Göz Tansiyonu Nedir Nasıl Tedavi Edilir? Açıklama: Göz Tansiyonu Nedir Nasıl Tedavi Edilir? Kategori: Eğitim-Bilim-Sağlık Eklenme Tarihi: 19 Mayıs 2015 Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 02:58 Site: Portakal Haber Ajansı URL: http://www.portakalhaber.com.tr/haber/haber_detay.asp?haberID=3964 Op. Dr. İlhami aydın / Göz Hastalıkları Uzmanı Göz Tansiyonu Nedir Nasıl Tedavi Edilir? Özel Tekirdağ Yaşam Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İlhami Aydın, halk arasında "Göz Tansiyonu" ya da "Karasu Hastalığı "olarak bilinen glokom'un sebepleri, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Glokomun göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin hasara uğraması ve buna bağlı olarak kişinin görme alanının yavaş yavaş daraldığını ifaden eden Özel Tekirdağ Yaşam Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İlhami Aydın, kendini hastalığın en son aşamalarında fark ettiren sinsi bir hastalık olan glokomun, geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlar oluşturabildiğine dikkat çekti. Op. Dr. İlhami Aydın, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı: Göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde glokom gelişme riski daha yüksektir; ancak göz içi basıncı yüksek olan herkeste glokom olabileceği anlamına gelmez. 60 yaşın üzerindeki kişilerde glokom riski artmaktadır. Glokomun genetik ile ilişkisi olabilir. Ailesinde glokom olan kişilerde gelişme riski daha yüksektir. Diğer bir deyişle, bir veya birden fazla gende bozukluk olabilir ve bu bireyler hastalığa karşı daha hassas hale gelebilir. Şeker hastalığı, yüksek ve düşük tansiyonu olan hastalarda glokom gelişme riski daha fazladır. Ciddi göz yaralanmaları göz içi basıncı yükselmesine neden olabilir. Ön kamarada kanama yapacak kadar künt travma geçiren kişilerde ileriki zamanlarda göz tansiyonu yükselebilir. Göz tümörleri ve kronik üveit veya iritis gibi göz iltihaplarıdır, bazı göz cerrahileri de ikincil glokom gelişimini tetikleyebilir. Genellikle yüksek miyopide ve yüksek hipermetropide glokom sıklığı artmıştır. Uzun süreli kortizon kullanımı (damla, ağızdan veya cilt pomadı vb. olarak) ikincil glokom gelişimine neden olabilir. Bu özelliklere sahip kişilerin, görme sinirindeki hasarın erken tespiti için düzenli göz muayenesi olmaları önemlidir. GLOKOMUN SEBEPLERİ Gözün ön kısmını dolduran hümör aköz adı verilen bir sıvı vardır. Bazı göz dokularını besleyen bu sıvı irisin arkasındaki siliyer cisimden sürekli salgılanıp göz bebeğinden ön kamaraya geçer. İris ile korneanın birleştiği açıda trabekülüm denen özel süngerimsi yapıdan geçerek göz dışına direne olur. İşte bu yapım ve dışa akım arasındaki denge bozulunca göz içi basıncı yükselmeye başlar. Normalde 10 ile 20 mmHg olan göz içi basıncı yükselmeye başlar. Bu artışı kişi fark edemez. Zamanla yükselme daha artabilir. Bu durumda gözümüzü beyne bağlayan görme sinirinin kan dolaşımı etkilenmeye başlar. Göz siniri lifleri geri dönüşü olmayan hasara uğrar. Hasarlı, işlevini kaybetmiş sinir lifi sayısı arttıkca görme alanı gittikçe daralır, adeta boru içinden bakıyormuş gibi olur. Erişkin kişilerde gelişen drenaj yollarındaki bu yapısal bozukluk doğumsal olarak da mevcut ise konjenital glokom dediğimiz bebeklik glokomu oluşmaktadır. İlk 6 ayda tedaviye başlanmazsa göz küresi bebeklerde esnek olduğu için büyümeye başlar. Bebeğin gözü iri görünür ancak görme sinirinde harabiyet de başlar. Erken tanı konulup tedavi edilmezse göz siniri harabiyeti sonucu körlük meydana gelir. Bunlarda cerrahi tedavi ön plandadır. GÖZ TANSİYONU ÇEŞİTLERİ NELERDİR? Gözümüzün kornea ve iris arasındaki açının yapısal durumuna göre primer açık açılı (PA- AG) ve primer dar açılı (PDAG) glokom olarak 2 çeşidi vardır. Bazı göz hastalıkları ve cerrahi sonrasında ortaya çıkan glokoma sekonder glokom denir. %95 açık açılı glokom görülür. Bu glokom sinsidir, başlangıçta belirti vermez. Dar açılı glokom ise genellikle ani başlar, şiddetli göz ve baş ağrısı, bulantı, hatta kusma olabilir. Bu hastalar bazen bulantı kusma nedeni ile dahiliye veya acil servise başvururlar. Acil olarak göz hekimi tarafından tedaviye ihtiyaç vardır. Bazı kişilerde göz tansiyonu 20mmHg nin altında olmasına rağmen göz sini- rinde glokomatöz hasar meydana gelir ki buna normal tansiyonlu glokom (NTG) denilir. Bu gözler de mutlaka tedavi ve takip gereklidir. NASIL TEŞHİS EDİLİR? Kişi göz tansiyonunu kendisi anlayamaz ancak göz muayenesinde doktor tarafından teşhis edilir. Teşhis, göz tansiyonu ölçümü, kornea kalınlığı, göz dibi muayenesi (optik sinir), görme alanı ölçümü gibi tetkiklerle yapılır. Göz tansiyonu tonometre, aplanasyon tonometresi ve havalı tonometre ile ölçülür. Göz dibinde optik sinirdeki çukurluğun genişliği ve rengi dikkate alınır. Görme alanı muayenesinde özel bir cihazla görme alanındaki daralma tespit edilir. Günümüzde optik kohorens tomografi (OCT) cihazı ile çok erken dönemde görme sinirindeki hasar tespiti yapmak mümkündür. Teşhiste göz muayenesinin önemi aşikardır. Gözlük muayeneleri esnasında göz tansiyonu ölçümü ihmal edilmemelidir. 40- 60 yaş arası 2 senede bir, 60’tan sonra her yıl göz tansiyonu ölçümü yapılmalıdır. Ailesinde glokom olanlarda daha erken yaşlardan itibaren (20 yaşından sonra) göz tansiyonu 3-4 senede bir ölçülmelidir. - Ailede glokom öyküsünün olması (genetik yatkınlık), - 35 yaşın üzerinde olunması, - Şeker hastalığı, - Şiddetli kansızlık veya şoklar, - Yüksek-düşük sistemik kan basıncı (vücut tansiyonu), - Yüksek Miyopi / Hipermetropi, - Migren, Sigara, - Uzun süreli kortizon tedavisi, - Göz yaralanmaları, - Irksal faktörler, Bu özelliklere sahip kişilerde glokom hastalığının ortaya çıkma riski normalden daha yüksek olduğu için bu kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmaları uygun olur. GLOKOM TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? Glokomun tedavisinde başlıca üç yol mevcuttur. İlaç Tedavisi Öncelikle hastanın göz tansiyonu, ya gözdeki sıvının üretimini kısarak ya da çıkışını arttırarak düşürülür. Bu iki yöntem için kullanılan ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, her gün belirli aralıklarla alınan ve de hayat boyu kullanılan ilaçlardır. İlaç tedavisine rağmen hastanın, göz tansiyonu düşmüyor ve görme alanı daralıyorsa; uygulanacak tedavi yöntemi ameliyattır. Cerrahi Tedavi İlaç tedavisinin yeterli olmadığı ve glokomatöz hasarın ilerlediği gözlerde dış akımı arttıran cerrahi girişimler gerekli olmaktadır. Trabekülotomi, trabekülektomi, goniotomi, iridotomi, iridektomi gibi drenaj sağlayan yöntemler vardır. Ameliyatla, gözün beyaz kısmında bir delik açılır. Dışarıdan görünmeyecek kadar küçük olan bu delikle, gözün içerisindeki fazla sıvı tahliye edilir. Ameliyat sonrası çoğunlukla glokom hastalığı ortadan kalkar. Bazen ikinci ameliyata ihtiyaç duyulabilir. Lazer Tedavisi Göz tansiyonu tedavisinde lazer ışını; İlk olarak; akut glokom krizi tedavisinde ve diğer gözün glokom krizine girmesinin engellenmesinde kullanılır. İkinci olarak kronik glokom vakalarında, göz içinde yapılan sıvının dışa çıkışını kolaylaştırmak için lazer, süzgeç benzeri dışa akım kanallarına uygulanır. Lazerin göz tansiyonu tedavisindeki bir diğer kullanım alanı ise gözün dış kısmındaki, renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye lazer uygulanmasıdır. Amaç, bu kısmın iç tarafında bulunan ve göz suyunu salgılayan bölgenin tahrip edilerek göz suyu üretiminin azaltılmasıdır. Konjenital glokomda (bebeklerdeki glokom) tedavi esas olarak cerrahidir. Glokom ilaçları görmenizi korurken, yan etkilere de neden olabilir. Yan etkilerle karşılaştığınız zaman, mutlaka göz doktorunuzu bu konuda bilgilendirin. *** Bazı göz damlalarının neden olabileceği yan etkiler; * Yanma veya batma hissi, * Gözlerde veya göz etrafındaki ciltte kızarıklık, * Nabız gücü veya sayısında değişiklikler, * Enerji seviyenizde değişiklikler, * Nefes alışınızdaki değişiklikler (özellikle astım ve amfizemli hastalarda), * Ağız kuruluğu, * Tat duyusunda değişiklikler, * Başağrısı, * Görme bulanıklığı, * Göz renginde değişiklikler, * Kirpiklerde uzama *** Tüm ilaçların yan etki veya diğer ilaçlarla etkileşim riski vardır. Bu nedenle, düzenli olarak kullandığınız tüm ilaçların bir listesini yapmanız ve her kontrole gidişinizde, bu listeyi doktorunuza göstermeniz çok önemlidir. Glokom tanı konulduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamaz; fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı olarak kontrol altında tutulabilir, görme kaybının ilerlemesi engellenebilir. Eğer glokomunuz varsa, hastalığın tedavisi ve izlenmesi hayatınızın geri kalan bölümün de sürekli olarak devam edecektir. Bu nedenle göz doktorunuzun izleme programına düzenli olarak uymanız ve önerilen tedaviyi dikkatle uygulamanız çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki; göz tansiyonu tedavisinde başarı doktor-hasta işbirliği ve hastanın ilacı düzenli kullanmasına bağlıdır; hasta sorumluluğunu bilmelidir.