ateş hakkında bilinmesi gerekenler

advertisement
BEBEK VE ÇOCUKLARDA ATEŞE YAKLAŞIM
GATA Haydarpaşa Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği / Üsküdar/ İSTANBUL
ATEŞİN TANIMI
Bebeklik ve çocukluk çağında “ateş” anne ve babaları endişelendirir. Bu açıdan anne ve
babaların ateşin nasıl oluştuğu, nasıl ölçülüp değerlendirildiği, ne zaman ve nasıl tedavi edilmesi
gerektiği konularında bilgi sahibi olmaları önemlidir Ateş tek başına bir hastalık değil bir bulgudur.
Ateşin sebebinin bulunması gerekir.
Vucut ısısının yükselmesi ateş olarak adlandırılır. İnsanlar için ortalama normal vücut ısısı 37 °
C dir. Vücut ısısı ; makattan 38 ° C , kulaktan 37.8 ° C, koltukaltından 37.2 ° C üzerinde ise ateş olarak
kabul edilir. Ateş bazı
biyokimyasal reaksiyonlar sonucunda oluşmaktadır. Vucut organlarının
çalışması, kan akımı, kalp ve kas hareketleri ve barsak hareketlerine bağlı olarak ısı oluşur. Vucut
ısısının normal sınırlar arasında tutulması, kan akımı ve derideki ter bezleri yardımıyla gerçekleşir.
İç ısının artması durumunda damarlar genişleyerek bu sayede gerçekleşen terleme
sonucunda ısı kaybı sağlanmaktadır.İç ısının düşmesi halinde ise deriye giden kan akımı azalmakta
ve bu sayede ısı kaybı önlenmektedir.
Beyinde bulunan hipotalamus adı verilen bölge vucudun ısı kontrolünden sorumludur. Bu
bölgedeki sinir hücreleri vucut ısındaki değişiklikleri kolaylıkla farkederek normale getirmeye çalışır.
Vucut ısısı arttığında bu hücreler kan damarlarına gereken emri vererek deriye giden damarlarda
genişlemeye neden olmakta ve bu sayede ısı kaybedeilerek normal seviyeye gelmektedir.Tersi
durumda bu hücrelereden çıkan uyarılarla kan akımı azaltılmakta, çizgili kaslara gönderilen uyarılarla
bu kasların kasılarak (titreme) ısı oluşturması sağlanmaktadır. Insan vucudunun normal ısı değeri
koltukaltından yapılan ölçümde 35-37.C ‘dir.
Vucut
ısısı
yaş,
cinsiyet,
ölçülen
bölge
ve
gün
içindeki
saate
göre
farklılıklar
gösterebilmektedir. Çocuklarda vücut ısısı, erişkinlerden daha yüksektir ve ateşin gün içinde belli bir
ritmi vardır. Yaş büyüdükçe vücut ısısı normal değerleri erişkin düzeylerine doğru düşer.
ATEŞ NASIL OLUŞUR? NİÇİN ATEŞİMİZ ÇIKAR?
İnsan vucuduna dış ortamdan giren bazı mikroorganizmalar ve viruslar bağışıklık sistemi
tarafından karşılanır. Bu karşılaşma esnasında vücuttaki bazı hücreler bu mikroorganizmaları yok
edebilmek için pirojen olarak adlandırılan bazı maddeler üretirler. Üretilen pirojenler hipotalamus’ta
ısıya duyarlı olan sinir hücrelerine komşu hücreleri uyararak bu hücrelerden Prostaglandin E2 adı
verilen maddenin salınmasını sağlar. Salgılanan bu madde hipotalamus hücrelerini etkileyerek ısı ayar
noktasının yükselmesini sağlar. Bu değerin en yüksek olabileceği değer 42 C’ dır. Daha yüksek ısı
değerleri yaşamla bağdaşmaz. Bunun yanında
kortizon benzeri bazı hormonlar, vazopressin ve
melanosit uyaran faktör gibi bazı hormonlar da ısı ayarını etkileyebilirler.
Pirojen maddeler ateşin yükselmesini sağlarken aynı zamanda birçok iltihabi mekanizmayı
uyarır ve vucudun topyekün savunması için uyaran görevini görür. Bu sayede infeksiyon için önemli
belirteçler olan kanda iltihabi hücrelerin artmasına ve karaciğerden infeksiyon göstergesi olarak
kullanılan CRP isimli proteinin üretiminin artmasına neden olur.
ATEŞİN SINIFLANDIRILMASI
Hafif ateş : 37.3-38.5 C Koltuk altı
Orta düzeyde ateş: 38.6-39.5 C Koltuk altı
Yüksek düzeyde ateş: 39.6 C ve üstü Koltuk altı
Makadi ölçümlerde 0.5-1 C daha yüksek değerler elde edilir.
ATEŞİN ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ
Vücut sıcaklığı termometre ile ölçülür. Vücut sıcaklığı ölçen kişiye , ölçüm yapılan saate, ölçümün
yapıldığı vücut bölgesine ,ölçüm tekniğine,termometrenin türüne, ölçümün yapıldığı ortama, ölçüm
öncesi fiziksel aktiviteye bağlı olarak değişebilir.Vücut sıcaklığı ağızdan, koltuk altından, makattan,
kulaktan ve ciltten ölçülebilir. Koltuk altı ısısı, gerçek vücut ısısından biraz daha düşüktür. Çocuklarda,
ağızdan ölçüm gerçek vücut ısısını yansıtır ancak sıcak veya soğuk gıda yemiş olmasından ya da
solunum hızından etkilendiği için pek tercih edilmez. Küçük çocuklarda ateş, makattan ölçülmelidir.
Günlük hayatta ateş ölçümü amacıyla klasik cam termometreler, elektronik termometreler, tek
kullanımlık kristal termometreler, kulak termometreleri ve kağıt termometreler kullanılmaktadır.
MAKATTAN (REKTAL) ÖLÇÜM
Vücut sıcaklığının ölçülmesinde altın standart olarak kabul edilir. Makattatn ölçüm için dijital
veya cam termometreler kullanılabilir.Termometre alkol ile temizlenmelİdir. Civalı termometrede
termometre sapından tutularak sallanır, renkli
kolonun düzyi 35 C
kadar düşürüldükten sonra
çocuğun kalçasının hareket etmemesi sağlanır. Termometrenin ucu vazelin veya jel ile yağlanabilir ve
çocuğun makadının içine 1.5-2 cm kadar nazik bir şekilde ilerletilir. 2-3 dk süre ile makat içinde
kalması sağlanmalıdır. Dijital termometre kullanılacak ise ötene kadar tutulur.
Cam termometreyi doğru okuyabilmek için parmaklar arasında kalacak şekilde
tutulur, gümüş veya kırmızı renkli ince çizgi
sapından
görülene kadar termometre kendi ekseni etrafında
döndürülür, renkli çizginin ucunun olduğu yereki değer vücut sıcaklığının C derece olarak karşılığıdır.
Normal rektal vücut sıcaklığı 36.6-38 C arasında değişmektedir. Rektal bölge kas dokusu ile çevrili
olduğundan , vücut kor sıcaklığındaki artış veya azalmanın bu bölgeye yansıması zaman
alabilmektedir. Ayrıca makatta dışkının bulunması da rektal ölçümü etkileyebilir. Rektal ateş ölçümü
sık kullanılan ve vücut kor sıcaklığını en iyi yansıtan yöntemdir.
Bu yöntemde çok nadirde olsa makat yaralanmaları bildirilmiştir. Bağışıklık sistemi
baskılanmış olan, kemoterapi alan, kan hücrelerinin sayısı düşük olan
çocuklarda ve prematüre
bebeklerde rektal ateş ölçümü yapılmamalıdır.
KOLTUKALTI ÖLÇÜM (AKSİLLER)
Termometre alkol veya temiz su ile temizlendikten sonra ucu koltuk altına gelecek şekilde
yerleştirilir. Termometrenin koltuk altında 2-3 dakika kalması sağlanır. Koltuk altı ölçümde normal
değerler 34.7-37.3 C arasında değişmektedir.
Yenidoğan döneminde öz.le prematürelerde
önerilmesine rağmen yenidoğan dönemi hariç 1 ay -3 yaş arasında önerilmez.
AĞIZDAN ÖLÇÜM
Ağızdan ölçüm için cam veya dijital termometreler kullanılabilir. Termometre çocuğun dilinin
altına yerleştirilir ve ağız kapalı tutularak termometrenin
2-3 dakika süre ile dil altında kalması
sağlanır. Bu süre sonunda termometrenin göstermiş olduğu değer okunur. Ağızdan ölçümde normal
vücut sıcaklığı 35.5 ile 37.5 C arasındadır.
Termometrenin ağız içinde tutulması gerektiğinden 5 yaşından küçüklerde bu ölçüm tekniği
genellikle başarısız olmaktadır Termometrenin ısırılarak kırılması sonucu ağız içi yaralanmalara
rastlanabilmektedir. Bilinci kapalı olan ve kooperasyon gösteremeyen hastalarda bu metod ile ölçüm
yapılamaz. Ağızdan nefes verilmesinden etkilenebilir.
KULAKTAN (TİMPANİK) ÖLÇÜM
Timpanik infrared termometreler kulak zarından salınan termal radyasyonu tespit etme ilkesi
ile çalışmaktadır. Hızlı bir ölçüm sağlamakla birlikte kulak termometreleri diğer termometrelerden daha
pahalıdır. 6 yaşın altında güvenilirliği sınırlıdır. Küçük çocuklarda dış kulak yolu S şeklinde ve kavisli
olduğundan termometre ucu kulak zarını göremez ise hatalı ölçüm yapabilir. Ayrıca diş kulak yolu
salgıları (buşon) nedeni ile tıkanmalarda zarı görülememesi nedeniyle okuma yapılamaz. Çocuğun
kulak kepçesi üst kısmından tutularak arkaya ve yukarıya doğru hafifçe çekilir. Termometrenin sensör
kısmı hafifçe kulak içine itilir. Termometrenin ölçümü başlatan düğmesine basıldıktan birkaç saniye
sonra kulaktan çıkarılıp dijital göstergedeki değer okunur. Ölçüm birkaç kez tekrarlandıktan sonra
bulunan en yüksek değer vücut sıcaklığı olarak kabul edilmelidir. Kulaktan ölçümde normal vücut
sıcaklığı 35.8-38 C arasındadır.
PLASTİK ŞERİT TERMOMETRE
Plastik şerit termometreler ısıyla değişen duyarlı sıvı kristaller içermektedir. Bu termometreler
alına yapıştırılır, vücut sıcaklığı bir dakika sonra renk değişikliği skalasından okunur. Bu yöntemle
ölçüm güvenilir değildir.
DERİDEN (ALINDAN) ATEŞ ÖLÇERLER
Oldukça hızlı bir şekilde ateşi ölçebilirler ancak yüksek değer saptandığında koltuk altı veya
makaddan doğrulanmaları gerekir. Pahalıdır.
CİLT TEMASI İLE ATEŞ ÖLÇÜMÜ
Bir çok anne veya baba dokunma ile çocuğun ateşini belirlemektedir. Yapılan
bir çalışmada
annelerin hastanede yatan çocukların ateşlerini % 94 olguda doğru tahmin ettikleri bulunmuştur.
ATEŞİN YÜKSELMESİ VÜCUTTA NELERE YOL AÇAR?
Ateşin yükselmesi sırasında titreme, perifer damarlardaki geçici daralmaya bağlı olarak eller
ve ayaklarda soğuma gibi belirtiler ortaya çıkar. 37 C derecenin üzerindeki her 1 C derecelik artışta
metabolizma hızı %10-12 artar. Buna bağlı olarak kalp atışları hızlanır, sıvı ve kalori ihtiyacı artar.Tüm
bunlar da kalp ve solunum sistemine ek yük getirir. 6 ay-6 yaş arası çocuklarda yüksek ateş, ateşli
havaleye, huzursuzluğa, sayıklamaya, halüsinasyona yol açabilir.
ATEŞİN FAYDALARI NELERDİR?
Ateş vucut için bir savunma mekanizmasıdır ve faydalıdır. Mikroorganizmaların kana
karışması şeklinde olan infeksiyonlarda, ateşi en yüksek olanların yaşam şansının en yüksek olduğu
yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.
İnsan bağışıklık sisteminin ateşli dönemde normal sıcaklığa göre daha iyi çalıştığı, bağışıklık
sistemi elemanları üzerine olumlu etki yaptığı, iltihap hücrelerinin enfeksiyon bölgesine hareketini
artırdığı, mikrop öldürme işlevlerini uyardığı, kan demirini bağlayıp demir düzeyini düşürmek sureti ile
mikroorganizmaların çoğalmalarını engelleyen “laktoferrin” gibi maddeleri akyuvarlara salgılattığı ve
akyuvarlarda antikorların yapımını artırdığı gösterilmiştir.
Bazı klinik çalışmalarda
sürede iyileştiğin gösterilmiştir.
ateşi düşürülmeyen çocukların düşürülenlere kıyasla daha kısa
ATEŞİN ZARARLARI NELERDİR?
Ateş ağır akçiğer ve kalp hastalığı olan çocuklarda oksijen kullanımını ve kalp yükünü artırarak
oksijene olan bağımlılığın artmasına neden olur. Vücut sıcaklığı 42 C üzerine çıkarsa kalıcı nörolojik
hasar oluşabilir. 42 C altındaki vücut sıcaklığının beyinde hasar yaptığına dair bir kanıt yoktur.
Vücut için faydalı olan ateşin bazı durumlarda zararlı olabileceği de unutulmamalıdır.
Bu durumlar;
1. Daha önceden ateşe bağlı havale geçirmiş olanlar
2. Sıvı kaybının fazla olduğu ishal ve kusma durumları
3. Kalp hastalıkları
4. Bazı kan hastalıkları
ATEŞ-HAVALE İLİŞKİSİ
Ateşin toplumda en çok korkulan zararı özellikle 6 ay-3 yaş arası çocuklarda havaleye neden
olabilmesidir. Havale nöbeti genellikle ateşin yükselmeye başladığı dönemde veya ateşin aksiller 40
C veya daha yüksek değerlere ulaşması ile
oluşmaktadır. Ateşli havale nöbetleri
genellikle
kendiliğinden düzelir ve kalıcı nörolojik hasar bırakmaz. Ateş, çocuklarda sık görülen ve enfeksiyon ile
mücadelede yardımcı doğal bir mekanizmadır.
VÜCUT SICAKLIĞINI ÖLÇMEDE YAŞLARA GÖRE ÖNERİLEN VÜCUT BÖLGELERİ
YAŞ GRUBU
1.SEÇENEK
2.SEÇENEK
3.SEÇENEK
Yenidoğan
Koltuk Altı
Rektal
---
1 ay- 5 yaş
Rektal
Koltuk Altı
---
6 yaş ve Üzeri
Ağızdan
Kulaktan
Koltuk Altı
AŞIRI ATEŞ ( HİPERTERMİ)
Vücut sıcaklığının 41 C üzerinde olmasıdır. Vucudun ısı kaybetme ve üretme dengelerinin
düzenlenememesinden kaynaklanmaktadır. Genellikle enfeksiyonlara bağlı olarak değil, nörolojik
hastalıklar, sıcak çarpması, zehirlenme gibi nedenlere bağlıdır.
HİPOTERMİ (DÜŞÜK ATEŞ)
Vücut sıcakliğinin 35 C derece altına inmesidir. Sıklıkla küçük prematüre bebeklerde görülür.
Travma , sepsis, ensefalit, metabolik hastalıklar, şoka bağlı olarak meydana gelebilir.
ATEŞİN NEDENLERİ
Çocuklarda ateş önemli bir oranda 3 yaş altındaki çocuklarda meydana gelir.. Bunların
çoğunda belirgin bir enfeksiyon kaynağı saptanmaktadır. Yaşamın ilk 3 ayında ise ateşe daha az
rastlanır. Ateşli hastalıklar 3-36 aylık çocuklarda genellikle sonbahar ve kış aylarında artmakta ve bu
artış akut solunum yolu enfeksiyonları
ve sindirim sisteminde hastalığa
yol açan virüs
enfeksiyonlarına bağlı olarak meydana gelmektedir.
ATEŞİN EN SIK NEDENLERİ
1.Enfeksiyon hastalıkları
2. Romatizmal hastalıklar
3.Kanserler
4.Sıvı kaybı
5. İlaçlar ve Aşılama
6. Nörolojik hastalıklar
7. Kan Hastalıkları
8. Kanamalar
9. Yüksek çevre sıcaklığı
10. Diğer nadir sebepler (Kawasaki sendromu,FMF,Hipertroidi)
YAŞA GÖRE ATEŞ NEDENLERİ
3 Aydan Küçük Bebekler
3 aydan küçük bebeklerde bağışıklık sistemi ve nörolojik sistem gelişimini tamamlamadığı
için enfeksiyonlara yatkınlık
ve ateş cevabının oluşmasında yetersizlik vardır. 3 aylıktan küçük
çocuklarda ateşin varlığı önemlidir ve acildir.
Ateşli yenidoğanların % 20 sinde ,1-2 aylık bebeklerin % 10 ‘ unda ciddi bakteriyel enfeksiyon
saptanır. Bu yaş grubunda enfeksiyonların 1/3’ ünü idrar yolu iltihapları oluşturur. Bakteriyel ishaller,
sepsis, menenjit ve yumuşak
doku enfeksiyonları bu yaş grubunda sık görülür. Bebek
zamanda bir çocuk doktoru tarafından muayene edilmeli, ateşin kaynağı
en kısa
araştırılmalıdır. Ateşin
kaynağı bulunamaz ise hastaneye yatırılarak izlenmeli, kan, idrar ve beyin omurilik sıvısı kültürü
alınmalıdır. Kültür sonuçları negatif çıkana kadar antibiotik tedavisi başlanmalıdır.
3 Aydan Büyük Bebekler
Bu yaş grubunda viral ÜSYE’ları ateşin en sık sebebidir. İshallerde bu yaş grubunda sık
görülen bir ateş nedeni olup çoğunlukla virüslere bağlıdır. Ateş dışında önemli bir yakınması olmayan,
genel durumu iyi olan , muayenesinde ateşin sebebi saptanamayan 3 ay üzerindeki bebek ve
çocukların % 5-10 ‘ unda kan kültüründe mikrop üremesi saptanır. Bu duruma ‘sepsis’ yani ‘gizli kan
akımı enfeksiyonu’ denir.
Bu çocuklar tedavi edilmediğinde % 10-20 ‘ sinde
ciddi
bakteriel
enfeksiyonl gelişir.
Kaynağı belirlenemeyen ateşi olan bebek ve çocuklar hastanede yatırılarak antibiotik ile
tedavi edilmelidir.
ATEŞ NE ZAMAN CİDDİ BİR HASTALIK BELİRTİSİDİR?
Ciddi bir hastalığın olup olmadığıın belirlenmesinde en önemli gösterge çocuğun genel
durumudur. Genel durumu kötü olan çocuk hasta görünümlü, soluk, halsiz ve huzursuzdur. Sık nefes
alır, kalbi hızla çarpar. Parmak uçlarında ve dudaklarında morarma veya ciltte döküntüler olabilir,
uykuya eğilimli veya huzursuz olabilir.
Yenidoğanlar ve küçük bebekler annesini emerken çabuk yoruluyorlar ise; huzursuz , aşırı
ağlıyor veya uykuya eğilimli iseler; el ve ayakları soğuk, morarmaları var ise tanıda ağır enfeksiyon
ve/veya şok tablosu düşünülmelidir. Genel durumu iyi , ateş dışında herhangi bir yakınması olmayan
çocuk ve bebeklerde muayene ile çoğunlukla ateşin kaynağı tespit edilir. Buna karşılık çocukların %
20’sinde ateş kaynağı fizik muayene ile tespit edilemeyebilir. Bu durum kaynağı bilinmeyen ateş
olarak değerlendirililr. Daha ileri tetkik ve incelemelerin yapılmasını gerektirir.
Ateşi 40 C üzerinde olan çocuklarda ciddi bakteriel enfeksiyon olasılığı ateşi 39 C altında
olanlara göre daha yüksektir. Ateş düşürücüler ile ateşin hızlı veya yavaş düşmesi ise enfeksiyonun
ciddiyeti hakkında bilgi vermez.
ÇOCUKLARDA CİDDİ ENFEKSİYON BELİRTİLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

3 ay veya daha küçük bebeğin makattan ateşi 38 ° C üzerinde ise;

3-6 aylık bebekte makattan ateş 38,3 ° C ve üzerinde ise

6 aydan büyük bebekte makaddan ateş 40 ° C ve üzeri ise

Ateş düşmesine rağmen huzursuzluğun devam etmesi, sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı
ve sayıklama

Bebekte susuzluk bulguları (ağlarken gözyaşı olmaması, bıngıldakta çöküklük, dudak ve ağız
içi kuruluğu, idrar miktarında azalma

Daha öncesinde havale geçirmiş veya ateşli iken havale geçirmiş ise

72 saatten daha uzun süre ateşi devam ediyor ise

Havale

Genel durum kötülüğü

Emmeme, ağlamama

Rektal 39 C veya aksiller 38.5 C üzerinde ateş

Devamlı ağlama, huzursuzluk

Ateş düşürücüler ile düşmeyen ateş

3 günden uzun süren ateş

Ense sertliği, başını öne eğmede güçlük

Işıktan rahatsız olma

Halüsinasyon görme

Ciltte kırmızı veya mor, basmakla solmayan döküntüler

Hızlı soluk alıp verme, hışıltılı solunum, nefes alırken ötme

Tekrarlayan kusma ve ishaller

6 saatten daha uzun süre idrar yapmama

İdrar yaparken yanma ve ağrı hissi

12 saatten daha uzun süre gaz ve gaita çıkarmama ve karında şişlik

Çocuğun durumunun kötüleşmesi

Devamlı uyku hali

Kusma ile birlikte inatçı baş ağrısı

Bağışıklık sistemi baskılanmış çocuklar

Kan hastalığı olan çocuklar

Doğuştan kan hastalığı olan çocuklar

Prematüre bebekler

Kronik hastalığı olan çocuklar
ATEŞE NE ZAMAN MÜDAHALE EDİLMELİ
Aslında hastaların çoğunda ateş kısa sürelidir ve ateşin zararlı etkileri vücut ısısı ancak
40°C’nin üzerine çıktığında görülmeye başlar. Bir çok çalışma 6 ayın üzerindeki çocuklarda vücut ısısı
yükselmeye başladığında, ateş 39°C’nin üzerine çıkmadıkça ve çocuğun genel durumu iyi olduğu
sürece ateş düşürülmeye başlanmadan önce bir süre beklemenin immün yanıtın güçlenmesi
açısından faydalı olacağını bildirmektedir. Ateşli bir çocuğun tedavisinde öncelik, ateşin kendisinden
çok ateşin altında yatan hastalığa yönelik özgün tedavinin verilmesine yönelik olmalıdır.
Günümüzde hekimler arasında ateş epizodlarının tedavi edilip edilmemesi gerektiği
konusunda tartışmaları halen devam etmektedir. Ateşin zararlı olmasından çok, faydalı etkileri
olduğuna dair güçlü kanıtlar vardır. Ateş, vücudun infeksiyona karşı geliştirdiği immün yanıtın (konak
savunmasının) bir parçasıdır. 39°C’nin altındaki düzeylerde immün sistemin güçlenmesini sağlar ve
mikroorganizmanın yok edilmesini kolaylaştırır.
Yüksek ateş birçok patojenin replikasyonunu ve virulansını önlediği gibi, infekte hastaların
süratle iyileşmesini de sağlar. Bunun yanında ısı artışı, bazı immunolojik yanıtları da (örneğin; lökosit
migrasyonu ve fagositozunu, interferon yapımını) güçlendirir. En önemlisi ateş bir regülatör
mekanizması gibi davranarak, negatif feedback mekanizması yolu ile akut enflamatuar cevabın sitokin
aktivasyonunu da azaltır. Son olarak ateşin düşürülmesi hastalık sürecini maskelemekte ve gerekli
tanısal çalışmaları veya antimikrobiyal tedavide yapılacak değişimleri geciktirebilmektedir.
Ateşli bir bebek 90 günlükten küçük ise derhal doktora başvurulmalıdır. Bu bebeklerde ciddi
bakteriyel enfeksiyon olasılığı yüksektir. Ateşi
düşürülmeyen çocuklarda hastalığın daha çabuk
iyileştiği klinik araştırmalarla gösterilmiştir. Uzmanların çoğu ateşin enfeksiyon ile mücadelede yararlı
olduğu ve sadece hastaya verdiği huzursuzluk ve fiziksel rahatsızlık nedeni ile rektal 39 C üzerine
çıktığı taktirde düşürülmesi gerektiğini kabul etmektedirler. Yüksek ateş çocuklarda titreme, halsizlik,
güçsüzlük, baş ağrısı, susama, iştahsızlık, kalp hızı ve solunum sayısında artış, yaygın kas ağrılarına
yol açar. Ateş düşürücüler çocuklarda ateşin neden olduğu bu belirtileri azaltırlar.
Ebeveynlerin bir çoğu çocuklarının ateşi düşürülmediği taktirde ateşin havaleye yol açacağı
ve beyinde zarar oluşturabileceği inancındadır. Bu inanç ciddi bir tedirginliğe neden olmakta, ateşin
düşürülmesi bu tedirginliği azaltmaktadır. Sıcak çarpması, bazı nörolojik hastalıklar ve zehirli madde
alımı gibi hipertermi durumlarında ateş 41 C üzerine çıkar ve bu durum vücuda zarar verebilir. Bu
gibi durumlarda ateş derhal düşürülmelidir. Ayrıca;

Ateş koltuk altı 39 C üzerinde ise,

Huzursuzluk, halsizlik, baş ağrısı gibi diğer fiziksel rahatsızlıklar eşlik ediyor ise,

Ağır kalp ve akçiğer hastalığı var ise,

Öyküde tekrarlayan ateşli havale nöbetleri var ise
ateşe müdahale edilmelidir.
Kalp ve akçiğer hastalığı olan çocuklarda ateş, kalp hızı ve solunum sayısını artırmak sureti
ile dokuların oksijen gereksinimini, dolayısı ile kalp ve akçiğerlerin iş yükünü artırır. Bu nedenle ağır
kalp ve akçiğer hastalığı olan çocuklarda ateş düşürülmelidir.
Vücuttan ısı kaybına izin vermek için
ateşli çocuğun giysileri çok sıkı olmamalı, giysiler
tamamen de çıkarılmamalıdır. Oda ısısı 25 C civarında olmalıdır. Ateşli çocuğun metabolizma hızı
arttığı için sıvı kaybı da artar. Susuzluk ateşi artırabileceği için çocuklara alabildikleri kadar bol su,
meyva suyu gibi sıvılar verilmelidir.
ATEŞ NASIL DÜŞÜRÜLÜR
1. İlaçlar ile
Beyindeki termostatın ayarını yükselten prostaglandin (PGE2) yapımını azaltmak sureti ile
ateşi 1-2 C derece düşürürler. Ateş fobisi nedeni ile birden fazla ateş düşürücü ilaçlar ardışık olarak
veya birlikte kullanılabilmektedir .
Parasetamol
Çocuklarda en sık kullanılan ateş düşürücüdür. 4-6 saatte bir kilogram başına 10-15 mg.dır. Günlük
doz kilogram başına 60 mg.ı geçmemelidir. Günlük
doz 4-6 doza bölünerek 4-6 saat ara ile verilir.
İlaç ağızdan alındıktan 1 saat sonra en yüksek düzeye ulaşır. Vücutta karaciğerde elimine edilir.
Önerilen dozlarda karaciğere zarar vermez. Parasetamol zehirlenmeleri ilaç dozuna bağlı olarak
hayati tehlike riski taşır.
İbuprofen
6 aylıktan daha büyük bebeklere önerilmektedir. Dozu her 6-8 saatte bir kilogram başına 5-10
miligram’dır. Günlük maksimum doz 50 mg/kg dır. 3-4 eşit dozda 6-8 saat ara ile uygulanır. Ağızdan
alındıktan 1 saat sonra
kanda en yüksek düzeye ulaşır. Nadiren
astım ataklarına
ve allerjik
reaksiyonlara neden olabilir. Çocuğunuz kusuyorsa ve sıvı kaybettiğini düşünüyorsanız ibuprofen
vermeyin. Ibuprofen bebeklerde ateş düşürmede parasetamolden sonra ikinci seçenektir.
Metamizol (Dipiron)
Antipiretik etkisinin mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte, santral sinir sistemi üzerine
direkt etki ettiği ve ek olarak endojen pirojenlerin sentezi ve salınımının periferik inhibisyonunu da
yapabileceği üzerinde durulmaktadır. Dünyada bazı
ülkelerde kullanılmakla birlikte nadir de olsa
agranülositoza yol açabilmesi nedeniyle gelişmiş ülkelerde kullanımı henüz onay almamıştır.
Kortikosteroidler
Bu grup ilaçlar da etkili antipiretikler olmalarına karşın istenmeyen etkileri ve konak savunma
sistemi üzerine olan etkileri antipiretik ajan olarak kullanılmalarını sakıncalı kılmaktadır.
Aspirin
Yan etkileri nedeni ile çocuklarda ateş düşürücü olarak kullanılmnası tercih edilmemektedir.
Aspirin bazı bireylerde astım bulgularının artmasına ve kötüleşmesine neden olur. En önemli yan
etkilerinden biri de su çiceği ve grip gibi bazı viral enfeksiyonlarda
ateş düşürme amacı ile
kullanıldığında 100.000 de 1-2 oranında ‘’Reye Sendromu’’ adı verilen karaciğer ve beyin hasarı ile
seyreden, yaklaşık % 40
oranında ölümle sonuçlanabilen hastalığa neden olabilmesidir. Ayrıca
aspirin midede rahatsızlık ve mide-barsak kanaması gibi yan etkiler yapabilir. 1980’ li yıllardan itibaren
aspirinin çocuklarda ateş düşürücü olarak kullanımı terk edilmiştir
2.Destek Yaklaşımları
Ateşin tedavisi yalnızca ateş düşürücü ilaçlarla değil, aynı zamanda uygun yaklaşımlarla
desteklenmelidir. Bu destek yaklaşımlar ateş düşürücülerin kullanılması kadar önemlidir.
a) Çocuk soyularak ince ve gevşek giysiler giydirilmeli, gerekirse sadece bez veya iç çamaşırı ile
kalmalıdır. Bu çocuğun ısı düşürme mekanizmalarına yardımcı olacaktır. Çocuk üşüyor veya titriyor
olsa bile üzerine kalın örtüler örtülmemelidir, ince bir örtü yeterlidir.
b) Oda ısısının 21-22°C arasında olacak şekilde ayarlanması vücut ısısının kaybını hızlandıracaktır.
c) Terleme ve solunum sayısının artmasına bağlı olarak ateşli çocuklarda sıvı kaybını karşılamak için
bol sıvı gıda verilmeli, böylece sıvı kaybı ve vücut ısısındaki artış engellenmiş olacaktır. Oral sıvı alımı
iyi değilse ve vücutta fazla sıvı kaybı var ise serum takılabilir.
d) Metabolizmanın hızlanmasından dolayı yeterli kalori alımının sağlanması önemlidir. Ateşli dönemde
mide aktivitesinin azalması ve sindirimin yavaşlaması nedeniyle çocukların beslenmesinde yağlı ve zor
sindirilen gıdalardan kaçınılmalıdır.
e) Ateşli dönemde vücut ısısını daha da artıracağı için çocuğun fizik aktivitesinin kısıtlanması uygun
olur.
f) Ilık tatbikat (su ile pansuman veya banyo), yelpaze, vantilator gibi ısıyı düşürmeye yönelik fiziksel
uygulamalar buharlaşma ile ısı kaybını artırıp, ateşin düşmesini kolaylaştıracaktır. Ilık su ile ıslatılmış
bez ile boyun, yüz, el bilekleri, diz, koltuk altı, kasık kıvrımları ve karın üzerine pansuman yapılması
uygundur. Ayrıca pansuman veya banyo için ılık su yerine kesinlikle alkol veya soğuk su
kullanılmamalıdır; çünkü soğuk su vazokonstrüksiyona veya titremeyle ısı üretiminin artışına yol
açmakta ve alkol de deriden absorbe olarak toksisiteye yol açabilmektedir
Ilık su ile cildin ısıtılması ve ıslak tutulması ,ılık su duşu veya ılık su içinde 15 dakika bekletme ateşi
daha hızlı ve güvenli düşürür. Soğuk su ile duş, alkol veya sirke uygulaması, ventilatör ile soğutma
gibi yöntemler halk arasında sık olarak kullanılan ancak yanlış uygulamlardır. Banyo suyu sıcaklığı
29.4- 32 ºC olmalıdır. Buzlu su, ya da çok soğuk su tercih edilmez. Banyo suyuna alkol eklenmez.
Fizik önlemlerin etkileri genelde kısa etkilidir, ayrıca bu tip uygulamalar bazen çocuğun
huzursuzluğunu daha da artırabilir, bu nedenle uygulamanın yapılıp yapılmayacağına bireysel bazda
karar verilmelidir.
g) Ateş düşürücü bantlar ile destek tedavisi. Ateş düşürücü bantlar, çocuklarda ateşi düşürmek için
kullanılabilir. Yapışkan oldukları için gece boyunca kaymazlar, hidrojel yapısı sayesinde uzun süre
soğuk kalabiliyorlar.
Yüksek su oranı ve ateş düşürmeye yardımcı mentollü içeriği ile etkilidirler. İlaç içermedikleri için
kullanamı güvenlidir. Çocuklarda ve bir yaşından büyük bebeklerde tereddütsüz kullanabilir.
Kullanılacak yüzeye uyum sağlayarak sıkıca yapışır ve çıkarılırken can yakmaz. Kullanılır kullanılmaz
etkisini gösterir. Sekiz saate kadar etkindir. 5.5 pH'ı ile cilde dosttur ve alerjik değildirler.
Aslında hastaların çoğunda ateş kısa sürelidir ve ateşin zararlı etkileri vücut ısısı ancak
40°C’nin üzerine çıktığında görülmeye başlar. Bir çok çalışma 6 ayın üzerindeki çocuklarda vücut ısısı
yükselmeye başladığında, ateş 39°C’nin üzerine çıkmadıkça ve çocuğun genel durumu iyi olduğu
sürece ateş düşürülmeye başlanmadan önce bir süre beklemenin immün yanıtın güçlenmesi
açısından faydalı olacağını bildirmektedir. Ateşli bir çocuğun tedavisinde öncelik, ateşin kendisinden
çok ateşin altında yatan hastalığa yönelik özgün tedavinin verilmesine yönelik olmalıdır.
Diğer yandan, ateş, kalp yetersizliği veya kronik anemisi (örn; sickle cell anemi) olan
hastalarda kalp yetersizliğini arttırabileceği gibi, kronik akciğer hastalığı ve doğumsal metabolik
hastalığı olan hastalarda akciğer yetersizliğini arttırabilir. Ayrıca 6 ay-5 yaş arasındaki çocuklar febril
konvülziyonlar için risk taşıdıkları gibi, idyopatik epilepsisi olan hastalarda febril hastalık nöbetleri
tetikleyebilir. Bu nedenle, ciddi kalp hastalığı olan çocuklarda, ateşli dönemlerde metabolik hızın artışı
ile hipoksik hasarı önlemek için ateşin düşürülmesi önerilmektedir. Antipiretikler metabolik ve nörolojik
hastalığı olan yüksek riskli hastalarda faydalıdır.
SONUÇ
Çocuğunuzun normal vücut ısısını, yaş, genel sağlık durumu, hareketlilik seviyesi (aktivite),
gün içindeki zaman ve giysileri etkiler. Vücut ısısı sabah erken saatlerde daha düşük akşam üzeri ve
akşam daha yüksek olup egzersiz sonrası da hafif artış gösterir.
Genel olarak, makaddan 38oC üzerine çıkan vücut ısısı ateş olarak kabul edilir. Ancak bu eşik
değer, ateş ölçümünde kullanılan yönteme göre de değişir. Doktorunuza ateşi nereden ölçtüğünüzü
bildirin. (koltuk altı, kulak, ağız, rektum). Koltuk altı ölçümler için 37.2-37.3, rektal veya oral ölçümler
için 38-38.3 derece eşik değer olarak kabul edilebilir.
Çocuğun ateşinin olması, onun büyük bir
olasılıkla enfeksiyon ile mücadele etmekte
olduğunu, bağışıklık sisteminin çalıştığını ve vücudun enfeksiyondan kurtulmaya çalıştığını gösteren
iyi bir belirti olarak kabul edilebilir. Çocuğun vücudunda virüs veya bakteri etkenli bir enfeksiyon varsa,
vücut ısısını yükselterek, yani ateş ile, buna cevap verebilir. Bunu bilmek önemlidir. Çünkü sıcak
çarpması gibi bir durum dışında, ateşin kendisi bir hastalık olmayıp yalnızca bir belirtidir. Çocuğun
ateşinin olması mutlaka antibiyotik tedavisi gerektiği anlamına gelmez.
KAYNAKLAR
1. West J Med. Pediatric fever guidelines.1996 Jan;164(1):62.
2. Belfer RA, Gittelman MA, Muñiz AE Pediatr Emerg Care. 2001 Apr;17(2):83-7. Management of
febrile infants and children by pediatric emergency medicine and emergency medicine: comparison
with practice guidelines.
3. Lopez JA, McMillin KJ, Tobias-Merrill EA. Managing fever in infants and toddlers: toward a standard
of care.Postgrad Med. 1997 Feb;101(2):241-2, 245-52.
4. McCutcheon ML. The febril e infant.J Fam Pract. 1985 Jun;20(6):584-8.
5. Bakır M. Çocuğum Ateşlendi. Zambak Sağlık dizisi-2006
6. Hacımustafaoğlu M. Ateşli Çocukta Antibiyotik: Ne Zaman? Güncel Pediatri Dergisi.
7. Yücel Taştan*, Gülçin Yapıcı**, Müjgan Alikaşifoğlu. Ateş Ve Tedavisi: Anneler Ne Biliyor, Nasıl
Davranıyorlar? Türk Pediatri Arşivi-1998, Cilt 33, Sayı 2, Sayfa(lar) 085-091
8. Yücel Taştan*, Filiz Türkçü**, Ethem Erginöz***,Ateş Ve Tedavisi: Hekimler Ne Biliyor, Nasıl
Davranıyorlar? Türk Pediatri Arşivi-1999, Cilt 34, Sayı 1, Sayfa(lar) 21-28
9.. Baker DM, McCarthy PL: Fever and occult bacteremia in infants and young children. Jenson HB,
Baltimore RS (ed). Pediatric Infectious Diseases, 2nd ed. Kitabında, Philadelphia, WB Sounders.
2002; s.268-74.
10. Lorin M I, Feigin RD. Fever without source and fever of unknown origin. Feigin RD, Cherry JD,
Demmler GJ, Kaplan S (ed). Textbook of Pediatric Infectious Diseases. 5 th ed. Philadelphia, WB
Sounders; 2004: s.825-36.
11. Baker MD. Evaluation and managements of infants with fever. Pediatr Clin North Am 1999;
46:1061-73.
12.. Baker MD, Bell LM. Unpredictability of serious bacterial illness in febrile infants from birth to 1
month of age. Arch Pediatr Adolesc Med 1999; 153:508-11.
13. Baron MA, Fink HD. Bacteremia in private pediatric practice. Pediatrics 1980; 66:171-5.
14. Jones GR, Bass JW. Febrile children with no focus of infection: A survey of their management by
primary care physicians. Pediatr Infect Dis J 1993; 12:180-1.
15. Baker MD, Bell LM, Avner JR. Outpatients management without antibiotics of fever in selected
infants. N Engl J Med 1993; 329:1437-41.
16. Crain EF, Shelov SP: Febrile infants: Predictors of bacteremia. J Pediatr 1982; 101:686-9.
17. Press S. Association of hyperpyrexia with serious disease in children. Clin Pediatr 1994; 33:1925.
18. Baker RC, Tiller T, Bauscher SC, Bellet PS, Cotton WH, Finley AH, Lenane AM. Severity of
disease correlated with fever reduction in infants. Pediatrics 1989; 103:627-31.
19. Mazur, LJ, Jones T, Kozinetz, CA. Temperature response to acetaminophen and risk of occult
bacteremia: A case control study. J Pediatr 1989; 115:888-91.
20. Baraff LJ, Bass JW, Fleisher GR, et al. Practice guideline for the management of infants and
children 0 to 36 months of age with fever without source. Agency for Health Care Policy and
Research. Ann Emerg Med 1993; 22:1198-210.
21. McCarthy PL, Sharpe MR, Spiesel SZ, et al. Observation scales to identify serious illness in
febrile children. Pediatrics 1982; 70:802-9.
Download