Anatomi

advertisement
DİGESTİV SİSTEM (SİNDİRİM SİSTEMİ)
Vücudun her hücresi düzenli olarak beslenmek durumundadır. Bunun için
alınan besinler (proteinler, karbonhidratlar, yağlar, su, mineraller ve
vitaminler) moleküler düzeye indirilirler. Daha sonra belli sindirim organlarında
emilirler. Vücut hücrelerine götürülmek üzere kana ve lenfe geçirilmek üzere
emilmesine ve emilir duruma getirilmesi işlemlerine sindirim denir. Sindirim
olayında 4 evre vardır.




Yemek (çiğnemek ve yutmak),
Sindirilir duruma getirmek,
Emilim,
Atım,
İlk evrede besinler ağıza alınırlar ve dilin yardımı ile dişlerle çiğnenirler.
Yutmayla farinks (yutak), özofagus (yemek borusu) ve gaster’e (mide)
geçirilir. Sindirim ağızla başlar, mide ve incebağırsağın üst parçasında devam
eder. Emilim genelde ince bağırsaklarda olmak üzere her parçada olur. Ancak
besinlere göre özel emelim yerleri vardır. Atım kalınbağırsaklar tarafından suyu
emildikten sonra yapılır.
Besinler,
enzimlerin
besinleri
bir
takım
tepkimeler
sonunda
parçalanmasından sonra emilebilirler. Özgün etkiye sahip çok sayıda enzim vardır.
Sindirim enzimleri, sindirim borusuna ait bezler tarafından salgılanan,
tepkimeleri hızlandıran ve yönlendiren kimyasal maddelerdir. Tükrük bezleri,
pankreas, mide ve bağırsak duvarlarındaki bezler bu enzimleri salgılarlar. Sindirin
enzimleri üç gruba ayrılırlar;



Protein parçalayıcılar,
Karbonhidrat parçalayıcılar,
Yağ parçalayıcılar,
SİNDİRİM ORGANLARI
Sindirim sisteminin parçaları:



Ağız Boşluğu,
Sindirim Borusu,
Büyük Sindirim Bezleri,
Sindirim sistemi ağızda başlar, anüste biter. Başlangıç ve bitiş noktası
yaklaşık 8 – 8.5m’dir.
61
Sindirim sistemini oluşturan organların ince yapıları birbirine benzer.
Ancak ağız boşluğu ve dilin ince yapısı diğer kısımlardan biraz farklıdır. Bu iki
organda tabakalaşma çok katlı yassı epitel doku, altında bağ doku ve içersinde
kaslar şeklindedir. Yemek borusu ile anüs arasında kalan borusal bölüm içten dışa
üç kat gösterir.
 Tunica Mucosa (içkat)
 Tunica Muscularis (ortakat)
 Tunica Serosa yada tunica adventitia
Tunica Mucosa (içkat): Yemek borusu çok katlı yassı, diğer yerler tek
katlı prizmatik epitel hücreleri ile örtülüdür. Epitel hücreleri altında ince, bağ
dokudan bir kat bulunur. Mide ve ince bağırsaktaki bu bölgede milyonlarca çok
küçük bezler bulunur. Bu bezler sindirime yardımcı olan enzim ve diğer salgıları
salgılar. Mukozanın orta kata bitişik bölümüne submucosa denir. Burası gevşek
bağ dokudur.
Tunca Muscularis (ortakat): Düz kas hücrelerinden yapılmış bir kattır.
İçteki kas fibrilleri enine dıştakileri boyuna uzanırlar. Bu şekilde iki alt kata
ayrılır.
62
Tunica Serosa (dışkat): Bağ doku yapısındadır. Karın boşluğunda bulunan
organlarda dıştan peritonla sarılmıştır. Özofagus ve yutakta (farinks) çevre doku
ile karışır.
Ağız Boşluğu (Cavitas oris): Sindirim olayının başladığı ilk bölümdür.
Dudaklar ve yutak arasında bulunur. Ağız boşluğunun önü dudaklarla, yanları
yanaklarla, üstü damakla, tabanı ağız tabanı ile çevrilmiştir. İki dudak (labium)
vardır. Labium inferior (alt dudak) daha kalındır. Dışı deri, içi ağız boşluğu
mukozası ile kaplıdır. Yanaklarda aynı yapıyı gösterir. Dudaklar duyu sinirleri
yönünden zengindir. Dudaklar ve yanaklarda içinde çok sayıda küçük bezler
bulunur.
Dil (lingua – glossa): Mukoza ile örtülüdür, kassal bir organdır. Uç (apex),
gövde (corpus) ve kök (radix) bölümleri vardır. dil kökü kaslarla dil kemiğine (os.
Hyoideus) bağlıdır. Gövdesi ve ucu serbesttir. Dilin üst yüzüne dorsum denir.
63
Dil kasları;
a- Dilin kendi kasları,
b- Dilin iskelet kasları.
Kendi kasları enine, boyuna ve dikey uzanırlar. Dilin iskelet kasları üç
çifttir. M. Hyoglossus, M. Styloglossus ve M. Geniglossus. Dilin kendi kası dile
şeklini verir, bu kaslar kasıldıklarında öne, arkaya, yukarı ve aşağıya hareket
ettirirler. Dilin iki grup kası çizgili kastır ve istemli çalışırlar. Dilin üst yüzü
mukozasında iğne şeklinde üç tür papilla vardı. İğsi, mantarsı ve duvarlıdır. Dilin
bütün yüzeyi çok katlı yassı epitelle döşelidir. Papillalar arasında tat tomurcukları
bulunur. Dil tat organıdır. Ağrı, ısı ve basınç duyularını alır. Çiğneme, yutma ve
konuşma olaylarına yardımcı olur.
DAMAK (platum): Ağız ve burun boşluklarını ayırır, ağız tavanını yapar.
Sert damak (platum durum), yumuşak damak (platum molle) olarak ikiye ayrılır.
Dişler (dentes): Alt çene ve üst çene kemiklerinde diş oyuğu (alveolus)
denilen çukurcuklara yerleşmişlerdir. Vücutta en sert yapılar dişlerdir. Beyaz
görülürler, dişlerin ağız boşluğundaki çevreleri dişetleri ile kuşatılmıştır.
64
İki tür diş vardır;
Süt Dişleri : 6 – 7 ay ile 2 – 2,5 yaş arasında çıkar, her yarım çenede 5
olmak üzere toplam 20 tane süt dişi olur. Bu dişler 6 – 12 yaş arasında aralıklı
olarak dökülür. Bir yarım çenede iki kesici, bir köpek, iki azı dişi vardır.
Süt Dişleri
Kesiciler
1.Azılar
Köpekler
2.Azılar
Aylar
6-12
12-14
14-20
20-24
Kalıcı Dişler
1.Azılar
1.Kesiciler(orta kesici)
2.Kesiciler(yan kesici)
Ön azılar
Köpekler
2.Azılar
3.Azılar
Yıllar
6
7
8
9-10
11
12
17-25
Kalıcı Dişler: Süt dişlerinden dökülenin yerine kalıcı dişler alır. Akıl dişi
(20 yaş dişi) dışındaki bütün dişler 6 – 14, akıl dişi ise 17 – 25 yaşlarında çıkar.
İlk çıkan kalıcı diş birinci azıdır, 6. yılda çıkar. Bir yarım çenede 8 adet diş, bir
insanda 32 kalıcı diş bulunur. Erişkinde bir yarım çenede önden arkaya dış
çeşitleri ve sıraları şöyledir;
 Kesici dişler (insisiv)
2 tane
 Köpek dişi (cannini)
1 tane
 Önazı dişi (premolar)
2 tane
 Azı dişi (molar)
3 tane
Dişin Yapısı; Taç (corono), boyun (cervix) ve kök (radix) olmak üzere üç
bölümü vardır. Taç dişin dıştan görülen kısmıdır. Boyun dişetinin sardığı ince
kısımdır. Kök dişin kemiğe sokulan parçasıdır. Kök sayısı değişebilir. Azı
dişlerinde 2-3 kök diğerlerinde 1 kök bulunur. Her dişin ortasında kök ucuna
65
doğru giderek daralan bir boşluk bulunur. Bu boşluk dişözü (pulpa) denilen
yumuşak bir bağ doku ile doludur. İçinde sinirler, damarlar, odontoblast denilen
özel hücreler ve bağ doku ile doludur. Diş kökü içinde uzanan dar boruya kök
kanalı, kanalın ucundaki deliğe kök deliği denir. Bu delikten dişözünün damar ve
sinirleri girer. Boşluk ve kanalın çevresi taç, boyun ve kök bölgeleri dentin
çevrilmiştir. Taç bölümünün üstünde mine katmanı bulunur. Kök bölümünde dentin
bölümünün dışı sementle sarılmıştır. Sementle diş oyuğunun kemik yüzü arasında
diş zarı (peridontum) vardır. bu zar dişi kemiğe bağlar. Sementin yapısı kemiğe
benzer. Vücudun ve dişin en sert katmanı minedir. Bunun yaklaşık % 95’u kalsiyum
tuzları % 5’i organik maddedir. Sert oluşu kalsiyum tuzlarına bağlıdır. Diş etine
gingiva denir.
66
Tükrük Bazleri: Bu bezler ağız çevresinde yerleşmişlerdir. Ağız duvarında
gömülüdürler. Üç çift büyük tükrük bezi vardır; Kulak altı tükrük bezi, dil altı
tükrük bezi ve çene altı tükrük bezi. En büyüğü kulak altı tükrük bezidir.
Tükrük bezleri tükrük (saliva) salgılar. Tükrük pityalin ve maltaz enzimlerini
içerir. Bunlar karbonhidratları parçalar. Tükrükte yağ ve proteinleri parçalayan
enzimler yoktur. % 98’i su % 2’si organik maddedir. İnsan günde 1-1,5 lt tükrük
salgılar. Birer kanalla ağız boşluğuna dökülürler. Tükrük salgısının % 25’ini gl.
Parotis (kulak altı), % 70’ini gl.Submandibularis (çene altı), % 5’ini gl.
Sublingualis (dil altı) tükrük bezleri salgılar. Tükrük bezleri besinleri ıslatarak
yutmaya yardımcı olur. Tükrük ayrıca ağız boşluğunu ve dişleri yıkar, temiz tutar
ve bunları korur.
Pharynx-farinks
(Yutak): Ağız boşluğunun devamıdır, 12-14cm
uzunluğundadır. Yutak yukarıda burun boşluğuna bağlıdır. Yutak üç bölüme ayrılır;
 Oropharynx (ağız yutağı)
 Nasopharynx (burun yutağı)
 Laryngopharynx (gırtlak yutağı)
Yutak mukozasında bol miktarda bademcik (tonsilla)’lar ve bezleri bulunur.
Bunlar yutağa gelen mikropları tutar. Yutağın iki yan duvarında birer delik vardır.
bunlar östaki borusuna ait deliklerdir. Yutağın orta katı kas dokudur. Yutak
havayı gırtlağa, besinleri yemek borusuna geçirir. Besinlerin akciğere
geçmemeleri için yutma sırasına epiglot denilen esnek gırtlak kıkırdağı gırtlak
ağzını kapatır.
67
Oesophagus-özofagus (yemek borusu): Yutak ile mide arasında, omurganın
önünde uzanır. Boyu yaklaşık 25cm’dir. Normal durumda büzülü vaziyette bulunur.
Besinler geçerken açılır. İlk 6-8cm boyunda 16-18cm’si göğüste bulunur. Daha
sonraki bölümü diyafragmayı deler geçer. Yemek borusunun mukozası çok katlı
yassı epitelle döşelidir. Mukoza boyuna katlantılar yapar. Orta kat kas dokudur.
1/3 üst bölümdeki kaslar çizgili, 1/3 orta kesimdeki kaslar düz ve çizgili, 1/3
alttakiler düz kas hücreleridir. Dış kat bağ dokudur. Mide ile yemek borusunun
birleşme yeri 11. torakal vertabra (göğüs omuru) hizasıdır.
Gaster (Mide): Sindirim borusunu en geniş parçasıdır. Karın boşluğunda
diyaframının altında ve orta çizgi üzerinde bulunur. Çaydanlığa ya da J harfine
benzer. Karın boşluğunun üst – orta kısmında yerleşiktir. %85 solda %15 sağdadır.
Dik duruşta alt sınırı 2. lumbal vertabra (bel omuru) hizasındadır. Midenin dört
parçası vardır, ön ve arka yüzü, küçük ve büyük kenarı vardır. Dolu iken 1 – 1.5
lt. dir. Midenin parçaları;
1. Kardia (cardia): Yemek borusunun giriş kısmındaki üst kısmıdır.
2. Fundus: Kardianın solunda kubbe biçimindeki üst parçasıdır. Genelde
hava ile doludur.
3. Korpus (gövde, corpus): Midenin en büyük parçasıdır.
4. Piloris (pyloris): Duodenuma (oniki parmak bağırsağı) açılan alt
parçasıdır, giderek daralır, duedonuma açılan yerinde büzgeç (sfinkter)
bulunur. Bu besinlerin ince bağırsağa geçeceği sırada açılır, istem dışı
hareket eder.
68
Midenin Komşulukları: Ön yüz karaciğerin sol parçası ile, arkadan
diyaframın alt yüzü ile, karın ön damarı ile, arka yüz sol böbrek, pankreas ve
dalak ile komşuluk yapar. Mideye arterler karın aorta’sından gelir. Toplar
damarları karaciğer kapı toplar damarlarına (v. vorta) açılır. Midenin venöz kanı
bu şekilde portal dolaşıma katılır. Mukozada bol sayıda kılcal damar bulnur.
Mide mukozası çok sayıda katlantılar yapar (plica). Bunlar mide, besinlerle
dolduğunda düzleşir, böylece mide gerilir. Katlantıların dipleri mide çukurcukları
(foveola gastrica) adını alır. Buralara mide bezleri açılır. Mukoza tek katlı
prizmatik epitel hücreleri ile döşelidir.
Mide bezleri değişik şekillerde olur. Erişkinde toplam 40 milyon kadardır.
Mide bezleri salgısına mide özsuyu denir. Özsuyun miktarı sindirilecek besine
göre değişir. Genelde saatte 8 – 15cm³ tür.
Midede Sindirim: Mide sindiriminde mide özsuyu etkilidir. Bu özsu
enzimler, hidroklorik asit (HCL), müsin (mukus), organik ve anorganik
maddeleri içerir.
69
Ana enzim PEPSİN’dir. Pepsin proteinleri etkiler ve parçalar. Müsin, mide
yüzeyini örten bir örtü oluşturur. Bu örtü hidroklorik asidin etkisinden mideyi
korur. Mide özsuyu karbonhidratları etkilemez, nedeni ise böyle bir enzim
içermez. Mide günde 2 – 3 lt. özsu salgılar. Mide bezlerinin salgılama işlevi
sinirsel ve kimyasal yolla denetlenir ve ayarlanır. Midenin görevleri;
1. Besinleri depo etmek,
2. Mide özsu içeriğini salgılamak,
a. Hidroklorik asit (HCl); pepsinojeni pepsine çevirir. Besinlerle
gelen bakterilerin yaşama ve üremesini engeller.
b. Pepsin: Proteinleri peptitlere dönüştürür.
3. İntrensek faktörü yapmak, bu madde B12 vitaminin emilmesi için
gereklidir,
4. Su, glikoz, alkol ve bazı ilaçları emmek,
5. Besinleri kimus haline getirmek ve ince bağırsağa geçirmek.
Besinler midede 3-10 saat arası kalabilirler. Midede en uzun süre yağlı
besinler daha sonra proteinler kalır, karbonhidratlar ise en kısa süre kalan
besinlerdir. Sıvı besinlerin midede kalış süreleri diğerlerine göre çok daha
kısadır.
İntestinum tenue (ince bağıursak): Mide ile kalın bağırsak arasında uzanır
ve bol kıvrım yapar. Karın ve pelvis boşluğunu doldurur. Yaklaşık 5 – 6 metredir.
Ardışık olarak üç parçası vardır. 1. Oniki parmak bağırsağı (duadenum) 2. Boş
bağırsak (jejunum-yeyunum) 3. Kıvrım bağırsak (ileum)
Duadenum: Yaklaşık 15-20 cm uzunluk ve 4-5 cm çaptadır. Midenin piloris
deliği ile başlar. Öd ve pankreas kanalları birleşerek buraya açılır. Mukozasında
brunner bezleri vardır.
Jejunum ve ileum: Karın boşluğunun orta ve alt kısmını doldururlar. Yaprak
şeklinde ve periton katlantısı olan bir askı ile karın arka duvarına tutunurlar. Bu
askıya bağırsak askısı ya da mesenterium denir. Askı içinde bağırsaklardan gelen
damarlar ve bol sayıda lenf düğümü bulunur. Jejunun ve ileum arasında belirgin
bir sınır yoktur. Ancak ince bağırsağın duadenum dışında kalan parçasının 5 te 2
si jejunum, kalanı ileum olduğu (3/5) kabul edilir. Bu parçalar otonom sinir
sisteminin denetiminde hareketler yapar bu hareketlere peristaltik hareketler
denir. Bu hareketler kimus’un bağısak boyunca ilerlemesini sağlar. Salgılama
besinlerin bağırsak yüzeyine yaptıkları basıncın uyarısı ile olur.
Sindirim incebağırsakta devam eder ve sindirilen besinlerin büyük bir kısmı
burada emilime uğrar. Emilimin kolay ve çok olması için, incebağırsağın iç yüzünde
bazı değişiklikler olmuştur. İncebağırsağın mukozasında çok sayıda katlantılar
70
(plicalar) vardır. Ayrıca 1mm. uzunluğunda villus adı verilen uzantılar bulunur.
Bunların sayısı 10 milyon civarındadır. Bunlar ayrıca tüysü uzantılar yapar ve
bunlara mikrovilluslar denir.
İncebağırsak mukozasında 1. plica, 2. villus, 3. mikrovillus denilen oluşumlar
incebağırsağın yüzeyini genişletir. Yüzey genişlemesi emilim yüzeyini arttırır.
İncebağırsağın orta katında düz kas hücreleri vardır. Bu hücreler içte enine dışta
boyuna uzanan katçıklar yaparlar. Enine uzananlar peristaltik, boyuna uzananlar
ise sarkaç (pandül) hareketleri yaptırırlar. İnce bağırsağın dış katı bağ dokudur.
Üzeri periton ile örtülüdür.
71
İnce Bağırsak Sindirimi: Kimus şeklini alan besinler mideden ince
bağırsağa geçer, burada kimyasal ve mekanik işlemler görürler. Mekanik
hareketler sarkaç hareketleri ile sağlanır ve kimus sindirim özsuları ile karışır.
Peristaltik hareketler ise besinlerin sindirim borusunun alt kısmına geçmesini
sağlar. En kuvvetli sindirim işlemi duodenumda olur. Besinlerin ayrışması ile
ortaya çıkan ürünler incebağırsakta emilirler kan ve lenfaya geçirilirler.
72
İntestinum crassum (kalın bağırsak): Uzunluğu ortalama 150 – 160cm dir.
Genişliği rektum’a doğru azalır. Sırasıyla ;
1. Körbağırsak (caecum),
2. Kolon (colon),
3. Düzbağırsak (rectum); bölümleri bulunu.
Körbağırsak: Üzerinde solucan bezleri, 8-10 cm. uzunluğunda appendiks
denilen bir ek yapı bulunur. Mukoza katmanı bol lenfoid doku içerir. Körbağırsak
kese biçimindedir ve ince bağırsak ile arasında iki kapak vardır. Kalınbağırsak,
ince bağırsağın körbağırsağa açıldığı yerden başlar. İşlevi su ve tuzların
emilimidir. Kalınbağırsak denmesinin nedeni ince bağırsağa göre daha geniş çaplı
olmasıdır. Önemli bir farkı da büyük bir bölümünün hareketsiz ve karın duvarına
tespit edilmiş olmasıdır.
Kolon : Kalın bağırsağın kolon parçasının 4 bölümü vardır.
1.
2.
3.
4.
Çıkan Kolon (c. Ascendes),
Enine colon (c. Transversuan),
İnen colon (c. Descendes),
5 kolon (c.sigmoidenum).
Düz bağırsak (rektum): Leğen boşluğunun arka duvarına yerleşik kalın
bağırsak parçasıdır. S kolonun devamıdır. Yaklaşık 13 – 15cm. dir. Anüs ile dışa
açılır.
73
Kalın Bağırsakta Sindirim:
İnce bağırsaktan geçen sindirilemeyen
artıkları kalın bağırsağa gelir. Bunların çoğunluğunun sellüloz oluşturur. Kalın
bağırsağın ana görevi dışkıyı oluşturmak ve suyu emmektir. Atıkların
fermantasyonu ve kokuşması burada oluşur. Kalın bağırsakta çok miktarda
bakteri bulunur. Su çok azda olsa ince bağırsakta emilir. Ancak suyun asıl emilim
yeri kalın bağırsaktır. Günde ortalama 4 lt. su emilir, 130 – 150gr. dışkı
yapılır. Ayrıca kalın bağırsaktan glikoz, tuz emilimi olabilir. Rektum yoluyla
kullanılan ilaçlar da emilirler.
Sindirim bezleri: İnsanda iki tane sindirim bezi vardır. Bunlar karaciğer ve
pankreastır. İkisi de karın boşluğunda bulunur.
Hepar (Karaciğer): Vücudun en büyük bezidir. Karın boşluğunda üst sağ
yanda, diyafram ile sağ alt costa’ların (kaburgaların) altında yerleşiktir. Ağırlığı
1.5kg dır. Karaciğer sağ ve sol lob olmak üzere iki parçadan oluşmuştur.
Karaciğer, dıştan ince fibröz ve parlak bir zarla sarılmıştır. Bu zara glisson
kapsülü denir. Karaciğer kapısı (porta hepatis) denilen kısımdan karaciğer ile ilgili
sinirler, a. hepatica progria, v. porta, lenf damarları ve öd kanalı (duc. hepatikus
communis) geçer.
74
Karaciğerin İnce Yapısı: Karaciğerde çok sayıda lobul vardır. Lobulleri
karaciğer hücreleri oluşturur. Lobuller arasında çok az ve ince bağ doku vardır,
buralarda sinirler, küçük öd kanalları, kan ve lenf damarları bulunur. Bunlar
lobulün içinde sıkı kapiller ağı yapar. Karaciğerin en küçük yapısal birimi
lobuller’dir. Bunlar altıgene benzer (0,7–2mm) ve karaciğer epitel hücrelerinden
yapılmıştır. Bu hücrelere hepatosit denir. Hücreler altı yada çok yüzlü 20 – 30
mikron çaplıdırlar.
75
Karaciğer protein metabolizmasında öneli rol oynar. Proteinlerin yıkılması
ile üre meydana gelir. Yağ metabolizmasıyla ilgili olarak bol miktarda
karbonhidrat ve proteinler yağa dönüştürülürler. Karaciğer yaşam için bulunması
zorunlu bir organdır. Karaciğer dokusunun özelliği kuvvetli bir yenilenme özelliği
yeteneğine sahip olmasıdır. Yarıdan fazlası alınsa bile mitoz bölünme ile kendisini
yenileyebilir.
Karaciğer canlıda fonksiyonel açıdan çok önemlidir. Temel görevi safra (öd)
salgılamaktır. Ayrıca karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında etkilidir.
Emilen besinlere ait glikoz, v. Porta ile karaciğere gelir. Glikoz glikojene
çevrilerek depo edilir ve gerektiğinde glikoz olarak kana verilir.
76
Karaciğerin Görevleri:
1. Venöz kanla gelen besinleri işlemek, depo etmek, gerektiğinde kana
vermek, ör. glikojen ve plazma proteinlerini yapmak,
2. Toksit maddeleri etkisiz hale getirmek, ör. alkolün metabolize edilmesi
3. Öd (safra) yapmak (dış salgı),
4. Doğum öncesi yaşam evresinde kan hücreleri yapmak,
5. Üre yapmak.
Safra (Öd) Kesesi: Karaciğerin alt yüzünde yer alır. Armut şeklinde yeşil
sarı renkte görülür. Görevi karaciğerde üretilen safrayı depolamaktır. Besinler
duodenum’a geldiğinde safra kesesi kasılır ve sıvısını ince bağırsağa verir.
Pankreas: Sindirim sisteminin en önemli enzim kaynağıdır ve ikinci büyük
bezidir. Dış salgılarına pankreas öz suyu denir. Sindirim borusuna bağlıdır.
Midenin arkasında arka duvarı üzerindedir. Yaklaşık 18cm uzunluğunda ve 3cm
kalınlığında yaprak şeklindedir. 70 – 100gr ağırlığındadır. Baş (caput), gövde
(corpus) ve kuyruk (cauda) olarak üç bölümü vardır. Duedonum’a (on iki parmak
bağırsağı) koledok kanalıyla salgısını döker. Pankreas içinde özel hücre kümeleri
vardır, bunlara langerhans adacıkları denir. Bunlar iç salgı (hormon) yaparlar.
77
Download