Kalp ve Damar Gelişimi

advertisement
KARDİYOVASKÜLER
SİSTEMİN GELİŞİMİ
Prof Dr. Murat AKKUŞ
KARDİYOVASKÜLER SİSTEMİN
GELİŞİMİ
• Gelişiminin ilk aşamalarında besin
ihtiyacını diffüzyonla karşılayabilen
embriyo, kısa zamanda hızla büyümesi
nedeniyle hem oksijen ve besin ihtiyacını
karşılayacak hem de artık ürünleri
yapısından uzaklaştıracak yeni, etkili bir
metot oluşturmak zorunda kalır. Bu
nedenle embriyoda gelişimini tamamlayan
ilk sistem kardiyovasküler sistemdir.
Primitif kalp tüpünün oluşumu ve
pozisyonu:
• Kalbin gelişimi yaklaşık 19. günde başlar.
Embriyonik diskin nöral tabakasının
kraniyal ve lateralinde yerleşmiş at nalı
biçimindeki splanknoplevral mezoderm
bölgesine kardiyojenik bölge adı verilir.
• Gelişimin 19. gününde kardiyojenik
bölgede bir çift vasküler yapı olan
endokardiyal kalp tüpleri gelişmeye
başlar. 20. günde embriyonun lateral
katlanması gerçekleştikçe, bu iki kalp tüpü
birbirlerine yaklaşır ve tek bir tüp olan
primitif kalp tüpünü oluşturacak şekilde
birleşir.
• Embriyo, lateral katlanması ile eş zamanlı
olarak, sefalik yönde de katlanır. Sefalik
katlanma ile her iki endokardiyal kalp tüpü
ile bunların birleşmesiyle oluşan primitif
kalp tüpü torasik bölgeye yerleşir ve
sonuçta orofarengeal membranın
kaudalinde ve ön bağırsağın ventralinde
lokalize olur.
• Primitif kalp tüpü başlangıçta sadece
endotelden oluşmuştur. Gelişimin 22.
gününde kalın bir splanknoplevral
mezoderm tabakası kalp tüpünü sarar ve
iki yeni tabakaya dönüşür. Bunlardan ilki
miyokardiyum tabakasıdır ve adından da
anlaşıldığı gibi kalbin kas tabakasını
oluşturur.
• İkinci tabaka ise kardiyak jel tabakasıdır. Kalın,
aselüler bir matriks olan kardiyak jel tabakası
gelişmekte olan miyokardiyum hücreleri
tarafından salgılanır ve miyokardiyumu
endokardiyal tüpten ayırır. Epikardiyum
(visseral perikardiyum) ise sinus venozus ve
septum transversum bölgelerinden kalbin dış
yüzeyine doğru göç eden mezotelial hücreler
tarafından oluşturulur. Mezotel hücreleri de
splanknoplevral mezodermden köken alırlar.
.splanik mezoderm –primordiyum myokard
• Endotelyal tüp kalbin iç örtüsü– endokard
• İkisi arasında jelatinöz bağ dokusu– kardiyak jel
• Perikardiyal kavite– perikard kesesi
• sinus venosus dış yüzünden köken alan mezotelyal
hücreler –epikard
Kardiyak halkanın oluşumu:
•
Gelişimin 21. gününde
primitif kalp tüpünde bir
dizi daralmalar ve
genişlemeler belirir.
Gelişimin takip eden
aşamalarında bu
genişleme bölgeleri kalp
odacıklarını oluştururken
daralma bölgeleri de
sulkusları oluşturur
• Primitif kalp tüpünün en alt ucunda oluşan
genişleme sinüs venozustur. Sağ ve sol
sinus boynuzlarından oluşan bu yapıya
her iki taraftan umblikal venler, vitellin
venler ve kardinal venler ile taşınan kan
boşalır.
• Sinüs venozusun kraniyalinde yer alan iki
genişleme sırasıyla primitif atriyum ve
primitif ventrikül olarak adlandırılır. Bu
yapılar atriyoventriküler sulkus ile
birbirlerinden ayrılmışlardır. Gelişimin ileri
evrelerinde primitif atriyum sağ ve sol
atriyumun bir kısmını oluştururken primitif
ventrikül de sol ventrikülün büyük kısmını
oluşturur.
•
Ventrikülden sonraki genişleme bulbus
kordistir . Bu yapı ile primitif ventrikül
arasında bulboventriküler sulkus
bulunur. Bulbus kordisin alt kısmı ileride
sağ ventrikülün büyük kısmını
oluşturacağı için bulboventriküler sulkus
interventriküler sulkus olarak da
adlandırılır.
• Bulbus kordisin üst ucundaki genişleme
ise kono trunkusdur . Primitif kalp
tüpünün bu bölgesi sağ ve sol
ventriküllerin kanlarını boşalttıkları konus
kordis ve trunkus arteriozus dan oluşur.
• Gelişimin ileri evrelerinde konus kordisin
sağ duvarı sağ ventrikülün yapısına, sol
duvarı ise sol ventrikülün yapısına katılır.
Trunkus arteriozus ise çıkan aortayı ve
pulmoner traktusu oluşturmak üzere
ikiye bölünür .
Endokardiyal Kalp Tüpü
aortik arklar
Aortik kese
II
III
I
Bulbus cordis
Trunkus art.
Konus kordis
Primitif ventrikül
Primitif atrium
Sağ sinüs boynuzu
Sol sinüs boynuzu
Bulbus kordis
Primitif ventrikül
Primitif atrium
Sinus venozus
Bulboventriküler sulkus
Atrioventriküler sulkus
• Gelişimin 23. gününde kalp tüpü uzamaya
ve sağa doğru katlanmaya başlar.
Yaklaşık 28. günde tamamlanan bu
hareket sonunda primitif kalp tüpünü
oluşturan genişleme bölgeleri yer
değiştirirler ve ileride yapısına katılacakları
kalp kısımlarının anatomik yerleşimlerine
otururlar.
• İleri dönemlerde sağ ventrikülün yapısına
katılacak olan bulbus kordis inferiyorda, önde ve
sağda yerleşir. Sol ventrikülü oluşturacak olan
primitif ventrikül ise sola kayar. Atriyumların
oluşumunda rol oynayacak olan primitif atriyum
da arkaya ve süperiyora yerleşir.Bu aşamada
kalp tüpünün sağa doğru değil de sola doğru
katlanması dextrokardi gelişimine neden
olur.
Primer KalpTüpünün Bükülmesi- Kardiyak halka
Primer kalp tüpünün bükülmesi sonucunda,
•Bulbus kordis aşağıya, ventrale ve sağa doğru,
•Primitif ventrikül sola, atriumun kaudaline,
•Primitif atrium ve sinus venozus arkaya, yukarıya ve
sola doğru yer değiştirir.
•Trunkus arteriyozus bulbus kordis ve primitif
ventrikülün dorsalinde ve üzerinde lokalize olur.
Sinüs venozusda meydana
gelen değişiklikler:
• Sinüs venozus başlangıçta primitif
atriyumun dorsal duvarının merkezine
açılır ve boyutları birbirine eşit olan sağ ve
sol boynuzlardan oluşur. Ancak, sağ ve
sol boynuzlara kan taşıyan umblikal,
vitellin ve kardinal venlerde embriyonik
gelişme esnasında oluşan değişiklikler
sonucunda, 4. haftanın sonunda sağ
boynuz sol boynuza oranla önemli derece
büyür.
SİNUS VENOZUS
Koryondan, vitellus
kesesinden ve embriyodan
gelen umblikal, vitellin ve
ortak kardinal venlerin
getirdiği kanı alır.
• Sağ boynuzun büyümesi ile sino atriyal
açıklık sağa doğru kayar ve primitif
atriyumun ileride sağ atriyumu oluşturacak
kısmına açılır. Sol sinüs boynuzu ise,
büyümesindeki durma sonucu kalbin arka
duvarında küçük venöz bir keseye
dönüşür ve koroner sinüs ile sol
atriyumun küçük oblik venini oluşturur.
• Sağ sinüs boynuzu kalbin büyüme hızına
ayak uydurmak için genişler. Genişledikçe
sağ atriyumun duvarına katılarak,
atriyumun sinüs venarum olarak
isimlendirilen kısmını oluşturur.
• Gelişimin bu aşamasında sinüs
venozusun sağ atriyumun duvarına tam
olarak katılmaması ve/veya septum
sekundumun defektif gelişmesi
atriyumlar arasındaki septumun üst
seviyelerinde, süperior vena kavanın
atriyuma açılma bölgesinde yerleşen
bir atriyal septal defekt (ASD)
gelişimine neden olur. Bu tip ASD ye
sinüs venozus tipi ASD adı verilir.
• Primitif atriyumdan köken alan sağ atriyum
bölümü ise ventrale itilir ve aurikulayı
oluşturur. Sinüs venarum düz bir yapıya
sahiptir; aurikülanın ise trabeküllü bir
yapısı vardır. Bu iki bölüm içten krista
terminalis ile dıştan ise sulkus
terminalis ile birbirlerinden ayrılır.
Sinus venozusda oluşan değişiklikler
• Primitif atriumun dorsal duvarına açılır.
• Aynı büyüklükte sağ ve sol boynuzdan oluşur.
• 4. haftanın sonunda sol boynuz boyutu küçülür,
koroner sinus adını alır.
• Sağ boynuz genişler;
vena cava superior’dan
baş ve boyun kanını,
vena cava inferior’dan
gövde ve plasentadan
gelen kanı alır ve
sağ atrium duvarıyla birleşir.
Pulmoner venlerin gelişimi:
• Sağ atriyum 4.-5. haftalarda yeniden
şekillenirken, sol atriyumda da yeniden
şekillenmeye yönelik olaylar gelişir. 4. haftanın
başlarında primitif atriyumun dorsal duvarından
dışa büyüme şeklinde pulmoner ven gelişmeye
başlar. Kısa süre sonra sağ ve sol dallara ayrılan
pulmoner venin bir kez daha dallanması
sonucunda 4 adet pulmoner ven oluşur.
Akciğere doğru büyüyen bu damarlar burada
gelişmekte olan venlerle ağızlaşırlar.
• 5. hafta boyunca, sol atriyum genişledikçe
genişleyen pulmoner venler atriyumun duvarına
katılır. Sonuç olarak atriyumun bu kısmında
önce 2 pulmoner ven bulunurken duvara katılma
ilerledikçe pulmoner venlerin 4'ü de atriyuma
ağızlaşır. Yapıya katılan bu kısım sol atriyumun
düzgün kısmını oluştururken, primitif atriyumdan
kaynaklanan trabeküllü kısım da ventrale ve sola
yerleşerek sol aurikulayı oluşturur.
Pulmoner venlerin oluşumu
• Sol atriyumda da 4. haftanın başlarında
primitif atriyumun dorsal duvarından
dışa büyüme şeklinde pulmoner ven
gelişimi başlar. Sağ ve sol dallara ayrılan
pulmoner ven bir kez daha dallanır ve 4
adet pulmoner ven oluşur.
• 5. hafta boyunca, sol atriyum
genişledikçe pulmoner venler atriyumun
duvarına katılır. Yapıya katılan bu bölüm
sol atriyumun düzgün kısmını oluşturur,
primitif atriyumdan kaynaklanan
trabeküllü kısım da ventrale ve sola
yerleşerek sol aurikulayı oluşturur.
Atriyoventriküler kanalın ikiye
ayrılması:
• Atriyoventriküler kanal bölgesinde kalp tüpünün
ön ve arka duvarlarında endokardiyal yastıklar
gelişir. Bu yastıklar birbirlerine doğru büyüyerek
birleşirler. Bu birleşme sonucunda oluşan
septum intermediyum atriyoventriküler kanalı
sağ ve sol atriyoventriküler kanallara ayırır.
Bu iki endokardiyal yastığın normal şekilde
büyüyüp birleşmemesi atriyoventriküler
septal defektin (endokardiyal yastık defekti)
gelişmesine neden olur.
Primitif atriyumun sağ ve sol
atriyumlara bölünmesi:
• Primitif
atriyum, iki
farklı
septumun
oluşması ve
farklılaşması
ile sağ ve sol
atriyumlara
bölünür
• Bu septumların ilki ince, membranöz bir
yapıya sahip olan septum primumdur. Alt
ucu yarım ay biçiminde olan septum
primum , embriyonik gelişimin 28.
gününde, primitif atriyumun çatısının
kraniyodorsal duvarından gelişmeye
başlar ve aşağıya doğru büyür
• Septum primum aşağı doğru büyümesine
devam ederken, endokardiyumda,
atriyoventriküler kanal hizasında, bir çift
endokardiyal kalınlaşma oluşur. Ön ve arka
endokardiyal yastıklar olarak adlandırılan bu
yapılar, birbirlerine yaklaşırlar ve orta hatta
birleşerek septum intermediyumu oluştururlar.
Bu yapı ile septum primum arasında kalan
açıklığa da ostium primum (foramen primum)
adı verilir.
• Gelişimin ileri evrelerinde septum primum
aşağı doğru büyümesine devam eder ve
sonuçta septum intermediyum ile
birleşerek ostium primumun kapanmasını
sağlar.
• Eğer septum primum, septum
intermediyum ile birleşemez ise ostium
primum tipi ASD gelişir. Sıklıkla, bu
birleşememenin nedeni ön ve arka
endokardiyal yastıkların normal şekilde
gelişip birleşmemesi (endokardiyal
yastık defekti) ve bunun sonucunda da
septum intermediyumun defektif
oluşmasıdır.
• Ostium primum tam olarak kapanmadan önce,
septum primumun üst ucunda perforasyonlar
oluşur ve bu perforasyonlar birleşerek yeni bir
ostiumu, ostium sekundumu (foramen
sekundum) meydana getirir . Yani sağ atriyum
ile sol atriyum arasındaki bağlantı kesilmez,
önce çok sayıdaki küçük perforasyonlar yoluyla
daha sonra da ostium sekundum yoluyla devam
eder.
• Primitif atriyumun sağ ve sol atriyumlara
bölünmesinde rol oynayan ikinci septum
septum sekundumdur.
• Septum primumun hemen sağından, atriyumun
ventrokraniyal duvarından gelişmeye başlayan
septum sekundum, septum primuma oranla çok
daha musküler bir yapıdır. Açıklığı yarım ay
biçiminde olan septum sekundum da tıpkı
septum primum gibi aşağıya doğru büyür ve
osteum sekundumu örter (septum
sekundumun aşağı doğru büyümesinin,
osteum sekundum tamamen örtülmeden
durması osteum sekundum tipi ASD ile
sonuçlanır) .
• Ancak, septum primumun aksine,
atriyoventriküler kanal hizasında gelişen
septum intermediyum ile birleşmez.
Septum sekundum ile septum
intermediyum arasında kalan açıklık
foramen ovale adını alır
Sağ ve sol ventriküllerin septum
ile ayrılması:
• Sağ ve sol ventriküllerin bölünmesi
başlamadan önce, kalbin katlanması ve
kıvrılması bittikten sonra bile normal
konumuna yerleşmemiş olan
atriyoventriküler kanal sağa doğru yer
değiştirir.
• Atriyoventriküler kanalın bu sağa hareketinin en
önemli sonucu; ileride pulmoner traktusu ve
aortayı oluşturacak olan trunkus arteriozusun sol
ventriküle de ağızlaşmasıdır. Bu gelişme
sırasında konus kordisin sağ duvarı sağ
ventrikülün yapısına sol duvarı ise sol
ventrikülün yapısına katılır. Aynı esnada ön ve
arka endokardiyal yastıkların birleşmesi ile
atriyoventriküler kanal sağ ve sol
atriyoventriküler kanallara ayrılır.
• Primitif ventrikülün bölünmesi ventrikülün
apeksinde kalın, musküler bir katlantının
oluşması ile başlar. Yarım ay biçimli bu
katlantı septum intermediyuma doğru
büyür ancak bu iki septum gelişimin 7.
haftasının sonlarına kadar birleşmezler,
interventriküler foramen ile birbirlerinden
ayrılırlar.
• Bu foramenin varlığı ve birleşmenin
zamanlaması kritiktir çünkü; kapanma sol
ventrikül ile trunkus arteriozus arasındaki
ağızlaşma oluşmadan gerçekleşir ise bu
iki yapının birbirleri ile olan ilişkisi kesilir.
• İnterventriküler foramen 7. haftanın sonlarında
üç ayrı kaynaktan gelen dokuların birleşmesi ile
kapanır. Bu dokular sağ bulbar çıkıntı, sol
bulbar çıkıntı ve endokardiyal
yastıklardır.İnterventriküler septumun
membranöz kısmı endokardiyal yastıkların sağ
tarafından gelen bir doku uzantısından köken
aldığı için, endokardiyal yastıklar aynı zamanda
interventriküler septumun membranöz kısmını
da oluştururlar.
• İnterventriküler septumun membranöz
kısmının gelişiminin defektif olması
nedeniyle interventriküler foramenin
tam olarak kapanmaması sonucunda
oluşan konjenital kalp
malformasyonuna membranöz tip
ventriküler septal defekt ( VSD) denir .
Trunkus arteriozusun bölünmesi:
• Gelişimin 9. haftasında bulbus kordisin
sağ ve sol duvarlarındaki mezenkimal
hücrelerin aktif olarak çoğalması
sonucunda sağ ve sol bulbar çıkıntılar
oluşur. Benzer yapılar trunkus arteriozusta
da oluşur ve bulbar çıkıntılar ile devam
halindedirler.
• Bulbar ve trunkal çıkıntılar 180 derece
dönen spiral biçimindedirler. Bu yapıların
birleşmesi ile oluşan aortikopulmoner
septum da spiral şeklindedir ve birleşme
tamamlandığında trunkus arteriozusu,
aorta ve pulmoner traktusu oluşturacak
biçimde ikiye böler. Aortikopulmoner
septumun spiral şeklinden dolayı pulmoner
traktus çıkan aorta etrafında döner.
• Trunkal çıkıntıların ya da aortikopulmoner
septumun gelişememesi sonucunda trunkus
arteriozusun aorta ve pulmoner traktusa
bölünmemesine persistan trunkus arteriozus
denir. Aortikopulmoner septumun
oluşumunda sadece bir bölgede lokalize
olarak meydana gelen defekt ise
aortikopulmoner septal defekt ismini alır .
Bulbus kordis ve Trunkus Arteriozus
• Bulbus kordis’in
proksimal bölümü;
Sağ ve sol ventrikülün üst
bölümleri
• Konus kordis;
Sağ ve sol ventrikülün dış
akım yolları
• Trunkus arteriozus;
Aorta ve pulmoner
trunkusun kökleri ile
proksimal parçaları
Trunkus arteriozus ve ventrikül
odacıkları boyunca bir kesi
uygulandığında;
Bulbus kordis ve Trunkus arteriozus’un
bölmelenmesi, Aortikopulmoner septumun
oluşumu
• 5. haftada mezenşimal hücrelerin aktif proliferasyonu ile
bulbar ve trunkal çıkıntılar oluşur. Nöral krista hücreleri
çıkıntılara göç eder.
• Bulbar ve trunkal çıkıntılar birbirlerine doğru büyür,
trunkus arteriozus ve bulbus kordiste birer septum
oluşur.
• Trunkus arteriozus; aortik ve pulmoner kanal olarak
ikiye bölünür.
• Bulbus ve konus kordis; sağ ventrikülün dış akım yolu
(pulmoner trunkus) ve sol ventrikülün dış akım yolunu
(aorta) oluşturacak şekilde iki kanala ayrılır.
Pulmoner trunkus
Konotrunkal yastıkçıklar
Aortik trunkus
Bulbus kordis ve Trunkus arteriozus’un
bölmelenmesi, Aortikopulmoner septumun
oluşumu
• Trunkokonal çıkıntıların oluşturduğu septumlar birleşir,
aortikopulmoner septumu oluşturur.
• Birleşim sürecinde birbirlerinin etrafında 180º lik bir
spiral ya da helikal rotada dönüş yaparlar. Aortik ve
pulmoner akım birbirinden ayrılır.
• Bulbus kordis tamamen ventriküllerin duvarına katılır;
Sağ ventrikülde konus arteriyozus
Sol ventrikülde aortik vestibül (aort kapağının alt
bölümü)
Konotrunkal yastıkçıklar
Aortik kanal
Pulmoner kanal
Konotrunkal yastıkçıkların dorsale
ve ventrale doğru kayması,
aortikopulmoner septum, aorta ve
pulmoner arterin spiralleşmesi
Kalp kapaklarının gelişimi
• Aortik ve pulmoner semilunar kapaklar;
subendokardiyal dokudaki şişkinliklerden gelişir.
Kalp kapakların gelişimi:
• Semilunar kapaklar aorta ve pulmoner traktusun
ağızlarında beliren subendokardiyal doku
yapısındaki 3 adet şişkinlikten gelişmeye başlar.
Bu şişkinliklerin yeniden şekillenmesi ile
kapaklar son hallerini alırlar. Atriyoventriküler
kapaklar da, benzer biçimde, atriyoventriküler
kanalların etrafında oluşan lokal doku
proliferasyonu ve bu dokuların yeniden
şekillenmesi ile meydana gelirler.
• BU ŞEKİLDE, SOL
ATRİOVENTRİKÜLER
KANALDA İKİ
KAPAKLI BİKÜSPİT
VEYA MİTRAL
KAPAK,
• SAĞDA DA ÜÇ
KAPAKLI TRİKÜSPİT
KAPAK OLUŞUR.
KAYNAKLAR
• Moore K., Persaud T.V.N.,(Çeviri
Editörleri: Yıldırım M., Okar İ., Dalçık H.),
İnsan Embriyolojisi, Nobel Tıp Kitabevleri,
Ankara, 2002.
• Langman’s Medical Embriology, Türkçe
çeviri, Çeviri editörü: Başaklar C., Nobel
Tıp Kitabevleri, Ankara, 2005.
• Şeftalioğlu A., İnsan Embriyolojisi,
Meteksan Basım Yayın, 1998.
Download