5084 SAYILI YATIRIMLARIN VE İSTİHDAMIN TEŞVİK EDİLMESİNE DAİR KANUNUN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASINA DAİR PROJENİN SONUÇLARI Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı PROJENİN GENEL ÖZELLİKLERİ Proje Genel Müdürlüğümüz ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı işbirliği ile yürütülmüştür. Bütçesi yaklaşık 170 bin YTL olup AB finansmanı sağlanmıştır. Sektörel dağılımı Türkiye’nin sektörel dağılımına uygun 600 firma yöneticisi ile görüşülmüştür. 4000 işçi ile görüşülmüştür. İllerdeki paydaşlar ile görüşülmüştür. Genel Sonuç Teşvikli bölgelerde teşviksiz bölgeler ile kıyaslandığında; İstihdam artmıştır, Ciro artmamıştır, Karlılıkta önemli bir değişiklik olmamıştır, Yeni yatırımlarda değişiklik olmamıştır, Ciro, Karlılık ve yatırımlarda değişiklik olmadığı halde istihdamın artışı sorgulanabilir niteliktedir. Yorumumuz İstihdamda sağlanan artış içerisinde gerçekçi bir istihdam artışının yanında, Kayıtdışı istihdamın kayıt altına alınması Sahte sigortalılık olgularının da büyük ölçüde bulunduğu düşünülmektedir. Yeni Yatırıma etkisi Teşvik kanunu yeni yatırım yapmak konusundaki firma kararlarını doğrudan etkilememiştir. Burada firmalar yeni yatırım yapmak konusunda teşvik kanununun sağladığı avantajları yeterli görmemiş olabilirler. Yeni yatırım kararını etkileyen unsurlar Yatırım kararını doğrudan etkileyen unsur “o ilde yaşanılıyor” olmasıdır. Ayrıca teşvik kapsamı dışındaki illerde yatırım yapanların büyük bir kısmının o ilin hemşehrisi olmadığı halde o ilde yaşadığı ve o ile yatırım yaptığı sonucu araştırmanın ilginç bir boyutudur çünkü bu sonuç göç olgusunun yalnızca işgücü açısından değil müteşebbis açısından da geçerli olduğunu göstermektedir. Alınan işçi sayısı Teşvik alan firmaların %62’si işçi sayısı bakımından yasal sınırın üzerine çıktıklarını yaklaşık %24’lük kesim ise yalnızca yasal sınırı yakalayacak kadar işçi aldıklarını beyan etmiştir. Alınan İşçi Sayısı Yalnızca yasal sınırı yakalayacak kadar işçi alan firmaların oranı %24. Sektörler itibariyle bu davranışa, İnşaat demir çelik, ana metal sanayi, makine imalatı madencilik Sektörlerinde rastlanılmıştır. Etkilenen sektörler Teşvik kapsamındaki illerde ( teşvikten bağımsız olarak da) en çok tekstil ve deri ürünleri sektörleri gelişmiştir. Sağlanan teşviklerin özellikle işçilik maliyetlerinde indirim sağladığı ve bu indirime bu sektörlerde yaşanan fiyat baskısı ve uluslar arası rekabet göz önüne alındığında en çok tekstil ve deri ürünleri sanayinin ihtiyacı olduğu düşünülebilir. Komşu illere verilen zarar. Yatırımların teşvikli illere kayması gibi olgunun varlığı şikayet edildiği kadar değildir. Zira teşvik kanununun yeni yatırımlar noktasındaki etkisi oldukça zayıf kalmıştır. Bununla birlikte özellikle düşük kar marjı ile çalışan sektörlerde teşvik kanununun rekabeti bozucu bir etkisi olmuştur. Teşvik süreci/uygulama Teşvik kanunu kolay anlaşılmış ve uygulanmıştır. Bundan sonraki süreçte yapılacak uygulamalarda özellikle çevre etki değerlendirme raporlarının alınması konusunda bürokratik işlemlerin azaltılmasında fayda görülmektedir. Bundan sonra diğer alanlarda müteşebbislerin bilgilendirilmesi gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarının kullanılması yürütülen işlemleri kolaylaştırabilecektir çünkü bu konuda Odalarda kapasite oluşmuş durumdadır. Göç olgusu Teşvik kanunu yaşamakta olduğumuz göç olgusuna katkıda bulunmamıştır. Bu süreçte de teşvik kapsamı dışındaki batı illerine işçi göçü daha yüksek oranlardadır. Tekstilde ulusal strateji En çok tekstil ve deri sanayi ( teşvikten bağımsız olarak da) gelişmiştir. En çok teşvik edilmesi istenen sektör yine tekstildir. Teşvikli illerde Tarımın desteklenmesi de istenmektedir. Tekstil sektörünün gelecekte içine düşeceği söylenen sıkıntılar düşünüldüğünde bu alanda ulusal bir stratejinin geliştirilmesi gerektiği sonucu çıkmaktadır. Ne tür teşvikler? Sırasıyla kredi desteği, enerji desteği ve işçilik maliyetlerinin düşürülmesi destekleri talep edilmektedir. Ayrıca iş kurma rehberliğine de büyük ölçüde ihtiyaç bulunmaktadır. Sonuçta iş kurma rehberliği ve kredi desteğinin yeni yatırımlar açısından mevcut teşvik sisteminden daha faydalı olabileceği düşünülmektedir. Örnek Teşvik Kanunu ile, teşviksiz illere nazaran fazladan bir kişi istihdamı için üç yıldır hazinenin katlandığı maliyet yaklaşık 10 bin YTL tutarındadır. Oysa KOSGEB tarafından verilen faizsiz kredi desteğinde işçi başına hazine maliyeti yaklaşık 5000 YTL dir. Üstelik bu teşvik KOBİ’yi işletme sermayesine kavuşturmakta ayrıca bankacılık sektörüne katkı sağlamaktadır. Sonuç Teşvik kanunu yeni yatırımların önünü beklendiği ölçüde açmamıştır. Kanunun diğer illere önemli ölçüde yatırım kayması gibi bir sonucu olmadığından bu konudaki eleştiri gerçekçi değildir. Rekabet konusunda haksızlık yarattığı doğrudur. Fakat bu haksız rekabete katlanılıp katlanılmayacağı siyasi karar gerektirmektedir. Sonuç Kanunun önemli bir etkisi de kayıtdışı istihdamın azaltılmış olmasıdır. Fakat bu durum yanında sahte sigortalılık olgusu da göz ardı edilmemelidir. Kanunun diğer bir önemli etkisi düşük kar marjı ile çalışan sektörlere geçici bir rahatlık sağlamış olmasıdır. Gelişmesi riskli görünen sektörleri de geliştirmiştir. Batıya göç bu süreçte de devam etmiştir. Sonuç Yatırım ve işletme kredisi ile birlikte iş kurma rehberliğinin sağlanmasına yönelik bir teşvik sistemi yeni yatırımların yapılmasına daha büyük katkı sağlayabilecektir.