uyuşturucu - webeditoru

advertisement
BİLKA
BİLGE KADIN ARAŞTIRMA MERKEZİ
UYUŞTURUCU RAPORU
(2008)
2
HAZIRLAYANLAR
GENÇ BİLKA
ŞEYMA ÖZ
SALİHA BAYAT
FATMA ZEHRA ARSLAN
MELİKE AKGÜL
SEDA NUR DENİZ
www.bilka.org.tr
3
İÇİNDEKİLER
Uyuşturucu Hakkında Genel Bilgi …………………………………………… 5
Uyuşturucu Maddelerinin Sınıflandırılması…………………………………… 5
Afyon ve Türevleri (5).
Kenevir ve Türevleri(6)
Uyarıcılar (6)
Sentetikler(6)
Bazı Uyuşturucu Maddelerinin Bağımlılık Karakterleri ……………………(6)
Amfetamin Bağımlılığı (6)
Kafein Bağımlılığı (7).
Esrar (Kannabis) Bağımlılığı (7)
Kokain Bağımlılığı(8)
Halüsinojen Bağımlılığı (8)
Uçucu (Bally, Tiner, vs) Bağımlılığı (9)
Sigara (Nikotin) Bağımlılığı (9)
Eroin (Opiyat) Bağımlılığı 10)
Fensiklidin Bağımlılığı (11)
Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı (11)
Uyuşturucu Kültürü ve Bağımlılığı……………………………………………12
Uyuşturucu Kültürü Nedir (12)
Bağımlılık Nedir (12)
Fiziksel Bağımlılık (13)
Psikolojik Bağımlılık (13)
Madde Bağımlılığının Nedenleri ...........................................................................14
Uyuşturucuya Alıştırma Yolları …………………………………………………16
Uyuşturucu Kullanıldığını Nasıl Anlarsınız……………………………………...16
Uyuşturucu Vakalarında Sık Rastlanan Acil Durumlar………………………...18
Panik Durumları (18)
Nöbetler (sara, kramp) (18)
Şiddetli Kanamalar(18)
Uyuşturucunun Zararları…………………………………………………………19
Fiziki Etkileri(19)
Sosyal ve Maddi Etkileri (20)
4
Kullanımla Mücadele……………………………………………………………21
Tedavi (21)
Tedavi İlkeleri (22)
Önleme……………………………………………………………………………22
Değerlerin Öğretilmesi…………………………………………………………..22
Aileye Düşen Görevler……………………………………………………………23
Medyaya Düşen Görevler………………………………………………………...26
Çocuk ve Gençlere Örnek Olma…………………………………………………26
İletişimin İpuçları……………………………………………………………… ...27
Tehlike Haberleri………………………………………………………………….29
Rakamlarla uyuşturucu…………………………………………………………..34
TCK ve Uyuşturucu Madde Suçları …………………………………………….41
Değerlendirme ……………………………………………………………………45
Çözüm Önerileri …………………………………………………………………..46
KAYNAKLAR……………………………………………………………………..48
5
UYUŞTURUCU
GENEL BİLGİ
Kötü alışkanlıkların başında gelen uyuşturucu madde kullanımının insan sağlığına,
akıl ve rûhî sistemlerimize, topluma yaptığı tahribat tek kelime ile korkunçtur. Hâli
hazırda bütün dünya ülkelerinde uyuşturucu madde kullanma alışkanlığı bir çığ gibi
artmakta ve ülkelerin idarecileri bu felaketin nasıl önleneceğini düşünmektedirler.
Uyuşturucu madde; silah kaçakçılığında, casuslukta, anarşik hadiselerde ve bir
ülkenin diğer ülke gençlerini dejenere eden soğuk harpte, gayri meşrû kazançlarda
en müessir ve en çok kullanılan tahripkâr bir vasıtadır. Bilhassa gençleri bu
felaketten korumak ve kurtarmak insanî ve millî bir vazifedir. Bu bataklığa saplanan
gençler, tehlikeyi bilmediklerinden basit bir hevesle ve kötü arkadaşların telkini ile
beden, dimağ ve istikballerini uçuruma atmış olmaktadırlar. İnsanın davranışlarında,
düşüncelerinde, duygularında anormal değişiklik meydana getiren tabiî ve sentetik
maddelere uyuşturucu madde denir. Uyuşturucu maddelerin sayıları pek çok
olmakla beraber en çok kullanılanları şunlardır: Afyon, Morfin, Eroin, Esrar,
Kokain, Kadinin, Anhalim Levini,LSD ve Kloral Eter’dir.
UYUŞTURUCU MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI:
Uyuşturucu maddeleri türlerine göre aşağıdaki sınıflandırmaya tabi tutabiliriz;
A- Afyon ve Türevleri
1-Afyon
2-Morfin
3-Kodein
4-Metadon
5-Eroin
6
B- Kenevir ve Türevleri
1-Reçine esrar
2-Toz esrar
3-Pres esrar
4-Gonca esrar
5-Likit(sıvı) esrar
C- Uyarıcılar
1-Amfetamin
2-Kokain
3-Kafein
D- Sentetikler
1-Ecstasy (MDMA)
2-Captagon
3-Methamfetamin
4-Lysergic Asid Diethylamid (LSD)
5-Gamma Hydroxybutyrate (GHB)
6-Ketamine Hydrochloride (Ketamin)
7-Phencylidine (PCP)
BAZI UYUŞTURUCU MADDELERİN BAĞIMLILIK
KARAKTERLERİ
Amfetamin Bağımlılığı
Bağımlılık potansiyeli kokainden biraz daha zayıftır. Hekimlikte dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğunda ve narkolepside kullanılmaktadır. Amfetamin (ve
amfetamin benzeri madde) düzenli kullanımının tipik sonuçları performans artışı
duygusu, kilo kaybı ve paranoid (kuşkucu) düşüncelerdir. Yoksunluğunda bunaltı,
titreme, halsizlik, kas krampları, gece kabusları, mide ağrıları, doymayan açlık,
hoşnutsuz duygudurum belirtileri olur.
7
En ciddi yoksunluk belirtisi çökkünlük (depresyon)dur. Amfetamine bağlı olarak
psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı, cinsel işlev ve uyum bozukluğu
gelişebilir.
Tedavisi kokain bağımlılığı tedavisine benzer. Psikoz varlığında antipsikotikler,
bunun dışında bunaltı gidericiler kullanılır.
Kafein Bağımlılığı:
Kafein kahve dışında çay, özellikle migren ilaçlarında, kakao, çikolatada, hafif
içkilerde bulunur. Bağımlılık yapıcı maddelerin hemen her özelliğini barındırır.
Kafein yoksunluğunda baş ağrısı, yorgunluk ya da sersemlik, bunaltı veya
çökkünlük, bulantı-kusma belirtileri görülür.
Tedavide diyet ve alışkanlıklardan kafeinin çıkartılması veya ciddi ölçüde azaltılması
gerekir. Hasta yakınlarından destek istenir. Su ya da kafeinsiz hafif içeceklerin gün
içerisinde sık tüketilmesi yararlı olur. Ağrı kesiciler kullanılabilir.
Esrar (Kannabis) Bağımlılığı:
Esrar için kullanılan diğer isimler: marijuana, ot, çay, pot, yabani ot. Neşelendirici
etkisi bin yıldır bilinir. Ağrı kesici, uyku verici etkileri de vardır. En sık yasadışı
kullanılan maddedir. Esrara karşı tolerans gelişir, yani dozu arttırmadan aynı etkileri
sağlamaz hale gelir, psikolojik bağımlılığı vardır, fiziksel bağımlılığı ise olasılıkla
fazla güçlü değildir. Esrar yoksunluğunda huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve
hafif bunaltı olur.
Esrar içildiğinde neşelendirici etkisi dakikalar içinde başlar, 2-4 saat sürebilir. En sık
görülen etki gözlerin kızarması, hafif kalp hızlanmasıdır. İştah artışı ve ağız kuruluğu
olabilir. Esrara bağlı paranoid fikirlerle giden psikotik bozukluk, bunaltı bozukluğu,
kalıcı algı bozukluğu ve amotivasyonel sendrom (hiçbir şey yapmadan yaşama)
gelişebilir.
Tedavisi ayık ve temiz kalma ve destekleme ilkesine dayanır.
8
Kokain Bağımlılığı:
En fazla bağımlılık yapan, sıklıkla kötüye kullanılan ve en tehlikeli maddelerden
birisidir. Diğer isimleri: Snow, cake, lady, freebase, crack, rock. Tıpta ilk olarak
yerel anestezide kullanılmıştır. Kokainin davranışsal etkileri hemen hissedilir ve 3060 dakika sürer. Solunum yoluyla alınışı az tehlikeli, damardan ve sigara olarak
alınması ise en tehlikeli yollardır. Ağızdan alımı beyin-damar hastalıkları, kalp
anomalileri ve ölümle sonuçlanabilir. Kokain sarhoşluğunda (zehirlenme)
görülebilecek belirtiler: aşırı neşe veya duygulanımda küntleşme, gerginlik veya
öfke, kalp atım artışı, gözbebeği genişlemesi, terleme-titreme, bulantı-kusma, burun
akıntısı, kilo kaybı, kas zayıflığı, göğüs ağrısı, kalpte ritim bozukluğu, şaşkınlık,
kasılma nöbetleri, komadır.
Kokain yoksunluk belirtileri: yorgunluk, canlı ve hoşnutsuz rüyalar, uykusuzluk
veya aşırı uyku, iştah artışı, aşırı hareketlenme veya durgunluktur. Kokaine bağlı
paranoid sanrılar ve varsanılarla giden psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu,
bunaltı bozukluğu, cinsel işlev bozukluğu, uyku bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde sosyal ortam değişimi, sık idrar tahlilleri, bireysel ve aileye yönelik
psikolojik destek, kendine yardım grubu olan Adsız Narkotikler (AN) desteği,
antidepresanlar yararlı olabilir.
Halüsinojen Bağımlılığı:
Psikodelik maddeler olarak da bilinir. Klasik olarak doğada bulunan halüsinojenler
psilosibin ve meskalindir. Klasik yapay Halüsinojen ise LSD'dir.(1938'de üretildi).
Uzun dönem Halüsinojen kullanımı sık görülmez. Fizik bağımlılığı yoktur.
Halüsinojen sarhoşluğu belirtileri: bunaltı, çökkünlük, paranoid (kuşkucu) düşünce,
yargılama bozukluğu, algıların keskinleşmesi, yabancılaşma, yanılsamalar,
varsanılar, gözbebeği genişlemesi, kalp hızının artması, terleme, çarpıntı, görme
bulanıklığı, titreme, dengesizliktir.
9
Halüsinojene bağlı kalıcı algı bozukluğunda geometrik varsanılar, renk parıltıları,
renklerin belirginleşmesi, nesnelerin çevresinde ışık haleleri, nesneleri olduğundan
çok büyük veya çok küçük görmeler olabilir. Halüsinojene bağlı psikotik bozukluk,
duygu durum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.
Tedavisi Halüsinojen sarhoşluğunda konuşma ve yatıştırma, kısa süreli ilaç
kullanımı, var olan psikiyatrik durumun tedavisi biçimindedir.
Uçucu (Bally, Tiner, ve benzerleri) Bağımlılığı
Bu gruba çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve
benzin girer. Örnekleri: Bally, tiner, benzin, çakmak gazı, temizleme sıvısı, sprey
boya, ayakkabı boyası, daktilo düzeltici sıvısıdır. Ucuz, kolay bulunan ve yasal
maddelerdir. Bu nedenle yoksullar ve gençler tarafından sık kullanılır. Uçuculara
tolerans gelişir (doz arttırma gereği) fakat yoksunluk belirtileri hafiftir. Etkileri
alımdan 5 dakika sonra başlayıp 3 dakika-saatler sürebilir.
Uçucu sarhoşluğu belirtileri: kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu,
sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme,
uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı
veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybıdır. Uçuculara bağlı
olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygu durum veya bunaltı
bozukluğu gelişebilir.
Tedavisinde eğitim, alttaki kişilik bozukluğunun tedavisi, sosyal destekleme
gerekebilir.
Sigara (Nikotin) Bağımlılığı
Sigara bağımlılığında başlangıç giderek 14 yaşın altına inmektedir. Sigara
kullanımının en önemli yan etkisi uzun vadede ölümdür. Sigaranın uyarıcı özellikleri
dikkat artışına, öğrenme ve sorun çözme yetisinde gelişime yol açar. Ayrıca gerginlik
ve çökkünlüğü azaltıcı etkileri vardır. Sigaraya başlayanların yarısından fazlası
sürekli içici hale gelir.
10
Sigarayı bıraktıktan sonra 24 saat içinde ortaya çıkan yoksunluk belirtileri; hoşnutsuz
veya çökkün duygu durum, uykusuzluk, iştah artışı, kalp yavaşlaması, huzursuzluk,
bunaltı, kolay sinirlenmedir.
Sigara bırakmanın yararları: daha uzun yaşama, genel sağlıkta düzelme, akciğer
kanseri, diğer kanserler, kalp krizi, beyin damar hastalığı ve süreğen akciğer hastalığı
riskinin; düşük doğum riskinin azalmasıdır. Destek almadan kendi kendine sigara
bırakma başarı oranı %10 gibiyken nikotin bantları kullanımı ve davranış terapisi
desteğiyle başarı oranı %60'a kadar çıkabilmektedir. En önemli öğe; yeme, araba
kullanma, sosyal ortamlar gibi günlük etkinliklerin sigarasız nasıl sürdürüleceği,
duygusal sorunlar ve kilo alımıyla nasıl başa çıkılacağını gözden geçiren desteği
planlamaktır. Grup olarak (topluca) sigarayı bırakma, nikotinli sakızlar, antidepresan
kullanımı, telefon görüşmeleriyle sıkı izleme bağımlılık tedavisinin diğer unsurları
olabilir.
Eroin (Opiyat) Bağımlılığı
Opiyatlar eroin, morfin, hidromorfin, metadon ve kodeindir. En sık kullanılan opiyat
eroindir. Düzenli kullanımıyla eroine birkaç ayda bağımlılık ve tolerans
gelişmektedir.
Eroin kullanımıyla önce neşelenme, sonra apati (ilgisizlik), huzursuzluk, yargılama
ve bellek bozukluğu, gözbebeklerinde daralma, sersemlik duygusu, sözleri geveleme,
dikkat ve bellek bozukluğu olur; bunlar eroin sarhoşluğu belirtileridir.
Eroin kullanımının azaltılması veya kesilmesiyle ortaya çıkabilecek yoksunluk
belirtileri; hoşnutsuz duygu durum, bulantı-kusma, kas ağrıları, göz yaşı artışı, burun
akıntısı, gözbebeği genişlemesi, terleme, ishal, esneme, ateş, uykusuzluk. Eroin aşırı
dozda alındığında solunum durması ile ölüme neden olabilir. Eroin komasında
gözbebekleri topluiğne başı gibi daralmıştır.
Tedavisinde ayıklığın sağlanması, AİDS açısından bilgilendirme, denetimli metadon
yerine koyma tedavisi, psikoterapi, adsız narkotikler (AN) gibi kendine yardım
grupları sayılabilir.
11
Fensiklidin Bağımlılığı
Öteki adları: Melek tozu, kristal, barış hapı, süpergrass, hap, roket yakıtı, at
sakinleştirici. Veterinerlikte kullanılan bir anestetiktir. Ketamin de benzer bir
maddedir.
Fensiklidin sarhoşluğu (entoksikasyonu) belirtileri: kavgacılık, saldırganlık,
dürtüsellik, yargılama bozukluğu, nistagmus (göz titremesi), hipertansiyon ve kalp
hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma
peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artıştır. Fensiklidin
alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce
bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk,
çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygu
durum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir
Tedavisinde konuşarak rahatlatma yararlı değildir. Bilinç kapalıyken takip, belirtilere
yönelik tedavi, sessiz ve karanlık oda sağlamak, antipsikotik ve bunaltı gidericiler
sayılabilir.
Sakinleştirici Uyku Verici (Sedatif Hipnotik ) Bağımlılığı
Sakinleştiriciler gerilim azaltıcıdır, genellikle bunaltı gidericilerle eşanlamlı
kullanılır. Sakinleştirici ve bunaltı gidericiler de doza bağlı olarak uyku verebilir,
uyku vericiler de gündüz sakinleşmesi yapabilirler. Bu grup içinde bulunan ilaçlar
benzodiyazepinler (Diazem, Rohypnol, Xanax, Valium gibi) ve barbitüratlardır.
Fizyolojik ve psikolojik bağımlılıkları vardır. Tolerans da gelişir. Çoğunlukla yeşil
reçeteli ilaçlardır. Sarhoşluğunda (entoksikasyon) uygunsuz cinsel veya saldırgan
davranış, oynak duygu durum, yargılama bozukluğu, sözleri geveleyerek konuşma,
sarsak hareketler, sendeleyerek yürüme, nistagmus (göz oynaması), dikkat/bellek
bozukluğu, uykululuk veya koma görülebilir.
Yoksunluk belirtileri ise: terleme, nabız artışı, elde titreme, uykusuzluk, bulantıkusma, gelip geçici var sanılar (görsel, işitsel, dokunsal), huzursuzluk, bunaltı, sara
benzeri kasılma nöbetleridir. Özellikle barbitürat yoksunluğu yaşamı tehdit edebilir.
12
Sakinleştirici, uyku verici ve bunaltı gidericilerle ilgili kalıcı bunama, kalıcı bellek
bozukluğu, psikotik bozukluk gelişebilir. Alkol ile alındıklarında zehirlenme olasılığı
artmaktadır.
Tedavisinde psikiyatrik yardım, çevre desteği, uyku vericiler sayılabilir. Bağımlılık
maddesini yeni bir maddeyle değiştirmekten kaçınılmalıdır.
UYUŞTURUCU KÜLTÜRÜ VE BAĞIMLILIĞIN NEDENLERİ
" Uyuşturucu Kültürü " Nedir?
Toplumu ayakta tutan, ona yücelme ve yaşama gücünü kazandıran, manevi, ahlaki ve
hamasi değerlerini çürüterek, sömürgeci devletlerin uydusu haline getiren bir soğuk
harp uygulamasıdır. Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan
mafya üçlüsünün organize çalışmalarıdır. Her zaman mafyanın ağına takılmaya
hazır "sokaktaki başı boş insanlar ve çocuklar" dır. Unutulmaması gereken bir
önemli husus da: Beyaz zehir alışkanlığının gelişmesinde, içinde türlü uyuşturucular
taşıyan ve son yıllarda karaborsaya da tekel çizgisinde hükmeden ithal sigaraların ve
kolalı mamullerin keza, çikletlerinde payı zannedildiğinden çok fazladır.
Bağımlılık nedir?
Tıp dilinde uyuşturucu madde bağımlılığı "Kişinin tabii veya sentetik yolla elde
edilen bir maddeyi iradesi dışında almak zorunda kalışı" veya "kendini psişik ve
bazen ilave olarak fizyolojik belirtiler gösteren ve alınan maddeye karşı arzu veya
açlık oluşmasından ötürü o maddenin kişi tarafından devamlı ya da periyodik olarak
kullanılmasıyla ortaya çıkan durum" olarak tarif edilmektedir.
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) uyuşturucu bağımlılığında bilhassa şu özellikleri
tespit etmişti.
- İrade ve mantık ile önlenemeyen uyuşturucu kullanma isteği,
- Uyuşturucu maddenin giderek artan dozda kullanılmasının engellenememesi,
- Kişinin uyuşturucuya fiziki ve ruhi olmak üzere tam bağımlılığı,
13
- Bağımlının şahsiyetinin tamamen çöküşü, bedenen ve ruhen meydana gelen ve
hayatına mal olabilen tahribat.
Psikolojik Bağımlılık
Keyif verici maddeyi belirli aralıklarla alma isteği duyulmasına denir. Kişi maddenin
yokluğuna bağlı huzursuzluk duyar.
Fiziksel Bağımlılık
Merkezi sinir sistemi hücrelerinin normal görevlerini yapabilmeleri için alışılan
maddeye sürekli ihtiyaç duyulmasına denir. Alışılan maddenin alınmaması halinde
vücutta ortaya çıkan belirtilere yoksunluk belirtisi adı verilir. Fiziksel bağımlılıkta
yoksunluk belirtileri ölüme yol açacak kadar şiddetli olabilir. Maddenin kullanımıyla
duyulan keyif ve mutluluk kişilerde tekrar kullanma isteği doğurmaktadır. Oluşan
yalancı hayal dünyasına kavuşmak isteyen kişilerde psikolojik bağımlılık meydana
gelmektedir. Uyuşturucu maddeler merkezi sinir sistemindeki reseptör(alıcı) hücreler
tarafından alınarak etkilerini gösterirler. Bu reseptörler kısa sürede uyuşturucuya
alışır ve normal görevlerini yerine getirebilmek için uyuşturucuya ihtiyaç duyarlar.
Böylece fiziksel bağımlılık meydana gelir
Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk durumu çok ağırdır.Yoksunlukta psikolojik
belirtilerin yanında merkezi sinir sistemine ait belirtiler görülür. Maddenin
bulunamaması durumunda bulantı, çarpıntı, baş ağrısı, panik, sıkıntı, terleme,
saldırganlık, unutkanlık, ishal, kişilik bozuklukları, baygınlık, koma ve ölüm
görülebilir. Uyuşturucu maddeler, merkezi sinir sistemindeki reseptörleri etkilediği
için bir kez dahi kullanmak bağımlılığa yol açabilir. Bu yüzden merak amacıyla
kullanmaktan dahi kaçınılmalıdır.
14
Madde Bağımlılığının Nedenleri
Madde bağımlılığı; bireyin alkol, uyuşturucu, ilaç gibi maddeleri kendi iradesi
dışında almak zorunda kalışı; kullanımın devamı halinde ruhsal, bedensel olarak
özerkliğini yitirmesi ve toplumsal işlevlerini kaybetmesidir. Madde kullanımı
genellikle genç yaşlarda başlar. Bu genellikle arkadaşlar aracılığı ile olur. Gençliğin
ilk dönemlerinde; anne babadan kopan genç arkadaş çevresine daha sıkı bağlanır.
Toplumda yer edinmeye çalışan genç bu zorlu dönemde kendini kabul ettirmek için
iyi ya da kötü her şeyi yapmaya hazır durumdadır. Özellikle arkadaş grubu içersinde
madde kullanımı varsa ve madde kullanımı onların bir “özelliği” olarak
gösteriliyorsa genç küçük düşürülme korkusuyla madde kullanmaya başlar. Böylece
grubun içerisine girerek kendine yer edindiğini düşünür. Madde bağımlılığı elbette ki
sadece gençlik döneminde yer edinme kaygısı ile başlamaz.
Ana maddeler halinde madde bağımlılığının sebepleri şöyle sıralanabilir.
- Özenti ve bilgisizlik: Medya bu konuda önemli bir rol taşımaktadır. Gençler
medyada yer alan kişilerin hayatlarına özenti duyarak madde bağımlısı olabilirler.
Madde bağımlılığının ne demek olduğunu bilmeyen genç medyada gösterilen yaşam
biçimini örnek alarak madde kullanmaya başlar.
- Ailede herhangi birinin madde kullanımı: Ailede herhangi birini madde
kullanırken gören genç etkilenip kullanmak isteyebilir. Özellikle sevdiği kişiler ise
bunu yapan genci daha çok etkileyecektir.
- Merak: “Bir kereden bir şey olmaz.” sloganı ile başlayan ve sonrasında bırakırım
düşüncesi ile devam eden bu süreçte genç zaten maddeye alışmış olur.
- Anne-babanın ilgisizliği: Anne ve babanın ilgisini çekmek isteyen ya da onlara
karşı tepki vermek isteyen genç maddeyi kendine kurtarıcı veya arkadaş olarak
görür.
15
- Anne-babanın alkol ya diğer maddelere karşı aşırı tolerans göstermesi:
Ailenin bu konudaki gevşekliği gencin yanlış ve doğruyu ayırt etmesinde çok
etkilidir. Genç ailesinin izin verdiği ya da aşırı tolerans gösterdiği şeyi doğru olarak
algılar ve yapar.
- Sosyoekonomik düzeyin düşük oluşu: Bazen madde satarak para kazanmak için
bazense ekonomik sıkıntılarını unutmak için maddeyi kullanmaya başlar.
- Okuldaki başarısızlık: Kendini okulda gösteremeyen genç maddeyi kendini ispat
etmek için bir araç olarak görebilir.
- Cinsel taciz ya da fiziksel tacize maruz kalınması: Yaşadıklarını unutmak için ya
da rahatlamak için çözümü madde olarak görebilir.
- Moda: Bozuk çevreye uymak için genç maddeyi tercih eder.
- Genetik: Yapılan araştırmada genetiğin de nedenler arasında olduğu görülmüştür.
- Davranış bozuklukları
- Bireyin kendini kontrol edememesi
- Bireyin kendine güvenmemesi
- Çevre etkisi : Maddenin çevrede bulunması ve elde edilebilir olması madde
kullanımını artıran önemli etkenlerden biridir. Eğer bulunulan çevrede madde yoksa,
kullanma olasılığı azalır ya da ortadan kalkar.
Elbette sayılan bu sebeplerin hiçbiri madde kullanımını haklı çıkarmaz. Ancak
sebeplerin bilinmesi, madde bağımlılığını önlemek için gereklidir. Madde
bağımlılığı; uzun süreli bir tedavi sonucunda ortadan kalkar. Ancak sebepler ortadan
kaldırılmadığı ya da minimum düzeye indirilmediği taktirde tedavi sonuç vermez,
verse bile tekrarlayabilir. Madde bağımlılığı; ciddi bir sorundur. Bu yüzden nedenleri
de ciddiye alınıp üstüne gidilmelidir.
16
UYUŞTURUCUYA ALIŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Unutmayın, eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır. Eğer arkadaşınız,
gerçektende arkadaş değil de bir "ayakçı" ise, birkaç hafta sonu devam eden bu
kıyakçılığı "bombalama" denilen ikinci aşama izler. Bu aşamada bir gün ziyaretinize
gelen ayakçı, kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce miktarda
eroini almayı unutuverir.
Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız.
Birkaç gün gelip almasını beklersiniz. Gelmez. Bir gün, "yahu şundan bir kere
çeksek ne olur sanki?" dersiniz. Sonra bunun gerisi gelir. Mal bittiğinde
bombalanmışınız demektir.
Artık bir eroin bağımlısı olarak, her yerde kıyakçınızı, daha doğrusu ayakçınızı arar
ve kolaylıkla bulursunuz. Özellikle genç yaştaki insanlar arasında, guruptan bir yada
birkaç kişinin uyuşturucu kullanması, diğerlerinin de en azından bir kez denemesi
için yeterli bir nedendir.
Gençler, birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla
ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlar.
Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da
kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden
arkadaşlarını dışlıyor yada "arabesk" türü tanımlamalarla, kendilerince aşağılama
yolu seçiyorlar.
Okul önleri de artık satıcılar için vazgeçilmez mekanlardan. İstanbul'da bulunan pek
çok okulun kapısında özellikle çıkış saatlerinde uyuşturucu satıcılarına rastlanıyor.
UYUŞTURUCU KULLANILDIĞINI NASIL ANLARSINIZ?
Madde kullanımı; deneme şeklinde kullanım, eğlence amacıyla kullanım, keyfi
amaçla kullanım, alışkanlık şeklinde kullanım ve zorunlu kullanım olarak
sınıflandırılır.
17
Eğlence amacıyla kullanım; akranlar arasındadaki sosyal ilişkiler sırasında kabul
görmek amacıyla zamam zaman tütün, alkol yada esrar kullanılmasıdır. Madde
kullanımı ile tedirginlik ya da stresin azaldığının öğrenilmesi sonucu tekrarlanan
keyfı kullanım süratle fıziksel yada psikolojik bağımlılığa dönüşebilir. Alışkanlık
halinde yaşamın büyük bır kısmını madde(ler) işgal etmiştir. Bu psikolojik ve sosyal
bir bağımlılık demektir
Zorunlu kullanım da ise; kişi kendini kullanmaktan alıkoyamaz. Madde temin
etmek için fuhuş ve hırsızlık gibi davranış bozukluklarına bile yol açabilir.
Uyuşturucuların kullanılması davranış değişikliklerinde ve bünyedeki emarelerde
kendini gösterebilir. Bununla beraber bu işaretler kesin delil sayılmazlar.
Uyuşturucunun kullanılmasında kesin delil olan bünye emaresi enjeksiyonda
(bilhassa eroinde) görülür. Daha çok kol ve bacak damarları boyunca olmak üzere,
bağımlının bütün vücudunda iğne izleri vardır. Bunlar sivrisineğin soktuğu yerlere
benzer ve muhtemelen iltihaplıdır. Kullanılan uyuşturucunun cinsine ve kullanma
şekline göre değişen aletler, zehrin alınışı ve çeşidi hakkında fikir verir.
Vücuttaki emarelerin çokluğu bağımlılık ihtimalinin işareti ise de, uyuşturucu
kullanılmasının kesin delilleri olarak kabul edilmemeli fakat uyanık olunmalı, olaylar
dikkatle izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Bunlar mesela, el titremesi, ter boşanması,
uykusuzluk, huzursuzluk, sükunet ile sinirlilik hallerinin birbirini takip etmesi gibi
işaretlerdir. Davranış değişiklikleri de uyuşturucu bağımlılığının işareti sayılır.
İşaretler
- Kişi daha önce zevk aldığı şeylerden uzaklaşıp sık sık fikir değişikliği ve
kararsızlıklar yaşıyorsa,
- Ruhsal yönden içine kapandığı, aşırı sinirli olduğu, dalgınlaştığı, sonra tekrar
normale döndüğü fark ediliyorsa,
18
- Hiçbir şeye ilgi duymuyor ve herkesten uzak kalıyorsa, geleceğe dönük hiçbir
adım atmıyorsa,
- Ani ve çabuk duygu değişimleri varsa, yemek yeme düzeninde bozukluk
oluyorsa,
Hangi Belirtiler Görülür?
- Solunumunun hızlı olması, zorla nefes alma.
- Terleme ve titreme.
- Baş-sırt ve göğüs ağrıları.
- Kalp çarpıntısı.
- Yutkunma zorluğu.
UYUŞTURUCU VAKALARINDA SIK RASTLANAN ACİL
DURUMLAR
Panik Durumları
Panik krizleri korkutucu gözükseler de oldukça tehlikesizdir ve genellikle çabuk
geçerler. Belki herhangi bir halisinojenle örneğin LDS veya uyuşturucu bir mantar
cinsi ile korku krizi (Horrortrip) geçiriyordur. Bazı esrar çeşitleri veya ectasy ve
amfetamin gibi maddeler şiddetli korku durumları meydana getirebilir.
Nöbetler (Sara, Kramplar)
Aşırı derece alkol ve uyuşturucu madde alımı kramplara yol açabilir.
Şiddetli Kanama
Bu büyük bir olasılıkla enjeksiyon yapan kimse atardamara isabet etmişse olur. Bu
çok ciddi bir durumdur. Zira insan çok çabuk fazla kan kaybedebilir
19
UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI
Fiziki Etkileri
- Beyin ve merkezi sinir sisteminde
Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve
merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi
işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır.
Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken
bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler, hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı
davranışlar), halüsinasyonlar (vehim, hayal görme, işitme vs.), zeka ve hafıza
kayıplarıdır.
En kısa ifade ile: akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslardır.
- Sindirim sisteminde
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama
ve yaraları, gastrit, ülser gibi.
- Karaciğer ve Böbreklerde:
Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup,
karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik,
yağlanma, sertleşme(siroz)... Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar
çoğalması, tıkanmalar, ağır böbrek hastalıklarına neden olur
- Gözlerde
Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık, gece körlüğü, göz bebeği büyümesi,
küçülmesi, göz adale felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.
20
- Solunum Sisteminde
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve
ölümler bilinen olaylardır.
- Kan organlarında
Kan, insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür.
Kansızlık, kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın
korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
- Kan organlarında
Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür.
Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın
korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
- Zehirlenme
Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir.
İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır.
Sosyal ve Maddi Etkileri
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile
mümkündür.
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum
gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak,
yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata
mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir.(HipKültür)
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş
hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ve toplumsal ahlaka (namus, iffet, şeref,
haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz. İntiharların, cinayetlerin, her
türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.
21
İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici
gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü
maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser,
kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail
uyuşturucular ve bağımlılarıdır.
KULLANIMLA MÜCADELE
Tedavi
Uyuşturucu madde kullanan kişiler tedavi olabilir. Özellikle tedavi ilkelerini yerine
getiren kişilerde uyuşturucu maddeyi bırakma oranı çok yüksektir. Kullanıcılar
arasında "bu hastalığın tedavisi olmadığı" yolunda bir kanı yerleşmiştir. Bu
değiştirilmeye çalışılmalıdır. Öncelikle bağımlılık seviyesi önemlidir. Araştırmalar
Aile Terapisinin madde kullanımı ve bağımlılığını önleme ve tedavi etmede çok
etkili olduğunu kanıtlamıştır. Vasıflı bir Evlilik ve Aile Terapisti gencin madde
kullanımı problemini değerlendirip en uygun tedaviye yönlendirecektir. Eğer madde
kısa bir süredir kullanılıyorsa kişiyi madde kullanımına iten faktörler belirlenecek,
problem çözme becerileri geliştirilecek ve ailenin de desteğiyle önleme yolları
aranacaktır. Eğer bağımlılık gelişmişse tedaviye hemen başlanmalıdır. Ayakta ya da
yatarak tedavi yardımcı olacaktır. Tedavi ile birlikte yürütülecek olan aile terapisi
seansları aile içindeki iletişime odaklanıp kişilerin çatışmalarının kaynaklarını
araştırıp, problem çözme becerilerini ve olaylarla başa çıkma yeteneklerini
geliştirecektir. Temel olarak uyuşturucu maddeyi bırakan kişilerde tekrar madde
kullanımına başlamak sık olarak gözlenen bir durumdur.
Kişi uyuşturucu maddeleri bıraktıktan sonra bir daha hiçbir zaman kullanmamalıdır.
Bir kez kullanması onun eski günlerine dönmesine neden olabilir.
Tedavinin ilkeleri
Bu maddeleri kullanan kişilerin tedavisi kişiye, kullanılan maddenin cinsine ve
kullanım süresine göre değişiklikler göstermektedir.Tedavinin başarısı için iki
önemli etken sayılabilir:
22
Bunlardan birincisi kişinin tedavi olmayı istemesidir. Eğer kişi tedavi olmayı kendisi
istemiyor ise, kimse ona zorla bıraktırmayı başaramaz.
Diğeri ise kişinin maddeyi bırakmaya kendini hazır hissetmesidir. Çünkü, kişi
maddeyi bıraktığı zaman alışkanlıklarını, yaşadığı ortamı değiştirmek zorunda
kalabilecektir. Eğer tüm bunlara hazır değilse, yapabilecek fazla bir şey yoktur.
Uyuşturucu madde kullanan kişide bağımlılık geliştiyse, tedavi daha güç olacak ve
daha uzun sürecektir.
ÖNLEME
Gençlerin madde kullanmaya başlamasını önlemede ailelerin çocukları ile
ilişkilerinin kalitesi önemli bir yer tutar. Çocukları ile kuvvetli sevgi ilişkisi olan
doğru ve yanlışları öğreten, davranışları için uygulanabilir kurallar koyan, bunların
uygulanmasını sağlayan ve çocuklarını gerçekten dinleyen ebeveynler çocuklarının
uygun bir aile ortamında yetişmesini sağlamış olurlar. İnsan ihtiyaçları, sonsuzdur.
DEĞERLERİN ÖĞRETİLMESİ
Her ailenin bazı prensip ve standartlarla belirlenmiş davranış beklentileri vardır.
Sosyal, ailevi ve dini değerler gence alkole ve maddeye hayır demeleri için nedenler
bulmasını ve kararlılıklarını kesin bir şekilde sürdürmelerini sağlar. Aile
değerlerinizi ve izin alması için gerekli olan değerleri açık bir şekilde belirtin.
Dürüstlük, sorumluluk alma ve kendine güvenin neden önemli olduğunu, bu
değerlerin iyi kararlar vermede nasıl yardımcı olacağı hakkında konuşun.
Kendi davranışlarınızın çocuğunuzun değerlerinin gelişmesini nasıl etkilediğini sakın
unutmayın. Çocuklar kendi anne-babalarının davranışlarını taklit ederler.
Örneğin sigara içen anne ve babaların çocuklarının sigara içme yüzdesi daha
yüksektir. Sigara içme, alkol ve yatıştırıcı ilaçları alma davranışlarınızı yeniden
gözden geçirin.
Unutmayın ki sizin bu maddeye karşı tutumunuz çocuğunuzun alkol veya madde
kullanıp kullanmamaya karşı belirleyeceği tutumu şekillendirecektir.
23
Bu zaman zaman aldığınız alkolü tamamen kullanmamanız anlamına gelmektedir.
Çocuklar bağımlılık düzeyinde, kendisine ve ailesine zarar verebilecek düzeyde alkol
kullanımı ile sosyal içicilik arasındaki farkı anlayabilirler.
Çocuğunuzun asla sizin içkinizden tatmasına izin vermeyin. Böylece çocuk,
erişkinler için yasal ve kullanılabilir olan alkolün çocuklar için yasal olmayan bir
madde olduğunu görebilir.
Kendi söz ve davranışlarınız arasında ki uyuma dikkat ediniz. Çocuğunuzun sizinle
özdeşim kurduğunu unutmayınız. Çocuğunuzdan beklediğiniz davranışları sizin
gösterdiğinizden emin olunuz. Çocuğunuz sizi model alır. Sizin davranışlarınızın,
tutumlarınızın, sorunlarla başa çıkma yollarınızın benzerlerini çocuğunuzda
görebilirsiniz.
Çocuğunuzun sizin aile değerlerinizi anladığından emin olunuz. Aileler bazen
çocuklarının nadiren veya hiç konuşmadan değerleri aldıklarını düşünürler. Bu doğru
değildir. Bunlar, aile yemek için bir araya geldiğinde konuşulabilir.
AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER
Uyuşturuculardan korunmada en büyük vazife aileye düşmektedir. Aile toplumun
temel çekirdeğidir. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır. Çocuklar, her
türlü sıkıntılarını ve problemlerini öncelikle anne ve babalarına açabilmelidirler.
Problemlerin ilk defa aile büyüklerince değerlendirilmeleri şarttır.
Ebeveynlerin, çocuklarının gelişimini, bebeklik döneminden başlayarak gençlik
yılları boyunca da etkileyebilecek bir güçleri olduğunun farkında olmaları gerekir.
Gençlik çağı aile hayatında yeni ve önemli bir evredir; adaptasyon sürecinde bazı
problemler yaşansa da farkındalık ve iyi iletişim işleri kolaylaştıracaktır. Genç,
yetişkinliğe adım atmakta, kendini sorgulamakta, kimliğini bulmaya çalışmakta ve
kendinin daha farkında olduğu bir döneme girmektedir Öngörülen değişiklikler
yalnızca gence ait değildir; ebeveynlerin de gençle ilişkilerini değiştirmeye, bazı
yeniliklere adapte olmaya ihtiyaçları vardır.
24
Aile fertlerinin birbirlerini desteklemeleri, olumlu olumsuz tüm şartlarda beraber
olacaklarını belirtmeleri ve sevgilerini birbirlerine ifade etmeleri çok önemlidir.
Yaşam döngüsünün bu evresindeki mücadeleler konusunda, özellikle de madde
denenmesi ve kullanımı ile ilgili olanlar konusunda ebeveynlerin çocuklarının
hayatında aktif bir rol alması gerekmektedir.
Kendilerinin de zamanında madde ile ilgili sorunları olmuş olsa bile ebeveynler
çocuklarına bu konuda açık konuşmaktan çekinmemelidir. Konuyu çocuğumla
konuşursam uyuşturucu kavramını aklına sokarım endişesi doğru değildir, tam tersi
konuşulmadıkça bu konu çocukta daha fazla merak uyandıracak ve bilgisizliği
yüzünden de anlık yanlış kararlar verme riski artacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken konu ebeveynin kendisinin madde bağımlılığı
konusunda yeterli bilgiye önceden sahip olması gerektiğidir ki bunu çocuğuyla
paylaşırken inandırıcı olsun. Ebeveynler, sigara, uyuşturucu ve alkol hakkında
çocuklarına karşı sınırları çok iyi ve açık çizmelidir. Aynı zamanda çocuklarına iyi
birer rol model olmalıdır; çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri
yapıp sonra da yasak koymak inandırıcılıklarını azaltacaktır. Çocuklar ve gençlerin,
ebeveynlerin koyduğu kural ve beklentilerin, ebeveynlerin onlara duyduğu sevgi ve
iyiliklerini düşünmelerinden kaynaklandığını anlamaları önemlidir bunun için de iyi
bir iletişim şarttır. Ebeveynler ayrıca, gencin arkadaşları ve sosyal aktiviteleriyle
aktif olarak ilgilenmelidir; nerede, ne zaman, ne yapıyor gibi. Gençlerle kaliteli
zaman geçirmek ve iyi örnek oluşturmak gereklidir. Aynı zamanda onların
arkadaşlarını ve arkadaşlarının ailelerini tanımak da çok önemlidir.
Uyuşturucu bağımlılığı gibi problemler gencin hayatında zaten varsa bile,
ebeveynlerin ve ailelerin, gencin davranışı üzerinde olumlu etkileri olabilir. Bu
konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince; Gerçek sevgiyi ve
mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar. Kötü arkadaş guruplarından
uzak durmaları gerekir. Böyle kişiler davranışlarından, hareket ve sözlerinden
anlaşılır. Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kültürel ve diğer faydalı faaliyetlerde
bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler.
25
Yine gençlik dönemi; halk arasında söylendiği şekliyle "delikanlılık" devresidir. Bu
yaşlarda kişilik icabı, gelecek için her an problem oluşturabilecek hareketlere
girilebilir, kararlarda isteksizlik olabilir. Gençler bu hususu daima göz önünde
tutmalı büyüklerin uyarılarını dikkate almalıdırlar. İçki, uyuşturucu, kumar, şans
oyunları, sapıklıklar, fuhuş, evden kaçma gibi faaliyetlerin tümünü besleyen, ortaya
çıkaran ortama "Uyuşturucu Kültürü" adını veriyoruz.
Zararlı alışkanlıkların temelinde bu vardır ve bunu önlemek uyuşturucu kültürüyle
mücadeleye bağlıdır. Bu kültürün filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane,
kumarhane, meyhane ve benzeri yerlerden uzak durmalıdır. Bira ve "alkolsüz"
denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıç basamağıdır.
Yine milli manevi değerlerimiz, yüzyıllardan beri nesilden nesile intikal eden
geleneklerimiz uyuşturucu kültürünün panzehiridir. Bu değerlere sarılmak
zorundayız.
Alkol ve Diğer Maddelere Karşı Kuralların Konması ve Bunların Uygulanması:
Kuralların konması işin sadece başlangıç kısmıdır. Önemli olan bunların
uygulanmasıdır. Kurallara uyulmadığında uygulanacak yaptırımlar da önceden belli
olmalıdır. Açık olun. Kuralların nedenlerini açıklayın. Kuralların neler olduğunu ve
nasıl bir davranış beklediğinizi söyleyin.
Kurallara uymamanın sonuçlarını, yani yaptırımın ne olacağını, nasıl uygulanacağını
ve ne kadar süreceğini tartışın.
Tutarlı olun. Çocuğunuzun alkol veya madde kullanmaması konusundaki kuralların
evde, arkadaşında ve her yerde geçerli olduğundan emin olun.
Makul olun. Daha önce kararlaştırılmamış yeni kuralları ve cezaları çocuğunuzla
tartışmadan uygulamayın. "Baban eve geldiğinde seni öldürür" gibi gerçekçi
olmayan tehditlerden kaçının. Bunun yerine sakin bir şekilde tepki verin ve daha
önce kararlaştırmış olduğunuz cezayı uygulayın.
26
MEDYA’YA DÜŞEN GÖREVLER
En güçlü ve yaygın eğitim kurumu olduğu halde bu çizgide hiç bir görev
üstlenmeyen, hatta büyük bölümü ile, bilhassa temel konu olan ve her türlü zararlı
alışkanlıklara ve bunların salgın haline gelmesinde en büyük etken kabul edilen
uyuşturucu kültürü çizgisinde büyük bir sorumsuzluk sergileyen medya, mutlaka
disipline edilmeli, bu güçlü kurum bütün birimleri ile yararlı bir çizgiye
getirilmelidir. Medyanın bu sorumluluklarını ve hayati önem taşıyan görevlerini
kabullenip yerine getirmedikçe diğer hiçbir tedbirin ülkeyi ve toplumu selamet
kıyısına götüremeyeceği kesinlikle bilinmelidir. Bu ülke, bu toplum ve bu devlet
hepimizindir. Bir yerde hırs ve kazançlara sınır tanımak zorundayız.
ÇOCUK VE GENÇLERE ÖRNEK OLMA
Çocukların her gün karşı karşıya kaldıkları anne baba tutum, davranış ve ilişki
biçimlerinin; onların eğitiminde çok önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Aile
ilişkileri, çocuklar için, davranış biçimleri ve insan ilişkilerinin öğrenildiği bir sahne
oluşturmaktadır. Madde kullanım konusunda da, benzer mekanizma işlemekte olup;
çocuklar, anne babanın maddeler konusundaki tutum ve davranışlarını
gözlemlemekte ve benzer şeyleri uygulamaktadır.
Toplumda, anne baba başta olmak üzere, öğretmenler ve diğer etkili yetişkinlerin
madde kullanımı konusundaki tutum ve davranışları; çocuk ve gençler için çoğu kez
kavram karmaşasına yol açmaktadır. Çocuk ve gençler, zararlı etkisi kesin olarak
kanıtlanmış olan sigara ve alkol gibi maddelerin, neden erişkinler tarafından
kullanıldıklarını tam olarak kavrayamamakta; kendilerinin de bu ve buna benzer
maddeleri kullanabileceği düşüncesi oluşmaktadır.
Anne babalar, her ne kadar, çocuk ve gençleri bağımlılık yapan maddeler konusunda
uyarsa da; kendi sergiledikleri davranış modelleri, mantıklı uyarılarından çok daha
etkin olmaktadır.
Bu nedenle, anne babaların, kendilerinin kullanımı konusundaki tutum ve
davranışlarının nasıl olduğunu irdelemeleri gerekir. Örneğin alkol, sigara, ilaç
kullanımı konularında bu maddeleri kullanma nedenleri, sıklıkları, bu maddelere
27
gereksinimleri, kullanıp-bırakma, bu alandaki güçlülük ve zayıflıkları gibi
özelliklerin hepsi önem taşımaktadır. Çocuklar, anne babanın davranışlarını görerek
öğrenir, anne-babanın birbirlerine olan tutum ve davranışlarını da kendilerine örnek
alır, sorunların çözümünde anne babanın davranışlarını kopya ederler.
İLETİŞİMİN İPUÇLARI
Dinleme;
* Dikkatle dinleyin.
* Sözünü kesmeyin.
* Çocuğunuz konuşurken kendi söyleyeceğinizi hazırlamakla meşgul olmayın.
* Çocuğunuzun sözünün bittiğinden emin olana kadar bekleyin.
Gözlemleme;
* Çocuğunuzun yüz ifadesi ve vücut dilini anlayın.
* Çocuğunuz sinirli ve rahatsız mı veya rahat mı görünüyor?
* Konuşma süresince çocuğunuzun söylediklerini ona eğilerek, omzunu tutarak ve
başınızı sallayarak ve göz teması kurarak dinleyin.
* Çocuğunuzun konuşmalarını ciddiye alın.
Cevap verin;
* "Şunu yapmalısın", "senin yerinde olsam" veya "ben senin yaşındayken" ile
başlayan cümleler yerine;
"çok ilgimi çekti" , "anlıyorum ki bu bazen zordur" gibi cümlelerle başlamak
cevap vermek için daha uygundur.
* Eğer çocuğunuz size duymak istemediğiniz şeyler söylüyorsa, sakın bunlara ani
tepkiler göstermeyin.
28
* Her durum için çocuğunuza önerilerde bulunmayın. Bunun yerine anlattığı
şeylerin ardındaki duyguları anlamaya çalışın.
* Çocuğunuzun kastettiği şeyi anladığınızdan emin olun.
* Çocuğunuzun, içinde bulunduğu güç durumu sizinle paylaştığı için, pişman
olmasına neden olmayın. Her zaman onun yanında olacağınızı hissettirin.
Çocuğunuzla Konuşma ve Onu Dinleme;
Bir çok aile çocuğu ile alkol ve diğer maddelerin kullanımını konuşmaktan kaçınır.
Bazıları kendi çocuklarının böyle maddelerle karşılaşmayacağını düşünür. Bazıları
ise bunu nasıl konuşacağını bilmediği için veya böyle fikirleri çocuğun kafasına
koymak istemediği için konuşmaz. Çocuğunuz böyle bir problem yaşayıncaya kadar
beklemeyin. Tedavi programlarına giren bir çok genç ailelerin öğrenmesinden önceki
en az iki yıldan beri madde kullandıklarını açıklamaktadırlar. Çocuğunuzla madde ve
alkol hakkında daha erken konuşmaya başlayın ve iletişim kanallarını açık tutun.Tüm
cevapları bilmeme olasılığından endişe etmeyin. Çocuğunuz bununla ilgili
olduğunuzu bilsin yeter. Birlikte cevapları araştırabilirsiniz.
29
TEHLİKE HABERLERİ
- Zehir Satışı İnternetten Yapılıyor
Zehir tacirleri yeni bir taktik geliştirerek, eroin, esrar, kokain ve diğer uyuşturucuları
internet ortamında pazarlamaya başladılar!
Uyuşturucu maddeler, dünya genelinde birey ve toplum üzerinde telafisi imkansız
etkilere sebep oluyor. Uyuşturucu, bireylerin sağlığını, refah düzeyini ve güvenliğini
tehlikeye atarak, özellikle genç nesilleri tehdit ediyor. Gelişmekte olan ülkeler,
uyuşturucu madde suçlarıyla savaşmak için gerekli kaynağı ve imkanları
bulamadıklarından uyuşturucunun zararlarından daha fazla etkileniyorlar. Zehir
ticaretinin sınır tanımayan özellikleri sayesinde, bütün ülkeler az veya çok bu
problemle karşı karşıyadır.
Özellikle coğrafi konumu sebebiyle Türkiye, uyuşturucu ticaretinde kilit ülke
konumundadır. Son yıllarda, emniyet güçlerinin başarılı operasyonları sayesinde ağır
darbe alan zehir tacirleri, yeni taktikler geliştirmeye başladılar. Bu taktiklerden biri
de eroin, esrar, kokain ve diğer uyuşturucuları 'Internet' ortamını kullanarak
pazarlamak. Suç örgütleri, bu sayede polisin kontrolünden kurtulup, rahatlıkla
gençleri zehirlemeyi planlıyorlar. Sanal ortamda yapılan pazarlıklarla piyasaya
sürülen uyuşturucular, Internet cafelerde kandırılan gençlere satılıyor. 1
- Özentiyle Başlıyor
“Bilgi Üniversitesi'nin 2005 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, ülkemizde
uyuşturucu kullanım yaşı 14'e kadar düştü. Daha çok sigaraya özentiyle başlayan
madde kullanımı, gençleri ilerleyen yaşlarda beyaz zehirin tuzağına düşürüyor. Her
yıl onlarca bağımlı genç tedavi görmek için UMATEM’ e başvuruyor. Tedaviyi
reddedenler ise bunalıma girerek intihara sürüklenebiliyor. Uzmanlar, ailelerden
çocuklarının nerede ve nasıl zaman geçirdiğini mutlaka takip etmelerini tavsiye
ediyor”2.
30
- Kavşak İstanbul
“Türkiye, Asya'dan Avrupa'ya kaçırılan uyuşturucunun bir numaralı geçiş noktası.
Son yıllarda sadece transit ülke olmaktan çıkan Türkiye, üretici-işleyici-ihracatçı
statüsüne geçti. 12 milyon nüfusa ulaşan İstanbul ise uyuşturucu trafiğinde kavşak
şehir olarak gösteriliyor. 2005 yılında Avrupa'da yakalanan uyuşturucunun yüzde
75'i, ABD'de yakalanan uyuşturucunun da yüzde 25'i Afganistan, Pakistan ve İran
üçgeni olarak nitelendirilen "Altın Hilal" bölgesinden çıktı. Özellikle Avrupa'ya,
buradan da Amerika'ya kadar uzanan uyuşturucu kaçakçılığında, "şeytan üçgeni"
olarak adlandırılan Yüksekova, Başkale, Van güzergahı önemli bir rol oynuyor.
Türkiye üzerinden Batı'ya geçen uyuşturucunun büyük bölümü bu güzergahtan
giriyor.
Uyuşturucu ticaretinin seyri terör örgütü PKK ile birlikte 'bireysel' olmaktan çıkıp,
'organize' hale geldi. Türk emniyet güçleri, yaptıkları istihbarat ve operasyonlarda
büyük bir özveri göstererek, bütün dünyada yakalanan uyuşturucunun yaklaşık
yarısını ele geçiriyor. Türkiye coğrafi konumu itibarıyla, yüzyıllardır doğu ile batı
arasında kullanılan bir ticaret ve kültür köprüsü iken son 50 yılda uyuşturucu madde
kaçakçılığının ana yollarından birisi haline geldi”3.
- İpek Yolu Zehir Yolu Oldu
“Uyuşturucu trafiğindeki küresel trendler ne şekilde yönlenirse yönlensin her zaman
önemini koruyan "Balkan Rotası" üzerinde yer alan ülkemiz, Güneybatı Asya orijinli
eroin ve Avrupa orijinli sentetik uyuşturucu kaçakçılığından yoğun bir şekilde
etkilenmeye devam ediyor. Kuzey Karadeniz Rotası (İpek Yolu) ve Doğu Akdeniz
Rotası ülkemizi etkileyen diğer temel güzergahlar olarak karşımıza çıkıyor. Kaynak
ülkelerde meydana gelen arz yükselişi ya da düşüşü ve hedef ülkelerdeki pazarın
yoğunluğu, uyuşturucu trafiğinin şekillenmesinde etkili olan diğer unsurlar olarak
31
göze çarpıyor”4
- Türk Polisi Başarılı
“Türk emniyeti, son 5 yılda eroin imalathanelerine büyük darbe vurdu.Türkiye
genelinde ele geçirilen 2 bin kiloya yakın eroinin yüzde 55.5'inin İstanbul'da,
yüzde10'unun Mersin'de, yüzde 8.1'inin Van'da, yüzde 5.3'ünün Edirne'de, yüzde
3'ünün Gaziantep'te, yüzde 18.3'ünün de diğer illerimizde yakalandığı tespit edildi.
Türkiye'de uyuşturucu madde ticaretinin sırasıyla Marmara, Akdeniz ve Ege
bölgeleri ile İç Anadolu Bölgesi'nin Güneybatısı ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin
batısında yoğunlaştığı görülüyor. Karadeniz, Doğu Anadolu'nun ve İç Anadolu'nun
kuzey kesimlerinde ise uyuşturucu olaylarının oldukça az olduğu belirlendi” 5
- Sınırlara Denetim
“Türkiye'de yakalanan uyuşturucu maddelerin yüzde 84.3'ü doğu bölgesinde bulunan
giriş; (Van, Hakkari, Ağrı) ve batı bölgesinde bulunan çıkışlarda (İstanbul, Edirne)
ele geçirildi. Ülke genelinde afyon kökenli uyuşturucuların yüzde 72.7'sinin
İstanbul'da, yüzde 5.9'unun Mersin'de, yüzde 5.9'unun Van'da yüzde 3.1'inin
Edirne'de, yüzde 2.2'sinin Gaziantep'te, yüzde 1.7'sinin Hakkari'de, yüzde 1.5'inin
Afyon'da, yüzde 1.4'ünün Ağrı'da, yüzde 1.1'inin ise Kocaeli’nde yakalandığı tespit
edildi. Afyon ve türevlerinin eroin formunda doğu sınırlarımızdan sokularak batı
sınırlarımızdan Avrupa pazarlarına ulaştırılmaya çalışıldığı görülürken, bu durum
Türkiye'nin transit konumunu açıkça gözler önüne seriyor”6.
- Sentetik tehlike
“Sentetik uyuşturucu fabrikaları kuran Avrupa ülkelerinin hedef kitleleri 18-30 yaş
arası gençler. Avrupa'daki uyuşturucu mafyası, göz alıcı ambalajlar içinde sunduğu
sentetik haplarla (Captagon, Extacy) Türkiye'deki bağımlı sayısını artırmayı
32
planlıyor. Gençlerin bu sentetik uyuşturucuya dikkatlerini çekebilmek için farklı
renklerde haplar üretiliyor. Ayrıca gençlerin son moda alışkanlıklarını belirleyen
tacirler, hapların üzerine marka, isim, amblem ve benzeri kabartmalar bile
yapıyorlar.
Örneğin bir otomobil markasının tutkunuysanız bu modelle anılan sentetik hap
bulabilmeniz mümkün. Bir başka tehlike de; birkaç metrekarelik alanda bir günde
binlerce hap imal edebilmek ve bunu piyasaya sürebilmek mümkün. Bu yüzden Türk
Polisi'nin sentetik uyuşturucu ile mücadelesinde aileler ve gençlerden destek görmesi
gerekiyor”7.
- Eczanelere Sıkı Takip
”6 büyük ilde yapılan araştırmada, madde kullanımının orta okul çağına kadar indiği
ortaya çıktı. Buna rağmen Türkiye'deki bağımlılık diğer Batı Asya ülkelerine oranla
daha düşük seviyelerde kaldı. Daha fazla Hint keneviri ve tiner kullanımının yaygın
olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu maddelerden yapılan ve daha hafif uyuşturucu
içeren tabletlerin bölge ülkelerinde çerez gibi satıldığını belirtiyor. Bu ilaçların
ülkemizde de reçetesiz olarak temin edilmesinden kaygı duyuluyor. Öte yandan, aynı
ülkelerde bu tür ilaçların tıp alanında gerektiği ölçüde kullanılmadığı da çarpıcı bir
gerçek olarak ortada duruyor. Özellikle Afganistan, Pakistan ve Türkiye'de üretimleri
yaygın olan bu tür ilaçların satışının kontrol altına alınması gerekiyor. Eczanelerin bu
ilaçları tıp alanındaki ihtiyaç ölçüsünde kontrollü olarak bulundurmaları için
denetimlerin sıklaştırılması şart. Çünkü denetimsiz ortamda herhangi bir eczaneden
reçetesiz uyuşturucu hapları el altından temin edebilmek mümkün.”8
- Başrolde Yabancılar Var
“Türkiye'de uyuşturucu suçuna karışan yabancıların yüzde 20.6'sı İran, yüzde 7.4'ü
Ukrayna, yüzde 6.3'ü Tanzanya, yüzde 5.7'si Azerbaycan, yüzde 5.7'si Nijerya,
yüzde 5.1'i Kazakistan, yüzde 4.6'sı Rusya, yüzde 3.4'ü Moldova, yüzde 2.9'u
33
Afganistan, yüzde 2.9'u İngiltere ve yüzde 35.9'u ise diğer ülkelerin vatandaşları.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2005 yılında da İran uyruklular ülkemizde en çok
yakalanan yabancı grupların başında geliyor.
Türkiye'de uyuşturucu suçundan yakalanan yabancıların yüzde 39'u eroin, yüzde
32'si esrar, yüzde 13'ü kokain, yüzde 9.8'i sentetik uyuşturucu ve yüzde 5.7'sinin ise
afyon kaçakçılığı suçlarına karıştıkları belirlendi.”9
- 600 Milyar Dolar
”Günümüzde uyuşturucu madde kaçakçılığının dünyadaki piyasa değeri yaklaşık
600 milyar dolar civarında. Bu yüzden zehir ticareti, toplumun geleceği olan genç
nesilleri, ülkelerin ekonomik, sosyal yapıları ile güvenliklerini tehdit eden büyük bir
küresel suç haline geldi. Uzmanlar, üretici ülkelerde tüketim, tüketici ülkelerde ise
üretim yapılmaya başlandığına dikkat çekiyor. Emniyet birimleri Avrupa
ülkelerindeki uyuşturucu mafyası yüzünden mücadelenin uluslararası çapta işbirliği
ile yapılması gerektiğini belirtiyor.”10
- Tedbirler Artırılıyor
”Fransa, uyuşturucuyu hafif veya ağır diye ayırt etmeksizin aynı kalıba sokuyor.
1970'te çıkarılan ve halen yürürlükte olan kanun bütün uyuşturucu maddeleri
yasaklıyor. Kanun, uyuşturucu ile ilgili 1 ile 30 yıl hapis cezası ve 25 bin ile 50
milyon frank para cezasını öngörüyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, 22
milyon Amerikalı, alkol ve uyuşturucu müptelası. Bunların 19.5 milyonu ileri
seviyede uyuşturucu bağımlısı. 12 ile 20 yaş grubu arasındaki ABD'li gençlerin
yüzde 29'u alkol kullanırken, bunlardan 7.2 milyonunun eğlence ortamlarında içtiği,
2.3 milyonunun ise ağır içiciler olduğu belirtiliyor. Amerika halkı son yıllarda artan
uyuşturucu kullanımına karşı, daha sıkı tedbirler alması için senato ve hükümete
baskı yapıyor”11.
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11 : 18.03.2006 www.gazetehaber.net
34
RAKAMLARLA UYUŞTURUCU
Ülkemizde mevcut uyuşturucu durumunun genel bir profilini çizmek için Emniyet
Narkotik Şube Başkanlığı tarafından 1996 yılından buyana uyuşturucu suçlarından
yakalanan şahıslara uygulanan “Bağımlılık Anketi” sonuçları uyuşturucu kullanımı
ile ilgili çok değerli bilgiler vermiştir. Anket sonuçlarına göre;
-
Uyuşturucu madde kullanımına başlama ve kullanma yaşının 16-30 yaş
grubu olduğu,
.
-
Erkeklerin kadınlara oranla daha çok uyuşturucu madde kullandığı,
-
Kullanıcıların medeni durumuna bakıldığında genellikle evli olduğu,
-
Kullanıcıların yarısından çoğunun ortaöğretim mezunu olduğu,
-
Kullanıcılar tarafından en çok esrarın tercih edildiği,
-
Maddeye başlama nedeni olarak arkadaş grubunun ilk sırada yer aldığı,
-
Kullanıcıların kullandıkları maddeyi temin için suç işlemediği,
-
Kullanıcıların düzenli bir işinin olmadığı,
-
Kullanıcıların yarısından çoğunun ailesinin olduğu ve beraber yaşadığı,
-
Kullanıcıların gelir durumlarının düşük olduğu,
35
-
Kullanıcıların yarısından çoğunun tedavi istemediği tespit edilmiştir
YEŞİLAY ’ın 1930 ve 2004 yılında yaptığı araştırmalar göre:
Sigaraya başlama yaşı : 10
Alkole başlama yaşı : 11
Uyuşturucuya başlama yaşı : 12
1930 yılında:
Kişi başına düşen alkol : 1 litre
Kişi başına düşen sigara : 10 paket
2004 yılında:
Kişi başına düşen alkol : 20 litre
Türkiye Yeşilay Cemiyetinin 2006 raporunda İlk kez Madde Kullananların
Kullanım Sebepleri :
Yüzde 83
Arkadaş grubu
Yüzde 28
Merak
Yüzde 25
Arkadaş etkisi
Yüzde 5
Bilmeden
Yüzde 13
Çeşitli sebepler
Türkiye genelinde 40 ilde 9-17 yaş grubundan, 13 bin 430 öğrenci üzerinde
Türk Eğitim Sendikası tarafından 2004 yılında gerçekleştirilen anket çalışması
sonuçlarına göre ;
36
Kişi başına düşen sigara : 3 kilogram
Yüzde 16 sigara kullanıyor,
Yüzde 11 alkol kullanıyor,
Yüzde 2,9 uyuşturucu kullanıyor.
2004 yılında yapılan bir araştırmada
Gençlerin yüzde 13’ü sigara,
yüzde 7’si alkol,
yüzde 1,29’u uyuşturucu kullanıyor.
Uyuşturucu bağımlılığına düşenlerin, yüzde 66’sı “Tiner” ve “Yapıştırıcı madde” ile
bağımlı oluyor
Bu araştırmaların benzerini Türk Eğitim Sendikası sokak çocukları üzerinde
de yapmıştır. Çıkan sonuç ise çok daha vahim boyutlardadır.
Sokak çocuklarının yüzde 84'ü sigara
yüzde 68'i alkol
yüzde 82'sinin de uyuşturucu kullandığı tespit edilmiştir
Sağlık Bakanlığı’nın 45 ülkede yaptığı araştırmada
Sigara kullanan Yüzde 15,7
Alkol kullanan Yüzde 23,6
Uyuşturucu kullanan Yüzde 2,56
37
Sağlık Bakanlığı’nın 2005 yılında İstanbul’da yaptığı araştırmada
Liseli öğrencilerde son 3 yılda: Eroin kullanımı Yüzde 100
Ecstasy kullanımı Yüzde 300 artmıştır.
Resmi istatistiklere göre; 1980-1992 arası 12 yılda uyuşturucu kullanımı Yüzde 500
artmıştır. Kötü alışkanlıklar ABD ve AB seviyesinde değilse de; Türkiye’deki artış
hızı dünya standartlarının üstündedir.
Sağlık Bakanlığı’nın 1995 yılında 7 ildeki liselerde yaptığı araştırmada
Öğrencilerin :
Yüzde 53’ü Esrarı denemiş
Yüzde 22’si Ara sıra kullanıyor
Yüzde 8,5’i Devamlı kullanıyor
Yüzde 10’u Eroin denemiş
Yüzde 4’ü Devamlı kullanıyor
Yüzde 8.5’i Kokain denemiş
Yüzde 4’ü Devamlı kullanıyor
Yüzde 6’sı Devamlı kullanıyor
Yüzde 4’ü Sürekli morfin kullanıyor
Yüzde 35’i Yapıştırıcı ve uçucu madde denemiş.
Ülkemizde tahminlere göre uyuşturucu ve hap kullananların sayısı 4.000.000’dur.
38
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire
Başkanlığı'nın (KOM) 2006 yılı değerlendirme raporunda uyuşturucu
bağımlılarının profili çıkarıldı. Rapor 2006 yılında haklarında işlem yapılan
uyuşturucu madde bağımlılarına verilen anket formu ile hazırlandı. Rapora
göre;
Uyuşturucu kullananların yüzde 97'si erkek.
Uyuşturucuya başlama yaşı yüzde 30'luk dilimle 15–19 yaş arası ilk sırada geliyor.
Yüzde 29 ile 20-24 yaş aralığı yer alıyor.
Uyuşturucu bağımlılarından yüzde 19'u ise 15 yaş altında uyuşturucuya başlamış.
Raporda uyuşturucu bağımlılarının eğitim durumları da inceleniyor.
Bağımlılardan yüzde 48'i ilkokul.
Yüzde 21'i ortaokul, yüzde 13'ü lise mezunu.
Yüzde 9'u okuryazar değil.
Bağımlıların yüzde 66'sı ise bekar.
Emniyet elde edilen veriler ışığında uyuşturucu bağımlılarına karşı 2007 yılında
strateji değişikliğine karar verdi. Bu sene narkotik ekipleri aile odaklı
bilgilendirme etkinliklerine başlayacak. Rapora göre;
Madde kullananların yüzde 78'si ailesiyle,
Yüzde 12'si yalnız,
39
Yüzde 8'i ise arkadaşlarıyla yaşıyor.
YABANCI ÜLKELERDE
“AB’de alkol kullanan ve fuhuş yapanlar ;
13 yaş altı
Yüzde 16
14 yaş altı
Yüzde 22
15-17 yaş altı
Yüzde 48
Uyuşturucu, alkol, sigara, kapkaç, hırsızlık, dilencilik, gasp çeteleri 14 yaş altındaki
çocukları kullanırlar.
Dünya genelinde uyuşturucu mafyasının 2004 yılı geliri 1 trilyon dolar idi.
Avrupa Birliği (15 ülke iken) uyuşturucu ve alkolle mücadelede her yıl 2,5 milyar
Euro harcadığı halde netice sıfırdır”12
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve İlgili Suçlar Dairesi (UNODC) tarafından
Cenevre’de açıklanan (27 Haziran 2007) raporda,
Dünyanın en büyük uyuşturucu sağlayıcılarının Afganistan’ın güneyi, Güneybatı
Kolombiya ve Doğu Myanmar gibi merkezi otoritenin dışındaki bölgeler olduğuna
yer verilirken, Afganistan’dan gelen eroinin, PKK terör örgütü tarafından
Yunanistan, İtalya ve Romanya üzerinden Avrupa ülkelerine taşındığı ve örgüt
mensupları tarafından satılarak, önemli miktarda finansman sağlandığına dikkat
çekildi.
12
Bliss Dergisi
40
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Mali Eylem Görev Grubu
tarafından (7 Mayıs 2007) yayınlanan “Uyuşturucu Raporu”nda da,
PKK’nın, gelirinin büyük bölümünü uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, kara para
aklama, haraç gibi organize suç faaliyetlerinden elde ettiği belirtilerek, son dönemde
Türkiye’de tırmanan terör eylemleri ile birlikte örgütün Avrupa ülkelerinde organize
suç faaliyetlerini de yoğunlaştırdığı vurgulanmıştır. Avrupa’nın büyük şehirlerinde
milyonlarca genci zehirleyerek dağdaki militanlarını besleyen PKK çetesi,
uyuşturucu pazarını bölüşemediği için hem Avrupa kökenli mafya örgütleriyle, hem
de örgütün parasıyla kaçan kendi adamlarıyla çatışmaktadır.
Organize suç faaliyetlerinde kolaylıkla şiddete başvuran PKK, uyuşturucu satışından
sağlanan parayı kişisel hesaplarına aktaran çok sayıda örgüt mensubunu infaz
ederken, örgüte haraç vermeyi kabul etmeyen çok sayıda Kürt ailenin çocuğunu da
Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’na kaçırmaktadır.
Uluslararası toplum ve PKK haracı mağduru binlerce Kürt aile, Avrupa Birliği
yetkililerinin, hangi isim altında olursa olsun, PKK mafyası için Avrupa’nın
sığınılacak bir mekan olmasına izin vermemelerini, çifte standart uygulamadan,
gençleri zehirleyen, çocukları kaçıran, kara para aklayan, haraç alan ve en önemlisi
de şiddet eylemleri için ihtiyaç duydukları silahların alımı için Avrupa’daki para
kaynaklarını en üst düzeyde devreye sokan PKK’ya karşı gerekli tedbirleri almalarını
ve terörizmle mücadeledeki samimiyetlerini ortaya koymalarını beklemektedirler.
PKK’nın bu kadar tehlikeli bir boyuta gelmesinin altında yatan neden, Avrupa
ülkelerinin yıllardır terör örgütüne gösterdikleri müsamahadır. Almanya’nın ve tüm
Avrupa ülkelerinin, PKK’dan kurtulmaları için biran önce önlem almaları ve sadece
PKK ismini yasaklamakla yetinmeyerek, PKK güdümündeki örgüt ve derneklere de
müdahale etmeleri gerekmektedir.
PKK’nın faaliyetlerini finanse etmek için kurduğu suç şebekelerinden, özellikle
doğrudan kendisini hedef alan uyuşturucu ticaretinden rahatsız olan ve harekete
geçme gereği hisseden Avrupa’nın, artık bu örgütün Türkiye’deki masum insanlara
41
yönelik uyguladığı terörü de görmesi ve aynı hassasiyetle hareket ederek, Türkiye’ye
teröre karşı sürdürdüğü mücadelesinde destek olması gerekmektedir.
TCK VE UYUŞTURUCU MADDE SUÇLARI
Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları Türk Ceza Kanunu'nun 188, 189, 190, 191,
192. maddelerinde düzenlenmiştir. Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarını beş
başlık altında toplayabiliriz;
1- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
2- Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması,
3- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
4- Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya
bulundurmak,
5- Etkin pişmanlık.
TÜRK CEZA KANUNU
UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ
MADDE 188
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal,
ithal veya ihraç eden kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar
adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak
nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan
cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı
dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke
içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan,
42
kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan on beş yıla kadar hapis ve yirmibin güne
kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya baz morfin olması hâlinde,
yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, suç işlemek için teşkil edilmiş bir
örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında
artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen
reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü
madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı
madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmî makamların iznine bağlı olan
maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya
ihraç eden kişi, dört yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî
para cezası ile cezalandırılır.
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner,
sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti
veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi
hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
TÜZEL KİŞİLER HAKKINDA GÜVENLİK TEDBİRİ UYGULANMASI
MADDE 189
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel kişinin
faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.
UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE KULLANILMASINI
KOLAYLAŞTIRMA
MADDE 190
43
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren, kişi, iki yıldan beş
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
(2) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner,
sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti
veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi
hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu
nitelikte yayın yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN
ALMAK, KABUL ETMEK VEYA BULUNDURMAK
MADDE 191
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya
bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisi
tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri
yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli
serbestlik tedbirine hükmolunur.
(3) Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişi, belirlenen
kurumda uygulanan tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun
davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye
rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir.
Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı
maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir, kişiye sorumluluk
bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir; kişinin gelişimi
ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.
44
(4) Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği
tarihten itibaren bir yıl süreyle devam olunur. Denetimli serbestlik tedbirinin
uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilir. Ancak, bu durumda süre üç
yıldan fazla olamaz.
(5) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için
uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan
dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine
uygun davranmaması hâlinde infaz edilir. Kişi etkin pişmanlıktan yararlanmışsa,
davaya devam olunarak hakkında cezaya hükmolunur.
ETKİN PİŞMANLIK
MADDE 192
(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi,
resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu
veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse,
verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı
maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya
bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi
kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların
yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini
kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail
veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında
verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için
uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan
dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi
ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz.
45
DEĞERLENDİRME
Bütün dünyada önemli kayıplara yol açan uyuşturucu madde kullanımının
yaygınlaşması ve gençlere kolay yollarla ulaşması, emperyalist devletler tarafından
yapılan bir soğuk harp uygulamasıdır. Dış güçler, hakim oldukları devletlerin
içerisindeki ajanların ve işbirlikçilerin de yardımıyla, toplumdaki gençleri de alet
ederek, uyuşturucu ticareti yolu ile büyük gelirler elde etmektedirler.
Uyuşturucuya başlama yaşının 12’ye indiği ülkemizde, bu olgu gençlerin hayatını
karartan bir gerçektir. Gençleri ölüme kadar götüren uyuşturucunun yayılmasındaki
etkenler; kişisel ve ailevi sorunlar, eğlence, merak, özenti, arkadaş, aile ve çevre
etkisi olarak sıralanabilir. Araştırmalara göre; uyuşturucu madde kullananların
%78’i ailesi ile birlikte yaşamaktadır. Bu sonuç aile faktörünün önemini bir kez
daha gözler önüne sermektedir.
Uyuşturucu madde kullanımı kötü ve zararlı alışkanlıkların başında gelmektedir. Ruh
ve beden sağlığının bozulmasına, intihara kadar varan bunalımlara, insani ve milli
değerlerden uzaklaşmaya sebep olan uyuşturucu ayrıca insanları -özellikle gençlerisuça iterek toplum yapısının bozulmasına da yol açmaktadır. Sağlıklı ve bilinçli
nesillerin yetişmesine engel olarak bu yönü ile de toplumlar üzerinde yıkıcı bir etki
icra etmektedirler.
46
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
-
Devletler uluslararası düzeyde, uyuşturucu ile mücadelede samimi olmalı, el altından
bir takım bölgelerde bu ticaretin yürütülmesine destek olmamalıdır.
-
Uyuşturucuya ulaşımın güçleştirilmesi ve uyuşturucu tacirlerinin takibi hususunda
uluslararası işbirliğinin arttırılması gerekmektedir. Uluslararası uyuşturucu trafiğinin
cereyan ettiği bölgeler sıkı kontrol altına alınmalı, bu yollar kapatılmalıdır.
-
Uyuşturucu kullanımının önlenmesi için toplumun ve devletin, gençleri
şuurlandırması, milli ve ahlaki değerler ile donatması şarttır. Bu meyanda gençlerin
aileden sonra adım attıkları ilk yer olan eğitim ve öğretim kurumlarını denetleyen
Milli Eğitim Bakanlığına, en güçlü ve yaygın iletişim ve eğitim araçları olan radyo
ve televizyonları denetleyen Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna büyük görevler
düşmektedir. Toplum uyuşturucu konusunda bilinçlendirilmeli, eğitim ve öğretim
kurumları sıkı bir şekilde denetlenmeli, kötü alışkanlıkları teşvik eden her türlü yayın
engellenmelidir.
-
Yeterli mali gücü bulunmayan uyuşturucu madde bağımlılarının tedavi masrafları
devlet tarafından karşılanmalıdır.
-
Ebeveynler, uyuşturucu madde kullanan çocukları ile iletişim kurma konusunda
devlet ve gönüllü kuruşlar tarafından bilinçlendirilmelidir. Bu konuda her türlü
vasıtadan faydalanarak eğitimler verilmeli, seminerler düzenlenmelidir.
-
Gençler manevi boşluklarını, uyuşturucu madde, sigara ve alkol gibi kötü
alışkanlıklar ile doldurmaktadırlar. Bu konuda aileye ve devlete de büyük görevler
düşmektedir.
47
-
Aileler bebeklikten başlayarak çocukları ile iletişim kurmalı milli, manevi ve ahlaki
değerleri onlara öğretmelidir. Devlette değerlerine sahip nesiller yetiştirmek için
düzenlemeler yapmalı, bu konuya ciddi bir şekilde eğilmelidir.
-
Aile, çocuklarının özgüvenlerini kazanmasına yardımcı olmalı, sevgi konusunda
onlara cömert davranmalıdır. Ailede tatmin edilemeyen duygular, çocukları farklı
doyum yolları aramaya iten en büyük etkendir.
-
Anne ve babalar çocuklarının arkadaş çevresini yakından takip etmeli, onları kötü
yola sevk edecek arkadaşlardan uzak tutmalıdır.
-
Çocuklar karakter gelişiminde çevrelerindeki en yakın insanları model olarak alırlar.
Anne ve babalar hem kendi davranışlarına hem de çevrelerindeki insanların
davranışlarına dikkat etmeli, çocuklarına kötü örnek olacak insanları onlardan uzak
tutmalıdırlar.
-
Televizyonun da çocuğun karakter oluşumuna ve davranışlarına büyük etkisi vardır.
Televizyon, (0-3) yaş arası çocukların konuşma yeteneğinin gerilemesine, (7-12)
yaşındakilerin ise televizyondaki karakterlerle özdeşim kurmasına neden olmaktadır.
Ebeveynler çocuklarını mümkün olduğunca televizyondan uzak tutmalıdır. Çocukları
televizyon seyreder iken kendileri de birlikte seyredip denetleyici rolünü
üstlenmelidirler.
-
Uyuşturucu madde kullanan insanların toplumdan arındırılması söz konusu değildir.
Herkesin sabırla elinden geleni yapması ve onları dışlamak yerine destek olması
gerekir. Amaç, uyuşturucu madde kullanan insanları bu alışkanlıklarından
vazgeçirmek, devlete ve insanlara faydalı bir birey olarak tekrar topluma
kazandırmaktır.
15.01.2008
48
KAYNAKLAR

www.amatem.com/

http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/Uyuşturucu_madde_bağımlılığı

http://www.forumgazetesi.com/haber_detay.asp?haber_id=17391

http://www.gezginler.net/modules/mydownloads/singlefile.php?download=u
yusturucu-madde-bagimliligi&lid=3916

http://www.isparta.pol.tr/dosyalar/uyusturucu/index.htm

http://www.kariyerhaber.com/V1/Pg/NewsCityDetail/NewID/33387/CatID/3
1/CityCode/9/CityName/Aydin/CountryID//TownID//VillageID/

http://www.kinderaerzte-lippe.de/uyusturucu2.htm

http://www.kpl.gov.tr/tr/uyusturucu.htm

http://learn.genetics.utah.edu/units/addiction/drugs/mouse.cfm

http://www.millicozum.com/index.php?option=com_content&task=view&id
=190&Itemid=32&ed=7

http://www.okulpdr.net/madde.htm

http://www.polisiye.com/default.asp?bolum=uyusturucu

http://www.uyusturucular.com/

http://plan9.dpt.gov.tr/oik20_2_guvenlik/Guvenlik.doc

http://www.yesilay.org.tr/uyusturucu.asp,

http://www.kizilbayrak.de/2005/sikb.05.23/sayfa_08.html
Download