Prader-Willi sendromu:

advertisement
Free Copy for Web Publicatıon  K. E. Gokay M.D., Ph.D.
Prader-Willi sendromu:
Prader-Willi sendromu başta zeka geriliği, duygulanım bozukluğu
(duygusal dengesizlik), kaslarda güç kaybı ve hipotonus, kısa boylu cücelikle
beraber iştah bozukluğuna bağlı morbid obezitenin gözlendiği nadir bir kalıtsal
hastalıktır. Hastalık adını ilk kez 1956 yılında sendromu tarif eden üç hekimden
almaktadır (Prader, Labhart ve Willi). Hastalığın görülme sıklığı değişkenlikler
göstermekle beraber ortalama her 16,000 canlı doğumda bir (1:16000) olarak
kabul edilebilir.
Prader-Willi sendromunun moleküler genetik mekanizması babadan gelen
(paternal) 15. (onbeşinci) otozomal kromozomun uzun kolunda 11 ila 13
segmentler arası bölgede mevcut olması gereken genetik materyalin
yoksunluğudur (15q11-13). Vakaların % 70 ila 80’inde bu kayıbın bir mikrodelesyon sonucu oluştuğu bilinmektedir. Aynı kromozomun maternal (anneden
gelen) kopyasında Prader-Willi sendromuna yol açan genler baskılanmış
olduğundan (genomic imprinting) hastalık dominamt geçiş gösterir. İlginç olan,
aynı mikro-delesyonun anneden gelen (maternal) 15. kromozomda olması ise
tamamen başka bir hastalığa, Angelman sendromuna yol açmasıdır. Bu
olgunun sebebi söz konusu kromozom bölgesinin maternal ve paternal genomda
farklı şekillerde baskılanmış olmasındandır.
Prader-Willi sendromu ve Angelman sendromu komşu bölgelerde yerleşik
olsada farklı genlerin yoksunluğu sonucu oluşan dolayısıyla kendilerine has farklı
klinik tablolar sergileyem iki ayrı sendromdur. Bir başka deyişle moleküler genetik
tanı bakımından (genlerin komşuluğundan dolayı) benzerlik sergileselerde
moleküler etiyoloji her iki hastalıkta biribirinden farklıdır. Angelman sendromunda
rol oynayan temel gen bir ubiquitin ligazı kodlayan UBE3A geni iken Prader-Willi
sendromunda rol oynayan primer genin mRNA işlenmesinde rol oynayan bir
ribonükleoprotein olan (small ribonucleoprotein N) SNRPN geni olduğu rapor
edilmiştir.
Prader-Willi sendromunda moleküler genetik tanı, diğer tüm mikrodelesyon sendromlarında olduğu gibi, tercihen sitogenetik yöntemlerle
yapılanlardır. Örneğin yüksek çözünürlükte prometafaz band boyaması ile
yapılan karyotipleme ve/veya FISH (Fluorescent in-situ hybridization) tekniği
ile 15q11-13 bölgesinin işaretlenmesi ile tanı konur. Angelman sendromunda
olduğu gibi FISH tekniği ile hastaların en az dörtte üçünde (%75) lokus kaybı
gösterilebilmektedir. Ancak ek olarak eksik parçanın paternal kopya olduğunun
gösterilmesi de istenirse FISH analizini müteakip bu bölgenin STR (short
tandem repeat) analizi yapılmalı ve STR profili anneden ve babadan elde edilen
profillerle karşılaştırılmalıdır. Ancak kliniğin bariz olduğu çoğu olguda bu sadece
akademik bir değer taşır.
Prader-Willi sendromunda genetik analiz, hastalığın nadir görülmesinden
ve henüz hastalarda tedaviye yönelik bir yöntem mevcut olmadığından dolayı,
hastalara yalnızca tanı amaçlı testler olarak önerilmelidir. Hastalığın erken
tanısında ve ayırıcı tanıda genetik analiz en kesin sonuç veren yöntemdir. Ancak
prenatal ve yeni doğan tarama testleri veya taşıyıcılık testlerinin Prader-Willi
sendromunda yeri henüz sınırlıdır.
Download