Sürrenal hastalıklar

advertisement
ADRENAL HASTALIKLAR
Prof.Dr.M.Sait Gönen
İstanbul Bilim Üniversitesi
Endokrinoloji ve Metabolizma
Hast.Bilim Dalı
Adrenal korteks en önemlileri kortizol,
aldosteron, adrenal androjenler olmak
üzere bir çok steroid üretir. Bunların az
veya çok üretilmelerine göre çeşitli klinik
durumlar görülür.
Anatomi
• Doğumdan sonraki 3 yıl içinde fetal bölge
kaybolur. Korteksin dış katman hücrelerinden
yetişkin tipi adrenal korteks gelişir ve 3 ayrı
bölgeye ayrılır.
• . glomerulosa
• . fasikülata
• . retikularis
korteks
Major Steroid
ürünü
Aldosteron
Zona
Glomerulosa
Zona
kortisol
Fasikulata
Zona
kortisol
Retikularis
DHEAS
17 -estradiol
Steroid etkisi
Mineralokortikoid
Glukokortioid
Glukokortioid
Androjen
estrojen
Adrenal Korteks
hipofonksiyon (yetersizlik)
hiperfonksiyon
Akut
• Cushing sendromu
• Steroid çekilmesi
• hiperaldosteronizm
kronik (Addison Hastalığı)
• otoimmun
• TB/Fungal
• Metastatik kanser
• amiloid
hemakromatozis
• Virilizasyon sendromu
• Glomerulosa’dan aldosteron üretilir. Bu bölgede 17-alfa
hidroksilaz enzimi eksiktir. Bu nedenle kortizol ve
androjenler üretilemez.
• Fasikülata adrenal korteksin en kalın katmanıdır.
Androjen ve kortizol bu bölgede üretilir.
• Retikülaris medullanın üstündeki bölgedir. Yine bu
bölgede de kortizol ve androjenler üretilir.
• Fasikülata ve retikülaris bölgeleri ACTH kontrolü
altındadır.
Hipokortisolizm
• Hipotalamik hastalık
• Anterior hipofizer hastalık
• Addison hastalığı
– Otoimmun
– Tuberculosis
– Metastatik Tümörler
– Cerrahi
• İlaçlar örn: metirapone
• Uzun süredir kullanılan steroidin
kesilmesi
Primer ( Addison hastalığı )
• Etioloji ve insidans
•
Otoimmun
•
Metastatik maligniteler veya lenfoma
•
Adrenal kanama
•
Enfeksiyonlar
•
Adrenolökodistrofi
•
İnfiltratif hastalıklar
•
KAH
•
Familyal glükokortikoid yetersizliği
•
İlaçlar
• Genel popülasyonda adrenal yetersizliğin
sıklığı yaklaşık olarak 4/100.000 dir. Her yaş
grubunda görülebilir. Cinsiyet farkı yoktur.
Özellikle metabolik stres veya travma
durumlarında klinik belirti verir.
• Patofizyoloji
Adrenal korteksden salgılanan başlıca hormonlar kortizol
(hidrokortizon), aldosteron ve DHEAS (dehidroepiandrosterone)
dur. Yetişkin adrenallerinden günde yaklaşık 20 mg kortizol, 2
mg kortikosteron ve 0.2 mg aldosteron üretilir. Androjenler
primer görevlerini vücutta testosterona dehidrotestosterona
çevrildikten sonra yerine getirirler.
Addison’da idrar , tükrük, ter ve Gastrointestinal
sistemde Na çıkışında artış ve K çıkışında azalma
olur. Sonuç olarak kanda Na ve Cl düşükK yüksektir.
Elektrolit dengesindeki değişimlerle
birlikte
idrar konsatrasyon yeteneği azalır ve :
şiddetli dehidrasyon
plazma hipertonisitesi
asidoz
düşük dolaşım volümü
hipotansiyon ve şok
gelişir
Kortizol yetersizliği hipotansiyona katkıda bulunur ve
karbonhidrat, yağ, protein metabolizmalarında çeşitli
ölçülerde bozukluklara ve insülin sensitivitesinin artmasına
yol açar. Kortizol yokluğunda proteinlerden yeterli
miktarda karbonhidrat üretilemez,  hipoglisemi ve
azalmış karaciğer glikojen deposu. Halsizlik nöromusküler
fonksiyon azlığına bağlı olarak ortaya çıkar.
Adrenal salgıda azalmaya bağlı olarak
infeksiyona, travmaya ve diğer stres olaylarına
rezistans azalır.
Miyokardiyal güçsüzlük ve dehidrasyon kardiyak
debiyi azaltır ve dolaşım bozukluğu meydana gelir.
Kortizol seviyelerinin düşüklüğü ACTH ve melanosit
uyarıcı aktivite etkileri olan lipotrofin salgılanmasını
uyarır ve cild ve mükoz membranlarında Addison
hastalığının tipik bulgusu olan hiperpigmentasyon
meydana getirir.
Semptom ve belirtiler
•
güçsüzlük, yorgunluk, ortostatik hipotansiyon erken
bulgulardandır.
•
Pigmentasyon artışı: yaygın esmerleşme; özellikle basınç
noktalarında. Alında, yüzde, boyunda ve omuzlarda esmer
lekeler, yer yer vitiligo alanları, areola da ve ağız, dudak,
rektum ve vajina mükoz membranlarında mavimsi-siyah renk
değişiklikleri”
Primer Adrenal yet.de klinik bulgular
•
•
•
•
•
•
•
•
Yavaş başlangıç
Zayıflık ve yorgunluk
Kilo kaybı, anoreksi
hiperpigmentasyon
Hipotansiyon,taşikardi
Hiponatremia
Hiperkalemia
Kas ve karın ağrısı
>95%
100%
100%
92%
88%
88%
64%
56%
Anoreksi, bulantı, kusma, diyare
soğuğa tahammülsüzlük
hipometabolizma
baş dönmesi, senkop
EKG de uzamış QT ve PR aralığı
EEG de ritm yavaşlaması
Semptomların yavaş ve nonspesifik doğası nedeni ile
hastalara ilk anlarda tanı konması gecikebilir ve nöroz
tanısı ile tedavi görebilirler.
Kilo kaybı, dehidrasyon, hipotansiyon, küçük kalp
boyutları ilerlemiş vakaların özellikleridir.
Adrenal kriz:
• Asteni
• Şiddetli karın, alt ekstremite ağrıları
• Periferik vasküler çöküntü
• Renal yetersizlik ve azotemi
• Düşük vücut ısısı
Tablosu ile belirgindir. Travma, infeksiyonlar,
operatif girişimler, aşırı terleme başlatıcı
olabilir.
Addison Hast. Laboratuvar bulguları
• Düşük Sodyum ( <130 meq/L) , yüksek potasyum (> 5
meq/L), düşük HCO3 ( 15-20 meq/L) ve yüksek üre tipik
klinik
tablo
ile
birlikte
karakteristik bulgulardır.
Addison
hastalığı
için
Adrenal yetersizlik için test
Test 250 mcg synacthen IV uygulanarak gerçekleştirilir.
Normal injeksiyon öncesi değerleri 5-25 µg/dL arasında
değişir.
30-90 dakika arasında iki katına çıkar.
değerin 20 µg/dL ve daha yüksek olması gerekir.
En düşük
Primer ve sekonder adrenal yetersizlik arasındaki
ayrım nasıl yapılmalıdır?
Sekonder hipoadrenalizm vakalarının çoğunluğu
hipofizin hasarı sonucu oluşur. Bu nedenle hipofiz MR
ya da BT si tm yada atrofi ayrımını yapmada çok
yararlıdır.
Empty-sella’da fonksiyon testleri yapılmalıdır. Primer
adrenal hastalığı olan kişilerde plazma ACTH seviyeleri
yüksektir(>= 50 pg/mL).
Hipotalamus veya hipofiz yetersizliği olanlarda ise ACTH
değerleri düşüktür.
• ACTH bakılamadığı durumlarda metirapon
testi
uygulanabilir.
Metirapon
11hidroksilasyon
enzimlerini
bloke
eder.
Bundan dolayı kortizol seviyelerinde düşme
olur. Normal kişilerde düşen kortizolün etkisi
ile kortizol prekürsörlerinde artış olur.
Synacthen ile hipotalamik-hipofizer yetersizliğin
ayırımı yapılabilir:
sonra
ACTH
yükselmesi
100 µg ıv uygulanmasından
normalde
gerekir.
30-40
Hipofiz
pg/ml
hastalığı
hastalarda genellikle yanıt saptanmaz.
ye
olan
Tanı
Çoğu hastada sınırda adrenal rezervler sayesinde hastalık gizli
kalabilir. Ağır stres ile bu hastalarda akut adrenal yetersizlik
gelişmesi mümkündür. Bazı vakalarda hafif olsa da
hiperpigmentasyon her zaman Addison şüphesini
uyandırmalıdır.
• Ayırıcı tanı:
• Addison’da erken safhalarda dinlenme ile düzelen
halsizlik şikayetleri vardır.
• Nöropsikiyatrik halsizlik de ise hastalar sabah
uyandıklarında kendilerini daha yorgun hissederler.
• Bir çok myopati sendromlarında yine karakteristik kas
tutulum dağılımı farklıdır ve pigmentasyon yoktur.
İnsülin fazla salgılanması olan hastalarda ise ataklar her
hangi bir zaman olabilir, adrenal fonksiyonlar normaldir ve
hastalarda belirgin ağırlık artışı saptanabilir. Yeterli
adrenal salgılama kapasiteleri olmayan hastalarda
glukoneogenez düşük olduğu için açlıkta hipoglisemi
gelişir.
Özellikle ;
-diüretik alan kardiyak veya karaciğer hastalarında,
-SIADH sendromunda da hiponatremi saptanabilir.
Ancak bunlarda hiper-pigmentasyon, hiperkalemi ve
yüksek üre değerlerinin saptanması nadirdir.
-Bronkojenik kanserde,
-demir veya bakır gibi ağır metal zehirlenmelerinde,
-kronik cild hastalıklarında,
-hemokromatozlarda da cildde hiper-pigmentasyon olabilir.
Bu nedenle cildde renk koyulaşmasında bu durumlar akla
gelmelidir. Sıkça gözlenen bir durum ise vitiligo ile
hiperpigmentasyon birlikteliğidir.
Bu durumlarda Addison düşünülmelidir.
Tedavi:
Akut adrenal yetersizlikte:
Tedavi hemen başlanılmalı.
Eğer hasta akut yetersizliğe girmişse
hızlı ACTH testi hasta düzelene kadar ertelenmelidir. Hidrokortizon
100 mg ıv yoldan 30 dakikada uygulandıktan sonra yine 100 mg
hidrokortizon içeren 1 lt NaCl % 0.9 ve % 5 dextroz solüsyonu 2 saat
içinde verilir. Ek olarak dehidrasyonu düzeltecek miktarda % 0.9 NaCl
verilmesi gerekebilir. Tedavi sırasında K düşebileceğinden yakından
takip edilmelidir.
Yanısıra kan pH sı da monitorize edilmeli ve
gerektiği takdirde bikarbonat hazır edilmelidir.
İdame tedavisi
Tedavinin en önemli basamağı hasta ve yakınlarının eğitimidir.
Hasta günlük doz değişimini yapabilecek düzeyde eğitilmelidir.
Bu olanaksız ise; doz artırmayı gerektirecek durumlar
konusunda eğitilmeli ve doktorunu araması sağlanmalıdır.
Tedavi yaşam boyu yeterli doz ve biyolojik ritme uygun
glukokortikoid ve gerek gösteren olgularda
mineralokortikoid raplasmanı ile yapılır.
Genelde:
Glukokortikoid olarak hidrokortizon 10-20 mg sabah
( 07.00); 5-10 mg akşam 16.00-18.00) oral yolla
verilir. Günlük dozlamada optimal dozun sabah 2/3,
akşam 1/3 oranında dağılımı korunmalıdır.
Mineralokortikoid olarak fluorohidrokortizon gerek
duyulan olgularda 0.1 mg sabahları verilir ( ancak
hastaya göre gün aşırı da verilebilir.)
Ender olarak fizik ve psişik aktivitesi yüksek
olanlarda steroide bağlı psikotik değişiklikler
belirginse günlük doz 3 e bölünebilir.
Bu
durumda günlük optimal dozun sabah ½, öğlen
¼,
akşam
edilmedilir.
da
¼
oranında
dağılımı
tercih
Enfeksiyonlar, küçük ve büyük cerrahi girişimler,
gebelik, travma, stres, sıvı kaybı, gastroenterit,
ve benzer durumlarda tedavide uygulanan rutin
dozların artırılması gerekir. Hasta açlık, aşırı sıvı
kaybı, uzun süreli stresler ve yolculuk konusunda
uyarılmalıdır. Doz artırımı gerektiren koşullar
düzelene kadar artırılmış doz tedavisi
sürdürülmelidir.
tedavinin izlenmesinde vücut ağırlığı, 24 saatlik
idrar miktarı, kan basıncı, kan elektrolitleri ve
ACTH kullanılır.
Tedavide tercih edilecek ilk ilaç hidrokortizon
preparatları olmalıdır. Ancak bulunamadığı
takdirde gukortikoid preparatlar eşdeğer
dozlarda verilir (tablo )
Etken madde
eşdeğer dozu
Hidrokortizon
20 mg
Prednizolon
5 mg
Deksametazon
0.5 mg
Metilprednizolon
4 mg
Sekonder adrenal korteks yetersizliği (SAY)
SAY panhipopitiütarizmde, izole ACTH
yetersizliğinde, kortikosteroid alan olgularda, veya
kortikosteroid tedavinin kesilmesi esnasında
gözlenebilir. Panhipopitiütarizm en sık Sheehan
tanısı alan kadın hastalarda gözlenmesine karşın,
diğer hipofiz dokusunu tahrip eden patolojilerde de
rastlanabilir ( 9 İ).
Bu patolojide akut adrenal yetersizliğe yol
açabilen etkenlere karşın uyarı alınamadığı için
şok tablosu gelişebilir. Bazı hastalarda bazal
sekresyon normal olabilir. ACTH salgısı
bozulmadığından cild rengi açıktır.
Klinik olarak yakınmalar ve bulgular primer
adrenal yetersizlikte olduğu gibidir. Bunlara
sekonder yetersizliğe neden olan patolojilere ait
belirtiler de katılır. Ancak mineralokortikoid
yetersizliğine ait bulgular yoktur yada çok
siliktir. ACTH yetersizliği nedeniyle spesifik
pigmentasyon yoktur yada atipiktir. İlaç
kullanıma bağlı olanlarda Cushingoid yüz
görünümü olabilir.
Laboratuvar olarak anemi, nötropeni, lenfositoz,
eosinofili vardır.
Na, K, üre, kreatininin,
bikarbonat normal, ACTH düşüktür.
SAY’de Tedavi:
Primer adrenal yetersizlikte olduğu gibi yeterli
dozda ve biyolojik ritme uygun kortikosteroid verilir.
Bu olgularda mineralokortikoid replasmanına hiç
gerek olmaz. Akut yeterszilik döneminden sonra
idame tedavisine devam edilir. Monitorizasyon
primer yetersizlikte olduğu gibidir ancak ACTH
takibinin yeri yoktur.
Primer mineralokortikoid yetersizlikleri
• Hiporeninemik hipoaldosteronizm:
hiperkalemi, düşük aldosteron, düşük renin.
Tedavide seçilecek hidroklorotiazid
preparatlarıdır. K kısıtlaması yapılmalıdır.
Küçük dozlarda deoksikortikosteron da
eklenebilir.
Hiperreninemik hipoaldosteronism + hiperkalemi
akla primer adrenokortikal yetersizlik: AIDS, ACE
inhibitör tedavisi, renin yetersizlikleri, heparin
tedavisi getirmelidir.
ADRENAL KORTİKAL HİPERFONKSİYON
Bir veya daha fazla adrenal hormonun
hipersekresyonu belirgin klinik sendromlara neden
olur, örn:
-androjenlerin aşırı üretimi adrenal virilizm,
-glukokortikoidlerin aşırı üretimi Cushing
sendromu,
-aldosteronların aşırı salınımı ise
hiperaldosteronizm gibi...
Bu sendromlar çoğunluğunlukla çakışan özelliklere sahiptirler.
ADRENAL VİRİLİZM (Adrenogenital Sendrom)
Konjenital yada edinsel adrenal androjenlerin aşırı salınmasına
yol açan sendroma verilen isim
Semptom ve belirtiler
Etkileri hastanın yaşına ve cinsiyetine bağlı olarak değişir.
Kadınlarda erkeklere oranla daha belirgindir.
Yetişkin kadınlarda adrenal virilizm adrenal hiperplazi yada
adrenal tm tarafından yol açılır. Sebep ne olursa olsun
¨ Hirsütizm
¨ Saç dökülmesi
¨ Akne
¨ Sesin kalınlaşması
¨ Amonere
¨ Uterus atrofisi
¨ Klitoral hipertrofi
¨ Artmış kas kitlesi
şeklinde belirtileri vardır.
Libido artmış olabilir.
vakalarda
hhirsütizm tek bulgu olabilir.
Hafif
Tanı ve tedavi
CT veya MR incelemesi bir tümörün virilizasyon
nedeni olarak ayırımında oldukça yararlıdır.
Gecikmiş virilizan adrenal hiperplazi KAH ın bir
varyantıdır. Her ikisi de kortizol prekürsörlerinin
hidroksilasyon kusurundan kaynaklanır. DHEA-S, 17OH
prg, testosteron ve androstenodion atar. DHEAS
değerinin dexametazon ile suprese olması ile tanı konur.
Tedavi dexa ile yapılır. Adrenal hiperplazilerin tersine
virilizan adenom veya karsinomlarda dexametazon ile
supresyon ya yoktur ya da parsiyel bir supresyon olur.
adrenelektomi tedavide ilk seçenektir.
CUSHİNG SENDROMU
Kortizol yada bağlantılı kortikosteroidlere uzun
süreli maruz kalma neticesi ortaya çıkan klinik
tabloya verilen isim.
Etioloji
Adrenal korteksin aşırı çalışması ACTH bağımlı yada adrenal
adenomda olduğu gibi bağımsız olabilir. Suprafizyolojik
dozlarda verilen eksojen kortizol veya sentetik analogları
adrenokortikal fonksiyonları baskılayıp, ACTH den bağımsız
hiperfonksiyon kliniği oluşturabilir.
ACTH bağımlı adrenal korteks hiperfonksiyonu aşağıdaki
biçimlerde gözlenebilir:
1.
hipofiz bezinden aşırı ACTH salgılanmasına
2.
ektopik ACTH üreten bir tm varlığında
3.
eksojen ACTH uygulanmasında
SEMPTOM VE BELİRTİLER
§
Ay dede yüzü
§
Trunkal obezite
§
Distal ekstremiteler incelmiştir
§
Cild ince ve atrofik
§
Kas zayıflaması ve güçsüzlüğü
§
Mor strialar
§
Hipertansiyon,renal kalkül
§
Osteoporoz
§
Glukoz intoleransı
§
Enfeksiyonlara karşı düşük direnç
§
Psikiyatrik problemler
§
Lineer büyümede yavaşlama
§
Kadınlarda adet düzensizliği
§
Virilizm
kilo alma
90%
Mens bzk
“Ay yüzü”
75%
Akne
HT
75%
Bruising
Stria
65%
Osteopenia
40%
Hirsutism
65%
Ödem
40%
Glucoz intol
65%
Hiperpig.
20%
Kas zayıfl.
60%
Plethora
60%
60%
40%
40%
K+ meta. alk. 15%
TANI
Geleneksel olarak uygulanan deksametazon testinde 1 mg dekzametazon
akşam 11-12 civarında verilir ve ertesi sabah saat 7-8 sırasında kan
alınarak ölçüm yapılır.
düşmesi gereklidir.
Normalde kortizol değerinin 1,8
µg/dL altına
Ancak birçok non-hipofiz Cushing olgusunda bu
değerin üzerinde sonuçlar elde edilir. Dekzametazonun 0.5 mg q 6 saat /
2 gün verilmesi
ile normal kişilerde ACTH
salgılanması inhibe olur.
Hipofiz Cushing hastalarında ise ACTH bu baskılanmaya dirençlidir.
Yüksek doz yani 2 gün günlük 8 mg dan toplam 16 mg deksametazon ile
yapılan baskılamada ise supresyon olması gerekir.
Hipofiz adenomları MR veya BT ile çoğunlukla
görüntülenebilir. Gadolinium ile güçlendirilmiş
görüntüleme daha kesin sonuç verir. Bazı mikroadenomlar
görüntülenemeyebilr. Bazı durumlarda bariz ACTH aşırı
salgılanmasına karşın hipofiz bezinde histolojik
anormaliteler yoktur.
Adrenal tm lerde kortizol salgılanması ACTH dan
bağımsızdır. Bu sebeple deksametazonun baskılama
özelliği yoktur ve plazma kortizol değerleri bundan hiç
etkilenmezler. Deksametazon testi hipofizer kökenli
Cushing hastalığını diğerlerinden ayırd etmede çok
yararlıdır.
Cushing hastalığında plazma ACTH seviyeleri orta düzeylerde
artmıştır (75 - 200 pg/mL).
Ektopik ACTH sendromu tanısını kuvvetlendiren
bulgular:
• Hipokalemik alkaloz (K < 3.0 mEq/L, HCO3 >
30 mEq/L), serum kortizol değeri > 200 µg/dL.
Adrenal hiperfonksiyon tanısı netleşmesi ile yapılması
gerekli diğer tetkikler arasında hipofiz MR veya BBT önemli
bir yer tutar. Eğer hipofiz tm nin yeri net değilse iki
inferior petrozal sinüsten CRH (1 µg/kg) uygulanmadan
önce ve sonra eş zamanlı olarak ACTH ölçümü yapılır. Tipik
olarak tm tarafında CRH öncesi ve sonrası ACTH değeri
daha yüksektir, ve CRH uyarısı ile tm tarafında daha
belirgin olarak artış gösterir. Ektopik ACTH
sendromlarında CRH uyarısı ile ACTH artışı olmaz.
Radyoaktif kolesterol ile yapılan adrenal
sintigrafiler hiperplazi-karsinom- adenom
ayırımını yapmamıza yardımcı olabilir. Ancak
biyokimyasal veriler adrenal tm varlığını işaret
ediyorsa ilk görüntüleme tercihi BT dir.
Cushing hastalığı/ Sendromu
plazma kortizol
23:00 h ve/veya 24h
İdrar serbest kortizolü
Tükrük kortizolu
Cushing sendr. ?
Tarama testleri
Overnight Dexamethasone
Suresyon testi
supresyon
Supresyon yok
yüksek
Normal
Hiperkortizolizm ihtimali
Tanımlayıcı testler
Uzun deksametazon
Supresyon testi
2 mg deksametazon
2 gün
Supresyon yok
Hiperkortizolizm
(Cushing sendromu
Etioyolojik testler
Yüksek doz dexa supresyon testi
ACTH-salgılayan
(ektopik) tm
ACTH
Normal
8 mg Dexa/2 gün
Suppression
Supresyon yok
yüksek
supresyon
Düşük, tespit edilemedi
Adrenal tm
Cushing hast.
Vakaların %70
Tedavi
Tedavide amaç aşırı çalışan hipofiz bezinin veya
adrenal bezlerin çalışma düzenini normale
getirmektir.
Başlangıç olarak hastaların genel durumları yeterli protein ve
potasyum replasmanı ile stabil duruma getirilmelidir. Klinik
bulgular şiddetli ise tedaviye ketakonazol eklenmeli ( maksimum
doz 1200 mg a çıkılabilir). Aşırı salgılanan ACTH kaynağı hipofiz
ise transsfenoidal cerrahi ile tm rezeksiyonu uygulanmalıdır. Bu
cerrahi girişim deneyimli merkezlerde % 70 başarı sağlar. Başarı
oranı tm boyutları ile ilişkilidir, en yüksek başarı oranı tm < 1cm
boyutlarında sağlanır. Hamilelik cerrahi için kontrendikasyon
değildir.
-Cerrahi girişimden yeterli fayda göremeyen hastalarda veya
nükslerde
radyoterapi
gerekebilir.
-Adrenelektomi hastaya ömrü boyunca steroid replasmanını
gerektirir.
-Ayrıca Nelson sendromu gelişme riski vardır. adrenelektomi
uygulanan
-Nelson
salgılanan
hastaların
sendromunda
%
hipofiz
melanosit-uyarıcı
pigmentasyon gelişir.
5-10
nunda
genişlemeye
hormon
görülür.
devam
nedeniyle
eder,
şiddetli
-Adrenokortikal tümörler cerrahi yolla çıkarılır.
-Hastalar cerrahi girişim ve sonrasında destek kortizol
tedavisi almak durumundadır. Çünkü non-tümör adrenal
dokuları baskılanmış durumdadır.
-Benign adenomlar laporoskopik olarak çıkarılabilir.
- Multinodüler adrenal hiperplazide bilateral adrenelektomi
gerekir.
-çoğunlukla tümör dissemine olduğu için çıkarılamaz.
-Adrenal baskılayıcılar örneğin mitotan, ketokonazol böyle
olgularda hayat kalitesini artırmak için kulanılması
gerekebilir.
HİPERALDOSTERONİZM
Aldosteron fazla salgılanmasından
klinik tablo.
kaynaklanan
Aldosteron adrenaller tarafından salgılanan en
güçlü mineralokortikoiddir. Na tutulumunu ve K
atılmasını sağlar. aldosteron distal tubullerde
lümenden tübüler hücrelere, K ve hidrojen
karşılığında sodyum geçmesini sağlar. Bu ilişki
sadece tubuler hücrelerde değil aynı zamanda
tükrük bezinde, intestinal mukozada ve ter
bezlerinde de gerçekleşir.
Aldosteron sekresyonu renin-anjiotensin mekanizması ve
daha az ölçüde ACTH kontrolünde olur. proteolitik bir
enzim olan renin juxtaglomerüler böbrek hücrelerinde
yapılır, kan basıncı ve volümünde azalma ile salgılanır.
Renin etkisi ile karaciğerde anjiotensinojen anjiotensin-I e
çevrilir. Anjiotensin-I akciğerlerde anjiotensin-II’e
dönüştürülür. Anjiotensin-II aldosteron sekresyonunu,
daha az boyutlarda da deoksikortizon ve kortizol
sekresyonunu da tetikler.
Primer aldosteronizm
PA çoğunlukla tek taraflı glomeruloza tümörlerinden
daha az sıklıkla da karsinomdan yada adrenal
hiperplazisinden kaynaklanır.
Aldosteron aşırı salgısında
•
Hipernatremi,
•Hiperklorhidri
•Hipervolemi
•Hipokalemik alkaloz
•Hiperglisemi, ve glikozüri
•Hafif orta derecede hipertansiyon ;
•şeklinde laboratuvar bulgularının yanısıra letarji, tetani, geçici
paraliz, diastolik hipertansiyon, hipokalemik nefropatiye bağlı poliüri
ve polidipsi, kişilik değişiklikleri gibi klinik belirtiler de gözlenir.
Bir tümör durumunda yüksek miktarlarda (> 10
g/gün) tuz alınmasına karşın aldosteron
sekresyonu
genellikle
>
200
µg/gün
civarlarındadır.
Tanı
Spirinolakton 200-400 mg/gün verilmesi
güvenilir bir testtir. Çünkü hastalığın belirtilerini
ve hipertansiyonu 5-8 hafta içerisinde düzeltir.
Bu düzelme aldosterona bağlı tansiyonu olmayan
olgularda nadiren gözlenir.
Plazma renin düzeyinin de ölçülmesi yararlı bir testtir. Sabah
hasta yattığı yerde renin düzeyi için kan alınır, 80 mg furosemid
verildikten sonra hasta 3 saat ayakta tutulur, tekrar kan alınır:
normal kişilerde renin düzeyi belirgin şekilde artmasına karşın
hiperaldosteronizmde bu gözlenmez. Esansiyel hipertansiyonu
olan hastaların % 20 sinde hiperaldosteronizm saptanmasına
karşın bu kişilerde renin düzeyleri düşüktür ve ayakta durma ile
renin aktiviteleri artmaz.
Aldosteron değerlerinin ölçülmesi de yararlı olabilir.
Tedavi:
Primer aldosteronizm tanısı konulduktan sonra her iki adrenal
bez multipl adenomlar için incelenmelidir. Soliter adenomun
tespit edilebildiği vakalarda prognoz iyidir. Aldestron
salgılayan tümörün çıkarılması ile tüm hastalarda kan
basıncında düşme, vakaların % 70 inde de remisyon
gerçekleşir.
Adrenal hiperplazi ve hiperaldosteronizm olgularının % 70
inde hipertansiyon devam eder. Bu hastalarda
hiperaldosteronizm spirinolakton ile kontrol edilebilir.
Hastaların yaklaşık yarısında başka bir antihipertansif
eklenmesi gerekir.
Sekonder hiperaldosteronizm
Kalp yetersizliği
Asitli siroz
Nefrotik sendrom;
gibi hastalıkların seyrinde muhtemelen renal
vazokonstrik-siyondan kaynaklanan renin
hipersekresyonunun etkisi ile gerçekleşir.
Download