diksiyon ve ses

advertisement
DİKSİYON VE SES
DİKSİYON VE SES
İnsanı diğer birçok canlıdan ayıran en önemli
özellik, çıkarttığı ses ve bu sesle yaptığı iletişimdir.
Sesimizle hem mesajımızı gönderir hem de ona
duygularımızı, sevgimizi, kızgınlığımızı ve
kaygılarımızı ekleriz. Bir de bu sesi şekillendirerek
kulağa daha hoş hale getirebiliriz ki bu da insanın
kendi sesli sanatını, müziğini oluşturur.
Diksiyon; konuşma öncesinde alınan nefesle,
nefesinizin oluşturduğu seslerle ve bu seslerin
ağzınızda
şekillendirilerek
oluşturduğu
kelimelerle ilgilenir.
DİKSİYON VE SES
Ayrıca konuşmanızı süslediğiniz ve daha anlamlı hale
getirmek için yaptığınız tonlamalar, vurgular da
diksiyonun çalışma alanıdır.
Güzel ve etkili konuşmada diksiyon yani seslerin doğru
çıkarılması son derece önemlidir. Bir yandan kendi
dilinizin fonetiğini en doğru şekilde öğrenmeli diğer
yandan bunları kullanmayı yetenek haline getirmelisiniz.
Durakları, ulamaları, vurguları doğru kullanabilmelisiniz.
Fonetik bilgisi seslerin çıkarılışını inceler.
Diksiyon ise buna ek olarak daha geniş bir kapsamda,
ses organlarının doğru sesleri çıkarabilecek şekilde
eğitilmeleri üzerinde odaklanır. Bu yönüyle diksiyon
önemli ölçüde fonetiğe dayanır.
DİKSİYON VE SES
Sesin sözlük anlamı bir cismin başka bir cisme değmesiyle, çarpmasıyla veya
sürtünmesiyle oluşan titreşimin yarattığı gürültüdür.
Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda herhangi bir noktasında
boğumlanması ile oluşan ve yayılarak kulaklarla algılanan titreşime ses denir.
İnsan sesi, diyaframdan ya da akciğerlerimizden gelen havanın ses tellerine
çarpması sonucu, onların titreşmesiyle meydana gelir. Bu titreşimler havanın
yoğunluğu ve hızına bağlı olarak sesi oluşturur. Fakat ağzımızdan çıkan
kelimeler ve değişik sesle bu titreşim sayesinde çıkmaz. Ses mekanizması
denilen organların oluşturduğu bir sistem söz konusudur. Akciğerler, ses telleri,
gırtlak, dil, dudak, çene bu sistemi yani mekanizmayı oluşturur. Sesin iyi çıkması
için de eğitilmesi gerekir.
Her insanın kendine özgü farklı bir ses rengi vardır. Ses rengi kişinin, ağız ve
boğaz genişliğinden, ses tellerinin yapısı, boynunun uzunluğu ile burun yapısına
kadar fiziki farklılıklarına göre değişir.
DİKSİYON VE SES
Konuşmayı sağlayan bütün organların hepsine ses aygıtı adı
verilir. Göğüs boşluğuyla karın boşluğunu birbirinden ayıran
diyaframdan dudaklara kadar uzanan kısma ses yolu denir.
Konuşmayı sağlayan organlar şunlardır:
Diyafram, göğüs boşluğu, karın kasları, akciğerler, gırtlak, ses
kirişleri, burun, geniz damak, diş ve diş etleri,
dudaklar…..İnsanlarda göğüs boşluğunu karın boşluğundan
ayıran ve diyafram adı verilen ince ve geniş bir zar bulunur.
Göğüs, diyafram ve karın kasları soluk alıp vermede görev
alır. Konuşma için gerekli havayı akciğerler sağlar.
Akciğerlerden gelen hava gırtlakta bulunan ses tellerine
çarpar, ses telleri titrer, sesler tonlanır ve daha sonra geniz,
burun, ağız boşluğu, damak , dişler, diş etlerinde
biçimlenerek konuşmayı sağlayan sesler oluşur.
SESİN KORUNMASI
Müzisyenler, enstrümanlarını çok büyük bir itinayla
muhafaza etmeye çalışırlar. Oysa bütün müzik
aletlerinden daha kıymetli ve son derece hassas bir
yapısı olan insan sesi bozulacak olursa tedavisi
neredeyse imkansızdır.
-Alkollü içkiler, damarları genişletir, sigara mukozayı
bozar; boğaz ve hançereyi çok olumsuz etkiler, içki ve
sigara
kullanmak
sesin
bozulmasının
temel
sebeplerindendir.
SESİN KORUNMASI
-Ses organlarını kaplayan mukozadaki hücreler hareketli
tüycüklerle kaplıdır. Bunlar burundaki salgıları aşağı
doğru
yönlendirerek
üst
solunum
yollarının
temizlenmesini sağlar. Hava kirliliği burun mukozasının
ifrazatının artmasına, dolayısıyla genizde insanı rahatsız
eden salgıların birikmesine yol açar. Bu nedenle havası
kirli yerlerde bulunmamaya özen gösterilmelidir. Sigara
dumanı da ses organlarına ve akciğerlere zarar verir.
Sigara dumanı ses organlarını örten mukozanın
bozulmasına sebep olur.
SESİN KORUNMASI
-Yemeklerin ölçüsüz derecede acılı ve baharatlı olması
boğazı tahriş edebilir.
-Kuru hava ses organlarına zarar verir. Bulunulan ortamın
nemli olmasına özen gösterilmelidir.
-Boğaz kazıma, sert boğaz temizleme hareketi alışkanlık
haline getirilmemeli, yutkunma hareketleri ile bu
problem giderilmeye çalışılmalıdır.
SESİN KORUNMASI
-Sıcak soğuk farkı olan yerlerde gereken önlemler
alınmalı, rutubetli ve rüzgarlı havalarda mümkün
olduğunca açık havada konuşulmamalıdır.
-Özellikle ses telleri uzun süre kullanıldıktan sonra (şarkı
söyleme, konuşma) soğuk havaya çıkılmamalı;
rüzgardan, tozlu ve pis havadan uzak durulmalıdır.
SESİN KORUNMASI
-Çok soğuk ve çok sıcak yiyecekler, içecekler, ses tellerine zarar
verir.
-Özellikle kış aylarında üşütmemeye dikkat edilmeli, nezleli ve
gripken ses telleri zorlanmamalı, mümkün oldukça
dinlendirilmelidir.
-Soğuk algınlığı, enfeksiyona karşı direnci düşürür ve burun
mukozasında şişmeye dolayısıyla daralmaya sebep olur.
-Topluluğa hitap edecek olanlar konuşmaya başlamadan ılık su,
ıhlamur, çay içerek tükürük bezlerini çalıştırmalı, ağız
kuruluğunu gidermelidir.
-Ayrıca anjin, farenjit, larenjit, nezle, sinüzit, astım, grip gibi
rahatsızlıkla sesin rezonansını engeller ve sesi bozar.
SESİN KORUNMASI
Sesi korumak için şarkıcı veya spiker olmak gerekmez.
İşlerini konuşarak yapan öğretmenler, askerler avukatlar,
doktorlar, siyasetçiler ve din adamları da ses organlarını
tanıyıp seslerine gereken özeni gösterirlerse seslerini
daha etkili bir biçimde kullanabilecekleri için daha
başarılı olacaklardır.
SESİN NİTELİKLERİ
İnsan sesinin 3 özelliği vardır:
1-Şiddeti
2-Perdesi (Tonu, Yüksekliği)
3-Tınısı (Anlamı, Hoşa giderliği)
1- SESİN ŞİDDETİ (volümü)
Sesin insan kulağı tarafından algılanabilen yüksekliğine sesin
şiddeti denir. Sesin şiddeti kulağa gelen ses dalgalarının
kuvveti ile ilgilidir. Ses şiddeti desibel (db) birimi ile ölçülür.
Bir ses kaynağı kulağımızda uzaklaştıkça kulağımıza gelen
sesin şiddeti azalır.
İnsan kulağının duyabildiği en düşük ses şiddeti 0 desibeldir,
fısıltı sesi 30 desibel, konuşma sesi 40-60 desibel, bağırma
sesi 80-90 desibel, kamyon veya çim biçme makinesi 90
desibel, asfalt delme makinesi 100 desibel, konser veya
barlarda yüksek sesli müzik 115 desibel, uçağın kalkış sesi
120 desibel, yakın mesafeden bir tüfeğin patlaması 130
desibel, jet uçağının kalkış sesi 140 desibel olarak ölçüldüğü
bilinmektedir.
SESİN ŞİDDETİ
Sesin şiddetini pekiştirebilmek için derin bir nefes alıp
bırakırken “a” sesi çıkarın. Sesin şiddeti aynı
(aaaaaaaaaaaaaaa),
gittikçe
artan
(aaaaaaaaaaaaaaaa),
gittikçe
azalan
(aaaaaaaaaaaaaaaaaa).. Bu çalışmayı diğer ünlüler
içinde tekrarlayın.
2- SESİN PERDESİ
Sesin bir saniyedeki titreşim sayısına frekans (sesin yüksekliği)
denir.
Ses perdesi ses tellerinin uzunluğu ile yakından alakalıdır. Bu
yapısal bir özelliktir.
Frekansı büyük olan sesler yani kafa sesi ince (tiz), frekansı küçük
olan sesler yani göğüs sesi kalın (pes) dir. Buna göre bayanların
sesinin frekansı erkeklere göre daha büyüktür.
Günlük konuşmalar için ideal olan orta perdedir. Çünkü bu perde
esnek ve güçlüdür., sesin bükümlü kullanılması için elverişlidir.
3- SESİN TINISI (ANLAMI-HOŞA GİDERLİĞİ)
Sesin rengi insan seslerinin birbirinden ayrılmasında kullanılan
bir özelliktir. “Bazı sesler frekansları ve şiddetleri aynı olduğu
halde ses kaynağının yapısındaki farklılıktan dolayı kulağımıza
farklı gelir. Örneğin piyanodan çıkan mi ses ile bağlamadan
çıkan mi sesi kulağımıza farklı gelir. Ses kaynağının yapısından
kaynaklanan bu özellik sesin tınısı olarak bilinir (Dökme, Doğan
ve Yılmaz, 2010:50).
Vücudumuzda rezonans boşlukları vardır. Sesin tınısı için
boğazın üst kısmı ve yüz bölgesinde olan bu boşluklardan
yararlanılabilir. Bunun içinde ağız kapalı, gırtlağı yormadan “m”
(mmmmmmmmmmm) sesi çıkarın. Bu sesi çıkarırken alnınıza
dokunun ve titreşimi hissetmeye çalışın.
3- SESİN TINISI (ANLAMI-HOŞA GİDERLİĞİ
Sesin rengi üçe ayrılır. Kafa sesiyle çıkan sese açık tınılı
ses, göğüs sesiyle çıkan sese koyu tınılı ses, rahat bir
şekilde çıkan sese de orta tınılı ses denir.
Sürekli aynı ses şiddeti, yüksekliği ve rengiyle
konuşulmamalıdır. Sesin şiddeti, yüksekliği ve rengi
konuşma türüne göre şekillenmelidir. İnsan sevdiği,
samimi olduğu birisiyle konuşurken, yani daha çok
mutlu anlarda açık tını; umutsuz, kederli, sıkıntılı, acılı
anlarında koyu tını, daha çok günlük konuşmalarda ve
herkes tarafından kabul edilen akla dayalı anlatımlarda
ise orta tını kullanır.
KAYNAKLAR
1-Okur, S. (2013). Diksiyon Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı. Öteki Adam
Yayınları,
İstanbul
2-Topçuoğlu, F. ve Özen M. (2012). Diksiyon ve Konuşma Eğitimi. Pegem
Akademi,
Ankara
3-Kartal,
M.
(2013).
Ses
Teknikleri.
Ray
Yayıncılık,
İstanbul
4-Gürzap, C. (2011). Söz Söyleme ve Diksiyon. Remzi Kitabevi, İstanbul
5-Özdemir, E. (2002). Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı. Remzi Kitabevi, İstanbul
6-Akbayır, S.(2011). Dil ve Diksiyon Yazılı ve Sözlü Anlatım Bozuklukları. Akçağ
Yayınları,
Ankara
7-Şenbay,
N.
(1991)
Alıştırmalı
Diksiyon
Sanatı.
İstanbul
8-Elik, R. (2010). Diksiyon Etkili Konuşma Teknikleri. Akis Kitap, İstanbul
9-Er, S. (2011). Temel Konuşma Teknikleri Diksiyon. Hayat Yayın Grubu, İstanbul
10-Güler, E. ve Hengirmen M. (2005). Ses Bilimi ve Diksiyon. Engin Yayınevi,
Ankara
Download