1 T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ ALBİNO HASTALIĞI VE BİYOKİMYASI Hazırlayan Kübra ŞENDİL Danışman Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN Bitirme Ödevi Haziran 2014 KAYSERİ i BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve referans gösterdiğimi belirtirim. Kübra ŞENDİL ii YÖNERGEYE UYGUNLUK “Albinizm Hastalığı ve Biyokimyası” adlı bitirme ödevi, Erciyes Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmıştır. Tezi hazırlayan Danışman Kübra ŞENDİL Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlhan Demirhan iii “Albinizm Hastalığı ve Biyokimyası” adlı bitirme ödevi, Erciyes Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmış ve Biyokimya Anabilim Dalında Bitirme Ödevi olarak kabul edilmiştir. Hazırlayan Danışman Kübra ŞENDİL Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN ONAY: Bu bitirme ödevinin kabulü Eczacılık Fakültesi Dekanlığı’nın ……………. tarih ve ……………………….. sayılı kararı ile onaylanmıştır. …………. Prof. Dr. Müberra KOŞAR Dekan iv TEŞEKKÜR Tez çalışmalarım sırasında bana danışmanlık yapan, çalışma şartlarımı oluşturan ve çalışmalarımın her aşamasında bana yol gösterici ve destekleyici olan, her alanda emeğini hiçbir şekilde esirgemeyen Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı ve bitirme ödevi danışman hocam Prof. Dr. Sayın İlhan DEMİRHAN’ a; Eğitim-öğretim hayatım boyunca maddi ve manevi olarak benden yardım ve desteklerini esirgemeyen aileme ve arkadaşlarıma; Teşekkürü bir borç bilirim. Kübra ŞENDİL Kayseri, 2014 v ALBİNO HASTALIĞI VE BİYOKİMYASI Kübra ŞENDİL Erciyes Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lisans Tezi, Haziran 2014 Danışman: Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN ÖZET Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara akşın yada albino denir. Albinizmin bütün formlarının prevalansı dünya genelinde önemli ölçüde değişiklik gösterir ve yaklaşık 17.000’ de bir oranında tahmin edilmektedir. Albinizmin farklı gen kusurlarına bağlı olarak farklı tipleri vardır. OKA (Okulekutanöz albinizm) bunlardan biridir. Bu tipin yine farklı alt tipleri de mevcuttur OKA1, OKA 1 a,OKA1b, OKA2, OKA 3 OKA 4 gibi. OKA’nin klinik spektrumu değişiklikler gösterir. Orta derecedeki formlarda (OKA1B, OKA2, OKA3 ve OKA4) uzun sürede bir miktar pigment birikimi görülürken, OKA1A formunda yaşam boyu melanin üretiminin komple yokluğu ile en şiddetli tipi olduğu görülür.. OA (Oküler albinizm) ise diğer bir önemli çeşididir. X kromozomundaki genin mutasyonuyla oluşur ve genelde erkeklerde görülür. Bu tip albinizm sadece gözleri etkiler.Bu insanlar normal saç,cilt ve göz rengine sahiptirler.Ama retinalarında hiç renk yoktur. Bu araştırmanın amacı albinizm ve tipleri hakkında bilgi vermek ve nedenlerini açıklamaktır. Anahtar kelimeler: Okülokütanöz albinizm, mutasyon, ayırıcı tanı, Oküler ablinizm vi ALBINISM DISEASE AND ALBINISM’S BIOCHEMISTRY Kübra ŞENDİL Erciyes University, Faculty of Pharmacy Department of Biochemistry Graduate: Thesis, June 2014 Supervisor: Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN ABSTRACT The albinism is disease that leads some or any colour on the people’s skin,hair and eyes.Albinism is infrequent disease.Albinism is metabolic disease that pass by genetic heritage.The people called “akşın” or “albino” who carry this disease. The prevalence of all forms of albinism varies considerably worldwide and has been estimated at approximately 1/ 17,000. Albinism has some forms.OCA (oculacutaneous albinism) is the one of that form.And also OCA has some other different species like OCA1, OCA 1a, OCA1b, OCA2, OCA 3, OCA4. The clinical spectrum of OCA ranges, with OCA1A being the most severe type with a complete lack of melanin production throughout life, while the milder forms OCA1B, OCA2, OCA3 and OCA4 show some pigment accumulation over time. OA (Ocular Albinism) is one of the most important form of this disease and this form occur because of X chromosome gene mutation.The degree of exist is higher men than women.This type of albinism effect only eyes.The people that have this type of albinism have normal hair and eyes colour.But their retinas have no colour. Aim of this research is give information albinism and albinism type and causes. Key words: Oculocutaneus albinism, mutation, differential diagnosis, ocular albinism vii İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK ............................................................................... i YÖNERGEYE UYGUNLUK ..................................................................................... ii KABUL ONAY .......................................................................................................... iii TEŞEKKÜR ............................................................................................................... iv ÖZET........................................................................................................................... v ABSTRACT ............................................................................................................... vi İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... vii TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ .................................................................... ix KISALTMALAR ........................................................................................................ x 1. GİRİŞ VE AMAÇ ................................................................................................... 1 2. GENEL BİLGİLER ................................................................................................ 3 2.1. Albinizm ............................................................................................................ 3 2.1.1. Tanım .......................................................................................................... 3 2.1.2. Tarihçesi ve Epidemiyolojisi ....................................................................... 3 2.1.3 Etiyolojisi ..................................................................................................... 5 2.1.4 Semptomları veTeşhisi ................................................................................. 7 2.1.5 Albinizm tipleri ............................................................................................ 7 2.1.6 Tirozin aminoasitinin albinizm ile ilişkisi ................................................... 11 2.1.6.1. Tirozindeki mutasyonlar ..................................................................... 13 2.1.6.2. Tanımlanamayan OCA1 vakalarındaki ikincil mutasyon iddiası.......... 14 2.1.7 Tanı metodları ............................................................................................ 15 2.1.7.1 Prenatal tanı ........................................................................................ 15 2.1.7.2 Ayırıcı tanı........................................................................................... 15 2.1.8 Hayvanlarda Albinizm ................................................................................ 16 2.1.9 Vaka örnekleri ............................................................................................ 18 2.1.10 Albinizm ve sosyallik ............................................................................... 21 viii 2.1.11 Tedavisi .................................................................................................... 23 3. SONUÇ .................................................................................................................. 25 KAYNAKLAR .......................................................................................................... 27 ÖZGEÇMİŞ .............................................................................................................. 32 ix TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ Tablo 1. OCA tipleri etkilendikleri genler ve prevalansları ....................................... 8 Tablo 2. Öğretmenlerinin OCA 1 li çocukların sosyal davranışlarını değerlendirmesi ........................................................................................ 21 Tablo 3. Öğretmenlerinin OCA2 li çocukların sosyal davranışlarını değerlendirmesi ........................................................................................ 22 Tablo 4. Oğretmenlerin OA lı çocukları değerlendirmesi ........................................ 22 Şekil 1. Albinizmli çocuk ........................................................................................ 2 Şekil 2. OA lı geninin aktarılması ............................................................................ 6 Şekil 3. Otozomal resesif genin aktarılması ............................................................. 6 Şekil 4. Melanin çeşitlerinin biyosentez basamakları ............................................. 12 Şekil 5. Tirozindeki mutasyon kısımları................................................................. 13 Şekil 6. Albinizmli bir balık türü ‘chimo’ .............................................................. 17 Şekil 7. Albinizmli bir koala .................................................................................. 17 Şekil 8. Albinizmli Japon bebek ............................................................................ 18 Şekil 9. DNA sekans incelemesi grafiği ................................................................. 19 x KISALTMALAR CHS : Chediak-Higashi Sendromu CVS : Koriyonik villus örneği DHPLC : Denatüre yüksek performanslı sıvı kromatografisi DNA : Deoksiribonükleik asit FISH : Fluorescence in situ hybridization GS : Griscelli Sendromu GTCS : Generalized tonic-clonic nöbetler HPS : Hermansky-Pudlak sendromu MATP : Membrane associated transporter protein NOAH : National Organization for Albinism and Hypopigmentation OA : Oküler albinizm OCA :Oculacutaneous albinism OKA : Okulekutanöz albinizm OR : Otozomal resesif SSPC : Stranded Conformational Polymorphism TYR : Tirozin TYRP 1 :Tirozinaz related protein 1 UCMs : Sınıflandırılamamış mutasyonlar WS2 : Waardenburg sendromu type II 1 1. GİRİŞ VE AMAÇ Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara akşın yada albino denir. Binlerce insanı ya da hayvanı etkileyen genetik bir bozukluk olan akşınlık renklenmeyi sağlan melanin pigmenti yokluğu ya da azlığından kaynaklanır. Gözler, deri, saçlar ve bedenin öbür bölümlerini etkileyebilir (1). Albinizm tamamen anne babadan miras kalarak oluşan doğuştan gelen bir hastalıktır. Dış ve çevresel etmenlerin bir etkisi yoktur (1). Albinizm genelde sadece dış görünüşü etkileyen bir hastalık gibi görünmesine rağmen asıl olarak görme bozukluğu veya azlığı ile beraber gelişen bir hastalıktır. Albinizmli hastalar şu semptomları izlerler: -Saçta,ciltte veya gözde renk yokluğu, -Normal saç,cilt,göz renginden daha açık renk, -Ciltte renksiz yamalar. Albinizm gelecekle alakalı şunları içeren bir hastalıktır; -Strabismus (şaşı göz) -Photofobia (ışığa aşırı duyarlılık) -Nystagmus (göz kaslarının istemsiz hareketi (3) (şekil 1). 2 Şekil 1: Albinizmli çocuk (3) Albinizmin farklı gen kusurlarına bağlı olarak farklı tipleri vardır. OKA (Okulekutanöz albinizm ) bunlardan biridir.Bu tipin yine farklı alt tipleri de mevcuttur.OKA1, OKA 1 a,OKA1b, OKA2, OKA 3 OKA 4 gibi (10). OA (Oküler albinizm), Hermansky-Pudlak sendromu (HPS), Chediak-Higashi Sendromu (CHS), Griscelli Sendromu(GS) diğer türleridir (10). Albinizm sadece insanları etkilemez. Albinizmin memelileri, kuşları, balıkları, sürüngenleri ve kurbağaları etkilediği bilinir. Albino hayvanların hepsi saf beyaz renkli değildir çünkü melanini kontrol eden bazı özellikler hayvanların kürklerinde pigment üretimine izin verirler. Bütün beyaz hayvanlar da albino değildir (32). Bu hastalığın tam olarak tedavisi yoktur. Sadece güneşten koruyucu önlemler alınabilmektedir (10). Bu çalışmada albinizm, tipleri ve nedenleri hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır. 3 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Albinizm 2.1.1. Tanım Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalığı taşıyanlara akşın yada albino denir. Binlerce insanı ya da hayvanları etkileyen genetik bir bozukluk olan akşınlık renklenmeyi sağlayan melanin pigmenti yokluğu ya da azlığından kaynaklanır. Gözler, deri, saçlar ve bedenin öbür bölümlerini etkileyebilir. Akvaryum balıklarında da sık olarak görülmektedir. Akşınlarda (gerek insan, gerek hayvan) deri çok ince ve beyazımsı (ya da hafifçe pembe), kıllar (ya da tüyler) beyazdır. Gözlerin gözbebekleri pembe, ağ tabakadan yansıyan ışık kırmızıdır. Gözler ışığa duyarlıdır ve genellikle astigmattır. Akşınlık ender de olsa zeka geriliği ya da bedensel gerilikle birlikte olabilir. Derilerinde renk pigmentleri bulunmadığı ya da az bulunduğu için güneşten gelen zararlı ışınlar vücuda girer ve fazla güneş altında bulunmaları ölümlerine bile yol açabilir (1). Tam akşınlık; Yaban hayvanlarında çok ender görülür; çünkü üretken yaşa kadar bu hayvanların çok azı hayatta kalabilir.Bütünüyle akşın yaban hayvanları, yırtıcılara karşı koruyucu renklerinden yoksundurlar; bu yüzden uzaktan kolayca görünürler(1). Kısmi akşınlık; Çok daha az zararlıdır ve deride beyaz noktalar ya da kollarda beyaz perçemler halinde görülür. Bedenin yalnızca bazı alanlarında melanin pigment bulunmaması “vitiligo” diye adlandırılır (1). 2.1.2. Tarihçesi ve Epidemiyolojisi Albinizm tarihe geçmiş en eski insan anomalisidir. Dünyanın çeşitli yerlerinde bir çok isim kullanılmasına rağmen günümüzde kullanılan modern ismini 17. Yüzyılda tarihçi 4 Balthazar Telez vermiştir. Telez, Batı Afrika kıyıları boyunca yerleşmiş kabilelerde gördüğü beyaz insanlara binaen ‘albino’ yani beyaz zenci anlamına gelen bu terimi bulmuştur (2). 1869 larda araştırmacı Joseph Jones albinizmli hastaların üstün renklerinden dolayı üstün zekalı olabileceklerini söyledi. O bu hastalığı vitiligo ile ilişkilendirdi ve fetüsleri aslında normal siyah renkte olduğunu ve daha sonra ana rahminde beyaza dönüştüğünü düşündü (2). 1800 lerin başında Halifax Virgiana da Robert Crews isimli bir albino köle dünyaya geldi. O doğduğu zaman beyaz saç ve pembemsi gözlere sahip olduğunu ve büyüdükçe saçlarının açık sarı –kahverengi arası bir renge gözlerinin ise koyu pupilleri olan açık kahverengi bir yapıya dönüştüğünü söyledi. Onun beş kardeşi de normal renkliydi anne ve babası gibi. Ama o sürekli gözlerini kısarak bakıyordu ve görüş yeteneği azdı. Onun ilk işvereni onu bir fırında güneşten koruyarak çalıştırmıştı ama gözleri parlak alevin ışığına dayanamadığı için bırakmak zorunda kalmıştı. Buna rağmen olağanüstü bir zekaya sahipti. Her zaman çalışkan ve aktifti. Vagon sürdü ve marangoz olarak çalıştı (2). Bütün dünyada bir çoğunun anlamı pek iyi olmasa da bu hastalığa pek çok isim verilmiştir; Dundus: Afrika ve Batı Hindistan’da kullanılır. Hayalet insan veya ruhu olmayan vücut gibi anlamlara gelir. Cockroaches: Hollandalıların kullandığı bu isim karanlıkta koşuşturan manasına gelir. Blafards: Fransızların kullandığı bir kelimedir. İnsanların en iyi niyetlisi bile onlara hastalıklı veya hilkat garibesi demiştir. Albinizm genetik mirasla kalan bir durumdur.Bir veba veya illet değildir (2). Albinizm günümüze kadar olan süreçte farklı coğrafyalarda farklı oranlarda görülmüştür. Bu hastalık için kurulmuş olan National Organization for Albinism and Hypopigmentation (NOAH) ‘a göre yaklaşık olarak dünyada 17.000’ de bir insanda bir hastalıktır (3). 5 Albinizmin farklı tipleri farklı bölgelerde epidemi göstermiştir. OCA-2 tipi Sub-saharan afikalılarda, afro amerikalılarda ve yerli amerikalılarda daha sık görülürken OCA-4 tipi genelde Doğu Asyaları insanların atalarında daha sık görülür (3). 2.1.3 Etiyolojisi Albinizm melanin pigmentini üreten veya yayan bir veya birden fazla genin kusurundan kaynaklanır. Bu eksiklik melanin üretiminin yokluğunu veya üretimindeki azalmayla sonuçlanır. Albinizm başlıca iki tip mutasyon kaynaklıdır: Tip 1 albinizm: Pigmentlerin üretiminden sorumlu melaninin defektinden kaynaklanır. Tip 2 albinizm: P geninin defektinden kaynaklanır. Bu tip hastalar doğduklarında açık renk bir tene sahiptirler (5). Albinizm tamamen anne babadan miras kalarak oluşan doğuştan gelen bir hastalıktır. Dış ve çevresel etmenlerin bir etkisi yoktur. Albinizmin en yaygın görülen formu X kromozumunun hasarına bağlı olarak görülen formudur. Okuler Albinizm (OA) sahibi olan erkek çocukları annelerinden geçen bir X kromozomuna sahiptirler. Hatalı X kromozomu taşıyan annelerin erkek çocuklarında %50 oranında bu hastalık görülür. Kız çocuklarında ise babaları OA sahibi olmadıkça ya taşıyıcıdırlar ya da hiç etkilenmezler (4,6) (şekil 2). 6 Şekil 2: OA lı geninin aktarılması (4) Albinizmin daha az rastlanan formu ise otozomal resesif genlerin kusurundan kaynaklanan albinizmdir. Ebeveynlerin her ikiside hatalı resesif gen taşır.Bu durumda bebekleride efektif gene sahip olur.%25 oranında hiçbir çocukta albinizm görülmez.Kız ve erkek çocuklarda görülme olasılığı ise eşittir (4,6) (şekil 3). Şekil 3: Otozomal resesif genin aktarılması (4) 7 2.1.4 Semptomları veTeşhisi Albinizm genelde sadece dış görünüşü etkileyen bir hastalık gibi görünmesine rağmen asıl olarak görme bozukluğu veya azlığı ile beraber gelişen bir hastalıktır. Albinizmli hastalar şu semptomları izlerler: -Saçta,ciltte veya gözde renk yokluğu, -Normal saç,cilt,göz renginden daha açık renk, -Ciltte renksiz yamalar. Albinizm gelecekle alakalı şunları içeren bir hastalıktır; -Strabismus (şaşı göz) -Photofobia (ışığa aşırı duyarlılık) -Nystagmus (göz kaslarının istemsiz hareketi -Zayıf görüş veya körlük -Astigmatism (5) Albinizm diagnozunda en çok kullanılan yöntem genetik test ile albinizmle ilgili genlerin defektinin fark edilmesidir.Daha az doğru bir yöntem ise semptomların doktor tarafından değerlendirilmesi veya elektroretinogram testi albinizm birlikte açıklanan gözdeki problemleri belirler.(5) 2.1.5 Albinizm tipleri Yaklaşık olarak insanların 17.000’de birinde albinizm tiplerinden biri mevcuttur. Yaklaşık 70 de birinin OCA için bir gen taşıyıcısı olduğu düşünülmektedir. Albinizmin değişik formlarının prevelansının dünya genelinde önemli derecede değişiklik göstermesi farklı genlerde farklı mutasyonların oluşmasıyla izah edilir (3). Bunlar: 8 Oculacutaneous Albinism (OCA) OCA cilt,saç ve gözleri etkiler. OCA ‘nın birden fazla alt tipi vardır (tablo 1) (9). Tablo 1. OCA tipleri etkilendikleri genler ve prevalansları (9) Gen Gen ürünü Lokalizasyon Hastalık tipi Prevelans OCA1 TYR Tirozin 11q14.3 OCA1A 1:40.000 OCA1B 1:36.000(Avrupalıl arda) OCA2 OCA2 proteini 15q11.2-q12 OCA2(kahverengi OCA) 1:3.900-10.000 (Afrikalılarda) TYRP 1 Tirozinaz-related 9p23 OCA3 protein 1 MATP MATP 1:8.500 (Afrikalılarda) 5p13.3 OCA4 1:85.000 (Japonlarda) OCA-1 OCA-1 tirozinaz enziminin kusurundan kaynaklanır. Bununda 2 alt tipi vardır.OCA1 çoğu toplumlarda yaklaşık 40.000’de birlik bir prevalansa sahiptir. Afrikalılar ve Amerikalılar arasında prevalansı çok sık değildir (7) (8). OCA-1a Bu tipi melanin pigmentinin tamamen yokluğudur.Bu insanlar beyaz saç, çok solgun cilt,açık renk gözlere sahiptirler. Semptomlar farklı yaşlarda ve ırklarda değişiklik göstermez. Görme keskinliği 1/10 veya daha azdır ve fotofobi şiddetlidir(10). OCA-1b Bu tipte az melanin üretilir. Bu insanlar açık renk cilde saç ve gözlere sahiptirler. Yaşları arttıkça renkleri artabilir.Deri ve saçta zamanla biraz pigment gelişebilir mavi 9 irisler kahverengiye kadar değişiklik gösterebilir. Görsel keskinlik 2/10 dur. Bu fenotip daha önceleri sarı albinizm olarak bilinirdi(10). OCA-2 OCA-2 1’den daha az şiddetlidir.İnsandaki P proteinin mutasyonu sonucu ortaya çıkar. Bu protein integral membran proteindir ve melaninin öncü madesi tirozinin taşınmasına öncülük ettiği bilinmektedir. OCA-2 ile doğan insanlar zayıf renk ve açık bir cilde sahiptirler ve saçları sarı, açık sarı veya gümüşi renkte olabilir. OCA2 dünya genelinde en yaygın görülen tipidir. Sub-saharan Afrikalılar, Afrikalı Amerikanlar ve yerli Amerikalılarda yaygındır. Kutanöz pigment miktarı değişebilir ve yenidoğan hemen daima pigmentli tüylere sahiptir. Nevus ve çiller yayagındır. Görme keskinliği daha iyidir ve 3/10 a erişebilir (10). OCA-3 OCA-3, TYRP1 geninin kusurundan kaynaklanır. Genellikle koyu tenli insanları etkiler. Güney Afrikalı OCA-3 ‘lü insanlar kırmızımtrak citli, kırmızımtrak saç ve açık kahverengi veya kahverengi göze sahiptirler. Afrikalı bireylerin 8.500’de birini etkilediği rapor edilmiştir.Buna karşılık bu tip Kafkas ve Asya toplumlarında çok nadirdir (10). OCA-4 OCA-4 melanin üretiminin minimum olmasından kaynaklı SLC45A2 proteininin kusurundan kaynaklanır. Genelde Doğu Asyalı insanların atalarında bulunur. OCA-2 li insanlarla ayrı özellikleri gösterir (10). OCULAR ALBİNİSM (OA) OA X kromozomundaki genin mutasyonuyla oluşur ve genelde erkeklerde görülür. Genelde Nettleship-Falls sendromu olarak bilinir ve albinizmin %10 luk bir kısmını temsil eder. GPR143 genindeki mutasyondan kaynaklandığı biliniyor. Bu tip albinizm sadece gözleri etkiler. Bu insanlar normal saç,cilt ve göz rengine sahiptirler.Ama retinalarında hiç renk yoktur (11). 10 HERMANSKY-PUDLAK SYNDROME(HPS) HPS albinizm 1-8 geninden bir tanesinin defektinden kaynaklı nadir bir hastalıkdır. OCA ile benzer semptomlar gösterirler ve ciğer, bağırsak, karaciğer hastalıkları oluştururlar. Hipopigmentasyonla ve vücudun her yerindeki dokularda ceroid denen bir materyal birikimiyle karakterizedir. Ayrıca hastalar nötropenili şiddetli immünolojik yetmezlik ve killer hücrelerinin olmayışı ile bir tablo sergiler. Porto Rico hariç HPS çok nadirdir. En önemli medikal problemler interstisyel akciğer fibrozisi, granülomatöz kolitis ve trombosit granüllerin yetmezliğinden dolayı orta derecede kanama problemleriyle ilişkilidir (10,12, 13). CHEDİAK-HİGASHİ SYNDROME (CHS) CHS LYST geninin defektinden kaynaklanan başka bir nadir formudur. OCA ile aynı semptomları gösteriler. Ama cildin bütün bölgelerini etkileyebilirler. Saçları genelde kahverengi veya gümüş parlaklıkta sarışındır. Ciltleri ise krem beyaz grimsidir. CHS’li insanların beyaz kan hücresi defektine sahip olması onların enfeksiyonunu artırır (10). GRİSCELLİ SYNDROME (GS) GS 1-3 genlerinin defektlerinden kaynaklı nadir görülen bir genetik hastalıktır. 1978’den beri bilinen sadece 60 GS vakası vardır. GS albinizm (bütün vücudu etkilemeyen) bağışıklık problemleri, nörolojik problemleri ile karakterizedir. GS genellikle hayatın ilk 10 yıllık bölümünde ölümle sonuçlanır (10). SENSORY DEAFNESS SENDROMU (Duyusal tip sağırlık) ve parsial albinizm: Albinizm sağırlık sendromu veya Waardenburg sendromu olarak adlandırılır (14). PRADER-WİLLİ VE ANGELMAN SENDROMU OCA2 ve hipopigmentasyon ile Prader-Wille sendromu ve Angelman sendromu arasInda bir ilişki vardIr. Prader- Willi sendromu, neonatal hipotoni, hiperfaji ve obezite, hipogonadizm, küçük el ve ayaklar ve mental gerilik ile karakterize bir gelişim sendromudur.Çoğu Prader-Willi sendromlu kişi hipopigmentasyonlu olmasına karşın çoğunda albinizmin oküler etkileri bulunmaz ama azda olsa birkaç kişinin hem PraderWilli hemde OCA’dan etkilendiği görülmüştür (15). 11 ANGELMAN SENDROMU Gelişme gecikmesi ve şiddetli zihinsel gecikme, mikrosefali, hipotoni, ataksik hareketler ve uygunsuz gülmeyi içeren bir karmaşık gelişim gecikmesidir. Angelman sendromunda açık renkli deri ve saç ile karakterizedir. Kromozom 15 üzerinde Prader-Willi ve Angelman sendromu bölgesinde OCA2 (P geni) geninin bulunması nedeniyle, Angelman sendromlu kişilerde OCA2’nin olduğu düşünülmektedir (15). 2.1.6 Tirozin aminoasitinin albinizm ile ilişkisi Melanin insan pigment sisteminin ışık emici yüksek ağırlıklı bir biyopolimerdir (16). Başta sadece indole 5,6 kininin bir türü olarak düşünülmüştü. Ama şimdi biliniyor ki melaninin daha heterojen bir fizyolojik yapısı vardır. Melanin çeşitli önemli fonksiyonları, renklendirme, UV ışıklara karşı koruyucu gelişimsel süreçlere katılacak önemli fonksiyonları içerir (17). Melanogenesis tirozinin ilk hidroksile formu 3,4 dihidroksi fenilalaninden sonra okside olmuş formu dopakininden elde edilen çok adımlı bir süreçtir. Daha sonra birçok reaksiyonlar birden fazla yönde ortaya çıkar ki eumelanin (siyah ve kahverengi ) ve pheomelanin (kırmızı ve sarı polimer) oluşur. Melajonesizin en önemli enzimi olan tirozinaz melanin biyosentezinin ilk 2 rate-limiting adımlarının katalizinde ve epidermal folliküler ve oküler melanositler üretiminde görülür (Şekil 4) (18). 12 Şekil 4: Melanin çeşitlerinin biyosentez basamakları (18) Tirozin (TYR) aktivasyonun ilk işareti 1895 de fark edildi. Fransiz doğa bilimci Bourquebt ve Bertrarnd, Russula Nigricans adlı zehirli renksiz madde taşıyan bir mantar havaya maruz kalma üzerine karardığını görmüşlerdir.Bu keşiften sonraki yıl Bertrand bu renksiz maddenin tirozin olduğunu tanımlamış 1904 te memeli melanomasının tirozinden melanin oluşmasıyla ortaya çıkabileceğini keşfetti.TRY nin daha sonraki yıllarda melanin oluşumuna öncülük eden bir aminoasit olduğu anlaşıldı (19). 1908 de ise Sir Archibald Garod İngiliz fizikçi ve bilimci intraselüler enzimlerin kusurundan kaynaklanan kısmen veya tamamen pigment kaybının albinizm sebebi olabileceğini öne sürdü.1950 nin sonlarında ise albinizmin tamamen tirozinin inaktive 13 olmasından olduğu kanıtlandı. Bu yüzden tirozin ve melanin arasındaki ilişkinin açıklanmasına daha çok ihtiyaç duyuldu (19). TYR deki mutasyonlar melaninde yokluğa ve azlığa sebep olur.OCA1 in sebebi budur. OCA genellikle otozomal resesif hipopigmentasyonu tanımlar ve bozuklukların heterojen grubu konjenital diğer gelişimsel anormalliklere ortaklık yapan belirtilerle ve gözde foveal hipoplazi, anormal düşük görüntü, şaşılık ve strabismus chiasm ile karakterizedir (20). 2.1.6.1. Tirozindeki mutasyonlar Human Genome Mutation Database ‘de bugüne kadar 189 OCA1 vakası rapor edildi ve bunların 148 kayıp veya yokluk mutasyonları olmuştur. 23 vaka delesyon ile alakalı, 2’si in/del tipi, 8’i küçük insertion, 1’i kompleks geri düzenleme ve 7 si ise bölge değişikliğinden kaynaklanmıştır. Bir çok otozomal resesif hastalıkta olduğu gibi OCA1 hastalarının büyük çoğunluğu da tirozinin mutant allelerinden kaynaklı bu hastalığı taşıyordu. Tüm bu eksiklikler araştırıldığında cuA ve cuB diye iki bölge içeren 5 bölümlü tirozinde mutasyonlar görülmüştü (21). Cu bağlayıcı bölgedeki(2. Ve 4. Bölgeler) mutasyonlar enzimlerin fonksiyonu için gerekli metal iyon protein akışındaki düzeni bozduğu tahmin edilmişti. Diğer üç bölge ise (1. 3. ve 5. Bölge) enzimlerin fonksiyonlarında ve süreçlerindeki önemli domain bölgelerini temsil ediyordu. Bu bölgelerin substrat bağlanmasından ve enzimlerin aktif bölgeleri arasında akışı sağladığı düşünülmüştü (Şekil 5) (22). Şekil 5. Tirozindeki mutasyon kısımları (22) 14 Bilgisayarda oluşturulan bakır içeren oksijen taşıyan hemosiyaninin üç boyutlu yapısı gösterdiki her bir Cu bağlayıcı bölge hemosiyaninden arta kalan 3 histidin içeren iki αhelikal bölgeden oluşuyor (23). Çalışmalar gösterdi ki bu mutasyonlar Cu bağlayıcı bölgedeki α helikal bölgenin konformasyonunu değiştiriyor ayrıca histidin artıklarının pozisyonları histidin ligantlarına bakırın doğru bağlanmasını veya TYR-Cu etkileşmesini ve hatta Cu-Cu arası uzaklığı önlüyor ve bütün bunlar enzimin inaktive olmasıyla sonuçlanıyordu.İki Cu atomu arasındaki jukstaposizyon çok kritikdir. Tirozin katalitik aktivesi için bu bölgenin dioksijenin peroksid formuna ihtiyacı vardır. Tirozin veya dopanın bağlanması mutlaka Cu atomlarının yanında olmalıdır. Bu bölgenin kimyasal doğasındaki en küçük bir değişiklik bile substrat bağlanmasındaki azalmaya bağlı olarak enzimatik aktivitenin değişmesine neden olur (7). Bu küçük delesyonlar ve içeri girmeler önemli fonksiyon kayıplarıyla ya da erken translasyon sonuçlanması nedeniyle bölgenin kodlanmasını bozmakta ve görünmemesini sağlayan frameshift ve nonsense mutasyonlarla sonuçlanmaktadır (18). 2.1.6.2. Tanımlanamayan OCA1 vakalarındaki ikincil mutasyon iddiası OCA otozomal resesif bir bozukluk olmasına rağmen, OCA1 vakalarının %15 inde tanımlanamayan sekonder mutasyonlar görülmüştür. Bu mutasyonlar uncharacterized mutasyonlar olarak ifade edildi (UCMs) (24). Bu tip mutasyon için çeşitli açıklamalar yapılmaya çalışıldı. Bunlardan birisi tirozinden başka ikinci bir lokusun sekonder mutasyon olarak göründüğü açıklandı (25)(26). Bu gizli mutasyonlar için şöyle açıklamalar öne sürüldü; 1) TYr nin düzenleyici bölgesinin yeni metodlarla sekans edilememesi. 2) Lokusun bölge gibi kontrol edilmesi 3) İntron mutasyonlarının normal RNA splicing patternlerini azaltması 4) Genin intronik düzenleyici bölgesinin son metodlarla henüz teşhis edilememesi 5) Tüm gen delesyonlarının bir ailede tanımlanması (26). 15 2.1.7 Tanı metodları OCA’in tanısı gözle ilgili karakteristik semptomlara ilaveten deri ve saçın hipopigmentasyonunun klinik bulgularına dayanır. Buna karşın OCA subtipleri arasındaki klinik karışıklıktan dolayı moleküler testler ile gen defektlerini göstermek, OCA subtipini belirlemek için gereklidir. Moleküler genetik testler genlerin mutasyon analizi temelinde, stranded conformational polymorphism (SSCP) veya denaturating high performance liquid chromatography (DHPLC) gibi standart tarama metodlar ile DNA dizi analizine dayanır (15). 2.1.7.1 Prenatal tanı OCA’ in 4 tipinin hepsi OR genetik geçiş gösterir. Böylece, etkilenmiş bir çocuğun ebeveynleri zorunlu taşıyıcıdırlar, bir diğer çocuk için tekrarlama riski % 25’tir. Etkilenmiş bir bireyin çocukları zorunlu taşıyıcıdırlar. Taşıyıcılar asemptomatiktir. Çoğu vakada, albinizmin daha önceki aile hikayesi yoktur. Mutasyona sebep olan hastalık ailede görüldüğünde taşıyıcı tespiti ve prenatal tanı mümkündür. Test gebeliğin 10-12. haftalarında koriyonik villus örneğinden (CVS) elde edilen DNA dan veya kültüre edilmiş amniyositlerden elde edilen DNA dan yapılabilir. Moleküler genetik analiz yapılarak preimplantasyon genetik tanı prensip olarak mümkün olabilir, fakat bu henüz gerçekleştirilememiştir. Daha önceleri fetusun deri biyopsisinde prenatal tanı gerçekleştirilmiştir (27) (28). 2.1.7.2 Ayırıcı tanı OCA’ in aksine, oküler albinizm (OA) de hipopigmentasyon gözlerde mavi-kahve rengi irisle sınırlıdır. Nistagmus, strabismus, foveal hipoplazi, optik liflerde anormal krossing ve azalmış görme keskinliği OA’da hafiftir (29). OA1 geni X kromozomu üzerinde lokalizedir (30). Albinizm, Hermansky- Pudlak sendromu, Chediak-Higashi sendromu, Griscelli sendromu ve Waardenburg sendromu type II (WS2) gibi daha büyük bir sendrom grubunun parcasıdır. WS2 hariç, hepsi otozomal resesif kalıtsal geçiş gösterir ve klinik ve biyokimyasal kriterler temelinde ayırt edilebilirler. Ayrıca 15q11 deki bir delesyonla 16 karekterize Angelman sendromu ve Prader Willi sendromunun da hipopigmentasyonla birlikteliği vardır (31). 2.1.8 Hayvanlarda Albinizm Albinizmin memelileri,kuşları, balıkları, sürüngenleri ve kurbağaları etkilediği bilinir. Albino hayvanların hepsi saf beyaz renkli değildir çünkü melanini kontrol eden bazı özellikler hayvanların kürklerinde pigment üretimine izin verirler. Bütün beyaz hayvanlar da albino değildir. Bunların farklarını gözlerinin renklerinden anlayabiliriz. Melanin hayvanların gözlerinin ve görüş kalitelerinin gelişiminde katkıda bulunurlar. İrislerinde kahverengi-siyah ve sarı-kırmızı pigment bulunmayan hayvanların gözleri pembe veya açık mavi görünür (32). Denizde yaşayan canlılarda şu zamana kadar bir çok albinizm vakası tespit edildi. Bunların 21 i cetacean türlerinde (yunus,balina ve porpoise gibi), 7 side pinniped türlerinde (sınıflandırılamayan ayı balığı,kaplumbağa gibi hayvanlar). Bazı vakalar albinizm olarak varsayılırken bazıları da gerçek albinizm tanımına uymaktadır (33,34). Brezilya’da boto veya botovermelho, Kolombiya, Ekvator ve Peru ‘da bufeo Colorado, Venezuela ‘da ise toninda veya delphin olarak bilinen amazon nehri yunusu bu örneklerdendir. İngilizcede ise genel olarak pembe yunus veya boto olarak bilinir (35). Boto en büyük nehir yunusudur. Erkekler için 255 cm boy ve 207 kg ağırlıkla tanımlanır. Dişileri için ise 225 cm ve 153 kg olarak. Bu yunus çeşidinin gözleri hem su altı hem su üstünde yeterince iyi görür. Renkleri yaşa bağlı olarak değişebilir. Fetus, neonatan ve genç hayvanların renkleri koyu gridir. Pigment üretimi adölesan döneme girildikçe azalır ve renkleri açık griye döner. Yetişkin botoslar cilt altında bir yaralanma meydana gelince pembe bir renk alırlar. İntermale bir agregasyondan dolayı daha ağır bir yaralanma olursa erkekler dişilerden daha fazla pembe olurlar. Yetişkin botosların dorsumları daha koyu bir renge sahip olabilirler. Abdominal bölgeleri ve alt kısımlar pembemsidir (35). ‘Chimo’ adıyla bilinen (Orcinus orca) katil balina türü ise Kanada da avlanmıştır. Yapılan otopsi sonucu Chediak- Higasi sendromlu olduğu görülmüştür (şekil 6) (36). 17 Şekil 6: Chimo (36) Hayvanlar yaşayabilmek için yem bulmak ve yem olmaktan kaçınmak zorundadırlar. Albino hayvanlar zayıf görüş açılarıyla hem av bulmayı hem de tehlikelerden kaçınmayı nasıl başarabildikleri ve farklı dış görünüşlerinin onları daha kolay avlanabilir yapması hala araştırılıyor (32). Araştırmacılar albino hayvanların beyaz dış örtülerinin ve kusurlu kamuflajlarının av olarak görülmelerini nasıl etkilediğini araştırdılar. Bazen bu canlılar diğer normal hayvanlardan daha kolay fark edilip yem olurken bazen de yırtıcılar tarafından renkleri yüzünden normal görülmeyip doğal bir av olarak algılanmıyorlar. Sonuçlara bakıldığında iki olasılığında eşit olduğu kabul edildi Şekil 7 (32). Şekil 7: Albinizmli koala (32) 18 Kuzgun, kırlangıç, kırmızı kanatlı kargalar ve penguenler üzerine yapılan çalışmalar da gösterdi ki bu tip hayvanlar eş bulmada da güçlük yaşıyor. Albino kuşlar belki de tüylerindeki renk ve desen yokluğundan ötürü sürekli geri çevriliyorlar (32). Hayvanlar da bu hastalığa ebeveynleri aracılığıyla sahip oluyorlar. Memeliler hücrelerinde tirozinazın varlığı saptandığı bu özel genlere sahiptirler. Genetikçiler buna TYR geni diyorlar. Eğer bir hayvan normal değilde az veya zarar görmüş TYR genine sahipse melanin üretilemiyor ve hayvanlar albino oluyor. TRY geninin azaltılması bir çok yoldan olabilir. Bunların 50 si insanlarda 33 tanesi ise farelerde bulunmuştur. Tamamen beyaz veya açık renk gözlü albinolarda TYR geni hiç çalışmaz ve tirozinaz ve pigment üretemez. Başka bir çeşidinde ise TYR geni tirozinazın biraz sızmasına ve melanin toplanmasına izin veriyor. Bu tiplerde ise hala açık renk göze sahiptirler ama kürklerinde bazı renkler görülebilir (32). 2.1.9 Vaka örnekleri Japonya’da Hokkaido üniversitesi hastanesinde 2 yaşında beyaz saçlı ve beyaz tenli bir kız çocuğu rapor edildi. Bütün cildi krem beyaz renginde saçları beyaza yakın sarı ve gözleri maviydi. Ebeveynleri akraba değil ve aile geçmişinde herhangi bir pigment hastalığı yoktu (Şekil 8) (37) Şekil 8: Albinizmli Japon bebek (37) 19 Hastadan alınan örnekte DNA sekans analizi yapıldığında 5 ekson artı flanking intronlardaki tirozin bölgelerinde bir anormallik yoktu. P geninin 25 ekson ve flanking intronlarının DNA sekansı incelendiğinde ise 2 kayıp parça bulundu A481T ve Q799H (şekil 9) (37). Şekil 9: DNA sekans incelemesi grafiği A481 kayıp bölgesi mutasyonu önceden tanımlanan bir mutasyondu (38). Q799H mutasyonu ise yeni bir mutasyondu. 50 normal sağlıklı pigment sekansı üzerinde çalışıldı ve hiç birinde Q799H mutasyonu görülmedi. Bundan bu tipin çok rastlanan bir non-patolojik bir polimorfizm olmadığı sonucu çıkarıldı. Çalışmanın sonucunda bir çok heterozigot non-patolojik polimorfizm çeşidi bulundu: 1064G/A (A355A), 2340C/T (G780G), 2364G/A (S788S), 2385G/T (G795G), and IVS114A/G.(37) 20 Tartışmalar OCA2 li 3 hasta üzerinde çalışıldı. İlk hasta OCA2 li ve ayrıca Angelman sendromu da vardı (39). A481T kayıp mutasyonu bulundu. Bu hastanın adolesan dönemi boyunca koyu bir teni ve saçları vardı. Bu durum A481T nin yerine koyma sonucu P Bölgesinin bir kısmının fonksiyon kaybıyla uyumluydu (40). Melanositlerdeki A481T p polipeptidinin transfection (nükleik asitlerin hücreye sokulması) görevini test etti. A481T-P c-DNA melanin içeriğini %60 oranında wildtype dönüştürüyor. Bu gösteriyor ki A481T P polipeptidi önemli bir yer tutuyor (39). Bu kısımsal fonksiyon bu vakada görülen biraz da olsa pigment oluşumunu açıklıyor ve ilerde bu tip hastalarınsa pigment sahibi olabileceğini öngörülüyor.Ikinci OCA2 li hastada A481T ve IVS15+1G > A genine sahip 104 normal genin içinden 20 mutasyonlu gen bulundu. Bunlardan ikisi bu allelin homozigottu ve klinik olarak normaldiler (41). Bu gerçekten tirozinaz genindeki R402Q mutasyonun Caucasianlar (q=0.15) arasındaki prevalansını açıklamak açısından merak uyandırıcı bir gelişmeydi. Bu birleşik R402Q ve diğer patolojik mutasyonları OCA1 otozomal resesif oküler albinizmin hafif bir fenotipi gösteriyor. Q402 tirozinaz sadece ısıysa hassas bir enzim olup sadece 37°C de R402 olarak %27 oranında aktivite gösteriyor (42,43). Q799H substitüsyonu daha önce 50 normal Japon arasından fark edilmemişti. P geninin fonksiyonu son zamanlarda düşük ph ve tirozinazın katalitik aktivitesinde yardımcı olan melanozom arasında iyon transferi yapmak olduğu ileri sürülüyordu (44). Q799 aminoasidi extra-membran bölgesine yerleşmişti ve Q799H sübstitüsyonu nötralden temele doğru elektrik akımını değiştiriyor ve muhtemelen melanozoma doğru olan pozitif proton akımını engelliyor. Bununla birlikte Q799H kayıp mutasyonu patolojik OCA2 mutasyonuna eğilimlidir (45). Bu çalışmada ebeveynlerin DNA sı incelenemedi çünkü bu hastaların A481T ve Q799H için birleşik heterozigot olduğuna inanılmadı. Eğer bu mutasyonlar aynı kromozom 21 üzerinde yer alsaydı üçüncü mutasyon diğer kromozom üzerinde olmak zorunda olurdu.bu çok küçük bir şans çünkü 25 eksonlar ve diğer flanking intronların hepsi incelendi ve bir şey bulunamadı. Bu diğer kromozomdaki büyük delesyon ihtimali çok zayıftır ve ancak üzerinde hiç çalışılmayan güneye ait bir örnekte görülebilir. Bu büyük delesyon ihtimali daha öncesinde Afrika kökenli bir OCA2 vakasında görülmüştü (46). Japon hastalardaki bu geniş OCA1 mutasyon analizi 1989 da Tomita et al. tarafından düzenlenen ilk rapordu. Bunun yanında Japon hastalar üzerine yapılan OCA2 araştırmaları da vardır (47). 2.1.10 Albinizm ve sosyallik Albinizmli çocukların sosyal hayatları, akranlarıyla olan ilişkilerini incelmek için bir çalışma yapıldı. Albinizmli 10 çocuk çalışmaya katıldı. Çocuklar normal yaşta, okul çağında, albinizm ve görme problemi yaşayan çocuklardı. Üç çocuk OCA1 hastası, 4 çocuk OCA2 hastası ve üç tanesi ise OA hastasıydı. Çalışmaya katılanların hepsinin durumu oftalmolojistler tarafından raporlanmış ve ebeveynlerinden imzalı izin formu alınmıştı (48). İlk olarak OCA1 li çocuklara ruh durumları, arkadaş ortamlarındaki davranışları gibi konularda sorular soruldu. Amaç OCA1 hastaların farklı olarak hangi davranışları gösterdiği idi.(tablo 2) (48) Tablo 2: Öğretmenlerin OCA1 çocukları değerlendirmesi (48) İsim Arkadaş canlısı İçten, samimi Sessiz Huysuz hayır Hayır,her Ortamlarda sosyal olması olması Sam Çok Evet Hayır zaman neşeli Trish Evet Evet Hayır Hayır Evet ama uygun davranışlar üzerinde çalışmalı. Jan Evet,Çok Evet Hayır Hayır,pek Evet, ama her zaman uygun sayılmaz mu? genel olarak evet 22 İkinci olarak öğretmenler OCA2 hastası öğrencilerin durumlarını inceden inceye değerlendirdiler ve yorumladılar (tablo 3). Tablo 3: Öğretmenlerin OCA2 li çocukları değerlendirmesi (48) İsim Arkadaşcıl İçten, samimi Sessiz Huysuz Ortamlarda olması John Josh sosyal olması Evet, çok Evet Evet çoğu zaman. İyi Hayır, sayılmaz. Kolayca hissetmediği zaman fark edilebilir ama çok konuşmaz ama genel gürültülü değil, diğer olarak iyi. çocuklar kadar sesli. Hayır, fark edilebilir ama Evet, genelde çok gürültülü ve tembel Kesinlikle. Bu onun en iyi Hayır özelliklerinden. Hayır Evet değil. Don Dürüst bir şekilde Kesinlikle Hayır Evet Hayır Öyle olduğunu Hayır düşünüyorum. arkadaşcıl Tim Evet Evet, Diğerleriyle tuhaf azaltıyor bir yolla anlaşıyor. Son olarak OA hastası öğrencilerin durumlarını değerlendirip yorum yaptılar (tablo 4). Tablo 4: Öğretmenlerin OA lı çocukları değerlendirmesi (48). İsim Arkadaşcıl İçten, samimi Sessiz Huysuz Ortamlarda sosyal olması Sara Kesinlikle Hayır Olabilir Hayır Sınıf Devamlı ortamında aynı evet. arkadaş grubuyla takılır. Tom Evet ama Olabilir çekingen Jim Evet Biraz Hayır Evet öyle. Hayır Evet çekingen Evet, güzel bir Evet tarzı vardır. Bu soruların yanı sıra öğretmenlere ve ailelere beş sosyal davranış soruldu; Paylaşımcılık, turn-taking (kimin konuşacağına karar verilmesi), gruplara katılım, grubun bir parçası olma, diğerleri tarafından kabul edilme. On öğretmen (100%) ve altı 23 aile (86%) bu öğrencilerin çeşitli kısıtlamalara rağmen oyuncaklarını, kişisel eşyalarını ve materyallerini diğerleriyle paylaştıklarını kabul ettiler. Öğretmen ve aileler bu çocukların matematik oyunları yada yap bozlarla uğraşırken diğer çocuklar tarafından unutulduğunu da kabul ettiler (48). Bu on albinizmli öğrenciden üçü ise öğretmenlerine göre grup içinde hükmeden, abartılı davranışlara sahip olan öğrencilerdi. Diğerleri ise olgun olmayan davranışlar veya sadece dinleme ve izleme gibi hareketler gösteriyordu (48). Sonuç olarak bu çalışma gösteriyor ki albinizmli çocuklar eşsiz ve kendi özel durumlarına göre çok önemli ve güçlü bireysel sosyal davranışlar gösteriyor. Buna ek olarak rastgele, kalıtsal olarak düşük insidanslı da olsa onları kolayca fark edilebilir yapan özelliklerinden dolayı diğerlerinden izole oldukları gözleniyor. Sonuç olarak onların bu tecrübelerini paylaşmaları diğerlerinin de yararına olduğu için bu bir fırsat. Albinizm onların bireysel yaşamlarını bir çok yolla etkileyen ve diğerlerinden ayıran özel bir durum. Fiziksel olarak bu durum bir çok görme problemlerine yol açıyor, Parlak ışık ve yansımalara duyarlı hale getiriyor ayrıca derileri de sıra dışı bir derecede hassas. Duygusal olarak ise görünüşlerinden dolayı diğerleri tarafından görmezden gelinme, ayrımcılık ve kabul edilmeme gibi zorluklar yaşıyorlar (48). Albinizmli çocuklar diğerlerinden daha fazla paylaşmaya açıklar. Gruplara katılmaya, grupları domine etmeye, kendini savunmaya, diğerlerine patron gibi davranmaya, abartılı davranışlarda bulunmaya da eğilimliler öğretmenlerinin gözlemlerine göre. Bu savunmacı davranış bazı OCA1 li ve OCA2 li çocukların sosyal ilişkilerini daha iyi hale getirmiyor. Bunun aksine OA lı çocukların gruplara katılımı daha uygun görülüyor. Öğretmenlerine göre bir çok OCA1 ve OCA2 li çocuk gürültücü davranışları, patronluk taslayan tutumları nedeniyle gruplara katılmada başarılı olamıyorlar. OA lı çocuklar ise kendilerine az güveniyorlar ama buna rağmen diğerleri tarafından kabul ediliyorlar (48). 2.1.11 Tedavisi Albinizm gittikçe kötüleşen bir durum değildir. Zayıf pigment üretimi ya da hiçbir şekilde pigment üretilememesi ve ya abnormal görüş bozukluklarının düzeltilememesine rağmen düzenli göz muayenesi ve değerlendirilmesi kullanışlıdır (5). 24 Albinizm bir tedavi şekli yoktur. Albinizm için tedavi semptomları hafifletmek veya güneş ışığının zarar vermesini engelleyerek olabilir. Tedavi şunları içerebilir; -UV ışınlarından gözleri korumak için güneş gözlüğü, -UV ışınlarından korunmak için giysiler, -Görme problemlerini düzeltmek için gözlük, -Anormal kas hareketlerini düzeltmek için ameliyat (10). 25 3. SONUÇ Albinizm ciltte saçta veya gözde az veya hiç renk olmamasına yol açan az rastlanan genetik bir hastalıktır. Akşınlık ya da albinizm soydan geçen bir metabolizma hastalığıdır (1). Albinizm günümüze kadar olan süreçte farklı coğrafyalarda farklı oranlarda görülmüştür. Bu hastalık için kurulmuş olan National Organization for Albinism and Hypopigmentation (NOAH) ‘a göre yaklaşık olarak dünyada 17.000’ de bir insanda görülen bir hastalıktır (3). Albinizm başlıca iki tip mutasyon kaynaklıdır: Tip 1 albinizm: Pigmentlerin üretiminden sorumlu melaninin defektinden kaynaklanır. Tip 2 albinism: P geninin defektinden kaynaklanır. Bu tip hastalar doğduklarında açık renk bir tene sahiptirler (5). Albinizmli hastalar şu semptomları izlerler: -Saçta,ciltte veya gözde renk yokluğu, -Normal saç,cilt,göz renginden daha açık renk, -Ciltte renksiz yamalar. Albinizm gelecekle alakalı şunları içeren bir hastalıktır; -Strabismus (şaşı göz) -Photofobia (ışığa aşırı duyarlılık) -Nystagmus (göz kaslarının istemsiz hareketi 26 -Zayıf görüş veya körlük(3) TYR deki mutasyonlar melaninde yokluğa ve azlığa sebep olur buda OCA1 nedenidir (20). Albinizm, Hermansky- Pudlak sendromu, Chediak-Higashi sendromu, Griscelli sendromu ve Waardenburg sendromu type II (WS2) gibi daha büyük bir sendrom grubunun parcasıdır (31). Albinizmin memelileri, kuşları, balıkları, sürüngenleri ve kurbağaları etkilediği bilinir. Albino hayvanların hepsi saf beyaz renkli değildir çünkü melanini kontrol eden bazı özellikler hayvanların kürklerinde pigment üretimine izin verirler. Bütün beyaz hayvanlar da albino değildir (32). Albinizm gittikçe kötüleşen bir durum değildir. Zayıf pigment üretimi ya da hiçbir şekilde pigment üretilememesi ve ya abnormal görüş bozukluklarının düzeltilememesine rağmen düzenli göz muayenesi ve değerlendirilmesi kullanışlıdır (5). Albinizm bir tedavi şekli yoktur. Albinizm için tedavi semptomları hafifletmek veya güneş ışığının zarar vermesini engelleyerek olabilir. Tedavi şunları içerebilir; -UV ışınlarından gözleri korumak için güneş gözlüğü, -UV ışınlarından korunmak için giysiler, -Görme problemlerini düzeltmek için gözlük, -Anormal kas hareketlerini düzeltmek için ameliyat (10). Sonuç olarak albinizm insanlığın var oluşundan beri insanları fiziksel,psikolojik, sosyal yönden etkileyen ve bundan sonra da etkileyecek olan bir hastalıktır. Tedavisi üzerine çalışmalar sürüyor olsa da genetik bir hastalık olduğu için şimdilik sadece koruyucu önlemler alınabilmektedir. 27 KAYNAKLAR 1. http://tr.wikipedia.org/wiki/Albinizm 2. Observations and Researches on Albinism in the Negro Race. by Joseph Jones, MD http://www.goldenalbinism.com/history/ 3. Albinism — AAPOS. (n.d.). American Association for Pediatric Ophthalmology and Strabismus. Retrieved April 5, 2012, fromhttp://www.aapos.org/terms/conditions/12 4. http://www.thewilltosee.com/2012/04/04/genetics-of-ocular-albinism/ 5. Albinism: MedlinePlus Medical Encyclopedia. (n.d.). National Library of Medicine National Institutes of Health. Retrieved April 5, 2012, fromhttp://www.nlm.nih.gov/medlineplus/ency/article/001479.htm 6. NOAH — What is Albinism? (n.d.). NOAH — The National Organization for Albinism and Hypopigmentation. Retrieved April 5, 2012, fromhttp://www.albinism.org/publications/what_is_albinism.html 7. King, R.A., Hearing, V.J., Creel, D.J., Oetting, W.S., 2001. Albinism. McGraw-Hill, New York. 8. Tomita, Y., Takeda, A., Okinaga, S., Tagami, H., Shibahara, S., 1989. Human oculocutaneous albinism caused by single base insertion in the tyrosinase gene. Biochem. Biophys. Res. Commun. 164 (3), 990–996. 9. Cooksey CJ, Garratt PJ, Land EJ, Pavel S, Ramsden CA, Riley PA, Smit NP: Evidence of the indirect formation of the catecholic intermediate substrate responsible for the autoactivation kinetics of tyrosinase. J Biol Chem 1997 Göztepe Tıp Dergisi 23(4):149-155, 2008;272:26226-26235. 10. Written by Rose Kivi and Matthew Solan | Published on 25 Temmuz 2012 Çarşamba Medically Reviewed http://www.healthline.com/health/albinism by Sylvia S. Hanna, MD 28 11. http://ghr.nlm.nih.gov/condition/ocular-albinism 12. Witkop CJ, Nunez BM, Rao GH, Gaudier F, Summers CG, Shanahan F, Harmon KR, Townsend D, Sedano HO, King RA: Albinism and Hermansky-Pudlak syndrome in Puerto Rico. Bol Asoc Med P R 1990;82:333-339. 13. Dimson O, Drolet BA, Esterly NB: Hermansky-Pudlak syndrome. Pediatr Dermatol 1999;16:475-477. 14. Waardenburg PJ: A new syndrome combining developmentalanomalies of the eyelids,eyebrows and nose root with pig-mentary defects of the iris and head hair and with congenital deafness. Am J Hum Genet 1951;3:195-253. 15. Göztepe Tıp Dergisi 23(4):149-155, 2008 16. Nordlund, J.J., Boissy, R.E., Hearing, V.J., King, R.A., Ortonne, J.P., 1998. Pigmentary System—Physiology and Pathophysiology. Oxford University Press, Oxford. 17. Spritz, R.A., Hearing, V.J., 1994. Genetic Disorders of Pigmentation. New York, Plenum Press. 18. Molecular and Human Genetics Division, Indian Institute of Chemical Biology, 4 Raja S. C. Mullick Road, Jadavpur, Kolkata 700 032, India Progress in Retinal and Eye Research 26 (2007) 323–358 19. Gerritsen, V.B., 2004. Snowy stardom. Protein spotlight. Embnet. News 10 (49), 22–23. 20. Olivares, C., Solano, F., Garcia-Borron, J.C., 2003. Conformationdependent posttranslational glycosylation of tyrosinase. Requirementvof a specific interaction involving the CuB metal binding site. J. Biol. Chem. 278 (18), 15735–15743. 21. Chaki, M., Sengupta, M., Mukhopadhyay, A., Subba Rao, I., Majumder, P.P., Das, M., Samanta, S., Ray, K., 2006. OCA1 in different ethnic groups of India is primarily due to founder mutations in the Tyrosinase gene. Ann. Hum. Genet. 70 (Pt 5), 623–630. 29 22. Oetting, W.S., King, R.A., 1992b. Molecular analysis of type I-A (tyrosinase negative) oculocutaneous albinism. Hum. Genet. 90 (3), 258–262. 23. Oetting, W.S., King, R.A., 1992a. Analysis of mutations in the copper B binding region associated with type I (tyrosinase-related) oculocutaneous albinism. Pigment Cell Res. 5 (5 Pt 2), 274–278. 24. Fryer, J.P., Oetting, W.S., King, R.A., 2003. Identification and characterization of a DNase hypersensitive region of the human tyrosinase gene. Pigment Cell Res. 16 (6), 679–684. 25. Ming, J.E., Muenke, M., 2002. Multiple hits during early embryonic development: digenic diseases and holoprosencephaly. Am. J. Hum. Genet. 71 (5), 1017–1032. 26. King, R.A., Pietsch, J., Fryer, J.P., Savage, S., Brott, M.J., Russell-Eggitt, I., Summers, C.G., Oetting, W.S., 2003. Tyrosinase gene mutations in oculocutaneous albinism 1 (OCA1): definition of the phenotype. Hum. Genet. 113 (6), 502–513. 27. Chaki M, Mukhopadhyay A, Ray K: Determination of variants in the 3'-region of the tyrosinase gene requires locus specific amplification. Hum Mutat 2005;26:53-58. 28. Rosenmann E, Rosenmann A, Ne'eman Z, Lewin A, Bejarano-Achache I, Blumenfeld A: Prenatal diagnosis of oculocutaneous albinism type I: review and personal experience. Pediatr Dev Pathol 1999;2:404-414. 29. O'Donnell FE Jr., Hambrick GW Jr., Green WR, Iliff WJ, Stone DL: Xlinked ocular albinism. An oculocutaneous macromelanosomal disorder. Arch Ophthalmol 1976;94:1883-1892. 30. Bassi MT, Schiaffino MV, Renieri A, De Nigris F, Galli L, Bruttini M, et al: Cloning of the gene for ocular albinism type 1 from the distal short arm of the X chromosome. Nat Genet 1995;10:13-19. 31. Lee ST, Nicholls RD, Bundey S, Laxova R, Musarella M, Spritz RA: Mutations of the P gene in oculocutaneous albinism, ocular albinism, and Prader-Willi syndrome plus albinism. N Engl J Med 1994;330:529-534. 30 32.http://files.dnr.state.mn.us/publications/volunteer/young_naturalists/albino_animals/a lbino_animals.pdf Susan kaneko binkley Minnesota conservation volunteer novemberdecember 2001 33. Fertl, D., Pusser, L. T., and Long, J. J. ( 1999 ). First record of an albino bottlenose dolphin ( Tursiops truncatus ) in the Gulf of Mexico, with a review of anomalously white cetaceans. Mar. Mamm. Sci. 15,227 – 234. 34. Rodriguez, D. H., and Bastida, R. O. ( 1993 ). The southern sea lion, Otaria byronia or Otaria fl avescens? Mar. Mamm. Sci. 9, 372 – 381. 35. Visser, I. N., Fertl, D., and Pusser, L. T. ( 2004 ). Melanistic southern right-whale dolphins ( Lissodelphis peronii ) off Kaikoura, New Zealand, with records of other anomalously all-black cetaceans. N.Z. J. Mar. Fresh. Res. 38, 833 – 836. 36. Taylor, M. K., Larsen, T., and Schweinsburg, R. E. ( 1985 ). Observations of intraspecifi c aggression and cannibalism in polar bears ( Ursus maritimus ). Arctic 38, 303 – 309. 37. Atsushi Katoa, Kazuyoshi Fukaia,*, Naoki Oisoa, Naoko Hosomia, Shinji Saitohb, Takahito Wadab, Hiroshi Shimizuc, Masamitsu Ishiia A novel P gene missense mutation in a Japanese patient with oculocutaneous albinism type II (OCA2) Journal of Dermatological Science (2003) 31, 189/192 38. Lee S-T, Nicholls RD, Bundey S, Laxova R, Musarella M, Spritz RA. Mutations of the P gene in oculocutaneous albinism, ocular albinism, and Prader/Willi syndrome plus albinism. N Engl J Med 1994;330:529/34. 39. Saitoh S, Oiso N, Wada T, Narazaki O, Fukai K. Oculocutaneous albinism type 2 with a P gene missense mutation with Angelman syndrome. J Med Genet 2000;37:392/4. 40. Sviderskaya EV, Bennett DC, Ho L, Bailin T, Lee S-T, Spritz RA. Complementation of hypopigmentation inmutant (pinkeyed dilution) mouse melanocytes by normal human P cDNA, and defective complementation by OCA2 mutant sequences. J Invest Dermatol 1997;108:30/4. 31 41. Suzuki TS, Miyamura YM, Matsunaga JM, Tomita Y. A novel P-gene mutation of IVS15/1G in a Japanese albino patient and the high frequency of an ala481thr mutation in normally pigmented Japanese. Pig Cell Res 2002;15(Suppl.9):2029. 42. Fukai K, Holmes SA, Lucchese NJ, Siu VM, Weleber RG,Schnur RE, Spritz RA. Autosomal recessive ocular albinism associated with a functionally significant tyrosinase gene polymorphism. Nat Genet 1995;9:92/5. 43. Tripathi RK, Giebel LB, Strunk KM, Spritz RA. A polymorphism of the human tyrosinase gene is associated with ntemperature-sensitive enzymatic activity. Gene Exp 1991;1:103/10. 44. Brilliant MH, Barsh G. Anatomy of pigment cell genes acting at the cellular level. In: Nordlund JJ, Boissy RE, Hearing VJ, King RA, Ortonne J-P, editors. The pigmentary system: physiology and pathophysilology. New York, Oxford: Oxford University Press, 1998:217/29. 45. Rinchik EM, Bultman SJ, Horsthemke B, Lee ST, Strunk KM, Spritz RA, Avidano KM, Jong MT, Nicholls RD. A gene for the mouse pink-eyed dilution locus and for human type II oculocutaneous albinism. Nature 1993;361:72/6. 46. Durham-Pierre D, Gardner JM, Nakatsu Y, King R, Franke U, Ching A, Aquaron R, del-Marmol V, Brilliant MH. African origin of an intragenic deletion of the human P gene in tyrosinase positive oculocutaneous albinism. Nat Genet 1994;7:176_/9. 47. Tomita Y, Takeda A, Okinaga S, Tagami H, Shibahara S. Human oculocutaneous albinism caused by a single base insertion in the tyrosinase gene. Biochem Biophys Res Commun 1989;164:990/6. 48. Carolyn Palmer The social competence of children with albinism Flinders University, GPO Box 2100, Adelaide 5001, Australia International Congress Series 1282 (2005) 917– 921 32 ÖZGEÇMİŞ Adı – Soyadı : Kübra ŞENDİL Doğum Yeri : Antalya Doğum Tarihi : 22.05.1991 1991 yılında Antalya’ da doğdum. İlköğretimimi Antalya’ da Dumlupınar İlköğretim okulu’nda tamamladım. Lise öğrenimime Antalya Özel Toros Yağmur Koleji’nde devam ettim. 2009 yılında Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni kazandım. Halen Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde öğrenimimi sürdürmekteyim. Tel : 0505 859 20 28 E–mail : [email protected]