Taze donmuş plazma

advertisement
TRANSFÜZYON PRATİĞİ
Prof. Dr. Ümran Çalışkan
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi
Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı
Geçmişten günümüze
transfüzyon
• MS 160-200
– Kanın epilepsi tedavisinde kullanımı
(Roma ve Yunan kaynakları)
• 15. ve 16. yüzyıl
– yaşlılık ve güçsüzlük - gençlik ve sağlık
– üç gencin kanı Papa VIII. Innocent’a verilmiştir.
(MS 1492)
• 1666 Richard Lower kanın akciğerden
dolaştıktan sonra kırmızı renk aldığını yazıyor
ve köpekten köpeğe kan nakli yaptı (köpek
yaşıyor).
• Samuel Pepys hayvandan hayvana
transfüzyonun yaşam kurtaracak kadar etkin
olduğunu yazdı.
•1667 Fransa’da Monpellier’de filozofi ve matematik
profesörü olan Jean Baptiste Denis mental bozukluğu
düzeltmek amacıyla kuzudan insana kan nakli yaptı.
• 1678 Çeşitli hayvanlardan insana kan nakli
(Lower ve diğerleri) yapıldı. Bu uygulamaların
ölümlerle sonuçlanması üzerine Paris tabip
odası uygulamanın kanun dışı olmasını istedi.
Denis’in çalışmaları yasaklandı. On yıl sonra
parlamento transfüzyonun gayrı resmi
olduğunu ilan etti.
• 1795 İlk kez insan kanı nakli Amerikalı Dr.
Philip Syng Physick tarafından yapıldı
Hayvandan insana kan nakli sonrası
ilk transfüzyon reaksiyonu tarifi
• “Kan, hastanın venine verilmeye başlar
başlamaz, kolunda ve kolunun alt kısmında ısı
artışı hissetti; nabzı yükseldi ve ardından tüm
yüzünde ısı artışı dikkati çekti. Nabzı çok
değişkendi, böbreklerinde ciddi bir ağrı ve
midesinde rahatsızlık hissi vardı. İdrarı sanki
ise bulanmış gibi siyah ve bulanıktı.”
Jean Denys
• 1818 Londra’da Guy’s ve St. Thomas hastanelerinde
doğum uzmanı olarak çalışan Dr. James Blundell
doğum sonrası kanama geçirenlere kocasından
enjektörle aldığı kanı
nakletti. 1825 – 1830 arası
10 nakilden 5’i başarılı
• 1840 Samuel Armstrong
Lane hemofili tedavisinde
kan transfüzyonu kullandı.
• 1867 İngiliz cerrah Joseph Lister
transfüzyon reaksiyonlarını önlemek
için antiseptikler kullandı.
• 1870 Amerikada koyun, keçi sütünün
transfüzyonu yapıldı.
• 1884 Kan ihtiyacını karşılamak için tuzlu su (?)
transfüzyonu sütün yerini aldı
• 1901 TRANSFÜZYON TIBBI İÇİN MİLAT Avusturya’lı
Karl Landsteiner 22 kişinin kan örneği ile yaptığı
çalışmada eritrosit ve serum arasındaki reaksiyonları
tarif ederek A, B, C (O) kan gruplarını buldu.
• 1902 Decastrello ve Sturli 155 kişinin kan örnekleri ile
yaptıkları çalışmalarla 4. ana kan grubu olan AB yi
buldu.
• 1907 Landsteiner’in çalışmalarından haberi olmadan
Polonyada Jansky kan gruplarını sıklığına göre I, II, III,
IV diye tarif etti. Aynı sınıflamayı ABD den Moss ters
olarak IV, III, II, I diye yaptı.
• 1907 Donörle hasta kanı
arasında uygunluk gerektiği
önerildi. Ruben Ottenberg ilk
cross-match’i gerçekleştirdi.
O grubunun universal verici
olduğu söylendi.
• 1908 Carlo Moreschi
antiglobulin reaksiyonunu
gösterdi.
• 1915 KAN BANKACILIĞI İÇİN MİLAT
Richard Lewisohn bir kan pıhtı
önleyicisi olan sodyum sitrat’ın kan
nakillerinde kullanılmasını önerdi ve
%0,2 lik sodyum sitrat’ın antikoagülan
olarak etkin ve toksik olmadığını
gösteren dört yıllık çalışmasını
yayınladı.
• 1916 Francis Rous ve J.R. Turner sitrat
ve glukoz solusyonunda kanların
alındıktan sonra iki hafta
saklanabildiğini gösterdiler .
• 1919 Alman araştırıcılar Hirszfeld ve Hirszfeld
ırklar arasında kan gruplarının oransal dağılım
gösterdiğini buldular.
• 1921 Prof. Dr. Burhanettin
Toker Türkiye’de
transfüzyon çalışmalarını
başlattı.
• 1921 DÜNYADA İLK KAN BANKASI
İngiltere’de Kızılhaç sekreteri olan
Percy Oliver tarafından kuruldu.
1935 de Roma’da yapılan ilk ISBT
kongresinde bu kan bankası
güvenli ve 24 saat sorun çözen kan
bankası olarak onaylandı.
• 1930 Kan grupları ile ilgili buluşu
nedeniyle Karl Landsteiner Nobel
ödülü aldı.
DİKKAT!
• Kan ve kan komponentleri transfüzyonu bir
organ transplantasyonudur.
• Alıcının, vericinin ve verilecek kan
komponentinin seçimi bir sanattır.
• Transfüzyon ciddi bir iştir.
• Kan transfüzyonunun erken ve geç mortalitesi
1/2000 dir.
TRANSFÜZYON = EVLİLİK
Çok iyi düşünülmeden yapılmamalıdır.
Gereksiz yere yapılmamalıdır.
Gereğinden fazla yapılmamalıdır.
Transfüzyon pratiğinde temel ilkeler
• Hastanın kimliğinin belirlenmesi
• Dökümantasyon
• İletişim
* Transfüzyon hasta güvenliğini temel alacak şekilde
yapılmalıdır.
- Transfüzyon endikasyonu doğru konmalıdır.
- Sadece eksik olan komponent yerine konmaya
çalışılmalıdır.
- Etkili minimum doz verilmelidir.
- Verilecek olan kan komponentinin hastaya zarar ve
yararları gözden geçirilmelidir.
Komponent tedavisinin avantajları
• Tedavi başarısı artar.
• Yan etki azalır.
• Bir ünite kandan birkaç hastaya yetecek ürün
elde edilir.
• Komponentler daha uzun süre saklanabilir.
Transfüzyon kararının alınması
• Hastada gerçekten transfüzyon endikasyonu
var mı?
• İhtiyaç duyulan komponent hangisi?
• Kaç ünite transfüzyon yapılmalıdır?
• Kan komponentinin hastaya yararları ve
zararları ne olacaktır?
Dökümantasyon
• Kan ve komponentlerinin donasyonu,
depolanması, kliniğe taşınması, transfüzyon ve
transfüzyon sonrası her husus, ayrıntılı olarak
dökümante edilmelidir.
Dökümantasyonda olması gereken
minimum içerikler
• Pretransfüzyon;
*Hastada gerçekten transfüzyon endikasyonu var mı?
*Eğer bu endikasyon varsa ihtiyaç duyulan komponent
hangisidir?
*Hastaya yaklaşık kaç ünite transfüzyon yapılması
gerekecektir?
*Verilecek kan ve kan ürününün hastaya yararları ve zararları
neler olabilir?
- Endikasyon ile ilgili pretransfüzyon laboratuvar indeksleri
(CBC, koagülasyon taraması, gibi…)
- Transfüzyon karar zamanı ve transfüzyon yapılacağı zaman,
- Acil transfüzyona ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi,
- Klinik gereksinim duyulacak ilave özel hususların belirtilmesi
(CMV seronegatif komponent, ışınlama, ısıtma)
• Transfüzyon sırasında;
Her bir komponentin verilmesi sırasında;
- Transfüzyon tarih ve saati,
- Transfüzyon yapılacak komponentin torba numarası,
- Transfüzyon volümü,
- Transfüzyon sırası ve transfüzyon sonrası klinik
durumun kaydedilmesi,
- Transfüzyonun bitiş zamanı
•
-
Posttransfüzyon;
Klinik durumun raporlanması,
Yan etkinin olup olmadığının belirtilmesi,
Yan etki varsa yapılan işlemlerin dökümante
edilmesi,
- Bütün transfüzyon notlarının hastanın
dosyasında toparlanması
Kan istemi
• Kan istemi bu iş için hazırlanmış özel formlar, tüm
bilgiler eksiksiz doldurularak yapılmalıdır.
• İhtiyaçtan fazla kan talep edilmemelidir.
• Fazla kan talebi, kullanılmayan ürünlerin miadı
dolarak imha edilmesine neden olur.
• Kan merkezinde yeterli stoğun olduğu klinisyence
bilinirse kan merkezine güven artacak, aşırı talep
engellenecektir.
Çok acil durumlarda;
“Transfüzyon öncesi yapılması gerekli olan testlerin
tamamlanmadan hastama kan ürünlerinin verilmesini
istiyor ve sorumluluğunu üstleniyorum. Bu kanın
kullanımının risk taşıdığını bilmeme rağmen, testlerin
tamamlanması için geçecek sürenin hastanın hayatını
tehlikeye atacağına inanıyorum.”
İmza ………….
Kaşe…………..
Kan merkezinde kan komponentlerinin
hazırlanması için gereken süreler
Đşlem
Süre
Kanın toplanması
10 dk
ABO/Rh tayini
10 dk
ABO/Rh tayini+antikor tarama
45 dk
Tiplendirme + tarama+ cross
match
60 dk
Cross match (acil)
Cross match (AHG fazlı)
2 dk
15 dk
Antikor tanımlama
60 dk (bazen günlerce)
Taze donmuş plazma eritme
40 dk
Yıkanmış eritrosit süspansiyonu
45 dk
Transfüzyon öncesi testler için
örnek alma zamanı
Son transfüzyon
zamanı
Örnek alma zamanı
3-14 gün
Transfüzyondan 24 saat
önce
15-28 gün
Transfüzyondan 72 saat
önce
29gün-3ay
Transfüzyondan bir hafta
önce
ABO Rh Tayini, Antikor tarama, Cross match
için numunenin alınması
• Kan numunesi, mutlaka hasta başında, önceden
etiketlenmemiş olmak üzere hastanın adı, soyadı,
doğum tarihi (ay-gün-yıl) ve hasta protokol no veya
TC kimlik numarası kaydedilerek,
• Kan numunesini alanın ad, soyad ve imzası bulunmak
üzere EDTA’lı örnek kan bankasına sorumlu bir
personel veya “air-tube” taşıma sistemi ile
gönderilmelidir.
Hücresel kan komponentlerinin
ışınlanması
• Transfüzyonla ilişkili Graft versus Host hastalığından
korunmak için yapılır.
• Amaç komponentin içinde bulunan
immünokompetan lenfositlerde DNA hasarı
oluşturarak proliferasyonlarına engel olmaktır.
• Bu amaçla 2500 cGy gamma ışnlaması yapılır.
• Işınlanan eritrosit süspansiyonlarının raf ömrü 28 gün
ve trombosit süspansiyonlarının raf ömrü 5 gündür.
Kan Ürünlerinin Işınlaması
• Eritrosit, trombosit, granülosit süspansiyonları
ve taze plazma ışınlanır.
• TDP ve kriyopresipitatta ışınlamaya gerek
yoktur.
• Alıcının immun sistemi normal de olsa 1-2.
derece akrabalarından yapılan tüm
donasyonlar ışınlanmalıdır.
• RBC ışınlaması, 14.güne kadar yapılabilir ve sonraki
14 gün depolanabilir.
-Hiperkalemi
-Yenidoğan (YD) exchange Tx,
-İntrauterin (İU) exchange Tx, durumlarında,
ışınlamadan sonra 24 saat içerisinde
kullanılmalıdır. (1A)
• IU Tx için bütün kan transfüzyonları ışınlanmalıdır.
(1A)
• YD exchange Tx’ da eğer önceden İU Tx yapılmışsa ve
1-2.derece akrabadan donasyon yapılmışsa
ışınlanmalıdır ve 24 saat içinde kullanılmalıdır. (1A)
• Rutin RBC Tx’leri (prematüre ve YD), eğer öncesinde
İU Tx yoksa ışınlama gereksizdir. Eğer öncesinde İU
Tx yapıldıysa postnatal 6 aylık olana kadar ışınlanmış
ürün almalıdır. (2C)
• İU Trombosit Tx yapılacaksa ışınlanmalı ve bundan
sonra yapılabilecek trombosit ve RBC Tx’leri
postnatal 6.aya kadar ışınlanmalıdır. İU trombosit Tx
yapılmamışsa, prematüre ve YD’ların rutin trombosit
Tx’lerinde rutin ışınlamaya gerek yoktur (Akraba
donasyonu hariç). (1C)
• Ağır T cell immun yetmezlik şüphe veya tanısı olan
tüm hastalarda ışınlama yapılmalıdır. B cell defektleri
olanlarda TA-GVHD raporlanmamıştır. (1A)
• İnfant, çocuk ve erişkinlerin:
-viral enfeksiyon geçirirken,
-AIDS pozitif iken
-Kardiyak cerrahi yapılacaksa ışınlamaya gerek
yoktur. (2B)
• Pediatrik veya erişkin akut lösemili vakalarda RBC Tx
ve trombosit Tx’de ışınlamaya gerek yoktur. Ancak
HLA selected Tx, 1-2.derece akraba donasyonlarında
ışınlama yapılmalıdır. (1B)
• Tüm allo HSCT alıcıları, hazırlama rejimine
başlamadan itibaren ve GVHD proflaksisi devam
ettiği müddetçe (genellikle posttransplant 6 ay veya
lenfosit sayısı 1x109/L’yi aşana kadar) ışınlanmış ürün
almalı. (1B)
• Eğer kronik GVHD varsa continue immunsupresif
tedavi devamınca ışınlama süre devamı belirsizdir.
(2C)
• Stem cell toplama esnasında veya 7 gün öncesinde
kan Tx almış DONÖRLERE verilecek ürünler de
ışınlanmalıdır. (2C)
• Otolog HSCT adaylarında otolog toplama işlemi sırası
ve 7 gün öncesinde ışınlanmış kan transfüzyonu
yapılmalıdır. (2C)
• Otolog HSCT adaylarına hazırlama
kemo/radyoterapisi başlangıcından itibaren
posttransplant 3.aya kadar, total vücut ışınlaması
yapılmışsa 6 aya kadar ışınlanmış ürün verilmelidir.
(2C)
• Tüm pediatrik ve adult Hodgkin Lenfomalı vakalar,
hangi stage olursa olsun HAYAT BOYU ışınlanmış
ürün almalıdır. (1C)
• Aile içi donasyonda RBC, granülosit, trombosit, TAZE
PLAZMA ışınlanmalıdır (Alıcı immunkompetan bile
olsa). (1B)
• Pürin analoğu alan (fludarabin, cladribine) ışınlanmış
ürün almalıdır. Süre belirsizdir. (1B)
• Diğer pürin analoğları ve yeni ajanlar (bendamustin,
klofarabin) için ışınlama durumu belirsiz, ancak klasik
pürin analogları ile benzer etkiye sahip olduklarından
dolayı önerilir. (2C)
• Alemtuzumab (anti CD52) tedavisi sonrası ışınlanmış
ürün almalıdır. Rituksimab sonrası ise
önerilmemektedir. (2C)
Rutin cerrahiler,
Solid doku tm,
AIDS,
Otoimmun hastalıklar
Solid organ transplantasyonu sonrası
(alemtuzumab kullanmıyorsa) ışınlama
önerilmez. (2C)
• At veya tavşan (daha immunosupresiftir)
kaynaklı ATG tedavisi alan aplastik anemili
hastalara ışınlanmış ürünler verilmeli, ancak
ATG sonrası ne kadar devam edeceği hususu
belirsizdir. (2C)
Kan merkezinden alınan kan veya kan
bileşenlerinin kliniğe nakli
• Yetkilendirilmiş personel tarafından yapılan nakil
sırasında, eritrosit süspansiyonu 2-10 derecede
korunmalıdır.
• Kan merkezi dolabından çıktıktan sonra
kullanılmayan kan, 30 dk içinde kan merkezine geri
dönmüş olmalıdır.
• Kan ve komponentinin kliniğe transportu sırasında
fizik travmadan sakınmalı, tam kan ve eritrosit
süspansiyonu, 30 dk yı aşan mesafelere gidecekse
buz aküsü içinde taşınmalı, plazma ise kuru buz
kalıpları içerisinde taşınmalıdır.
Kan ürününün taşınması (I)
• Uzak mesafelere gidecek komponentler için
saklanma koşullarına uygun taşıma kapları
kullanılmalıdır.
• Sık yapılan yanlışlar:
– Taşıma kaplarının kullanılmaması
– Eritrositlerin direkt buzla teması
– Fiziksel travmalar
Kan ürününün taşınması (II)
• Kısa mesafelere gidecek veya aynı hastanede
kullanılacak komponentler için de uygun taşıma
kapları kullanılmalıdır
• Sık yapılan yanlışlar:
– Taşıma kaplarının kullanılmaması
• Öneri:
– Kan merkezinden transfüzyondan hemen önce ve 1
komponent alınmalıdır.
• İdeali: Transfüzyon ekibi
Hastanın hazırlanması (I)
• Transfüzyon yapılacak damar yolu önceden
açılmalıdır.
• Akım problemi olmayan geniş çaplı bir ven
kullanılmalıdır.
• Geniş çaplı iğneler kullanılmalıdır. Erişkinler için 18
veya 19 gauge, çocuklar için minimum 22-23 gauge
çelik iğne veya plastik kateter kullanılmalıdır.
• Mümkünse transfüzyon için infüzyon pompaları
tercih edilmelidir.
Transfüzyonu Başlatma
“Kritik Son Fırsat”
• Transfüzyondan önce transfüzyon hakkında
hastaya bilgi verilmeli, soru sormasına fırsat
tanınmalı, hastanın yeterince
bilgilendirildiğinden emin olunmalıdır.
• Bilgilendirilmiş onam formu imzalatılır.
• Hastanın ve transfüze edilecek kan ve kan
komponentinin doğru olarak tanımlanması
çok önemlidir. Bu basamak, kritik bir
hatanın saptanabileceği son fırsattır.
• Bu nedenle tercihen 2 yetkili personel
tarafından karşılıklı kontrol edilerek
uygulanmalıdır.
• Hastanın adı soyadı, doğum tarihi (gün-ay-yıl) sorularak kan
bileşeni uygunluk raporundaki kimlik bilgileri ile
karşılaştırılmalıdır.
• Hastanın kan grup belgesinde bildirilen kan grubu ile kan
ünitesi üzerindeki etikette yazan kan grubu karşılaştırılmalıdır.
• Kan bileşeni uygunluk raporundaki kan ünite numarası ile kan
ünitesi üzerindeki numara karşılaştırılmalıdır.
• Kan ünitesi üzerinde “çapraz karşılaştırma uygundur” ifadesi
görülmelidir.
• Uygunluk testleri tamamlanmadan verilmiş kan ünitesi
üzerinde (acil transfüzyon) bu durum açık olarak belirtilmiş
olmalıdır.
• Kan ünitesi üzerindeki son kullanım tarihinin geçmemiş
olduğu kontrol edilmelidir.
• Klinisyenin hastaya verilecek kan bileşeni ve miktarı ile ilgili
istemi, orderi görülmelidir.
Kan transfüzyon seti, filtresi ve iğnesi
• Tam kan, eritrosit ve trombosit süspansiyonları, TDP ve
kriyopresipitat, içerdikleri fibrin parçaları ve partiküller
nedeniyle geleneksel olarak 170-200 mikrometre çaplı filtreli
setlerle uygulanır.
• Kan transfüzyonu uygulanan transfüzyon seti ve iğnesi, 4
saatten daha uzun süre kullanılmamalıdır.
• Filtreler en fazla 2 transfüzyondan sonra değiştirilmelidir.
• Mikroagregat filtreleri 20-40 mikrometrelik mikroagregatları
tutar.
-Massif transfüzyon,
-By pass cerrahisi,
-Pulmoner fonksiyonu bozuk hastalarda
-Bekletilmiş kan transfüzyonlarında (5 gün) kullanılabilir.
-Mikroagregat filtreleri, lökosit filtre etmek için
kullanılmazlar.
Transfüzyonda lökosit filtresi
kullanılması
• Alloimmünizasyondan korunmak
– Torbadaki lökosit sayısı < 5 x 106
• Febril non-hemolitik transfüzyon reaksiyonunu
önlemek
– Torbadaki lökosit sayısı < 5 x 108
• Bazı virusların (özellikle CMV) geçişini önlemek
– Torbadaki lökosit sayısı < 5 x 106 olmalıdır.
• Lökosit filtresi, eritrosit ve trombosit süspansiyonları
için kullanılır.
• 3-4 log (jenerasyon) filtreler, %99,99 lökosit tutar.
• Her filtre, 1Ü transfüzyon için kullanılır.
• Eritrosit süspansiyonu için kullanılan filtre, tekrar
trombosit süspansiyonu için kullanılmamalıdır.
• Bu filtreler lökositi azaltılmış komponent ürünü
sağlar.
• FNHT ve CMV enfeksiyon geçişini önler.
Transfüzyon solüsyonları
• Kan ve komponentleri transfüze edilen venden
%0,9’luk serum fizyolojik ve %5’lik albumin hariç
başka sıvı ve ilaç verilmemelidir.
• % 5 dekstroz ve hipotonik solüsyonlar hemoliz
yapabilir.
• Ca içeren solüsyonlar (Ringer Laktat) pıhtı
oluşturabilir.
• Komponent diğer sıvılara “saplama” şeklinde
verilmemelidir.
Transfüzyon öncesi eritrositler
ısıtılmalı mıdır?
HAYIR!
• Özel durumlar
*30 dakika süreyle 100 mL/dk hızında
transfüzyon
*Yeni doğanda exchange transfüzyon
*Paroksismal soğuk hemoglobinüri
*Soğuk agglutinin hastalığı olanlar
• Erişkinde 50cc/kg/saat’ten çocukta ise 15
cc/kg/saat’ten daha hızlı transfüzyonlarda
ısıtılmalıdır.
• 42 derecenin üzerine çıkılmamalıdır.
• Eritrosit süspansiyonlarını ısıtmak için
özel cihazlar kullanılmalıdır.
• Kan komponentleri;
*Kalorifer üzerinde,
*Kaynayan sularda,
*Vücut yüzeyinde,
*Mikrodalga fırınlarda, vb.
ISITILMAZ.
Plazma ve komponentleri
transfüzyonu (I)
• Taze plazma, TDP, trombositten zengin plazma,
kriyopresipitat transfüzyonundan önce cross-match
yapmaya gerek yoktur.
• Hasta ile aynı ABO grubundan plazma verilmelidir. Rh
uyumu aranmaz.
• Büyük hacimlerde kullanıldığında ABO isoaglütininleri
hemolize neden olabilir.
• Donmuş ürünler 37 derecede çözündürüldükten
sonra 2-6 derecede saklanmak koşuluyla 24 saat
içinde kullanılmalıdır.
• Saklama ısısı ve süresi uygun olmazsa labil
koagülasyon faktörleri (f V, f VIII gibi) denatüre olur.
Transfüzyon süresi
• Eritrositler:
- Bir ünite kan gerektiğinde hasta monitörize ise birkaç
dakika içinde verilebilir
- Normal şartlarda kan merkezinden alındıktan sonra
maksimum 4 saat içinde transfüze edilmelidir
- Kalp yetmezliği olan çocuk hastalarda 1-3 ml/dk. hızla
transfüzyon yapılır.
• Trombositler:
- Olabilecek en kısa sürede dakikalar içinde başlanmalı ve 30
dk içinde verilmelidir.
• Taze donmuş plazma:
- Çözüldükten sonra en kısa sürede kullanılmalıdır.
- 1-6 derece ısıda saklanmak koşulu ile maksimum 24 saat
içinde kullanılmalıdır.
- Eritilmiş olan plazma tekrar dondurulmamalıdır.
* 10 derece üzerinde ısınmasına izin verilen ama kullanılmayan kanlar,
tekrar kullanılmamalıdır.
İnfüzyon pompası
• 1cc/saat ile 2 litre/dk arasında değişik hızlarda
infüzyon yapabilen cihazlar mevcuttur.
Transfüzyon izlemi
Transfüzyona başlanması
• Transfüzyonun ilk 5 - 10 dakikası yavaş yapılmalıdır ve hastanın
vital bulguları yakın takip edilmelidir.
• Eğer hastada problem olmazsa infüzyon hızı arttırılır.
• Tüm transfüzyon boyunca hastanın vital bulguları belirli
aralarla takip edilmelidir.
• Transfüzyon sırasında ortaya çıkan belirti ve bulgular aksi
kanıtlanıncaya kadar yaşamı tehdit eden akut transfüzyon
reaksiyonu olarak kabul edilmeli, gerekli ise transfüzyon
durdurulmalıdır.
• Transfüzyon bitimi transfüzyon raporu doldurulmalıdır.
• Herhangi bir nedenle kullanılmayan komponent en kısa sürede
(mak. 30 dakika) kan merkezine geri iletilmelidir.
Kan transfüzyonu için yapılmaması
gerekenler
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Lisansı olmayan kan bankasından kan kullanmak,
Kan tranfsüzyonunun başlaması ertelemek,
Monitorize olmayan ortamda kanı ısıtmak,
Rutin olarak transfüzyon öncesi aynı setten tedavi
uygulamak,
Dört saatten fazla infüzyon uygulamak,
Hastayı mutlak gözlem altında tutmamak,
Kan torbasına herhangi bir ilaç eklemek,
Güvenilir imha için kulanılmayan kanı kan bankasına
göndermeyi unutmak,
Kanı saklamada monitorize olmayan buzdolabı
kullanmak,
Bir transfüzyon setini 1 kan torbasından fazlası için
kullanmak,
Trombositleri ve granülositleri buz dolabında saklamak,
Hastanın farklı kan grubu ile
transfüzyonu sonrası tutum:
• Kendi ABO grubundan farklı bir ABO kan grubu ile transfüzyon
yapılan hastanın transfüzyon gereksinimi devam ederse, kendi
ABO grubu ile tranfüzyon istenebilir.
• Ancak bu dönüşümün güvenliği, transfüzyonu istenen alıcının
o anki örneğinin plazmasındaki anti A ve anti B’ye bağlıdır.
• Hastanın orijinal kan grubundan eritrositler ile taze elde
edilmiş hasta plazması uyumlu ise (çapraz karşılaştırma)
hastanın kendi kan grubu ile transfüzyon sürdürülebilir.
• Ancak çapraz karşılaştırma uyumsuz bulunursa alternatif kan
ile transfüzyon sürdürülebilir.
• Eğer Rh(+) olguya Rh (-) eritrosit verildi ise tip spesifik ürüne
dönmek yanlış olmayacaktır.
• Ancak transfüzyon öncesinde hastadan kan örneği
alınamamış, transfüze edilen kanın da Rh (D) grubu bilinmiyor
ve Rh (D) gruplamada çift eritrosit popülasyonu görünüyorsa
Rh(D) negatif kan ile transfüzyon sürdürülmelidir.
Akut kan transfüzyon reaksiyonu
şüphesi
Akut hemolitik reaksiyonlarda klinik tablo, ölüme kadar giden
durumdan, anemiye veya şans eseri saptanan asemptomatik
olaylara kadar farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
• Ateş, üşüme, titreme
• Ağrı
• Kan basıncında değişiklikler: Akut hipotansiyon veya
hipertansiyon
• Solunum sıkıntısı
• Ciltte kızarıklık veya ürtiker
• Bulantı-kusma
• İdrarın kırmızılaşması
Akut kan transfüzyon reaksiyonu şüphesi
varsa ne yapılmalıdır?
• TRANSFÜZYON HEMEN DURDURULUR.
• İntravenöz yol açılarak %0,9’luk NaCL solüsyonu verilir.
• Doğru kan ünitesinin doğru hastaya verilip verilmediğinden
emin olmak için:
- Hastanın kan grubu belgesinde bildirilen kan grubu ile kan
ünitesi üzerindeki etikette yazan kan grubu karşılaştırılır.
- Uygunluk raporu tekrar gözden geçirilir.
- Hastanın adı soyadı, hasta numarası, doğum tarihi, TC ve
başka kimlik bilgileri, hastanın kimliği ile karşılaştırılır.
- Uygunluk raporundaki ürün numarası ile torba etiketindeki
ürün numarası karşılaştırılır ve “çapraz karşılaştırma
uygundur” ifadesi aranır.
Akut hemolitik transfüzyon reaksiyonu, anaflaksi,
transfüzyonla ilişkili sepsis, TRALI, hızlı tibbi yardım gerektiren
reaksiyonlardır. İlgili reaksiyon tanımlanarak reaksiyon sonrası
kan ve idrar örnekleri ile bereaber transfüze edilen kan
ünitesi, iğnesi çıkarılmış olarak kan seti, aynı damar yoluyla
verilen diğer solüsyonlar, bu transfüzyonla ilişkili tüm form ve
etiketler, kan merkezine gönderilmelidir.
Transfüzyon sonrası
enfeksiyonların bildirilmesi
• Hastaneler, kan ürünü alan bir hastada, verilen ürünün
hepatit (B veya C) veya HİV yönünden bulaştırıcı olduğuna
dair laboratuar bulguları ve/veya hastalık semptomları
saptanması halinde BKM’ni bilgilendirmelidir.
• BKM’nin hastane tarafından uyarılması, olaya sebep olan
bağışların ve bağışçıların başka hastalara zarar vermelerini
önleyecek tedbirler alabilmesi açısından çok önemlidir.
• BKM, ilgili bağışçıların gelecekteki tüm bağışlarını geçici veya
analiz sonucuna göre kalıcı olarak reddeder.
• Bağışçıya ait olan, kullanımdaki kan ürünlerini geri çeker ve
karantinaya alır.
• HİV, HCV veya HBV ile ilgili doğrulanmış pozitif test sonuçları
saptanırsa BKM, bağışçının reddedilmesi ile ilgili işlemleri
yürütmeli, sistemi bağışçının önceki bağışları ile ilgili olarak
geriye dönük olarak incelemeli ve hastaneye bildirmelidir.
Ayrıca sağlık bakanlığına rapor etmelidir.
Bulaştırıcı kan alma olasılığı olan
hastanın izlenmesi
• BKM, doğrulanmış HİV, HBV veya HCV enfeksiyonu olan
(düzenli) bir bağışçının pencere döneminde iken bağış
yapması durumunda, bu kandan üretilen ve potansiyel olarak
bulaştırıcı olan bileşenlerinin alan hastanın/hastaların
belirlenip izlenmesi ve kendilerini tedavi eden doktorun
konuyla ilgili bilgilendirilmesi işlemini başlatır.
• Bu bağışlar, son bir yıllık zaman dilimi içerisinde yapılmış olan
bağışlardır.
• BKM, olay ve öneriler hakkında hastaneyi yazılı olarak
uyararak, kan ürünü alan hastanın izlenmesini sağlamalı ve
hastayı tedavi eden doktoru bilgilendirmelidir. Aksine bir tıbbi
kural yoksa; hastayı, potansiyel olarak enfeksiyon
bulaştırabilecek bir transfüzyon aldığı konusunda
bilgilendirmek, onu tedavi eden doktorun sorumluluğudur.
• Alıcının enfeksiyon açısından pozitif olduğu doğrulanırsa,
istenmeyen ciddi etki doğrulama formu ile BKM’ne ve sağlık
bakanlığına bildirilmelidir.
•
Transfüzyon pratiğinde özel
durumlar
•
•
•
•
•
•
Cerrahide Transfüzyon
Masif transfüzyon
Otolog transfüzyon
Pediatride transfüzyon
Acil transfüzyon
Hemaferez
Cerrahide transfüzyon (I)
• Hemoglobin düzeyi normal çoğu erişkin için
elektif cerrahi girişimler öncesi kan
hazırlamaya gerek yoktur.
• Maksimum cerrahi kan istem şeması (MSBOS)
• Cross-match/transfüzyon oranı (C/T)
Cerrahide transfüzyon (II)
• Operasyon öncesi kan istemi
– Rutinde: ABO-Rh + cross-match
– Örnek: günde 10 operasyon yapılan bir klinikte her hasta
için 3 ünite eritrosit hazırlansın.
– Toplam: 30 ünite eritrosit için cross-match yapılarak
– Her bir hasta için maksimum 3 Ü eritrosit hazırlanır
• Öneri
– ABO-Rh + antikor tarama
–Örnek: günde 10 operasyon yapılan bir klinikte her hasta
için 3 ünite eritrosit hazırlansın
– Toplam: 10 antikor tarama yapılır
– Her bir hasta için minimum 30 Ü eritrosit hazırlanmış olur.
- % 99 güvenilir bir yöntemdir
Bazı operasyon türleri için maksimum cerrahi
kan istem şeması
Operasyon türü
Kan miktarı
Kolon rezeksiyonu
2Ü
Laparotomi
2Ü
Gastrektomi
2Ü
Splenektomi
2Ü
Pankreatektomi
4Ü
Koroner bypass, çocuk
Erişkin
2Ü
4Ü
Lobektomi
2Ü
Aortik bypass
4Ü
Femoral-popliteal bypass
4Ü
Anevrizma rezeksiyonu
6Ü
Total diz replasmanı
2Ü
Total kalça replasmanı
3Ü
Spinal füzyon
3Ü
Radikal histerektomi
2Ü
Perineal prostatektomi
2Ü
Renal transplant
2Ü
Radikal nefrektomi
3Ü
Sadece tiplendirme ve tarama ile
kan hazırlanabilecek operasyonlar
Genel cerrahi
Kardiyaktorasik
Ortopedi
Kadın doğum
Üroloji
Meme
biyopsisi
Akciğer
biyopsisi
Artroskopi
Sezeryan
TUR
Radikal
mastektomi
Endarterektomi Laminektomi
D&C
Prostatektomi
Tiroidektomi
Anjiografi
Histerektomi
Herni onarımı
Karaciğer
biyopsisi
Masif transfüzyon (tanım)
• Hastaya 24 saat içinde total kan volümüne eşit miktarda kan
transfüzyonu yapılması
• 10 Ü’ den fazla tam kan veya 20 Ü’ den fazla eritrosit
süspansiyonu (ES) verilmesi
• Üç saat veya daha az bir süre içinde sirkülasyondaki kan
volümünün %50 den fazlasının replasmanı
• 150 ml. / dk. kan kaybı
Masif transfüzyon yapılan
durumlar
• Multipl travmalar
• Gastrointestinal sistem kanamaları (özellikle
varislerden)
• Pelvik kırık
• Kardiovasküler işlemler
• Skolyoz cerrahisi
• Karaciğer transplantasyonu ve malignite için yapılan
komplike cerrahi işlemler
Masif transfüzyon (I)
• Tedaviye kolayca temin edilebilen kristalloid solüsyonlarla
başlanır, hastanın yanıtına göre transfüzyona kan ürünleriyle
devam edilebilir.
• Hasta hemodinamik yanıt ve doku perfüzyonu yönünden
(mental durum, idrar çıkışı, kapiller dolgunluk, asidozun
olmayışı) monitörize edilmelidir.
• Hastaya 2000 ml. kristalloid verildiğinde vital bulgular stabil
kalmış ise kan verilmesi genellikle gerekmez.
Masif transfüzyon (II)
• Hastanın durumu böyle akut volüm replasmanına rağmen
düzelmiyorsa genellikle majör bir kan kaybı söz konusudur ve
bu kez acil kan transfüzyonu ve daha fazla sıvı transfüzyonu
yapılmalıdır.
• Kan kaybı toplam vücut kan hacminin %40’ ına ulaştığında
eritrosit süspansiyonu verilmelidir.
• Başlangıçta Eritrosit Süspansiyonları (ES) tercih edilirse de ilk 4
üniteden sonra tam kan ile devam edilebilir.
Masif transfüzyon (III)
• Masif transfüzyon çok sayıda tam kan ve hemen
hemen tüm kan komponentlerinin birlikte kullanıldığı
özel bir durumdur.
• Her bir ünite kan komponenti kullanmanın riski bu
çok sayıda ünite kan komponenti kullanılan durumda
katlanarak artmıştır.
• Zaten masif transfüzyon gerektiren klinik tablonun
tek başına son derece önemli bir durum olduğu göz
önüne alınırsa transfüzyonun riskinin daha da arttığı
anlaşılır.
• Masif transfüzyonun pek çok komplikasyonu vardır.
Masif Transfüzyonla Oluşan
Metabolik Değişiklikler (I)
• Çok sayıda kan transfüzyonu yapılan hasta
veya yaralı bir kişide, banka kanlarındaki
bilinen bir takım metabolik ve yapısal
değişikliklerden dolayı teorik olarak fizyolojik
bozukluklar çıkması beklenir.
• Ancak çalışmalar ve klinik bulgular MT sonrası
beklenen değişikliklerin pek çoğunun
görülmediği, düzeldiği veya önceden tahmin
edilenden farklı metabolik maddelere
dönüştüğünü göstermiştir.
Masif Transfüzyonla Oluşan
Metabolik Değişiklikler (II)
• Bunda hastanın genel durumu, altta yatan
hastalığı ve metabolik değişikliklerle mücadele
eden akciğer, böbrek ve karaciğer gibi organ
ve sistemlerinin fonksiyonlarındaki düzen
önemli rol oynar.
• Bu nedenle taze donmuş plazma, trombosit
süspansiyonu, kalsiyum , veya bikarbonatların
belli bir sayıdaki eritrosit süspansiyonundan
sonra profilaktik olarak şu kadar adet
verilmesini öngören yemek kitabı gibi tarifler
genellikle uygun değildir ve hastayı ek risklere
sokar.
Masif Transfüzyonun Diğer Yan
Etkileri
•
•
•
•
•
•
•
•
Hipotermi
Sitrat toksisitesi
Asit-Baz dengesinin bozulması
Potasyum değişiklikleri
2-3 DPG seviyesindeki değişiklikler
Trombositopeni
Koagülasyon faktörlerindeki değişiklikler
Kanla bulaşan enfeksiyonlar
Otolog transfüzyon (I)
• Hastanın kendi kanının alınması, saklanması ve gerektiğinde
hastaya transfüzyonudur.
• Avantajları
– Enfeksiyon bulaştırma riski yoktur
– Allo-immünizasyon riski yoktur
– İmmün hemolitik, febril, allerjik reaksiyon riski yoktur
– Graft versus host hastalığı riski yoktur
• Dezavantajları
– Bakteriyel kontaminasyon oluşabilir
– Non-immün travmatik hemoliz oluşabilir
– Sıvı yüklenmesi olabilir
– Çoğunlukla başka hasta için kullanılamaz, ürün israfı
olur.
Otolog transfüzyon (II)
• Preoperatif deposit/donasyon
• Akut normovolemik hemodilüsyon
• İntraoperatif salvage
• Postoperatif salvage
Yeni Doğan ve Pediatri’de
Transfüzyon (I)
• Küçük volümlü özel kan torbaları kullanılmalıdır
• Enjektör ile yapılan transfüzyonda kan hemen
kullanılmalıdır.
• Düşük doğum ağırlıklı (<1500 g) prematürelerde
komponent CMV geçişinin önlenmesi için lökositten
arındırılmalıdır.
Yeni Doğan ve Pediatri’de
Transfüzyon (II)
• İntrauterin transfüzyonlarda ışınlanmış komponent
verilmelidir.
• Yenidoğana yapılan transfüzyonlarda kullanılan tam
kan ya da eritrosit süspansiyonunun raf ömrü 5
günlükten az olmalıdır.
• Antikor taramaları anneden yapılmalıdır
Acil transfüzyon (I)
• Transfüzyonun gecikmesi hasta yaşamını tehdit ettiğinde,
standart transfüzyon öncesi testler yapılmadan kanın hastaya
verilmesidir.
• Mecbur kalınmadıkça önerilmez.
• Hastanın hekimi özel bir form imzalamalıdır
• “Acil” terimi hastanelerde çok kullanılan ve özellikle
laboratuvar çalışması taleplerinde suistimal edilen bir
terimdir. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği
terminoloji kullanılmalıdır.
– Çok acil: Kanın temini 10-15 dakika içinde gerekli
– Acil: 1 saat içinde gerekli
– Öncelikli: 3 saat içinde gerekli
Acil transfüzyon (II)
• Uygunluk testlerinin çalışılabilirliği durumun aciliyetine
bağlıdır.
– Çok acil transfüzyon gereğinde örnek tüpüne kan
alındıktan sonra 15 dakika içinde transfüzyon
başlamalıdır.
– Bu nedenle acil transfüzyon gereken hastane kan
bankalarında 2-6 ünite kadar O grubu Rh negatif eritrosit
süspansiyonu (ES) stoklarda saklı tutulmalıdır.
– Daha güvenli, “grup spesifik ES” temin edilinceye kadar
2-10 ünite O grubu Rh negatif ES ve 4 ünite AB grubu
taze donmuş plazma acilen verilebilir.
• Acil transfüzyon kararı tüm riskleri irdelenerek verilmeli,
transfüzyon yapılmaması durumunda gelişebilecek
olaylar somut olarak gösterilebilmelidir.
Hemaferez
HÜCRELER
• Eritrosit, Lökosit, Granülosit, Lenfosit,
• Monosit, Trombosit
PLAZMA
• Su, Proteinler, Yağ, Karbonhidrat,
• Elektrolitler
Donör aferezi
• Sitoferez
– Plateletferez (trombosit aferezi)
– Lökoferez
– Granülosit aferezi
– Kök hücre aferezi
–Eritrosit aferezi
• Plazmaferez
Terapotik Aferez
• Sitoferez
– Plateletferez (trombosit aferezi)
– Lökoferez
– Lenfosit aferezi
– Kök hücre aferezi
– Eritrosit (exchange) aferezi
• Plazmaferez
– Terapötik plazma exchange
– İmmünadsorbsiyon aferezi
– LDL aferezi
– Bilirubin aferezi
– Hemodiyaliz
KAN VE PLAZMAYI TOPLAYAN ÜNİTELERİN
GÖREV VE SORUMLULUKLARI
• Hem alıcı hem de donörün sağlığını koruyacak şekilde karşılıksız gönüllü
bağış yoluyla kanı temin etmek
• Kan ve kan komponentlerinin uygun şekilde alınmasını, uygun koşullarda
muhafazasını ve taşınmasını sağlamak.
• Alıcının sağlığını koruyacak şekilde gerekli mikrobiyolojik tarama
testlerini yapmak.
• Transfüzyon tıbbı ile ilgili sorunlarda danışmanlık yapmak.
• Donör ve donörden elde edilen her türlü ürünle ilgili yapılan tüm
işlemler ve sonuçları kaydetmek.
• Donör kayıtlarında yer alan bilgileri en az 10 yıl süre ile saklamak ve bu
bilgileri sadece direkt ulaşmasına izin verilen kişilere göstermek.
• Her tür bağışın ve bundan elde edilen her tür ürünün ne amaçla ve ne
şekilde kullanıldığını kaydetmek. (Şüpheli bir bağışta merkez, donörün
kim olduğunu, bağıştan elde edilen ürünlerin akıbetini
belgeleyebilmelidir.)
KAN MERKEZLERİNDE GÖREVLİ DOKTORLARIN
GÖREV VE SORUMLULUKLARI
• Kan ve kan komponetlerinin hastanede uygun kullanımı
konusunda yürütülen çalışmalara katılmak.
• Kan ve kan ürünleri ihtiyacını belirlemek ve uygun
miktarda kanı merkezinde bulundurmak.
• Güvenli bir transfüzyon için gerekli tüm setleri çalışmak.
(Transfüzyon öncesi test sonuçları kan etiketinde
belirtilmeli, hem de ayrı bir form ile servise bildirilmelidir)
• Kanın uygun kullanılıp kullanılmadığı konusunda araştırma
yapmak ve “Hastane Transfüzyon Komitesi”ni
bilgilendirmek.
• Transfüzyon reaksiyonlarının nedenlerini araştırmak.
• Kanın temin ve tüketimine ait kayıtları tutmak ve en az 10
yıl süre ile muhafaza etmek.
KAN İSTEMİNİ YAPAN DOKTORUN GÖREV VE
SORUMLULUKLARI
• Hastada transfüzyon ihtiyacının belirlenmesine yönelik testleri
yapmak.
• Her hastada verilecek kan veya kan ürünü miktarı ile veriliş
hızını belirlemek, bu konuda doğru ve açık direktifler vermek,
istem formu düzenlemek, acil transfüzyon indikasyonlarında
aciliyetin derecesini belirlemek ve kan merkezine uygun
mesajları göndermek.
• Uygunluk testleri yapılarak hasta için muhafaza edilen
kanlarda, ihtiyaç ortadan kalkmışsa kan merkezini
bilgilendirmek.
• Transfüzyon reaksiyonlarını kaydetmek ve nedenlerinin
araştırılmasına yardım etmek.
TRANSFÜZYONU YAPAN DOKTOR VE HEMŞİRENİN
GÖREV VE SORUMLULUKLARI
• Transfüzyon öncesi testleri uygun kanı kan merkezinden
temin etmek.
• Kan veya kan ürünü etiketindeki bilgileri kontrol etmek (Hasta
adı, kan grubu, cross-match sonucu vs).
• Uygun transfüzyon setlerini seçmek ve kullanmak.
• Transfüzyon sırasında hastayı izlemek.
• Transfüzyon reaksiyonlarını raporetmek, hasta kayıtlarına
işlemek ve incelemelere yardımcı olmak.
• Kan veya kan ürünlü ile transfüzyonun seyri konusunda tüm
bilgileri hasta kayıtlarına geçirmek.
Hastane Transfüzyon
Komitesinin Başlıca Görevleri
1. Hastanede transfüzyon pratiğini ve denetimini
düzenleyecek bir rehber hazırlamak,
2. Transfüzyon pratiği konusunda sürekli hizmet içi
eğitim yapmak,
3. Kan merkezi çalışma raporlarını incelemek ve
değerlendirmek,
4. Kan merkezinin transfüzyon öncesi testleri ve
komponent hazırlama konularındaki performasını
izlemek,
5. Yapılan transfüzyonların ve transfüzyon
reaksiyonlarının sonuçlarını izlemek.
TEŞEKKÜRLER
Download