Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Göğüs Cerrahisi Lipom/Lipomatozis: Çoğu seride lipomlar mezenkimal orijinli mediastinal tümörlerin en büyük grubunu oluşturmaktadır. Benign ve enkapsüle tümörler olarak bilinmektedir. Eğer enkapsüle değillerse bu nadir patoloji lipomatozis olarak adlandırılmaktadır. Çok büyük boyutlara semptomsuz ulaşabilmektedir. Genellikle ön mediastenden köken alırlar. Olguların yaklaşık 3/4’ü tanı anında semptomatiktir. Göğüs ağrısı, dispne ve öksürük önde gelen şikayetler olup cerrahi rezeksiyon çoğu olguda küratiftir. 1 423 Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Mezenkimal Tümörler: Mezenkimal tümörler vücudun tüm bölgelerinde görülebilen tümörler olup mediastenden köken alan mezenkimal tümörler oldukça nadirdir. Bu tümörler yağ veya bağ dokusundan, kan veya lenf damarlarından, çizgili veya düz kaslardan veya bu dokuların birkaçından köken alabilmektedir. Mezenkimal tümörler tüm mediastinal kitlelerin %6 – 7 kadarını oluşturmaktadır. Erişkinlerde yaklaşık olarak %50’si malign özellikler gösterirken, bu oran pediatrik popülasyonda %85’lere ulaşmaktadır. Mezenkimal tümörlerin sınıflandırılması Tablo 1’de gösterilmiştir. Alkın Yazıcıoğlu Tüm mediastinal kitlelerin %10’dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Lipoblastom/Lipoblastomatozis: Benign yağ dokusu tümörlerinin nadir görülen tipleridir. Pediatrik yaş grubunda, özellikle hayatın ilk 3 yılında tanı alırlar. Lipomlara benzer şekilde oldukça büyük boyutlara ulaşabilirler. Bu tümörlerin en sık görüldüğü alanlar ekstremiteler ve pelvik bölgeler olup mediastene yerleşim göstermesi oldukça nadirdir. Büyük boyutlara ulaştıkları için dispne, öksürük, stridor gibi çevre dokulara bası semptomları ortaya çıkarabilmektedirler. Komplet cerrahi eksizyonları küratiftir. Liposarkom: Mediastinal liposarkomlarda oldukça nadir görülen tümörler olup lokal invazyon gösterirler. Hastaların hemen hepsinde tanı anında göğüs ağrısı, kilo kaybı, öksürük gibi semptomlar vardır. Lokal invazyon özelliği olması nedeniyle nadiren cerrahi rezeksiyona uygundurlar. Cerrahi rezeksiyon palyasyon amaçlı yapılmaktadır. Radyoterapinin etkinliği de sınırlıdır. Fibrom/Fibromatozis: Fibröz doku kaynaklı yavaş büyüyen tümörlerdir. Genellikle ön-arka akciğer grafileri veya toraks tomografilerinde insidental olarak tespit edilirler. Semptomlar ortaya çıktığında genellikle çevre dokulara bası söz konusudur. Benign tümörlerdir ve metastatik yayılım göstermezler. Cerrahi rezeksiyon küratiftir. Radyorezistant tümörler oldukları için komplet eksizyon önemlidir. 2 424 Fibrosarkom: Mediastendeki diğer sarkomlar gibi fibrosarkomlarda oldukça nadir tümörlerdir. Büyük boyutlara ulaşabilen ve çevre dokuları infiltre edebilen tümörlerdir. Bu nedenle tanı anında hastalar genellikle semptomatiktir. Dispne, disfaji, göğüs ağrısı sık görülen semptomlardır. Lokal invazyon göstermesine karşın nadiren uzak metastaz yaparlar. İnvazyon nedeniyle genellikle küratif cerrahi rezeksiyon mümkün olmamaktadır. Lokal rekürrens sıktır ve hastaların çoğu tanıdan sonraki birkaç yıl içerisinde hayatını kaybetmektedir. Malign Fibröz Histiositom: Bu tümörler erişkin yaş grubunun en sık karşılaşılan sarkomu olsa da, mediastinal malign fibröz histiositoma oldukça nadirdir. Komplet cerrahi eksizyon ile tedavi sağlanabilmektedir ancak lokal rekürrens ve metastatik yayılım sıktır. Lokal rekürrensler için postoperatif radyoterapi önerilmektedir. Hemanjiom: Mediastenin en sık görülen benign vasküler tümörüdür. Hastaların çoğunda görülen semptomlar kitlenin çevre mediastinal yapıları kompresyona uğratmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Enkapsüle tümörler olup çoğu olgu pediatrik yaşlarda tanı almaktadır. Kavernöz, kapiller ve venöz olmak üzere 3 histopatolojik alt grubu vardır. Kavernöz hemanjiomalar en sık olarak görülen alt gruptur. Malignite potansiyeli olmayan bu tümörlerin tedavisinde cerrahi eksizyon önerilmekte3 425 dir. Büyük boyutlu olabilmeleri ve vasküler özellikleri nedeniyle cerrahi girişimler büyük bir dikkatle gerçekleştirilmelidir. Hemanjioperisitom: Kapiller arteriollerin çevresindeki perisitlerden köken alan tümörlerdir. Genellikle enkapsüle tümörler olup malign dönüşüm potansiyelleri vardır. Malign tümörlerde lokal invazyon, hematojen ve/veya lenfatik yayılım görülebilmektedir. Tedavileri cerrahi eksizyondur. Epiteloid Hemanjioendotelyom: Endotel hücrelerinden köken alan düşük grade’li malignitelerdir. Büyük çoğunluğu benign histolojik özellikler göstermektedir. Ancak buna rağmen benign özellikler gösteren tümörlerin %20’si 5 yıl içinde metastaz yapar. Bu tümörlerin az bir kısmı (%25) histopatolojik olarak malign özellikler taşımaktadır. Tedavisi bölgesel lenf nodu disseksiyonu ile birlikte geniş eksizyondur. Lenfanjiyom: Tüm lenfanjiomaların %1’den azı mediastinal yapılardan köken alır. Kistik higroma ve kapiller lenfanjioma olmak üzere 2 morfolojik alt tipi vardır. Hemanjiomlar ile benzer klinik özellikler taşıyan benign lezyonlardır. Tedavileri cerrahi eksizyondur. Rabdomyom: Kardiyak ve ekstrakardiyak olarak ikiye ayrılan nadir tümörlerdir. Ekstrakardiyak grupta 4 426 erişkin tip, fetal tip ve genital tip olmak üzere üçe ayrılır. Çizgili kas hücrelerinden köken alan benign tümörlerdir. Tedavileri cerrahi eksizyon olup lokal rekürrens olasılığı bildirilmiştir. Rabdomyosarkom: Oldukça nadir olup lokal invaziv özellikleri olan tümörlerdir. Bu nedenle nadiren küratif cerrahi rezeksiyona uygun tümörlerdir. Radyoterapi ve kemoterapinin de etkinliği sınırlıdır. Leiomyom: Mediastende en az görülen mezenkimal tümördür. Enkapsüle tümörler olup cerrahi rezeksiyon küratiftir. Leiomyosarkom: Düz kaslardan köken alan ve nadir görülen tümörlerdir. Mediastendeki büyük damarların lümenindeki düz kaslardan veya özofagustan köken alabilirler. Tedavileri cerrahidir. Osteojenik sarkom: Oldukça malign ve metastaz potansiyeli yüksek olan, mediastende çok nadir görülen tümörlerdir. Genellikle akciğerlere metastaz yaparlar ve prognozları kötüdür. Kondrom: Mediastenden köken alan kondromlar çoğunlukla trakea veya ana bronşların kıkırdak halkalarından veya akciğer parankiminden köken almaktadır. Bunun dışında kostal kıkırdaktan, sternumdan, vertebra cisimlerinden de köken alabilirler. Hastaların kliniği kitlenin hava yollarına obs5 427 trüktif etkisi ile yakından ilişkilidir. Tedavilerinde cerrahi eksizyon ön plandadır. Kondrosarkom: Mediastinal kondrosarkomlar oldukça nadir tümörlerdir. Cerrahi rezeksiyondan sonra rekürrens olasılığı bildirilmiştir. Adjuvan ve neoadjuvan tedavinin etkinliği tartışmalıdır. Mezenkimom: Aynı tümör içerisinde iki veya daha fazla yumuşak doku komponenti bulunduran tümörlerdir. Hem benign hem de malign mezenkimomalar bildirilmiştir. Benign mezenkimoma oldukça nadirdir ve cerrahi eksizyon küratiftir. Malign mezenkimoma tanı anında genellikle lokal invazif olarak tespit edilir ve nadiren rezektabl tümörlerdir. Tablo 1. Mezenkimal tümörlerin sınıflandırılması. 1. Yağ dokusu kaynaklı A Lipom/Lipomatozis B Lipoblastom/Lipoblastomatozis C Liposarkom 2. Fibröz doku kaynaklı A Fibrom/Fibromatozis B Fibrosarkom C Malign Fibröz Histiositom 3 Kan damarı kaynaklı A Hemanjiom B Hemanjioperisitom C Hemanjioendotelyom 4 Lenf damarı kaynaklı A Lenfanjiom/Lenfanjiomatozis 6 428 B Lenfanjiomyomatozis 5 Çizgili kas dokusu kaynaklı A Rabdomyom B Rabdomyosarkom 6 Düz kas dokusu kaynaklı A Leiomyom B Leiomyosarkom 7 Kemik ve kıkırdak dokusu kaynaklı A Osteojenik sarkom B Kondrom C Kondrosarkom 8 Mezenkimom 7 429