Ali Kemal Yıldız Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi [email protected] ANAYASAL KURALLAR Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir (Ay. m. 56/1). Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir (Ay. m. 56/2). TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇEVRE SUÇLARI Ceza Kanununun amacı Madde 1- (1) Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir. TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇEVRE SUÇLARI Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m. 181) Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m. 182) Gürültüye neden olma (TCK m. 183) İmar kirliliğine neden olma (TCK m. 184) Çevrenin kasten kirletilmesi suçu (m. 181) bakımından evrensellik ilkesi kabul edilmiş olup, yabancı ülkede, bir yabancı tarafından işlenmiş olsa da Adalet Bakanının talebiyle Türkiye’de yargılanabilmesi kabul edilmiştir (TCK m. 13/1-d) KABAHATLER KANUNUNDA ÇEVREYE KARŞI EYLEMLER Çevreyi kirletme (Kab.K m. 41) Gürültü (Kab.K m. 36) ÇEVRE KANUNUNDA DÜZENLENEN EYLEMLER Kabahat niteliğinde ÇEVRE SUÇLARIYLA KORUNAN HUKUKSAL DEĞER Bireylerin sağlıklı çevrede yaşama hakkı ÇEVRENİN KASTEN KİRLETİLMESİ (TCK m. 181) (1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır. (4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adli ara cezasına hükmolunur. (5) Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. I. TANIM Maddede iki farklı suç düzenlenmiştir. İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten vermek (f. 1) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokmak (f. 2) II. FAİL – MAĞDUR Bir özellik göstermez. Fail herkes olabilir. Mağdur herkes olabilir. Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. III. SUÇUN MADDİ KONUSU Suçun maddi konusu “çevre”dir. Çevre, “canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamı” ifade eder (Çevre K m. 2) IV. TİPİK EYLEM (=MADDİ UNSUR) 1. İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten vermek Atık: “Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü madde” (Çevre K m. 2) Artık: Herhangi bir maddenin (katı, sıvı, gaz) kullanıldıktan veya harcandıktan sonra arta kalan bölümü Bağlı hareketli suç: atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya herhangi bir şekilde verilmesi değil, “ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde” verilmesi suç olarak tanımlanmıştır. Bağlı hareketli suçtur: atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya herhangi bir şekilde verilmesi değil, “ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde” verilmesi suç olarak tanımlanmıştır. ◦ Atık veya artıkların ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere uygun olarak çevreye bırakılması halinde hukuka aykırı bir davranıştan ve dolayısıyla suçtan söz edilemez (Madde gerekçesi) ◦ “İlgili Kanunlar” idarenin düzenleyici işlemlerini de kapsayacak şekilde (KHK, tüzük, yönetmelik vb.) her türlü mevzuat şeklinde anlaşılmalıdır. İcrai hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir: “atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya kasten verilmesi” ◦ (Eksik: İhmali davranış suç olarak düzenlenmemiştir) Atık veya artığın toprak, su veya havaya verilmesinden maksat: Bırakma, atma, serbest bırakma, salıverme, gömme vb. olabilir Somut tehlike suçudur: ◦ Bir zararın doğması şart değildir. ◦ Buna karşı atık veya artığın çevreye zarar verecek şekilde toprağa, suya veya havaya kasten verilmesi gereklidir. Eğer atık veya artık çevreye zarar verecek boyutta değilse eylem suç oluşturmayacaktır (Madde gerekçesi) 2. Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokmak Atık veya artıkların yetkili mercilerden izin almak suretiyle ülkeye sokulması suç oluşturmayacaktır. Soyut tehlike suçudur: Ülkeye sokmakla suç da meydana gelir. Çevre açısından bir zarar tehlikesi dahi aranmaz. Atık veya artığın ülkeye sokulmasıyla suç ta tamam olacaktır. V. MANEVİ UNSUR Kasten işlenebilen bir suçtur: Maddede tanımlanan tipik eylemlerin gerçekleştirildiğinin bilinmesi ve istenmesi yeterlidir. Amaç veya saike yer verilmemiştir. VI. HUKUKA AYKIRILIK 1. fıkra açısından, ilgili kanunlarda belirlenen teknik usullere uygun hareket edilmesi 2. fıkra açısından, izin alınması halinde eylem suç oluşturmayacaktır. • Ancak bu hallerde teknik usullerin doğru belirlenmiş ve iznin de hukuka uygun olması aranmalıdır . VI. CEZANIN ARTIRILMASINI GEREKTİREN NİTELİKLİ HALLER Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi. Her iki fıkradaki eylemlerin, insan veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi. VII. TEŞEBBÜS Her iki suç açısından da zararın meydana gelmesi gerekmediğinden ve hareketin yapılmasıyla suç oluşacağından ancak hareket parçalara bölünebiliyorsa teşebbüs mümkün olabilir (Örn.: atık çevreye bırakılamadan yakalanma, ülkeye sokulamadan yakalanma vb.) VIII. İŞTİRAK Kural olarak iştirakin her şekli mumkündür. Ancak, kamu görevlisinin izin veya onay verdiği durumlarda, kamu görevlisinin eyleminin özelliğine göre iştirak veya dolaylı faillik kurallarına dikkat edilmelidir. IX. SUÇLARIN BİRLEŞMESİ Atık veya artıkların çevreye verilmesi, aralıksız devam ediyorsa mütemadi (=sürekli) suç söz konusu olacaktır ve tek bir eylemden söz edilecektir. Atık veya artıkların aralıklarla çevreye verilmesi söz konusu ise, zincirleme suç hükümleri söz konusu olabilecektir (TCK m. 43) Tipik eylem, aynı zamanda bir kabahat oluşturuyorsa, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanır ve suçtan dolayı yaptırım uygulanamıyorsa kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır (Kab.K m. 15/3). Maddenin ilk iki fıkrasında iki farklı suç düzenlendiğinden, eğer her iki fıkradaki tipik eylemler gerçekleşirse, iki farklı suç oluşacaktır. X. YAPTIRIM ve USUL KURALLARI ÇEVRENİN TAKSİRLE KİRLETİLMESİ (TCK m. 182) (1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle verilmesine neden olan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kanun burada çevrenin taksirle kirletilmesini düzenlemiştir. Ancak bunu yaparken “hareket modelini” değiştirmiştir. • Bu maddede “ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak” ibaresine yer verilmemiştir. • Buna göre, bu usullere uygun da olsa, taksirli hareketiyle atık veya artıkları toprak, su veya havaya veren kişi, bu eyleminden sorumlu olacaktır. Tüzel kişiler çevrenin taksirle kirletilmesinden sorumlu tutulmamıştır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması hali cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir (1. fıkra, ikinci cümle). İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle verilmesine neden olmak cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli haldir (2. fıkra)