SİSTEMATİK DAVRANIŞÇI KURAM Clark Leonard HULL

advertisement
Geçen Haftadan Ne Öğrendik ?

 Kibrit yakmaktan hoşlanan bir çocuğa çok fazla kibrit
verilmiş ve kibrit yakmaktan bıkması sağlanmaya çalışılmıştır. Bu durumda kibrit yakma alışkanlığı yok edilirken
aşağıdaki öğrenme kuramcılarının hangisinin önerdiği
yönteme başvurulmuştur? (2002 – KPSS)
A) Thorndike
Guthrie Alışkanlıkları Yok Etme Yöntemleri:
B) Skinner
A)Eşik B) Bıktırma C)Zıt Tepki
C) Pavlov
konusu altında Bıktırma yöntemi uygulanmış.
D) Guthrie
E) Bandura
Geçen Haftadan Ne Öğrendik ?

 Bir öğrencinin, okula zamanında gitme ve ödevlerini
zamanında yapma gibi davranışları alışkanlık haline
getirmesi hangi kurama girer?(2001 – KPSS)
A) Klasik koşullanma
B) Bilişsel öğrenme
C) Edimsel koşullanma
D) Psikomotor Öğrenme
E) Sosyal öğrenme
DERS SONUNDA ELDE EDİLECEK
KAZANIMLAR
EV
ARABA
 Sistematik davranış kuramı hakkında bilgi sahibi olur
 Bu kuramın eğitim açısından doğurguları hakkında fikirler
edinir.
 Öğrenmeye etki eden değişkenleri ve yardımcı olan
fonksiyonlar hakkında bilgi sahibi olur.
BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
Clark Leonard Hull’ın 1943 te yayımladığı
Davranış İlkeleri adlı kitabı, öğrenme
çalışmalarını kökten değiştirmiştir. Hull’ün
kuramı, öğrenmeyi açıklamaya çalışan ilk güçlü
kuramdır.
SİSTEMATİK DAVRANIŞÇI KURAM NEDİR?

Bu kuramda;
 Öğrenme mantıksaldır.
 Organizmayı öğrenmeye götüren ihtiyaçlardır.
 İhtiyaçlar; dürtü ve güdülenmeyi etkiler ve davranış
ortaya çıkar.
SİSTEMATİK DAVRANIŞÇI KURAM

Clark Leonard HULL bu kuramında öğrenmeyi
yeniden şu şekilde düzenlemiştir;
U = Dışsal uyarıcı
UK = Uyarıcı kalıntısı
ST = Hareket sinirlerine iletilmesi
T = Tepki
Sistematik Davranış Kuramının Ana
Kavramları ve Önermeleri

ÖNERME 1: Dışsal Uyarıcıların Alınması ve
Uyarıcı İzi
 Dışsal uyarıcı, duyu sinirlerine etkiyi başlatır. Bu,
duyu sinirleri üzerindeki etki, uyarıcı yok
olduktan sonrada, birkaç saniye sürer. Hull, bu
etkiyi uyarıcı izi olarak adlandırır
Esasen öğrenme uyarıcı izi ile tepki arasında kurulan
bağ ile oluşur

ÖNERME 2: Duyusal Uyarıcıların Etkileşimi
 Bu önerme, hangi uyarıcı ya da uyarıcı örüntüsünün hangi
davranışı meydana getireceğini öngörmenin zor olduğunu
ileri sürer. Bir davranışın sadece bir uyarıcı sonucunda
oluşması çok nadirdir. Çoğu zaman davranış, birçok
uyarıcının etkileşiminin sonucu olarak ortaya çıkar.
 Örn: tantuniyi severek yerim=Alışkanlık gücü
 Çok aç isem daha da çok severim.=dürtü ile Alışkanlık gücü
etkileşimi
 Salaş bir ortamda kaba bir garson tarafından kirli kıyafetlerle
gelen lezzetsiz bir tantunyi yemem
ÖNERME 3: Öğrenilmemiş Davranışlar

 Hull’a göre, organizma bir ihtiyaç duyduğunda,
bu ihtiyacı giderebilecek davranış hiyerarşisine
sahiptir. Örneğin kan şekeri düştüğünde
insülün salgılanması vb.
 Hiçbir içsel tepki biçimi ihtiyacı etkili bir
biçimde gideremiyorsa, bu durumda organizma
yeni tepki biçimlerini öğrenmek zorunda kalır.
 Örn: araç kullanmayı öğrenmek, trafik
kurallarına uymak vb.
ÖNERME 4: Öğrenmenin Koşulları :Bitişiklik ve
dürtü azalması

 Bu önermeye göre, uyarıcı davranışı doğurur,
davranış da biyolojik ihtiyacın karşılanmasını
sağlarsa, uyarıcı ve tepki arasındaki bağ güçlenir.
Hull’a göre birincil pekiştirme, ihtiyacı giderici
özelliğe sahip olmalıdır.
 Hull bu durumu dürtü azalması olarak adlandırır.
 Tantuniyi severim. Açlığımı gidermek için olumlu
tantunini yeme deneyimleri açlık –tantuni
yeme(dürtü azalması) arasındaki bağı güçlendirir.
Alışkanlık haline gelme olasılığı artar.
 (SHR)=alışkanlık gücü

ÖNERME 5: Uyarıcı Genellemesi
 Birbirine benzer uyarıcıların aynı koşullu tepkiyi
oluşturmasıdır. Başka bir deyişle, önceki
öğrenmeler, benzer koşullar altında meydana
gelecek yeni öğrenmelere aktarılır. Hull bu
duruma genellenmiş alışkanlık gücü olarak
adlandırılır.
ÖRN: Arabasının motoru bozulduğunda sürekli aynı tamirciye
gidip memnun kalan biri arkadaşının arabası bozulunca
arkadaşını aynı tamirciye yönlendirmesi.

ÖNERME 6: Uyarıcı-Dürtü Bağı
 Organizmadaki biyolojik yoksunluk dürtüyü
meydana getirir. Her dürtü de spesifik bir
uyarıcıyla ilişkilidir. Acıkınca, guruldama
vb. dürtüyü azaltma için başka davranışların
öğrenilmesi sağlanabilir. «dürtü belirtilerini
azaltma öğrenme kuramı»
ÖRN: hayana açlığını azaltmak için sağa susuzluğunu
Gidermek için sola dönmesi öğretilebilir. Yada insana
İletişimi ihtiyacını gidermesi belirli bir markadaki telf. sağlanabilir

ÖNERME 7: Dürtü ve Alışkanlık Gücünün Bir
Fonksiyonu Olarak Reaksiyon Gücü
 Öğrenilmiş bir tepkinin istenen herhangi bir anda
yapılma olasılığına reaksiyon gücü (SER) adı
verilmektedir. Öğrenilmiş tepkinin meydana
gelmesi için, dürtünün ortaya çıkması ve alışkanlık
gücünün (SHR) harekete geçmesi gerekir.
Hayvanın yiyeceği almak için kapıyı açma
davranışını göstermesi, aç olmasına bağlıdır.
Reaksiyon gücü, dürtünün ortaya çıkması ile
pekiştirilen tepki sıklığının bir fonksiyonudur.
 SER=SHRxD
 Tantuni yeme reaksiyonu=tantuni yeme alışkanlığı
X açlık durumu

ÖNERME 8: Tepkide Bulunmama
 Tepkide bulunma çalışmayı, çalışmada
yorgunluğu meydana getirir. Bu ise tepkide
bulunmaktan alıkoyar. Buna tepkisel engelleme
denir (IR). İçseldir, yorgunluk, bıkkınlık, sıkılma
vb.

ÖNERME 9: Tepkide Bulunmamayı Öğrenme
 Yorgunluk, olumsuz bir dürtü durumudur ve bu
durumda, tepkide bulunmama organizmanın
yorgunluk dürtüsünü azalttığından pekiştirici bir
etkiye sahiptir. Bu nedenle organizma tepkide
bulunmamayı öğrenerek zamanla belirli bir alışkanlık
düzeyine getirir. Bu durum koşullu engelleme
gücü/oranı (SIR)ile ifade edilir. Bu durum
reaksiyonun ortaya çıkmasını engelleyici olduğundan
formül şu şekilde olur.
 SER=SHRxD-(IR+SIR)
ÖNERME 10: Öğrenilmiş tepkiyi engelleme eğiliminde
olan faktörler bir andan diğerine değişir.

 Öğrenilmiş tepkinin ortaya çıkmasını engelleme bir
durumdan diğerine, bir andan diğerine değiştirme
göstermektedir. Hull bu engelleme potansiyeline
salınım etkisi (SOR)adını vermektedir. Çoğu zaman
bazı faktörler orta düzeyde engellerken bazen çok az,
bazen çok fazla engel teşkil edebilmektedir.
Reaksiyon gösterme olasılığını olumsuz
etkileyeceğinden formül
 SER=SHRxDxVxK-(IR-SIR)-(SOR) olur.
 Örneğin tantuni yerken salaş bir ortam az olumsuz
etkiye sahip iken, içinden kıl çıkması…
ÖNERME 11: Anlık etkili reaksiyon gücü, tepkisel
öğrenme oluşmadan önce bir reaksiyon eşiğini
geçmelidir

 Bu önermeye göre, öğrenilmiş tepki anında gösterilen
etkili reaksiyon gücü, belli bir reaksiyon eşiğini
(SLR) geçtiği takdirde öğrenme ortaya çıkabilir.
 Örneğin kuleden suya dalma reaksiyonun ortaya
çıkması için bu reaksiyonu ortaya çıkaracak alışkanlık
gücü ve dürtü vb belirli bir düzeyde olması gerekir,
bu düzeyin altı reaksiyonun ortaya çıkması için yeterli
değildir.
 Tantuni ile açlık gidermek için açlığın belirli bir eşikte
olması gerekir.
ÖNERME 12: Öğrenilmiş Tepkiler; Etkili
Reaksiyon Gücü, Salınım Etkisi Ve Reaksiyon
Eşiğinin Birleşik Fonksiyonudur

 Eğitimin başlangıcında, henüz birkaç kez
pekiştirilmiş denemede, etkili reaksiyon gücü ve
reaksiyon eşiği birbirine çok yakındır.
 Ancak, ne kadar çok deneme yapılırsa yapılsın,
her zaman engelleyici faktörlerin ortaya çıkıp
koşullu tepkinin meydana gelmesini önleme
olasılığı bulunmaktadır.
 Örneğin: açlık hissi reaksiyon eşiğinin üzerinde
iken tantuniden kıl çıkması … yeme reaksiyonun
ortaya çıkmasını engelleyebilir.

ÖNERME 13: Anında Gösterilen Etkili Reaksiyon
Gücünün Değeri, Uyarıcı Ve Tepki Arasındaki
Gecikme Zamanı Kısaldığı Ölçüde Artar
 Gecikme, organizmaya uyarıcının verilmesiyle
organizmanın öğrenilmiş tepkiyi göstermesi
arasında geçen süredir.

ÖNERME 14: Anında Gösterilen Etkili Reaksiyon
Gücünün Değeri, Sönmeye Karşı Direnci Belirler
 Sönme meydana gelmeden önce pekiştirilmeyen tepki
sayısı ne kadar çok olursa anlık etkili reaksiyon gücü
de o kadar yükselir. Bu ise sönmeye karşı direnci
belirler. Sönme ne kadar geç olursa, anlık etkili
reaksiyon gücü de o kadar yükselir.
 Doyduğu halde tantuni yemeye devam etmek,
 Ağılık kaldırırken kolu çok ağrıdığı halde son bir iki
kaldırış daha yapmak

ÖNERME 15: Koşullu tepkinin gücü, doğrudan anlık
etkili reaksiyon gücünün ölçüsüne göre değişir
 Koşullu tepki oluştuktan sonra onun yaygın olarak
görülmesi, büyük ölçüde herhangi bir anda gösterilen
reaksiyon gücünün değeriyle ilişkilidir.
 Örnek: tantuni yeme tepkisinin yaygın olarak ortaya
çıkmasını, tantuni yeme reaksiyonun meydana gelme
gücü(olasılığı) açıklar. Yani Mert’in şuanda tantuni
yeme yada yememe durumu etkili reaksiyon gücü
denklemindeki değişkenlerinin durumu ile ilişkilidir.

ÖNERME 16: Aynı durumda birden fazla tepki
meydana getirebiliyorsa anlık etkili reaksiyon
gücü en üst düzeydedir
 Bu önermeye göre, anlık etkili reaksiyon gücü
ne kadar yüksek ise, aynı durumda meydana
getirilen tepki sayısı da o kadar fazladır.
 Bir seferde kaç tantuni…
HULL’UN 1943 KURAMI İLE 1952 KURAMI
ARASINDAKİ TEMEL FARKLAR

Crespi etkisi: Pekiştirmenin büyüklüğü performansın
gücünü büyük ölçüde etkilemektedir (1942).
ÖRN:
hayvana ne kadar büyük bir pekiştirici verilirse,
hayvanın ona ulaşmak için koşma hızı o denli artmaktadır.
Tantuni çok lezzetli ve damak zevkine uygunsa…

KISMİ- ÖNCE GELEN AMAÇ TEPKİ
Farenin yiyeceği almadan önce , labirentte daha önce
karşılaştığı uyarıcıların meydana getirdiği koşullu
tepkiye “kısmi- önce gelen amaç tepkisi” adı
verilmektedir.
Lokantaya girdikten sonra garson’un tantuni siparişi
masaya gelmesi (uyarıcı)-sipari verme (Kısmi-önce
gelen amaç tepkisi), diğer masalarda afiyetle yiyen
müşteriler (uyarıcı)-onları izleyip ağzın
sulanması(Kısmi-önce gelen amaç tepkisi)

ALIŞKANLIK HİYERARŞİSİ
Hull’un 1952 deki önermelerinden biriside, “davranış zincirindeki
pekiştirme ne kadar geç yapılırsa, reaksiyon gücüde o kadar zayıf
olur. ” önermesidir. Bir problemin çözümü için önce en kısa/kolay
denenir, olmazsa yavaş yavaş zorluk derecesi yüksek olan
alternatifler kullanılır.
ÖRN: bir labirentte yiyeceğe giden en kısa yol, pekiştirmeyi en az
geciktirmeyle sağladığından en yüksek reaksiyon gücünü
meydana getirir.
Evden işe araba ile gitmek, yoksa otobüs veya yaya gitmek vb.
Spence Kurama Katkısı

 SER=SHR(D+K)-IL
HULL’UN KURAMININ EĞİTİM AÇISINDAN
DOĞURGULARI

İnsan öğrenmesinde Hull’un izleyicileri sınıf ortamında
bir dürtü olarak kaygıyı ele almışlardır. Belli bir
düzeyde kaygının olması, kişiyi harekete
geçireceğinden gerekli olarak görülmüştür.
Hull’a göre, tepki dürtüyü azaltıcı nitelikte olmalıdır.
İhtiyacı tatmin eden, pekiştirilen tepkiler öğrenilir.
Öğrenilen davranışa yapılacak pekiştirmenin etkili
olabilmesi için, pekiştirecin birey için önemli olması
gerekmektedir.
HULL’UN KURAMININ EĞİTİM AÇISINDAN
DOĞURGULARI

Öğretme öğrenme durumunda organizmanın
yorgunluğunu giderecek dinlenme araları verilmelidir.
Aralıklı tekrarlarla performansın gelişimi sağlanmalı;
ayrıca aynı konu alanı bütün gün değil, belli saatlerde
yer almalıdır. Haftalık ders çizelgelerinde, bir günde
Türkçe, matematik, resim, fizik vb. derslerin birbiri
ardına gelmesi bu duruma örnektir.
HULL’UN KURAMININ EĞİTİM AÇISINDAN
DOĞURGULARI

Öğretme-öğrenme ortamında verilecek uyarı sayısı ve
çeşidi öğrenciyi harekete geçirecek ve yorgunluğa
neden olmadan beklenen davranışın kazanılmasını
sağlayacak nitelikte olmalıdır.
HULL’UN KURAMININ EĞİTİM AÇISINDAN
DOĞURGULARI

Öğretmenler öğretme-öğrenme durumunda çok çeşitli
faktörlerin öğrenmeyi çeşitli durumlarda
engelleyebileceğini bilerek, öğrenme engellerine karşı
gerekli önlemleri almalıdırlar.
Konuyu Özetlersek

Öğretme-öğrenme ortamında, öğrenme birimine
duyulan ihtiyaç, güdülenme, uyarıcı yoğunluğu,
pekiştirilen tepki sayısı ne kadar artırılır; yorgunluğun
meydana getirdiği engellemelerle, diğer öğrenmeyi
engelleyici faktörlerin etkisi ne kadar azaltılırsa o kadar
etkili bir öğrenme meydana gelir.
Kaynakça

 Gelişim, Öğrenim ve Öğretim – Kuramdan
Uygulamaya
Prof. Dr. Nuray SENEMOĞLU (Ders Kitabı)
Download