ı. dünya savaşı`nda izmit körfezi ve çevresinde itilaf denizaltıları ve

advertisement
I. DÜNYA SAVAŞI’NDA İZMİT KÖRFEZİ VE
ÇEVRESİNDE İTİLAF DENİZALTILARI VE GEBZE
KÖPRÜSÜNÜN HAVAYA UÇURULMASI
Fikrettin YAVUZ*
Giriş
İnsanlık tarihinin eski devirlerinden beri stratejik önemi dolayısıyla boğazlar her daim
ilgi çekmiş, dünyanın tecrübe ettiği ilk büyük savaşta, Birinci Dünya Savaşı’nda da durum
değişmemişti. Bu çerçevede İtilaf devletleri sonuçları itibariyle savaşın gidişatına son
derece büyük bir etki yapmış olan ve aynı zamanda muazzam bir vuruşmanın yaşandığı
Çanakkale Cephesi’ni açmışlardı1. Yaklaşık 13 ay süren deniz ve kara harekâtı sonucunda
İtilaf devletleri beklenenin tersine Ocak 1916’da cepheyi terk etme kararı almak zorunda
bırakılmışlardı.
Yavuz ve Midilli’nin Rusya’nın Karadeniz’deki limanlarını bombalamasıyla Osmanlı
Devleti’nin fiilen savaşa girişini müteakip, İngiliz ve Fransız filosundan oluşan İtilaf
donanması 3 Kasım 1914’te Çanakkale boğazındaki kaleleri bombalayarak karşılık verdi
ve böylece çarpışma başlamış oldu2. İngiltere’nin başını çektiği İtilaf devletleri başlangıçta
Çanakkale’yi kolay bir şekilde geçerek İstanbul’u işgal ve müttefikleri Rusya’ya yardım
edebileceklerini düşünüyorlardı. Bu amaçla yapılan plan ilk etapta kara birliği desteği
sağlanamadığı için İtilaf donanmasının kendi olanaklarıyla Çanakkale boğazını zorlayıp
geçmesi şeklindeydi3. Ancak İngiltere Savaş Bakanı Lord Kitchener’e 19 Şubat 1915’te
başlayan taarruzla ilgili gönderilen ilk raporlarda, donanmanın tek başına boğazdan
geçmesinin mümkün olmadığı, ne pahasına olursa olsun ordunun işe karıştırılması gerektiği
bilgisi veriliyordu4. Bu düşünceler doğru çıkıyor ve 18 Mart 1915’te denizde alınan büyük
hezimetten sonra İtilaf filolarının geçişine engel olduğu düşünülen bataryaları etkisiz hale
getirme amacıyla kara savaşlarına girişiliyordu.
Deniz harekâtını müteakip karaya asker çıkarmaktaki asıl gaye bir yandan Rusya’ya
yardım etmek öte yandan Osmanlı başkenti İstanbul’u ele geçirmekti5. İtilaf kuvvetlerinin
Osmanlı askerinin gösterdiği bu mukavemeti kırmak adına her türlü yola başvuracaklarına
Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, e-mail: fyavuz@sakarya.
edu.tr
1 Çanakkale cephesinin açılış nedenleri hakkındaki değerlendirme ve cephenin açılması konusunda bkz. Figen Atabey,
Çanakkale Muharebelerinin Deniz Cephesi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2014, s. 31-42
2 Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Çanakkale Cephesi Harekâtı I. Kitap, (V. Cilt) Genelkurmay Basımevi, Ankara,
1993, s. 69.
3 Atabey, Çanakkale Muharebeleri, s. 43.
4 Alan Moorehead, Çanakkale Geçilmez, Çev. Güney Salman, Milliyet Yay., İstanbul, 1972, s. 103.
5 Cecil Faber, Aspinall-Oglander, Military Operations Gallipoli: Inception of the Campaignto May 1915, History of the
Great War Based on Official Documents by Direction of the Historical Section of the Committee of Imperial Defence I.,
London: Heinemann, 1929, s. 51.
∗
1289
şüphe yoktu. Gelibolu’daki Osmanlı kuvvetlerinin bütün ihtiyaçları İstanbul’dan temin
ediliyor ve bu sevkiyatın aslında büyük bir kısmı denizyolu ile gerçekleştiriliyordu. Bunun
durdurulması Osmanlı ordusunun cephanesiz, askersiz ve yiyeceksiz kalması anlamına
geliyordu. İşte bu amaçla kara harekâtına karar verilmişti ancak Çanakkale’de daha önce
denenmemiş bir başka savaş metodu daha uygulamaya koyulacaktı. İtilaf kuvvetleri için
her ne pahasına olursa olsun bu sevkiyatın önünün kesilmesi gerekiyordu. Çünkü gerçekten
Anadolu ve İstanbul’dan cepheye yıldırım hızıyla sevkiyat yapılıyordu6. İtilaf devletleri
madem Boğaz, denizin üstünden geçilemiyor, o zaman bir de denizin altı denenmeli diye
düşünerek İngiliz, Fransız ve Anzak denizaltılarını savaş sahnesine sürdüler.
Çanakkale Boğazı’nı Geçen İtilaf Denizaltıları
İtilaf ordularının kara harekâtını kolaylaştırmak adına savaş sahnesine çıkarttıkları
İngiliz, Fransız ve Avusturya denizaltıları birbiri ardına bu tehlikeli ve fakat bir o kadar da
önemli geçiş harekâtına teşebbüs edeceklerdi. Boğazı geçmeden boğaz girişinde faaliyet
gösteren ilk denizaltılar İngilizlerin B sınıfı denizaltılarıydı. Kasım ayı boyunca B-9, B-10
ve B-11 Çanakkale boğazını gözleyerek bu boğaz yakınlarında faaliyet göstermişlerdi7.
Bunlara Joule, Saphir, Faraday ve Moriotte adında dört Fransız denizaltısı eşlik etmişti8.
Teğmen Norman Douglas Holbrook emrindeki B-11 denizaltısının boğaza girerek 13 Aralık
1914’te Mesudiye Zırhlısı’nı bir torpido ile batırması, İtilaf denizaltılarının bundan sonra
verecekleri zararın adeta habercisi olmuştu9. Mesudiye zırhlısının batırılmasının verdiği
cesaretle boğazın geçilebileceği düşünüldü. Bu amaçla ilk başta Fransız Saphir denizaltısı 15
Ocak 1915’te boğazı geçme teşebbüsünde bulunmuş, ancak başarılı olamamıştı10. Denizaltı
komutanı Henry de Fournier boğazın girişinde devriye görevi verilmesine rağmen, boğaza
giriş yaparak mayın bölgesini geçmiş ancak bir süre sonra denizaltıdaki teknik aksaklıklar
ve Türk topçusunun açmış olduğu ateş sonucu batmıştı. Böylelikle Fransız Saphir Türklerin
batırdığı ilk denizaltı olarak tarihe geçti11. Bu olayı müteakip diğer denizaltılara nazaran
daha gelişmiş İngiliz “E” sınıfı denizaltıları boğazı geçmeye teşebbüs edeceklerdi.
Başarılı olması durumunda Boğaz’ı geçerek Marmara Denizi’ne giren ilk müttefik
denizaltısı olacak olan E-15, C. G. Brodie’nin komutasında 17 Nisan 1915 günü saat
02.20 sularında Bozcaada’dan Çanakkale Boğazı istikametine hareket etmişti. Denizaltı,
02.30’da projektörler tarafından fark edilmemek için dalmış, Boğaz hattını takip ederken
akıntının etkisiyle Anadolu sahilindeki Kepez civarında karaya vurmuştu12. Böylece bu
ikinci teşebbüs de bir netice vermemiş oldu. Ancak İtilaf donanmasının vazgeçmeye niyeti
olmadığı birkaç gün sonra daha önce de bu iş için hevesli olan bir denizaltının harekete
geçmesiyle gün yüzüne çıkacaktı.
25 Nisan 1915 Pazar günü İtilaf ordularının Gelibolu Yarımadası’na kara harekâtına
başladığı gün 800 tonluk İskoç yapımı Avustralya denizaltısı AE-2 boğazı geçmek üzere
Serkan Ertem, Çanakkale Denizaltı Harekatı, Denizler Kitabevi, İstanbul, 2011, s. 38.
I. Dünya Savaşı’nda kullanılan İngiliz denizaltıları konusunda bkz. Innes McCartney, British Submarines of World War
I, Osprey Publishing Ltd. 2008, Paul J. Kemp, British Submarines of World War One, Arms and Armour Press, London,
1990, John F. O’Connell, Submarine Operational Effectiveness in the 20th Century: Part One (1900–1939), New York,
2010, s. 66-67.
8 Vehbi Ziya Dümer, “Çanakkale Muharrebatı’nda İngiliz Denizaltı Gemilerinin Aldığı Vazifeler ve Bahriyemizin Bu
Gemilerle Mücadelesi”, Deniz Mecmuası, Cilt XXXXVI, Sayı: 334, Kasım 1934, s. 587.
9 Ayrıntılı bilgi için bkz. Oğuz Otay, Mesudiye Zırhlısı Osmanlı’nın Son 40 Yılının Tanığı (1874-1914), Denizler Kitabevi,
İstanbul, 2005, s.171-285, Eda Gülşen Gömleksiz, Mesudiye Zırhlısı, İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı, İstanbul,
2007.
10 Gérard Garier, L’odyssée Technique et Humaine du Sous-marin en France: A l’épreuve de la Grande Guerre, Tome. II,
Marines Éd., 2002, s. 146.
11 Victor Rudenno, Gelibolu Denizden Saldırı, ODTU Yayıncılık, Ankara 2009, s. 27. Serkan Ertem, Gelibolu Korsanı, AZ
Kitap, İstanbul 2014, s. 60-61.
12 Kemal Koç, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Boğazı ve Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2012, s. 123.
6
7
1290
Fikrettin YAVUZ
harekete geçme emri almıştı13. 16 saatlik uzun bir kovalamaca neticesinde denizaltı
komutanı Binbaşı Stoker Osmanlı donanmasının takibatından kurtulmuş ve Nara Burnu
yakınlarında saat 21:00 sularında denizaltını su yüzeyine çıkarmaya ve bitmek üzere
olan bataryalarını şarj etmeye muvaffak olmuştu14. Böylelikle İtilaf donanmasına ait ilk
denizaltı Marmara denizine girmek gibi bu zor işin üstesinden gelmişti. Yalnızca beş gün
Marmara’da kalmayı başarabilen denizaltı 30 Nisan’da arıza nedeniyle su yüzüne çıkmak
zorunda kalmıştı. Osmanlı donanmasından Sultanhisar torpidobotu denizaltıyı gördü ve
torpidolarını ateşleyerek onu vurmayı başardı15. Böylelikle AE-2 Marmara’da batırılan
ilk müttefik denizaltısı olarak da tarihe geçmişti. Bu başarılı geçişi İtilaf donanmasına
ait diğer denizaltıları da takip ettiler. AE-2 ile birlikte Marmara’ya İngilizlerin E sınıfı
denizaltılarından 6’sı, H sınıfından 1 tanesi, Fransızların ise yalnızca Turquise adlı
denizaltısı geçmeyi başarmıştı. Yani toplamda Marmara’ya ulaşan İtilaf denizaltı sayısı
9’du. Bunlar arasında Marmara Denizi’ne giriş yapıp da dönüş yapmaya muvaffak olan
ilk denizaltı E-14’tü16. Onu dönüş gününde harekete geçen ve daha sonra zaman zaman
beraber hareket edecekleri E-11 takip etmişti. Martin Eric Nashmith kumandasındaki bu
İngiliz denizaltısı, İtilaf orduları açısından en başarılı olanıydı ve 20 Mayıs ile 8 Haziran
tarihleri arasındaki ilk seferinde çeşitli ebatlarda bir düzine Türk gemisini batırdığı için
kaptan Nashmith’e Viktorya Haçı verilmişti17. Ağustos ve Kasım aylarında iki sefer daha
yapan Nashmith komutasındaki E-11 büyük zayiatlar vermeye devam etmiştir18.
Bu harekâtlara katılan denizaltılardan bir diğeri de Yüzbaşı K. Bruce kumandasında
Haziran ve Eylül aylarında iki sefer yapan E-12 adlı denizaltıydı19.Yüzbaşı Cochrane
kumandasındaki E-7 ise ilk seferine 30 Haziran gününe doğru gece yarısı başladı. Görevini
22 Temmuz günü Marmara’da tamamlayıp, sıkıntılı bir seyirden sonra 24 Temmuz günü
üssüne geri döndü20. İkinci seferinde Çanakkale önlerinde 35 metre derinlikte ağa takıldı.
Bir Alman denizaltısı tarafından yerleştirilen patlayıcılar vasıtasıyla satha çıkmaya mecbur
edilen E-7 mürettebatı saat 19:45 sularında satha çıkarak 31 personeli ile birlikte teslim
oldu. Denizaltı ise karinası delinerek batırıldı21. 13 Ağustos tarihinde ilk seferine çıkan
Yüzbaşı D. Stocks kumandasındaki E-2 denizaltısı bazı hasarlar nedeniyle ilk seferinde
kayda değer bir başarı sağlayamamış ve 14 Eylül günü üsse geri dönüş yapmıştı22. 9 Aralık
tarihinde Çanakkale muhaberelerin son bulmasına karar verilmesine rağmen Çanakkale
cephesine lojistik imkân sağlayan yollara zarar verme maksadıyla görevlendirilen E-2, bu
seferini 2 Ocak 1916 günü tamamlamıştı. Bu yönüyle E-2 Çanakkale savaşları boyunca
Marmara sularında görülen ve geri dönmeyi başaran son müttefik denizaltısı olmuştu23. Bir
de geri dönemeyen E-20 denizaltısı vardı ki 21 Ekim tarihinde özel bir emirle harekâtına
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
Atabey, Çanakkale Muharebeleri, s. 167.
Rudenno, Gelibolu Denizden Saldırı, s. 100.
Ayrıntılı bilgi için bkz. Ertem, Çanakkale Denizaltı Harekâtı, s. 86-100.
İlk seferine 27 Nisan tarihinde Yüzbaşı Courtney Boyle kumandasında başlamış ve 19 Mayıs tarihinde tamamlamıştır.
İkinci seferine10 Haziran tarihinde başlamış ve 3 Temmuz tarihinde tamamlamıştır. Üçüncü seferine ise 21-22 Temmuz
gecesi başlamış, 9 Ağustos tarihinde tamamlamıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Çanakkale Deniz Savaşları 1915, Çanakkale
Boğaz Komutanlığı, Kültür Yayınları, Temmuz, 2004, s. 9-12, 17-24.
Lawrence Sondhaus, The Great War at Sea: A Naval History of the First World War, Cambridge University Press, UK.
2014, s. 182.
İkinci seferine 5 Ağustos tarihinde başlayan E-11, bu harekâtını 3 Eylül tarihinde neticelendirmişti. Üçüncü ve son
seferine ise 6 Kasım tarihinde başlamış ve 23 Aralık günü ana üssü olan Mondros Limanı’na dönmüştür. Bu süreçteki
faaliyetleri konusunda bkz. Henry Newbolt, Submarine and Anti-Submarine, Longsman Green and Co., London 1918 s.
146-155, 158-160.
19 Haziran öğleden sonra ilk seferine başlayan denizaltı, 28 Haziran öğleden sonra ilk harekâtını sonuçlandırdı. 16 Eylül
sabahı ikinci seferine başlayan E-12, 24 Ekim günü akşamüzeri üssüne dönmeyi başardı ve bu onun son harekâtı oldu.
Detaylar için bkz. Çanakkale Deniz Savaşları 1915, s.18-20, 30-31.
İlk seferle ilgili olarak bkz. Julian S. Corbett, History of the Great War, Based on Official Documents, Naval Operations,
Vol.III, Longmans, Green And Co., London, 1923, s. 76-77.
Çanakkale Deniz Savaşları 1915, s. 20-22, 29, Bernard Langensiepen – Ahmet Güleryüz, 1828-1923 Osmanlı
Donanması, İstanbul, 2000, s. 39.
Corbett, History of the Great War, Based on Official Documents, Naval Operations, s. 114-199.
Çanakkale Deniz Savaşları 1915, s.28-29, 37-39.
1291
başlamıştı. 5 Kasım tarihinde Alman denizaltısı UB-14 tarafından fark edilmiş ve başarılı
bir torpido atışı neticesinde batırılmıştı24. Diğerlerine oranla çok fazla ismi zikredilmeyen,
E sınıfı denizaltıların yarı tonajında Yüzbaşı W. B. Pirie kumandasındaki H-1 de Marmara
Denizi’ne girmeyi başaran denizaltılardandı. 2 Ekim gecesi seferine başlamış, 31 Ekim
tarihinde öğlen sularında seferini tamamlamıştı25. Bahsedilen tüm bu denizaltılar
Marmara’ya girmeye muvaffak olmuştu. Her birinin kendilerine verilen görevleri
yerine getirmeye çalıştıkları, bu noktada bazılarının ön plana çıktığını ve bunların İzmit
Körfezi’nde de faal olduklarını söylemek gerekir. Öte yandan bu gelişmeler pek tabi bir
şekilde Osmanlı yetkililerinin önlemler almasını gerekli kılmıştı.
İtilaf denizaltılarının Marmara denizinde görülmeleri ve deniz nakliyatı ve lojistik
noktaları tahrip etmeye başlamaları, Osmanlı devletini de harekete geçirmişti. Bu amaçla
20 Temmuz 1915’te Marmara Denizi kıyılarında bulunan İnceburun, Bolayır, Nara, Perama
(Bandırma Körfezi), Silivri, Armutlu, Mudanya, Erdek, Karabiga, Palatya, Ereğli, Şarköy,
Gelibolu, Tekirdağ ve İmralı, Lâpseki, Akbaş, Kilya ve Burgaz’a dörder mantelli top;
İstanbul kıyılarında ise Pendik, Haydarpaşa, Moda, Tophane, Sarayburnu, Zeytinburnu,
Bakırköy, Yeşilköy, Mimarsinan ve Galata’ya ikişer mantelli top yerleştirildi. Anadolu’dan
İstanbul’a geçiş güzergâhı olan ve bu özelliği nedeniyle İtilaf denizaltılarının sıkça
yöneldikleri İzmit Körfezi’nin kıyılarına da toplar yerleştirildi. Kıyı boyunca Samankaya
Burnu, Tavşancıl Burnu, Yarımca, Eskihisar, Derince, Tütünçiftlik ikişer mantelli top
ile teçhiz edildi. Bu toplar 78 ve 87 mm çaplarında olup 1915 yılı sonlarında denizaltı
tehlikesinin azalmasından sonra 27 Nisan 1916 tarihinde bulundukları mevkinin mülki
makamlarının idaresine bırakılmıştı26. Alınan bu önlemler neticesinde bazen denizaltıların
geri püskürtüldüklerini İzmit Körfezi’ndeki gelişmelerden anlıyoruz.
Denizaltıların İzmit Körfezi ve Çevresindeki Faaliyetleri
AE-2 denizaltısının 25 Nisan’da Marmara’ya girişi ile birlikte 1916’nın başına kadar
İtilaf denizaltılarından 9’u 27 kez Çanakkale Boğazı’ndan Marmara’ya girip çıkmayı
başarmıştı27. Bu denizaltıların tamamı Marmara denizinde deveran etmiş, bazıları az bazıları
ise çok büyük zararlara sebep olmuşlardı. Bu denizaltılardan bazıları İzmit Körfezi’ne
girerek asıl amaçları olan Anadolu’dan İstanbul’a ve Çanakkale’ye gönderilen asker ve
iaşenin önünü kesmek için kıyı boyunca demiryoluna ve körfez içerisinde de her türlü
Osmanlı deniz taşıtına saldırıda bulunmuşlardı. Bu konuda İngilizlerin E sınıfı gemileri
öne çıkmaktadır. E-2, E-7, E-11 ve E-14 Marmara’da bulundukları sırada İzmit Körfezi’ne
girerek saldırılarda bulunmuşlardı. Bunlar arasında ise bilhassa E-11 denizaltısı Marmara
Denizi’nin genelinde olduğu gibi İzmit Körfezi’nde de en büyük zararı veren İtilaf
denizaltısı olmuştu. Bu denizaltı yukarıda da belirtildiği üzere üç sefer Marmara Denizi’ne
giriş, çıkış yapmış her seferinden İzmit Körfezi’nde faal olmuştu. Kaptan Nashmith’in
idaresinde 19 Mayıs’ta ilk kez Marmara’ya giren E-11, ayın 28’inde (Mayıs) sabah İzmit
Körfezi’ne doğru yol alırken saat 07.15’te Şirket-i Hayriye’ye ait üç vapur ile Bandırma adlı
yolcu gemisine saldırdı. 474 grostonluk 1879 yapımı Bandırma’yı torpilledi ve bu gemide
Çanakkale’ye sevk edilen iki yüz elli civarında askerle birlikte gemi batırıldı. Akhisar
gemisi hayatta kalanları kurtardı28. Bu saldırı sonucunda 7000 sahra mermisi de gemiyle
birlikte sulara gömülmüştü29. Bu ilk büyük saldırı daha sonra olacakların habercisi gibiydi.
24 Çanakkale Deniz Savaşları 1915, s. 33-34.
25 Corbett, History of the Great War, Based on Official Documents, Naval Operations, s. 167-168, Çanakkale Deniz
Savaşları 1915, s. 31-33.
26 Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi Deniz Harekâtı (Cilt VIII), Genelkurmay Basımevi, Ankara 1976, s. 282.
27 Soner Demirsoy, “Çanakkale Denizaltı Savaşları”, Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale Tek Kitap, (Ed. Soner DemirsoyKasım Hızlı), İstanbul, 2014, s. 21-40.
28 Yüksel Öcal, Kürek ve Yelken Döneminden Günümüze Türk Bahriyesi, İstanbul, 2008, s. 297.
29 Vehbi Ziya Dümer, “Çanakkale Muhaberatında İngiliz Denizaltı Gemilerinin Aldığı Vazifeler ve Bahriyemizin Bu
Gemilerle Mücadelesi”, Deniz Mecmuası, Sayı: 334, s. 598.
1292
Fikrettin YAVUZ
Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında İzmit Körfezi’ndeki saldırıların yoğunlaştığı
dikkati çekmektedir. Örneğin 15 Temmuz 1915’te Mudanya’dan İstanbul’a yönelen ve o
gece Zeytinburnu Barut Fabrikası’nı bombalayan E-7 denizaltısı, bu teşebbüsün ardından
İzmit Körfezi’ne yönelmişti30. Burada bulunan Yarımca İskelesi’ni topa tutmuş, sahilden
ancak tüfek ateşi ile mukabele edilebilmiştir. Karamürsel Kaymakamı Mehmed Necib
Bey’in bu olayla ilgili tutmuş olduğu rapora göre, denizaltı tarafından atılan 30 parça top
herhangi bir can kaybına neden olmamıştır.
Bu bombardımandan sonra su üzerinde olarak Hereke önünden Dilburnu istikametine
gittiği görülen denizaltı, saat 15.00 sularında Dil Tren İstasyonu’nun 1.200 metre kadar
karşısında bulunan tren vagonlarına toplam 17 top mermisi atmıştır. Atılan mermilerden
4 tanesinin tahıl yüklü vagonlara isabet ettiği ve ufak çapta maddi hasar olduğu Gebze
Hatt-ı Muhafaza ve Sahil Tarassud Postası Kumandanlığı tarafından kaydedilmiştir31. Aynı
gün E-7’nin faaliyetleri İzmit Mutasarrıflığı tarafından Dahiliye Nezareti’ne şöyle rapor
edilmiştir;
“Telgrafname
Devlet-i Âliye-i Osmanîye Telgraf İdaresi
Tarih:17 Temmuz 1915
Saat : 07:35 (19:35)
İzmit
Dahiliye Nezareti’ne
Bir düşman denizaltısı bugün öğleden önce saat 09:30’dan beri Körfez’in Gebze
Kazası’na ait kısımda birçok mevkiden görüldüğü ve kırk altıncı kilometre üzerindeki
tüneli ve ardından İstasyonu bombardıman edip, yalnız İstasyon binasına bir mermi isabet
ettirebildiği ve o sırada Haydarpaşa’dan gelmekte olan posta trenine de ateş ederek 3
vagonu cüz’î derece hasara uğrattığı ve yine Gebze dahilinde Diliskelesi İstasyonu’na da
5-10 mermi attığı ve can kaybı olmadığı haberinin alındığı arz olunur.
Mutasarrıf Mazhar”32
İngiliz kaynaklarında da olay ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Buna göre E-7’nin kaptanı
yeni bir yöntemle Türk ordusuna zarar vermeyi denedi. Kara (Kava) Burnu’nun karşısında
satha çıktı ve tren hattına ateş edip batı tarafını vurdu, hattı bloke ederek derine daldı
ve Derince burnuna doğru gitti. Oradaki tersane kapalıydı, fakat kaptan kısa süre önce
bloke ettiği tren yolundan batıya doğru giden asker yüklü bir tren gördü. Son sürat treni
takip etti ve yirmi dakikalık endişeli bekleyişin ardından yol kapalı olduğu için trenin geri
döndüğünü gördü. Tren nihayet Yarımca istasyonunda ağaçlık bir yerde durdu; bu durum
hedefi vurmayı zorlaştırıyordu, fakat E-7’nin topları yeterince iyiydi. Yirmi atış sonunda üç
cephane vagonu havaya uçtu ve E-7 Kava Burnu’na geri dönerek orada da bir trene birkaç
kez ateş etti33. Bu saldırıyı müteakip Mudanya’ya yönelen E-7 denizaltısı 22 Temmuz günü
saat 10.00’da Dil İskelesi’ndeki tren istasyonunu ve tüneli tekrar top ateşine tutmuş, 10.3011.00 saatleri arasında Gebze’deki demiryolu köprüsünü tahrip etmek için 10-20 el atış
yapmıştır. Açılan ateş sonucunda denizaltıdan çıkan top sesleri Karamürsel’deki Jandarma
Kumandanlığı’ndan dahi duyulmuştu34.
Corbett, History of the Great War, Based on OfficialDocuments, Naval Operations, s. 77.
Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 191.
BOA. DH.EUM. 3.Şb.,7-15.
Newbold, Submarineand Anti-submarine, s. 144. Corbett, History of the Great War, Based on Official Documents, Naval
Operations, s. 77-78.
34 Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 200.
30
31
32
33
1293
Marmara’ya giriş yapmış olan denizaltılar bazen telsiz irtibatıyla veya önceden
kararlaştırıldığı üzere dikkat çekmeyecek yerlerde buluşuyorlardı. Mesela E-7 ve E-14, 21
Temmuz gününü birbirleriyle telsiz irtibatı kurmakla geçirmiş, ertesi gün adalar civarında
buluşmuştu. E-7’nin komutanı Cochrane, E-14’ün kumandanı Boyle’e yapmış olduğu
harekât ve bu sulardaki tehlikeler hakkında bilgi verdikten sonra Gebze tren istasyonu
istikametine doğru gitmekte olan bir yük trenine saldırmıştı35. İzmit Mutasarrıfı Mazhar
Bey’in verdiği bilgiye göre, ertesi gün İzmit Körfezi’ndeki faaliyetlerine devam eden
Boyle, gece saat 01.30’da Derince ile İzmit arasında görülmüştü. Sahildeki tarassud
taburu tarafından açılan şiddetli ateşe rağmen denizaltı buna karşılık vermeyerek oradan
uzaklaşmıştı36. 23 Temmuz günü ise saat 11.50’de Mudanya sahillerine gelerek buraya
top atışı yapmış ve ardından 3 saat kadar Körfez’de dolaşmıştı. Sahildeki tarassud kıtaları
tarafından açılan ateşin ardından, denizaltı 14.50’de İmralı Adası istikametine doğru
giderken görülmüştü37.
Kara savaşlarının en yoğun olarak yaşandığı Ağustos ayı boyunca denizaltılar da
faaliyetlerini artan bir şekilde devam ettirmişlerdi. Özellikle 9 Ağustos’a kadar E-14’ün,
bu tarihten sonra ise Eylül ayına kadar E-11’in Marmara’da son derece yıkıcı saldırılar
tertipledikleri görülmektedir. Osmanlı Devleti’ne bu anlamda en büyük zararı veren
E-11 ayın sonuna doğru bilhassa İzmit-İstanbul tren hattına, gemi, tekne ve yelkenlilere
saldırmıştı. 16 Ağustos’ta günün erken saatlerinde harekete geçen E-11, Eskihisar
viyadüğünün karşısında yüzeye çıktı ve viyadüğe on beş el ateş etti. Bunların birçoğu
köprünün desteklerini vursa da kıyıdaki bataryalardan açılan ateş denizaltıyı dalmaya
zorladı38. Olayın ayrıntıları İstanbul Vilayeti’nin Dahiliye Nezareti’ne gönderdiği rapordan
anlaşılmaktadır. Raporda, sabah saat beşte Eskihisar önlerinde görülen denizaltıya sahil
bataryaları tarafından on dört el top ateşi edildiği, denizaltının Diliskelesi’ne beş mermi
atarak İzmit Körfezi’ne doğru gitmiş olduğu bildirilmişti. Ancak Gebze kaymakamının
mahallinde yaptığı araştırmaya göre saldırı Diliskelesi’ne değil, Gebze istasyonuna yarım
saat mesafedeki viyadüğe gerçekleştirilmiş, ondan fazla bomba atılmış olmasına rağmen
köprüye herhangi bir şey olmamıştı. Bununla birlikte infilak eden mermi parçalarından
Yabanabadlı (Kızılcahamam) Ali oğlu Ali adındaki bir nizamiye neferi hafif bir şekilde
yaralanmış, diğer bir neferin tüfek dipçiği kırılmış ve yaralı nefer tedavi için Tuzla
hastanesine nakledilmişti. Kaymakamın verdiği bilgiye göre daha sonra Tuzla ile Darıca
arasında görülen denizaltıya sahil bataryaları tarafından açılan top ateşi üzerine denizaltı
gözden kaybolmuştu39.
E-11, 29 Ağustos’ta 6 adet, 30 Ağustos’ta ise İzmit Körfezi’nin girişinde TuzburnuYelkenkaya (Darıca-Bayramoğlu-Tuzla) mevkileri arasında 3 adet yelkenliyi batırmış,
ertesi gün ise İzmit (Eskihisar) viyadüğünü tekrar topa tutmuştu40. Kartal kaymakamının
verdiği bilgiye göre ise 30 Ağustos günü sabah saat 07.00’da biri tahta diğeri kömür yüklü
iki kayık İzmit Körfezi’nin girişinde Yalova ile Darıca arasında batırılmış, mürettebat önce
denizaltına alınmış daha sonra oradan geçmekte olan kömür yüklü İbrahim reisin kayığına
aktarılmışlardı41. 1 Eylül’de saat 05.00’da tekrar sahneye çıkan E-11 Eskihisar’daki
viyadüğü bombalamaya başladı. 5500 metre uzaklıkta, yani sahildeki topların menzilinin
dışında olan denizaltı bir saat boyunca viyadüğü bombardıman etti. Hasar konusunda
herhangi bir netlik söz konusu olmadığı gibi kıyıya daha büyük bir saha topu getirilince,
35
36
37
38
39
40
41
1294
Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi Deniz Harekâtı, s. 282.
BOA., DH.EUM. 3.Şb. 7-24.
Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 200.
Rudenno, Denizden Saldırı, s. 241.
BOA., DH. EUM. 3.Şb, 8-8.
Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 222.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 8-55.
Fikrettin YAVUZ
E-11 sonunda geri çekilmek zorunda kaldı. İki gün sonra Mondros’taki üsse geri döndü42.
E sınıfı denizaltıların yanı sıra Çanakkale’yi 2 Ekim’de geçmeye muvaffak olan H-1, daha
çok sahillerde kullanılmış, 17 Ekim’de Mudanya civarında, daha sonra E-12 ile buluşarak
İzmit Körfezi’nde devriye atmıştı43.
6 Kasım tarihinde son seferine çıkan E-11 üç gün sonra sabah 05.30 sularında
Karamürsel ile Hereke arasında görülmüş, denizaltıya sahil bataryalarından ateş açılmıştı44.
İlerleyen saatlerde rastladığı bir vapura isabetsiz bir torpido yollayan E-11 denizaltısı,
yüklü bir yelkenliyi ele geçirerek mürettebatını ise esir almıştı45. Yine bu denizaltı 3 Aralık
Cuma günü saat 12.00’de kıyıya yanaşarak Yarımca ile Hereke arasında bulunan mevkide
tren yoluna saldırmıştı. Bahsedilen tren yolunun 67’nci kilometresinde bulunan 714 nolu
marşandiz trenine yapılan top atışı sonucunda trenin başta makine kısmı olmak üzere
muhtelif kısımlarında hasar meydana gelmişti. Ancak herhangi bir can kaybı yaşanmamış
ve tren yoluna devam etmişti46. Bu saldırı için denizaltının güvertesindeki topa, gece görüş
donanımı eklenmiş, 365 metre uzaklıkta gece yarısına kadar beklemeye başlayan denizaltı
bu sırada İstanbul’dan bir yük treni geldiğini görmüş ve trene sadece iki kez ateş etmek
suretiyle vagonlardan birini tamam tahrip etmişti47. Yine E-11 denizaltısı 4 Aralık 1915’te
Yalova ile Koru mevkii arasında İstanbul’dan İzmit istikametine gitmekte olan Bosporus
vapurunu görmüş ve taarruz ederek adı geçen vapuru batırmıştı48. Net olmamakla birlikte
muhtemelen Aralık ayında ve yine E-11 tarafından gerçekleştirilen bir başka saldırıda Gebze
imamının evinin zarar görmüş olduğu, İzmit mutasarrıflığı ve jandarma kumandanlığının
İstanbul Vilayeti’ne durumu arz etmelerinden anlaşılmaktadır49.
10 Aralık’ta E-11 ve E-2 denizaltıları buluşmuşlar, gerekli olan bilgi ve cephane
alışverişinden sonra ayrılarak harekâtlarına devam etmişlerdi. E-11, İzmit Körfezi’ne
doğru yol alırken E-2 denizaltısı ise Rumeli sahilleri istikametine gitmiştir50.11 Aralık günü
ay ışığı, İstanbul-İzmit arasındaki demiryolu hattına saldırılmasına izin vermeyecek kadar
parlaktı. Fakat ertesi gece bu parlak ay ışığı sayesinde Nashmith bir römorkör ve yanındaki
diğer taşıtlara saldırabilmişti51.12 Aralık gecesi E-11, İzmit’ten İstanbul’a gitmekte olan ve
askerî sevkiyatta görevli “Memo” ismindeki römorkör, “İnayet-i Bahrî” ismindeki ot yüklü
bir yelkenli ve odun yüklü 25 tonluk bir mavnadan oluşan konvoya saldırmıştı. Dil İskelesi
ile Eskihisar arasında E-11’in yapmış olduğu bu saldırı, saat 02.45’te denizaltının 200 metre
uzaklıktan yüzeye çıkmasıyla başlamıştı52. Sabah olay yerine giden Gebze Kaymakamı’nın
gönderdiği telgrafa göre denizaltının dört top atışı neticesinde römorkör ve yelkenli batmış,
mavna ise kıç tarafından hasar görmüştü. Römorkörün Dimetokalı Kaptanı ve çarkçısı
yara almadan kurtulmayı başarmış, ateşçilerden Dimitri yanmış bir halde bulunarak
Eskihisar’da defnedilmiş, diğeri Panayot ise boğulmuş olarak bulunmuş, bir başka asker
ise denize atlayarak kaybolmuştu. Mürettebattan Perahva(?) ve Kâtip Hulûsi Efendi ise
yaralanmıştı. Yaralılar ilk önce Darıca’ya götürülmüş ardından istekleri doğrultusunda
tedavileri yapılmak üzere Yedikule Hastanesi’ne denizyolu ile sevk edilmişlerdi53. Bu
sırada Eskihisar’da bulunan kıyı bataryalarından E-11 üzerine ateş açılmışsa da herhangi
bir isabet kaydedilmemişti54.
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
Rudenno, Denizden Saldırı, s. 246.
Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 231.
BOA., DH.EUM.3.Şb.10-39.
Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 244.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 10-27.
Rudenno, Denizden Saldırı, s. 272.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 10-31.
BOA., DH.İ. UM. EK. 13-62.
Koç, Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, s. 253.
Rudenno, Denizden Saldırı, s. 275.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 10-44, 10-47.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 10-49.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 10-67C.
1295
İki gün sonra (14 Aralık) Haydarpaşa iskelesine yönelen E-11, burada bulunan 247
grostonluk, 1915 yapımı Leros adlı gemiyi torpilledi. Bu saldırı sonrası süratle Haydarpaşa
Limanı’ndan çıkmaya çalışan E-11, baş tarafını mendireğe çarptı ancak fazla bir hasar
görmedi. Denizaltı buradan İzmit Körfezi’ne doğru yöneldi. Rotası üzerinde bulunan
Tuzla’ya gelen ve burada satha çıkan denizaltı, 460 metre uzaklıktan İstanbul’dan İzmit’e
giden trene üç kez ateş etti.55 Attığı mermilerden birini 1678 sefer sayılı İstanbul Ekspresi’ne
isabet ettiren Nasmith, trenin asker taşıdığını düşünüyordu ancak tren sivilleri taşıyordu56.
Denizaltı iki gün sonra yine Haydarpaşa’dan İzmit’e gitmekte olan 1078 numaralı
marşandiz trenine geceleyin Hereke ile Yarımca arasında, altmış beşinci kilometrede top
atışı yapmışsa da isabet ettirememiş ve Derince’deki kıyı bataryaları tarafından açılan
ateş üzerine uzaklaşmak zorunda kalmıştı57. Denizaltıların İzmit Körfezi’nde kaynaklarda
bahsedilen son saldırısı 29 Aralık’ta E-2 tarafından gerçekleştirilmişti. Denizaltı komutanı
Stocks körfez içerisinde üç yelkenliyi tahrip etmişti. Durmayı reddeden yelkenlilerden biri
takip edilip çarpılmak suretiyle batırılmıştı58. Böylece İzmit Körfezi’nde kaynaklarda tespit
edilen son saldırıda neticelenmiş oldu. İtilaf denizaltılarının en yoğun olarak faal oldukları
yer elbette Marmara Denizi’ydi. Ancak daha az olmakla birlikte Karadeniz sahillerinde
Rus denizaltıların bu tarz faaliyetlerde bulunduğu dikkati çekmektedir.
İzmit’in Karadeniz sahilinde denizaltılar görüldüğü bilhassa Kandıra kaymakamının
yaptığı yazışmalardan (telgraflardan) anlaşılmaktadır. Bu yazışmalarda müttefik
denizaltıların İzmit’e tabi Karadeniz sahilinde bulunan Kefken ve Kerpe’den Karasu’ya
kadar olan bölgede faal oldukları göze çarpmaktadır. Mesela İzmit Mutasarrıfı Mazhar
Bey’in 15 Mayıs 1915’te Dahiliye Nezareti’ne gönderdiği rapora göre, Kefken önünde
bir düşman denizaltısı, Ereğli’den gelen üç yelkenli geminin mürettebatını sandala
çıkarıp gemileri ateşe vermiş, yakılan gemilerin mürettebatından üçü jandarma tarafından
kurtarılmış, denizaltı daha sonra Kerpe adasında demirli bulunan on altı yelkenli kayığı
batırmak için yirmi beş mermi atıp isabet ettirememiş ve batıya doğru gitmişti59. Yine
Mazhar Bey’in 27 Mayıs’ta çektiği bir telgrafa göre, bir düşman denizaltısı sekiz çeyrek
civarında Kefken adasından sahile dört mil açıkta dolaşmış ve Sakarya’ya doğru gitmişti60.
Haziran ayının ortalarında Kandıra kaymakamının verdiği bilgiyi Dahiliye Nezareti’ne
aktaran mutasarrıf Mazhar Bey, öğleden önce saat sekiz buçuk civarında bir düşman
denizaltısının Sakarya açıklarında iki direkli bir yelkenliye ateş ettiği ve o bölgede
dolaştığını bildirdi61. Yine mutasarrıfın telgrafına göre 27 Haziran’da Kefken limanı
yakınlarında iki mil açıkta bulunan bir denizaltı sahildeki kayıklara top ateşinde bulunmuş
fakat isabet ettirememiş, nöbet tutmakta olan jandarmalar ise denizaltına karşılık
vermişlerdi62. Bir gün sonra gönderdiği telgrafta ise on dokuz numaralı olduğunu ifade eden
mutasarrıf, denizaltının sahilden doğuya giden ve içerisinde memurların bulunduğu bir
yelkenliye ateş ettiğini ancak gemiden gördüğü karşılık üzerine uzaklaştığını bildirmişti63.
3 Ağustos tarihindeki telgrafından ise, Ağva açığından Kefken’e doğru takip edilen üçer
bacalı, ikişer direkli kurşuni boyalı iki kruvazörün Kerpe ve Sarısu sahillerine otuz beş
top mermisi attıktan ve Kefken limanına girme teşebbüsünden sonra Cebeci ve Sakarya
istikametine doğru gittiğini bildirdi. Kandıra kaymakamının ifadesine göre müteakiben
55
56
57
58
59
60
61
62
63
1296
Rudenno, Denizden Saldırı, s. 275.
Çanakkale Deniz Savaşları 1915, s. 37.
BOA., DH.EUM.3.Şb. 10-67B.
Rudenno, Denizden Saldırı, s. 279.
BOA., DH.EUM. 2Şb. 7-68.
BOA., DH.EUM. 5Şb. 13-17.
BOA., DH.EUM. 5Şb. 14-16.
BOA., DH.EUM. 5Şb.14-32.
BOA., DH. ŞFR. 477-65.
Fikrettin YAVUZ
suya batmış olduğu için kime ait olduğu anlaşılamayan bir denizaltı onları takip etmişti64.
Bu yazışmalardan da anlaşıldığı üzere İtilaf devletlerinin denizaltıları sadece Marmara’da
değil Karadeniz’de de bu tür saldırılar düzenlemişler ve İzmit’e tabi sahil kesimleri de bu
saldırılardan etkilenmişti.
Gebze Köprüsü’nün Havaya Uçurulması Meselesi
İtilaf denizaltıları İzmit Körfezi ve çevresinde birçok saldırı düzenlemişlerdi. Bunlardan
bazıları hakkında kaynaklarda detaylı olarak bilgi verilmektedir. Bu noktada adeta bir baş
belası haline gelen E-11 denizaltısının bölge açısından en dikkat çeken saldırısı Ağustos
ayında gerçekleştirdiği bir sabotajdı. Dünya tarihinde belki de ilk kez böyle bir saldırı
düzenlenmişti. Amaç İstanbul’u Anadolu’ya bağlayan demiryolu güzergâhında Gebze tren
istasyonuna kısa bir mesafedeki viyadüğün berhava edilmesiydi. 20 Ağustos günü öğleden
sonra saat 15:30’da E-11 İmralı adası açıklarında durdu. Asker ve malzeme akışının
önüne geçmek niyetiyle daha önce denenmemiş ve gerçekten cesaret isteyen bir girişimde
bulunmak amacıyla kendine özgü bir sal yapıldı. Sal Erdek Körfezi’nde yakılan yelkenli
gemiden alınan tahta ve varil gibi malzemelerden inşa edilmişti65. Bu iş için gönüllü olan
denizaltı ikinci kaptanı D’oyly Hughes saldırıda kullanacağı salı denizde test etti ve yapılan
planın detayları uzun uzadıya tartışıldı66.
Kaptan Nasmith bu riskli iş için tüm hazırlıkları tamamladıktan sonra 20 Ağustos’u
21’ine bağlayan gece İzmit Körfezi’ne girdi ve Eskihisar’ın 800 metre (bir mil) doğusundaki
küçük bir koya yanaştı. Kıyıdaki kayalardan yalnızca 2,7 metre uzakta, denizaltının pruvası
karaya oturdu. İkinci kaptan, salı iterek sahile doğru yüzmeye başladı. Salın üzerinde
pamuk barutundan hazırlanmış 16 kaselik patlayıcı, elbiseleri ve askeri teçhizatı vardı.
Denizaltı pruvasının sol tarafından 55 metre uzaklıkta karaya çıktı. Kıyıya çıktığı ilk nokta,
tırmanılamayacak kadar dikti, bu nedenle karaya çıkacak daha uygun bir yer bulana kadar
yüzdü. Bir tabanca ve süngü, denizaltına sinyal vermek için bir el feneri ve düdük taşıyan
Hughes, patlayıcıyı sırtına aldı ve dik yamacın üstüne çıkarak yarım saatte demiryoluna
ulaştı. Herhangi birinin demiryolunu gözlemediğini fark ederek, yol boyunca viyadüğe
kadar hatta yürümeye başladı, fakat yarım mil gitmişti ki sesler duydu ve hattın yanında üç
askerin yüksek sesle sohbet ettiklerini fark etti. Görülmeden daha ileriye gitmenin imkânsız
olduğunu fark etti, oradan ayrılacakları ümidiyle bir süre onları izledikten sonra, olduğu
yere sırtındaki ağır bombayı bırakıp viyadüğe sapa bir yerden gitmeye karar verdi.
Bir ahıra girerek kümes hayvanlarını ürkütse de daha fazla maceraya atılmadan viyadüğü
görmeyi başardı ancak yine hayal kırıklığına uğradı. Birkaç kişi bir vagonda çalışıyorlardı,
muhtemelen vagona atılan bombanın tahribatını tamir ediyorlardı. Apaçık orada yapacak
bir şey yoktu geldiği yolu geri dönmeye bombasını etkili bir şekilde patlatabileceği hattın
savunmasız bir yerini bulmaya karar verdi. Hattın geçtiği uygun bir yer tespit etti hat burada
küçük bir oyuktan geçiyordu- daha sonra üç kişinin hala konuştukları bölgeye buranın
150 yarddan (135 metre) daha kısa bir mesafede olduğunu fark etti. Ancak burada bu iş
olmalıydı ve risk almaya karar verdi, işe koyuldu ve mümkün olduğu kadar sessizce sarıp
sarmalayıp fitili ateşledi ve kaçtı. Tüm itinasına rağmen askerler sesi duydular ve koşarak
takibe başladılar. Geldiği yerden geriye dönmek mümkün değildi. Tek şansı kıyıya mümkün
olduğunca hızlı koşmaktı. Ara ara karşılıklı ateş ettiler. İki tarafta etkili olamadı yaklaşık
bir mil (1,5 kilometre) izlendikten sonra takip edenleri geride bırakıp gözden kayboldu ve
kıyıya yaklaştı. Denize daldı ve kıyıdan açıldı bu sırada patlamanın sesi duyuldu ve etrafına
dağılan parçalar patlamanın etkisinin ne kadar olduğunu gösteriyordu.
64 BOA., DH.EUM. 5Şb. 15-51.
65 Rudenno, Denizden Saldırı, s. 242.
66 Newbold, Submarine and Anti-submarine, s. 152-153.
1297
Ancak bu macera henüz bitmemişti. Denizaltının gizlendiği koy yaklaşık bir mil (üç
çeyrek mil) doğu tarafında, kendisi ise 500 yard (450 metre) denize açılmış durumdayken
düdüğüyle işaret verdi ancak herhangi bir karşılık alamadı. Bu sırada gün ışımaya başladı
ve korkusu bir kat daha arttı. Elbiseleri ile uzun süre yüzmekten bitkin düştüğünden kıyıya
çıkıp dinlemek zorunda kaldı. Kayaların altında bir süre dinlendikten sonra tekrar koya
doğru yüzmeye başladı, sonunda düdüğüne karşılık verildi. Ancak iş henüz sonlanmamıştı.
Bu sırada tepeden ateş edilmeye başlanmıştı. Koydan geriye doğru çıkan denizaltını hedef
alıyorlardı. Sabahın sisinde yorgun Hughes denizaltını fark edemedi. Yalnızca pruvası (baş
kısmı) ile top ve gözetleme kulesi görünen denizaltı üç küçük tekne gibi gözüküyordu ve
Hughes kayaların altında saklanmak için tekrar hızlıca sahile çıktı. Kıyıya çıkar çıkmaz
ise hata yaptığını anladı ve kendisini kurtaracaklara işaret verdi, tekrar suya girdi. Kısa bir
süre yüzdükten sonra gücü tükenmek üzereyken askerler onu denizaltına çekti ve İngilizler
için bu cesaret isteyen macera böylece sona erdi67. E-11’in ikinci kaptanı D’oyly Hughes
demiryolu hattına yaptığı bu başarılı sabotaj neticesinde, İngiliz Kraliyet ordusunun üstün
başarı göstermiş personeline verdiği Üstün Hizmet Madalyası’nı (Distinguished Service
Order) kazandı68.
E-11’in bu başarısı E-2’nin komutanını da aynı şekilde hareket etmeye yönlendirdi. Bu
sefer seçilen yer Edirne’ye giden hat üzerinde denize yakın bir bölge olan Küçükçekmece
idi. Burada birkaç küçük yelkenliyi batırdıktan sonra Yüzbaşı H. V. Lyon 8 Eylül’ün
erken saatlerinde Hughes’un kullandığına benzer bir salla karaya çıktı. Bombalamak için
belirlenmiş olan köprüye doğru karanlıkta gözden kayboldu ancak ondan daha sonra hiçbir
haber alınamadı69.
Gebze köprüsünün havaya uçurulmasını müteakip olayla ilgili yapılan araştırmalar
İngiliz kaynaklarında hiç bahsedilmeyen bir hususu ortaya çıkarıyordu. Muhtemelen
böyle bir askeri sabotajın kılavuz olmadan Eskihisar’da karaya çıkan bir İngiliz askeri
tarafından tertip edilemeyeceğini düşünmüş olan yetkililer, bölgeyi bilen birinden yardım
alınmış olduğu konusunda şüpheye düşmüş olmalılardı. Nitekim derinleştirilen araştırma
bu şüphelerinde haklı olduklarını ortaya çıkardı. Olayın gerçekleştiği Eskihisar’a komşu
Darıca’nın Analipsi mahallesinde yaşayan Rum balıkçı Vasil’in oğlu Yorgi denizaltında
bizzat bulunarak sabotaja kılavuzluk etmişti. Kısa süre sonra yakalanmış ve mahkemede
“Anadolu Şimendüfer hattını” bomba ile tahrip ettiğini kabul etmişti. Suçunu itiraf eden
Yorgi “askeri sırları ifşa etme, orduya ihanet ve casusluk suçları hakkındaki kanunun 14.
maddesinin birinci fırkası” gereği idama mahkûm edildi. İstanbul Divan-ı Harb-i Örfisi
tarafından verilen idam kararı 1 Aralık 1915 tarihinde Sadaret makamınca onandı70. Bu olay
hiç şüphesiz müttefik denizaltıların Marmara Denizi’ndeki harekâtları ve tahrip edecekleri
mevkiler hakkında bilgi ihtiyaçlarını karşılamak üzere Osmanlı tebaasında casusular
kullandıklarını gözler önüne sermektedir. Ancak daha da önemlisi bu tür olayların I. Dünya
Savaşı’nın bu en buhranlı döneminde Müslümanlarla gayrimüslimlerin arasını onarılmaz
bir şekilde açmış olmasıdır.
Sonuç
Birinci Cihan Harbi’nde büyük bir başarı kazanılan Çanakkale Cephesi’nde adeta
bir varoluş mücadelesi veren Türk ordusu, Çanakkale Boğazı’nı kolayca geçeceğini
düşünen İtilaf ordularını önce denizde, sonra karada hezimete uğratarak savaşın kaderini
değiştirmişti. İngiltere’nin öncülüğünde başlayan taarruz 18 Mart’ta denizde durduruldu
67 Corbett, History of the Great War, Based on Official Documents, Naval Operations, s. 115-117, Newbold, Submarine and
Anti-submarine, s. 152-155.
68 Rudenno, Denizden Saldırı, s. 243.
69 Corbett, History of the Great War, Based on Official Documents, Naval Operations, s. 119.
70 BOA, İ.HB., 177-55, 1334.M-095.
1298
Fikrettin YAVUZ
ancak harekâta devam edebilmek için Çanakkale’deki Türk ordusunun lojistik desteğinin
kesilmesi gerektiğine kanaat getiren İtilaf kuvvetleri, ilk kez bu savaşta faal bir şekilde
kullanılan denizaltıları harp stratejisine dâhil ettiler. Aralık 1914-Şubat 1915 arasında
başlangıçta sadece Çanakkale’nin girişinde faal olan denizaltılar, daha sonra birkaç başarısız
geçiş denemesi yaptılar. Bu çabalar İtilaf kuvvetlerinin Çanakkale’nin geçilebilmesi için
denizaltılara büyük önem verdiklerinin de bir göstergesiydi. Nihayet kara harekâtının
başladığı gün 25 Nisan’da daha önce başarılamayan şey başarılmış ve ilk İtilaf denizaltısı
Çanakkale boğazını geçmeyi başarmıştı. Avustralya denizaltısı AE-2 bu tehlikeli görevde
başarılı olmuş, onu diğer İtilaf denizaltıları takip etmişti.
Bu ilk geçiş sonrasında Fransızların bir denizaltısı ile İngilizlerin E sınıfı denizaltıları
Marmara’da Ocak 1916’ya kadar devam edecek faaliyetlerde bulunmuşlardı. Marmara’ya
ulaşan toplamda 9 İtilaf denizaltısı bu süre zarfında Marmara’da Osmanlı’ya ait ne
gördülerse onu tahrip etmeye çalıştılar. Resmi veya sivil ayrımı gözetmeksizin, denizde
gördükleri her taşıtı, torpidolarla, top atışlarıyla batırdılar, maddi zayiat bir yana, birçok
asker ve sivilin ölümüne sebep oldular. Bu denizaltılar arasında Osmanlı’ya zarar verme
konusunda diğerlerinden açık ara önde olan bazıları vardı. Bilhassa İngiliz E sınıfı
denizaltılar, yukarıda detaylı örnekleri verilen Nashmith komutasındaki E-11 mesela, bu
konuda öne çıkanlardan biridir. Yine E-2, E-7 ve E-14 denizaltıları da İzmit Körfezi’ndeki
tahribat konusunda ön plandadırlar. Bu denizaltılar, Mesudiye gibi büyük zırhlıların yanı
sıra kayık, yelkenli, römorkör, mavna gibi küçük deniz taşıtları, hatta yolcu gemileri asker
ve hasta taşıyan vapurları bile hedef gözetmeksizin batırmış, büyük can kayıplarına sebep
olmuşlardı.
Deniz taşıtlarını hedef olan bu denizaltıların asıl görevi Çanakkale’ye yapılan lojistik
desteğin bertaraf edilmesiydi. Bu noktada denizaltılar stratejik yönden önemli mevkileri
sürekli olarak toplarıyla dövdüler. Zeytinburnu’ndaki barut fabrikasının yanı sıra asıl
hedef Anadolu’yu İstanbul’a bağlayan demiryolu hattıydı. Denizaltılar İzmit merkezden
Haydarpaşa’ya kadar, hat boyunca birçok istasyonu hedef almış ve bombalamışlardı. Bu
hattaki Eskihisar viyadüğü birçok kez E sınıfı denizaltıların top atışlarına maruz kalmıştı.
Yukarıda detayları verilen E-11 denizaltısının icra ettiği bombalama neticesinde viyadük
tahrip olmuştu. Olayın araştırılması çok önemli bir durumu ortaya çıkarmıştı. İngilizler
çevreyi bilen bir Rum’dan yardım almışlardı. Yani ortada bir casusluk durumu vardı. Bu
örnekte olduğu gibi casusluk 19. yüzyıldan itibaren araları giderek açılan Müslümanlar ile
gayrimüslimlerin birlikte yaşamasının artık mümkün olmadığını da ortaya koyuyordu.
Sonuç olarak İtilaf denizaltıları Marmara Denizi’nde bulundukları süre boyunca
İzmit Körfezi’nde faal olmuş, Osmanlı ordusunun sınırlı mukavemetine karşılık, büyük
zararlar vermeyi başarmışlardı. Ancak bu denizaltılar, İtilaf ordularına karada ilerleme
şansı tanımayan Osmanlı ordusunun büyük başarısı neticesinde Çanakkale cephesinin
kapanmasını müteakip Marmara’dan ayrılmak zorunda bırakılmışlardı.
1299
EKLER
Ek 1. B-11 Denizaltısı Personeli ve Kaptan Holbrook (Mccartney, British Submarines of World War I, s. 29-30).
Ek 2. E-15 Karaya Vurduktan Sonra Teslim Alınırken (The War Illustrated, 17 July 1915)
Ek 3. AE-2 ve Kumandanı Yüzbaşı Stoker (https://tr.wikipedia.org/wiki/HMAS_AE2 12.04.2015).
1300
Fikrettin YAVUZ
Ek 4. E-14 Denizaltısı ve Kumandan Edward Boyle (http://www.gallipoli-association.org/on-this-day/april-27th
20.04.2015).
Ek 5. E-11Denizaltısı ve Kaptan Nashmith (Mccartney, British Submarines of World War I, s. 34).
Ek 6. E-12 Denizaltısı (http://www.kenthistoryforum.co.uk/index.php?topic=13883.0 15.04.2015).
1301
Ek 7. E-7 Denizaltısı Son Seferine Çıkarken (Kemp, British Submarines, resim 37).
Ek 8. E-2 Denizaltısı Ağustos’ta Çıktığı Seferden Dönerken (Kemp, British Submarines, resim 35).
Ek 9. H-1 Denizaltısı (https://tr.wikipedia.org/wiki/HMS_H1 28.04.2015)
1302
Fikrettin YAVUZ
Ek 10. E-20 Denizaltısı (Kemp, British Submarines, resim 38).
Ek 11. E-11 Denizaltısı ve Mürettebatı ile Türk Topçusunun Tahrip Ettiği Periskopu (The War Illustrated, vol.4, s. 1291).
1303
Ek 12. Eskihisar Viyadüğü ve Diliskelesi Mevkileri (Corbett, Naval Operation, vol.3, map.3)
Ek 13.Eskihisar Viyadüğü’nün (Gebze Şimendüfer Köprüsü) Bulunduğu Mevkii
Ek 14. Denizaltıların Birçok Yelkenli Batırdığı Yelken Kaya Mevkii
1304
Fikrettin YAVUZ
Ek 15. Denizaltından Yapılan Top Atışı Neticesinde Gebze İmamı’nın Evinin Zarar Gördüğü (DH.İ.UM.EK. 13-62).
Ek 16. Diliskelesi ve Eskihisar Arasındaki Denizaltı Saldırısıyla İlgili Gebze Kaymakamı’nın Üsküdar Mutasarrıflığı’na Gönderdiği Telgraf Zeyli (DH.EUM. 3.Şb. 10-49.)
1305
Ek 17. İzmit Mutasarrıfı Mazhar Bey’in Kefken’ deki Saldırıyla İlgili Yazısı (DH.EUM. 2.Şb. 7-68.)
Ek 18. Mutasarrıf Mazhar Bey’in Kefken Limanı’ndaki Saldırıyla İlgili Şifreli Telgrafı (DH.ŞFR. 477-65.)
1306
Fikrettin YAVUZ
Ek 19. E-11’in İkinci Kaptanı D’oyly Hughes ve Gebze Köprüsü’nün Havaya Uçurulması İçin Hazırlanan Sal (Le
Miroir, Les Exploits Estraordinaires Du Lieutenant Anglais Guy D’oyly Hughes Dans La Mer De Marmara, 7
Novembre 1915, s. 8).
Ek 20. İkinci Kaptanı D’oyly Hughes Salı Denerken (The Illustrated London News, 30 October 1915.)
1307
Ek 21. Eskihisar Viyadüğü’nün (Gebze Köprüsü) Eski Bir Fotoğrafı (https://www.gebze.bel.tr/tr/modul/albumyonetimi/albumdetay.aspx?k_id=4&sayfa=222.04.2015)
Ek 22. Viyadüğün Günümüzde Ayakta Kalan Kısımları
1308
Fikrettin YAVUZ
KAYNAKLAR
Arşiv Belgeleri
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA.), Dahiliye Nezareti, Emniyeti Umumiye Müdüriyeti (DH.EUM). 2Şb. 7-68.
BOA., Dahiliye Nezareti, İdare-i Umumiye (DH.İ. UM. EK). 13-62.
BOA.,İradeler Harbiye (İ.HB.), 177-55, 1334.M-095.
BOA.,Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi (DH. ŞFR.) 477-65.
BOA., DH.EUM. 3.Şb. 7-15, 7-24, 8-8, 8-55, 10-27, 10-31, 10-39, 10-44, 10-47, 10-49, 10-67B, 10-67C.
BOA., DH.EUM. 5. Şb. 13-17, 14-16, 14-32, 15-51.
Yayınlanmış Belgeler, Telif ve Tetkik Eserler
Aspınall-Oglander Cecil Faber, Military Operations Gallipoli: Inception of the Campaignto May 1915, History
of the Great War Based on Official Documents by Direction of the HistoricalSection of the Committee of Imperial
Defence I., London: Heinemann, 1929.
Atabey Figen, Çanakkale Muharebelerinin Deniz Cephesi, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2014.
Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi Deniz Harekâtı (Cilt VIII), Genelkurmay Basımevi, Ankara 1976.
Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Çanakkale Cephesi Harekâtı I. Kitap, (Cilt V) Genelkurmay Basımevi,
Ankara 1993.
Corbett, Julian S., History of the Great War, Based on Official Documents, Naval Operations, Vol.III, Longmans,
Green And Co., London, 1923.
Çanakkale Deniz Savaşları 1915, Çanakkale Boğaz Komutanlığı, Kültür Yayınları, Temmuz, 2004.
Demirsoy, Soner, “Çanakkale Denizaltı Savaşları”, Osmanlı’nın Son Kilidi Çanakkale Tek Kitap, (Ed. Soner
Demirsoy-Kasım Hızlı), İstanbul, 2014.
Dümer, Vehbi Ziya, “Çanakkale Muharrebatı’nda İngiliz Denizaltı Gemilerinin Aldığı Vazifeler ve Bahriyemizin Bu
Gemilerle Mücadelesi”, Deniz Mecmuası, Cilt XXXXVI, Sayı: 334, Kasım, 1934.
Ertem, Serkan, Çanakkale Denizaltı Harekatı, Denizler Kitabevi, İstanbul, 2011.
Ertem, Serkan, Gelibolu Korsanı, AZ Kitap, İstanbul, 2014.
Garier Gérard, L’odyssée Technique et Humaine du Sous-marin en France: A l’épreuve de la Grande Guerre,
Tome. II, Marines Éd., 2002.
Gömleksiz, Eda Gülşen, Mesudiye Zırhlısı, İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı, İstanbul, 2007.
Kemp, Paul J., British Submarines of World War One, Arms and Armour Press, London, 1990.
Koç, Kemal, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Boğazı ve Marmara’da Denizaltı Muharebeleri, Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2012.
Langensiepen, Bernard-Ahmet Güleryüz, 1828-1923 Osmanlı Donanması, İstanbul, 2000.
Le Miroir, Les Exploits Estraordinaires Du Lieutenant Anglais Guy D’oyly Hughes Dans La Mer De Marmara,
7 Novembre 1915.
Mccartney, Innes, British Submarines of World War I, Osprey Publishing Ltd. 2008.
Moorehead, Alan, Çanakkale Geçilmez, Çev. Güney Salman, Milliyet Yay., İstanbul, 1972.
Newbold, Henry, Submarine and Anti-submarine, Longsman Green and Co., London 1918.
O’Connell, John F., Submarine Operational Effectiveness in the 20th Century: Part One (1900–1939), New York,
2010.
Otay, Oğuz, Mesudiye Zırhlısı Osmanlı’nın Son 40 Yılının Tanığı (1874-1914), Denizler Kitabevi, İstanbul, 2005.
Öcal, Yüksel, Kürek ve Yelken Döneminden Günümüze Türk Bahriyesi, İstanbul, 2008.
Rudenno, Victor, Gelibolu Denizden Saldırı, ODTU Yayıncılık, Ankara, 2009.
Sondhaus, Lawrence, The Great War at Sea: A Naval History of the First World War, Cambridge University Press,
UK., 2014.
The Illustrated London News, 30 October 1915.
1309
Download