Uyku testi (Polisomnografi) Uyku testi (Polisomnografi) bir uyku çalışmasıdır. Uyku anında yaşanan normal ve anormal durumların tespit edilmesi ve klinik değerlendirilmesi yapılan hastanın tanısında faydalanılacak, ağız ve burundan hastanın hava akışının izlenmesi, kan basıncı, EKG aktivitesi, kan oksijen seviyesi, beyin dalga hareketleri, göz hareketleri, solunum, kas ve bacaklarda hareket değişikliklerinin kaydı gibi parametreleri içerir. ATATÜRK Uyku testi nasıl yapılır? Normal uyku zamanından en az 2 saat önce hastanede bulunulması gerekir. Bütün gece uyku odasında geçirileceği için hastanın yanında pijama, terlik, diş fırçası, havlu, gibi gerekli olabilecek kişisel eşyalarını getirmesi gerekir. Çene, saçlı deri ve göz kapaklarının dış kenarına elektrotlar yerleştirir. Uyurken bunlar yerinde kalmalıdır. Uyanık (gözleriniz kapalıyken) ve uyku sırasında ise elektrotlardan gelen sinyaller kaydedilir. Kalp hızı ve solunumu kaydetmek için monitörler göğse eklenecektir. Solunum durması ve sayısı ölçülecektir. Gece oksijenlenme miktarı, yüzeysel ve derin uyku dönemleri, derinliği, horlama ve diğer pek çok parametre ölçümü yapılacaktır. Gece boyunca kaydedilen veriler uyku uzmanı tarafından değerlendirilip sonuçlandırılır. SABİHA GÖKÇEN Merkezimizde; Tüm Gece Polisomnografi (PSG)+Solunum Kayıtları+PLM Tüm Gece Polisomnografi+CPAP/BiPAP titrasyonu PSG+Nokturnal Penil Tümesans Testi (NPT) PSG+Uyku Aktivasyon EEG'si MSLT (Gündüz Aşırı Uykululuk Testi) yapılmaktadır. World Hospital Standarts Approved by JCI Acreditation Certificate Saray Mah. Siteyolu Cad. No:7 34768 Ümraniye / İstanbul Telefon:+90 216 524 13 00 (Pbx) [email protected] Uyku Bozuklukları Merkezi Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenilememiz için önemli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir. Cinsiyet, yaş, kilo gibi nedenlerle uyku süreleri kişiden kişiye değişiklik gösterir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir insanın günlük uyku ihtiyacı 8 saat olarak hesaplanmıştır. Ama kişinin ihtiyacı olan uyku süresi onun için yeterli olan saat kadardır. Kimi insanlara 4 saat uyku yeterken; kimilerine 8 saat az gelebilir. Yeterince uyumak; kişinin beynini daha aktif kullanması ve duyduklarını daha iyi anlayabilmesi açısından çok önemlidir. Yaklaşık 85 türde uyku hastalığı vardır. Bu uyku hastalıklarının çoğu kişinin yaşam kalitesini düşürerek sağlığının bozulmasına neden olur. Hisar Intercontinental Hospital Uyku Bozukları Merkezi kişinin yaşam kalitesini düşüren uyku hastalıklarının tanı ve tedavisinde hizmet vermektedir. Uyku Bozukluklarının Türleri: A) Yeterli uyku alma güçlüğü (Dissomnia) B) Uyku sırasında ortaya çıkan fizyolojik olaylar (Parasomnia) : Kabuslar, ayakta uyumak gibi belirtilerle kendisini gösterir. A) Yeterli uyku alma güçlüğü (Dissomnia): 1-) Insomniya: En sık görülen uyku bozukluklarından biridir. Geceleri uykuya dalmakta güçlük çekenlerde, sıklıkla uykudan uyanan veya çok erken uyanıp tekrar uyuyamayanlarda ya da yeterli miktarda uyumasına karşın hala dinlenmemiş gibi hissedenlerde bu uyku bozukluğunun varlığından söz edilebilir. 2-) Hipersomniya: Çok fazla uyuma şeklinde görülür. Hipersomniya durumunda kişiler çok uykulu olmaktan şikayetçidirler. Aynı zamanda, bu kişilerde gündüz saatinde uyuklama durumu da gözlenir. Bu aşırı uyku hali, sosyal, mesleki ve diğer alanlarda önemli derecede sıkıntı ve bozukluğa neden olur. 3-) Narkolepsi: Genetik kökenli bu uyku bozukluğunda en az 3 ay boyunca her gün görülen, karşı konulamayan dinlendirici uyku atakları ve beraberinde getirdiği kısa süreli kas tonu kontrolünün kaybedilmesi gözlemlenir. Narkolepsinin en göze çarpan özelliği, bir önceki gecede alınan uyku miktarı ne olursa olsun, ansızın bastırabilecek aşırı uykulu olma halidir. 4-) Solunumla ilişkili uyku bozukluğu: Uykudaki solunum bozukluğu tıbbi bir sorundur. Uyku sırasında periyodik olarak basit bir horlamadan hava akımı kesilmesine (uyku apnesi) kadar değişen birtakım solunum bozuklukları görülebilir. Uykularında nefes alma problemi çekenler gece boyunca çok sayıda kısa süreyle uyanırlar ve 8-9 saat uykuyla bile kendilerini dinlenmiş hissetmezler. Bazı hastalar kısa süreliğine (10-30 saniye) nefes alamayabilirler, bu duruma soluksuzluk (apne) adı verilir. Bu sorundan etkilenen kişi, solunum güçlüğünün çok az farkındadır ve uyku problemini buna bağlamaz. Ancak, aynı yatağı paylaşan eşi genellikle yüksek sesle horlamayı (bu sorunun bir işaretidir) ya da korkutucu nefes kesilme durumlarını fark edebilir. Kişinin uykuda nefes almakta zorlandığını belirten diğer işaretler şunlardır: Gece aşırı terleme, Sabah baş ağrısıyla uyanma, Gün içinde dinlenmeyi sağlamayan uykuya dalma atakları. B-) Uyku sırasında ortaya çıkan fizyolojik olaylar (Parasomnia) 5-) Sirkadyen (Günlük) Ritim Uyku Bozukluğu / Uyku-Uyanıklık Döngüsü Bozukluğu: Sirkadyen (günlük) Uyurgezerlik Bozukluğu: Uyku sırasında yataktan kalkıp etrafta gezmek şeklinde görülür. Uyurgezerlik 5 ile 12 yaş arasında çocuklarda yaygındır. Bazen yetişkinliğe kadar devam eder veya ender olarak yetişkinlikte başlar. Uyurgezerlik süresi genellikle 10 dakikadan az sürer. Aile geçmişinde uyurgezerlik görülen kişilerde görülme ihtimali daha yüksektir. Uyurgezer durum sırasında yaralanmalar ve şiddet içeren olayların olduğu belirtilmiştir; fakat kişiler genellikle odada kendi yollarını bulabilirler. Uyurgezer bir kişiye yapılacak en önemli müdahale kişinin etrafındaki eşyalara takılıp kendini yaralamamasını sağlamaktır. ritim uyku bozukluğunun çeşitli türleri vardır. Bunlardan en çok bilinenin jetlag adı verilen farklı zaman dilimleri arasında seyahat etmekten kaynaklanan durumdur. Vücut saatine göre uyku-uyanıklık düzeninde ani bir değişim olduğu zaman kişi uyku düzenini ayarlamakta zorluk çeker. Birçok kişi okyanuslar veya kıtalararası uçuşlardan sonra kırgınlık, yorgunluk ve rahatsız uykudan şikayet eder. 6-) Uyku ile ilgili hareket bozuklukları: Huzursuz Bacak Sendromu: Kişinin uzun süre hareketsiz kaldığı istirahat durumunda veya uykuya dalması sırasında bacaklarında ortaya çıkan derin, rahatsız edici his şeklinde tarif edilebilir. Uyku kalitesini etkilediği için bir çeşit uyku bozukluğu gibi de tariflenmesi mümkündür. Bu rahatsız edici his, bir ağrı şekli değildir; genellikle bacaklarda, nadiren de kollarda kaşıntı, iğnelenme, bacaklardaki tüylerin ürpermesi, yanma, çekme, gerilme, karıncalanma şeklindedir. Bu duyguyu gidermek için bacaklarda dayanılmaz hareket ettirme dürtüsü oluşur ve hareketle bu his azalır. Bu his uzun süre hareketsiz kalınan otobüs ve uçak yolculuklarında, sıklıkla gece uykuya dalmadan önce ortaya çıkar. Huzursuz bacak sendromu toplumun yaklaşık % 3 ile 10'u arasında, erkekler ve kadınlarda eşit oranda görülür. Genellikle orta ve ileri yaşta ortaya çıkar, ancak çocukluklarda da rastlanır. Uyku Anksiyetesi (Kaygısı) Bozukluğu/Kabus Bozukluğu: Genellikle uyku döneminin ikinci yarısı sırasında meydana gelir. Bu uyku bozukluğunda kişi çoğu zaman hayat güvencesi tehditleri içeren uzun ve son derece korkutucu rüyalar görür. Bu korkutucu rüyaların hemen sonrasında kişi uyanır ve rüyayı canlı bir şekilde hatırlar. En yaygın olarak, bu kabuslar gecenin ortasından sonuna kadar olan bölümünde görülür. 3-5 yaş ve üzeri yaştaki çocukların yaklaşık yüzde 50ʹsi kabus görür. Uykuda Korku (Uyku Terörü) Bozukluğu: Bu uyku bozukluğu, genellikle uykunun başlarında meydana gelir ve panik bir çığlıkla başlar. 5 ila 7 yaş arasındaki çocuklarda görülen bu bozuklukta kişi sıklıkla ani olarak uyanır. Uyku terörü sırasında gürültülü ve delici bir çığlık da dahil olmak üzere kişide şiddetli otomatik ve motor belirtiler gözlemlenir. Tüm bu hastalıkların teşhisi için uyku testi (polisomnografi) yapılmalıdır.