bilimin önemli kavramları - Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK

advertisement
04.11.2010
Kimya Nedir?

GENEL KİMYA


Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK
OFMAE Bölümü Kimya Eğitimi
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi


BİLİMİN ÖNEMLİ
KAVRAMLARI
Kimya maddenin bileşimi ve özellikleri ile
ilgilenen bir bilim dalıdır.
Güneş pilleri,
Transistörler,
Güneş pilleri,
İlaçlar,
Bilimsel Yöntem
Olgu
Bilimsel Teori
Bilimsel Yasa
Bilimsel Hipotez
Kavram Yanılgıları
2
Bilimde hiyerarşik adımlar halinde yürüyen
evrensel tek bir yöntem yoktur.
Bilim yaratıcılık gerektiren bir
sosyal etkinliktir
Gözlem
Hipotez
Sonuçları Başkaları İle Paylaşma
Deney
Sonuçları Raporlaştırma
Sonuç Çıkarma
Teori
(Model)
Gerektiğinde
Teoride Değ.
Hipotezi Test Etme
Yasa
Veri Toplama
Tahmin
Hipotez Kurma
Bilimsel Yöntem
Problemi Tanımlama
Deney
Problemi Tespit Etme
BİLİMSEL YÖNTEM MODELİ
Olgu

Olgu genel olarak, evrende yer alan, doğrudan ya da dolaylı olarak
gözlenebilen nesne, durum veya olaylar olarak nitelendirilebilir.
Olguların;
o
Genel geçerlilik,
o
Süreklilik,
o
Doğrudan
ğ
ya
y da dolaylı
y olarak g
gözlenebilirlik
o
Tekrarlanabilirlik
özellikleri bulunmaktadır.
Olgu örnekleri;
Suyun kaynaması
Metallerin elektrik iletmesi
o
Elmasın sert olması
o
İnsanların öğrenmesi
o
o
Bilimsel Teori
Bilimsel Teori

o
o
o
o
o
o
o
Bilimsel yöntemin en önemli kavramı olan teori,
doğal dünyanın olgularını, olgular arası ilişkilerini,
yasalarını açıklayan, yasaları, çıkarsamaları ve test
edilmiş hipotezleri içeren iyi yapılandırılmış
kavramsal yapılardır.
Moleküler kinetik teori
Atom teorileri
Öğrenme teorileri
Asit--baz teorileri
Asit
Belirsizlik teorisi
Hareketli kıtalar teorisi
Motivasyon teorileri
Bilimsel teoriler, gündelik hayatta boş veya safsata
anlamında kullanılan teori anlamında kullanılmamalıdır.
o
o
o
o
Bilimsel teoriler hiçbir zaman ispatlanamaz ancak
mevcut kanıtlara dayalı olarak yapılan açıklamalar
arasında en mantıklı olanıdır.
Bilimsel teorilerin
teorilerin, açıklama
açıklama, tahmin ve kontrol olmak
üzere üç önemli bileşeni vardır.
İyi bir teori, gözlemleri iyi açıklama, henüz gözlenmemiş
olayları tahmin etme, sınanmaya açık olma ve yeni
bilgiler elde edildikçe gerektiğinde düzeltilebilme gibi
özelliklere sahip olmalıdır.
Teoriler sayesinde birbiriyle ilişkisiz gibi görünen bir
takım olaylar arasındaki ilişkilerin varlığı tespit edilir.
1
04.11.2010
Bilimsel Yasa

Bilimsel Yasa
Bilimsel yasalar, belirtilen şartlar altındaki olgular arası
ilişkilerin özlü ifadeleridir.
“Sabit sıcaklıkta, sabit miktardaki gazın hacmi, basıncı ile ters
orantılıdır.” BoyleBoyle-Mariotte yasası
P α 1/ V
o
o
o
o
o
o
Ernest Rutherford (1871-1937)

o

Teori
Yasa

Teoriler yasalara dönüşmeyip, yanlışlanamadıkları sürece,
teori olarak, yasalar da yasa olarak kalırlar.
Gazların kinetik teorisinin gaz yasalarından çok sonra
ortaya konmuş olması da bu durumu desteklemektedir.
Bilimin doğası ile ilgili yaygın kavram
yanılgıları

“Şekerin sudaki çözünme hızı artan sıcaklıkla
artar.”
Maddenin Yapısı
Bilim insanları tamamen objektifidirler.

Bilimsel hipotezler, teorilere onlarda yeterince doğrulandıklarında
yasalara dönüşürler.


Bilimde evrensel olarak kabul edilen tekbir bilimsel yöntem vardır.


Bilim olguların sistematik olarak gözlenmesi işleminden ibarettir.
Bilim bütün sorularımıza cevap bulabilir.

Bilim tamamen birikimsel olarak ilerler.
“Dünya güneşin etrafında döner” Kopernik’in
hipotezi
Bilimsel araştırmalarda hipotezler
araştırılacak konuyu veya çözülecek
problemi sınırlandırarak bilimin seçici olma
işlevini yerine getirirler.

Bilimde sosyal ve kültürel değerlerin bir etkisi yoktur.
Örneğin gazlara ait yasalarda basınç, hacim,
sıcaklık ve tanecik sayısı niceliklerinin birbirleri ile
ilişkileri ifade edilirken, gazların kinetik teorisinde
bu ilişkilerin nasıl oluştuğunun açıklamaları yer
alır.
Hipotezler, yapılan gözlemleri açıklamaya
yönelik sınanmak üzere ileri sürülen,
sınırları iyi çizilmiş doğrulanmaya veya
yanlışlanmaya açık önermelerdir.
Bilimsel bilgiler değişmez kesin bilgilerdir.


Hipotez


Yasalar, teorilerden farklı olarak açıklamadan
daha çok ilişkileri belirtme işlevine sahiptir.
Hipotez
Hipotez, teori ve yasa arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur.
Hipotez

Kütlenin korunumu yasası,
Enerjinin korunumu yasası,
Sabit oranlar yasası,
Boyle--Mariotte yasası
Boyle
Ohm yasası
Coulomp yasası
Yerçekimi yasası vb. birçok yasa örneği bulunmaktadır.



“Öğrencilerin kümeler konusundaki başarıları
açısından İşbirlikçi öğrenme yöntemi etkili
bir yöntemdir”
Maddenin Bileşimi
Uzayda yer kaplayan, kütlesi olan ve
eylemsizlik özelliğine sahip her şey.
Kütle,
Ağırlık,
Eylemsizlik

Bileşim: bir madde örneğinin bileşenlerini
ve bunların madde içindeki bağıl
oranlarını belirtir.
%5,93 H, %94,07 O
%11.19 Hidrojen, %88,81 Oksijen
17
18
2
04.11.2010
Özellik
Maddenin Yapısı
Bir madde örneğini diğer maddelerden
ayıran nitelikler
 Kızıl kahve rengi katı bakır
Madde:
Tanecikli yapıda
 Boşluklu yapıda
 Hareketli yapıda


Maddenin Yapısı
Madde taneciklerden meydana geliyorsa,
tanecikler neden görülemiyor?
 1 Damla suda 2x1021 tane su
molekülünün (H2O,
O suyu oluşturan
tanecikler) bulunması, çıplak gözle
neden maddeyi oluşturan taneciklerin
görülmediğini açıklar.


Sarı katı kükürt
19
Maddenin Yapısı
20
Maddenin Yapısı
Maddedeki tanecikler:
Atomlar
 Moleküller
 İyonlar
21
Maddenin Yapısı
Demir çubuk, bir şişedeki cıva, bakır kap,
alüminyum çerçeve, tanecikleri atomlar
olan maddelere örnek verilebilir.
 Bir kaptaki su (H2O),
O) alkol (C2H5OH),
OH)
aseton (C3H6O), çay şekeri (C12H22O11)
ve bir tüpteki oksijen (O2) tanecikleri
moleküller olan maddelere örnek teşkil
eder.
Tanecikleri iyonlar olan maddelere
örnekler:


22
Maddenin Yapısı
Maddenin boşluklu
yapısı:
50 mL su ve 50 mL alkol
karıştırıldığı zaman
toplam hacim daima 100
mL den daha az (90-95
mL) olur. Bu durum nasıl
açıklanabilir?
 Aynı durum, taneli yapılı
maddeler (nohut-pirinç
vb) içinde düşünülebilir.
Na+, Cl-
Kalsiyum Karbonat (kireç taşı) CaCO3
Ca2+, CO32 Sodyum karbonat (çamaşır sodası)
2Na+, CO32Na2CO3
24
Maddenin Yapısı
Maddenin Taneciklerinin Hareketliliği
Maddenin taneciklerinin hareketli olduğu,
maddenin gaz hali göz önüne
alındığında daha kolay anlaşılır
anlaşılır.
 Bir maddenin gaz halindeki tanecikleri
hareketli olmasaydı, evde hangi
yemeklerin piştiği apartman girişinde
anlaşılabilir miydi?

25
Sodyum klorür (yemek tuzu) NaCl

23
Maddenin Yapısı


26


Soğan doğranırken gözler yaşarır mıydı?
Kışlık yün elbiseleri korumak için
kullanılan naftalin’in kokusu elbiselerden
burnumuza nasıl gelirdi?
27
3
04.11.2010
Maddenin Yapısı
Maddenin Yapısı
Verilen örneklerden de anlaşılacağı gibi,
maddenin gaz halindeki taneciklerinin
hareketli olduğu beş duyumuz
kullanılarak kolayca algılanabilir
algılanabilir.
 Sıvılarda ve katılarda görünen yapı
bütünsel olduğu için taneciklerin hareketli
olduğuna ancak, deneylerden elde edilen
sonuçlar yorumlanarak varılabilir.


Maddenin Yapısı
1 Maddenin katı halinde taneciklerde sadece
1.
titreşim hareketleri vardır ve dolayısıyla
tanecikler arası boşluklar sabittir.
28
Fiziksel ve Kimyasal Özellikler


2. Maddenin sıvı ve gaz halinde taneciklerde
titreşim hareketlerine ilaveten, taneciklerin
çarpışmalarından ileri gelen dönme ve yer
değiştirmelerinden ileri gelen öteleme
hareketleri vardır. Ancak sıvılarda bu
hareketler gazlara göre daha yavaştır.
Sonuç olarak, maddenin taneciklerinin
hareketi maddenin her üç hali için aynı
değildir.
29
Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler
Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler
Maddenin taneciklerinin yapısının
değişmediği durumdaki değişmelere
fiziksel değişme denir.
 Maddenin hal değiştirmesi,
ğş
, bir fiziksel
değişmedir.
 Hal değişimi sırasında maddenin
taneciklerinin yapısında bir değişme
olmaz. Sadece, taneciklerin enerjileri ve
bir araya gelme biçimleri değişir.
Maddenin rengi, kokusu, hacmi, hali,
yoğunluğu, erime noktası ve kaynama noktası
gibi bazen beş duyumuzla doğrudan bazen de
ölçümler yaparak tespit edilen özelliklere
maddenin fiziksel özellikleri denir.
Maddenin enerji etkisiyle yada diğer kimyasal
maddelerle yeni maddeler oluşturabilme
yeteneğine maddenin kimyasal özellikleri
denir.

31
Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler

Maddenin taneciklerinin yapısının
değiştiği durumdaki değişmelere
kimyasal değişme denir.
 Odunun yanması
yanması, dinamit’in
dinamit in ısıtıldığında
patlaması, demirin paslanması birer
kimyasal değişme örnekleridir.
Kimyasal değişmelere çoğunlukla
“Kimyasal Reaksiyon” denir.
 Bir kimyasal reaksiyonda, başlangıçta
alınan maddelere “reaktantlar”
reaktantlar veya
reaksiyona girenler denir.
 Reaksiyon sonucunda meydana
gelenlere de ürünler denir.
Reaksiyona Girenler (Reaktantlar)
33
Maddenin Halleri
Maddenin bulunma durumlarına
maddenin halleri denir.
 Maddenin halleri

34
Erime noktası, kaynama noktası, renk,
sertlik ve kristal yapısı fiziksel
özelliklerdir.
32
Kimyasal Değişme (Reaksiyon)

30

Katı
K
t
Sıvı
 Gaz
 Plazma


Ürünler
35
36
4
04.11.2010
Maddenin Halleri
Maddenin Halleri
Maddenin Halleri
Maddenin Plazma Hali: Elektrikçe nötr
olan; atom, iyon, elektron ve moleküllerin
bir arada bulunduğu karışıma plazma
hali denir
denir.
 Daha çok yüksek sıcaklık ve basınçta
plazma hali ile karşılaşılır.
 Kibrit alevi, floresan lambadaki ışıldama
maddenin plazma haline örnek verilebilir.

37
Maddenin Halleri
Hal
Katı(k)
Sıvı(s)
( )
Gaz haldeki
maddeler
Demir
T b i
Tebeşir
Kömür
Tuz
Şeker
Zeytin yağı
S
Su
Benzin
Alkol
Hava
D ğ l gaz
Doğal
Karbondioksit
Su buharı
39
Maddedeki Hal Değişimleri
Gaz
Katı haldeki maddelerin sıvı hale, sıvı
haldeki maddelerin gaz haline
geçmesine veya gaz halindeki
maddelerin sıvı ve sıvı haldeki
maddelerin de katı hale geçmesine
maddelerin hal değişimi denir.
 Maddelerdeki hal değişimi, enerji alınıp
verilmesi ile gerçekleşir.

Özellik
Kütlesi, hacmi ve şekli belirlidir.
Kütle ve hacim belirlidir.
Şekil değişir ve konulduğu
kabın şeklini alır.
Kütle belirlidir. Konulduğu
kabın hacmini kaplar.
Konulduğu kabın şeklini alır.
Gaz(g)
Sıvı haldeki
maddeler
38
Maddedeki Hal Değişimleri
Madde Hallerinin Özellikleri
Katı haldeki
maddeler
Buharlaşa
Yoğunlaşma
SIVI
Erime
Donma
Katı
40
Maddenin Sınıflandırılması

Elementler
Çevremizde görülen bütün maddeler
aşağıdaki gibi sınıflandırılır.
Elementler
fiziksel yöntemlerle
ayrilabilir
Aynı cins atomlardan oluşan maddelere
element denir.
 Elementler saf maddelerdir.
 Günümüzde
Gü ü ü d 115 civarında
i
d element
l
t
bilinmektedir. Bunların 88 tanesi doğal,
diğerleri yapay elementlerdir.
Bilesikler
kimyasal yöntemlerle ayrilabilir
Karisimlar
Homojen
Karisimlar
Heterojen
Karisimlar
42
Bileşikler
Farklı cins element atomlarının bir araya
gelerek oluşturdukları taneciklerden
(moleküller veya iyonlar) meydana gelen
maddelere bileşik denir.
denir
 Bileşikler saf maddelerdir.
 Bütün saf maddelerin erime ve kaynama
noktaları sabittir.

Madde
Saf maddeler
41

Süspansiyonlar
Emülsiyonlar
43
44
45
5
04.11.2010
Bileşikler
Bileşik adı
Su
Etil alkol
Aseton
Karbon dioksit
Sodyum klorür
Karışımlar
Formülü
H2O
C2H5OH
C3H6O
CO2
NaCl
Sodyum bikarbonat NaHCO3
Bileşimleri belli bir kimyasal formülle
ifade edilemeyen maddelerdir.
 Karışımların erime ve kaynama noktaları
sabit değildir
değildir.
 Tuzlu su, içme suyu, çay, kahve, odun,
toprak, taş ve süt karışımlara örnek
olarak verilebilir.
Bileşik Çeşidi
Her tarafında aynı özelliğe sahip olan
karışımlara homojen karışım denir.
 Alaşımlar ve çözeltiler, homojen
karışımlardır
karışımlardır.
 Çözelti; çözünen ve çözücü’den oluşup
çeşitli şekillerde elde edilebilirler.

moleküler
moleküler
moleküler
moleküler
iyonik
iyonik
46
Çözeltiler

47
Heterojen Karışımlar
Çözelti çeşidi
Sıvı-sıvı
Katı-sıvı
Katı-katı
Örnekler
Kolonya
Tuzlu su, şekerli su
Sıvı-gaz
Kolalı içecekler, suda
çözünmüş oksijen
saf hava
Gaz-gaz
Homojen Karışımlar
Heterojen Karışımlar
Sıvı-katı heterojen karışımlara
süspansiyon denir.
 Su-kum, su-un, bulut (hava-su buharı
ş ), ayran
y
birer süspansiyon
p
y
karışımı),
örneğidir.
 Sıvı-sıvı heterojen karışımlara emülsiyon
denir.
 Su-zeytin yağı, su-benzin karışımı birer
emülsiyon örneğidir.
Her tarafında aynı özelliğe sahip
olmayan karışımlara heterojen karışım
denir.
 Heterojen karışımlarda iki faz ayrı ayrı
görülür.


Alaşımlar (pirinç, çelik,
lehim vb.)
49
Aşağıdakiler saf madde mi, homojen karışım mı,
50
Karışımların Ayrılması
yoksa heterojen karışım mı? Tartışınız.
Gazoz ve kolalı içecekler,
Bir tüpteki oksijen veya helyum,
 Salata lezzetlendiricisi olarak kullanılan
zeytin
ti yağı
ğ ve sirke
i k kkarışımı,
 Bakır metali,
 Çay şekeri,
 Duman (toz, hava ve su buharı karışımı).


52
48

51
Süspansiyonların Ayrılması
Süspansiyonlarda, katı ve sıvı faz
süzülerek birbirinden kolayca ayrılabilir.
 Süzme işleminde, suda dağılmış olan
geçemeyeceği
ç
y
ğ
katı maddenin tanelerinin g
kadar küçük gözenekleri olan süzgeç
kağıtları kullanılır.
 Katı tanecikler, süzgeç kağıdının
üzerinde kalır ve sıvı kısım süzgeç
kağıdından geçer.
Çevremizde görülen bir çok madde, saf
maddelerin karışımından oluşmuş
karışımlar olup, bu karışımlar çeşitli
yöntemler kullanılarak bileşenlerine
ayrılabilir.

53
54
6
04.11.2010
Çözeltilerin Ayrılması
Çözeltilerin Ayrılması
Katı-sıvı homojen karışımlar,
buharlaştırma yada damıtma
(destilasyon) ile bileşenlerine ayrılır.
 Buharlaştırma işleminde
işleminde, sıvı kısım
buharlaşır ve katı kısım buharlaştırma
kabında kalır.
Çözeltilerin Ayrılması
Sıvı-sıvı homojen karışımları
bileşenlerine ayırmanın en uygun yolu,
damıtma (destilasyon) yöntemini
uygulamaktır
uygulamaktır.
 Bu yöntemle, kaynama noktaları
birbirinden farklı, iki yada daha fazla sıvı
birbirinden kolayca ayrılabilir.



55
Katı Karışımların Ayrılması
56
Katı Karışımların Ayrılması
Katı karışım; tuz-şeker, kum-tuz, un-tuz
gibi iki bileşenli ise, katının birini çözecek
diğerini çözmeyecek uygun bir çözücü
kullanılarak, katı karışım süspansiyona
dönüştürülür.
 Süspansiyon süzülerek bileşenlerden biri
(süzgeç kağıdında kalan) ayrılır.
 Süzüntü buharlaştırıldığında, çözücü
buharlaşır ve çözünen katı kapta kalır.



Emülsiyonlar (sıvı-sıvı heterojen
karışımlar) öz kütle farkından
yararlanılarak, bileşenlerine ayrılırlar.
 Bu iş için ayırma hunisi adı verilen
özel bir alet geliştirilmiştir.
Demir-kükürt gibi bileşenlerden biri
mıknatıslanmaya duyarlı ise, mıknatıs
kullanılarak karışımdan demir ayrılır.
59
Ekzotermik ve Endotermik Reaksiyonlar
60
Ekzotermik ve Endotermik Reaksiyonlar
Çevreye ısı vererek yürüyen
reaksiyonlara “ekzotermik reaksiyonlar”
denir.
 Çevreden ısı alarak yürüyen
reaksiyonlara “endotermik reaksiyonlar”
denir.

57
Katı Karışımların Ayrılması
Soru: Tuz ve şeker karışımı (katı-katı)
bileşenlerine nasıl ayrılır?
58
Emülsiyonların Ayrılması
Katı-sıvı ve sıvı-sıvı karışımları ayırma işleminde
kullanılan basit damıtma (destilasyon)düzeneği


Yanma reaksiyonları ekzotermik, bozunma
reaksiyonları ise endotermik reaksiyon
çeşitleridir.
CH4(g) + 2O2(g)
CaCO3(k)
kireçtasi
61
ki il i
kivilcim
CO2(g) + 2H2O(g) + 213 kcal/mol (yanma)
metan
62
CaO(k) +
sönmemis
kireç
CO2(g)
(bozunma)
63
7
04.11.2010
Atom Teorileri
Kütlenin Korunumu Kanunu

Bir Kimyasal reaksiyonda, reaksiyona
giren maddelerin kütleleri toplamı,
ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.
64

Kütlenin korunumu ve sabit
oranlar yasasından yararlanan,
John Dalton (1766-1844) 1803
yılında kendi adıyla anılan bir
atom modeli geliştirmiştir.
Elementler atom denilen küçük
taneciklerden oluşmuşlardır.
 Bir elementin bütün atomları özdeştir.
 Bir
Bi elementin
l
ti atomları,
t l
başka
b k bir
bi
elementin atomlarından farklıdır.
 Bir elementin atomları, diğer bir
elementin atomları ile birleşerek
bileşikleri meydana getirebilir.
67

Dalton atom teorisindeki 2. madde olarak
verilen “bir elementin bütün atomları
özdeştir” görüşü bugün için geçerli
değildir.
 Ayrıca, 5. madde de belirtilen görüş,
kimyasal reaksiyonlar için doğru,
çekirdek reaksiyonları için doğru değildir.
 Çekirdek reaksiyonlarında atomun
parçalandığı kabul edilir.
70
Kimyasal işlemlerde (reaksiyonlarda)
atomlar bölünmez. Yani, kimyasal
reaksiyonlarda atomlar oluşmaz veya
parçalanmaz Bir kimyasal reaksiyon
parçalanmaz.
reaksiyon,
atomların gruplanmalarının değişmesidir.
68
Atom Teorileri

66
Dalton Atom Modelinde Yer Alan
Görüşler

Dalton Atom Kuramı
Bir bileşiğin bütün örnekleri aynı bileşime
sahiptir. Yani, bileşenler sabit bir oranda
birleşir.
65
Dalton Atom Modelinde Yer Alan
Görüşler
Dalton Atom Kuramı

Sabit Oranlar Yasası
69
Elektronların Keşfi
Dalton atom teorisinde elementlerin
atomlardan meydana geldiği belirtilmiş,
ancak atomun yapısı hakkında yorum
yapılmamıştır
yapılmamıştır.
 Bundan sonraki araştırmalar, atomun iç
yapısını aydınlatmaya yönelik olmuştur.
Micheal Faraday (1791-1867) tarafından
katot ışınları keşfedilmiştir.
 Bu ışınlar elektrik ve magnetik alanda,
tıpkı negatif yüklü bir parçacık gibi
sapmaya uğramaktadır.


71
72
8
04.11.2010
Katot Işınları
Elektronların Keşfi
Elektronların Keşfi
1897 de J.J. Thomson katot ışınlarının
kütlesinin (m) yüküne (e) oranını, yani
m/e değerini hesapladı.
 m/e = -5,6857
,
x 10-9 g
g/C
 Thomson, katot ışınlarının, bütün
atomlarda bulunan negatif yüklü temel
parçacıklar olduğunu ileri sürdü.
 Daha sonra, George Stoney (1874) katot
ışınlarına elektronlar adını verdi.
Robert Millikan (1868-1953), 1906-1914
yılları arasında bir dizi “yağ damlası”
deneyi yaparak elektronun yükünü(e),
e= 1,6022 x 10-19 C (coulon) olarak tayin
etmiştir.
 Bu değer, elektronun kütle/yük
bağıntısında yerine konulduğunda,
elektronun kütlesi m = 9,1096 x 10-28 g
olarak bulunur.

73
Thomson Atom Modeli
74
Thomson Atom Modeli
J.J. Thomson (1856-1940)
Elektronun bütün atomlarda bulunan
temel bir tanecik olduğu kabul edildikten
sonra, J.J. Thomson tarafından yeni bir
atom modeli ileri sürüldü.
 Thomson’a göre, nötr bir atomda eksi
yükü dengeleyen artı yükler bulunmalı ve
bu artı yükler bulut şeklinde olmalı.
Elektronlar bu pozitif yük bulutu içinde
yüzmelidir.
Rutherford Atom Modeli

79

Thomson, atomu
“üzümlü keke” veya
“karpuza”
benzetmiştir.
77
78
Rutherford Atom Modeli
Alfa parçacıkları saçılması deneyi
Ernest Rutherford, atomun iç yapısını ortaya
çıkarmak için, alfa () parçacıklarından (He+2
iyonları) yararlanarak bir dizi deney yapmıştır.
Rutherford, bir radyoaktif
y
kaynaktan
y
alınan alfa
parçacıklarını (radyum ve polonyum birer ışını kaynağıdır) altın, gümüş, bakır vb
metallerden yapılmış çok ince metal yapraklar
üzerine gönderdiğinde şu sonuçları gözledi.
75
Thomson Atom Modeli

76


Αlfa parçacıklarının çok
büyük bir kısmı, metal
yaprağı herhangi bir
sapmaya uğramadan
geçer.
g
ç
 Az bir kısmı hafif sapmaya
uğrayarak metal yaprağı
geçer.
 Çok çok az bir kısmı
geldikleri yönde geri döner.


80
Rutherford, yaptığı alfa
parçacıkları saçılması
deneyinden sonra, atom
için yeni bir model ileri
sürdü.
81
9
04.11.2010
Rutherford Atom Modeli
Rutherford Atom Modeli
Atom büyük oranda boşluktan
oluşmaktadır. Bu boşlukta elektronlar
bulunmaktadır.
 Atomun merkezinde
merkezinde, atomun kütle ve
pozitif yükünden sorumlu ve hacmi çok
küçük olan bir kısım “çekirdek”
bulunmaktadır.


Çekirdek çevresinde, çekirdeğin pozitif
yükünü nötralleştirmeye yetecek sayıda
negatif yüklü ve kütleleri çekirdeğin
kütlesi yanında ihmal edilebilecek kadar
küçük parçacıklar(elektronlar)
bulunmaktadır.
82
Proton ve Nötronların Keşfi
83
Rutherford atom modeline göre,
atomların çekirdeklerinde pozitif yüklü
temel tanecikler vardır.
 Rutherford,
Rutherford bu parçacıkları 1919 yılında
keşfetmiş ve adına proton demiştir.
 James Chadwick, 1932 de atom
çekirdeklerinde bulunan ve bir temel
parçacık olan nötron’ları keşfetti.
Proton
 Nötron
 Elektron

Not: Günümüzde 300’ün üzerinde atom
altı parçacık bilinmektedir.
Elektron
1
-1
Proton
1836
+1
Nötron
1839
0
Kütle
(gram)
Kütle
(akb)
Yük
(kulon)
Elektron
9,1096 x10-28 0,00054859
-1,6022x10-19
Proton
1,6726 x 0-24 1,007277
+1,6022x10-19
Nötron
1,6749 x10-24 1,008665
0
87
İzotoplar
Bir elementin çekirdeğindeki proton ve
nötron sayısının toplamına o elementin
kütle numarası denir.
 Bir elementin atomunun ç
çekirdeğindeki
ğ
proton sayısına da o elementin atom
numarası denir.
 Bir elementin atom numaraları aynı fakat
kütle numaraları farklı atomlarına o
elementin izotopları denir.
Çoğu elementin iki yada daha fazla
atomu olup, bunlar Dalton’un iddia ettiği
gibi özdeş değildir.
 Bir elementin proton ve elektron sayıları
eşit fakat nötron sayıları farklı atomlarına
o elementin izotopları denir.


88
Atamdaki
Parçacık
86
İzotoplar
Atomun Temel Parçacıkları
Bağıl Yükü
Atomun Temel Parçacıkları

85
Bağıl Kütlesi
84
Atomun Temel Parçacıkları

Atomdaki
Parçacık
Rutherford atomu
89
90
10
04.11.2010
İzotoplar
İzotopların Adlandırılması
A: Kütle numarası
A
X
Z
elementin simgesi

Z: Atom numarası
İzotoplar, elementin
adının sonuna kütle
numarası getirilerek
adlandırılır.
A = p sayısı + n sayısı
Karbonun İzotopları
12
(Karbon-12)
6C
12
6C
13
(Karbon 13)
(Karbon-13)
6C
6p
proton
12-6 = 6
6 nötron
14
C
6
13
6C
6p
proton
13-6 = 7
7 nötron
6p
proton
14-6 = 8
8 nötron
14
C (Karbon-14)
6
Z = p sayısı
91
Hidrojenin İzotopları
92
Hidrojenin İzotopları
Sembol
Hidrojen’in 3 tane izotopu olup, bunların
özel adları vardır.
İzotop
Adı
Sembolu
1 H
P ti
Protiyum
H
1
2 H
Döteryum
D
1
3 H
Trityum
T
1

H
İzotop
1 H
1
İzotoplar
Protons
Nötron
Elektron
sayısı
sayısı
sayısı
1
0

1
D
2 H
1
1
1
1
T
3 H
1
1
2
1
94
Atom Kütleleri
Bir elementin izotoplarının doğada
bulunma yüzdeleri (sayıca) farklıdır.
İzotop
Doğada bulunma yüzdesi (%)
Neon-20
Neon
20
90 9
90,9
Neon-21
0,3
Neon-22
8,8
 Yani, 1000 neon atomunun 909 kadarı
neon-20 atomudur.
95
96
Kütle spektrometresi
Atom Kütleleri
Karbon-12 izotopunun kütlesi, tam 12
akb kabul edilmiştir. Diğer element
atomlarının kütleleri, bu standarda göre
tayin edilir.
 1 akb, tam olarak, bir karbon-12
izotopunun kütlesinin 1/12 si dir.
 İzotopların kütleleri, kütle spektrometresi
denilen bir cihaz yardımıyla deneysel
olarak tayin edilir.
Atomların kütleleri, günlük hayatta
kullanılan hiçbir tartım aletiyle
ölçülemeyecek kadar küçüktür.
 Bu nedenle
nedenle, element atomlarının
kütlelerinden bahsedilirken, onların
kütlelerinin gram cinsinden değerinden
değil, bir standarda göre bağıl
kütlelerinden bahsedilir.
93


97
Neon
Neon
Neon’un kütle spektrumu
Neon
98
99
11
04.11.2010
Atom Kütleleri
Atom Kütleleri
Bir elementin atom kütlesi (ağırlığı)izotopların
doğada bulunma oranlarına göre, ağırlıklı
atom kütlelerinin ortalamasıdır.
Ağırlıklı
ğ
atom kütlesi şu şekilde hesaplanır.


Elementin
=
atom kütlesi
izotop 1'in
bulunma
yüzdesi
izotop 1'in
x kütlesi
+
izotop 2'nin
izotop 2'nin
bulunma
x kütlesi
yüzdesi

Atomlar ve moleküller çok küçük
tanecikler olup, normal yollarla
sayılamazlar.
 Bu ş
şekilde sayılamayacak
y
y
büyüklükteki
y
bir çokluğu, sayılabilecek birimlerle ifade
etmek için mol kavramı (mol birimi)
geliştirilmiştir.
 Bu durum, buğdayın kile ile yada çivinin
kilo ile belirtilmesine benzer.
Karbonun kütle spektrumu, kütlesi tam 12 akb
olan %98,892 karbon-12 ve kütlesi 13,00335
akb olan %1,108 karbon-13 verir. Bu
verilerden istifade ederek karbonun atom
kütlesini aşağıdaki gibi hesaplanır.
Karbonun
Atom kütlesi
+ ....
Avagadro Sayısı ve Mol Kavramı
=
12C nin x 12C nin kütlesi
yüzdesi
+

13C ün x 13C ün kütlesi
yüzdesi
= 0,98892 x 12,000 akb + 0,01108 x 13,00335 akb
= 12,011 akb
100
Avagadro Sayısı ve Mol Kavramı


Avagadro Sayısı ve Mol Kavramı
Bir mol, tam 12 gram karbon-12 de bulunan
karbon-12 atomlarının sayısı kadar tanecik
içeren madde miktarıdır.
Atom ve molekül g
gibi taneciklerin bir mollerinin
içerdiği tanecik sayısına “Avagadro sayısı”
(NA) denir.
Avagadro sayısı =
12C
nin mol kütlesi
12C
nin atom kütlesi
= 6,022137 x 1023 mol-1
=
101
NA’nın değeri çoğu zaman 6,02 x 1023
mol-1 şeklinde yuvarlatılır.
 “mol-1” birimi, 1 mol maddedeki tanecik
sayısını gösterir.
gösterir
Buna göre;

Avagadro sayısı (6,02214 x 1023) hayal
edilemeyecek kadar büyük bir sayıdır.
 Şayet, bir fasulye tanesinin hacmi 0,1
cm3 ise,
ise “bir
bir mol fasulye”
fasulye Türkiye
Türkiye’nin
nin
yüzeyini yaklaşık 30 km kalınlığında bir
tabaka şeklinde kaplar.

kütle spektroskopisi ile tayin
edilir
103
104
Kimyasal Bileşik Çeşitleri ve
Formülleri
Avagadro Sayısı ve Mol Kavramı

Avagadro Sayısının Büyüklüğü
1 mol karbon = 6,02 x 1023 C atomu = 12,011 g
1 mol oksijen = 6,02 x 1023 O atomu = 15,9994 g
12,00000 g/mol
1,992648 x 10-23 g
102
Soru: 1,00 x 1022 Mg atomu içeren bir
örnek kaç mol dur? Bu örneğin kütlesi
kaç gramdır? (MMg = 24,31 g/mol).
105
Kimyasal Bileşik Çeşitleri ve
Formülleri
Bileşikler, oluştukları elementlerin
simgelerinden yararlanılarak gösterilir ve
bu gösterime “kimyasal formül” denir.
Bir bileşiğin formülü bileşikle ilgili
aşağıdaki bilgileri verir:
 Bileşikteki elementlerin türünü
 Her bir element atomunun bileşikteki
bağıl sayısını

106
107
Bileşikteki elementlerin türü
H2O
Formül birimi başına bir O atomu
Formül birimi başına iki H atomu
108
12
04.11.2010
Kimyasal Bileşik Çeşitleri

İyonik Bileşikler
Kimyasal bileşikler iyonik ve moleküler olmak
üzere iki sınıfa ayrılır.


Sodyum klorür’ün kristal yapısı
Pozitif ve negatif iyonların birbirlerini
elektrostatik çekim kuvvetleri ile çekmesi
sonucu oluşan bileşiklere iyonik bileşik denir.
Pozitif yyüklü iyonlara
y
katyon
y ve negatif
g
yyüklü
iyonlara da anyon denir.
Bileşik adı
Formülü İyonlar
Sodyum klorür
NaCl
Na+, ClMagnezyum nitrat Mg(NO3)2 Mg2+, 2NO3-
109
Moleküler Bileşikler
Tanecikleri moleküller olan yani
moleküllerden oluşan bileşiklere
moleküler bileşikler denir.
 Bir molekülde atomlar birbirlerine
kovalent bağlarla bağlıdırlar.
110
Moleküler bileşikler için üç çeşit formül
kullanılır.
 Kaba formül
 Molekül
M l kül fformülü
ülü
 Yapı formülü
Kaba formül: Bir bileşiğin molekülünde
bulunan element atomlarının türünü ve
en basit oranını belirten formüldür.
 Molekül formülü: Bir bileşiğin
molekülünde bulunan element
atomlarının hem türünü hem de gerçek
sayılarını gösteren formüldür.

Formülü
H2O
CH4
CO2
Formül Çeşitleri

113
Formül Çeşitleri
Yapı(sal) formül: Bir bileşiğin
molekülünde atomların bağlanma
düzenini (atomların birbirlerine ne şekilde
bağlandıklarını) gösteren formüllerdir.
formüllerdir
111
Formül Çeşitleri
112

Na+
Formül Çeşitleri

Bileşik adı
Su
Metan
Karbon dioksit
Cl-
Bilesik adi
Etan
Kaba
Formülü
CH3 (1:3)
114
Formül Çeşitleri
Molekül
Formülü
C2H6
Yapi
Formülü
H
H
H
C
C
H
H
H
Bilesik adi
Kaba
Formülü
Molekül
Formülü
Asetilen
CH (1:1)
C2H2
Yapi
Formülü
H
O
Formaldehit
Asetik asit
CH2O (1:2:1)
CH2O (1:2:1)
CH2O
C2H4O2
H
H
C
H
O
C
C
H
H
H
H
Benzen
O
H
CH (1:1)
C6H6
H
C
C
C
C
C
C
H
H
H
H
115
C
C
116
117
13
04.11.2010
Formül Kütlesi ve Molekül Kütlesinin
Hesaplanması
Formül Çeşitleri
Bilesik adi
Kaba
Formülü
Molekül
Formülü
Glukoz
CH2O (1:2:1)
C6H12O6
Yapi
Formülü
Formül Kütlesi ve Molekül Kütlesinin
Hesaplanması

Formül kütlesi iyonik bileşikler, molekül
yada mol kütlesi ise moleküler bileşikler
için kullanılır.
 Formül kütlesi yada molekül/mol kütlesi
kütlesi,
bileşiğin formülündeki atomların sayıları
ve kütleleri dikkate alınarak, akb yada
g/mol olarak hesaplanır.

O
C
H
H
C
O
H
H
C
O
H
H
C
O
H
H
C
O
H
H
C
O H
MMg(NO3)2 = MMg + 2MN + 6MO
= 24,305 akb + 2 x 14,007 akb + 6 x 15,999 akb
= 148,313 akb
Not: Formüldeki atomların kütleleri g/mol birimi olarak alınsaydı,
magnezyum nitratın formül kütlesi 148,313 g/mol olurdu.
H
118
Formül Kütlesi ve Molekül Kütlesinin
Hesaplanması
119
Kimyasal Formülden Yüzde
Bileşimin Bulunması

121
Kimyasal Formülden Yüzde
Bileşimin Bulunması
Formülden yüzde bileşim şu şekilde
hesaplanır:
 Bileşiğin mol kütlesi hesaplanır.
 Bileşiğin
Bil iği fformülündeki
ülü d ki h
her elementin
l
ti
atom kütlesinin mol kütlesine oranı 100
ile çarpılır.
122
Kimyasal Formülden Yüzde
Bileşimin Bulunması
Örnek: Yangın söndürücü olarak
kullanılan halotan’ın (C2HBrClF3) yüzde
bileşimini hesaplayınız.
,
g/mol
g
MC = 12,011
MH = 1,008 g/mol
MBr = 79,9 g/mol
MCl = 35,45 g/mol
MF = 19,00 g/mol
120
Kimyasal Formülden Yüzde
Bileşimin Bulunması
Yeni bir bileşik sentezlendiği zaman
yüzde bileşimi deneysel olarak tespit
edilebilir. Ayrıca, formülden de yüzde
bileşim hesaplanabilir.
 Böylece, deneysel olarak bulunan yüzde
bileşim ile formülden hesaplanan yüzde
bileşim karşılaştırılarak sentezlenen
bileşiğin gerçekten o olup olmadığı
sınanmış olur.
Örnek: Asetik asit’in (C2H4O2)mol
kütlesini hesaplayınız.
MC = 12,011 g/mol
MH = 1,008
1 008 g/mol
/ l
MO = 15,999 g/mol
Örnek: Magnezyum nitrat’ın [Mg(NO3)2] formül
kütlesini hesaplayalım.
MMg = 24,305 akb
MN = 14,007 akb
MO = 15,999 akb
Kimyasal Formülden Yüzde
Bileşimin Bulunması
C2HBrClF3’nın molekül kütlesi:
MC
2HBrClF3
123
%C=
%H=
= 2MC + MH + MBr + MCl + 3MF
% Br =
= (2 x 12,011) + 1,008 + 79,90 + 35,45 + (3 x 19,00)
% Cl =
= 197,4 g/mol
%F=
124
125
(2 x 12,011)
197,4
1,008
197,4
79,90
197,4
35,45
197,4
(3 x 19,00)
197,4
x 100 = %12,17
x 100 = %0,51
x 100 = %40,48
x 100 = %17,96
x 100 = %28,88
126
14
04.11.2010
Kimyasal Formülden Yüzde
Bileşimin Bulunması
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
Soru: Glikoz’un (C6H12O6) yüzde
bileşimini bulunuz.
MC = 12,011 g/mol
MH = 1,008
1 008 g/mol
/ l
MO = 15,999 g/mol
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
Örnek: Parfümeri sanayiinde kullanılan “Metil
benzoat’ın” kütlece yüzde bileşimi %70,58 C,
%5,93 H ve %23,49 O’dir. Metil benzoat’ın
deneysel olarak bulunan molekül kütlesi 136
akb olduğuna göre,kaba ve molekül
formüllerini bulunuz.
MC = 12,011 g/mol
MH = 1,008 g/mol
MO = 15,999 g/mol
Bir bileşiğin yüzde bileşimi ve molekül
kütlesi deneysel olarak bulunabilir.
 Deneysel olarak bulunan bu verilerden
istifade edilerek
edilerek, bileşiğin kaba ve
molekül formülleri de belirlenebilir.
 Bu işlemler birkaç basamak da
gerçekleştirilir.

127
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
128
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
1.Basamak: Bileşiğin 100,0 g olduğu
kabul edilir. 100,0 g örnekte elementlerin
kütleleri, yüzde bileşimlerine eşittir. Yani;
100 0 g örnekte 70
100,0
70,58
58 g C
C, 5
5,93
93 g H ve
23,49 g O vardır.
2.Basamak: 100,0 g örnekte bulunan
elementlerin kütleleri, mol sayılarına
çevrilir.
70,58 g
nC =
12,011 g/mol
nH =
5,93 g
1,008
,
g/mol
g
nO =
23,49 g
= 1,468 mol O
15,999 g/mol
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
3.Basamak: Elde edilen mol sayıları
element simgelerinin sağ altına yazılır.
C5,88H5,88O1,47
4.Basamak: Bu sayılar, en küçüğüne
(1,47) bölünerek, tam sayı haline
getirmeye çalışılır.
= 5,876 mol C
= 5,88 mol H
C5,88 H 5,88 O1,47
1,47
130
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
133
1,47
1,47
=
C4,00H4,00O1,00
131
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
5.Basamak: Şayet indisler tam sayıdan
çok farklı değilse, tam sayıya yuvarlatılır
yada uygun katsayılarla çarpılarak
tamsayıya çevrilir
çevrilir.
Metil benzoat örneğinde indisler tam sayı
olduğundan, yuvarlama gerekmez ve bu
bileşiğin kaba formülü “C4H4O” dur.
129
132
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması
6.Basamak: Metil benzoat’ın kaba
formülünün kütlesi bulunur. Molekül
kütlesinin kaba formül kütlesine
oranından çıkan tam sayı
sayı, kaba
formüldeki indislerle çarpılarak metil
benzoat’ın molekül formülü bulunur.
 Kaba formül kütlesi =
[(4 x 12) + (4 x 1) + (1 x 16)] = 68 akb

Molekül kütlesi
Kaba Formül kütlesi
=
136
68
=
2
Metil Benzoat’ın Molekül Formülü:
2 x
134
(C4H4O) = C8H8O2
135
15
04.11.2010
Yüzde Bileşimden Formül
Bulunması

Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon
Soru: Dibutil süksinat ev karıncaları ve
hamam böceklerine karşı kullanılan bir
böcek kovucudur. Bileşimi, kütlece;
%62 58 C
%62,58
C, %9
%9,63
63 H ve 27
27,79
79 O dir
dir.
Deneysel olarak bulunan molekül kütlesi
230 akb dir. Dibutil süksinat’ın kaba ve
molekül formülünü bulunuz?
Bir atomdan iyon denilen yüklü bir
parçacık oluşturulabilir.
 Bunun için, nötral bir atoma ya bir
elektron eklenmeli yada nötral bir
atomdan bir elektron uzaklaştırılmalıdır.
 Örneğin, bir sodyum atomunun
çekirdeğinde 11 protonu ve çekirdek
çevresinde de 11 elektronu vardır.
Şayet elektronlardan biri uzaklaştırılırsa,
çekirdekte hala 11 protonu olmasına
rağmen, 10 elektronu kalacaktır.
 Bu durumda net yükü 1+ olan bir iyon
(katyon) meydana gelecektir.
 (11+) + (10-) = 1+
 Bu durum aşağıdaki gibi şematize
edilebilir.

136
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon

137
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon
(10-)
(11-)
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon
Nötral atomların elektron kazanması ile
negatif yüklü iyonlar (anyon) oluşur.
 Nötr bir atom, dışardan bir elektron alırsa
1 yüklü,
1yüklü iki elektron alırsa 22 yüklü bir
anyon oluşur.
 Not: İyon oluşumunda, atomun
çekirdeğindeki proton sayısında asla
değişme olmaz.

bir elektron
kaybi
11+
11+
sodyum iyonu (Na+)
sodyum atomu (Na)
Na
Mg
Al
iki elektron kaybı
üç elektron kaybı
Na+ + eMg2+ + 2eAl3+
+
3e139
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon
Bir atomdan ne tür bir iyon oluşacağını
tahmin etmede peryodik tablo son
derece yararlıdır.
 1A grubu elementleri 1+ yüklü,
yüklü 2A grubu
elementleri 2+ yüklü ve 3A grubu
elementleri 3+ yüklü iyonlar oluşturur.
 B grubu elementleri olan geçiş metalleri
pozitif yüklü değişik iyonlar oluştururlar.
142
(18-)
(17-)
+ e-
17+
17+
klorür iyonu (Cl-)
klor atomu (Cl)
Cl + e
-
-
Cl (klorür iyonu)
O + 2 e-
O2- (oksit iyonu)
S + 2 e-
S2- (sülfür iyonu)
140
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon

138
141
Atomlardan İyon Oluşumu ve İyon
Bu metallerden kaç yüklü katyonların
oluşacağını tahmin etmek kolay değildir.
 Bununla birlikte, metalik özellik gösteren
p
(+)
( ) yyüklü iyonlar
y
elementler,, daima pozitif
oluştururlar.
 Ametaller genellikle elektron alarak
negatif (-) yüklü iyonlar oluştururlar.
 7A grubu ametalleri 1- yüklü ve 6A grubu
elementleri de 2- yüklü iyonlar oluşturur.

143
144
16
04.11.2010
Yükseltgenme Basamakları
Yükseltgenme Basamakları
Yükseltgenme basamağı (yükseltgenme
sayısı), bir atomun bileşiklerinde verdiği
yada aldığı elektron sayısını gösterir.
 Yükseltgenme basamakları
basamakları, kimyasal
bileşiklerin adlandırılmasında kullanılır.
 NaCl gibi İyonik bir bileşik de atomların
yükseltgenme basamaklarını belirlemek
nispeten kolaydır.
Yükseltgenme Basamakları
Bileşik Na+ ve Cl- iyonlarından oluşur. Bu
bileşikte Na un yükseltgenme basamağı
+1 ve Cl un -1 dir.
 Yükseltgenme basamaklarını belirlemek
için, aşağıda verilen kuralların bilinmesi
gerekir.
 Şayet iki kural birbiriyle çelişirse, üst
sırada yer alan kural geçerlidir.


145





-1
-2
-3
+3
+2
+1
147
Yükseltgenme Basamakları
Hidrojen bileşiklerinde +1, flor -1
yükseltgenme basamağındadır.
Oksijen, bileşiklerinde -2 yükseltgenme
basamağına sahiptir.
sahiptir
Metallerle yaptığı ikili bileşiklerinde, 7A
grubu elementleri (halojenler) -1, 6A
grubu elementleri -2, 5A grubu
elementleri -3 Y.B. nda bulunurlar.
Örnek: P4 molekülünde P atomunun
Yükseltgenme basamağını bulunuz.
Çözüm: Bileşik yapmamış element
atomlarının Y
Y.B.
B si sıfır olacağından,
olacağından P4
deki P nin Y.B. = 0 dır.
149
148
Yükseltgenme Basamakları
Yükseltgenme Basamakları
d) HNO3
g)
151
e) Cl2O
150
İnorganik Bileşiklerin Adlandırılması
Soru: Aşağıda altı çizili element
atomlarının yükseltgenme basamaklarını
bulunuz.
b)) NaH c)) H2O2
a)) MnO4-
Örnek: Al2O3 bileşiğinde Al atomunun Y.B.sini
bulunuz.
Çözüm: Al2O3 iyonik bir bileşiktir. Bir bileşikte
atomların yükseltgenme basamakları toplamı
sıfırdır Oksijenin Y
sıfırdır.
Y.B.si
B si -2
2 dir.
dir Üç oksijen
atomu için toplam sayı -6 dır. İki Al atomunun
+6 olmalıdır. O halde, Al un Y.B. si +3 tür.
2x + 3(-2) = 0 denklemini çözümünden de
bulunur. Bu denklem çözüldüğünde X = +3
bulunur.
Bileşik yapmamış element atomunun
yükseltgenme basamağı (Y.B.) sıfırdır.
Bir molekül yada iyonik bileşikteki atomların
yükseltgenme basamakları toplamı sıfırdır.
Bir iyonda bu toplam,
toplam hem büyüklük hem de
işaret olarak, iyonun üzerindeki yüke eşittir.
Alkali metaller (1A grubu elementleri, yani;
Li, Na, K, Rb, Cs ve Fr) bileşiklerinde +1,
Y.B. na sahiptir. Toprak alkali metallerin (2A
grubu) ise bileşiklerindeki Y.B. +2 dir.
146
Hangi Gruplar Hangi Yükseltgenme Basamağı
Yükseltgenme Basamakları

f) KO2



Cr2O72152
Kimyasal bileşikler; organik ve inorganik olarak
da sınıflandırılır.
Yapısında; karbon, hidrojen, oksijen, azot ve
daha bir kaç ametal atomu bulunduran
bileşiklere organik bileşikler, bu tanımın
dışında kalanlara ise inorganik bileşikler denir.
Bu dersin kapsamı içerisinde, sadece
inorganik bileşiklerin adlandırılması üzerinde
durulacaktır.
153
17
04.11.2010
Metal ve Ametallerin İkili Bileşikleri
Metal ve Ametallerin İkili Bileşikleri
Yaygın Bazı Basit (Tek Atomlu) İyonlar
Pozitif İyonlar (Katyonlar)
İkili bileşikler iki elementten oluşmuş
bileşiklerdir.
 Elementlerden biri metal, diğeri ametal
ise ikili bileşik çoğunlukla iyonlardan
ise,
oluşur. Yani ikili, iyonik bileşiktir.
 Bu tür metal-ametal ikili bileşikleri
adlandırırken, bileşiği oluşturan iyonların
adları ve formülleri bilinmelidir.


Metal-ametal ikili bileşiklerinin formülleri
yazılırken, önce pozitif iyon ve daha
sonra negatif iyon formülde yer almalı ve
bileşik elektrikçe nötür (yüksüz) olmalı
olmalı.
Simgesi
Adı
Simgesi
Lityum
Sodyum
Potasyum
Li+
Na+
K+
Gümüş
Demir (II)
Demir (III)
Ag+
Fe2+
Fe3+
Magnezyum
Mg2+
Ca2+
Al3+
Zn2+
Bakır (I)
Bakır (II)
Krom (III)
Kurşun (II)
Cu+
Cu2+
Cr3+
Pb2+
Kalsiyum
Aluminyum
Çinko
154
Yaygın Bazı Basit (Tek Atomlu) İyonlar
Adı
156
155
Adı Verilen Bileşiğin Formülünün
Yazılması
Formülü Verilen Bileşiğin
Adlandırılması
Negatif İyonlar (Anyonlar)
Adı
Hidrür
Florür
Klorür
Bromür
İyodür
Oksit
Sülfür
Nitrür
Simgesi
HFClBrIO2S2N3-
Na2S
Sodyum sülfür
AlF3
Aluminyum florür
Cu2O
Bakır (I) oksit
CrCl3
Krom (III) klorür
Baryum oksit
bir Ba2+ ve bir O2- = BaO
Kalsiyum Klorür
bir Ca2+ ve iki Cl- = CaCl2
Demir (III) sülfür
İki Fe3+ ve üç S2- = Fe2S3
157
İki Ametalin İkili Bileşikleri
158
İki Ametalin İkili Bileşikleri
İkili bileşik iki ametal atomundan
oluşmuşsa, bileşik moleküler yapıdadır.
 İkili ametal bileşiklerinde, pozitif
yükseltgenme basamağına sahip
element hem formül yazımında, hem de
adlandırmada önce yazılır.
Örneğin;
HCl = Hidrojen klorür (ClH değil)


160
159
İki Ametalin İkili Bileşikleri
Bazı ikili ametal bileşiklerinin yaygın ve
ticari adları olup, daha çok bu adlar
kullanılır.
H2O = Su (dihidrojen oksit değil)
NH3 = Amonyak (H3N = trihidrojen nitrür
değil)


161
Bazı ametal çiftleri
birden çok bileşik
yaparlar.
Böyle
y durumlarda,
formüldeki atomların
sayısı öneklerle
belirtilir.
Önekler
mono = 1
di = 2
tri = 3
tetra = 4
penta = 5
heksa = 6
162
18
04.11.2010
Yaygın İkili Ametal Bileşikleri
SO2
SO3
BF3
CCl4
CO
CO2
NO
Yaygın İkili Ametal Bileşikleri
NO2
N2O
N2O3
N2O4
N2O5
PCl3
PCl5
SF6
kükürt dioksit
kükürt trioksit
bor triflorür
karbon tetraklorür
karbon monoksit
karbon dioksit
azot monoksit
azot dioksit
diazot monoksit
diazot trioksit
diazot tetraoksit
diazot pentaoksit
fosfor triklorür
fosfor pentaklorür
kükürt heksaflorür
163
İkili Asitlerin Adları

Asitlerin değişik tanımları olmakla
birlikte, suda çözündüğü zaman hidrojen
iyonu (H+) oluşturan bileşiklere asit denir.
 Hidrojen halojenürler (HF
(HF, HCl
HCl, HBr ve
HI) suda çözündüğü zaman, hidrojen
+
iyono (H ) ve halojenür iyonları (F-, Cl-,
Br- ve I-) oluştururlar ve bu bileşiklerin
sulu çözeltileri asittir.

164
Diğer Yaygın Asitler
HClO
HClO2
HClO3
HClO4
HNO2
HNO3
H2SO3
H2SO4
Hidrojen florür (HF) ve Hdrojen klorür (HCl)
gibi adlar bu bileşiklerin saf halleri için
kullanılır.
Başlıca ikili asitler ve adları:
HF( ) = hidroflorik
HF(aq)
hid fl ik asit
it
HCl(aq) = hidroklorik asit
HBr(aq) = hidrobromik asit
HI(aq) = hidroiyodik asit
H2S(aq) = hidrosülfürik asit
hipokloröz asit
kloröz asit
klorik asit
perklorik asit
nitröz asit
nitrik asit
sülfüröz asit
sülfürik asit
Çok atomlu iyonlarda, iki yada daha çok
atom bir arada bulunur.
 Çok atomlu iyonlara, daha çok ametal
atomları arasında rastlanır.
rastlanır
 Çok atomlu anyonlar, çok atomlu
katyonlara göre daha yaygındırlar.
 Çok atomlu anyonların çoğusu oksijen
taşır. Böyle anyonlara “oksianyon” denir.

167
Çok Atomlu Anyonlar
Yaygın Çok Atomlu İyonlar
Çok Atomlu Katyonlar
Adı
Asetat
Karbonat
Bikarbonat
Hipoklorit
Klorit
Klorat
Perklorat
Kromat
Formülü
NH4+
H3O+
Örnek Bileşik
NH4Cl Amonyum klorür
169
165
Çok Atomlu İyonlar
166
Adı
Amonyum
y
Hidronyum
İkili asitler
168
Çok Atomlu Anyonlar
Adı
Dikromat
Siyanür
Hidroksit
Nitrit
Nitrat
Permanganat
Fosfat
Sülfit
Sülfat
Formülü
C2H3O2CO32HCO3ClOClO2ClO3ClO4CrO42170
Formülü
Cr2O72CNOHNO2NO3MnO4PO43SO32SO42171
19
04.11.2010
Örnek Alıştırmalar
Teşekkür
Aşağıda formülleri verilen bileşikleri
adlandırınız.
a) CuCl2
b) ClO2
c)Ca(HCO3)2
d) F
FeSO
SO4
Aşağıdaki bileşiklerin formüllerini
yazınız.



Bu sunun büyük bir bölümü Prof. Dr.
Yavuz TAŞKESENLİGİL’in hazırlamış
olduğu sunudan alınmıştır. Hocamıza
teşekkür ederim
ederim.
a) Amonyum sülfat b) kalsiyum hipoklorit
c) periyodik asit
d) potasyum dikromat
172
173
174
20
Download