Neolitik)
Cilalı Taş Devri diye de adlandırılan Neolitik Devirde tarımsal faaliyetler başlamıştır.Bu gelişme sonucunda
insanlar;
-Üretici duruma geçmişler, toplayıcılıktan kurtulmuşlardır.(Bu durum mülkiyet, miras ve sınıf
farklılaşması gibi gelişmeleri ortaya çıkarmıştır).
-Göçebelikten yerleşik hayata geçmişlerdir.Su kenarlarında ilk kez köyler kurarak toplumsal hayatı
başlatmışlardır.
-Ticaret faaliyetlerini başlatmışlardır.
-Hayvanları evcilleştirmişlerdir.
-Keten, kenevir gibi bitkiler yetiştirmişler ve yahyagungor.com dokumacılık faaliyetlerini başlatmışlardır.
-Yiyecek ve içeceklerini korumak için topraktan kaplar yapmışlardır.Topraktan ev eşyası yapmışlar ve
seramikçilik faaliyetlerini başlatmışlardır.
Maden Devirleri
Maden Devirleri Bakır, Tunç ve Demir Devirleri şeklinde üçe ayrılır.Ateşin bulunması madenlerin
kullanılmasına ortam hazırlamıştır.Demirin bulunması ve işlenmesi, insanlık tarihinde çok önemli
gelişmelere ortam hazırlamıştır.
Demirin yüksek ısıda işlenmesi sanayinin gelişmesine neden olmuştur.Tunç Devri’nde önce şehir
devletleri sonra da büyük devletler kurulmuş, Demir Devri’nde ticaret hızlanmış ve toplumların
birbirleriyle ilişkileri artmıştır.
Tarih Çağları
M.Ö. 3200’lü yıllarda Sümerlerin yazıyı bulmalarıyla başlayıp günümüze kadar devam eden döneme Tarih
Çağları denilmiştir.
Tarihin çağlara ayrılmasında toplumları etkileyen yahyagungor.com önemli sosyal ve ekonomik gelişmeler
dikkate alınmıştır.
TARİH ÇAĞLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
*İLKÇAĞ(M.Ö.3200-M.S.375):
Yazının icadı ile kavimler göçü arası dönemdir. Çok tanrılı dinler yaygın. Köleci toplum vardır. Tarım ve
hayvancılık yapılır.
*ORTAÇAĞ(375-1453):
Merkezi krallıklar yıkılmış, feodalite dönemi başlamıştır. İslamiyet doğmuştur. Avrupa’da karanlık çağ
yaşanır. “Skolastik düşünce” çağa egemen olmuştur.
*YENİÇAĞ(1453-1789):
Merkezi krallıklar yeniden güçlenmiştir. Avrupa’da bilimsel gelişmeler hızlanmış. Sömürgecilik artmıştır.
*YAKINÇAĞ(1789-….):
Merkezi krallıklar ve çok uluslu imparatorluklar yıkıldı. Milli devletler kuruldu. Demokrasi,
eşitlik ve ulusçuluk yayıldı. Liberalizm ve sosyalizm akımları sistemleşmiş, işçi sınıfı ortaya çıkmıştır.
İLK ÇAĞ MEDENİYETLERİ
GENEL ÖZELLİKLERİ:
Genellikle iklim ve yer şekillerinin uygun olduğu su kenarlarında kurulmuşlardır.
•
•
•
•
•
•
Daha çok tarıma dayalı üretim vardır.
Genellikle site (kent) devleti biçiminde oluşmuşlardır.(Polis, Nom, Site)
Çok tanrılı din yaygındır.(ilk tek tanrılı din İbranilerdedir)
Yönetim anlayışları tanrısaldır:
Bütünüyle tanrısal: Mısır(tanrı kral)
Yarı tanrısal: Mezopotamya (rahip kral)
Anadolu Medeniyetleri
Anadolu,
-önemli göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması,
-Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlaması,
-topraklarının verimli olması
- ikliminin insanların yaşayışına uygun olması
gibi nedenlerden dolayı zengin ve yüksek kültürlerin beşiği olmuştur.Karşılıklı kültür alış-verişleri
Anadolu’da uygarlıkların gelişmesini hızlandırmıştır.
Türkiyenin Tarih Öncesi Devirlerini Aydınlatan Merkezler:
*ESKİ TAŞ- Antalya çevresinde Karain ,Beldibi , Belbaşı, mağaraları. Adıyaman palanlı mağarasıdır.
*ORTA (YONTMA) TAŞ-Antalya çevresinde Beldibi, Göller bölgesinde Baradız ,Ankara çevresinde Macunçay
,Samsun yakınlarında Tekkeköy, Ankara çevresinde Macunçay.
*YENİ (CİLALI) TAŞ-Diyarbakır- Çayönü(Türkiye’de ve Güneydoğu Avrupa’da ilk üretimle ilgili bugüne
kadar bulunmuş en eski yerleşim yeri-burada orak ve bıçaklar, tahıl öğütme taşları bulunmuştur),
Gaziantep –Sakçagözü, Konya-Çatalhöyük(insanlık tarihinin ilk kent yerleşmesi).
*KALKOLİTİK DEVİR:Çanakkale -Truva, Denizli – Beycesultan,Burdur-Hacılar,Yozgat- Alişar, Çorum –
Alacahöyük,Van -Tilkitepe.
Anadolu’da tarihi devirler MÖ:2000-1800 yılında başlamıştır. İlk yazıyı Asur’lu tüccarlar getirmişlerdir.
Kayseri Kültepe’de Karun denilen Asur’lu tüccarlara ait Pazar yeri bulunmuştur. Karum’da bulunan bu
yazılar ticari ve hukuki tabletlerdir.
Anadolu’da Tarih Öncesi Bölgeler:
Bitinya:İzmit ve çevresi Dandanya:Çanakkale ve çevresi Lidya:Manisa ve çevresi İyonya:İzmir ve
çevresi Pamfilya:Antalya
ve
çevresi Likya:Fethiye
ve
çevresi Likonya:Konya
ve
çevresi Kilikya:Adana
ve
çevresi Frigya:Kütahya
ve
çevresi Pisidya:Isparta
ve
çevresi Paflagonya:Sinop ve çevresi Kapadokya:Kayseri, Nevşehir, Yozgat, Niğde çevresi.
Mezopotamya Medeniyetleri
Mezopotamya’da bir çok medeniyet kurulmasının nedenleri
•
•
•
•
§Göç yolları üzerinde bulunması,
§Topraklarının verimli olması,
§İklimin elverişli olması,
§Irmaklarından sulama yapılabilmesi
*Sümerler birbirinden bağımsız küçük şehir devletçiklerinden oluşan bir uygarlık kurdular(Ur, Uruk,
Lagaş, Eridu, Umma gibi.)Şehir devletleri arasında savaş eksik olmuyordu.Kuvvetli prensler,
yakınındaki diğer şehirlere de söz geçirerek büyük krallıklar kuruyordu.
*Mezopotamya’daki ilk medeniyet olan Sümerler, aynı zamanda tarihte bilinen ilk yazıyı da
kullanmışlardır.M.Ö. 3200’lerde kullanılmaya başlanan yazı sayesinde kültür aktarımı kolaylaşmıştır.
*Aşağı Mezopotamya’da bulunan Sümerlerin kralı Urugakina tarafından ilk yazılı kanunlar yapılmıştır.
(M.Ö. 2375). Bu kanunların cezalandırma yöntemi genel olarak “fidye” yani “bedel” sistemine
dayalıydı.Bilinen ilk hukuk devleti Sümerlerdir.
*Çok tanrılı dine inanan Sümerlerin kralları rahip-kral (Patesi) olarak bilinirdi.Öncelikle dini amaçlı
yaptıkları “Ziggurat” adı verilen tapınaklar aynı zamanda rasathane ve soğuk hava deposu olarak
kullanılmıştır.
*Bilimde ilerlemiş olan Sümerler dört işlemi kullanmışlar ve dairenin alanını hesaplamayı
başarmışlardır.Edebiyat
alanında
günümüze
kadar
ulaşan
en
önemli
eserleri Yaradılış,
Tufan ve Gılgamış destanlarıdır.
*Akadlar
tarihte
bilinen
ilk
büyük
imparatorluğu,
ilk
düzenli
ve
sürekli
orduları
kurmuşlardır.Başkentleri Agade’dir.Ayrıca
Sümer
uygarlığını
Ön
Asya’ya
yaymışlardır. yahyagungor.com Akadça geniş bir alanda diplomasi dili olarak kullanılmıştır.
*I.Babil Devleti’nin krallarının en önemlisi olan Hammurabi ilk anayasa olarak kabul edilen “Hammurabi
Kanunları”nı
yapmıştır.Bu
kanunlar
yapılırken
daha
önce
uygulanan
kanunlardan
yararlanılmıştır.Urugakina kanunlarına göre daha sert cezalar vardır.Bazı suçlara kısas cezaları verilmiştir.
* Sümer kanunları fidye, Hammurabi (Babil) kanunları kısasa dayalıdır.
* Sümer kanunları şehir veya küçük bir bölgeyi idare etmek, Babil ve Asur kanunları ise büyük bir ülke
veya devleti idare etmek için yapılmıştır. (Merkeziyetçi-güçlü olmak amaçlanmıştır)
Babil Kralı Hammurabi rahip-kral anlayışını reddederek gücünü dinden değil, askeri kuvvetten
almıştır.İlk Mutlak Krallık sistemi Hammurabi ile başlamıştır.
*Babil Asma Bahçeleri, cennete alternatif olarak düşünülmüş.Bu da Babillilerin yeniden
dirilmeye inançlarının olmadığını gösterir.
*M.Ö. 2000 yıllarında Asurlular(Merkezleri Ninova’dır.), Anadolu’da ticaret kolonileri(Karum adlı pazar
yerleri) kurarak hem ticareti geliştirmişler, hem de Anadolu’da yazılı devirleri başlatmışlardır. Kayseri
yöresindeki Kültepe’de ticaretle ilgili Asurca birçok tablet bulunmuştur.Wabartum denilen dinlenme
merkezleri kurmuşlardır.
*Elamlılar, başkentleri Sus olup önemli bir kültürel varlık gösterememişlerdir.Asurlular son vermişlerdir.
ORTA ASYA UYGARLIĞI
Anayurtta Kurulan İlk Uygarlıklar:
Anav Kültürü: MÖ 5000-3000 arası Türkistan’ın yahyagungor.com Başkenti Aşkabat yakınlarında ortaya
çıkarılmış en eski kültürdür.Yapılan kazılarda dokuma parçaları,seramik ve süs eşyaları bulunmuştur.
Kelteminar Kültürü: MÖ 3000 yıllarında Aral gölüne dökülen Amuderya'nın deltasında bulunmuştur.
Buradaki insanlar yerleşik hayat sürdürmüşlerdir.
Afanesyevo Kültürü: MÖ 3000-2000 de Altay-Sayan dağlarının kuzey batısında bulunmuştur. Orta Asya
medeniyetinin temelini oluşturduğu sanılmaktadır.Türklerin en eski kültürüdür. Avcılık ve hayvancılıkla
uğraşan savaşçı bir toplum tarafından meydana getirilmiştir.
Andronova Kültürü: MÖ 2000-1200 yıllarında Yenisey'deki Andronova da bulunmuştur. Türklerin ilk
ataları tarafından meydana getirilmiştir.En geniş yayılma alanına sahip kültürdür.
Karasuk Kültürü: MÖ l.binde Yenisey’de bulunmuştur. Çadır, araba, kumaş dokumalar ve elbiseler
bulunmuştur.
Tagar Kültürü:En gelişmiş Orta Asya kültürüdür.Abakan bölgesinde yapılan kazılarda ok uçları, iğne,
bilezik, küpe, tarak vb. eşyalar bulunmuştur.
İskitler(Sakalar)
*Tarihte önemli rol oynayan Türk topluluklarından ilki İskitlerdir.
*İskitler, Tuna’dan Orta Asya içlerine kadar uzanan yahyagungor.com büyük bir bölgede devlet kurdular.
*İskitler, Kafkas dağlarını aşarak Anadolu’ya, sonra da Suriye ve Filistin’e kadar akınlarda bulundular.
*İskitler, M.Ö. 2. yüzyılın ortalarına kadar varlıklarını devam ettirmişler, Hunlar ve diğer kavimlerin
arasına karışarak etkinliklerini kaybetmişlerdir.
*Sanatta “Bozkır hayvan üslubunu” geliştirmişlerdir.
*İskitler, tarihte bilinen ilk atlı göçebe kültürüne sahip Türk topluluğudur.
MISIR UYGARLIĞI
*Mısır uygarlığı, Nil Nehri’nin çevresinde kurulmuştur.Etrafının çöllerle çevrili olması, diğer uygarlıklarla
daha az etkileşmesine neden olmuştur.Bu nedenle tarih öncesi dönemleri sırasıyla yaşayan tek
toplumdur.
*Önceleri nom veya nomos denilen şehir devletleri vardı.Sonraları merkezi krallık kurulmuştur.
Mısır’da firavun adı verilen ilah-kralların sonsuz yetkiye sahip olmaları hukuk alanındaki
gelişmeleri engellemiştir.
*İlk vezirlik (katip) sistemi Mısırlılarda görülür.
*Mısırlılar öldükten sonra dirilmeye inanmışlar ve bu yahyagungor.com nedenle diğer yaşamlarında
kullanabilmek için bazı eşyalarını mezarlarına koymuşlardır.
Keops ve Kefren önemli piramitlerdir.Firavunlar adına yapılan piramitler ölümsüzlüğün bir işaretiydi.
*Mısır sanatı dini ağırlıklıdır.Mısırlılar yeniden dirileceklerine inandıklarından cesetlerin bozulmamasına
dikkat etmişler, bunun sonucunda Mısır’da mumyacılık gelişmiştir.Mumyacılık, insan vücudunun yakından
tanınmasını ve Mısır’da tıp biliminin gelişmesini sağlamıştır.
*Mısırlılar, resim yazısı denilen “hiyeroglif yazısı”nı kullanmışlardır.Kullanılan papirüs kağıdı ile kültür
aktarımı da kolaylaşmıştır.
*Gök cisimlerini incelemek için rasathaneler kurmuşlar ve astornomide oldukça ilerlemişlerdir.Bugün
kullandığımız Miladi takvimin ilk düzenli şeklini Mısır medeniyeti oluşturmuştur.
*Mısır ekonomisinin temelini tarım ürünlerinden sağlanan gelirler oluşturuyordu.Mısır’da ticaret de
gelişmiştir.
*Nil’in taşma zamanının hesaplanması ile takvimcilik, astronomi; bozulan tarla sınırlarının yeniden
çizilmesi, tarım ürünlerinden alınan vergilerin hesaplanması geometri ve matematik alanlarında gelişmeyi
sağlamıştır..İhtiyaçlar toplumları bilimsel çalışmalara yönlendirmiştir.
İRAN UYGARLIĞI
Medler
MÖ VII. Yüzyıl ortalarında siyasi bir güç oluşturan Medler, Keyeksar Dönemi’nde bağımsız olmuşlardır.
Medlerin egemenliğinde yaşayan Persler, ayaklanarak yahyagungor.com Medleri yıkmışlar (MÖ 550) ve
İran’da Pers egemenliğini başlatmışlardır.
Pers İmparatorluğu
İran’da kurulan Pers İmparatorluğu, yayılmacı bir politika izleyerek M.Ö. VI. Yüzyılda Anadolu’nun büyük
bölümüne egemen olmuştur.Anadolu’da 200 yıl kadar kalan Persler:
*Hükümdarları kisra (ülkeler kralı) aynı zamanda rahip-kraldır.Ülkeyi satraplık denilen eyaletlere
ayırmışlardır.(İlk eyalet sistemi).
*Anadolu’nun tamamına yakın bölümünü yönetimleri altına alarak bölgede siyasal birliği sağlamışlardır.Bu
dönemde İran’daki eyalet yönetim anlayışını Anadolu’da uygulayarak yönetimi kolaylaştırmayı
amaçlamışlardır.
*Kültürel yönden Anadolu’da etkili olamayan Persler, bölgede asayiş ve güvenliği kurarak ticaret
faaliyetlerinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.
*Pers İmparatorluğu, M.Ö. 333’te Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından yıkılmış ve
Anadolu’da Helenistik Medeniyeti Dönemi başlamıştır.
HİNT UYGARLIĞI
Hindistan zengin bir ülke olduğu için sık sık istilalara uğramıştır.Ancak Hindistan’a gelen kavimler güçlü
devletler kuramamışlar, kısa sürede yıkılmışlardır.Bu durumun en önemli nedeni Hindistan’ın insana
gevşeklik
veren
iklimi
ve
istila
hareketleridir.Hindistan’a
yerleşen
kavimler
birbirleriyle
kaynaşamamışlardır.Bu durumun en önemli nedeni “Kast Örgütü”dür.
Kast Sistemine göre halk;
-Brahmanlar (din adamları)
-Kşatriyalar (devlet adamları ve askerler)
-Vaisyalar (çiftçi, zanaatkar ve tüccarlar)
-Sudralar (işçi ve hizmetkarlar)
Kast sistemi:Kast, meslekleri babadan oğula geçen ve aynı geleneklere bağlı bulunan gruplar
topluluğudur.Herkes babasının mesleğine girmek zorundadır.Kastlar arasında geçiş
yoktur.Aynı kasttan olmayanlar evlenemez.Her kastın kendi içinde dayanışması vardır.Bu
sistem Hint halkının kaynaşamamasının ve millet haline gelememesinin en önemli nedeni
olmuştur.
İslamiyet’in eşitlik ilkesi Hindistan’da Kast sistemininin zayıflamasını sağlamıştır.
ÇİN UYGARLIĞI
*Çin birbiri ardına göreve gelen hanedanlar tarafından yönetilmiştir.Çin’de halk asiller ve köylüler olarak
ikiye ayrılmıştır.Köylüler özgür değillerdi ve asiller için çalışıyorlardı.
*Çin’de Lao-Çe ve Konfiçyüs adlı filozofların dini ilkeleri yayılmış, sonraki dönemlerde Çinliler Budizm’i
benimsemişlerdir.
*Çinliler kendilerine özgü bir yazı kullanmışlar, barut, pusula, kağıt, matbaa ve mürekkebi icat ederek
dünya medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.İpek böceğinden ipek elde ederek Çin’den
Avrupa’ya uzanan İpek Yolu’nun kurulmasını ve ticaretin yaygınlaşmasını sağlamışlardır.
DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI
Fenikeliler
*Fenikeliler, Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasında kalan kıyı şeridine yerleşmişlerdir.
*Arazilerinin tarıma elverişli olmaması ve Mısır’dan yahyagungor.com Anadolu’ya ulaşan ticaret yolu
üzerinde bulunmaları Fenikelilerin ticaret alanında ilerlemelerini sağlamıştır.Fenikeliler şehir devletçikleri
halinde yaşamış ve krallıkla idare edilmişlerdir.
*Fenikeliler kurdukları kolonilere sadece ticari amaçlarını gerçekleştirmek için gittiklerinden dolayı
askerliğe önem vermemişler ve kolonilerini yurt edinmemişlerdir.Bu nedenle kolonilerini kaybetmişlerdir.
Denizcilik ve ticaret faaliyetlerinde gelişme gösteren Fenikeliler, doğu ve Ön Asya
uygarlıklarındaki gelişmeleri batıya taşıyarak kültürler arasında etkileşimi sağlamışlardır.
*Tarihe en önemli katkıları günümüzde kullanılan Latin alfabesinin temelini oluşturan 22 harfli ilk alfabeyi
bulmalarıdır.(Daha sonra İyon, Yunan ve Romalıların geliştirmesiyle, Latin Alfabesi oluşmuştur)
İbraniler
Tarihte ilk defa tek tanrılı bir dine inanan İbraniler, Musevilik dininin sadece kendi kavimlerine
ait olduğunu kabul ederek diğer toplumlarda yayılmasını engellemişlerdir.Bu durum dünyanın
değişik yerlerine dağılan Yahudilerin kendilerini korumalarını ve varlıklarını sürdürmelerini
sağlamıştır.
ANADOLU UYGARLIĞI
Hititler (MÖ 1700-MÖ 700)
*Hititler, M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu’ya gelerek Kızılırmak kıvrımı içine
yerleşmişlerdir.Hititler, M.Ö. 1400 yıllarında imparatorluk haline gelmişlerdir.
*Bu dönemin en önemli gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı Antlaşması’dır.M.Ö.
1280’de imzalanan Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır.
*Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen kavimler tarafından parçalanmıştır.Ege göçlerinden
sonra şehir devletleri halinde yaşayan Hititlere M.Ö. 700 yıllarında Asurlular son vermişlerdir.
*Asurlulardan sonra Anadolu’da Pers egemenliği kurulmuş ve Hitit toprakları Pers hakimiyetine girmiştir.
İyonyalılar
*Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Batı Anadolu’ya göç etmişler ve İzmir
çevresindeki yerli halkla kaynaşarak şehir devletleri kurmuşlardır.Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik
sağlanamamıştır.İyon şehir devletleri arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir’dir.
*Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bulunan İyonyalılar, kısa zamanda ileri bir
medeniyet kurmuşlar ve kolonicilik faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.
Urartular (MÖ 900-MÖ 600)
Urartı
Devleti,
Doğu
Anadolu’da
Asya
kökenli
Hurriler yahyagungor.com tarafından
kurulmuştur.Urartuların merkezi Tuşpa (Van)’dır.Bölgenin en güçlü devletlerinden biri olan Urartular, M.Ö.
600’lerde Medler tarafından yıkılmıştır.
Frigyalılar (MÖ 800-MÖ 676)
Frigler, Ege göçleri sırasında Anadolu’ya gelerek M.Ö. 800 yıllarında Gordion(Polatlı) merkezli bir devlet
kurdular.Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerler Frigyalılara son vermişlerdir.
Lidyalılar (MÖ 687-MÖ 546)
Lidyalılar, M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelerek, Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede
Kral Giges tarafından Sard(Salihli) merkezli bir devlet kurmuşlardır.Pers saldırılarına dayanamayan Lidya
devleti, M.Ö. 546 yıllarında yıkılmıştır.
Anadolu’da Kültür ve Medeniyet
Devlet Yönetimi
*İlkçağlarda Türkiye’de kurulan devletler krallıkla yönetilmiştir.Bütün yetkiyi elinde bulunduran krallar,
aynı zamanda başkomutan, başyargıç ve başrahiptir.
Bu durum kralların siyasi, askeri ve dini yetkileri kendilerinde topladıklarını ve güçlerini
artırdıklarını göstermektedir.
*Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşuyordu.Daha sonraları bu beylikler kaldırılarak yerlerine
merkezden valiler atanmıştır.Böyle bir değişiklikle Hititler merkezi otoriteyi güçlendirmeyi
amaçlamışlardır.
*Hititlerin
ilk
zamanlarında
kralın
yetkileri
soylulardan
oluşan Pankuş
Meclisi tarafından
sınırlandırılmıştır.Ancak imparatorluk döneminde Pankuş Meclisi’nin yetkileri azalırken kralın yetkileri
artmıştır.Dolayısıyla soylular yönetimden uzaklaştırılmıştır.
*Devlet yönetiminde kraldan sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen kraliçeydi.Tavananna, dini
törenelere ve bayramlara başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi.Hatta Kadeş
Antlaşması’nda Hitit kralının yanında kraliçenin de imzası yer almıştır.Bu durum Hititlerde kadınların devlet
yönetiminde etkili olduğunu göstermektedir.
*Hititlerde Pankuş Meclisi’nin bulunması meşrutiyete benzeyen bir yönetimin varlığını ve
kralların yetkilerinin bir dönem kısıtlandığının göstermektedir.
Ordu
*Türkiye; topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle sık sık istilalara
uğramıştır.Bu durum Anadolu’da kurulan devletleri askerliğe önem vermeye zorlamıştır.
*Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’da ücretli askerlik sistemini kurmuşlardır.Ancak bu
askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan-millet sevgisi de yoktu.Sadece para için savaşan
ücretli askerlerin başarı kazanmasını zorlaştırmıştır.Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur.
Hukuk
*Anadolu’da İlk Çağ hukuku, komşu medeniyetlere göre yahyagungor.com yumuşak bir karakter
taşımaktadır.Anadolu’da yapılan kanunlarda komşu medeniyetlerin önemli etkisi ve katkısı olmuştur.
*Hititler, kanunlarını Mezopotamya’dan almakla beraber, ilaveler ve düzeltmelerle Anadolu’da ilk kanunları
yapmışlardır.Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük gelişme göstermiştir.Hitit kanunları, hür vatandaşlara
olduğu kadar kölelere de mülkiyet hakkı tanıyordu.
*İlk Çağ devletlerinin temel geçim kaynağı, tarım ve hayvancılık olduğu için tarım ve
hayvancılığı korumaya yönelik ağır cezalar içeren kanunlar yapmışlardır.Örneğin; Frigyalılar
öküz kesene ölüm cezası vermişlerdir.
*Hititlerde kralın buyruklarına karşı gelmek, devlete baş kaldırmak büyük suç sayılmış ve
ölümle cezalandırılmıştır.Bu da Hititlerin merkezi otoriteye önem verdiklerini göstermektedir.
Din ve İnanış
*İlk Çağlarda Türkiye’de çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi.Bu nedenle Anadolu için “Bin Tanrı
İli” denilmiştir.
Anadolu’nun batısında kurulan medeniyetler Yunan tanrılarından, yahyagungor.com doğuda kurulan
medeniyetler ise, Mezopotamya tanrılarından etkilenmişlerdir.Bu durum, Türkiye’nin coğrafi konumundan
doğan tabii bir sonuçtur.
*İlkçağlarda
insanların
uğraş
alanlarındaki
gelişmeler
inançları
üzerinde
etkili
olmuştur.Örneğin;tarım faaliyetlerine önem veren Frigyalıların en büyük tanrı olarak toprak ve
bereket tanrıçası Kibele’yi kabul etmeleri gibi.
Sosyal ve İktisadi Hayat
*Anadolu’da halk sosyal sınıflara ayrılmıştı.En üst sınıf olarak kabul edilen kral ve ailesi devletin
yönetimini üstlenmiştir.Anadolu’da asillerden başka rahipler, sanatçılar, askerler, memurlar ve köleler gibi
sınıflar da bulunuyordu.
Anadolu’da bu sınıfların bulunması toplumda eşitsizliğin olduğunu göstermektedir.
*Ticarete büyük önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten başlayarak Mezopotamya’ya kadar
uzanan Kral Yolu’nu yapmışlardır.
Bu yolun yapılması sonucunda;
-Doğu-Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır.Lidyalılar zenginleşmiştir.
-Lidyalılar, M.Ö. 700 yıllarında ilk parayı kullanmışlardır.
*Lidyalıların parayı icat etmeleri; alışverişi kolaylaştırmış, ekonomik hayatı canlandırmış,
sermaye birikimine ve finans sektörünün oluşmasına ortam hazırlamıştır.Paranın kullanılmaya
başlamasından sonra değiş-tokuş (takas) uygulaması ortadan kalkmıştır.
*Denizci bir medeniyet olan İyonyalılar, Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurarak ticaret faaliyetleriyle
zenginleşmişlerdir.
Koloni:Bir devletin ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı, kendi sınırları dışında ele geçirip
yönettiği ülkeye veya topraklara denir.
Kolonilerin kurulmasında;
-Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması
-Üretim fazlası mallar için Pazar bulunması
-Askeri gücün artırılmak istenmesi
-Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlama düşüncesi
etkili olmuştur.
Yazı ve Edebiyat
*Anadolu’ya yazıyı Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular yahyagungor.com getirmişlerdir.Hititler ve
Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullanmışlar, ayrıca Hititler kendi icatları olan hiyeroglif
yazısını da kullanmışlardır.Frigyalılar, Lidyalılar ve İyonyalılar Fenike alfabesini kullanmışlardır.
*Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler ANAL adı verilen yıllıklardır.Hititler anallarla (yıllıklar)
Anadolu’da tarih yazıcılığını başlatmışlardır.
Hitit yıllıklarında kralların, zaferleri kadar yenilgilerinin de yıllıklara yazdırılması tarafsız bir
tarih anlayışına sahip olduklarını göstermektedir.Bu yıllıklar, İlk Çağ Anadolu tarihinin
aydınlanmasında önemli rol oynamıştır.
Bilim ve Sanat
*Anadolu medeniyetleri içinde her yönden en ileri olanı İyonyalılardır.İyonyalılar özgür düşüncenin ve
pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar.Felsefe, matematik ve tıp bilimlerinin temeli
İyonya’da atılmıştır.
*Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir.
*Heykelcilik
ve
kabartmacılık
gelişen
başlıca
sanatlar
olmuştur.Hititlerin
en
önemli
kabartmaları Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır.Frigyalılarda dokumacılık(Tapates adını verdikleri halı
ve kilimleri bulunmaktadır.), kuyumculuk (Fibula-süslü iğneler), kaya mimarisi, Lidyalılarda dokumacılık,
çömlekçilik, dericilik ve madencilik, Urartularda maden işlemeciliği, su mimarisi, İyonyalılarda ise, saray
ve tapınak mimarisi gelişmiştir.
YUNAN UYGARLIĞI
M.Ö. 1200 yıllarında Yunanistan’a göç eden Dorlar Akaların egemenliğine son verdiler.Yunanistan’ın
tamamına
egemen
olan
Dorlar “Polis” adı
verilen
şehir
devletleri
kurdular.Polislerin
başında “Tiran” denilen krallar vardır.Yunan şehir devletleri M.Ö. IV. Yüzyılda Makedonya egemenliğine
girmiştir.
Yunan uygarlığının önemli özellikleri şunlardır:
*Yunanistan’da birbirinden bağımsız şehir devletleri kurulmuştur.Bu şehir devletlerinin özgür yaşamak
istemesi ve birbirinin egemenliğini kabul etmemesi, Yunanistan’da siyasal birliğin kurulmasını
engellemiştir.
*Yunanistan’da sınıf ayrımı mücadelelere neden olmuştur.Sınıf kavgalarının çözümlenmesi ve toplumsal
barışın sağlanması için Drakon, Solon ve Klistenes isimli arhonlar kanunlar yapmışlardır.Yuanistan’da
yapılan kanunlarda;
-Köylülerin borçları affedilmş, borcunu ödeyemediği için köle durumuna düşenlere özgürlükleri geri
verilmiştir.
-Sınıf farklılıkları ortadan kaldırılmıştır.
-Halk meclisleri açılarak, halkın yönetimde söz sahibi olması sağlanmıştır.
Yunanistan’daki bu uygulamalar İlk Çağ’da demokratikleşme sürecini başlatmıştır.
*Yunanistan dağlık bir araziye sahip olduğu için tarıma elverişli toprak azdı.Bu nedenle halk geçimini
zeytincilik, balıkçılık ve hayvancılıkla sürdürmeye çalışıyordu.Kolonizasyon hareketlerinin başlamasıyla
Yunanlılar uzak ülkelerle ticaret yapmaya başladılar.Bunun sonucunda Yunanistan’da zengin bir orta sınıf
oluşmuştur.
Yunanlılar kurdukları kolonilere göç ederek yerleşmişler ve Yunan kültürünün buralara
yayılmasını sağlamışlardır.Yunanlılar kolonilerini ikinci yurtları saymışlar, bu nedenle uzun
süre buralara egemen olmayı başarmışlardır.
*Yunanlılar Fenike alfabesini kullanmışlardır.Yunanistan’da en çok gelişen edebi tür destanlar
olmuştur.Bunlar arasında Homeros’un İlyada ve Odise destanları çok ünlüdür.Bu destanlar Yunanlılar
arasında ulusal birlik duygusunu pekiştirmiş ve okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur.
*Yunanistan’da felsefe, tıp, tarih, aritmetik, geometri ve astronomi bilimlerinde önemli gelişmeler
yaşanmıştır.Sokrat, Eflatun ve Aristo en önde gelen filozoflardandır.Tarihin bilim dalı haline gelmesinde
Yunan tarihçilerinin büyük rolü olmuştur.Tarihin babası sayılan Herodotos’un dışında Tukidides de
önemli eserler yazmıştır.
İskender İmparatorluğu
M.Ö. 337’de tahta geçen İskender, önce Yunanistan’daki bütün şehir devletlerini, sonra da Anadolu, İran,
Irak, Suriye ve Mısır’da Perslere ait tüm toprakları kendine bağlamayı başardı.Büyük İskender’in Asya
seferinin sonucunda Helenizm Uygarlığı doğmuştur.
Helen Medeniyeti
*Makedonyalı -İskender’in İyon şehir devletlerini Pers istilasından kurtarmak için M.Ö.334 yılında yaptığı
Doğu (Asya) seferi sonucunda kuruldu.
*Anadolu, İran, Mezopotamya ve Mısır’ı ele geçirdi.
*Doğu-Batı kültürünün kaynaşmasından sentez bir medeniyet olan “Hellenizm” doğmuştur.Hellenizm
medeniyetinin doğmasında Yunan, Anadolu, İran, Mezopotamya, Mısır ve Hint medeniyetlerinin etkisi
olmuştur.
*Doğu-Batı ticareti ve kültürel etkileşim artmıştır.
*Önemli şehirler kurulmuştur (İskenderiye, İskenderun)
*Hellenizm; Roma ve İslam medeniyetini etkilemiştir.
Büyük İskender, 33 yaşında öldü (M.Ö.323).İskender’in ölümünden sonra kazanılan topraklarda bağımsız
devletler kurulmuştur.
-Mısırdaà-Ptolemeler Krallığı (MÖ 321-30)
-Trakya ve Batı Anadolu’dan Hindistan’a kadarà-Selevkoslar Krallığı (321-64)
-Makedonya’daà-Antigonitler Krallığı: Milli bir devlettir.(MÖ 279-16-)
*Selevkos’un ölümü üzerine Anadolu’da yerel krallıklar kuruldu:
-Bitinya KrallığıàKuzey Batı Anadolu’da.
-Pontus KrallığıàKaratenizin güney kıyılarında.
-Kapadokya KrallığıàOrta Anadolu’da.
-Bergama KrallığıàBergama merkez olmak üzere Millet ve Efes’te (Batı Anadolu)
Bergama ve Bitinya Krallıklarıà Yunan uygarlığının
Pontus Devletià Doğu uygarlığının temsilcisi oldu.
*Bergama bu dönemde önemli bir kültür merkezi oldu (Zeus Tapınağı, Asklepedio Sağlık Merkezi, 200 bin
ciltlik kütüphane kuruldu)
*Bergama’nın kendi adıyla anılan Parşömen kağıdı icad edilerek ihraç edildi.
*İskender İmparatorluğu zamanında àİskenderiye, Rodos, Bergama, Efes, Antakya gibi şehirler ticaret
şehri oldular.
*Bu dönemde bilimsel alanda gelişmeler oldu:
-İskenderiye’de Bilimler Akademisi kuruldu.
-Dünyanın çevresi doğru hesaplandı.
-ArşimedàDünyanın kendi ekseni ve güneşin çevresinde dolaştığını ileri sürdü.
-Tıpta ileri gidildi. Kalp, kan ve damar arsındaki ilişki tespit edildi.
-İskenderiyeli coğrafyacı EratostanesàDünyanın çevresini hesapladı.
-BatlamyusàCoğrafya Kılavuzu adlı eseriyle İslam Coğrafyacılarını etkiledi.
-Helenistik uygarlık àİslam uygarlığını etkilemiştir.
ROMA UYGARLIĞI
*MÖ 735-MS 1453 yılları arasında yaşamış İlk Çağ’ın en güçlü, en büyük imparatorluğu ve
medeniyetidir.
*Romalılar; disiplinli, planlı ve teşkilatlı hareket ederek kısa sürede büyün İtalya’yı Roma’ya
bağlamışlardır.Bu gelişmelerden sonra Romalılar, Doğu Akdeniz’e yönelmişlerdir.İskender İmparatorluğu
parçalandıktan sonra Selevkoslar Krallığı’nı yenerek Türkiye topraklarının tamamına hakim olmuşlardır.
*Roma İmparatorluğu’nun siyasal tarihinde; Krallık (MÖ 735-MÖ 510), Cumhuriyet (MÖ 510-MÖ
27) ve İmparatorluk(MÖ 27-MS 395) dönemleri yaşanmıştır.
*Cumhuriyet döneminde fetih hareketleri başladı.
*Romalılar, Kartaca’yı ele geçirebilmek için yaptıkları savaşların (Pön Savaşları) ikincisinde, Kartacalılar,
filleriyle birlikte İtalya’ya girdiler. Kartaca Savaşlarının üçüncü safhasında Romalılar galip geldiler ve Kuzey
Afrika’yı ele geçirdiler. (Bu savaşlar Üç safhada olmuştur: à MÖ 264-241 / 218-201 / 149-146 )
*Sırasıyla İspanya, Yunanistan, Anadolu ve cumhuriyetin sonlarına doğru ise Mısır Roma topraklarına
katıldı.
*Sezar’ın öldürülmesinden sonra İmparatorluk devri başladı (MÖ27)
İmparatorluk Devri
*Fetihler büyük ölçüde durmuştur.
*İç sükunet sağlanarak yollar yapılmış ve halkın refah seviyesi yükseltilmeye çalışılmıştır.
*III. Yy’ da Roma İmparatorluğu gücünü kaybetmeye başladı.
*Merkezi yönetimin zayıflaması, eyaletlerin güçlenmesi, Hristiyanlığın yayılması, Kavimler Göçü’nün
meydana getirdiği kargaşa, iç savaşlara katılan orduların sınırları ihmal etmesi gibi nedenlerden dolayı
Roma İmparatorluğu, Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmıştır (395).Bunlardan Batı Roma 476’da, Doğu
Roma ise 1453’te yıkılmıştır.
Devlet
Yönetimi
*Kıralıàİhtiyarlar meclisi teklif eder. Halk meclisi (Kuria) da seçerdi.
*Kral senatoya yapacağı işleri danışırdı.
*Cumhuriyet döneminde senatonun seçtiği iki konusu ülkeyi yönetmişti.
*KonsülleràSenatoya hesap verirlerdi.
*Bunalımlı dönemlerde altı aylık sürelerle diktatör denilen birisi ülkeyi yönetirdi.
*Bu süre içerisinde yaptığı işlerden dolayı kimseye hesap vermezdi.
Sosyal Sınıflar:
*Romada, patriciler, plebler, yanaşmalar ve köleler olmak üzere dört sosyal sınıf bulunuyordu.
-Patricilerà Oy hakkı olan zengin toprak sahiplerinden oluşuyordu.
-Pleblerà Küçük çiftçiler, zanaatkârlar, tüccarlar ve çobanlardan oluşurdu. Askere alınmaz ve oy
kullanamazlardı.
-Yanaşmalarà Vatandaşlık hakkını kaybedenler.
-Kölelerà Hiçbir hakları bulunmazdı. Romada köleler sık sık ayaklanmışlardır (Spartaküs ayaklanması).
àAnadolu bayındır hale getirildi.
*At yarışları için hipodromlar yapıldı. Mısır ve İran ile yapılan savaşlar için yollar yapıldı.
*Stadyum, tiyatro salonları, belediye binaları, hamamlar, kütüphaneler, aepora (büyük meydanlar)
yapıldı.
Roma Eserleri:
*İstanbul Bozdoğan Su Kemeri, Çemberlitaş
*Ankara Elmadağ Su Yolu, Ogüst Mabedi ve Roma Hamamı
*Antalya Aspendos Tiyatrosu
Hukuk
On iki Levha Kanunlarıà Patrici ve pleb mücadelesi sonucunda plebler de bu kanunlar ile patricilerle aynı
haklara sahip olmuşlardır.
Din
*Hırıstıyanlık 313 Yılında serbest bırakıldı.
*330 yılında İstanbul Roma İmparatorluğunun başkenti oldu ve hırıstıyanlık da resmi din oldu.
*325 İznik Konsilinden sonra hırıstıyanlıkta ilk ayrılıklar başladı (Aryanizm, nasturizm, monofizizm)
*451 Kadıköy Konsiliyle de İstanbul Kilisesi Roma’dan ayrılması sonucu Ortodoksluk mezhebi ortaya çıktı.
*Roma’da particilerle (soylular) plebler (Roma’ya sonradan gelen halk) arasında çatışmalar
olmuştur.Romalılar Yunan kanunlarından yararlanarak 12 Levha Kanunlarını yapmışlardır.Patrici-pleb
mücadelesi 12 Levha Kanunlarından sonra da devam etmiştir.
Günümüz Batı dünyasında uygulanan hukuk kurallarının temeli Roma hukukuna dayanır.Bu
hukuk kuralları bazı değişikliklerle Bizans hukuku adıyla Doğu Roma’da yürürlükte kalmıştır.
*Romalılar ticareti geliştirmek amacıyla Anadolu’da yeni yollar yapmışlar ve ihtiyaç duydukları ürünleri
Anadolu’dan götürmüşlerdir.
*Romalılar; Fenikeliler, İyonyalıların ve Yunanlıların geliştirdiği alfabeye son şeklini kazandırmışlar
ve “Latin alfabesi”ni oluşturmuşlardır.
*Mısır’dan aldıkları Güneş yılı esaslı takvimi, Sezar daha sonra da Papa XIII. Gregor dönemlerindeki
düzenlemelerle bugün kullandığımız şekle getirmişlerdir.
Bizans İmparatorluğu
Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile 395’te kuruldu.Başkenti İstanbul’dur.Anadolu, Suriye ve
Mısır’a kadar olan yerleri hakimiyeti altında bulundurdu.Tarihi boyunca Bizans farklı sülaleler
tarafından(12 sülale) yönetilmiştir.İmparator; başkomutan, başyargıç ve yasa koyuculuk yetkilerini elinde
toplamıştır.Jüstinyen dönemi(518-610) Bizans’ın en güçlü olduğu dönemdir.Bizans Hristiyanlığın Ortodoks
mezhebini benimsemiştir.Bizans İmparatorluğu’nda kilise imparatora bağlıydı ve Ortodoksların dini lideri
patrik imparator tarafından atanıyordu.Bu durum Avrupa’daki kilise ve papanın krallar üzerindeki
baskısının
tersine
imparatorun
patrik
ve
kilise
üzerinde
baskısının
olduğunu
göstermektedir.İstanbul bu dönemde önemli bir kültür ve sanat merkezi olmuştur.
Bizans döneminden günümüze kalan önemli eserler:Ayasofya, Hora Kilisesi, Yerebatan Sarnıcı, Aya
İrini Kilisesi, Binbirdirek Sarnıcı, İstanbul surları ve su kemerleri.
M İ M A R İ
DİNİ
Mabet
Sunak
Tapınak
Ziggurat
TİCARİ
Han, Karum(Pazar)
Kervansaray
Liman
Ziggurat
ASKERİ
TARIMSAL
Su yolu
Kanal
Değirmen
Ziggurat
Çin Seddi,
Kale, Sur,
MISIR’da
MİMARİ
MEZOPOTAMYA’da
ASTRONOMİ
SÜMER’de
ZİGGURAT
ANADOLU’da (Hitit)
TARİH YAZICILIĞI
YUNAN’da
OLİMPİYATLAR
DİNİ İNANIŞ SAYESİNDE GELİMİŞTİR
ÖNCE
TARIM
SONRA
Yerleşik Hayat
YAZI
PARA
Tarih Devirlerinin Başlaması
Takas Sisteminin Sona Ermesi
Hayvanlar
Ulaşım Kolaylaştı
Evcilleşti
ATEŞ BULUNDU -Isınma Sorunu Çözüldü
-Yabani Hayvanlardan
Korunma Sağlandı
AHİRET İNANCI
Eczacılık ve Mumyacılık
Gelişti (Mısır’da)
İSLAMİYET’TEN ÖNCE TÜRK TARİHİ
Türk Adının Anlamı
*Türk Adının anlamı:Doğan,türeyen veya güçlü, kuvvetli,olgun anlamına gelmektedir.
*"Türk” kelimesi ilk defa siyasi ad olarak, Göktürk Devleti tarafından kullanılmıştır.
*Coğrafi bir ad olarak, ilk defa Bizans kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır. Anadolu ise XII yy dan
itibaren Avrupalılarca Türkiye olarak anılmıştır.
*Millet adı olarak Türk, ilk defa 420 tarihli bir Pers metninde geçmektedir.
*Türk adına ilk defa 5yy da Pers (Sasani), 6yy da Bizans kaynaklarında rastlanmıştır.
*Hunlarla ilgili ilk tarihi belge ise MÖ 318 yılına ait bir Çin belgesidir (anlaşma belgesi).
Türk adının ne anlama geldiği konusunda ileri sürülen görüşler şunlardır:
a)Wambery, 1879’da Türk adının Türemek(çoğalmak) fiilinden geldiğini ileri sürmüş.
b)Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lûgat’it-Türk adlı eserinde, Türk’e Olgunluk Çağı anlamını verir.
c)Ziya Gökalp, Türk adının anlamını Türeli(töre sahibi) diye açıklar.
Türklerin İlk Ana Yurdu
*Türklerin ana urdu Orta Asya’dır.
*Orta Asya, doğuda Kingan dağları, batıda Hazar Denizi, kuzeyde Sibirya, güneyde Himalaya dağları ile
çevrili geniş bir coğrafi bölgedir.
*Bu coğrafi bölge içinde de Türklerin ilk ana yurdu ise, Altay-Sayan dağlarının kuzeybatısı, Tanrı
dağlarının kuzeyi, Aral gölünün çevresi ve Hazar Denizi’nin doğusu olarak belirlenmiştir.
Türk Göçleri
Göçlerin Nedenleri
-İklim koşullarının değişmesine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, artan nüfusa mevcut toprakların
yetmemesi ve bu gelişmelerin sonucunda bölgede geçim sıkıntısının ortaya çıkması
-Türk boyları arasındaki siyasal anlaşmazlıklardan dolayı ortaya çıkan savaşlar
-Dış baskılardan (Çin, Kitan ve Moğol) dolayı Türklerin bağımsızlıklarını kaybetmek istememeleri
-Salgın hayvan hastalıkları ve otlakların yetersiz hale gelmesi
Göçlerin Sonuçları
-Orta Asya kültür ve medeniyeti dünyanın değişik yerlerine yayılmıştır.
-Orta Asya’da kalan boylar Hunların yönetiminde ilk Türk devletini kurmuşlardır.
-Farklı bölgelerde Türk devletleri kurulmuştur.
-Batıya giden Türkler, Kavimler Göçü’nü başlatmışlardır.
-Türkler değişik kültür çevreleriyle etkileşim içine girmişlerdir.
-Kalabalık nüfuslarla ve farklı dinlerle karşılaşan bazı Türk boyları milli benliklerini kaybetmişlerdir.
(Bulgarlar, Macarlar gibi)
-Gittikleri bölgelerdeki topluluklara, hayvanları evcilleştirmeyi, madenciliği, at-tekerlek kültürünü
öğretmişlerdir.
Türklerin atı evcilleştirmeleri ve tekerleği kullanmaları çok uzak bölgelere göç etmelerine
yardımcı olmuştur.
Türklerin çok çeşitli bölgelere yayılması, Türk tarihinin bir bütün halinde incelenmesin engellemiştir.
ORTA ASYA’DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ
1.Asya Hun (Büyük Hun) İmparatorluğu
*Kutlu ülke Ötüken merkez olmak üzere Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kurulmuştur.
*Hunlar'a ait ilk belge MÖ 318 yılına ait Hun prensleri ile Çin arasında yapılan bir antlaşmadır.
*M.Ö. III. Yüzyılın ikinci yarısında Hunlar, Çinlilere karşı büyük bir güç haline gelmişlerdir.
*Çinliler,
Hun
akınlarına
engel
olabilmek
için
kuzey
sınırlarında
bir
duvar
örmeye
başlamışlardır.Bugün “Çin Seddi” diye bildiğimiz bu duvar M.Ö. 214 yılında tamamlanmıştır.
*Mete,Tunguzları,Yüeçiler’i ve Vusonlar’ı yendi.
*Çinlilerle mücadele eden Mete Han’ın asıl düşüncesi, Çin’i etkisiz hale getirmekti.Çin’i yıllık vergiye
bağlayan Mete, gücünün sembolü olarak Çinli bir prensesle evlenmiştir.
*Kalabalık Çin nüfusu içinde Türklerin asimile olmasından çekinen Mete, Çinlilerle antlaşma yapmış ve
onlarla dost kalmayı tercih etmiştir.(Mete ulusçu bir politika takip etmiş, vatan millet sevgisini
ortaya koymuştur.)
*Mete Han’dan sonra Hunlar zayıflamıştır.
Parçalanma Sebepleri:
-İç mücadeleler ve Çin’in entrikaları
-İpek Yolunun elden çıkması
-Prensler arasındaki taht kavgaları
*Çin’in egemenliğine girmek isteyen Hohanyeh ile Çiçi arasındaki mücadele sonunda Hun devleti doğu ve
batı olmak üzere ikiye ayrıldı.(MÖ l yy.)
*Hohan-yeh yönetimindeki Doğu Hunları Çin’in egemenliğine girdi. Batı Hunları ise Çin tarafından
ortadan kaldırıldı.
*Çinin egemenliğinden kurtulan Doğu Hunları, MS 48 yılında Kuzey ve Güney Hunları olmak üzere ikiye
ayrıldılar.
*Güney Hunları inin egemenliğini kabul ederken,Kuzey Hunları batıya doğru göç ettiler.Batıya doğru göç
eden bu Türkler kavimler göçünü başlattılar.
Mete Han’ın Tarihteki Önemi
-Türk soyundan olan bütün toplulukları kendi yönetimi altında toplamıştır.
-Tung-huların ısrarlı toprak istekleri karşısında “Toprak milletindir, onu kimse veremez.” diyerek ilk defa
vatan ve millet sevgisini ortaya koymuştur.
-Çin’i mağlup etmesine rağmen Türklerin Çin’e yerleşmesine karşı çıkmış; Çin’den yıllık vergi almakla
yetinmiştir.
-Günümüzde de pek çok devlet tarafından örnek alınan bir ordu sistemi kurmuştur (Onlu Sistem).
*Bu dönemde, Çinlilerin propagandasıyla Hun beyleri birbirine düşmüştür.Mete’nin ölümünden sonra
zayıflayan Hunlar, önce Doğu ve Batı olarak sonra da Güney ve Kuzey olarak parçalanmışlardır.
Kavimler Göçü
Aral Gölü çevresinde toplanan Hun boyları Orta Asya’daki Çin baskısı ve kuraklık nedeniyle IV. Yüzyılın
ortalarından itibaren batıya doğru göç ederek barbar kavimleri Roma İmparatorluğu üzerine saldırmaları
sonucunda Kavimler Göçü olmuştur (375).
Kavimler Göçü’nün Sonuçları
-Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmıştır (395).
-Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır (476).
-Avrupa’da yeni milletler ortaya çıkmış ve yeni devletler kurulmuştur.Böylece Avrupa’nın günümüze kadar
gelen etnik yapısı oluşmuştur.
-İlk Çağ’ın sonu Orta Çağ’ın başlangıcı kabul edilmiştir.
-Feodalite (Derebeylik) rejimi ortaya çıkmıştır.
-Avrupa’da Hun Devleti kurulmuştur.
-Hristiyanlık barbar kavimleri arasında yayılmıştır.
Orta Çağ’da Avrupa
Kilise ve Papalık
*Orta Çağ’da Katolik Kilisesi siyasal, dinsel ve ekonomik alanlarda güçlenmiştir.
Katolik Kilisesi’nin güçlenmesinde;
-Papa’nın Avrupa krallarına taç giydirerek krallıklarını onaylaması
-Siyasal yapının parçalanması
-Skolastik düşüncenin yaygınlaşması(Skolastik düşünce:Avrupa’da kilisenin etkisi altında gelişen,
gerçeklere sadece kilisenin gösterdiği yolla ulaşılabileceğini savunan, deney ve gözleme karşı olan Orta
Çağ görüşüdür.Bu düşünce deney ve gözleme karşı olduğu için bilimin gelişmesini engellemiştir.)
-Kilisenin kişileri dinden çıkarma (aforoz), bir bölgede yaşayanları dinsel faaliyetlerden men
etme (enterdi) ve para karşılığında günah çıkarma, cennetten yer satma (endülüjans) yetkilerinin
bulunması
etkili olmuştur.
*Orta Çağ’da kurulan devletlerin birçoğunda hükümdarlar egemenliklerini dine dayandırmışlardır.Ortaya
çıkan laik olmayan devlet anlayışında din adamları devlet yönetiminde etkili olmuşlardır.
Feodalite (Derebeylik)
*Feodalite, Kavimler Göçü’nden(376) ve Batı Roma’nın yıkılmasından(476) sonra merkezi otorite boşluğu
nedeniyle doğmuştur.
*Siyasal ve askeri gücü elinde bulunduran, toprağın mülkiyetine veya imtiyazına sahip olan bir senyörler
(derebeyler) sınıfı ile bu sınıfa bağımlı köleler sınıfının oluşturduğu idari düzene feodalite denir.
Feodalite Rejiminin Özellikleri
-Feodalite rejiminin kurulmasından sonra Avrupa’da siyasal birlik bozulmuş, küçük yönetim birimleri
ortaya çıkmıştır.Derebeylik yönetimi, IX. Yüzyılda Fransa’dan bütün Avrupa’ya yayılmış ve bütün Orta Çağ
boyunca devam etmiştir.
- Feodalitede himaye sistemi esastır.Himaye eden “Süzeren”, himaye edilen “Vasal” olarak
adlandırılmıştır.
-Feodalite rejiminde, halk arasında eşitlik yoktu.Avrupa’da halk; soylular(senyörler), rahipler,
burjuvalar ve köylüler(hür köylüler ve köleler-serfler) diye sınıflara ayrılmıştır.Bu nedenle Orta
Çağ’da Avrupa’da sosyal adalet sağlanamamıştır.
-Toprakların mülkiyeti soyluların elinde toplanmıştır.Orta Çağ’da kapalı bir ekonomik politika izlendiği için
halk sermaye birikimine sahip olamamıştır.
Feodalite Rejiminin Zayıflamasında;
-Haçlı Seferleri sırasında derebeylerin ölmesi veya ordularını kaybetmesi
-Barutun ateşli silahlarda kullanılmaya başlanması (top)
-Avrupa’da sürekli orduların kurulması
-Yeni Çağ başlarında Coğrafi Keşiflerin yapılmasından sonra ticaretin gelişmesi ve tarımsal faaliyetlerin
gerilemesi
-Papa ile krallar arasındaki mücadelenin krallar lehine sonuçlanması
gibi gelişmeler etkili olmuştur.
Avrupa Hun Devleti (376-469)
*Batıya doğru yönelen Türklerin bir kolu Kafkaslardan Anadolu’ya, Erzurum ve Malatya civarlarına geldiler.
*Balamır komutasında batıya doğru yönelenler ise Avrupa’ya geldiler.Avrupa’da kurulan ilk Türk devletidir.
*Avrupa Hun Devleti’nin dış politikası Uldız döneminde belirlenmiştir.Bu politikaya göre Bizans
İmparatorluğu baskı altında tutulacak ve Germen kavimlerine karşı Batı Roma İmparatorluğu ile işbirliği
yapılacaktır.
*Uldız döneminde Hunlar, Tuna Irmağı’nı geçerek Roma İmparatorluğu topraklarına akınlar düzenlerken
Kafkaslar yoluyla da Anadolu’ya girmişlerdir.Antakya ve Urfa’yı kuşatan Hunlar, Anadolu’da kalmayıp
Azerbaycan üzerinden Karadeniz’in kuzeyindeki topraklarına geri çekilmişlerdir (398).Böylece Türkler
Anadolu’ya ilk kez ayak basmışlardır.
*Avrupa Hunları, Uldız, Karaton ve Rua zamanında Bizans ile savaşarak Batı Roma ile iyi geçindiler.
*Attila da Uldız’ın siyasetini uygulayarak Bizansı baskı altına aldı.Attila’nın amacı, büyük bir devlet
kurmak, Doğu ve Batı Roma İmparatorluklarını egemenliği altına almaktı.
*Avrupa Hunları en güçlü dönemlerini Attila döneminde yaşadılar.
*Attila, 434 yılında Bizans’la Margos Antlaşması’nı yapmıştır.Antlaşmaya göre;
-Bizans, Hunlara ödemekte olduğu vergiyi iki katına çıkaracak,
-Bizans, Hunlara bağlı kavimlerle antlaşma yapmayacak,
-Ticari ilişkiler sınır kasabalarında devam edecek,
-Bizans, elindeki Hun esirleri iade edecek.
I.Balkan Seferi (441-442):Bizans’ın Margos Antlaşması’nın hükümlerine uymaması üzerine
gerçekleşti.Bizans’la yapılan antlaşma ile Attila Bizans’ın ödediği vergiyi artırdığı gibi bazı sınır kalelerini
de ele geçirdi.Bu seferden sonra Avrupa Hunlarına Balkanların yolu açılmış oldu.
II.Balkan Seferi (447):I.Balkan Seferi’nden sonra Bizans’ın antlaşmada öngörülen vergiyi ödemediği
için gerçekleşti.Sefer sonunda yapılan Anatolios Antlaşması’na göre;
-Bizans, ödediği yıllık vergiyi üç katına çıkaracak,
-Bizans, yüklü bir savaş tazminatı ödeyecek
-Tuna’nın güneyindeki yerler askerlerden arındırılacaktı.
*Bundan sonra Batı Roma üzerine sefere çıktı.Bir yıl önce kendisine evlenme teklifinde bulunan Romalı
Prensesi, Roma topraklarının yarısının çeyiz olarak verilmesi koşuluyla zevceliğe kabul ettiğini bildirdi.
*Bu isteği reddedilen Attila l.Galya (Fransa) seferine çıktı.Meşhur Romalı komutan Aetius’la 451 yılında
Paris yakınlarında yapılan savaşta her iki taraf da büyük kayıplar verdi.
*452 Roma (İtalya) seferine çıkan Attila, Papanın isteği ve eski bir uygarlık merkezi olan Roma’ya zarar
vermemek için geri döndü.
*Attila’nın ölümünden sonra Avrupa Hunları yıkıldı.
Dağılma Sebepleri:
-Attila’dan sonra başa geçenlerin Yetersizliği.
-İç karışıklıklar ve Germen kavimlerinin isyanı.
-Hun nüfusunun azlığı.
*Avrupa Hunları, Karedeniz in batı kıyılarına yerleştiler ve Hıristiyanlaşarak yerli kavimler içerisinde
eriyerek yok oldular.
*Avrupa Hun’larının yerine Orta ve Güney Avrupa’da Macarlar ve Bulgarlar devlet kurdular.
2. I.Göktürk Devleti (552-630)
*Göktürkler Türk adıyla kurulan ilk devlettir.Başkentleri Ötüken, ilk hükümdarları Bumin Kağan’dır. Avar
Devletinde demircilikle uğraşan Göktürkler, Töles’lerin isyanını bastırdıktan sonra Avar’lara karşı isyan
ederek bağımsızlıklarını elde ettiler.
*Devlet geleneklere göre ikiye ayrıldı:Doğuyu yöneten Bumin Kağan ülkenin batı bölgesini kardeşi İstemi
Yağbu’ya bıraktı.
*İstemi Yabgu, İpek Yolunu elinde tutabilmek için Akhunlar’a karşı Sasanilerle anlaştı. Akhun toprakları
Göktürk’lerle Sasaniler arasında paylaşıldı.
*Sasaniler‘in İpek Yolunu ele geçirebilmek için Akhun topraklarının tümünü ele geçirmeye çalışması
üzerine îstemi Yabgu, Bizans ile anlaşarak Sasanilerle savaştı.
Not:Göktürk-Bizans ittifakı sonucu zayıflayan Sasani Devletine Hz. Ömer zamanında Müslümanlar son
vermiştir.
Göktürklerin İkiye Ayrılması:
Çinlilerin Göktürk Devleti’nin içişlerine karışması sonucunda 582 tarihinde ülke ikiye ayrılmıştır.,
*Mukan Kağandan sonra başa Tapo geçti.
*Çin seferinden dönerken beraberinde getirdiği rahiplerin etkisinde kalarak Budizm’e ilgi duydu. Ülkede
Budist tapınakları ile Buda heykellerinin yapılması halkın tepkisine neden oldu.
*İstemi Yabgu’nun yerine geçen Tardu, Çin entrikalarının da etkisiyle kendisini Kağan ilen etti.
*Tapo’nun yanlış siyaseti, Tardu’nun ihtirası ve Çin’in entrikaları sonucu Göktürkler ikiye ayrıldı.
*Doğu Göktürk Devletinin başına Tapo’dan sonra İşbara geçti. İşbara dan sonra Doğu Göktürkleri 630
yılında Çin’in egemenliği altına girdi.
*Batı Göktürk Hükümdarı Tardu, Doğu ve Batı Göktürkleri birleştirmek için uğraştı. Çin üzerine seferler
düzenledi. Su kaynaklarının Çin tarafından zehirlenmesi üzerine büyük kayıplar verdi.
*Tardu, İran ile mücadele ederek topraklarını genişletti.
*Güçlerini kaybeden Batı Göktürkleri de 659 yılında Çin egemenliğine girerek yıkılmışlardır.
3.II.Göktürk (Kutluk) Devleti (682-745)
*Göktürkleri Çin esaretinden kurtaran Kutluk (İlteriş) Kağan, II.Göktürk Devleti’ni kurmuştur.
Kutluk Kağan’ın Çin’e yaptığı seferlerin nedenleri:
-Türklerin Orta Asya’daki en büyük rakipleri olan Çin’i baskı altında tutmak istemeleri
-Yeni kurulmuş olan devletin yiyecek, giyecek ve at gibi gereksinimlerini karşılama düşüncesi.
682-687 yılları arasında 46 akın yapıldı.Bu akınlarda pek çok Çin şehri tahrip edildi.Büyük miktarlarda
ganimet ele geçirildi.
*Kutluk Kağan’dan sonra çocukları Bilge ve Kültigin küçük oldukları için kardeşi Kapgan Kağan geçti.
Kapgan Kağan devletin dış politikasını üç ana temel üzerine kurdu:
-Çin’i baskı altında tutmak
-Çin’de dağınık halde yaşayan Türkleri bir devletin bünyesinde toplamak
-Asya’daki bütün Türk boylarını Göktürk bayrağı altına toplamaktı.
*Kapgan Kağan döneminde Çin, ülkesinde bulunan Türkleri serbest bırakarak, büyük miktarlarda
tohumluk darı, tarım aletleri ve kumaş vermek zorunda kalmıştır.Kapgan Kağan, Moğol Kitanları,
Kırgızları yendi.
*Kutluk Devleti’nin en güçlü olduğu dönemler Kutluk Kağan’ın oğulları Bilge Kağan ve kardeşi Kül Tigin
dönemleri olmuştur. Bilge Kağan zamanında isyan eden Türk boyları itaat altına alındı.Çin yenilgiye
uğratıldı.
*Vezir Tonyukuk ise danışman olarak Kutluk Devleti’nin siyasetinde önemli rol oynamıştır.
*Bilge Kağan öldükten sonra Kutluk Devleti’nde iç karışıklıklar başlamıştır.Basmil, Karluk ve Uygur Türkleri
Kutluk Devleti’ne son vermişlerdir.
Göktürklerin Türk Tarihindeki Yeri ve Önemi
-Tarihte Türk adını taşıyan ilk devlettir.
-İslamiyetten önce kurulan Türk devletleri içinde en geniş sınırlara sahip ve en güçlü olanıdır.
-Göktürkler Batı Türkistan’ın Türkleşmesini sağlamışlardır.
-Gelişmiş bir yazı ve takvim kullanmışlardır.
-Orta Asya’da yaşayan Türklerin Bizans’la ilişkileri Göktürkler zamanında başlamıştır.
-Göktürklere ait Orhun Kitabeleri, Türk tarihinin ve Türk edebiyatının ilk yazılı eserlerindendir.
-Kendisinden sonra gelen Türk devletlerine her türlü imkansızlık içinde dahi bağımsızlıkları elde etme ve
koruma bilincini vermiştir.
4.Uygur Devleti (744-840)
*Bu devletin kurucusu Kutlug Bilge Kül Kağan’dır.Başkenti Orhun kıyısındaki Ordubalık (Karabalgasun) tır.
*Doğu Türkistan’a yerleşen Uygurlar, diğer Türk boylarını egemenlikleri altına aldılar.Uygurların en önemli
özelliği yerleşik hayatı benimseyen ilk Türk toplumu olmalarıdır.Bu nedenle tarım, sanat ve ticarette
ilerlemişlerdir.Mani dinine ait tapınaklar yaparak mimaride gelişme göstermişlerdir.
*Bögü Kağan zamanında kabul edilen Mani dininin Uygurlar üzerindeki etkileri:
Olumsuz Etkisi:Hayvani gıdaları yemeyi yasakladığı için Uygurların savaşçılık özelliklerini kaybetmelerine
neden olmuştur.
Olumlu Etkisi:Uygurlar bu dinin etkisiyle yerleşik hayata geçmişler; bilim ve sanatta önemli eserler
meydana getirmişlerdir.
*Matbaayı ve kağıdı kullanan ilk Türk devletidir.
*Uygurlar, XIII. Yüzyılda Cengiz Han’ın egemenliğini kabul etmişlerdir.Bundan sonra Moğollar Uygur
Türklerini önemli görevlere getirmişlerdir.Uygur yazısı, Moğolların da yazısı olmuştur.Uygurlar, diğer Türk
toplulukları ile birlikte Moğolların Türkleşmesinde önemli rol oynamışlardır.Çağatay ve Özbek Türkleri bu
şekilde ortaya çıkmıştır.
Diğer Türk Devletleri ve Toplulukları
Avarlar
*Göktürklere yenildikten sonra Romanya’ya göç ederek devlet kurdular.İki yüzyıldan fazla Avrupa’nın
önemli bir kısmına egemen oldular.
*Avarlar birçok Slav topluluğuna baskı yaparak, onların Doğu Avrupa ve Tuna havzasına inmelerine neden
oldular.Böylece bugünkü Slav topluluklarının oluşmasında önemli rol oynadılar.Ayrıca Slav topluluklarının
devlet ve askeri teşkilatlarında etkili oldular.
*Üzengiyi ilk defa Avrupa’ya getirenler Avarlar oldular.
*Tarihte İstanbul’u ilk defa kuşatan Türk devletidir.Avarlar Sasanilerle işbirliği yaparak İstanbul’u iki defa
kuşattılar.
*Franklar tarafından yıkıldılar (805).
Bulgarlar
*Hazarların baskıları sonucunda Tuna ve Kama(İtil,Volga) Bulgarları diye ikiye ayrıldılar.
*Tuna Bulgarları Avrupa’ya giderek devlet kurdular ve Boris Han zamanında(864) Hristiyanlığı kabul
ederek Türklük özelliklerini kaybettiler.Tuna Bulgar Devleti’ne 1018’de Bizanslılar son verdiler.Bulgarlar,
XIV. Yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı hakimiyetine girdiler.Bugünkü Bulgaristan’da yaşayan Türkler,
Osmanlıların Anadolu’dan Rumeli’ye yerleştirdiği Türkmenlerin soyundandır.
*Kama (İtil, Volga) Bulgarları Müslüman tüccarların etkisiyle Almış Han zamanında (X. Yüzyıl başları)
İslamiyeti kabul ettiler.Batu Han zamanında Moğollar (Altın Orda Devleti Hükümdarı Batu Han), Kama
Bulgarlarına son verdiler.Kazan Türkleri adıyla da bilinirler.
Hazarlar
*Hazarlar, İtil ve Don ırmakları çevresine hakim oldular.
*Yahudiliği benimseyen tek Türk devletidir.Din konusunda hoşgörülü olmuşlardır.
*Müslüman Araplarla savaşan ilk Türk devletidir.Hz. Osman zamanında Müslüman Arap ordularını
durdurdular.
*Hazarlar, Rusları etkileyerek, devlet ve ordu teşkilatı yönüyle Rus knezliklerine örnek oldular.
*Hazar Denizi’ne adlarını verdiler.
*Peçeneklerin saldırılarıyla zayıflayan Hazarlar, Rus saldırılarıyla dağıldılar (958).
Macarlar
*Peçeneklerin baskısıyla Ural ve İtil bölgesinden bugünkü Macaristan’a göç ettiler.
*Almanların doğuya yayılmalarını önleyerek Slavların birlik oluşturmasını engellediler. Balkan kavimlerinin
Germenleşmesine engel olmuşlardır.
*Hristiyanlığı kabul ederek Türklük özelliklerini kaybettiler.
Peçenekler
*Seyhun Nehri ile Aral Gölü kıyılarında yaşarken Oğuz baskıları ile Karadeniz’in kuzeyine geldiler.
*Kumanlarla birlikte Rusların Karadeniz’e inmelerine engel oldular.
*Oymaklar halinde yaşamış ve devlet kuramamışlardır.
*Bizans’ın entrikalarıyla zayıflamışlar, Malazgirt Savaşı’nda Bizans ordusundan Büyük Selçuklu tarafına
geçerek Selçuklulara yardımcı olmuşlardır.
Kıpçaklar (Kumanlar)
*Balkaş Gölü ile İrtiş Irmağı arasındaki bölgede yaşarken Moğol kabilelerinin baskısıyla batıya göç ettiler.
*Peçeneklerle birlikte hareket ederek Rusların Karadeniz’e inmesini engellediler.
*Macaristan’a göç eden Kıpçak toplulukları Hristiyanlığı kabul ederek Türklüklerini kaybettiler.Oğuzlarla
yaptıkları mücadeleler “Dede Korkut Hikayeleri”ne , Ruslarla olan mücadelesi “İgor” destanlarına konu
olmuştur.
*Uzun boylu, mavi gözlü, sarışın olmalarıyla Türk soyunun en güzel görünümlü boyudur.
Oğuzlar (Uzlar)
*Türk milletinin en kalabalık ve tarihte hem siyaset hem de uygarlık alanında en büyük rolü oynayan
koludur.
*Topluca İslamiyeti kabul ettiler.Büyük Selçuklu Devleti,Türkiye Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti,
Anadolu’da kurulmuş olan Türk beylikleri, Akkoyunlu Devleti, Karakoyunlu Devleti ve Safevi Devleti
Oğuzlar tarafından kurulmuştur.
*Romanya’nın Dobruca bölgesine yerleşen bir kısım Oğuzlar, bugünkü Gagavuzların atalarını
oluşturdular.
*Günümüzde Türkmenistan, İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Türkiye, Kıbrıs ve Balkanlarda yaşayan
Türklerin ataları Oğuzlardır.
Sabirler (Sibirler-Sabarlar)
*V. Yüzyılda Avarların baskısı sonucunda Kafkasya’nın kuzeyine yerleştiler.Sibirya ismini bu kavimden
almıştır.
*Bizans’a karşı Sasanilerle birleşerek Anadolu’ya girdiler ve Kayseri, Ankara ve Konya’ya kadar ilerlediler.
Türgişler
*Göktürklerin yıkılmasından sonra Göktürklerin mirası üzerinde devlet kurarak bu bölgedeki dağınık Türk
kabilelerini tek yönetim altında topladılar.
*Emevilerle mücadele ederek, Maveraünnehir bölgesindeki Türkleri ve yerli halkı Emevi saldırılarına karşı
korudular.Böylece Orta Asya’nın Araplaşmasını önlediler.
*Soğd alfabesinden faydalanarak bir Türk alfabesi yaptılar.Çin parasında benzer ilk (Türk parasını ) Türgiş
parasını Baga Tarkan kendi adına bastırmıştır.
*Karluklar 766 yılında Türgiş Devleti’ne son verdi.
Kırgızlar
*Uygurları yıkan Kırgızlar Ötüken’e yerleşip devlet kurdular.1207’de Moğolların egemenliğine
girdiler.Kırgızlar, Moğol hakimiyetine giren ilk Türk kavmi oldu.
*Bugün aynı isimle varlıklarını devam ettirmekte olan bu medeniyetin 400.000 beyitlik Manas
Destanı meşhurdur.
*Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılması üzerine başkenti Bişkek olan Kırgızistan Cumhuriyeti’ni kurdular.
Karluklar
*Talas Savaşı’nda Müslüman Arapların(Abbasilerin) yanında yer alarak Orta Asya’nın Çinlileşmesini
engellediler.
*İslamiyeti topluca kabul eden ilk Türk boyudur.
*İlk Türk-İslam devleti olan Karahanlıların kurulmasında etkili oldular.
*1221 yılında Moğol hakimiyetine girerek bağımsızlıklarını kaybettiler.
İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık
Toplum Yapısı
*İlk Türk Devletlerinde aile sosyal hayatın en küçük birimiydi.
Oğuş (aile)-urug(aileler birliği,sülale)-boy- budun (millet) - il(devlet)
*İl dağıldığında, onu oluşturan alt birlikler (aile, sülale, boy, budun) aynen özelliklerini korurlardı.Bu
nedenle, yıkılan bir Türk devletinin yerine yenisinin kurulması kolaylaşırdı.Eski Türk devletlerindeki bu
sosyal teşkilat, Türklerin tarih sahnesinden silinmemesinde önemli rol oynamıştır.
Devlet Yönetimi
*Hükümdarlığın kaynağı ilahi idi ve kutlu hanedan soyundan olanlar hükümdar olabiliyorlardı.Hükümdarlık
yetkisinin Gök Tanrı tarafından verilmesi yetkisine KUT denirdi.
Eski Türklerde, devlet yönetme görevinin Hükümdarlara Tanrı tarafından verildiğine olan inanç
halkın Hakan’a mutlak bağlılığını sağlamıştır.
*İlk Türk devletlerinde hükümdarlık sembolleri:
Otağ (hakan çadırı), örgin (taht), kotuz (sorguç), tuğ (sancak), yay ve davuldur.
*Türklerde hükümdarlar ülkeyi törelere, gelenek ve göreneklere göre yönetirlerdi.Hükümdarların görevi
dağınık boyları toplamak, halkın ihtiyaçlarını gidermek, toplumda adalet ve eşitliği sağlamak, halkın huzur
ve güvenini sağlamaktı.
*Türklerde iktidarı ve hükümdarı kontrol eden, savaş ve barış gibi konularda devleti ilgilendiren önemli
konuları görüşen ve kurultay adı verilen bir meclis bulunuyordu.
*Bazı Türk hükümdarları kurultayın aldığı kararların bir kısmını uygulamamıştır.Bu durum kurultayın
danışma meclisine benzediğini göstermektedir.
*Osmanlılara kadar Türk devletlerinde “Ülke toprakları hükümdar ailesinin ortak malıdır.” Anlayışı
devam etmiştir.
Bu uygulamanın sonuçları şunlardır:
-Aile üyeleri arasında sık sık taht kavgaları yaşanmıştır.
-Türk devletleri kısa sürede parçalanmış ve yıkılmıştır.Ayrıca irili ufaklı birçok devletin kurulmasına neden
olmuştur.
-İç mücadeleler Türk devletlerinin zayıflamasına ve dış müdahalelere ortam hazırlamıştır.
Ordu
*Türk devletlerinde hemen her Türk savaşa hazır olduğundan, askerlik özel bir meslek sayılmazdı.Türk
ordusunun temeli, atlı askerlerden meydana gelmiştir.
*Düzenli ve disiplinli ilk Türk ordusunun kurucusu Mete Han’dır.Mete Han, Türk ordusunu “onlu sistem”e
göre teşkilatlandırmıştır (Onbaşı, Yüzbaşı, Binbaşı ve Tümenbaşı gibi).
Hukuk
*Eski Türklerde yazılı hukuk yoktu.Türklerin âdet, gelenek ve göreneklerinden oluşan yazısız
hukuka “töre” (türe) denilirdi.Hükümdar başta olmak üzere herkes töreye uymak zorundadır.Bu durum
İslamiyetten önceki Türklerde kanun üstünlüğü ilkesinin benimsendiğini gösterir.
*Bununla beraber, törenin anayasa niteliğinde, adalet, eşitlik ve iyilik gibi değişmez ilkeleri vardı.
*Töreye göre devlete başkaldırma, asker kaçakları, adam öldürme ve namusa tecavüz etme gibi büyük
suçların cezası ölümdür.Hırsızlara çaldığı malın on katı ödetilirdi.Daha hafif suç işleyenler de on güne
kadar hapisle cezalandırılırdı.Göçebe olarak yaşadıkları için uzun süreli hapis cezası
uygulanmamıştır.
*Türklerde sosyal sınıf farklılıkları ve kölelik yoktur. (göçebe yaşam olduğu için)
*Uygurlarla birlikte hukuk daha sağlam ve şekilci bir nitelik kazanmıştır.Ticaret hayatının gelişmesi, kişiler
arasındaki ilişkilerin “kanıtlanabilir” nitelikte olmasını gerektirdiğinden yazılı ve tanıklı sözleşmeler önem
kazanmıştır.Türk hukuku ilk defa Uygurlar tarafından yazılı hale getirilmiştir.
*Türklerde ceza işlerinin kesin hükme bağlanması ve devlet tarafından takip edilmesi
toplumda “kan gütme” geleneğini engellemiştir.
Din ve İnanış
*Türklerde en eski din Gök Tanrı dinidir.Gökten başka bazı dağ, ırmak, vadi gibi varlıklarda birtakım gizli
güçlerin bulunduğuna inanılırdı.
*Yuğ denilen ölü gömme törenleri vardır.(Türklerde ölen kişinin ardından yas tutulur).
*Kurgan denilen mezarların başlarına Balbal denilen basit heykelcikler dikmişlerdir.
*Bu arada Güneş ve Ay kutsal sayılmıştır.Eski Türklerde tanrı, sonsuzdur ve herhangi bir şekle
sokulamaz.Bundan dolayı Türklerde putçuluk olmadığı gibi putları korumak için yapılan tapınaklar da
yoktur.
*Öldükten sonra dirilmeye inanan Hunlar, ölülerini günlük eşyalarıyla birlikte gömerlerdi.Türklerdeki tek
Allah inancı ve yeniden dirilme düşüncesi Türklerin İslam dinini kolaylıkla benimsemelerinde etkili
olmuştur.Türkler Maniheizm, Budizm, Nasturizm (tabiatçılık), Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi
inançları kabul etmişlerdir.
*Macarlar, Bulgarlar, Peçenekler ve Kumanlar Hristiyanlığı kabul ettiler.Uygurlar, Budizm ve Mani dinlerini
benimsediler.Hazarlar arasında Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet yayıldı.Uygurlar ve Hazarlar din
konusunda hoşgörülüdürler.
*İslamiyet dışındaki dinleri benimseyen Türk boyları, bulundukları coğrafyada azınlıkta kalmanın da
etkisiyle bir süre sonra Türklük özelliğini kaybetmişlerdir.
Sosyal ve Ekonomik Hayat
*Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde göçebe bir hayat süren halk çadırlarda yaşıyordu.Türklerin
yaşadıkları coğrafi şartlar hayvancılık faaliyetlerini öne çıkarmıştır.
*Türkler Uygurlar döneminde yerleşik hayata geçmişlerdir.Bu gelişmeler sonucunda Türklerde mimari
gelişmiş, şehircilik ve şehir kültürü ortaya çıkmıştır.
*Türk devletlerinde sosyal hayat sınıfsızdı.Başarılı olan bir kişi en üst görevlere kadar çıkabilirdi.Ayrıca
Türklerde kölecilik anlayışı yayılmamıştır.
*Elverişli bölgelerde tarım faaliyetleriyle uğraşılmıştır.Türkler arpa, buğday ve darı gibi tahılları
yetiştirmişlerdir.
*Yenilgiye uğratılan ve egemenlik altına alınan ülkelerden alınan yıllık vergiler ve halktan toplanan
vergiler Türk ekonomisine destek olmuştur.
*Türkler yakın komşularıyla yoğun ticari ilişkilerde bulunmuşlar, ticaret yaptıkları ülkelere canlı hayvan,
konserve et, deri, kösele, kürk ve hayvani gıdalar satmışlardır.
*Türklerin yaşadıkları topraklardan geçen İpek ve Kürk Yolları Türk devletlerine önemli
ölçüde gelir sağlamıştır.
Dil ve Edebiyat
*Sözlü
edebiyat
gelişmiştir.Bunlar:Sagular,
Türklerin
cenaze
törenlerinde
söyledikleri
şiirlerdir.Koşuk, şölenlerde kopuz eşliğinde söylenip çalınan, aşk ve doğa konularını işleyen
eserlerdir.Savlar ise atasözleridir.Destanlar da bağımsızlık, vatanın kutsallığı, birlik ve beraberlik,
kahramanlık konularını işleyen eserlerdir.
*En Eski Türk destanları:
Sakalar— Alp Er Tunga ve Şu,
Asya Hunları— Oğuz Kağan,
Göktürkler—Bozkurt ve Ergenekon,
Uygurlar— Türeyiş ve Göç
Kırgızlar— Manas destanı.
*Türklerin en eski yazıtları, 6. yüzyıla ait Yenisey Yazıtları ile 8. yüzyıla ait Orhun
Yazıtları’dır.Yenisey Yazıtları, Yenisey Irmağı dolaylarında bulunmuş olup Kırgız Türklerinin mezar
taşlarına yazdıkları yazılardır.
*Orhun Yazıtları, II.Göktürk Devleti (Kutluk Devleti)’nin hükümdarlarından Bilge Kağan (735),
kardeşi Kül Tigin (732) ve vezir Tonyukuk (727) adına dikilmiştir.Bilge Kağan ve Kül Tigin adına dikilen
yazıtlar Yoluğ Tigin tarafından yazılmıştır.Orhun Yazıtlarındaki yazılar, 1893 yılında Danimarkalı
Thomsen (Tomsen) tarafından okunmuştur.
*Orhun Yazıtları, Türk tarihinin ve Türk edebiyatının ilk yazılı belgeleri olması yönünden büyük önem taşır.
*Orhun Yazıtlarında hükümdarın halkına hesap vermesi, halkın mutluluğu için çalıştığını belirtmesi
Türklerde “demokrasi” anlayışının bir kanıtıdır.Yine yazıtlarda geçen “açların doyurulması, çıplakların
giydirilmesi” gibi ifadeler “sosyal devlet” anlayışının en açık örnekleridir.
*Türkler tarih boyunca Göktürk(milli alfabe), Uygur (milli alfabe), Soğd, Süryani, Arap, Kiril ve Latin
alfabelerini kullanmışlardır.
Bilim ve Sanat
*Göçebe yaşantıdan dolayı mimari gelişmemiştir.Ancak mimari, Uygurların yerleşik hayata geçmeleriyle
başlar.Uygurlarla birlikte evler, tapınaklar, saraylar ve şehirler kurulmuştur.
*Türklerin her tür eşyada çeşitli hayvanların (at, koyun, keçi gibi) figürlerini gösteren motifler kullanarak
yaptıkları süslemeye “Hayvan üslubu” denilmektedir.Bu durum Türklerin göçebe yaşam tarzı ile doğa
kuvvetlerine olan inançlarından kaynaklanmaktadır.
*Göçebe yaşam sürdüren Türklerde sanat eserleri genellikle küçük ve kolay taşınabilir eşyalardır.
*Maden işlemeciliği özellikle demircilikte ilerlemişlerdir.
*On İki Hayvanlı Takvimi bulmaları astronomide ilerlediklerini göstermektedir.
İSLAM TARİHİ
İslamiyetten Önce Arap Yarımadası
Siyasi Durum
Güney Arabistan’da Main , Seba ve Himyeri devletleri, Kuzey Arabistan’da Nebatlılar, Tedmürlüler,
Gassaniler, Amelikalılar ve Lahmiler bulunuyordu.(Arabistan’da siyasal birliğin olmadığının
göstergesidir)
Siyasal Birliğin Olmamasının Nedenleri:
-Arapların kabile yaşantıları
-Kabileler arası kan davaları
-Arap Yarımadası’nda değişik dini inanışların bulunması
-Bizans ve Sasanilerin baskıları
Din ve İnanış
*Puta tapıcılık yaygın olmakla beraber Musevilik, Hristiyanlık ve Hanif dinine inananlar da vardı.
*Mekke’de bulunan Kâbe kutsal bir mekandı.Putlar burada bulunuyordu.(Mekke’nin dini merkez
olduğunun göstergesidir.)
Sosyal ve Ekonomik Yaşam
*Araplar kabileler halinde göçebe bir yaşam sürüyorlardı. Kan davaları yaygındı.(Bu durum siyasal
birliğin sağlanmasını engellemiştir.)
*Mekke’deki putlar ziyaret edilip kurban kesilir, burada panayırlar kurulurdu.(Bu durum Mekke’nin
ticaret merkezi olduğunun göstergesidir.)
*Kölelik anlayışı vardı. Kadınların hiçbir hakkı yoktu.(Bu durum sosyal hayatta eşitliğin olmadığının
ve kişilerin hak ve özgürlüklerinin engellendiğinin göstergesidir)
İslamiyet’in Doğuşu ve Hz. Muhammed Dönemi
Hz. Muhammed, 610 yılında 40 yaşındayken peygamberlikle görevlendirilmiş ve İslam dinini yaymaya
başlamıştır.
İslamiyeti kabul eden ilk dört kişi:Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Zeyd ve Hz. Ebubekir.
Mekkelilerin İslam Dinine Karşı Çıkmalarının Nedenleri
-İslamiyet’in insanları eşit olarak kabul etmesi(köle ve soylu ayrımı olmaksızın)
-İslamiyet’in puta tapmayı kaldırması
-İslamiyet’in ahiret inancını getirmesi
-İslamiyet’in kabile üstünlüğünü ve kötü alışkanlıkları kabul etmemesi
-Mekke’nin ileri gelenlerinin ekonomik durumlarının zedeleneceğinden endişe duymaları
-Mekkelilerin geleneklerinden vazgeçmek istememeleri
Mekkelilerin baskı ve işkencelerinin artması nedeniyle ilk hicret Habeşistan’a 615 yılında
yapılmıştır.
621 ve 622 yıllarında gerçekleşen “Akabe Biatları” ile Medineli Müslümanlar Hz.Muhammed’i
Medine’ye davet etmişlerdir.
Mekke’den Medine’ye Hicret (622)
Hicretin Nedenleri
-Mekkelilerin Müslümanlara karşı baskılarını artırmaları ve İslamiyet’in Mekke’de yaşanamaz hale gelmesi
-Hz. Peygamberin İslamiyet’i yaymak istemesi
Hicretin Sonuçları
-Medine’de İslam şehir devleti kurulmuştur.
-Muhacirlerle Ensar kardeş ilan edilmiştir.Böylece Müslümanlar arasında sosyal dayanışma artmıştır.
-Müslümanların Medine’ye yerleşmeleri Mekkelilerin kullandığı Şam ticaret yolunu tehlikeye sokmuştur.
-Müslümanlarla Yahudiler ve Müslüman olmayan Araplar arasında savunma ittifakı kurulmuştur.Bu
vatandaşlık antlaşması İslam tarihinin ilk anayasası kabul edilmiştir.
Yapılan Vatandaşlık Antlaşması’na göre;
a)Medineliler dışarıdan gelecek saldırılara karşı birlikte karşı koyacaklar. (Hz.Muhammed, Medine’de
birlik ve düzeni sağlamak istemiştir.)
b)Yahudiler, Müslümanlarla aynı haklara sahip olacaklar ve ibadetlerini serbestçe yapabilecekler. (Bu
durum İslamiyet’in hoşgörülü bir din olduğunun göstergesidir.)
c)Yahudiler ve Medine’deki Araplar arasında bir sorun çıkarsa Hz. Muhammed’e başvurulacak. (Yahudiler
de Hz. Muhammed’i devlet başkanı, başkomutan ve yargıç olarak kabul etmişlerdir.)
-Müslümanlar Mekkelilerin işkence ve baskılarından kurtulmuştur.
-İslamiyet Medine’de daha hızlı bir yayılma göstermiş, kısa zamanda Müslümanlar büyük bir siyasal güç
haline gelmişlerdir.
Medineli yerli Müslümanlara Ensar, Mekke’den Medine’ye göç edenlere ise Muhacir denilmektedir.
Hz. Muhammed Devri Siyasi Olayları
Gazve:Hz. Peygamberin bizzat katıldığı savaşlardır.
Seriyye: Hz. Peygamberin görevlendirdiği komutanın yaptığı savaşlardır.
Bedir Savaşı (624)
Nedenleri:
-Medine’ye hicret eden Müslümanların Mekke’deki mallarının yağmalanıp Şam’da satılması üzerine Hz.
Muhammed’in buna bir misilleme olarak Şam’dan dönen kervanın mallarına el koymak istemesi
-Mekkelilerin Müslümanları ortadan kaldırmak istemeleri
Bu gelişme üzerine Mekkelilerle Müslümanlar arasında Bedir Savaşı yapılmıştır.
Sonuçları:
-Müslümanlar siyasi ve dini yönden daha güçlü hale gelmiştir.
-Hz. Muhammed’e olan güven artmıştır.
-Elde edilen ganimetler paylaştırılmıştır.Ganimetlerin 1/5’i hazineye aktarılırken, 4/5’i savaşa teşvik
amacıyla savaşanlara dağıtılmıştır. (İslam savaş hukukunun temelleri atılmıştır.)
-Şam ticaret yolu Müslümanların kontrolüne geçmiştir.
-Esirlerden on Müslümana okuma-yazma öğretenler serbest bırakılmıştır.(İslamiyetin eğitim öğretime
verdiği önem ve teşviki gösterir)
-Uhud Savaşı’na neden olmuştur.
Uhud Savaşı (625)
Nedenleri:
-Bedir Savaşı’nda mağlup olan Mekkelilerin, bu yenilginin acısını çıkarmak istemeleri
-Mekkelilerin daha fazla kuvvetlenmeden Müslümanları yok etmek istemeleri
-Medinedeki Yahudilerin Mekkelileri Müslümanlara karşı kışkırtması
Sonuçları:
-Uhud Dağı eteklerinde yapılan savaşı Müslümanlar kaybettiler.
-Hz. Muhammed Uhud Savaşı sırasında önceden yapılan antlaşmaya uymayan Yahudileri şehir dışına
sürgün etmiştir.
Hendek Savaşı (627)
Nedenleri:
-Yahudilerin maddi destek vererek Mekkelileri kışkırtması
-Mekkelilerin Müslümanların son bir darbe ile gelişmesini engellemek istemeleri
Sonuçları:
-Müslümanların kuvvetlerinin arttığı ve mağlup edilemeyeceği Kureyşliler tarafından anlaşılmıştır.
-Kureyş’in mağlup olmasıyla etraftaki kabileler arasında İslamiyetin yayılması hızlanmıştır.
-Yahudiler Medine’den çıkarılarak içeriden gelebilecek tehlikeler önlenmiş, böylece Medine tamamen
Müslümanların denetimine geçmiştir.
-Hendek Savaşı Müslümanların son savunma savaşı oldu.Bu savaştan sonra Mekkeliler savunmaya
çekilmiştir.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Medine’ye hicret eden Müslümanlar Mekke’ye gidip Kabe’yi ve akrabalarını ziyaret etmek
istediler.Mekkeliler Hz. Muhammed’in önderlik yaptığı bu grubu Mekke’ye sokmadılar.İki taraf arasındaki
görüşmeler sonucunda antlaşma imzalanmıştır.
Maddeleri:
-Her iki taraf on yıl süreyle birbiriyle savaşmayacak.
-Müslümanlar, o yıl Mekke’ye girmeyecekler, ancak ertesi yıl üç gün süreyle Kâbe’yi ziyaret edebilecekler.
-Mekkelilerden Medine’ye sığınanlar iade edilecek, Müslümanlardan Mekke’ye sığınanlar ise iade
edilmeyecek.
-Her iki taraf istediği kabilelerle ittifak yapabilecek ancak asker ve silah yardımı yapılmayacak.
Hudeybiye Antlaşması’yla;
-Müslümanların siyasi bir varlık olarak imzaladıkları ilk antlaşmadır.Böylece Mekkeliler Müslümanları
hukuken tanımıştır.
-Müslümanlarla Mekkeliler arasında kaynaşma olmuş, İslamiyet Mekkeliler ve etrafındaki kabileler
arasında yayılmıştır.
-Taraflar arasında sert davranışlar yumuşamış, buna paralel olarak ticaret faaliyetleri artmıştır.
Hayber’in Fethi (629)
Nedenleri:
-Hayber Yahudilerinin Hendek Savaşı’nda Mekkelileri kışkırtmaları
-Yahudilerin Müslümanların ticaret faaliyetlerini engellemeleri
Sonuçları:
-Yahudilerin vergi ödemeleri şartıyla burada yaşamalarına izin verildi.
-Şam ticaret yolunun güvenliği kesin olarak sağlanmıştır.
Ekonomik yönü en ağır basan savaştır.Mekke’nin fethini kolaylaştırmıştır.
Mute Savaşı (629)
Nedeni:Bizans egemenliğindeki Gassanilerin, bir Müslüman keşif kolunu pusuya düşürmeleri
Arap olmayan uluslarla Müslümanların ilk mücadelesi Mute Savaşı’yla başlamıştır.
Sonuçları:
-Müslümanlar bu savaşta Bizans ordusuna karşı kesin bir başarı sağlayamamıştır.
-Bizans ile Müslümanlar arasında yapılan ilk savaş olması yönüyle önem taşır.
Mekke’nin Fethi (630)
Nedeni:Mekkeli müşriklerin Hudeybiye Antlaşması’na uymaması.
Hz. Muhammed, Mekkeliler üzerine 10.000 kadar askerle sefere çıktı.Güçlenen ordu şehri kuşatmış, ciddi
bir direnme görmeden Mekke’yi fethetmiştir.
Sonuçları:
-Kâbe Müslümanların eline geçmiş ve putlardan temizlenmiştir.
-Arabitan’da Müslümanların karşısındaki en büyük engel ortadan kaldırılmıştır.Müslümanlar Arap
Yarımadası’ndaki en büyük siyasi güç haline gelmiştir.
Huneyn Savaşı(630)
Nedeni:İslamiyeti kabul etmeyen Arapların(müşriklerin) ve Yahudilerin Müslümanları Mekke’den atmak
için Huneyn’de toplanmaları.
Sonucu:Huneyn Savaşı, Müslümanların zaferiyle sonuçlanmıştır.
Taif Seferi(630)
Nedeni:Müslümanların, Hicaz’da müşriklerin son kalesi olan Taif’i fethetmek istemeleri.
Sonucu:Müslümanlar, Taif şehrini kuşatmışlar ancak alamamışlardır.Taif halkı bir yıl sonra kendi
istekleriyle İslamiyeti kabul
Tebük Seferi(631)
Nedeni:Bizans İmparatoru Heraklius’un Arabistan üzerine bir sefer düzenleyeceğinin haber alınması.
Sonucu: Bizans ordusuna karşı yapılan Tebük Seferi sırasında Gassani Arapları Müslümanlığı kabul
ettiler.Tebük Seferi Arap Yarımadası’nda siyasal birliğin önemli ölçüde kurulduğunu göstermektedir. Tebük
Seferi, Hz. Muhammed’in son seferi olmuştur.
Hz. Muhammed, Tebük Seferi’nden Medine’ye döndükten bir yıl sonra hac yapmak amacıyla Mekke’ye
gitmiştir.Veda Haccından sonra Hz. Muhammed rahatsızlanarak 8 Haziran 632’de 63 yaşındayken vefat
etmiştir.
Dört Halife Devri (632-661)
Hz. Muhammed, vefatı sırasında fertlerin seçme haklarına saygılı davranmak amacıyla yerine kimseyi
tayin etmemiştir.Müslümanlar Kureyş’in ileri gelenlerinden Hz. Ebubekir’i halife seçtiler.Dört Halife
Devri’nde Halifeler seçimle belirlendiği için, bu döneme “Cumhuriyet” denilmiştir.
1.Hz. Ebubekir Dönemi (632-634)
İç Olaylar
*Hz. Muhammed’in vefatından sonra zekat vermeyen ve dinden dönenlerle mücadele edilerek düzen
sağlanmıştır.
*Yalancı peygamberler ortadan kaldırılmıştır.
*İlk kez halifeye, valilere ve ordu komutanlarına maaş bağlanmıştır.
*Kur’an-ı Kerim ayetleri toplanarak bir kitap haline getirilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde;
-Hz. Muhammed’in vefat etmesi
-Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması
-Hafızların savaşlarda şehit olmaları
-Ayetlerle hadislerin birbirine karışmasının önlenmek istenmesi
-Kuran ayetleri arasına rivayetlerin girmesinin önlenmek istenmesi
-Kuran’ın yazılı olduğu malzemenin (deri, taş, ağaç gibi) korunmasındaki zorluklar
etkili olmuştur.
Dış Olaylar
*Hz. Muhammed’in hazırladığı ordu Hz. Ebubekir tarafından Suriye’ye gönderilmiştir.Bu seferle Arap
Yarımadası dışına ilk sefer yapıldı.
*İslam ordularının Suriye topraklarına girmesi ve Filistin’e kadar ilerlemesi üzerine Bizans ordusu yola
çıktı ve yapılan Yermük Savaşı (634) ile Bizanslılar yenilgiye uğratılarak Suriye’nin kapıları
Müslümanlara açılmış oldu.Yermük Zaferi Bizans’a karşı kazanılan ilk zaferdir.
*Ülke içi karışıklıkların giderilmesi, Hz. Ömer döneminde fetihlere ağırlık verilmesine zemin
hazırlamıştır.
2.Hz. Ömer Dönemi (634-644)
Hz.Ebubekir’in vasiyeti üzerine halife seçilmiştir.
Siyasal Gelişmeler
*Bizans’la yapılan Ecnadin Savaşı (636) ile Suriye’nin tamamı fethedildi.Böylece İslam sınırları ilk kez
Anadolu’yla komşu oldu.
*637’de Kudüs ve Filistin alındı.
*İran’daki Sasani İmparatorluğu ile ilk savaşlar bu dönemde yapılmıştır.634’teki Köprü Savaşı
kaybedilmesine rağmen 636 Kadisiye, 637 Celula ve nihayet 642 Nihavent Savaşı sonucunda Sasani
İmparatorluğu ortadan kaldırılarak İran ve Irak toprakları Müslümanların eline geçmiştir.
*Azerbaycan fethedilmiştir.
*639’da Mısır ve Libya alınarak Müslümanlar ilk kez Afrika kıtasında fetihlere başlamışlardır.
Dört Halife döneminde en çok fetihlerin yapıldığı dönem Hz. Ömer dönemidir.
*İslam kültürü ilk kez bu dönemde farklı kültürlerle karşılaşmıştır.Bizans ve Sasani kültürleri İslam
kültürünü olumlu yönde etkilemiştir.
Teşkilatlanma Alanındaki Gelişmeler
Hz. Ömer döneminde toprakların genişlemesiyle yeni düzenlemelere gidilmiştir.
-Hicretin 20. yılında daha çok mali problemleri çözümlemek için ilk divan örgütü kurulmuştur.
-Vilayetlere gönderilen valilerin yanına adalet işlerinden sorumlu kadılar gönderilmiştir.Böylece yargı ile
yönetim ilk kez birbirinden ayrılmıştır.
-Fethedilen yerler ilk defa yönetim birimlerine ayrıldı.Böylece ülke büyük illere bölünmüştür.
-İlk defa Hz. Ömer döneminde stratejik önemi olan yerlere daimi ordugahlar (cündler) kurulmuştur.Bu
ordugahların kurulmasıyla;
*fetihlerin hızlanması,
*zaman kazanılması,
*bölgenin Müslümanlaşması
*sınırların güvenliğini sağlamak amaçlanmıştır.
-İkta sistemi ilk defa bu dönemde uygulanmıştır.
-Vergilerde yeni düzenlemeler yapılmış, gayri Müslimlerden haraç vergisi alınmaya başlanmış, beyt’ül
mal (devlet hazinesi) kurulmuştur.
-İlk kez cizye alınmaya başlanmıştır.
-Hicri takvim kullanılmaya başlandı (639).
-İslam Devleti bir imparatorluk halini almıştır.
3.Hz.Osman Dönemi (644-656)
*Hz. Ömer’in vefatı ile altı kişilik bir Şura tarafından seçilmiştir.En uzun hilafet dönemidir.
*İran’ın fethi tamamlanmış, Trablusgarp ve Tunus fethedilmiştir.Kafkaslara giren İslam orduları Hazarlara
yenilerek Kafkasların güneyine çekilmiştir.
*Şam’da ilk kez donanma kurulmuş, Kıbrıs bu donanmanın seferleri sonucunda vergiye bağlanmış, Rodos
fethedilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in Çoğaltılması
Dört Halife Döneminde sınırların genişlemesine paralel olarak değişik uluslar İslamiyeti
benimsemişti.Farklı dil ve şiveleri kullanan toplumlarda Kur’an-ı Kerim’in değişik okuma şekilleri ortaya
çıktı.Bu durumu önlemek amacıyla Hz. Osman döneminde bir heyet kurularak Kur’an çoğaltılarak değişik
yerlere gönderilmiştir. (651).
İlk iç karışıklıklar bu dönemde ortaya çıkmıştır.
İç Karışıklıkların Başlaması
Hz. Osman döneminde;
-Önemli görevlere Emevi ailesinden kişilerin getirilmesi
-Yahudi asıllı Abdullah b. Sebe’nin ve İslamiyeti kabul etmiş gibi görünüp, gerçekte benimsemeyen
(münafık) kişilerin çalışmaları
-Ganimet gelirlerinin azalması ve orduda memnuniyetsizlikler isyanları başlatmıştır.
Hz. Osman döneminde yaşanan bu olaylar sonucunda;
-İslam dünyasında ilk defa anarşi faaliyetleri başlamıştır.
-İslam dünyasında başlayan görüş ayrılıkları; karışıklıklara ve fetihlerin durmasına neden olmuştur.
4.Hz. Ali Dönemi (656-661)
*Hz. Ali’nin halife seçilmesinden kısa bir süre sonra, Hz. Osman’ın katillerinin bulunmasında yavaş
davranıldığını ileri süren Hz. Muaviye ve Hz. Aişe, Hz. Ali’nin halifeliğini tanımadılar.
Bu nedenle Hz. Aişe’nin önderliğindeki Mekke grubu ile Hz. Ali grubu arasında Cemel Savaşı yapılmıştır
(656).Müslümanlar arasında yapılan bu ilk savaşı Hz. Ali kazanmış ve İslam dünyasında herhangi bir
ayrılık olmamıştır.Merkez Kûfe’ye taşınmıştır.
*Hz. Muaviye’nin başını çektiği Şam grubu ile Hz. Ali arasında Sıffin Savaşı yapılmıştır (657).Hz. Ali galip
gelmek üzereyken Hz. Muaviye taraftarlarının mızrakların ucuna Kur’an yaprakları takması savaşın
durmasına ve Hakem Olayı’na neden olmuştur.
-Hz. Muaviye-Amr bin As’ı
-Hz. Ali-Ebu Musa el-Eşari’yi hakem seçmiştir.
Hakem Olayı İslam dünyasındaki ilk siyasi ayrılıklara neden olmuştur.Müslümanlar 3 gruba bölünmüştür:
-Hz. Ali taraftarları
-Hz. Muaviye taraftarları
-Hariciler
Hariciler Hz. Ali, Hz. Muaviye ve Amr bin As’ı öldürmeye karar vermişler .Hariciler; sadece 661’de Hz.
Ali’yi şehit etmişlerdir.Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra Hz. Hasan halife seçilmiş, ancak Muaviye’nin
halifelikteki ısrarı üzerine Hz. Hasan bazı şartlarla (yaşadığı sürece Muaviye halife olarak kalacak, ondan
sonra Hz. Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin halife olacaktı) halifeliği Hz. Muaviye’ye bırakmıştır.
Emeviler Devleti (661-750)
Muaviye Dönemi (661-680)
*Muaviye döneminde, iç düzen yeniden sağlamlaştırıldıktan sonra, fetihler yeniden başlatılmıştır.Doğu’da
Maveraünnehir’e girilmiş, İstanbul iki kez Müslümanlar tarafından kuşatılmış, fakat başarı
sağlanamamıştır.
*Başkent Kûfe’den Şam’a taşınmıştır.(Muaviye bununla Hz. Ali taraftarlarına karşı güvenliğini
sağlamayı amaçlamıştır.)
*İlk posta teşkilatı kurulmuştur.(İsyanların zamanında öğrenilmesi ve bastırılmasını sağladığı için
ülkede bütünlüğün korunmasını sağlamıştır)
*Muaviye döneminin en önemli olaylarından birisi de kendisi ölmeden oğlu Yezid’i veliaht ilan
etmesidir.Böylece halifelik babadan oğula geçen saltanata dönüşmüştür.
Yezid Dönemi (680-685)
Yezid döneminin en önemli gelişmesi Kerbela Olayı’dır.Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin, halifeliğin
babadan oğula geçemeyeceğini ve seçim yapılması gerektiğini söyleyerek Kûfe’ye doğru yola çıktı.Fakat
Yezid’in komutanı Ubeydullah, Hz. Hüseyin’i ve yanındakileri Kerbela’da durdurdu.Bir müddet sonra Hz.
Hüseyin’i ve yanındakileri kılıçtan geçirdi (10 Muharrem 680).
Bu olay Müslümanların; Şiiler ve Sünniler şeklinde kesin olarak gruplara ayrılmasına neden
olmuştur.Kerbela’da Hz. Peygamberin torununun şehit edilmesi, İslam dünyasında Emevilere karşı
isyanların çıkmasına ve düşmanlığın artmasına neden olmuştur.
Abdülmelik Dönemi (685-705)
Arapça’nnın resmi dil olarak kabul edilmesi
Abdülmelik döneminde gerçekleştirilmiştir.
ilk İslam parasının bastırılması (ekonomik bağımsızlık)
Velid Dönemi (705-715)
*Tarık b. Ziyad komutasındaki İslam orduları 711’de Kadiks Savaşı’yla İspanya fethedilmiştir.Daha sonra
buraya Endülüs ismi verilmiştir.
İslam tarihindeki ikinci büyük fetih hareketleri Halife Velid Döneminde görülür.
*Müslümanlar
732’de Puvatya
Savaşı’nda
Franklara
yenilinceye
kadar
ilerlediler.Puvatya
Savaşı sonucunda Avrupa’daki son sınır Pirene Dağları olarak kalmıştır.
Emevilerin yıkılmasında,
-Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer milletlere değer vermemeleri(en önemlisi)
-Fetih hareketlerinin durması
-Emevilerin Hz. Muhammed’in soyundan gelenlere iyi davranmamaları
-Arap kabileleri arasındaki rekabetin savaşlara dönüşmesi
-Emeviler Devleti, Horasan valisi Ebu Müslim Horasani’nin isyanı ve Emevi
öldürülmesiyle sona ermesi
gibi nedenler etkili olmuştur.
halifesi
Mervan’ın
*İlk İslam parasının basılması, Arapçanın resmi dil ilan edilmesi ve Arap olmayan
Müslümanlara “Mevali” demeleri Emevilerin Arap milliyetçiliği yaptığının birer göstergesidir.
*Emevilerin Arapları üstün görme politikası (Arap milliyetçiliği) Türkler arasında (Türgişler)
İslamiyetin yayılmasını engellemiştir.
*İlk kez İslam mimarisi Hristiyan mimarisiyle yarışabilecek seviyeye gelmiştir.(Şam’da
Emeviye Camii, Kudüs’te Kubbetü’s Sahra)
Endülüs Emevi Devleti (756-1031)
*Emevi ailesinden Halife Hişam’ın torunu Abdurrahman tarafından İspanya’da kuruldu.(Avrupa’da
kurulmuş ilk İslam devletidir.)
*Başkenti Kurtuba’dır.
*Daha çok bilim ve kültür alanında ilerlemişler ve Avrupa’nın kültürel yönden gelişmesini
sağlamışlardır.Avrupa’da Rönesans hareketlerine etki etmişlerdir.
*Kütüphane, medrese ve mimarisiyle ünlüdür. (Kurtuba, Gırnata’da)
*Devlet Hristiyanların saldırıları sonucu 1031 yılında parçalandı.Bu parçalanmayla ortaya çıkan
devletlerden Beni Ahmer Devleti(1232-1492)’nin başkenti Gırnata olup kültür ve uygarlık alanında
ilerledi.Kastilya Kraliçesi İzabel ile Aragonya Kralı Ferdinand’ın evlenmesiyle İspanya birliği kurulmuş.Bu
da Beni Ahmer Devleti’ni zor durumda bıraktı.
*1492 yılında İspanya’da İslam egemenliği sona erdi.İspanya’daki Müslümanları ve Yahudileri Oruç Reis
ve kardeşi Hızır Reis(Barbaros) gemilerle Kuzey Afrikaya taşıdılar.Osmanlılar da İspanya’dan çıkarılan
Müslümanları ve Yahudileri ülkeye kabul ettiler.
Abbasiler Devleti (750-1258)
*Ebul Abbas
Abdullah, Kufe’de Ebu Müslim tarafından halife ilan edilerek Abbasi Devleti
kurulmuştur.Devlet merkezi Kufe’den Haşimiye’ye taşındı.751’de yapılan Talas Savaşı’nda Türkler Karluk,
Yağma ve Çiğil boyları Abbasilere yardım etmiş, savaştan sonra da İstamiyeti kabul etmişlerdir.
*Halife Mansur döneminde ilk kez eski Yunan ve Helenistik medeniyete ait eserler tercüme edilmeye
başlanmıştır(Batı kültürünün etkisi).Ayrıca Bağdat kenti kurularak başkent yapılmıştır.
*Abbasilerin en parlak dönemi Harun Reşid’in halifeliği sırasında yaşanmıştır.Bu dönemde halkın yaşam
standartı yükselmiş, kültür ve mimari alanda çalışmalar yapılmıştır.
Harun Reşid döneminde Bizans sınırında “Avasım” eyaleti kuruldu.Anadolu’da Tarsus’tan doğu yönüne
uzanan bir hat boyunca kurulan bu şehirlere Türkler yerleştirilmiştir.(Abbasilerin sınır güvenliği
sağlanmıştır.)
*Mutasım döneminde Türklere önem verilmiş, orduda, ordu komutanlıklarında ve valiliklerde görev
verilmiş, Türklerin diğer uluslarla karışmasını ve savaşçı özelliklerinin kaybolmasını önlemek amacıyla
Bağdat yakınlarında “Samarra” şehri kurularak onları buraya yerleştirmiştir.
Abbasilerin Dağılması ve Yeni Devletlerin Kurulması
IX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Abbasi halifelerinin otoritesinin zayıflaması nedeniyle eyaletlerdeki
askeri valiler (Emir’ül Ümera) bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardır.Böylece Abbasi sınırları giderek
daralmıştır.Tavaif-ül Mülük denilen devletler ortaya çıkmıştır.Abbasi toprakalarında kurulan bu devletler
şunlardır:
-Samanoğulları (İran-Horasan/Sünni)
-Tolunoğulları, İhşitler (Mısır/Türk-İslam)
-Fatimiler (Mısır/Arap-Şii)
-Büveyhoğulları, Tahiriler (İran/Şii)
-İdrisiler, Ağlebiler (Kuzey Afrika)
-Safariler (Sistan)
*Abbasiler Şii tehlikesine karşı(Büveyhoğullarının Abbasi halifesine baskısı) 1055’te Büyük Selçukluların
koruyuculuğu altına girmiştir.
Abbasilerin Yıkılış Nedenleri:
-Emir-ül Ümeraların keyfi tutumları
-Hassa ordularını yabancılardan kurmaları
-Mutezile mezhebini resmi mezhep kabul ederek, ehl-i sünnet alimlerine cezalar vermeleri
-Fetih hareketlerinin durması
-Moğolların Bağdat’ı işgal etmeleri
*1258’de İlhanlı hükümdarı Hülagu, Bağdat’ı işgal ederek Abbasileri yıkmış ve son Abbasi Halifesinin
amcası Mısır’a kaçarak Memlüklere sığınmıştır.
Böylece Halifelik Memlüklerin koruyuculuğu altına girmiştir.Halifelik 1517’deki Yavuz’un Mısır
Seferiyle Osmanlı Devleti’ne geçecektir.
Abbasilerin Genel Özellikleri
-Abbasiler döneminde Emevilere göre daha az fetih yapılmıştır.
-Abbasiler Arap olmayan uluslara hoşgörüyle yaklaşmış ve İslamiyet’in daha fazla
sağlamışlardır.
-Bu dönemde Emevilere göre bilim ve kültür alanında daha çok gelişme gözlenmiştir.
-Türkler ilk kez bu dönemde İslamiyet’i kitleler halinde benimsemişlerdir.
-Abbasilerin denizciliğe önem vermemeleri ticari ve askeri alanda gelişmelerini engellemiştir.
-İlk kez Abbasi Halifeliği sırasında dünyada halifeliğe bağlı yeni devletler kurulmuştur.
yayılmasını
*X. yüzyılda Abbasi, Fatimi ve Endülüs Emevi halifeliklerinin ortaya çıkması İslam dünyasında
siyasal ve mezhep ayrılıklarının olduğunun göstergesidir.
İspanya’da Hristiyan, Abbasilerde Moğol istilası oluşturulan medeniyetleri yok etmiştir.
*İslam devletlerinde zekat, haraç, cizye vergileri, ganimetlerin 1/5’i, öşür, maden,orman,
otlak, tuzla gelirleri, bağlı devletlerin vergileri, hediyeler, tüccarlardan alınan vergiler devletin
gelir kaynaklarını oluşturuyordu.Toplanan gelirler orduya, kale yapımlarına, bayındırlık
işlerine, dul, yetim ve hastalara harcanırdı.
*İslam devletlerinde resim, heykelcilik yasaklanmış, ancak minyatür, hat, tezhip, kakmacılık,
oymacılık sanatları gelişme göstermiştir.
İslam Uygarlığının Temelleri
İslam uygarlığı, Arapların, Türklerin ve İslamiyeti kabul eden diğer ulusların ortak eseridir.Selçuklular ve
Osmanlılar döneminde büyük gelişme gösterdi.
İslam Uygarlığının Oluşumunda Diğer Uygarlıkların Etkisi
İslam uygarlığı tıp alanında Yunan ve İran, matematik alanında Hint, sanat alanında Bizans, İran ve Türk
sanatından etkilendi.
İslam Uygarlığının Diğer Uygarlıklara Etkisi
-Avrupa, İslam dünyasındaki gelişmeleri Endülüs Emevileri ve Sicilya Müslümanları aracılığıyla öğrendi.
-Haçlı Seferleriyle Avrupalılar kâğıt, matbaa, barut ve pusulayı Müslümanlardan öğrendi.
TÜRK-İSLÂM DEVLETLERİ (10.-13. YÜZYILLAR)
Türklerin İslamiyet’e Girmeleri
*Türkler ile Müslümanlar Hz.Ömer döneminde İran’ın fethiyle sınır komşusu olmuşlardır.
*Hz.Osman döneminde Türkler ile Müslümanlar arasında ilk kez savaşlar başlamıştır.
*Emeviler döneminde bu savaşlar devam etmiş ve Emevilerin Arapları diğer Müslümanlardan
üstün tutmaları ve Türklere karşı son derece sert davranmaları nedeniyle bu dönemde Türkler arasında
İslamiyet yayılmamıştır.
*Abbasiler döneminde özellikle 751 Talas Savaşı’ndan sonraki dönemde Türklerle Araplar arasındaki
savaşlar sona ermiş ve İslamiyet Türkler arasında hızla yayılmaya başlamıştır.
Talas Savaşı (751) (Abbasiler-Çinliler)
Nedeni:Çin’in Orta Asya’yı ele geçirmek için harekete geçmesi.
Sonuçları:Dini, siyasi ve kültürel sonuçları vardır.
-Türklerin de yardımıyla Abbasi ordusu Çin ordusunu yenilgiye uğratmıştır.(siyasi)
-Türk-Arap(Müslüman) mücadeleleri sona ermiştir.(siyasi)
-Orta Asya Çinlileşmekten kurtulmuştur.(siyasi)
-Çin’in batıya ilerleme politikası başarısızlıkla sonuçlanmıştır.(siyasi)
-751 yılı Türk-İslam Tarihinin başlangıcı olmuştur.(siyasi)
-Türkler, Abbasi Devleti’nin hizmetinde görev almışlardır.(siyasi)
-İslamiyet Türkler arasında yayılmış ve Orta Asya İslamlaşmıştır.(Dini)
-Kâğıt Çin dışında da üretilmeye başlanmıştır.(Kültürel)
*İslamiyeti kabul eden ilk Türk boyları Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleridir.10. yüzyılın başlarında Oğuzlar,
daha sonra da İtil(Volga) Bulgarları İslamiyeti kabul ettiler.
Türklerin İslamiyeti Kabul Etmelerini Kolaylaştıran Etkenler
-İslamiyetteki Allah inancı ile Türklerdeki Gök Tanrı inancı arasındaki benzerlik.
-İslamiyetteki Cihad düşüncesi ile Türklerdeki Cihan hakimiyeti düşünceleri arasındaki benzerlik.
-Her iki inanç sisteminde de ahiret düşüncesinin olması.
-İslamiyetin ahlaki kurallarıın Türk ahlak anlayışına uygun olması.
*Türkler İslamiyeti siyasi hakimiyet yolu ile değil, kendi istekleriyle ve Müslüman tüccarlar
aracılığıyla tanıyarak benimsemişlerdir.
*Eski ve köklü bir kültüre sahip olan Türkler İslamiyeti kabul etmekle milli benliklerini
kaybetmemişler ve milli kültürlerini korumuşlardır.
Türklerin İslam Devletindeki Hizmetleri
-İslam dünyasını dış saldırılara karşı (Bizans ve Haçlı saldırılarına) korudular.
-İslam dünyasında siyasi birliği sağladılar.
-Halifeliği koruyup(Büveyhoğularının baskısından) halifeliğin devam etmesini sağladılar.
-İslam dinini yaydılar. (Pakistan, Afganistan, Bangladeş ve Hindistan’ın bir kısmı ile Balkanlar).
-İslam kültür ve medeniyetini geliştirip yaydılar.
Türk-İslam Devletleri
1.Tolunoğulları (868-905)
*Mısır’da kurulan ilk Müslüman Türk devleti olup Mısır’daki bin yıllık Türk egemenliğinin öncüsü olmuştur.
*Abbasi Devleti’nin Mısır valisi olan Tolunoğlu Ahmet tarafından Mısır’da kurulmuştur.
*Tavaif-i Mülük devletlerindendir.
*Başkenti Fustat(Eski Kahire)’tır.
*Tolunoğlu Ahmet döneminde Suriye , Filistin, Lübnan ve Bingazi ele geçirildi.Suriye’ye hakim olan ilk
Türk devletidir.
*Tolunoğulları, Mısır’ın bayındır hale getirilmesinde, sulama bentleri ve kanalların açılmasında büyük çaba
harcadılar ve halkın refah düzeyini yükselttiler.Bu nedenle Tolunoğulları dönemine “Mısır’ın altın çağı”
denilmiştir.
*Tolunoğulları döneminde Mısır’da mimari alanda Ulu Camii, Tolunoğlu Ahmet Camii gibi önemli eserler
yapılmıştır.
*Tolunoğlu Ahmet’in ölümünden sonra oğulları arasında karışıklıklar çıktı.
*Harun döneminde Suriye’de isyan eden Karmatilere karşı başarılı olunamadı.Bağdat’tan gönderilen
Halifenin ordusu isyanı bastırdı.
Yıkılışı:
Tolunoğlu Ahmet’in ölümünden sonra oğulları zamanında iç karışıklıklar çıktı. Bu durumdan yararlanan
Abbasiler, Tolunoğullarına son verdiler (905).
2.İhşidiler (Akşitler) (935-969)
*Mısır’da kurulan ikinci Müslüman Türk devletidir.
*Abbasi Devleti’nin Mısır valisi Muhammed Toğaç tarafından Mısır’da kuruldu.
*Tavaif-i Mülük devletlerindendir.
*Başkenti Fustat’tır.
*Halife tarafından Muhammed Toğaç’a İhşid ünvanı verildi.(İhşid, sultanların sultanı demektir.)
*Muhammed Toğaç Suriye, Filistin ve Hicaz’ı ele geçirdi.Hicaz bölgesine hakim olan ilk Türk
devletidir.
Yıkılışı:
Fatimiler tarafından ortadan kaldırıldı.
Tolunoğulları ve İhşidilerin hükümdarları, yöneticileri ve orduları Türk, halkı Araplardan
oluştuğu için bu iki devlet kısa sürede yıkılmıştır.
3.Karahanlılar (840-1212)
*Karahanlılar Devleti, Uygurların dağılmasından sonra Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri tarafından Doğu
ve Batı Türkistan’da kurulmuştur.
*Kurucusu Bilge Kül Kadir Han’dır.
*Başkenti Balasagun’dur.
*Karahanlı hükümdarlarından Satuk Buğra Han’ın etkisiyle Karahanlılar arasında İslamiyet’in yayılması
hızlanmış ve Karahanlılar Orta Asya’da ilk Müslüman Türk devleti haline gelmiştir.
*Samanoğulları Devleti’ne 999’da son verdiler. Horasan’ı almak için Gaznelilerle yaptıkları savaşlarda
yenildiler.(Nasr Ali Han dönemi).
*En güçlü oldukları dönem Yusuf Kadir Han’dır.
*Türklerin İslamiyet’e geçişlerinde ve Türk kültürüyle İslam kültürünün kaynaşmasında etkili olmuşlardır.
•
•
•
Yıkılış Nedenleri:
ØYusuf Kadir Han’ın ölmeden önce ülkesini çocukları arasında paylaştırması,
ØÇıkan karışıklıklar ve taht kavgaları,
ØKarahanlıların 1058’de Doğu ve Batı Karahanlılar olmak üzere ikiye ayrılmasıdır.
-Doğu Karahanlılar (başkenti Kaşgar) 1211’de Karahitaylar tarafından
-Batı Karahanlılar (başkenti Semerkant) da 1212’de Harzemşahlar tarafından yıkılmıştır.
Kültür ve uygarlık alanında ilerleyen Karahanlılar;
*Türkçe’ye önem vermişler ve resmi dil olarak kullanmışlardır.(Karahanlıların ulusçu bir anlayışı
benimsediklerini gösterir)
*Türk dilini ve kültürünü devam ettiren Karahanlılar ilk Türk-İslam eserlerini ortaya koymuşlardır.En
önemli eserleri;
Yusuf Has Hacib——-Kutadgu Bilig
Kaşgarlı Mahmut——Divan-ı Lügati’t Türk
Ahmet Yesevi————Divan-ı Hikmet
Edip Ahmet Yükneki—-Atabetül Hakayık
*Türk-İslam tarihinde ilk medreseleri kurarak eğitime önem vermişlerdir.
*Türk tarihinde ilk kervansarayları (Ribat) kurarak ticareti geliştirmişlerdir.
*Karahanlıların hakim oldukları topraklarda Türkler yaşadıkları için Arapça ve Farsça
gelişmemiştir.Karahanlılar yazıda Uygur alfabesini kullanmışlardır.
4.Gazneliler (963-1187)
•
•
*Gazneliler Devleti, Afganistan’daki Gazne şehrinde Samanoğullarının Herat valisi Alp Tigin tarafından
kurulmuştur.
*Başkenti Gazne’dir.
*İran, Horasan, Afganistan ve Kuzey Hindistan’a hakim oldular.
*Gazneliler en parlak dönemlerini Sultan Mahmut zamanında yaşamışlardır.
*Sultan Mahmut döneminde Gazneliler, Hindistan’a 17 sefer düzenleyerek Kuzey Hindistan’a hakim
olmuşlar ve burada İslamiyet’i yaymışlardır.
*Abbasi
Halifesini
Şii
Büveyhoğullarına
karşı
korudu.Bundan
dolayı
Abbasi
halifesi
kendisine “Sultan” ünvanını verdi.Böylece tarihte sultan ünvanını ilk kez kullanan kişi oldu.
*Gazneli Mahmut’un oğlu Mesut 1040’da Dandanakan Savaşı’nda Selçuklulara yenilince Gazneliler
Horasan’daki topraklarını kaybederek, Hindistan ve Afganistan’da varlıklarını sürdürmeye çalışmışlardır.
Yıkılış Nedenleri:
Ø Selçuklularla yapılan Dandanakan Savaşından sonra devletin zayıflamaya başlaması.
Ø Ülkede iç karışıklıkların çıkması.
*Dandanakan yenilgisi ile zayıflayan Gazneliler toparlanamayarak 1187’de Afgan yerlilerinden olan
Gurlular tarafından yıkıldı.
*Gaznelilerin birçok ulusu (Türkler, İranlılar, Hindular, Gurlular) bünyesinde bulundurmaları
parçalanmalarında ve yıkılmalarında önemli rol oynamıştır.
*Türkçe’ye ve Türk kültürüne gereken önemi verememişler, ilim dili olarak Arapça, edebiyat
dili olarak da Farsça’yı kullanmışlardır.
5.Büyük Selçuklular (1040-1157)
Büyük Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu ve Genişlemesi
*Oğuzların “Üçok” kolunun “Kınık” boyu tarafından kurulmuştur.
*Devlete ismini veren Selçuk Bey Oğuz Devleti’nde subaşı (ordu komutanı) idi.Selçuk Bey, Oğuz Yabgusu
ile arasının açılmasından (Oğuz Yabgusunun yerine geçmek istediği için) sonra Cent’e gelerek bağımsız
bir beylik kurdu.
*Selçuk Beyin ölümünden sonra yerine oğlu Arslan Bey geçti.Gazneli Mahmut Arslan Beyi yakalayıp
hapsedince yerine Selçuk Beyin torunları Tuğrul ve Çağrı Beyler geçti.
*Tuğrul (1040-1063) ve Çağrı Bey Dönemi (Selçuk Bey’in oğlu Mikail’in çocukları)
Çağrı Bey, 1016’da yurt edinmek için Anadolu’ya keşif amaçlı bir akın düzenlemiştir.Çağrı Bey’in bu
akınları 1021’de tamamlanmıştır.Selçukluların Anadolu’ya yaptıkları ilk akındır.
*Gaznelilerden Horasan’ı almak için yaptıkları Nesa (1035) ve Serahs (1038) savaşlarını kazanarak bu
bölgeye egemen olan Selçuklular, Nişabu’u da alarak burada Tuğrul Bey adına hutbe okutmuşlardır.
Dandanakan Savaşı (1040)
Nedenleri:
-Gaznelilerin Horasan topraklarına hakim olan Selçukluları bölgeden atmak istemeleri.
-Selçukluların kendilerine yurt arayışı içinde olmaları.
Sonuçları:
-Gazneliler yenilmiştir.
-Gazneliler yıkılış sürecine girmiştir.
-Horasan kesin olarak Selçuklulara geçmiştir.
-Büyük Selçuklu Devleti resmen kurulmuştur.
-Tuğrul Bey sultan ilan edildi. Devleti Çağrı Bey ile birlikte yönetti.
-Rey şehri alınarak başkent yapıldı.
-Selçuklular savaştan kısa bir süre sonra büyük bir imparatorluk haline gelerek İslam dünyasının siyasi
lideri oldular.
Tuğrul Bey Dönemi (1040-1063)
Pasinler Savaşı (1048)
Nedenleri:
-Dandanakan Savaşı’ndan sonra Selçuklular’ın batı yönünde ilerlemeleri.
-Bizanslıların, Türklerin Anadolu’ya girmelerini engellemek istemeleri.
Sonuçları:
-Selçuklu ordusu Bizans ve Gürcü kuvvetlerini yenilgiye uğratmıştır.
-Gürcü Kralı Liparit esir alınmıştır.
-Van’dan Trabzon’a kadar olan Doğu Anadolu toprakları Selçukluların eline geçmiştir.
-Bizans İmparatoru ile bir antlaşma yapılmıştır.Antlaşmaya göre; Bizanslılar kendi ülkelerindeki camilerde
Abbasi halifesi ve Tuğrul Bey adına hutbe okutmayı kabul etmiştir.
Pasinler Savaşı, Büyük Selçukluların Bizans ile yaptıkları ilk büyük savaştır.
*Şii Büveyhoğulları Abbasi halifesini esir edince, Tuğrul Bey Bağdat Seferi’ne çıkarak halifeyi esaretten
kurtarmıştır (1055).Bu gelişme üzerine halife Tuğrul Bey’i, “Doğunun ve batının hükümdarı” ilan
etmiştir.Bağdat Seferi’nden sonra Büyük Selçuklu Devleti İslam dünyasının siyasal liderliğini
üstlenmiş, Abbasi halifesi ise dini liderliğini devam
ettirmiştir.
*Türkler Anadolu’ya geldiğinde Ermeniler Bizans İmparatorluğu’na bağlı küçük krallıklar halinde
yaşıyorlardı.Bizans İmparatorluğu Doğu Anadolu’yu ele geçirerek buradaki Ermenileri Orta Anadolu’ya göç
etmeye zorlamışlardır.Ermeniler ağır vergiler altında ezilmiş, Bizans’a karşı ayaklanan Ermeniler yakalanıp
öldürülmüş, dinsel kıyımlar yapılmıştır.Selçuklu Türkleri de Ermenilerin dinsel inançlarına, sosyal ve
ekonomik faaliyetlerine karışmadılar.
Alp Arslan Dönemi (1063-1072)
*Alparslan ilk seferini Azerbaycan ve Kafkasya üzerine yaptı. Ani ve Kars kalelerini ele geçirdi.
*1067’deki Türkistan seferinde Cent ve Gürgenç’i aldı.
*Alparslan, komutanlarından Gümüştegin, Afşin, Ahmet Şah, Arslantaş ve Dilmaçoğlunu Anadolu’ya
akınlar düzenlemekle görevlendirdi.1067’de Türk kuvvetleri Malatya dolaylarında Bizans kuvvetlerini
yenerek Kayseri’yi ele geçirdiler.
*Alp Arslan döneminin en önemli gelişmesi Bizans ile yapılan Malazgirt Savaşı (1071)’dır.
Nedenleri:
-Selçukluların yurt edinmek amacıyla Anadolu’ya akınlar düzenlemesi.
-Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan atmak istemesi.
İki ordu arasında Muş yakınlarında yapılan Malazgirt Savaşı’nı Büyük Selçuklular kazanmıştır .
Savaş esnasında Bizans ordusunda bulunan Peçenek ve Uzlar, Selçuklu tarafına geçtiler. Pusuya yatan
Türk askerlerinin seri hücumu ile Bizans ordusu büyük bir yenilgiye uğradı.
Malazgirt Savaşı’nın sonucunda;
- Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır.Keşif amaçlı akınlar yerini yurt edinmeye yönelik akınlara
bırakmıştır.
-İslam dünyası üzerindeki Bizans baskısı sona ermiştir.
-Türklerin batı yönünde ilerlemesi ve Bizans’ın kışkırtmaları sonucunda Türk-İslam dünyası üzerine Haçlı
Seferleri başlamıştır.
-Anadolu’nun fethini hızlandırmak ve Türkleşmesini sağlamak için ilk beylikler kurulmuştur.(Saltuklular,
Mengücekler,Danişmentliler, Mengücekler, Çaka Beyliği)
-Türkiye Tarihi’nin başlangıcı sayılmıştır.
Savaşın sonunda esir düşen Romen Diyojen ile bir antlaşma yapılmış olmasına rağmen Bizans’ta taht
değişikliği meydana geldiği için antlaşma uygulanamamıştır.
*Nizamiye Medresesi ilk kez Alp Arslan döneminde Nizamülmülk tarafından Bağdat’ta
kurulmuştur (1067).
Melikşah Dönemi (1072-1092)
*İlk önce kendisine karşı ayaklanan amcası Kavurd’la mücadele ederek onu ortadan kaldırdı.
*Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Tutak ve Artuk Beyleri Anadolu’nun fethiyle görevlendirdi.
*Anadolu, Suriye, Filistin alınmıştır.
*En geniş sınırlara ulaşılmıştır.
*Devletin en güçlü olduğu dönemdir.
*Melikşah döneminin en önemli iç olayı, Hasan Sabbah’ın Selçukluları içten yıkmak ve yönetimi ele
geçirerek kendi görüş ve düşüncelerini yaymak amacıyla yaptığı Bâtınilik çalışmalarıdır.Batıniler
Nizamülmülk’ü öldürmüşlerdir.
*Melikşah’ın ölümüyle Büyük Selçukluların yıkılış dönemi başlamıştır.Oğulları Berkyaruk, Muhammed
Tapar ve Sencer arasında taht kavgaları başlamıştır.1108-1117 arasında Fetret Dönemi yaşanmıştır.
Sencer Dönemi (1117-1157)
Son hükümdar Sencer döneminde devlet toparlandıysa da Sencer, 1141 Katvan Savaşı’nda Moğol kökenli
Karahitaylara yenilince Büyük Selçuklu Devleti zayıflamış ve 1157’de Sultan Sencer’in ölümüyle yıkılmıştır.
Büyük Selçuklu Devleti’nin Parçalanma Nedenleri
-Ülkenin hükümdar ailesinin ortak malı sayılmasından kaynaklanan taht kavgaları
-Devlete küstürülen Oğuzların ayaklanmaları (Devletin esas kurucuları olan Oğuzlara yönetimde
yer verilmeyip önemli görevlere Farslar (İranlılar)ın getirilmesi ve kendilerinden vergi almak
için gelen memurun zorluk çıkarması nedeniyle ayaklanmışlardır.)
-Haçlı Seferleri
-Hanedana mensup beylerin bağımsız devletler kurmaları
*Irak ve Horasan Selçukluları (1119-1194)
*Kirman Selçukluları (1048-1187)
*Suriye Selçukluları (1069-1118)
*Türkiye Selçukluları (1077-1308)
-Atabeylerin merkezden ayrılıp ayrı devlet kurmaları (Görevleri yanına verildikleri melikleri iyi bir
komutan ve devlet adamı yetiştirmek olan bu kişiler devletin zayıflaması üzerine
bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.)
*Salgurlular (Fars Atabeyliği) (1147-1284)
*İldenizliler (Azerbaycan Atabeyliği) (1146-1225)
*Beğteğinoğulları (Erbil Atabeyliği) (1146-1232)
*Böriler (Şam(Dımaşk) Atabeyliği) (1128-1154)
*Zengiler (Musul Atabeyliği) (1127-1259)
-Fatimilerin çalışmaları
-Hasan Sabbah’ın Bâtınilik propagandası (Batınilik, Fatimi Devleti’nin din(Şii) görüntüsü altında
siyasi terör faaliyetidir.)
-Abbasi halifelerinin, Selçuklu egemenliğinden kurtulmak için yürüttükleri çalışmalar
-Karahitayların saldırıları ve 1141 Katvan Savaşı
gibi nedenler etkili olmuştur.
Selçukluların Tarihteki Rolleri
-Anadolu’nun Türk yurdu haline getirilmesi
-Anadolu’nun İslamlaşması
-Halifeliğin korunması
-Haçlılara karşı İslam dünyasını korumaları
6.Harzemşahlar (1097-1231)
*Aral Gölü’nün güneyinde yer alan Harezm bölgesinde kuruldu.
*Devletin kurucusu Atsız’dır.Başlangıçta Büyük Selçuklulara bağlı iken daha sonra Atsız’ın oğlu İl Arslan,
Sencer’in ölümünden sonra bağımsızlığını ilan etmiştir.
*Sultan Alaattin Muhammet döneminde en geniş sınırlara ulaşmışlardır.(Doğuda Maveraünnehir’den
batıda Azerbaycan’a kadar)
*Moğol istilası sonucu topraklarının büyük bir kısmını kaybederek Azerbaycan’a çekilen
Harzemşahlar, Celalettin Harzemşah döneminde Selçuklulara ait toprakları(Ahlat) ele geçirmek
isteyince 1230 Yassı Çemen Savaşı’nda Anadolu Selçuklularına yenilmiş, 1231’de Moğollar bu devlete
son vermişlerdir.
*Harzemşahların tarihteki en önemli rolleri Moğol istilasının hızını kesmiş olmalarıdır.
*Harzemşahlar kendilerini Büyük Selçukluların mirasçısı olarak kabul etmişler ve Büyük
Selçuklu Devleti’nin bıraktığı boşluğu büyük ölçüde doldurmuşlardır.
7.Eyyubiler (1171-1250)
*Mısırdaki Fatimi Devleti’nin yıkılmasıyla kurulmuştur.
*Devletin kurucusu Selahattin Eyyubi’dir.
*Selahattin Eyyubi, kısa zamanda Filistin, Suriye, Irak ve Güneydoğu Anadolu’yu ele geçirdi.
*Kudüs kralını Hattin Savaşı’nda yenerek Kudüs’ü Haçlılardan aldı.(En önemli başarısı)
*Baharat Yolu’na hakim oldular.
*Selahattin Eyyubi’nin ölümünden sonra Eyyubiler eski gücünü kaybetmiştir.
*Selahattin Eyyubi, ülkeyi kardeşi ve çocukları arasında paylaştırdı.Ölümünden sonra ülkede iç
karışıklıklar çıktı.Mısır’da Aybey Memlükler Devleti’ni kurdu.Suriye ve Irak’taki Eyyubilere, İlhanlılar son
verdi.
Eyyubilerin Tarihi Önemi
-Selahattin Eyyubi, Fatimi Devleti’ne son vererek Müslümanlar arasındaki mezhep kavgalarını
önemli ölçüde önledi.
-Haçlılardan Kudüs’ü alarak İslam dünyasına kazandırdı.
-Suriye ve Filistin üzerindeki Hristiyan üstünlüğüne son verdi.
-Mısır’ın imarına önem veren Eyyubiler burada önemli eserler meydana getirdiler.
8.Memlükler (1250-1517)
*Aybey tarafından Mısır’da kurulmuştur.
*Sultan Kutuz İlhanlı Hükümdarı Hülagu’yu 1260 Ayn Calut Savaşı’nda yenilgiye uğrattı.Böylece
Moğolları tarihte ilk kez yenen ve durduran devlet olmuşlardır.
*Sultan Baybars, Bağdat’tan kaçan Mustansır’ı Mısır’da halife ilan etti.Baybars’ın amacı, bütün İslam
dünyasını Memlüklerin çevresinde toplamaktı.
*Baybars, 1243 Kösedağ Savaşı sonrasında Moğol baskısının Anadolu’da artması karşısında Türk beyleri
tarafından Anadolu’ya davet edilmiş.Baybars, Elbistan’da Moğolları yenilgiye uğratarak Kayseri’yi ele
geçirmiş.Ancak Anadolu beyleri gerekli yardımı yapmayınca Baybars, Mısır’a geri dönmüştür.
*Baharat Yolu’na hakim olmuşlardır.
Osmanlı-Memlük ilişkilerinin bozulmasının nedenleri:
-Fatih’in Hicaz su yollarının ortaklaşa onarılması önerisinin Memlükler tarafından iç işlerine karışılması
olarak değerlendirilmesi.
-Osmanlıların Memlüklerle işbirliği içerisinde olan Karamanoğulları Beyliğine son vermeleri.
-Memlüklerin II.Bayezit’e karşı Cem Sultanı desteklemeleri.
-Memlüklerin Anadolu’daki Ramazanoğulları ile Dulkadiroğulları beyliklerini egemenlik altına almak
istemeleri.
*Yavuz Sultan Selim döneminde 1516 Mercidabık ve 1517 Ridaniye savaşları sonucunda Osmanlı Devleti
tarafından yıkılmıştır.
*Memlükler askeri bir yönetim oluşturmuşlardır.Memlüklerde asker kökenli emirlerin
hükümdar olma hakkı vardı.Bu nedenle de Memlüklerde sık sık taht değişiklikleri
yaşanmıştır.Bu da iç istikrarı bozmuştur.
FATİMİLER! (909-1174)
*Ebu Muhammet Ubeydullah, Tunus’taki Aglebiler Devleti’ni yıkarak kurmuştur.
*İhşitler’den Mısır’ı alarak bu devlete son vermişlerdir.
*Şiiliği(İsmailiye mezhebi) devlet politikası olarak benimsemişler, hükümdarlarını halife ilan etmişlerdir.
(Bu durum İslam dünyasındaki siyasal birliği bozmuştur.)
*Türklerin
desteklediği
Abbasi
halifesine
karşı
üstünlük
sağlayamayınca,
terör
örgütleri
kurmuşlar(Batınilik) ve haçlıları davet etmişlerdir.I.Haçlı Seferi’nde Kudüs’ü koruyamayarak Haçlılara
bırakmışlardır.
*Fatimiler en geniş sınırlarına Halife El Mustansır (1036-1094) zamanında ulaştılar.Bu dönemde Filistin,
Suriye, Hicaz ve Yemen bölgelerini ele geçirerek imparatorluk haline geldiler.
*Selahaddin Eyyubi tarafından yıkılmışlardır.
*İslam dünyasında ayrılıklara neden olmuşlardır.
Türk-İslam Devletlerinde Kültür ve Medeniyet
Devlet Yönetimi
*Tolunoğulları ve İhşidilerde devlet yönetimi, Abbasi devlet teşkilatı ile benzerlik gösteriyordu.
*Karahanlılar, yönetimde ikili yönetimi (doğu-batı) esas almışlardır.
*Gazneliler, devlet yönetiminde Samanoğullarından etkilenmişlerdir.Gazneli hükümdarlar, devlet
yönetiminde geniş yetkilere sahiptiler.
*Büyük Selçuklular, devlet teşkilatını oluştururken Gaznelileri ve Abbasileri örnek almışlardır.
*İlk Türk-İslam devletlerinde, devlet işleri Büyük Divan(Divan-ı Saltanat)’da görüşülüp karara
bağlanırdı.Büyük Divan’ın dışında aşağıdaki divanlar bulunuyordu:
Tuğra Divanı:Devletin iç ve dış, tüm yazışmalarını yapardı.
İstifa Divanı:Başında Hazinedar’ın (Müstevfi) bulunduğu bu divan devletin maliye işlerine bakardı.
Arz Divanı:Askerlerin kayıtlarını ve maaş defterlerini tutardı.
İşraf Divanı:Devletin adli ve idari işlerini denetlerdi.
*Türk-İslam devletlerinde, İslam öncesi Türk devletlerinde görülen “Ülke hanedan mensuplarının ortak
malıdır” ve “Kut” anlayışları geçerliliğini korumuştur. Kut anlayışına göre, ülke toprakları haneden
üyelerinin ortak malı kabul edilmiştir.Bu sisteme göre sık sık taht kavgaları çıkmış ve Türk devletleri kısa
sürede parçalanmıştır.
*Büyük Selçuklularda şehzadeleri devlet yönetimi ve askerlik konularında yetiştirmekle “atabey” denilen
deneyimli devlet adamları sorumluydu.
*Harzemşahlarda saray teşkilatı, Büyük Selçukluların saray teşkilatına göre düzenlenmişti.
*Eyyubiler, yönetim ve askerlik konularında Büyük Selçukluları örnek almışlardır.
*Memlükler, devlet yönetiminde Büyük Selçuklulardan etkilendiler.
Hukuk
İlk Türk-İslam devletlerinde hukuk, şer’i ve örfî hukuk olmak üzere ikiye ayrılırdı.Şer’i hukukun
başında Kadı-ul Kudad, örfî hukukun başında da Emir-i Dad bulunuyordu.Bunların dışında Sultanın
başkanlık ettiği Divan-ı Mezalim denilen mahkemede ağır siyasi suçlar görüşülür ve karara bağlanırdı.
Ordu
*Karahanlı ordusunun çoğu atlıydı ve Türklerden (Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri) oluşuyordu.
*Gazne ordusu gulamlar(köleler), düzenli birlikler, eyalet askerleri, ücretli askerler ve gönüllülerden
oluşuyordu.Orduda Türk, İranlı, Hintli ve Afganlı askerler vardı.
*Harzemşahlarda orduyu tımarlı sipahiler, kölelerden oluşan hassa ordusu ve gönüllü askerler
oluşturuyordu.
*Eyyubilerde ve Memlüklerde ordu daimi askerler(süvariler ki bunların çoğunluğunu Kafkasya ve Kıpçak
ülkesinden satın alınan Türk gençleri “ Memlükler-Kölemenler” oluşturuyordu.) ve gönüllülerden
meydana geliyordu.
*Büyük Selçuklularda ordu altı bölümden oluşuyordu.Gulaman-ı Saray(Saray köleleri), hassa askerleri,
Meliklerin, askeri valilerin askerleri, bağlı devletlerin ve beyliklerin askerleri, Türkmenler, ikta askerleri.
İkta sisteminin yararları
-Hazineden para harcanmadan büyük ve güçlü bir ordu kurulurdu.
-Göçebe Türkmenlerin yerleşik unsulara zarar vermesi önlenirdi.
-İkta sahipleri devlet otoritesini en ücra köşelere kadar götürürler ve asayişi sağlarlardı.
-Üretimde verimlilik ve süreklilik sağlanırdı.
-Vergiler düzenli olarak toplanırdı.
Din ve İnanış
*Türkler, İslamiyeti kabul ettikten sonra kurdukları devletlerle, İslamiyeti geniş coğrafi alanlara yaymaya
çalıştılar.
*Türkler, Abbasi halifesini Büveyhoğullarının baskısından kurtardılar.
*Türk hükümdarları ve devlet adamları, dini konularda oldukça hoşgörülü davranmışlar, yabancı dinden
olanları korumuşlardır.
*Kolonizatör Türk dervişleri, yaşadıkları dönemde Anadolu’nun Türkleşmesine katkıda bulunmuşlar ve
Türkmenlerin dini duygularını güçlendirmeye çalışmışlardır.Bu kişilere Horasan’dan geldikleri için Horasan
erenleri de denmektedir.
Sosyal ve Ekonomik Yaşam
Türk-İslam devletlerinde halk göçebeler, köylüler ve kentliler olmak üzere üçe ayrılırlardı.
*Göçebeler hayvancılıkla,
*köylüler tarım ve az da olsa hayvancılıkla,
*kentliler de ticaret ve zanaatla uğraşırlardı.
*Ülke toprakları has, ikta ve haraci olarak üçe ayrılırdı.Has toprakları saraya ait olup gelirleri sultana,
ailesine ve yakınlarına verilirdi.İkta toprakları ordu mensupları arasında paylaştırılırdı.İkta toprağının
gelirleri ikta sahibine ödenirdi.İkta sahibi de gelirinin bir kısmıyla atlı asker beslerdi.Haraci topraklar da
Müslüman olmayanlara aitti.Haraci toprağın geliri hazineye giderdi.
*Tolunoğulları ve İhşidiler tarımın gelişmesine önem vermişler ve Baharat Yolu ile zenginleşmişlerdir.
*Karahanlılar döneminde tarım gelişmiş ve İpek Yolu sayesinde önemli gelirler elde etmişlerdir.
*Gazneliler tarım ve ticarete önem vermişlerdir.
*Selçuklular ticarete önem vermişler ve lonca teşkilatı ekonomik yaşamın gelişmesini sağlamıştır.
*Eyyubiler tarım ve ticaretin gelişmesine önem vermişler.
*Memlükler döneminde ticaret büyük önem kazanmıştır.
Dil ve Edebiyat
*Karahanlılarda resmi dil Türkçeydi.
*Gaznelilerde resmi dil Arapça, saray ve ordu dili Türkçeydi.
*Büyük Selçuklularda, bilim dili Arapça, resmi yazışma dili Farsça, günlük konuşma dili Türkçeydi.
*Satuk Buğra Han Destanı, Karahanlı Hükümdarı Satuk Buğra Han’ın Müslümanlığı kabul etmesi ve
yayması ile ilgili olayları ele alır.Cengizname, Oğuz ve Uygur beylerini anlatan destansı öykülerden
oluşur.Bu iki eser Türk-İslam edebiyatının ilk önemli sözlü eserleridir.
Divan-ı Lugat-it Türk, Karahanlılar döneminde Karahan prenslerinden Kaşgarlı Mahmut, Türk dilinin
güzelliklerini anlatmak ve Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazmıştır.Bu eserde Türklerin kültürü ve
ekonomik hayatıyla ilgili ayrıntılı bilgiler verilmiştir.
Kutadgu Bilig, Türkçe yazılan ilk siyasetnamedir.Karahanlı Hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulan bu
eserde Türk devlet anlayışı, yasalar ve siyaset üzerine görüşler açıklanmış, hükümdarlara devlet yönetimi
konusunda öğütlerde bulunulmuştur.
Atabetül Hakayık, Karahanlılar döneminde Edip Ahmet Yükneki tarafından Uygur alfabesiyle yazılmış
olan bu eserde, bilimin insanı mutluluğa götüren yol oluşundan, cömertlikten, kibir ve hırslı olmanın
kötülüğünden bahsedilmektedir.
Divan-ı Hikmet, Karahanlılar döneminde Ahmet Yesevi tarafından Türkçe yazılmış bir eserdir.
Siyasetname, Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından yazılmış olup Sultanlara ögütler
vermektedir.
Şehname, İranlı şair Firdevsi tarafından Gazneli Mahmut’a sunulan Farsça bir eserdir.
Bilim ve Sanat
*İlk Selçuklu medresesi, Tuğrul Bey tarafından Nişabur’da açıldı.
*Selçuklularda en büyük medreseyi vezir Nizamülmülk Bağdat’ta yaptırdı.
*Melikşah döneminde Celali Takvimi düzenlenmiştir.
*Türk-İslam devletlerinde Farabi, Biruni ve İbni Sina yetişen ünlü bilim adamlarından bazılarıdır.
*Tolunoğullarından Tolunoğlu Ahmet Camii, Karahanlılardan Ayşe Bibi Türbesi, Gaznelilerden III.Mesut
Zafer Kulesi günümüze kadar gelen eserlerdir.
*Karahanlılar “ribat” adı verilen ilk kervansarayları yapmışlardır.
TÜRK DÜNYASI (13.-19. YÜZYIL)
Cengiz ve Moğol Devleti (1196-1227)
*Moğollar, Hunların, Göktürklerin ve Uygurların egemenliği altında ayrı kabileler halinde yaşadılar.
*Moğol Devleti’nin kurucusu Cengiz Handır. (Asıl adı Temuçin)
*Cengiz Han Moğol kabilelerini egemenliği altına aldı.
*Çin üzerine sefer düzenleyerek Pekin’i aldı.
*1218’de Cengiz Han’ın eşlerine, oğullarına ve komutanlarına getirilen hediyelere Otrar Valisi tarafından el
konulması sonucu Harzemşahlarla arası açıldı.
*Cengiz Han 1227’deki Çin seferinde öldü.
*Cengiz Han, eski Türk töresini temel alarak devlet işlerini Cengiz Yasalarına göre yürütmüştür.
*Cengiz Han döneminde devletin sınırları, doğuda Çin Denizi’nden batıda Orta Avrupa’ya, kuzeyde Sibirya
ortalarından güneyde Himalayalara kadar uzanmıştır.
*Moğollarda yönetime Uygur Türkleri getirilmiş.Bunun sonucunda Türk kültürünün etkisinde kalmışlardır.
*Moğolların batıya yaptığı seferlerde büyük ve gelişmiş kentler yakılıp yıkıldı.Moğollara direnenler yok
edildi.Moğol egemenliğini kabul edenler yüksek vergi ödemek zorunda kalmışlardır.
*Moğol istilasının Türk tarihi açısından en önemli sonucu Anadolu’nun hızla Türkleşmesini
sağlamasıdır.Horasan, Maveraünnehir ve Türkistan’da yaşayan Türkmenler, Moğol istilasından
kaçarak Anadolu’ya geldiler ve Türk nüfusunun hızla artmasını sağladılar.Bu yerleşme
Anadolu’da Türk birliğinin kurulmasına ve Anadolu’nun tamamen Türk yurdu olmasını sağladı.
Moğol Devleti’nin Parçalanması ve Moğol-Türk Devletleri
Cengiz Han’ın ölümüyle Moğol topraklarında Altın Orda, İlhanlılar, Çağataylılar ve Kubilay Hanlığı kuruldu.
Altın Orta Devleti (1227-1502)
*Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuştur.
*Başkenti Saray’dır.
*Kurucusu Batu Handır.
*Batu Han, Ruslar ve Lehlilerle savaştı, Moskova ve Kiev kentlerini aldı.
*Altın Orda Devleti, Berke Han zamanında İslamiyeti kabul etti.
*Özbek Han ve Canibek Han dönemleri devletin en güçlü dönemleridir.
*Özbek Han zamanında Altın Orda halkı Müslüman oldu ve İslamiyet kesin olarak bu bölgede yerleşti.
*Timur’un yaptığı seferler sonucunda devlet parçalanmış ve birçok hanlıklar kurulmuştur.Kırım, Kazan,
Nogay, Özbek, Buhara, Hive, Hokand, Sibir(Küçüm) ve Kasım hanlıkları.
*Kırım Hanı Mengli Giray tarafından son verilmiştir.
İlhanlılar (1256-1336)
*İran’da kurulmuştur.
*Başkenti Tebriz’dir.
*Kurucusu Hülagu Handır.
*Hülagu Han, 1258’de Bağdat’ı alarak Abbasi Devleti’ni yıkmıştır.
*Türkiye Selçuklu Devleti’ni egemenlik altına aldı.Anadolu kentleri yakılıp yıkıldı.Ticaret geriledi.Türkler,
Doğu ve Orta Anadolu’dan batı bölgelere göç ettiler.Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılmasında önemli rol
oynadılar.
*Memlükler, Ayn Calut Savaşı’nda (1260) İlhanlıları yenerek Filistin ve Suriye’den çıkardılar.İkinci olarak
İlhanlılar Elbistan’da yenildiler.(Baybars tarafından)
*Gazan Mahmut Han zamanında Müslümanlığı kabul ettiler.
*İlhanlı
vezirlerinden Reşidüddin’in
yazdığı, Cami-üt-tevarih ile Cüveyni’nin
yazdığı Tarih-i
Cihangüşa bu dönemin önemli eserleridir.
Çağataylılar (1227-1369)
*Türkistan’da kurulmuştur.
*Kurucusu Çağatay Handır.
*1326’da İslamiyeti kabul ettiler.
*İlyas Hoca Han zamanında Timur, Çağataylıları egemenlik altına aldı.
Kubilay Hanlığı (1280-1368)
*Çin’de kurulmuştur.
*Başkenti Han Balık (Pekin)’tır.
*Kubilay Han, 1280’de Çin’in fethini tamamladı.Japonya ve Hindistan dışında bütün Asya’yı ele geçirdi.
Altın Orda Devleti, İlhanlılar ve Çağataylılar İslamiyeti kabul ettiler ve Türkleştiler.Kubilay
Hanlığı ise Çinlileşmiştir.
Timurlular (1369-1507)
*Çağatay Hanlığı’nı yıkan Timur tarafından Türkistan’da kurulmuştur.
*Başkenti Semerkant’tır.
*Timur, Cengiz soyundan gelmediği için, Çağatay hanları soyundan birini tahta çıkardı ve biçimsel olarak
da olsa ona bağlı kaldı.
*Timur kısa sürede Harzem, Horasan, Sistan, İran ve Azerbaycan’ı ele geçirerek büyük bir devlet
kurmuştur.
*Timur, Altın Orda Devleti’ne iki sefer yaparak bu devletin parçalanmasına neden
olmuştur.Altın Orda Devleti’nin parçalanması Rusya’nın güçlenmesine ve Karadeniz kıyılarına
inmesine yol açtığı için Türk dünyası açısından zararlı olmuştur.
*Timur’dan kaçan Karakoyunlu Kara Yusuf ile Bağdat Hükümdarı Ahmet Celayir’in Yıldırım Bayezit’e
sığınması ve bu iki hükümdarın Timur’a verilmemesi Timur-Yıldırım gerginliğine yol açmıştır.
*Timur, 1402’de Ankara Savaşı’nda Yıldırım Bayezit’i yenilgiye uğratmıştır.
*Timur, Anadolu’da Türk birliğinin bozulmasına neden oldu.Türklerin Avrupa’da ilerlemesini
engelledi.İstanbul’un fethini geciktirdi.
*Timur, 1405’te çıktığı Çin seferinde Otrar’da öldü.Timur’un ölümünden sonraki mücadeleler sonucunda
önce Şahruh sonra da Uluğ Bey başa geçti.
*Uluğ Bey döneminde Semerkant bir kültür merkezi haline geldi.Uluğ Bey, büyük astronom ve
matematikçiydi.
*Uluğ Bey’den sonraki karışıklıklar sonucunda Hüseyin Baykara yönetime geçti.Kendisi de şair olan
Hüseyin Baykara, sanat ve edebiyatın gelişmesini sağlamış, şairleri ve bilim adamlarını korumuştur.Herat,
kültür merkezi haline gelmiştir.
*Hüseyin Baykara’nın ölümünden sonra doğudan Özbeklerin, batıdan Karakoyunlu ve Akkoyunluların
saldırılarıyla Timur Devleti yıkılmıştır.
*Ali Şir Nevai, Muhakemet’ül Lûgateyn adlı eserini Türkçe’nin Farsçadan daha zengin olduğunu
kanıtlamak için yazmıştır.(Ali Şir Nevai, Çağatay Türkçesinin en büyük şairi olarak kabul edilir)
Timurlulardan Sonraki Siyasi Gelişmeler
Altın Orda Devleti’nin parçalanmasıyla Karadeniz’in kuzeyinde Kırım Hanlığı, Ejderhan (Astarhan)
Hanlığı, Kazan Hanlığı, Kasım Hanlığı, Küçüm (Sibir) Hanlığı ve Nogay Hanlığı kurulmuştur.
Rusların kısa sürede geniş topraklara egemen olmaları, Türk kavimlerinin sayıca az, dağınık ve
birbirlerinden kopuk olmaları ve teknolojik bakımdan geri kalmalarından kaynaklanmaktadır.
Şeybaniler (1428-1598):Batu Han’ın kardeşi Şeyban’ın soyundan gelen Ebulhayr Han tarafından
(Özbekler tarafından) kuruldu.En güçlü dönemleri II.Abdullah Han’dır.1597’de Safeviler Horasan’ı,
Kazaklar da Semerkant’ı ele geçirdiler.
1597 yılından sonra Özbekler ülkenin değişik bölgelerinde Hive Hanlığı(1512-1783), Buhara
Hanlığı (1599-1920) ve Hokand Hanlığını(1710-1876) kurdular.
Safeviler (1502-1736):
*Kurucusu Şah İsmail’dir.Anadolu’dan İran’a göçen Türkmenler(Afşarlar, Çepniler ve Kaçarlar) tarafından
kurulmuştur.
*Başkent önce Tebriz sonra Isfahan’dı.
*Şah İsmail, Anadolu’ya egemen olmak isteyince Osmanlı ile Çaldıran’da savaşarak yenildi.
*Safeviler, Babürlüler ve Şeybanilerle de savaştılar.
*1736’dan sonra Avşar Hanedanlığı(1736-1750), Zend Hanedanlığı (1750-1779), Kaçar Türkleri(1779-
1925) ve 1925’en sonra da Pehlevi Hanedanlığı dönemi yaşanmıştır.
Delhi Türk Sultanlığı (1206-1413):Aybeg tarafından tarafından kurulmuştur.Delhi Türk Sultanlığı,
Kuzey Hindistan’da İslamiyetin güçlenmesini ve geniş alanlara yayılmasını sağladı.Türk
kültürünü bu bölgelere yaydı.Bu durum Babür Devleti’nin güçlü ve başarılı olmasında önemli
rol oynadı.
Babürlüler (1526-1858):
*Delhi Türk Sultanlığı’nın yıkılmasından sonra Hindistan’da kurulan ikinci Türk Devletidir.
*Kurucusu Timur’un torunlarından Babür, başkenti Agra’dır.Babür, Kabil’i aldı.Hindistan’a egemen
oldu.Kendi yaşamı hikayesi olan hatıralarını, Babürname adıyla Türkçe olarak yazmıştır.(Başarıları
kadar başarısızlıklarını da yazmıştır.)
*Devletin en güçlü dönemi Şah Cihan dönemidir.Şah Cihan, ölen eşi Mümtaz Mahal için Agra’da Tac
Mahal’i yaptırmıştır.
*Babürlüler, Hindistan’da Türk kültürünün yayılmasına katkıda bulundular.
*İngilizler, 1858’de Hindistan’ı sömürge haline getirdiler.
TÜRKİYE TARİHİ
1. İlk Beylikler Dönemi (Malazgirt’ten sonra kurulan beylikler)
2. Anadolu Selçuklu Devleti
3. İkinci Beylikler Dönemi (Kösedağ Savaşı’ndan sonra kurulanlar)
4. Osmanlı Devleti
5. Türkiye Cumhuriyeti
Türkiye’de Kurulan İlk Türk Devletleri(Beylikleri)
Saltuklular (1072-1202)
*Anadolu’da kurulan ilk beyliktir.
*Erzurum’da kurulmuş olup devletin merkezi Erzurum’dur.
*Kurucusu Ebulkasım Saltuk Beydir.
*Gürcülerle savaşarak topraklarını genişlettiler.
*Danişmentlilerle birleşerek Haçlılarla savaştılar.
*Rükneddin Süleyman Şah tarafından yıkıldı.
Danişmentliler (1080-1178)
*Tokat, Kayseri ve Amasya’da kuruldu.
*Kurucusu Danişmentoğlu Ahmet Gazi’dir.
*Merkezi Sivas’tır.
*Haçlılarla savaştılar.
*Danişment Gazi’nin Malatya’yı alması I.Kılıç Arslan ile arasının açılmasına neden oldu.Danişment Gazi,
I.Kılıç Arslan’a yenildi.
*Melik Gazi döneminde güçlü bir devlet haline geldiler.
*Melik Gazi’nin ölümünden sonra çocukları arasındaki taht kavgaları devletin zayıflamasına neden
oldu.Devlet Kayseri, Sivas ve Malatya kollarına ayrıldı.
*II.Kılıç Arslan tarafından yıkıldı.
*İlk beylikler içinde en güçlü olanıdır.
*Anadolu’da ilk medreseyi kuran beyliktir.
Mengücekliler (1080-1228)
*Erzincan’da kurulmuş olup devletin merkezi Erzincan’dır.
*Kurucusu Mengücek Gazidir.
*Gürcüler ve Rumlarla savaştılar.
*Trabzon Rumlarının güneye inmesini önlediler.
*Mengücek Gazinin oğlu İshak’ın ölümünden sonra devlet Erzincan ve Divriği kollarına ayrıldı.
*Erzincan kolu I.Alaattin Keykubat ortadan kaldırıldı.Divriği kolu da 1252 yılına kadar Türkiye Selçuklu
Devleti’ne bağlı olarak devam etti.
Artuklular (1102-1409)
*Diyarbakır ve Mardin’de kuruldu.
*Kurucusu Artuk Beyin oğullarıdır.
*Üç kol halinde varlıklarını sürdürdüler.
Hasan Keyf Artukluları
Kurucusu Artuk Beyin oğlu Sökmen Beydir.Merkezi önce Hasankeyf sonra Diyarbakır olmuştur.1231’de
Eyyubiler son verdiler.
Harput Artukluları
Kurucusu Mardin Artuklularından Melik İmadettin Ebubekirdir.1234’te I.Alaattin Keykubat son verdi.
Mardin Artukluları
Kurucusu İlgazi Beydir.Artukluların en uzun süre varlığını sürdüren koludur.1409’da Karakoyunlular son
verdi.
Sökmenliler (Ahlatşahlar) (1110-1207)
Ahlat’ta kurulmuştur.Kurucusu Sökmendir.Eyyubiler son verdi.
Dilmaçoğulları (Toğan Arslanoğulları) (1085-1394)
Bitlis dolaylarında kuruldu.Kurucusu Dilmaçoğlu Mehmet Beydir.Sırasıyla Türkiye Selçukluları, Ahlatşahlar
ve Artukluların egemenliğinde kaldı.Akkoyunlular son verdi.
İnaloğulları (1098-1183)
Diyarbakır merkez olmak üzere kurulmuştur.Kurucusu İnal Beydir.Eyyubiler tarafından yıkılmıştır.
Çubukoğulları (1085-1213)
Harput’ta kurulmuştur.Kurucusu Çubuk Beydir.Çubuk Beyin oğlu Mehmet Beyin ölümünden sonra batıya
göç ederek Germiyan’a yerleştiler.Artuklular son verdi.
Tanrıvermişoğulları (1081-1093)
Batı Anadolu’da Efes ve dolaylarında kurulmuştur.Kurucusu Tanrıvermiş adlı bir Türkmen beyidir.Bizans
İmparatorluğu son verdi.
Çaka Bey Devleti (1081-1093)
*İzmir’de kurulmuştur.
*Kurucusu Çaka Beydir.
*İlk Türk donanmasını Çaka Bey kurmuştur.Çaka Bey, Urla ve Foça dolaylarını ele geçirdi.Daha sonra
Sakız, Midilli, Sisam ve Rodos adalarını aldı.
*Çaka Beyin asıl hedefi Bizans’ı ele geçirmekti.Çaka Beyin güçlenmesinden endişelenen Bizansın, Çaka
Bey üzerine gönderdiği donanma yenilir.Daha sonra da Çaka Bey Haçlı donanmasını yenilgiye uğrattı.
*Çaka Bey, Bizans’ı ele geçirmek için Türkiye Selçukluları ve Peçeneklerle anlaştı.Ancak Bizans,
Kumanları, Peçenekler üzerine saldırttı.Çaka Bey ile I.Kılıç Arslan’ın arasını açtı.Çaka Bey, I.Kılıç Arslan
tarafından öldürttürüldü.
*Çaka Beyin öldürülmesi Türk denizciliğinin gelişmesini engelledi.
Türkiye’de Kurulan İlk Türk Devletlerinin(Beyliklerinin) Anadolu’nun Türkleşmesine Olan
Hizmetleri
-Türkiye’de kurulan ilk Türk devletleri, Anadolu’nun birçok yerini fethederek Anadolu’yuTürkleştirdiler.
-Haçlılarla, Gürcülerle, Ermenilerle ve Bizanslılarla savaştılar.
-Türkler yerleştikleri kent, kasaba ve köylere Türkçe adlar verdiler.
-Anadolu’nun her köşesinde birçok sanat eseri yaptılar.
Türkiye Selçuklu Devleti (1077-1308)
Kuruluş Dönemi (1077-1155)
Malazgirt Zaferi’nden sonra;
-Bizans’ın Anadolu’daki etkinliğini kaybetmesi
-Türkmenlerin gruplar halinde Anadolu’ya göç etmesi
-Anadolu halkının ağır vergiler ve adaletsizlikten dolayı, Bizans İmparatorluğu’ndan ve Anadolu’ya
gönderdiği memurlardan memnun olmaması
-Anadolu Türk beyliklerinin kurulması
Anadolu’nun Türkleşmesini hızlandırmıştır.
Süleyman Şah Dönemi (1077-1086)
*Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleyman Şah, İznik’i ele geçirerek bağımsızlığını ilan etti (1077).
*Türkiye Selçuklu Devleti, Melikşah’ın fermanı ve Abbasi halifesinin menşuru ile 1077’de kurulmuştur.
*Devletin sınırlarını Bizans yönünde genişletmiş, sonra da doğuya yönelerek Adana, Tarsus ve Antakya’yı
almıştır.Halep’i kuşatması nedeniyle Suriye Selçuklu Sultanı Tutuş ile mücadelesinde hem yaptığı savaşı ve
hem de hayatını kaybetmiştir.
Melikşah, Süleyman Şah’ın oğlu Kılıçarslan’ı yanında götürünce Türkiye Selçuklu Devleti,
Melikşah’ın ölümüne kadar 6 yıl boyunca hükümdarsız kalmıştır.Bu dönemde ülkeyi Ebul
Kasım, Ebul Gazi (Ebul Kasım’ın kardeşi) gibi komutanlar yönetmiştir.
I.Kılıç Arslan Dönemi (1092-1107)
*Melikşah’ın ölümünden sonra serbest kalarak İznik’e geldi ve Ebul Gazi’den babasının tahtını teslim
alarak tahta çıktı.
*I. Kılıç Arslan tahta geçtikten sonra devleti yeniden düzenlemeye ve Anadolu’da birliği sağlamaya
çalışmıştır.
*Bizans’ın kışkırtmasıyla Çaka Bey’i öldürtmüştür.Böylece Bizans kendisi için tehlikeli olabilecek güç
birliğini önlemiş oldu.(I.Kılıç Arslan ve Çaka Bey ittifakını)
*I. Haçlı Seferi’ne katılan orduları durduramayan Anadolu Selçuklu Devleti, Batı Anadolu’yu boşaltarak
merkezini Konya’ya taşımak zorunda kalmıştır. (İznik ve Batı Anadolu’da üstünlük Bizans’ın eline
geçmiştir)
*I.Kılıç Arslan’ın Suriye’ye yönelerek Büyük Selçuklu Devleti’ne ait olan Musul’u alması nedeniyle Mehmet
Tapar’ın gönderdiği Emir Çavlı ile Habur Nehri kıyısında yaptığı savaşı kaybetmiş ve atıyla nehri
geçerken boğularak ölmüştür.
Süleymanşah’ın ölümünden sonra olduğu gibi Anadolu tahtının ikinci kez boş kalması Bizans’ın tekrar
Türkler üzerine saldırmasına neden olmuştur.
I.Kılıç Arslan’ın ölümünden sonra Anadolu’da üstünlük Danişmentlilere geçmiştir.
Şahin Şah(1110-111)
Büyük Selçuklu Sultanı Mehmet Tapar tarafından serbest bırakılan I.Kılıç Arslan’ın oğlu Şahin
Şah Konya’da tahta çıktı.Böylece I.Kılıç Arslan’ın ölümüyle ortaya çıkan siyasi boşluk sona
erdi.Şahin Şah, kardeşi Mesut ile girdiği taht mücadelesini kaybetti.
I.Mesut Dönemi (1116-1155)
I.Mesut Selçuklu tahtını kayın babası ve Danişment hükümdarı Emir Gazi’nin yardımıyla elde etmiştir.
ilk para(bakır) bu dönemde basılmıştır.
II.Haçlı Seferinde Danişmentlilerin yardımıyla başarı elde etmiştir.
Danişmentlilerin Anadolu’daki üstünlüğüne son vermiştir. (Danişmentlilerin taht kavgalarıyla Sivas,
Kayseri ve Malatya kollarına ayrılması Türkiye Selçuklularının Danişmentlilerin himayesinden kurtulmasını
sağlamıştır.)
Haçlı Seferleri (1096-1270)
Hristiyan Avrupalıların birleşerek XI. Yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu, Suriye ve Filistin’e
düzenledikleri seferlere “Haçlı Seferleri” denir.
1.Haçlı Seferlerinin Nedenleri
Dinsel Nedenler
-Hristiyanların, Müslümanların elinde bulunan kutsal yerleri (Kudüs) geri almak istemeleri
-X. Yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan Kluni tarikatının Hristiyanları Müslümanlarla savaşmak için kışkıtması
-Katolik Kilisesi’nin Ortodoks Kilisesi’ne hakim olmak istemesi
Ekonomik Nedenler
-Açlık ve yoksulluk içinde bulunan Avrupalıların, ekonomik düzeyi yüksek olan Türk ve İslam ülkelerini ele
geçirerek zengin olmak istemeleri
-Avrupalıların doğudan gelen ticaret yollarına hakim olmak istemesi
-Toprak sahibi olamayan soyluların toprak kazanmak için yaptığı çalışmalar
Siyasal Nedenler
-Malazgirt Savaşı’ndan sonra kısa zamanda Anadolu’yu ele geçiren Türkleri durduramayan Bizans
İmparatorluğu’nun Avrupalılardan yardım istemesi
-Avrupalıların doğu ülkelerinde derebeylik sistemini kurmak istemeleri
-Avrupalıların Türkleri denizlerden ve Ön Asya’dan uzaklaştırmak istemeleri
Bu nedenlerle 8 Haçlı Seferi düzenlenmiştir.Birinci ve Dördüncü Haçlı Seferine krallar katılmamıştır.
1.Haçlı Seferi (1096-1099)
Karadan İstanbul önlerine gelen Haçlılarla Bizans arasında bir antlaşma yapıldı.Antlaşmaya göre; Haçlılar
Anadolu’da ele geçirdikleri yerleri Bizans’a verecekler, Bizanslılar da Haçlılara yardım edeceklerdi.
Sonuçları:
-Bizans’ın yardımıyla Anadolu’ya geçirilen Haçlılar, İznik, Batı Anadolu,Urfa, Antakya ve Kudüs’ü aldılar.
-Kudüs’te bire krallık, Urfa, Antakya, Yafa ve Trablusşam’da birer kontluk kurdular.
-Türkiye Selçuklu Devleti başkenti İznik’ten Konya’ya taşıdı.
2.Haçlı Seferi (1147-1149)
Nedeni:Musul Atabeyi İmadettin Mahmut Zengi’nin Urfa’yı Haçlılardan geri alması.
Bu sefere Alman İmparatoru III.Konrad ve Fransa Kralı VII. Lui katılmıştır.
III.Konrad, Konya ovasında I.Mesut’a yenilir ve İstanbul’dan deniz yoluyla Suriye’ye gider.VII.Lui de
Antalya’ya gelir ve deniz yoluyla Suriye’ye gider.
Sonucu:III.Konrad ve VII.Lui Şam’ı kuşatılarsa da bir sonuç alamadılar.
2.Haçlı Seferinin en önemli özelliği, kralların ve imparatorların ilk kez seferlere katılmış
olmalarıdır.
3.Haçlı Seferi (1189-1192)
Nedeni:Selahattin Eyyubi’nin Kudüs Kralını Hıttin Savaşı’nda yenilgiye uğratarak Kudüs’ü Haçlılardan
alması.
Bu sefere Alman İmparatoru Frederik Barbaros, Fransa Kralı Filip Ogüst, İngiltere Kralı Arslan Yürekli
Rişar katılmıştır.
Frederik Barbaros, Konya’yı aldıktan sonra Silifke Çayında boğuldu.
Sonuçları:
-Filip Ogüst ve Arslan Yürekli Rişar Akka Kalesini ele geçirdiler.
-Kudüs’ü kuşattılarsa da başarılı olamadılar.
4.Haçlı Seferi (1202-1204)
Nedeni:Eyyubilerin Haçlıların elinde bulunan Yafa’yı almaları.
Bizans’a imparator olmak isteyen Aleksios, Haçlıları İstanbul’a davet etti.
Sonuçları:
-Haçlılar, İstanbul’da bir Latin Krallığı kurdular.
-İstanbul’dan kaçan Rumlar, İznik ve Trabzon’da Rum imparatorlukları kurdular.
İznik Rum İmparatorluğu 1261’de İstanbul’u geri alarak Bizans İmparatorluğu’nu tekrar
kurdular.Trabzon Rum İmparatorluğu ise Fatih tarafından 1461’de yıkılmıştır.
5.Haçlı Seferi, Akka’ya(1217), 6.Haçlı Seferi, Akka’ya (1228), 7.Haçlı Seferi, Mısır’a (1270) ve 8.Haçlı
Seferi , Tunus’a(1270) yapılmıştır.
Türklerin Balkanlara geçmesiyle Haçlı Seferleri yeniden başlamıştır.
2.Haçlı Seferlerinin Sonuçları
Dinsel Sonuçlar
-Katolik Kilisesi zayıflamış ve din adamlarına olan güven sarsılmıştır.
-Papa ve kilisenin baskısı kalkınca bilim, edebiyat ve sanat alanlarındaki gelişmeleri hızlanmış, skolastik
düşünce zayıflamıştır.
-Avrupa dışında misyonerlikler kurularak Hristiyanlık dini Asya ve Afrika’da yayılmaya çalışılmıştır.
Ekonomik Sonuçlar
-Doğu-Batı arasındaki ticaret faaliyetleri gelişmiş ve Akdeniz limanlarının önemi artmıştır.
-Seferler sırasında gerekli mali desteğin sağlanması için krallıkların İtalya bankerlerinden borç para
almaları, bankacılığın gelişmesine ortam hazırlamıştır.
-Haçlıların deniz yoluyla taşınması gereği gemiciliğin gelişmesinde etkili olmuştur.Ayrıca Avrupalılar kağıt,
cam, deri işleme ve dokuma sanayisini öğrenmişlerdir.
-Anadolu, Suriye ve Filistin’deki şehirler zarara uğramış ve bölgedeki Türk devletleri ekonomik yönden
olumsuz etkilenmişlerdir.
Siyasal Sonuçlar
-Seferlere katılan derebeylerin bir kısmı öldü, bir kısmı da ordularını ve eski topraklarını kaybettiler.Bu
durum derebeylerinin zayıflamasına, mutlak krallıkların güçlenmesine yol açmıştır.
-Türklerin batı yönündeki ilerleyişleri bir süre durmuştur.Dolayısıyla Haçlı Seferleri Türklerin Balkanlara
geçişini geciktirmiştir.
-Türklerin elinde bulunan toprakların bir kısmı istilaya uğramış, Batı Anadolu Bizans’ın eline
geçmiştir.Türkiye Selçukluları Orta Anadolu’ya çekilmiştir.
-Türkler, Haçlı saldırılarına karşı İslam dünyasını korumuşlar, bu durum Türklerin Müslümanların yaşadığı
bölgelerde önemini artırmıştır.
Sosyal Alandaki Sonuçları
-Feodalite rejiminin zayıflaması sonucunda Avrupa’da köylüler yeni haklar elde etmiş, çiftçilerin sosyal
etkinliği artmıştır.
-Ticaret ve sanatla uğraşan burjuva sınıfı zenginleşmiş ve önem kazanmıştır.
Bilim ve Teknik Alandaki Sonuçlar
-Avrupalılar Türk ve İslam dünyasını daha yakından tanıma olanağı bulmuşlardır.
-Avrupalılar, Müslümanlardan kağıt, matbaa, barut, pusula, şeker, tarçın ve ipek işlemeciliğini
öğrenmişlerdir.Avrupalıların bu teknolojik buluşları öğrenmeleri, hayatlarında önemli değişikliklere neden
olmuş, Yeni Çağ’da Avrupa’nın her alanda ilerlemesine ortam hazırlamıştır.
-Skolastik düşüncenin yerini özgür düşünce almaya başlamış, halk okulları açılmış, Müslüman bilginlerin
eserleri tercüme edilmiştir.Dolayısıyla Avrupa’da kültürel ve bilimsel hayat canlanmıştır.
Magna Charta (Büyük Şart) (1215)
*İngiltere’de halkın kişisel haklarının tanındığını belirten ilk siyasal belgedir.1215 yılında İngiltere Kralı
John ile soylular arasında imzalanmıştır.
*İngiliz demokrasisinin temeli sayılan Manga Charta krala zorla kabul ettirildi.
Bu ferman ile;
-İngiltere’de kralın yetkileri sınırlandırılmıştır.
-Anayasa niteliğindeki bu ferman bir süre sonra İngiltere’de parlamento yönetiminin kurulmasına ortam
hazırlamıştır.İngiltere Mutlak Krallık yönetiminden Meşruti Krallık yönetimine geçmiştir.
-İngiltere’de demokratikleşme süreci başlamıştır.
Yükselme Dönemi (1155-1237)
II.Kılıç Arslan Dönemi (1155-1192)
*Kendisine karşı oluşturulan Bizans, Danişmentliler, Musul Atabeyliği(Nurettin Mahmut Zengi) ve kardeşi
Şahin Şah ittifakına karşı mücadele etti.Önce Bizans’la antlaşma yaptı ve ardından Danişmentlileri
ortadan kaldırmıştır.Nurettin Mahmut Zengi’yi Selçuklu topraklarından çıkarmıştır.
*Selçuklu topraklarını Sakarya’dan, Fırat’a kadar tek bir yönetim altında birleştirdi.Böylece bölgenin en
güçlü hükümdarı haline geldi.
*II. Kılıç Arslan döneminde, Bizans İmparatoru Manuel, Türklerin güçlenmesinden ve topraklarını
genişletmesinden rahatsızlık duymuş ve Türkleri Anadolu’dan atmak amacıyla farklı uluslardan oluşan
büyük bir orduyu Anadolu’ya göndermiştir.Miryokefalon Savaşı diye bilinen mücadeleyi Türkiye
Selçukluları kazanmıştır (1176).
Bu savaşın sonucunda;
- Türklerin Anadolu’dan atılamayacağı anlaşıldı (Anadolu kesin olarak Türk yurdu oldu)
- Türkler taarruza, Bizans ise savunmaya geçmiştir.
-Türk-İslam dünyası üzerinde Bizans baskısı sona erdi.
I.Haçlı Seferi ile Bizans’ın eline geçen Batı Anadolu’daki üstünlük Selçukluların eline geçmiştir.
İlk gümüş ve altın parayı bastırmıştır.
II.Kılıçarslan, Türk Devlet geleneklerine göre ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırmıştır. (Bu
durum, daha hayatta iken oğulları arasında taht kavgalarının başlamasına sebep olmuştur)
I.Giyaseddin Keyhüsrev Dönemi (I.Saltanat 1192-1196, II.Saltanat 1205-1211)
II.Kılıç Arslan’ın ölümünden sonra tahta geçen oğlu I.Giyaseddin Keyhüsrev, Bizansla mücadele etmiş kısa
süre sonra da kardeşi Rükneddin Süleyman Şah’ı tahta geçti.
Rükneddin Süleyman Şah (1196-1204), Saltuklu Beyliği’ne son vermiş, Ermeni ve Gürcülerle
mücadele etmiştir.
I.Giyaseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanatı sırasında; askeri hareketlerini ekonomik ve ticari çıkarlar
doğrultusunda düzenlemiştir.Bu amaca ulaşmak için I. Giyaseddin Keyhüsrev, Trabzon Rum
İmparatorluğu’nu yenilgiye uğratarak Karadeniz ticaret yolunu açmış, diğer taraftan da Antalya’yı
fethederek Akdeniz’i Türk ticaretine açmıştır.Türkiye Selçuklu Devleti’nin ilk donanması Antalya’da
kurulmuştur.Milletler arası ticareti geliştirmek amacıyla da Venedikliler ile ilk ticaret
antlaşması nıyapmıştır.Ayrıca İznik Rum İmparatorluğu ile mücadele etmiştir.
I.İzzeddin Keykavus Dönemi (1211-1220)
*Kıbrıs Krallığı ve Venediklilerle ticaret antlaşmaları yapılmış.(Böylece Anadolu’da üretilen
mallar Akdeniz ülkeleri ve Avrupa pazarlarına gönderildi.)
*1214’te Sinop’u alarak ihracat ve ithalat limanı haline getirilmiş, başta tüccarlar olmak üzere buraya
birçok Türk yerleştirilmiştir..(Hem ticaret gelirlerinin artırılması hem de Anadolu’nun
Türkleştirilmesi amaçlanmıştır.)
*Selçukluların elinden çıkan Antalya yeniden alınarak Türkiye Selçuklu topraklarına katılmıştır.
*Trabzon Rum İmparatorluğu ve Çukurova bölgesindeki Ermeniler vergiye bağlanmıştır.
Böylece Anadolu, doğu-batı, kuzey-güney yönlerinde ticaret kervanlarının gelip gittiği canlı bir
ticaret merkezi olmuştur.
I.Alaaddin Keykubat Dönemi (1220-1237)
*Anadolu Selçuklu Devleti en parlak dönemini yaşamıştır.
I.Alaaddin Keykubat, Akdeniz’de önemli ticaret merkezlerinden biri olan Alanya’yı (Alaiye) topraklarına
kattı (1223) ve Alanya’da tersane kuruldu.Bu durum Selçukluların denizcilikte büyük bir gelişme
göstermesini sağlamıştır.
*Selçuklular Akdeniz’den sonra Karadeniz’deki Suğdak limanını da ele geçirdiler.Suğdak’ın alınmasıyla
hem Karadeniz’de ticari güvenlik sağlandı hem de Anadolu’ya askeri ve ekonomik rahatlık
getirdi.Bu sefer Türkiye Selçuklu Devleti’nin ilk denizaşırı seferi ve başarısı oldu.(Deniz
gücünün göstergesidir)
*I.Alaaddin Keykubat, Asya’da büyük bir tehlike haline gelen Moğollara karşı tedbirler aldı.
Moğol Tehlikesine karşı alınan tedbirler;
-Doğudaki şehirlerin surları tamir edildi.
-Halife ile ilişkiler yoğunlaşmıştır. (Askeri birlik göndermiştir)
-Harzemşahlar’ın Doğu Anadolu ve Azerbaycan’a yerleşmelerine müsaade edilmiştir. (Tampon bölge)
-Anadolu Selçuklu Devleti, Harzemşah, Eyyubi ittifakı kurulmaya çalışıldı.
-Moğol hanı Ögeday ile dostluk kurulmaya çalışıldı.
*Celaleddin Harzemşah’ın Selçuklulara ait Ahlat’ı alarak tahrip etmesi ilişkilerin bozulmasına
neden olmuştur.Erzincan yakınlarında yapılan Yassıçemen Savaşı’nı Alaaddin Keykubat kazanmıştır
(1230).
Bu savaştan sonra Harzemşahlar kesin olarak yıkılmıştır (1231). Bu savaş ile Anadolu Selçuklu devleti
gücünü göstermiş ve Moğolların Anadolu’yu istilası gecikmiş, fakat tampon bölge kalktığı için
Moğollar daha rahat ilerleme imkanı bulacaktır.
*I.Alaaddin Keykubat’ın ölümüyle Türkiye Selçukluları eski gücünü kaybetmiştir.
Dağılma Dönemi(1237-1308)
II.Giyaseddin Keyhüsrev Dönemi (1237-1246)
I.Alaaddin Keykubat’ın ölümünden sonra yerine oğlu II.Giyaseddin Keyhüsrev geçmiştir.Vezir Sadettin
Köpek’in etkisi altında kalan hükümdar, babası kadar yetenekli değildi.
Baba İshak (Babailer) İsyanı (1240)
*XIII. yüzyılda Asya’daki Moğol istilası pek çok Türkmenin Anadolu’ya göç etmesine neden olmuştur.Doğu
ve Güneydoğu Anadolu’ya gelen Türkmenler yer ve otlak darlığı nedeniyle sıkıntı çekiyordu.Bölge halkının
sosyal ve ekonomik sıkıntılarını değerlendiren Baba İshak isimli bir kişi isyan başlattı.
Türkmenlerin desteğini alan Baba İshak isyanı kısa sürede yayıldı.Eski gücünü kaybeden Anadolu
Selçukluları bu isyanı bastırmakta zorlanmış, ancak iki yıl sonra isyanı bastırabilmiştir.
*Anadolu Selçuklularının Yassıçemen Savaşı’nı kazanmaları Moğolların Anadolu’ya gelişini geciktirmiştir.
Ancak Baba İshak İsyanı’nın güçlükle bastırılması, Selçukluların zayıfladığını ortaya çıkarmış ve Moğolları
Anadolu’yu istila etme konusunda cesaretlendirmiştir.
Kösedağ Savaşı (1243)
Anadolu Selçuklularının doğu sınırlarına dayanan Moğollar, Baba İshak isyanından sonra Anadolu’yu
istilaya karar verdiler.Sivas’ın doğusunda yapılan Kösedağ Savaşı’nda Anadolu Selçuklu ordusu yenilmiştir.
Bu savaşın sonucunda;
-Anadolu Moğolların hakimiyetine girmiş ve Türkiye Selçukluları Devleti Moğollara bağlı hale gelmiştir.
-Trabzon Rum İmparatorluğu ve Ermeni Krallığı Selçuklu hakimiyetinden çıkmış, Anadolu’nun batı
kısımlarında bağımsız Türk beylikleri kurulmuştur.Böylece Anadolu’da kurulan Türk siyasal birliği
bozulmuştur.
-Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmamış, ticaret faaliyetleri durma noktasına gelmiş ve üretim
azalmıştır.Bu durum Anadolu halkının ekonomik hayatını olumsuz yönde etkilemiştir.
-Anadolu’daki önemli bilim, sanat ve ticaret merkezleri tahribata uğramış, kültürel gelişmeler durmuştur.
-Moğolların baskısından kurtulmak isteyen Türkmenler Anadolu’nun batısında yoğunlaşmışlardır.Türk
kültürü Anadolu’nun batısında da yayılmıştır.
-Merkezi otoritesini kaybeden Anadolu Selçukluları dağılma ve yıkılma sürecine girmiştir.
II.Mesut’un ölümüyle Türkiye Selçuklu Devleti yıkılmıştır.
Yıkılma Nedenleri:
-Moğol baskısı ve Kösedağ Savaşı
-II.Giyaseddin Keyhüsrev’in yetenekli olmayışı
-Vezir Sadettin Köpek’in entrikaları
-Baba İshak İsyanı
-Taht kavgaları, merkezi otoritenin bozulması
-Beyliklerin bağımsızlıklarını ilan etmeleri
-Haçlı Seferleri’nin etkisi
-Ülkenin hanedan üyeleri arasında paylaşılması
Uclarda Hayat ve Beylikler
Türkiye Selçukluları, doğudan gelen Türkmen boylarını, sınır bölgelerine
boylarına “Uc”, sınır boylarındaki Türkmen beylerine de “Uc Beyi” denirdi.
Uc beylerinin görevleri:
-Sınırları korumak
-Bizans üzerine akınlar düzenleyerek fetihlerde bulunmak
-Anadolu’yu bir Türk yurdu haline getirmek.
yerleştirmişlerdir.Sınır
1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol hakimiyetine girmesi üzerine, uc
beyleri serbest hareket etmeye ve Anadolu Selçuklu sultanlarını tanımamaya başladılar.Anadolu’nun
batısında yoğunlaşan beyliklerin nüfus ve askeri gücünü Moğolların baskısından kaçan Türkmenler
oluşturuyordu.Moğolların hakimiyetini kabul etmek istemeyen uc beyleri ve aşiret beyleri bağımsızlıklarını
ilan ederek Türkiye’de “Beylikler Dönemi”nin başlamasına neden olmuşlardır.
Osmanoğulları (1299-1918)
*Oğuzların Kayı boyundandırlar.
*Türkiye Selçuklu Sultanı I.Alaaddin Keykubat tarafından Ankara’nın batısındaki Karacadağ dolaylarına
yerleştirildiler.
*Kayıların başında bulunan Ertuğrul Bey, Söğüt ve Domaniç’i aldı.Ertuğrul Bey, 1281’de ölünce yerine
oğlu Osman Bey geçti.
*Osman Bey, 1299’da bağımsızlığını ilan ederek Osmanlı Beyliğini kurdu.
*Beyliğin ilk merkezi Söğüt’tür
*Osmanoğulları zamanla diğer Anadolu beyliklerini egemenliği altına alarak Anadolu’da Türk siyasi birliğini
sağlamıştır.
Karamanoğulları (1256-1487)
*Oğuzların Avşar boyundandır.
*I.Alaaddin Keykubat tarafından Mut ve Ermenek dolaylarına yerleştirildiler.
*Beylik Konya ve Karaman ‘da kurulmuştur.
*Kurucusu Kerimüttin Karaman Beydir.
*İlk merkezleri Ermenek daha sonra Karaman ve Konya olmuştur.
*Kerimüttin Karaman Beyin oğlu Karamanoğlu Mehmet Bey Konyayı alarak II.İzzettin Keykavus’un oğlu
Gıyasettin Siyavuş’u sultan ilan etti.
*Karamanoğlu Mehmet Bey Türkçeyi resmi dil ilan etti.
*Osmanlı Devleti ile en fazla mücadele eden beyliktir.
*Kendilerini Türkiye Selçuklu Devletinin varisi olarak görmektedirler.
*İkinci Anadolu beylikleri içerisinde en güçlü beyliktir.
*Karamanoğulları ilk kez Yıldırım Bayezit zamanında Osmanlı Devletine katılmıştır.Ankara Savaşı’ndan
sonra II.Bayezit zamanında beyliğe kesin olarak son verildi.
Germiyanoğulları (1299-1429)
*Kütahya merkez olmak üzere kuruldu.
*Kurucusu Yakup Beydir.
*I.Murat zamanında Germiyanoğullarından çeyiz olarak Kütahya, Tavşanlı, Emet ve Simav toprakları
alınmıştır.
*İlk defa Yıldırım Bayezit beyliğe son verdi.Ankara Savaşı’ndan sonra tekrar kurulan beylik II.Yakup
Edirne’ye gelerek II.Muratla görüşmüş ve beyliği vasiyet yolu ile Osmanlı Devletine bırakmıştır.
Karesioğulları (1304-1360)
*Balıkesir’de kuruldu.
*Marmara’da önemli bir deniz gücüne sahipti.
*Orhan Bey döneminde Osmanlı Devleti’ne katıldı.
*Osmanlı Devleti’ne katılan ilk beyliktir.
Karesioğullarının Osmanlı Devleti’ne katılması Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlama
yolunda atılan ilk adımdır.Osmanlı Devleti, bu beyliğin deniz gücü ile Rumeli’ye geçti.
Hamitoğulları (1300-1423)
*Antalya, Isparta ve Eğridir’de kuruldu.
*Kurucusu Hamit Beyin torunu Dündar Beydir.
*Osmanlı padişahı I.Murat’ın
isteği üzerine
topraklarının
bir bölümünü Osmanlılara para
karşılığında sattılar.
*Yıldırım Bayezit’in son verdiği beylik Ankara Savaşı’ndan sonra yeniden kurulduysa da II.Murat
tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.
Eşrefoğulları (1284-1326)
*Beyşehir merkez olmak üzere kuruldu.
*Kurucusu Eşrefoğlu Süleyman Şah’tır.
*Seyfettin Süleyman Beyin 1302’de ölümünden sonra yerine geçen oğlu Mehmet Bey, Ilgın, Akşehir,
Bolvadin ve Seydişehir’i fethetti.
*Mehmet
Bey’den
sonra
oğlu
II.Süleyman
zamanında
beylik
zayıflayarak
Moğollara
bağlandı.II.Süleymanın İlhanlı Valisi Timurtaş tarafından öldürülmesiyle beylik sona erdi.
Alaiye Beyleri (1293-1471)
*Alaiye, I.Alaattin Keykubat tarafından fethedildi.
*1293’te Karamanoğulları ele geçirdi.Daha sonra Alaiye, Memlüklere bağlı beyler tarafından yönetildi.
*Fatih zamanında Gedik Ahmet Paşa Osmanlı topraklarına kattı.
Menteşeoğulları (1261-1424)
*Muğla’da kuruldu.
*Kurucusu Menteşe Beydir.Bu dönemde Aydın, Güzelcehisar, Fethiye, Denizli ve Söke’yi alındı.Donanma
kurularak Ege ve Akdeniz’de fetihler yapıldı.
*Menteşe Beyden sonra oğlu Mesut Bey zamanında beylik en parlak dönemini yaşadı.
*Yıldırım Bayezit’in son verdiği beylik Ankara Savaşı’ndan sonra tekrar kurulduysa da II. Murat tarafından
Osmanlı topraklarına katıldı.
Sahip Ataoğulları (1275-1342)
*Afyonkarahisar’da kuruldu.
*Kurucusu Türkiye Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahrettin Ali’dir.
*Bir ara İlhanlı egemenliği altına girdiler.
*Beyliğin toprakları Germiyanoğulları Beyliği’ne katıldı.
Aydınoğulları (1308-1426)
*Aydın merkez olmak üzere kuruldu.
*Kurucusu Aydınoğlu Mehmet Beydir.Mehmet Bey, Selçuk ve İzmir tersanelerinde büyük bir donanma inşa
ettirdi.
*Mehmet Beyden sonra Gazi Umur Bey geçti.Bu dönemde Yunanistan ve Adalara seferler düzenlendi.Gazi
Umur Beyin Egedeki başarılarını kendileri için tehlikeli gören Hristiyanlar, bir Haçlı donanmasıyla İzmir’i
alıp Aydınoğulları donanmasını yaktılar.
*Yıldırım Bayezit tarafından alınan beylik Ankara Savaşı’ndan sonra yeniden kurulduysa da II.Murat
tarafından son verildi.
*Denizcilikte en ileri beyliktir.
Canik Beyleri (Tacettinoğulları) (1348-1428)
*Niksar dolaylarında kuruldu.
*Kurucusu Tacettin Doğanşah’tır.
*İlhanlılara, Eretna ve Kadı Burhanettin devletlerine bağlı olarak yaşadılar.
*II.Murat tarafından ortadan kaldırıldı.
Candaroğulları (İsfendiyaroğulları) (1335-1461)
*Kastamonu ve Sinop yöresinde kurulmuş olup merkezi Kastamonu’dur.
*Kurucusu Şemsettin Yaman Candar’dır.
*Yıldırım Bayezit, Candaroğullarının Kastamonu kolunu ortadan kaldırdı.Sinop’ta İsfendiyar Bey, Yıldırım
Bayezit’e bağlı olarak hükümdarlığını sürdürdü.
*Ankara Savaşı’ndan sonra İsfendiyaroğulları Beyliği adını alan beyliğe Fatih son verdi.
Pervaneoğulları (1277-1322)
*Sinop ve çevresinde kuruldu.
*Kurucusu Türkiye Selçuklu Devleti veziri Pervane Muineddin Süleyman’ın oğlu Mehmet Beydir.
*Mesut, Bafra ve Samsun’u aldı.
*Gazi Çelebi, Kırım’a sefer düzenledi ve buradaki Cenevizlileri yendi.Onun ölümünden sonra beylik,
Candaroğulları Beyliği’ne katıldı.
Saruhanoğulları (1313-1410)
*Manisa ve çevresinde kuruldu.
*Kurucusu Saruhan Beydir.
*I.Murat’ın ölümünden sonra Osmanlılara karşı Karamanoğulları ile ittifak yaptılar.
*Yıldırım Bayezit tarafından son verilen beylik Ankara Savaşı’ndan sonra tekrar kurulduysa da Çelebi
Mehmet tarafından ortadan kaldırıldı.
*Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlıya katılan ilk beyliktir.(Çelebi Mehmet)
İkinci Türk Beyliklerinin Anadolu’nun Türkleşmesine Hizmetleri
-Beylikler, Bizans ve Moğollarla savaştılar.
-Beyler, birçok düşünür, bilgin ve sanatçıyı koruyarak Anadolu’da Türk kültürüne hizmet etmelerini
sağladılar.
-Beylikler döneminde Türkçe, resmi dil olarak gelişti.
-Birçok yerleşim yerine Türkçe adlar verildi.
-Beyler, uc bölgelerine gelen göçebelere toprak vererek bu bölgelerin Türkleşmesini sağladılar.
-Anadolu bayındır hale getirildi.
Türkiye’de Kurulan Diğer Devletler
Eretna Devleti (1336-1381)
*İlhanlıların Anadolu valisi Timurtaş, isyan ederek *Mısır’a kaçarken yerine Türk komutanlarından Eretna
Beyi bırakmıştı.
*Uygur Türklerinden olan Eretna Bey tarafından Sivas’ta kuruldu.
*Başkent önce Sivas, sonra Kayseri oldu.
*Eretna Bey, Tokat, Amasya, Niğde ve Erzincan’ı aldı.
*Eretna Beyin ölümünden sonra ülkenin karışıklıklar içinde kalmasından yararlanan vezir Kadı
Burhanettin sultanlığını ilan ederek Eretna Devleti’ne son verdi.
Kadı Burhanettin Devleti (1381-1398)
*Oğuzların Salur boyundan olan Kadı Burhanettin tarafından Sivas’ta kuruldu.
*Kadı Burhanettin, Amasya Emirliği, Erzincan Emirliği, Candaroğulları, Karamanoğulları ve Tacettinoğulları
üzerinde egemenlik kurdu.Akkoyunlu beylerinden Kara Yülük Osman ile yaptığı savaşta yenildi ve
öldürüldü.
*Yıldırım Bayezit tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.
Dulkadiroğulları (1337-1515)
*Zeynettin Ahmet Karaca Bey tarafından Elbistan merkez olmak üzere kuruldu.
*Zeynettin Ahmet Karaca Beyden sonra yerine geçen oğlu Halil Bey, Maraş, Malatya, Harput ve Amik
dolaylarını ele geçirdi.Osmanlı-Memlük ilişkilerinin bozulmasına neden oldu.
*Dulkadiroğullarının Osmanlı-Memlük savaşlarında, Osmanlılara karşı cephe alması üzerine Yavuz Sultan
Selim, Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1515’te Turnadağ Savaşı ile bu devleti yıktı.Böylece Anadolu
Türk birliği kesin olarak sağlandı.
Ramazanoğulları (1353-1608)
*Yüreğir boyu beylerinden Ramazan Bey tarafından Adana ve Tarsus dolaylarında kuruldu.
*Ramazanoğulları topraklarını genişletmek için Dulkadiroğulları ve Karamanoğulları ile savaştı.
*Başlangıçta Memlüklere bağlıyken Yavuz Sultan Selim’den itibaren Osmanlı Devleti’ne bağlandılar.
Karakoyunlular (1365-1469)
*Oğuz boylarından olan Karakoyunlular Moğol istilasından kaçarak Doğu Anadolu’ya geldiler.
*Devlet, Bayram Hoca tarafından Erciş merkez olmak üzere kuruldu.Daha sonra başkent Tebriz oldu.
*En büyük hükümdarları Kara Yusuf, Timur’a karşı yaptığı mücadeleyi kaybedince Osmanlı padişahı
Yıldırım Bayezit’e sığındı.Timur’un ölümünden sonra Kara Yusuf, Tebriz ve Azerbaycan’ı aldı.
*Kara Yusuf’un ölümünden sonra İskender Bey, Timur’un oğlu Şahruh’a yenilince Osmanlılara
sığındı.Şahruh, İskenderin yerine kardeşi Cihan Şah’ı Karakoyunlu hükümdarı olarak belirledi.Cihan Şah,
Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a yenildi.Uzun Hasan Karakoyunlular Devleti’ne son verdi.
Akkoyunlular (1350-1502)
*Oğuzların Bayındır boyundan gelen Kara Yülük Osman Bey tarafından Diyarbakır merkez olmak üzere
kuruldu.
*En güçlü dönemleri Uzun Hasan dönemidir.Bu dönemde İran, Doğu Anadolu ve Azerbaycan’ı ele
geçirildi.
*Uzun Hasan’ın , Trabzon Rum İmparatorluğu’nu ve Karamanoğullarını korumak istemesi Osmanlılar ile
arasının açılmasına neden oldu.Uzun Hasan, 1473’te Otlukbeli Savaşı’nda Fatih’e yenildi.Bu yenilgiden
sonra Akkoyunlular bir daha kendilerini toparlayamadılar.
*Safeviler tarafından yıkıldılar.
Kültür ve Medeniyet
Devlet Yönetimi
Türkiye Selçuklu Devleti, Büyük Selçuklu Devleti’nin devamı gibidir.Türk devlet geleneğinde olduğu gibi,
Türkiye Selçuklularında da ülke, hanedanın ortak malı kabul edilmiş ve şehzadeler arasında
paylaştırılmıştır.Sultanlar çocuklarını(melik) vilayetlere göndermiş yanlarına da “atabey” denilen
meliklerin devlet yönetimi ve askerlik konularında deneyim kazanmalarını sağlayan kişiler verilmiştir.
Devlet işleri Büyük Divan’da görüşülürdü.
Büyük Divan’a bağlı alt divanlar ise şunlardır:
Niyabet-i Saltanat:Bu makamı idare edene naib-i sultan denirdi.Devlet idaresinde vezirden sonra
gelirdi.Önde gelen devlet adamları ve komutanlar arasından seçilirdi.Hükümdar başkentte olmadığı
zamanlarda devlet işlerini yürütür ve hükümdara vekalet eder.
Divan-ı Tuğra:Devletin her türlü yazışmalarından sorumluydu.
Divan-ı Arz:Ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasından sorumluydu.
Divan-ı İstifa:Devletin gelir ve gider hesaplarına bakan divandı.
Divan-ı İşraf:Ülkedeki askeri ve adli işler dışındaki idari ve mali teşkilatın işleyişini denetlerdi.
Divan-ı Pervane:Arazi defterlerinde tutulan has ve iktaların düzenlenmesinden sorumluydu.
Türkiye Selçuklularında ülke eyaletlere ayrılmıştır:
-Merkeze bağlı vilayetler
-Meliklerin yönettiği vilayetler
-Uc eyaletleri
Ordu
Askeri teşkilat Büyük Selçuklu askeri teşklatına benzemektedir.
Türkiye Selçuklu Devleti’nde ordu şu bölümlerden oluşmaktadır:
*Hassa askerleri: Gulam askerleri-değişik milletlerden küçük yaşta satın alınan veya toplanan çocuklardan
oluşurdu.
*İkta askerleri:Tımarlı sipahiler
*Sınır boylarındaki Türkmen birlikleri
*Bağlı devlet ve beylik askerleri
*Ücretli askerler(Rum, Frank ve Ruslardan)
Türkiye Selçukluları gulam sistemini güçlendirip Türk beylerinin gücünü kırmak istemişler
ancak başaramamışlardır.
Sinop, Alanya, Antalya ve Samsun’da tersaneler kurdular.
Ordu komutanına emir’ül-ümera, donanma komutanına da meliküs-sevahi(sahiller meliki) veya reisül
bahr(deniz reisi) denirdi.
Hukuk
Türkiye Selçuklu hukuku, Büyük Selçuklu hukukunda olduğu gibi şer’i hukuk ve örfi hukuk olarak ikiye
ayrılıyordu.
Şer’i davalara kadılar, askeri davalara kadıasker(kadı-yı leşker) bakardı.
Şer’i mahkemelere bakan kadıların başı kadi’l-kudat, örfi yargı sisteminin başında ise emir-i
dad bulunurdu.
Türk-İslam devletlerinde ağır siyasi suçlar, sultanın başkanlığındaki Divan-ı Mezalim adı verilen
mahkemede görüşülerek karar verilirdi.
Din
Türkiye Selçuklularında tarikat ve medrese arasındaki görüş farklılıkları zaman zaman siyasi boyut
kazanmış, medreseye karşı olan bazı tarikat üyeleri, medreseyi asıl eğitim kurumu sayan devletle
mücadele etmişlerdir.
Moğol istilası sırasında Anadolu halkını koruyup kollayan teşkilatların başlıcaları:
*Abdalan-ı Rum (Anadolu dervişleri teşkilatı)
*Bacıyan-ı Rum (Anadolu kadınları teşkilatı)
*Feteyan-ı Rum (Anadolu gençler teşkilatı)
*Gaziyan-ı Rum (Anadolu gazileri teşkilatı)
Toprak Yönetimi
Türkiye Selçuklu Devleti’nde toprakların çoğunun mülkiyeti Büyük Selçuklularda olduğu gibi devletin malı
kabul edilmiştir.Devlete ait bu topraklara miri arazi denilirdi.Türkiye Selçukluları ve beylikler döneminde
topraklar dörde ayrılmıştır:
Has Arazi:Geliri hükümdara ayrılan topraklar olup hükümdar bu topraklarda istediği tasarrufu yapabilirdi.
İkta Arazi:Ordu mensuplarına ve devlet memurlarına hizmet ve maaş karşılığı olarak verilen
topraklardır.İktalar göreve bağlıydı.Görevden ayrılan kişinin iktası elinden alınıp başkasına verilirdi.Ordu
mensuplarına ayrılan bu topraklar hizmetlerini sürdürmeleri şartıyla babadan ooğula geçebilirdi.
Mülk Arazi:Devlet adamlarına başarılarından dolayı verilen topraklardır.
Vakıf Arazi:Miri ve mülk arazilerden gelirleri ilmi veya sosyal kuruluşların masraflarına ayrılan
topraklardır.
Sosyal Hayat
Malazgirt Zaferi’nden sonra, Orta Asya’dan gelen konar-göçerler Anadolu’ya yerleştirilerek Anadolu’da
Rum ve Hristiyanlara karşı nüfus üstünlüğü sağlanmıştır.Türkler Anadolu’da yaşayan Hristiyan unsurlarla
birlikte (Rumlar, Ermeniler, Süryaniler) yaşamlarını sürdürmüştür.Selçuklu sultanları Hristiyan ahaliye
adaletli ve hoşgörülü davranmış, karşılığında onlar da Selçuklu idaresini benimsemişlerdir.
Ekonomik Hayat
Tarım ve Hayvancılık
Anadolu Selçuklu sultanları ve beyler, köylüleri topraklarda tutabilmek amacıyla belirli zamanlarda vergi
affı ve ya vergilerin hafifletilmesi gibi tedbirler almışlardır.
Anadolu Selçuklu Devleti, tarım ve hayvancılığın gelişmesine yardımcı olmuş, bunun sonucunda
Anadolu’da alınan ürünlerin ihtiyaç fazlasını (tarım ve hayvan ürünlerini) dışarıya satmıştır.
Ticaret
Anadolu’da ticaretin gelişmesi için Türkiye Selçukluları döneminde şu tedbirler alınmıştır:
-Ticarette kullanılmak üzere yollar yapılmış ve bu yollarda güvenlik sağlanmıştır.
-Ticaret
yolları
üzerine
tüccarların
konaklaması
ve
ihtiyaçlarının
karşılanması
amacıyla kervansaraylar yapılmıştrı.II.Kılıç Arslan döneminde başlayan Kervansaray yapımı, daha sonra
gelen Selçuklu sultanları tarafından devam ettirilmiş ve kervansaraylar komşu ülkelerden tüccarların
Anadolu’ya gelmesinde önemli rol oynamıştır.
-Tüccarların korsan, eşkıya ve tabii afetlerden dolayı uğrayacağı zararları karşılamak üzere bir
çeşit devlet sigortası yapılmıştır.
-Büyük ticaret merkezlerinde hanlar ve kapalı çarşılar yapılmıştır.
-Ticareti geliştirmek amacıyla Akdeniz ve Karadeniz’de fetihler yapılmıştır (Antalya, Alanya, Sinop,
Suğdak).
-Kıbrıs Krallığı ve İtalyan Cumhuriyetleriyle ticaret antlaşmaları yapılmıştır.
-Gümrük vergileri hafifletilmiştir.
-Ticari önemi olan merkezlere Türk ve Müslüman tüccarlar yerleştirilmiştir.
Anadolu’nun Doğu-Batı, Güney-Kuzey ticaret yollarının üzerinde bulunması ve kıtaları birbirine bağlaması,
bölge ticaretinin gelişmesine ortam hazırlamıştır.Türkiye Selçukluları döneminde Anadolu uluslar arası
ticaret merkezi haline gelmiştir.
Ahilik Teşkilatı
Ahilik, Türkiye Selçuklu Devleti döneminde (XIII. Yüzyılda ) ortaya çıkmış, esnaf ve zanaatkarların ticari
hayatını şekillendiren sosyal bir teşkilattı.
Bu teşkilat;
-Esnaflar arasında dayanışmayı sağlamıştır.
-Mesleki eğitim sonucunda çırak, kalfa ve usta yetiştirerek bunlara diploma vermiştir.
-Üyelerinin dini, ahlaki ve diğer alanlarda bilgilerinin artırılmasına çalışmıştır.
-Üretim kalitesinin artırılmasına ve fiyatların ayarlanmasına çalışmıştır.
-Moğol istilasından sonra Anadolu’da huzur ve güvenliği sağlamaya çalışmıştır.
Fikir, Dil ve Edebiyat
Türkiye Selçukluları ve Beylikler döneminde yaşayan başlıca fikir adamları:
Muhyiddin Arabi(İslam dünyasında şeyh-i ekber adıyla ün kazanmış), Sadreddin Konevi, Mevlana
Celaleddin Rumi(Mesnevi adlı eseri), Hacı Bektaş Veli(Makâlât adlı eseri), Yunus Emre(şiirlerini Divan
ve Risaletü’n-Nushiye adlı eserlerinde topladı.)
Türkiye Selçuklularında bilim dili Arapça, devlet ve edebiyat dili Farsçaydı.Bu durum Türkçenin
gelişmesini yavaşlatmıştır.Beylikler döneminde Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçeyi resmi dil
ilan etmiştir(1277).
Bilim ve Sanat
Anadolu’da ilk medrese 1151 yılında Danişment Hükümdarı Yağıbasan tarafından Niksar’da
kurulmuştur. Türkiye Selçuklularında ilk medrese 1193 tarihinde açılan Kayseri Koca Hasan
Medresesi’dir.Anadolu’da yapılan ilk kervansaray, II.Kılıç Arslan döneminde tamamlanan AksarayKayseri yolu üzerindeki Alay Han’dır.
En çok gelişen sanat dalı mimaridir.
Dini mimaride:camiler, mescitler, medreseler, türbeler(dört duvarının üzerleri kubbe ile örtülen
mezarlara denir), kümbetler(silindirik, çokgen gövdeli, konik veya piramit çatılı olan mezarlara denir),
külliyeler, tekke ve zaviyeler.
Sivil mimaride:köşkler, saraylar, kervansaraylar(hanlar), hamamlar, köprüler, darüşşifalar(hastaneler).
Askeri mimaride:kaleler, surlar yapılmıştır.
Selçukluların sembolü olan “çift başlı kartal” ve başka hayvan figürleri surlarda ve diğer yapılarda
kullanılmıştır.
Mimari dışında çinicilik, hat(yazı) sanatı, tezhip(kitapları yaldız ve boya ile süsleme) ve cilt
sanatı, halı ve kilim dokumacılığı, ağaç, taş ve maden işlemeciliği, musiki gelişmiştir.
-SON-
Download