AYŞE YILDIRIM COŞGUN Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Dairesi Başkanlığı İçindekiler • İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkışı • Mevcut Etkiler • Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi • Kyoto Protokolü • Paris Anlaşması • Türkiye ve BMİDÇS Süreci • İklim Politikalarının Etkinliği 2 İklim Değişikliği • Küresel iklim değişikliği son 20 yıldır geniş kitlelerce biliniyor. Ancak bilim dünyası ise bunun çok önceden farkında: • 1826- Fourier- atmosfer ve yerküre sıcaklık ilişkisini kurdu. • 1859- Tyndall- tüz gazların geçirgen olmadığını, CO2 ve H2O’nun ısının yansımasını bloke ettiğini belirtti. • 1896- Arhenius- “kömür kullanımı yerküreyi ısıtabilir” dedi. İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkışı • Sanayi devrimiyle birlikte, özellikle fosil yakıtların aşırı kullanımı,arazi kullanımındaki değişiklikler, ormanların tüketilmesi ve endüstrileşme gibi insan etkinlikleri atmosferdeki sera gazı birikimlerini hızla arttırmıştır. • 19. yüzyılın ortalarından itibaren dünya tarihinde ilk kez, iklimdeki doğal değişebilirliğe ek olarak, insan etkinliklerinin de rol oynadığı yeni bir döneme girilmiştir. Son iki bin yıllık dönem içinde Yerküre atmosferindeki CO2, CH4 ve N2O gibi sera gazları konsantrasyonlarında gözlenen değişimler “Dünya böyle değişimlere yabancı değil !!” Günümüzde yaklaşık 100 yılda gerçekleşen 100 ppm lik artış, buzul çağlarında binlerce yılda ortaya çıkmıştır. Dünya Böyle Değişimlere Yabancı Son 400,000 yıl içinde CO2 300 ppm değerinin altında kalırken ilk defa 1950 den sonra bu değerin üzerine çıkmış ve daha sonra sürekli artmıştır. Günümüzde yaklaşık 100 yılda gerçekleşen 100 ppm lik artış, buzul çağlarında binlerce yılda ortaya çıkmıştır. İklim Değişikliğinin Ortaya Çıkışı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 4-5. Değerlendirme Raporu İklim değişikliği bilimsel bir gerçektir. Son dönemdeki iklim değişikliğinin baş sorumlusu insan faaliyetleridir. Atmosferdeki sera gazları tarihinde en yüksek seviyededir Son 1400 yılın en sıcak 30 yılı son 30 yıldır. (1983-2012) Mevcut Etkiler Sıcaklık Anomalisi Sera Gazı Konsantrasyonu Küresel Deniz Seviyesi Küresel CO2 Emisyonları • Küresel ortalama sıcaklık 19. yüzyıldan beri yaklaşık 0.9°C artmıştır. • Salımı şu anda durdursak bile bu artış devam edecektir.10 Etkiler Şu Anda Neler? Deniz seviyesindeki yükselme, sıcaklık artışıyla eşnitelikli. (1961 den beri ort. 1.8mm/yıl iken; 1993 ten beri ortalama 3.1mm/yıl). Kar ve buz kalınlıkları ve alanları azalıyor. Kuzey kutbunda buz kaplılığı her 10 yılda %2.7 azalıyor. Son 50 yılda karasal alanlarda soğuk gün ve don sayıları azalırken, sıcak gün ve gecelerin sayısı artmıştır. Sıcak hava dalgalarında ve şiddetli yağış ve su baskın sayıları artmıştır. Mevcut Etkiler Etki Güvenilirlik Aralığı Karasal alanlarda soğuk gün, gece ve don olaylarının sıklığı azalıyor. >%90 Sıcak gün ve geceler sıklaşıyor. >%90 Çoğu karasal alanda sıcak hava dalgaları sıklaşıyor. >%66 Aşırı deniz seviyesi yükselmelerinde artış >%66 1970’ler itibariyle küresel düzeyde kuraklıktan etkilenecek alan arttı. Bazı bölgelerde >%66 1970’ler itibariyle Kuzey Atlantik’teki şiddetli tropik siklon olaylarında artış Bazı bölgelerde >%66 Kaynak: IPCC 2007 Raporu, Yönetici Özeti, Sentez Rapor, p.13. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE POLİTİKALARI 14 İklim Değişikliğine İnsanoğlunun Tepkileri • Azaltım (mitigasyon) – İklim değişikliğine neden olan insan kaynaklı sera gazlarının kontrol altına alınması, azaltılması ve tutulmasına yönelik önlemler • Uyum (adaptasyon) – İklim olaylarının (risklerinin) etkileriyle mücadele etmek, fayda sağlamak ve etkileri yönetebilmek için stratejilerin güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması süreci... BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi • 1992, Rio de Janeiro, BM Çevre ve Kalkınma Konferansı • İnsan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu küresel ısınmanın iklim üzerine etkilerine karşı uluslararası alanda atılan ilk adım • Taraf ülkeleri, – sera gazı salımlarını azaltmaya, – araştırma ve teknoloji üzerinde işbirliği yapmaya – sera gazı yutaklarını korumaya teşvik etmektedir. • “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar” ilkesi çerçevesinde, Ülkelerin kalkınma öncelikleri ve özel koşulları dikkate alınarak sorumluluklar vermekte 16 BM İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ (BMİDÇS) Ek-1 Ülkeleri (tarihsel sorumluluk) •Salımlarını sınırlandırmak •Sera gazı yutaklarını korumak •aldıkları önlemleri, politikaları bildirmek •1992 yılı itibarıyla OECD üyesi olan ülkeler, AB ve Pazar Ekonomisine Geçiş Sürecindeki ülkeler yer almaktadır. •Toplam 40 ülke ve AB bulunmaktadır. Ek-2 Ülkeleri (maddi sorumluluk) •Ek-1’de üstlendikleri yükümlülüklere ilaveten •çevreye uyumlu teknolojilerin gelişme yolundaki taraf ülkelere aktarılması, finanse edilmesi •Bu grupta 23 ülke ve AB yer almaktadır. Ek Dışı Ülkeler •Salımlarını azaltmaya, araştırma ve teknoloji üzerinde işbirliği yapmaya •Yutaklarını korumaya teşvik edilmekte, •ancak belirli bir yükümlülük altına alınmamaktadırlar. •Bu grupta 149 bulunmaktadır. ülke 17 Kyoto Protokolü 1997 -Kyoto’da yapılan 3. Taraflar Konferansı’nda kabul edilmiştir. Sözleşmenin niteliğini güçlendirmeyi ve özellikle gelişmiş ülkelerin kararlı ve bağlayıcı yükümlülükler almalarını hedefler. 191 ülke ve AB taraftır. Protokol, onay için gerekli uygulamaya ilişkin teknik ve usûle yönelik ayrıntıların tamamlanmasının ardından, 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Hedefi, Sözleşmenin Ek-2 ülkelerinin, sera gazı salımlarının toplamını 1. taahhüt döneminde (2008-2012), 1990 yılındaki seviyenin % 5 altına düşürmektir. 19 Kyoto Bitiyor, Ya Sonra? • Kyoto Protokolü 2020 yılında sona erecektir. • 2012 yılından itibaren 1997- Kyoto Protokolü’nün yerine geçecek yeni bir anlaşma üzerinde uzlaşılmaya çalışıldı. • Sözleşmeye taraf olan bütün ülkelerden Niyet Edilen Ulusal Katkılar (INDC) beklenildi. Bu mekanizma COP 19 (Varşova, 2013) ve COP 20 (Lima, 2014)’da alınan kararlarla anlaşmaya dâhil edilmiştir. 20 Paris Anlaşması 21 .Taraflar Konferansında (COP21) 2020 sonrasındaki dönemi kapsayan küresel iklim anlaşması 12 Aralık 2015 tarihinde Çerçeve Sözleşmesine taraf olan 195 ülkenin oy birliği ile kabul edilmiştir. 21 Paris Öncesi • Paris’ten bir anlaşma çıkabilmesi için başta BM temsilcileri ve AB olmak üzere çok sayıda taraf ciddi destek sağladı. 'Küresel ısınmayla mücadele dini görev‘ Papa’dan ‘Artık petrol kullanmayın’ çağrısı İslami İklim Bildirisi‘ Küresel ısınmadan büyük ölçüde insanların sorumlu olduğunu söyleyen Papa Francesco, fosil yakıt kullanımına 'hiç gecikmeden, aşamalı olarak son verilmesi' çağrısında bulundu. İstanbul'da bir araya gelen, 20 ülkeden dini liderler iklim değişikliğiyle mücadelenin dünyadaki 1.6 milyar Müslüman için dinen farz olduğunu belirtti. Dini liderler ayrıca "Tüm insanları, liderleri ve iş adamlarını ... yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmaya" davet ediyor. Papa, kilisenin ileri gelenlerine hitaben 192 sayfalık bir genelge yayınladı. 22 Ve ‘PARİS ANLAŞMASI’ Paris Anlaşması Yürürlükte 83 taraf onayladı 4 Kasım 2016’da yürürlükte! En az 55 ülkenin taraf olması ile Küresel emisyonların en az %55’ini temsil eden 191 taraf imzaladı (21.10.2016 tarihi itibari ile) %59.90 24 Paris Anlaşması • İklim değişikliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir düşük karbonlu bir gelecek için gereken eylem ve yatırımların hızlandırılması ve arttırılmasına yönelik tarihî bir anlaşmadır. • 2020 yılından itibaren geçerli olacak ve tüm tarafları kapsayan bağlayıcı bir anlaşma olacaktır. • Paris anlaşması, 21 Nisan 2017’ye kadar New York’taki BM Genel Merkezinde, taraf ülkelerin imzasına açık tutulacaktır. 25 Paris Anlaşması Ne Getiriyor? Paris Anlaşmasında ortalama küresel sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2 °C derecenin oldukça altında tutulmasını ve sıcaklık artışını 1,5 ° C'de sınırlandırmak yönünde çaba sarf edilmesi hükmü yer almaktadır. Paris Anlaşmasında Çerçeve Sözleşmenin eklerine (Ek-1, Ek-2, Ek dışı) hiçbir atıfta bulunmamaktadır. Bunun yerine “gelişmiş ülke” ve “gelişmekte olan ülke” ifadeleri kullanılmıştır. Hangi ülkelerin gelişmiş, hangi ülkelerin gelişmekte olan ülke kategorisinde yer aldığı netliğe kavuşturulamamıştır. 2018’de IPCC’ye (Intergovernmental Panel on Climate Change - Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) küresel ısınmanın 1,5 °C olması halinde dünyaya etkileri üzerine bir rapor hazırlama görevi verilmiştir. 26 Paris Anlaşması Ne Getiriyor? II Sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin olarak gelişmiş ülkelerin ekonomi genelinde mutlak emisyon azaltım hedefi alarak sürece liderlik edeceği ifade edilmektedir. Sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin olarak gelişmekte olan ülkeler azaltım çabalarını geliştirmeye ve bu çabalarını zamanla ulusal koşullara göre ekonomi genelinde emisyon azaltımı veya sınırlandırmaya dönüştürmeye teşvik edilmiştir. Anlaşmanın finansa ilişkin maddesinde ise gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere hem sera gazı emisyonlarının azaltımı hem de iklim değişikliğine uyum yükümlülüklerin yerine getirmelerinde finans desteği sağlayacağı hüküm altına alınmıştır. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğiyle mücadele konusunda her yıl 100 milyar Amerikan doları destek verileceği anlaşmada yer almaktadır. 27 Onaylaya n 28 Anlaşmayı Onaylayan Taraflar ve Emisyon Yüzdeleri Country Albania Argentina Austria Bahamas Bangladesh Brazil Canada China Cook Islands Democratic People’s Republic of Korea Dominica European Union France Germany Ghana Grenada Honduras Hungary Iceland % of Global Emissions 0,02% 0,89 0,21% 0,00% 0,27% 2,48% 1,95% 20,09% 0,00% 0,23% 0,00% 12,10% 1,34% 2,56% 0,09% 0,00% 0,03% 0,15% 0,01% Country % of Global Emissions India Mauritius Mexico Mongolia Morocco Namibia Nauru Nepal New Zealand 4,10% 0,01% 1,70% 0,05% 0,16% 0,01% 0,00% 0,07% 0,22% Niger 0,04% Norway Panama Papua New Guinea Peru Poland Portugal Ukraine United Arab Emirates 0,14% 0,03% 0,01% 0,22% 1,06% 0,18% 1,04% 0,53% United States of America 17,89% 29 Paris vs Kyoto • Paris Anlaşması, Kyoto protokolünden farklı olarak, belirli bir küresel sıcaklık hedefi öngörüyor. • Paris Anlaşması Kyoto Protokolü’nden farklı olarak bütün ülkelere sorumluluk yüklüyor. Anlaşma, kendi kapasitelerine göre belirledikleri Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanları (INDC) üzerine kurulu. • Anlaşmayla birlikte, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere finansal kaynak sağlaması bir zorunluluk haline geldi. Diğer ülkeler ise, -gönüllülük esasına dayalı olarak- dilerlerse finansal yardım sağlayabilecek. Yeşil İklim Fonu ismiyle tanımlanan bu kaynakta gelişmiş ülkelerin 2020 yılından itibaren yıllık 100 milyar dolar toplanması öngörülüyor. • Zirvede, tüm tarafların hedeflerini 2023 yılında değerlendirilmesine ve sonraki her 5 yılda bir yeniden değerlendirme sürecine tabi olmasına karar verildi. 30 Paris vs Kyoto- II • İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en savunmasız ülkelerin zarar ve kayıplarının karşılanması ihtiyacı Paris Anlaşması kapsamında tanınıyor ancak bu zararların tazmini doğrultusunda hukuki bir süreç yolu açık değil ve mekanizmanın nasıl işleyeceği muğlak durumda. • Paris Anlaşması’nın en önemli sıkıntısı anlaşmanın yaptırımı konusu olarak öne çıkacak. Her ne kadar Paris Anlaşması hukuki olarak bağlayıcı (Legally Binding) olarak lanse ediliyor olsa da, anlaşmanın ve INDC’lerin uygulanması için belirli bir yaptırım mekanizması bulunmuyor. • Önümüzdeki dönemde MRV (izleme, raporlama, doğrulama) mekanizmasının güçlendirilmesi muhtemel. En büyük yaptırım, şeffaf olarak işleyen bir süreç sonucu sözlerini tutmayan ülkelerin “afişe edilmesi” olacak. 31 TÜRKİYE VE İKLİM MÜZAKARELERİ 32 TÜRKİYE- BMİDÇS 1992- Rio 2001Marakeş • Rio’da BMİDÇS’nin hem Ek-1 (tarihsel sorumluluk) ve hem de Ek-2 (maddi sorumluluk) listesinde yer aldı. • 7. Taraflar Konferansında (COP-7) teknoloji transferi ve mali destek yükümlülükleri bulunan ülkelerin oluşturduğu Ek-2 listesinden çıkabilmiştir ve diğer EK-I Taraflarından farklı konumu tanınmaya davet edilmiştir. • Sözleşmeye Ek-I ülkesi olarak Taraf olmuştur. 2004 33 TÜRKİYE- BMİDÇS -II 2009 • Kyoto Protokolüne taraf oldu. • Protokol’ün 2008-2012 yıllarını kapsayan birinci yükümlülük döneminde Türkiye’nin herhangi bir sayısallaştırılmış salım sınırlama veya azaltım yükümlülüğü bulunmamaktadır. 2010-Kankun • 16.Taraflar Konferansında (COP-7) kendisiyle ilgili bir özel bir COP Kararı diğer EK-I Taraflarından farklı konumu tanınmıştır ve finansman, teknoloji ve kapasite geliştirme imkanlarına erişiminin arttırılması hususunu göz önünde bulundurarak konunun değerlendirilmesine karar verilmiştir. 2011, Durban 2012, Katar • Sözleşmenin uygulamasını temin etmek amacıyla özel şartları diğer taraflar tarafından tanınan taraflara azaltım, adaptasyon, teknoloji transferi, kapasite geliştirme ve finans konusunda destek sağlama yöntemleri konusunda müzakerelerin devam etmesine ve teşvik edillmesine karar verilmiştir. 34 TÜRKİYE- BMİDÇS -II 2014, Lima 2015 2016, NewYork •Taraflar Konferansı tarafından özel şartları kabul edilen Ek-1’e dâhil Taraflar için azaltım, uyum, teknoloji, kapasite geliştirme ve finansa erişimi geliştirmek için Sözleşme kapsamında kurulan ilgili organlardan ve diğer ilgili organlar ve kurumlardan sağlanan desteklerden en azından 2020’ye kadar yararlanması imkânlarını onaylanmasına karar verilmiştir. Türkiye Ulusal Niyet Beyanını verdi Türkiye Paris Anlaşması’nı derhal imzaladı. PARİS ANLAŞMASI ve Türkiye 36 Paris Anlaşması ve Ülkemiz • Türkiye Anlaşmayı imzaladı, fakat Mecliste henüz onaylanmadı. • Türkiye 1992 yılında Ek 1 ülkesi olarak kabul edilmesinin sıkıntısını 23 yıl sonra hala çekiyor ne yazık ki. • Türkiye, özellikle 2020 yılında COP26’ya ev sahipliği başvurusunda bulunarak önemli bir açılım yapmak istese de halen “özel statü” konusunu aşmayı başaramadı. Ülkemizin özel koşulları ile Türkiye'ye finans, teknoloji transferi ve geliştirme, kapasite geliştirme desteği sağlanmasına yönelik hükümlere ne Paris Anlaşmasında ne de 21. Taraflar Konferansı kararlarında yer verilmemiştir. 37 Paris Anlaşması Ve Ülkemiz Türkiye’nin iklim değişikliği ile daha etkin biçimde mücadele etmesini temin etmek üzere uluslararası finans kaynaklarına erişiminin sağlanması yönünde karar alınması hedefi vardır. Paris Anlaşması’nın kabul edildiği ana oturumda Baş Müzakereci Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar söz alarak gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye'nin finans ile teknoloji geliştirme ve transferi desteklerine erişiminin sağlanması hususundaki talebinin söz verildiği üzere Fransa Başkanlığı döneminde yerine getirilmesinin beklendiği ve aksi durumda bu anlaşmanın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesinin çok zor olacağını ifade etmiştir. Taraflar Konferansı Başkanı Lauret Fabius tarafından Türkiye’ye finans desteği sağlanmasına ilişkin konunun özel olarak ele alınarak 21. Taraflar Konferansı sonuç raporuna yansıtılacağı ve 22. Taraflar Konferansında (2016, Marakeş) çözüme kavuşturulacağı sözünün verilmiştir. 38 INDCler 39 INDC nedir? • Paris Anlaşması, ülkelerin ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklarla kendi kapasitelerine göre belirledikleri planlara göre hareket edebilmesini sağlayacak Niyet Edilen Ulusal Katkılar (Intended Nationally Determined Contributions-INDC) üzerine kurulu. • INDCler ülkelerin iklim değişikliğini durdurmak için kendi planları çerçevesinde sundukları azaltım ve uyumu da içerebilen tüm katkılarının beyanatıdır. • Paris öncesinde Sözleşmeye taraf olan bütün ülkelerden INDC beklenildi. Bu mekanizma COP 19 (Varşova, 2013) ve COP 20 (Lima, 2014)’da alınan kararlarla anlaşmaya dâhil edilmiştir. • INDC dokümanları, Kyoto Protokolünün yerini alacak 2015 Paris İklim Değişikliği Anlaşması dönemi yani 2020 dönemi sonrasını kapsamaktadır. 40 Bazı Ülkeler- INDC Ülke INDC Tipi Taahhüt Dönemi Dönem İsviçre Baz yıl 2030’da 1990’a göre %50 2021-2030 Ülkelerin Emisyon Yüzdeleri % 0,14 AB+28 Baz yıl 2030’da 1990’a göre %40 2021-2030 %12,10 Norveç Baz yıl 2030’da 1990’a göre %40 2021-2030 %0,14 Rusya Baz yıl 2030’da 1990’a göre %70-75 2021-2030 %7,53 ABD Baz yıl 2025’de 2005’e göre %26-28 2020-2025 %20,09 Kanada Baz yıl 2030’da 2005’e göre %30 2005-2030 %1,95 Meksika Referans senaryo 2030’da %25 2020-2030 %1,70 Referans senaryo (Destekle:%40) 2030’da %13 2020-2030 %0,16 Çin Karbon Yoğunluğu Şartlı: +%19 2030’da 2005’e göre %60-65 2020-2030 %20,09 Güney Kore Referans senaryo 2030’da %37 2016-2030 %1,85 Singapur Karbon Yoğunluğu 2030’da 2005’e göre %36 2021-2030 %0,13 2030’da2012’ ye göre %21 2021-2030 %1,24 Fas & Uyum Türkiye Referans senaryo 41 Ülkemiz INDC Çalışmaları • Türkiye, 2030 yılında %21’e kadar sera gazı emisyon azaltımı (artıştan azaltım) yapabileceği Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Sekretaryasına bildirilmiştir. • Olağan Senaryoda 2030 yılı itibariyle 1 milyar 175 milyon ton olarak öngörülen toplam sera gazı emisyonları, azaltım senaryosunda 929 milyon ton olacaktır ve bu azaltım %21 oranına tekabül etmektedir. Diğer bir ifadeyle, sadece 2030 yılında 246 milyon ton emisyon önlenmiş olacaktır. • Ayrıca, 2012-2020 arası toplam 290 milyon ton, Uygulama Dönemi olan 2021 ila 2030 yılları arasında ise 1 milyar 630 milyon ton olmak üzere 2012-2030 arasında toplam 1 milyar 920 milyon ton emisyon önlenmiş olacaktır. • 2030 yılı itibari ile olağan senaryoya göre kişi başı emisyon değerimiz, 13.3 ton yerine 10.5 ton değerine düşecektir. • Ülkemizin 2030 yılında erişeceği bu rakam, OECD ülkelerinin 2012 yılı ortalaması 42 olan kişi başı 12,5 ton değerinin dahi altında kalmaktadır. Türkiye- INDC 1175 %21’e kadar azaltım 929 43 Ne Kadar Umutlu Olmalıyız? 44 IPCC diyor ki Küresel ısınmanın 2°C’nin altında kalmasının sadece ihtimalini var kılmak için atmosfere salınabilecek toplam CO2 3650 milyar ton 2000 milyar ton Karbon Bütçesi İnsanoğlunun şimdiye kadar saldığı ise: Isınmayı 2°C’nin altında tutma şansının “ihtimal” değil, %66 olması içinse elde kalan karbon bütçesinin 900 milyar ton. Bu değeri gerçekleştirmek için tek yol var, o da dünyanın bu yüzyıl sonunda karbondan tamamen arınmış olması, yani hiç kömür, petrol, gaz 45 tüketmemesi. 46 Aşağıdaki grafik 2100 yılında karbonsuz bir dünyaya nasıl ulaşabileceğimizi gösteriyor. Senaryo: 2014-2100 arasında toplam 1.300 milyar ton CO2 salımı 47 • Paris’teki konferans için dünyada 150’den fazla hükümet “kesin katkılar için ulusal niyet beyanı” sundu. Bu beyanlardaki taahhütlerin toplamı, küresel ısınmanın bu yüzyıl sonunda 2 derece hedefini ıskalayacağını, 2.7 derece olacağını öngörüyor. Beyanlardaki fazladan taahhütler gerçekleşmezse, bugünkü çevre politikaları sonunda küresel ısınma 4 dereceye yaklaşacak ya da geçecek. 48 İklim Müzakareleri Başladıktan Sonra Salımlarda Ne Değişti? 49 Sera Gazı Salımları Sanayi Devrimi Sonrası Source: Boden, T.A., Marland, G., and Andres R.J. (2015). Global, Regional, and National Fossil-Fuel CO2 Emissions. Carbon Dioxide Information Analysis Center, Oak Ridge National Laboratory, U.S. Department of Energy, doi 10.3334/CDIAC/00001_V2015. 50 Kişi Başı Salımlar Sanayi Devrimi Sonrasında 51 CO2 Konsantrasyonu 52 Ulusal ve Kişi Başı Salımlar Source: Boden, T.A., Marland, G., and Andres, R.J. (2015). National CO2 Emissions from Fossil-Fuel Burning, Cement Manufacture, and Gas Flaring: 1751-2011, Carbon Dioxide Information Analysis Center, Oak Ridge National Laboratory, U.S. Department of Energy, doi 10.3334/CDIAC/00001_V2015. 53 Ülkelerin Tarihsel Katkısı 54 Son sözler • Ne yapmalı? 55 Nüfus artışı, hızlı kentleşme, tüketim alışkanlıkları • Dünya nüfusu hızla artmakta ve dolayısıyla her geçen gün doğal kaynaklar tüketilmektedir. • 1900’lerin başında dünya nüfusu sadece 1 milyar iken, sanayi devrimi sonrasında tıpta yaşanan gelişmelerin de büyük etkisiyle dünya nüfusu da 7 milyara yaklaşmıştır. 2030 yılında 8,1 milyara, 2050 yılında da 8,9 milyara ulaşması beklenmektedir. Dünyadaki açlığı bitirmek üzere 1940-1960’lı yıllar arası uygulamaya konan Yeşil Devrim, tarımsal üretimi iki kattan fazla artırmıştır. Nüfusun artışının yanı sıra, şehir hayatına geçişin hızla arttığı dünyada nüfus yoğunluğu bölgeler arasında büyük farklılıklar göstermektedir. 1970’lerin sonlarında dünya nüfusunun 2/3’ü kırsal alanda yaşarken, bu oran 2001 yılında %50’ye düştü ve 2020 yılına kadarda %44’e düşeceği tahmin edilmektedir. Bu savı destekleyen bir diğer veri de dünyadaki büyükşehir sayılarındaki ciddi artıştır. 1800 yılında tüm dünyada yalnızca 2 adet büyükşehir varken bu sayı 1900’de 17 ye, 1950 de 86 ‘ya; 2000 yılında ise 387’ye yükselmiştir. Bu durum şehirlerdeki su stresini büyük ölçüde arttırmaktadır. • • • • • 56 • Gelecek geçmiş gibi olmayacak. • Mevcut tüketim hızımıza doğal kaynaklarımız yetişemiyor. Az tüketmeliyiz. • Yenilenebilir Enerji kullanımı çok çok arttırılmalıdır. • İklim değişikliğine uyum sağlamalıyız. 57 Sabrınız için teşekkür ederim. Ayşe YILDIRIM COŞGUN [email protected] 58