İklim Değişikliği - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü

advertisement
AYŞE YILDIRIM COŞGUN
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Dairesi Başkanlığı
İçindekiler
• İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkışı
• Mevcut Etkiler
• Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi
• Kyoto Protokolü
• Paris Anlaşması
• Türkiye ve BMİDÇS Süreci
• İklim Politikalarının Etkinliği
2
İklim Değişikliği
• Küresel iklim değişikliği son 20 yıldır geniş kitlelerce biliniyor.
Ancak bilim dünyası ise bunun çok önceden farkında:
• 1826- Fourier- atmosfer ve yerküre sıcaklık ilişkisini kurdu.
• 1859- Tyndall- tüz gazların geçirgen olmadığını, CO2 ve
H2O’nun ısının yansımasını bloke ettiğini belirtti.
• 1896- Arhenius- “kömür kullanımı yerküreyi ısıtabilir” dedi.
İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkışı
• Sanayi devrimiyle birlikte,
özellikle fosil yakıtların aşırı
kullanımı,arazi kullanımındaki
değişiklikler,
ormanların
tüketilmesi ve endüstrileşme
gibi
insan
etkinlikleri
atmosferdeki
sera
gazı
birikimlerini hızla arttırmıştır.
• 19.
yüzyılın
ortalarından
itibaren dünya tarihinde ilk
kez,
iklimdeki
doğal
değişebilirliğe ek olarak, insan
etkinliklerinin de rol oynadığı
yeni bir döneme girilmiştir.
Son iki bin yıllık dönem içinde Yerküre
atmosferindeki CO2, CH4 ve N2O gibi sera gazları
konsantrasyonlarında gözlenen değişimler
“Dünya böyle değişimlere yabancı değil !!”
Günümüzde yaklaşık 100 yılda gerçekleşen 100
ppm lik artış, buzul çağlarında binlerce yılda
ortaya çıkmıştır.
Dünya Böyle Değişimlere Yabancı
Son 400,000 yıl içinde CO2 300 ppm değerinin altında kalırken ilk defa
1950 den sonra bu değerin üzerine çıkmış ve daha sonra sürekli
artmıştır. Günümüzde yaklaşık 100 yılda gerçekleşen 100 ppm lik artış,
buzul çağlarında binlerce yılda ortaya çıkmıştır.
İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkışı
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 4-5.
Değerlendirme Raporu
İklim değişikliği
bilimsel bir
gerçektir.
Son dönemdeki
iklim
değişikliğinin
baş sorumlusu
insan
faaliyetleridir.
Atmosferdeki
sera gazları
tarihinde en
yüksek
seviyededir
Son 1400
yılın en
sıcak 30 yılı
son 30 yıldır.
(1983-2012)
Mevcut Etkiler
Sıcaklık Anomalisi
Sera Gazı
Konsantrasyonu
Küresel Deniz Seviyesi
Küresel CO2
Emisyonları
• Küresel ortalama sıcaklık 19. yüzyıldan beri yaklaşık
0.9°C artmıştır.
• Salımı şu anda durdursak bile bu artış devam edecektir.10
Etkiler Şu Anda Neler?
Deniz seviyesindeki yükselme, sıcaklık artışıyla
eşnitelikli. (1961 den beri ort. 1.8mm/yıl iken; 1993 ten
beri ortalama 3.1mm/yıl).
Kar ve buz kalınlıkları ve alanları azalıyor. Kuzey
kutbunda buz kaplılığı her 10 yılda %2.7 azalıyor.
Son 50 yılda karasal alanlarda soğuk gün ve don
sayıları azalırken, sıcak gün ve gecelerin sayısı
artmıştır.
Sıcak hava dalgalarında ve şiddetli yağış
ve su baskın sayıları artmıştır.
Mevcut Etkiler
Etki
Güvenilirlik Aralığı
Karasal alanlarda soğuk gün, gece ve don
olaylarının sıklığı azalıyor.
>%90
Sıcak gün ve geceler sıklaşıyor.
>%90
Çoğu karasal alanda sıcak hava dalgaları
sıklaşıyor.
>%66
Aşırı deniz seviyesi yükselmelerinde artış
>%66
1970’ler itibariyle küresel düzeyde kuraklıktan
etkilenecek alan arttı.
Bazı bölgelerde >%66
1970’ler itibariyle Kuzey Atlantik’teki şiddetli
tropik siklon olaylarında artış
Bazı bölgelerde >%66
Kaynak: IPCC 2007 Raporu, Yönetici Özeti, Sentez Rapor, p.13.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE
MÜCADELE POLİTİKALARI
14
İklim Değişikliğine
İnsanoğlunun Tepkileri
• Azaltım (mitigasyon)
– İklim değişikliğine neden olan insan kaynaklı sera
gazlarının kontrol altına alınması, azaltılması ve
tutulmasına yönelik önlemler
• Uyum (adaptasyon)
– İklim olaylarının (risklerinin) etkileriyle mücadele
etmek, fayda sağlamak ve etkileri yönetebilmek
için stratejilerin güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve
uygulanması süreci...
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
• 1992, Rio de Janeiro, BM Çevre ve Kalkınma Konferansı
• İnsan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu küresel ısınmanın
iklim üzerine etkilerine karşı uluslararası alanda atılan ilk adım
• Taraf ülkeleri,
– sera gazı salımlarını azaltmaya,
– araştırma ve teknoloji üzerinde işbirliği yapmaya
– sera gazı yutaklarını korumaya teşvik etmektedir.
• “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar” ilkesi çerçevesinde,
Ülkelerin kalkınma öncelikleri ve özel koşulları dikkate alınarak
sorumluluklar vermekte
16
BM İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE
SÖZLEŞMESİ (BMİDÇS)
Ek-1 Ülkeleri
(tarihsel sorumluluk)
•Salımlarını sınırlandırmak
•Sera gazı yutaklarını korumak
•aldıkları önlemleri, politikaları
bildirmek
•1992 yılı itibarıyla OECD
üyesi olan ülkeler, AB ve
Pazar Ekonomisine Geçiş
Sürecindeki ülkeler yer
almaktadır.
•Toplam 40 ülke ve AB
bulunmaktadır.
Ek-2 Ülkeleri
(maddi sorumluluk)
•Ek-1’de üstlendikleri
yükümlülüklere ilaveten
•çevreye uyumlu
teknolojilerin gelişme
yolundaki taraf ülkelere
aktarılması, finanse
edilmesi
•Bu grupta 23 ülke ve
AB yer almaktadır.
Ek Dışı Ülkeler
•Salımlarını
azaltmaya,
araştırma ve teknoloji
üzerinde
işbirliği
yapmaya
•Yutaklarını
korumaya
teşvik edilmekte,
•ancak
belirli
bir
yükümlülük
altına
alınmamaktadırlar.
•Bu grupta 149
bulunmaktadır.
ülke
17
Kyoto Protokolü
 1997 -Kyoto’da yapılan 3. Taraflar Konferansı’nda kabul
edilmiştir.
 Sözleşmenin niteliğini güçlendirmeyi ve özellikle gelişmiş
ülkelerin kararlı ve bağlayıcı yükümlülükler almalarını
hedefler.
 191 ülke ve AB taraftır. Protokol, onay için gerekli
uygulamaya ilişkin teknik ve usûle yönelik ayrıntıların
tamamlanmasının ardından, 2005 yılında yürürlüğe girmiştir.
 Hedefi, Sözleşmenin Ek-2 ülkelerinin, sera gazı salımlarının
toplamını 1. taahhüt döneminde (2008-2012), 1990 yılındaki
seviyenin % 5 altına düşürmektir.
19
Kyoto Bitiyor, Ya Sonra?
• Kyoto Protokolü 2020 yılında sona erecektir.
• 2012 yılından itibaren 1997- Kyoto Protokolü’nün
yerine geçecek yeni bir anlaşma üzerinde
uzlaşılmaya çalışıldı.
• Sözleşmeye taraf olan bütün ülkelerden Niyet
Edilen Ulusal Katkılar (INDC) beklenildi. Bu
mekanizma COP 19 (Varşova, 2013) ve COP 20
(Lima, 2014)’da alınan kararlarla anlaşmaya dâhil
edilmiştir.
20
Paris Anlaşması
21 .Taraflar Konferansında (COP21) 2020 sonrasındaki dönemi
kapsayan küresel iklim anlaşması 12 Aralık 2015 tarihinde
Çerçeve Sözleşmesine taraf olan 195 ülkenin oy birliği ile kabul
edilmiştir.
21
Paris Öncesi
• Paris’ten bir anlaşma çıkabilmesi için başta BM temsilcileri ve
AB olmak üzere çok sayıda taraf ciddi destek sağladı.
'Küresel ısınmayla mücadele dini
görev‘
Papa’dan ‘Artık petrol kullanmayın’
çağrısı
İslami İklim Bildirisi‘
Küresel ısınmadan büyük ölçüde
insanların sorumlu olduğunu
söyleyen Papa Francesco, fosil yakıt
kullanımına 'hiç gecikmeden,
aşamalı olarak son verilmesi'
çağrısında bulundu.
İstanbul'da bir araya gelen, 20
ülkeden dini liderler iklim
değişikliğiyle mücadelenin
dünyadaki 1.6 milyar Müslüman
için dinen farz olduğunu belirtti.
Dini liderler ayrıca "Tüm
insanları, liderleri ve iş
adamlarını ... yüzde 100
yenilenebilir enerji kullanmaya"
davet ediyor.
Papa, kilisenin ileri gelenlerine
hitaben 192 sayfalık bir genelge
yayınladı.
22
Ve ‘PARİS ANLAŞMASI’
Paris
Anlaşması
Yürürlükte
83 taraf
onayladı
4 Kasım
2016’da
yürürlükte!
En az 55
ülkenin taraf
olması ile
Küresel
emisyonların en az
%55’ini temsil
eden
191 taraf imzaladı (21.10.2016 tarihi itibari
ile)
%59.90
24
Paris Anlaşması
• İklim değişikliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir düşük
karbonlu bir gelecek için gereken eylem ve yatırımların
hızlandırılması ve arttırılmasına yönelik tarihî bir
anlaşmadır.
• 2020 yılından itibaren geçerli olacak ve tüm tarafları
kapsayan bağlayıcı bir anlaşma olacaktır.
• Paris anlaşması, 21 Nisan 2017’ye kadar New York’taki
BM Genel Merkezinde, taraf ülkelerin imzasına açık
tutulacaktır.
25
Paris Anlaşması Ne Getiriyor?
 Paris Anlaşmasında ortalama küresel sıcaklık artışının
sanayileşme öncesi döneme göre 2 °C derecenin oldukça
altında tutulmasını ve sıcaklık artışını 1,5 ° C'de sınırlandırmak
yönünde çaba sarf edilmesi hükmü yer almaktadır.
 Paris Anlaşmasında Çerçeve Sözleşmenin eklerine (Ek-1, Ek-2,
Ek dışı) hiçbir atıfta bulunmamaktadır. Bunun yerine “gelişmiş
ülke” ve “gelişmekte olan ülke” ifadeleri kullanılmıştır. Hangi
ülkelerin gelişmiş, hangi ülkelerin gelişmekte olan ülke
kategorisinde yer aldığı netliğe kavuşturulamamıştır.
 2018’de IPCC’ye (Intergovernmental Panel on Climate Change
- Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) küresel ısınmanın
1,5 °C olması halinde dünyaya etkileri üzerine bir rapor
hazırlama görevi verilmiştir.
26
Paris Anlaşması Ne Getiriyor? II
 Sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin olarak gelişmiş ülkelerin
ekonomi genelinde mutlak emisyon azaltım hedefi alarak sürece
liderlik edeceği ifade edilmektedir.
 Sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin olarak gelişmekte olan
ülkeler azaltım çabalarını geliştirmeye ve bu çabalarını zamanla ulusal
koşullara göre ekonomi genelinde emisyon azaltımı veya
sınırlandırmaya dönüştürmeye teşvik edilmiştir.
 Anlaşmanın finansa ilişkin maddesinde ise gelişmiş ülkelerin
gelişmekte olan ülkelere hem sera gazı emisyonlarının azaltımı hem de
iklim değişikliğine uyum yükümlülüklerin yerine getirmelerinde finans
desteği sağlayacağı hüküm altına alınmıştır.
 Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele
konusunda her yıl 100 milyar Amerikan doları destek verileceği
anlaşmada yer almaktadır.
27
Onaylaya
n
28
Anlaşmayı Onaylayan Taraflar ve
Emisyon Yüzdeleri
Country
Albania
Argentina
Austria
Bahamas
Bangladesh
Brazil
Canada
China
Cook Islands
Democratic People’s
Republic of Korea
Dominica
European Union
France
Germany
Ghana
Grenada
Honduras
Hungary
Iceland
% of Global
Emissions
0,02%
0,89
0,21%
0,00%
0,27%
2,48%
1,95%
20,09%
0,00%
0,23%
0,00%
12,10%
1,34%
2,56%
0,09%
0,00%
0,03%
0,15%
0,01%
Country
% of Global
Emissions
India
Mauritius
Mexico
Mongolia
Morocco
Namibia
Nauru
Nepal
New Zealand
4,10%
0,01%
1,70%
0,05%
0,16%
0,01%
0,00%
0,07%
0,22%
Niger
0,04%
Norway
Panama
Papua New Guinea
Peru
Poland
Portugal
Ukraine
United Arab Emirates
0,14%
0,03%
0,01%
0,22%
1,06%
0,18%
1,04%
0,53%
United States of America
17,89%
29
Paris vs Kyoto
•
Paris Anlaşması, Kyoto protokolünden farklı olarak, belirli bir küresel sıcaklık
hedefi öngörüyor.
•
Paris Anlaşması Kyoto Protokolü’nden farklı olarak bütün ülkelere sorumluluk
yüklüyor. Anlaşma, kendi kapasitelerine göre belirledikleri Niyet Edilen Ulusal
Katkı Beyanları (INDC) üzerine kurulu.
•
Anlaşmayla birlikte, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere finansal kaynak
sağlaması bir zorunluluk haline geldi. Diğer ülkeler ise, -gönüllülük esasına dayalı
olarak- dilerlerse finansal yardım sağlayabilecek. Yeşil İklim Fonu ismiyle
tanımlanan bu kaynakta gelişmiş ülkelerin 2020 yılından itibaren yıllık 100 milyar
dolar toplanması öngörülüyor.
•
Zirvede, tüm tarafların hedeflerini 2023 yılında değerlendirilmesine ve sonraki
her 5 yılda bir yeniden değerlendirme sürecine tabi olmasına karar verildi.
30
Paris vs Kyoto- II
• İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en savunmasız ülkelerin
zarar ve kayıplarının karşılanması ihtiyacı Paris Anlaşması kapsamında
tanınıyor ancak bu zararların tazmini doğrultusunda hukuki bir süreç
yolu açık değil ve mekanizmanın nasıl işleyeceği muğlak durumda.
• Paris Anlaşması’nın en önemli sıkıntısı anlaşmanın yaptırımı konusu
olarak öne çıkacak. Her ne kadar Paris Anlaşması hukuki olarak
bağlayıcı (Legally Binding) olarak lanse ediliyor olsa da, anlaşmanın ve
INDC’lerin uygulanması için belirli bir yaptırım mekanizması
bulunmuyor.
• Önümüzdeki dönemde MRV (izleme, raporlama, doğrulama)
mekanizmasının güçlendirilmesi muhtemel. En büyük yaptırım, şeffaf
olarak işleyen bir süreç sonucu sözlerini tutmayan ülkelerin “afişe
edilmesi” olacak.
31
TÜRKİYE
VE
İKLİM MÜZAKARELERİ
32
TÜRKİYE- BMİDÇS
1992- Rio
2001Marakeş
• Rio’da BMİDÇS’nin hem Ek-1 (tarihsel sorumluluk) ve hem de Ek-2
(maddi sorumluluk) listesinde yer aldı.
• 7. Taraflar Konferansında (COP-7) teknoloji transferi ve mali destek
yükümlülükleri bulunan ülkelerin oluşturduğu Ek-2 listesinden
çıkabilmiştir ve diğer EK-I Taraflarından farklı konumu tanınmaya davet
edilmiştir.
• Sözleşmeye Ek-I ülkesi olarak Taraf olmuştur.
2004
33
TÜRKİYE- BMİDÇS -II
2009
• Kyoto Protokolüne taraf oldu.
• Protokol’ün 2008-2012 yıllarını kapsayan birinci yükümlülük döneminde Türkiye’nin herhangi
bir sayısallaştırılmış salım sınırlama veya azaltım yükümlülüğü bulunmamaktadır.
2010-Kankun
• 16.Taraflar Konferansında (COP-7) kendisiyle ilgili bir özel bir COP Kararı diğer EK-I
Taraflarından farklı konumu tanınmıştır ve finansman, teknoloji ve kapasite geliştirme
imkanlarına erişiminin arttırılması hususunu
göz önünde bulundurarak konunun
değerlendirilmesine karar verilmiştir.
2011, Durban
2012, Katar
• Sözleşmenin uygulamasını temin etmek amacıyla özel şartları diğer taraflar tarafından
tanınan taraflara azaltım, adaptasyon, teknoloji transferi, kapasite geliştirme ve finans
konusunda destek sağlama yöntemleri konusunda müzakerelerin devam etmesine ve teşvik
edillmesine karar verilmiştir.
34
TÜRKİYE- BMİDÇS -II
2014,
Lima
2015
2016,
NewYork
•Taraflar Konferansı tarafından özel şartları kabul edilen Ek-1’e dâhil Taraflar için
azaltım, uyum, teknoloji, kapasite geliştirme ve finansa erişimi geliştirmek için
Sözleşme kapsamında kurulan ilgili organlardan ve diğer ilgili organlar ve kurumlardan
sağlanan desteklerden en azından 2020’ye kadar yararlanması imkânlarını
onaylanmasına karar verilmiştir.
Türkiye Ulusal Niyet Beyanını verdi
Türkiye Paris Anlaşması’nı derhal imzaladı.
PARİS ANLAŞMASI ve Türkiye
36
Paris Anlaşması ve Ülkemiz
• Türkiye Anlaşmayı imzaladı, fakat Mecliste henüz onaylanmadı.
• Türkiye 1992 yılında Ek 1 ülkesi olarak kabul edilmesinin sıkıntısını 23 yıl
sonra hala çekiyor ne yazık ki.
• Türkiye, özellikle 2020 yılında COP26’ya ev sahipliği başvurusunda
bulunarak önemli bir açılım yapmak istese de halen “özel statü” konusunu
aşmayı başaramadı.
 Ülkemizin özel koşulları ile Türkiye'ye finans, teknoloji transferi ve
geliştirme, kapasite geliştirme desteği sağlanmasına yönelik hükümlere ne
Paris Anlaşmasında ne de 21. Taraflar Konferansı kararlarında yer
verilmemiştir.
37
Paris Anlaşması Ve Ülkemiz
 Türkiye’nin iklim değişikliği ile daha etkin biçimde mücadele etmesini
temin etmek üzere uluslararası finans kaynaklarına erişiminin sağlanması
yönünde karar alınması hedefi vardır.
 Paris Anlaşması’nın kabul edildiği ana oturumda Baş Müzakereci Prof. Dr.
Mehmet Emin Birpınar söz alarak gelişmekte olan bir ülke olarak
Türkiye'nin finans ile teknoloji geliştirme ve transferi desteklerine
erişiminin sağlanması hususundaki talebinin söz verildiği üzere Fransa
Başkanlığı döneminde yerine getirilmesinin beklendiği ve aksi durumda bu
anlaşmanın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesinin çok zor
olacağını ifade etmiştir.
 Taraflar Konferansı Başkanı Lauret Fabius tarafından Türkiye’ye finans
desteği sağlanmasına ilişkin konunun özel olarak ele alınarak 21. Taraflar
Konferansı sonuç raporuna yansıtılacağı ve 22. Taraflar Konferansında
(2016, Marakeş) çözüme kavuşturulacağı sözünün verilmiştir.
38
INDCler
39
INDC nedir?
• Paris Anlaşması, ülkelerin ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklarla kendi
kapasitelerine göre belirledikleri planlara göre hareket edebilmesini
sağlayacak Niyet Edilen Ulusal Katkılar (Intended Nationally Determined
Contributions-INDC) üzerine kurulu.
• INDCler ülkelerin iklim değişikliğini durdurmak için kendi planları
çerçevesinde sundukları azaltım ve uyumu da içerebilen tüm katkılarının
beyanatıdır.
• Paris öncesinde Sözleşmeye taraf olan bütün ülkelerden INDC beklenildi.
Bu mekanizma COP 19 (Varşova, 2013) ve COP 20 (Lima, 2014)’da alınan
kararlarla anlaşmaya dâhil edilmiştir.
• INDC dokümanları, Kyoto Protokolünün yerini alacak 2015 Paris İklim
Değişikliği Anlaşması dönemi yani 2020 dönemi sonrasını kapsamaktadır.
40
Bazı Ülkeler- INDC
Ülke
INDC Tipi
Taahhüt Dönemi
Dönem
İsviçre
Baz yıl
2030’da 1990’a göre %50
2021-2030
Ülkelerin
Emisyon
Yüzdeleri
% 0,14
AB+28
Baz yıl
2030’da 1990’a göre %40
2021-2030
%12,10
Norveç
Baz yıl
2030’da 1990’a göre %40
2021-2030
%0,14
Rusya
Baz yıl
2030’da 1990’a göre %70-75
2021-2030
%7,53
ABD
Baz yıl
2025’de 2005’e göre %26-28
2020-2025
%20,09
Kanada
Baz yıl
2030’da 2005’e göre %30
2005-2030
%1,95
Meksika
Referans senaryo
2030’da %25
2020-2030
%1,70
Referans senaryo
(Destekle:%40)
2030’da %13
2020-2030
%0,16
Çin
Karbon Yoğunluğu
Şartlı: +%19
2030’da 2005’e göre %60-65
2020-2030
%20,09
Güney Kore
Referans senaryo
2030’da %37
2016-2030
%1,85
Singapur
Karbon Yoğunluğu
2030’da 2005’e göre %36
2021-2030
%0,13
2030’da2012’ ye göre %21
2021-2030
%1,24
Fas
& Uyum
Türkiye
Referans senaryo
41
Ülkemiz INDC Çalışmaları
•
Türkiye, 2030 yılında %21’e kadar sera gazı emisyon azaltımı (artıştan azaltım)
yapabileceği Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine
Sekretaryasına bildirilmiştir.
•
Olağan Senaryoda 2030 yılı itibariyle 1 milyar 175 milyon ton olarak öngörülen
toplam sera gazı emisyonları, azaltım senaryosunda 929 milyon ton olacaktır ve bu
azaltım %21 oranına tekabül etmektedir. Diğer bir ifadeyle, sadece 2030 yılında
246 milyon ton emisyon önlenmiş olacaktır.
•
Ayrıca, 2012-2020 arası toplam 290 milyon ton, Uygulama Dönemi olan 2021 ila
2030 yılları arasında ise 1 milyar 630 milyon ton olmak üzere 2012-2030 arasında
toplam 1 milyar 920 milyon ton emisyon önlenmiş olacaktır.
•
2030 yılı itibari ile olağan senaryoya göre kişi başı emisyon değerimiz, 13.3 ton
yerine 10.5 ton değerine düşecektir.
•
Ülkemizin 2030 yılında erişeceği bu rakam, OECD ülkelerinin 2012 yılı ortalaması
42
olan kişi başı 12,5 ton değerinin dahi altında kalmaktadır.
Türkiye- INDC
1175
%21’e kadar
azaltım
929
43
Ne Kadar Umutlu Olmalıyız?
44
IPCC diyor ki
Küresel ısınmanın 2°C’nin altında kalmasının
sadece ihtimalini var kılmak için atmosfere
salınabilecek toplam CO2
3650 milyar ton
2000 milyar ton
Karbon
Bütçesi
İnsanoğlunun şimdiye kadar saldığı ise:
Isınmayı 2°C’nin altında
tutma şansının “ihtimal”
değil, %66 olması
içinse elde kalan karbon
bütçesinin 900 milyar
ton.
Bu değeri
gerçekleştirmek için tek
yol var, o da dünyanın
bu yüzyıl sonunda
karbondan tamamen
arınmış olması, yani hiç
kömür, petrol, gaz
45
tüketmemesi.
46
Aşağıdaki grafik 2100 yılında karbonsuz bir dünyaya nasıl
ulaşabileceğimizi gösteriyor.
Senaryo: 2014-2100 arasında toplam 1.300 milyar ton
CO2 salımı
47
•
Paris’teki konferans için dünyada 150’den fazla hükümet “kesin katkılar
için ulusal niyet beyanı” sundu. Bu beyanlardaki taahhütlerin toplamı,
küresel ısınmanın bu yüzyıl sonunda 2 derece hedefini ıskalayacağını,
2.7 derece olacağını öngörüyor. Beyanlardaki fazladan taahhütler
gerçekleşmezse, bugünkü çevre politikaları sonunda küresel ısınma 4
dereceye yaklaşacak ya da geçecek.
48
İklim Müzakareleri Başladıktan Sonra
Salımlarda Ne Değişti?
49
Sera Gazı Salımları
Sanayi Devrimi Sonrası
Source: Boden, T.A., Marland, G., and Andres R.J. (2015). Global, Regional, and National Fossil-Fuel
CO2 Emissions. Carbon Dioxide Information Analysis Center, Oak Ridge National Laboratory, U.S.
Department of Energy, doi 10.3334/CDIAC/00001_V2015.
50
Kişi Başı Salımlar
Sanayi Devrimi Sonrasında
51
CO2 Konsantrasyonu
52
Ulusal ve Kişi Başı Salımlar
Source: Boden, T.A., Marland, G., and Andres, R.J. (2015). National
CO2 Emissions from Fossil-Fuel Burning, Cement Manufacture, and Gas
Flaring: 1751-2011, Carbon Dioxide Information Analysis Center, Oak Ridge
National Laboratory, U.S. Department of Energy, doi
10.3334/CDIAC/00001_V2015.
53
Ülkelerin Tarihsel Katkısı
54
Son sözler
• Ne yapmalı?
55
Nüfus artışı, hızlı kentleşme, tüketim
alışkanlıkları
•
Dünya nüfusu hızla artmakta ve dolayısıyla her geçen gün doğal kaynaklar
tüketilmektedir.
•
1900’lerin başında dünya nüfusu sadece 1 milyar iken, sanayi devrimi sonrasında
tıpta yaşanan gelişmelerin de büyük etkisiyle dünya nüfusu da 7 milyara
yaklaşmıştır.
2030 yılında 8,1 milyara, 2050 yılında da 8,9 milyara ulaşması beklenmektedir.
Dünyadaki açlığı bitirmek üzere 1940-1960’lı yıllar arası uygulamaya konan Yeşil
Devrim, tarımsal üretimi iki kattan fazla artırmıştır.
Nüfusun artışının yanı sıra, şehir hayatına geçişin hızla arttığı dünyada nüfus
yoğunluğu bölgeler arasında büyük farklılıklar göstermektedir.
1970’lerin sonlarında dünya nüfusunun 2/3’ü kırsal alanda yaşarken, bu oran
2001 yılında %50’ye düştü ve 2020 yılına kadarda %44’e düşeceği tahmin
edilmektedir.
Bu savı destekleyen bir diğer veri de dünyadaki büyükşehir sayılarındaki ciddi
artıştır. 1800 yılında tüm dünyada yalnızca 2 adet büyükşehir varken bu sayı
1900’de 17 ye, 1950 de 86 ‘ya; 2000 yılında ise 387’ye yükselmiştir. Bu durum
şehirlerdeki su stresini büyük ölçüde arttırmaktadır.
•
•
•
•
•
56
• Gelecek geçmiş gibi olmayacak.
• Mevcut tüketim hızımıza doğal kaynaklarımız
yetişemiyor. Az tüketmeliyiz.
• Yenilenebilir Enerji kullanımı çok çok
arttırılmalıdır.
• İklim değişikliğine uyum sağlamalıyız.
57
Sabrınız için teşekkür ederim.
Ayşe YILDIRIM COŞGUN
[email protected]
58
Download