Hastane Enfeksiyonları

advertisement
HASTANE ENFEKSİYONLARININ KONTROLÜ VE ÖNLENMESİ
HAZIRLAYAN:ÖĞR.GÖR.GÜLHAN KALMUK
Hastane enfeksiyonları:
Hastaneye yatış sırasında inkübasyon döneminde olmayan ve yatıştan 48-72 saat sonra
hastanede ya da taburcu olduktan sonra 10 gün içinde gelişen enfeksiyonlardır.
Hastane enfeksiyonları, nozokomiyal enfeksiyonlar olarak da bilinmektedir.
-Günümüzde insidansı %5-15’dir.
-Enfeksiyon kontrol önlemleri ile bu enfeksiyonların % 15-30’u önlenebilir.
Hastane enfeksiyonları;
-Yüksek oranda morbidite ve mortaliteye,
-Hastanede yatma süresinin uzamasına ve
-Tedavi masraflarının artmasına neden olmaktadır.
-ABD’de yılda 2 milyon hastada, İngiltere’de yatan hastaların % 10’ nunda hastane
enfeksiyonu geliştiği bildirilmektedir (Lode H 2005)
-Hastane enfeksiyonlarının getirdiği ek maliyet 1500-4500 dolar arasında değişmektedir.
-Pediatri hastalarında 10.000 doları aşan ek maliyetler bildirilmektedir.
-Hastane enfeksiyonlarına bağlı ek mortalite oranları % 4-33 arasında değişmektedir.
-En yüksek mortalite nozokomiyal pnömonilerde görülmektedir.
-Hastane enfeksiyonları tamamen önle-nemez, ancak maliyeti düşük olan enfeksiyon kontrol
önlemlerinin etkin şekilde uygulanması ile yüksek ek maliyet, ek yatış süreleri ve mortalite
azaltılabilir.
Sağlık Bakanlığı tarafından 2005 yılında Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliği
yayınlanmıştır.
*Bu yönetmeliğe göre tüm yataklı tedavi kurumları İKK oluşturup, önleyici program-lar
uygulamak zorundadır.
*Enfeksiyon kontrol programı uygulanan hastanelerde enfeksiyonların % 32 oranında azaldığı
kanıtlanmıştır.
*Enfeksiyon kontrolü hasta güvenliği açısından da önemlidir.
*Hasta güvenliği: sağlık hizmetine bağlı hataların önlenmesi ve buna bağlı hasta zararlarının
azaltılmasını içerir.
Joint Com. Inter.’ ın 2006 hasta güven-liği göstergeleri arasında sağlık hizme-tine bağlı hastane
enfeksiyon riskinin azaltılması yer almaktadır.
Enfeksiyon kontrol programları kalite iyileştirme çalışmalarının önemli bir halkasını
oluşturmaktadır.
Yoğun Bakımda Enfeksiyon Kontrolü
Yoğun bakımda yatan hastalar, hastane enfeksiyonları açısından daha fazla risk altındadır.
Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde enfeksiyon oranları, yetişkin yoğun bakım ünitelerinden
daha fazladır.
Yenidoğan bebekler için risk faktörleri; immün sistemin yetersiz olması, gebelik yaşı, düşük
doğum ağırlığı, prematürite, invaziv işlemler, hastanede kalma süresi, ve antibiyotik kullanımıdır.
Yoğun bakım ünitelerinde hastane enfeksiyonlarının en önemli kaynağını sağlıklı koşulların
sağlanamaması oluşturmaktadır.
Sağlıksız koşullara örnek olarak; izolasyon koşullarının sağlanamaması, havalandırma ile ilgili sorunlar,
kirlenmiş tedavi alanları, duvarlardaki sızıntılar ve kırık yer döşemeleri verilebilir.
Yoğun bakımda enfeksiyonların çoğu invaziv girişimlerden kaynaklanmaktadır.
El hijyenine dikkat edilmesi, izolasyonun doğru yapılması ve antibiyotik kullanımının sınırlandırılması
gibi önlemlerin hastane enfeksiyonlarını azalttığı gösterilmiştir.
Hastanede ve yoğun bakımda enfeksiyonun yayılmasını önleyen en önemli standart el
yıkamadır.
Diğer önlemler; eğitim, el antiseptikleri, önlük, maske ve eldiven kullanılmasını içerir.
Katetere Bağlı Gelişen Enfeksiyonlar
•
Yoğun bakımda hastane enfeksiyonla-rının çoğu intravasküler araç kullanımına eşlik
etmektedir.
•
Santral katetere bağlı enfeksiyonlar, periferal katetere göre daha fazla görülmektedir.
Periferal kateterlerin en önemli dezavantajı, bebeklerin venlerinin çok küçük ve frajil
olması nedeniyle gelişen infiltrasyondur.
Bu durum, çok fazla intravenöz girişe yol açarak hastane enfeksiyonlarının insidansını
artırır.
-Kateter giriş yerinin temizliği için %70’lik alkol,, %10’luk povidon iyodin kullanılması etkilidir.
-Ancak %2’lik klorheksidin’in kolonizasyonu önlemede daha etkili olduğu belirlenmiştir.
-Kateter yerleştirilirken en üst düzeyde steril bariyer önlemleri (steril eldiven, maske , önlük)
alınmalıdır
Perkutan santral kateterler
-Enfeksiyon gelişmesi için en önemli risk faktörü kateterin 21 günden fazla kulla-nılmasıdır.
-Enfeksiyon gelişince kültür alınır ve antibiyotik başlanır.
-Kateter yerleştirilirken steril önlük, maske, başlık ve steril eldiven kullanılması gereklidir.
-İç lümeni antibiyotikle yıkanmış olan kateterlerin enfeksiyon riskini azalttığı bildirilmektedir.
Tıbbi Aletler
-Hastane enfeksiyonları en çok tıbbi aletler (ventilatör tüpleri, iv. kateterler, laringoskop,
steteskop) aracılığı ile bebeklere geçmektedir. Yenidoğan yoğun bakımda;
laringoskopla yapılan kültür çalışma-sında bir laringoskopta MRSA bulunmuştur.
-Çevresel kültürlerin incelendiği bir çalışmada da bilgisayar klavyelerinin ve musluk başlarının
MRSA rezervuarı olduğu belirlenmiştir (Beatner JE, 1999; Bures S,et.al,1995)
Yoğun Bakımda Antibiyotik Kullanımı
Yenidoğan yoğun bakımda enfeksiyon nedeniyle sık antibiyotik kullanımı, bebeğin normal
florasını değiştirmekte ve çeşitli antibiyotiklere dirençli bakterilerin gelişme-sine neden
olmaktadır.
Antimikrobial direncin artmasına yol açan faktörler arasında; düşük doz uygulama, uygunsuz
doz aralıkları, uzamış tedavi süreleri, profilaktik uygulamalar, enfeksiyon kontrol ve izolasyon
önlemlerinin yetersizliği sayılabilir.
Geniş ölçüde kontrolsüz ve hatalı antibiyotik kullanımı, bakteriyel direncin artmasına eşlik
etmektedir.
Bu süreci tersine çevirebilmek için gram pozitif ve patojenlere karşı hassas olan yeni ilaçların
geliştirilmesi önem kazanmıştır.
Direnç gelişmesi nedeniyle hastanelerde antibiyotik kontrol politikaları geliştirilmiştir.
Bu politikaların amacı; hastanın antibiyotik tedavisinden en uygun şekilde yararlanmasını
sağlamak ve dirençli organizmaların yayılmasını önlemektir.
Antibiyotiklere dirençli bakterilerle enfekte hastalarda mortalite ve morbidite oranları ve
tedavinin maliyeti yüksektir.
Ülkemizde yoğun bakımda yatan hastalarda antibiyotik kullanma sıklığı %50’nin üzerindedir.
Yatan hastaların toplam ilaç maliyetinin % 53’ünü antibiyotikler oluşturmaktadır.
Antibiyotik uygulamalarının %20-30’u yanlış ya da tartışmalıdır.
Nozokomiyal Bakteriyel Enfeksiyonların Kontrolü ve Önlenmesi
Kan ve yara enfeksiyonlarında en çok görülen patojenler; koagülaz negatif stafilokok, stafilokok
aureus, enterobacter, enterekok, pseudomonas aeroginosa’dır.
Hastane enfeksiyonlarında en sık görülen bakteri MRSA’dır.
MRSA, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde aşırı derecede düşük doğum ağırlıklı bebekleri
önemli ölçüde etkilemektedir.
Japonya’da yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde MRSA oranı % 87’dir (Kitajima H, 2003).
Avrupa’da MRSA oranı 1989’da % 0.3’den 1993’de %7.9’a yükselmiştir (Lode H 2005).
MRSA için en yaygın kabul edilen enfeksiyon kontrol yöntemleri şunlardır:
- taşıyıcıların belirlenmesi ve tedavi edilmesi,
-kolonize ya da enfekte tüm hastaların izolasyonu
-hastaya bakım vermeden önce ve sonra ellerin antiseptikle temizlenmesi ve bakım sırasında
eldiven kullanılması,
-enfekte bebeklere kullanılan tüm araçların ayrılması.
VRE enfeksiyonu doğrudan temasla, personelin elleri aracılığı ile ya da kontamine araçlarla
hastadan hastaya geçmektedir.
VRE enfeksiyonu ya da kolonizasyonu için risk altında olan ( immünsuprese, abdominal cerrahi
yapılan, santral kateteri olan, vankomisin tedavisi alan) hastalardan periyodik olarak gayta kültürü
alınmalıdır.
VRE’nin yayılmasını önlemek/kontrol etmek için;
-
enfekte ya da kolonize hastaların izolasyonu,
-
eğitim, el yıkama, temas önlemleri,
-enfekte ya da kolonize hastaların bakım verenlerle birlikte kohortlanması,
-uygun antibiyotik kullanımı, her hastaya kulla-nılan araçların ayrılması ve çevresel temizlik.
-VRE ve MRSA enfeksiyonlarında erken dönemde uygun antibiyotik tedavisinin başlatılması
önemlidir. Tedavinin gecikmesi mortalite ve morbiditeyi önemli ölçüde artırmaktadır.
-Nozokomiyal enfeksiyondan şüphelenilen has-talarda kültür sonuçları alınmadan antibiyotik
tedavisine başlanması önerilmektedir.
Tüm nozokomiyal enfeksiyonların % 5.3’ünü viral enfeksiyonlar oluşturmaktadır.
Pediatrik vakalarda tüm enfeksiyonların % 23-35’i virüslere bağlıdır.
Bu enfeksiyonlar kronik hastalığı ya da immün yetmezliği olanlarda, prematürelerde ve yoğun
bakımda yatan hastalarda mortaliteye neden olabilmektedir.
Nozokomiyal viral solunum yolu enfeksiyonları mevsimseldir ve daha çok kış ve bahar aylarında görülür.
Nozokomiyal Viral Solunum Yolu Enfeksiyonlarının Kontrolü ve Önlenmesi
Çocuklarda viral solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüsler daha çok respiratuar sinsityal
virüs, parainfluenza virüsü ve adenovirüslerdir.
Bu virüslerin bulaşması damlacık yolu ile ya da damlacıklarla kontamine eller ve araçlarla olur.
Korunmada; enfekte çocukların izole edilmesi, hasta ile temasta damlacık önlemlerine uyulması
(eldiven, önlük, maske kullanımı) el yıkama, hastaların kohortlanması, kontamine aletlerin
dezenfeksiyonu, ziyaretin kısıtlanması, enfekte personelin uzaklaştırılması önemlidir.
Nozokomiyal Viral Gastrointestinal Sistem Enfeksiyonlarının Kontrolü ve Önlenmesi
Genellikle hastaneye yatıştan 3 gün sonra baş-layan gastroenterit, nozokomiyal gastroenterit
olarak kabul edilir. Önemli morbidite ve mor-talite nedenidir.
Nozokomiyal gastroenterit için risk faktörleri;
Antibiyotik kullanımı, gastrointestinal cerrahi, enteral beslenme, nazogastrik sonda takılması,
immün yetmezlik, yenidoğan dönemi, yoğun bakım ünitesinde kalma, odada kalan hasta sayısı,
hastanede kalma süresi ve hasta-hemşire oranıdır.
-N. gastrointestinal enfeksiyonlara neden olan virüsler; rotavirüsler, adenovirüsler,
enterovirüsler, hepatit A virüsü ve diğer virüslerdir.
-Bu virüsler sıklıkla fekal-oral yolla bulaşır. Yetersiz el yıkama, aletlerin iyi sterilize ve dezenfekte
edilmemesi enfeksiyon gelişi-minde önemli rol oynar.
EL YIKAMA ve ÖNEMİ
 Hastane infeksiyonlarını önlemede en basit ve en ucuz yolun el yıkama olduğu
unutulmamalıdır
 Ağır iş yükü

Hastane infeksiyonlarının en sık görüldüğü yer YBÜ
◦
Hastalar değişken
◦
İşlemler acil
◦
Zaman kıymetli
◦
Personel yetersiz
◦
Eldiven kullanımının güven vermesi
DERİ FLORASI
Kalıcı flora

Deride devamlı bulunan bakterilerdir:

Koagülaz (-) stafilokok, Micrococcus,

Corynebacterium, Propniobacterium

Çoğu derinin üst tabakalarında , %10-20’si derin tabakalardadır

Sağlık personelinin ellerindeki bakteri sayısı: 104-106 koloni

Hastalık oluşturma potansiyelleri düşüktür

Su ve sabunla el yıkamada sayıları değişmez, ancak cerrahi el yıkama ile sayıları azaltılabilir
Geçici flora

Kontaminant floradır:
E. coli, Klebsiella, Pseudomonas, Acinetobacter, MRSA…

Hasta veya kontamine araç ve gereçlerle temas sonucu sağlık personeline bulaşır

Derinin yüzeyel tabakalarında yerleşir

Hastane infeksiyonu oluşturma potansiyelleri yüksektir

Hijyenik el yıkama ile
kolayca deriden uzaklaştırılabilir
ELLERİN KONTAMİNASYONU

İnfekte yara ve vücut sıvıları

Hastanın bakterilerle kolonize sağlam derisi

Kontamine tıbbi araç ve gereçler

Hasta odasındaki eşyalar
Direkt temas
KONTAMİNASYON

AMAÇLARINA GÖRE EL HİJYENİ
El yıkama

Elin düz sabun ve su ile yıkanmasıdır

Eldeki gözle görülür kiri uzaklaştırmak amacı ile yapılır

Geçici flora azalır, kalıcı flora etkilenmez
Hijyenik el ovma


Alkol bazlı antiseptikle eller ovulur
Eldeki geçici florayı tamamen ortadan kaldırmak amacıyla yapılır,
kısmen etkilenir
Hijyenik el yıkama
 Ellerin antiseptik sabun veya solüsyonlarla yıkanmasıdır
kalıcı flora
Cerrahi el yıkama

Operasyon öncesi geçici florayı ortadan kaldırmak ve kalıcı florayı azaltmak
amacıyla yapılır
ELLER NE ZAMAN YIKANMALI

Göreve başlarken

Hastaya yapılacak tüm işlemlerden önce ve sonra

Yenidoğan ve savunma sistemi sitemi hastalığı olan hastalara bakım verirken

Hastaya bakım vermeden önce ve sonra

İzolasyondaki hastalara bakım vermeden önce ve sonra

Eller ne zaman yıkanmalı ?

Kan ve diğer vücut sıvılarıyla temasta

Bir hastadan diğerine geçerken

Eldiven giymeden önce ve çıkardıktan sonra

Kişisel olarak tuvaleti kullanmadan önce ve sonra

Görevden ayrılırken
UYGUN EL YIKAMA

Eller akan su altında ıslatılır

Sabun ile iyice köpürtülür

Antiseptik seçimi
CERRAHİ EL YIKAMA

Antiseptik madde içeren sabun ya da kalıcı etkisi olan alkol solüsyonu kullanılır

Antiseptik madde içeren sabun kullanıldığında eller ve ön kol, tırnaklar fırçalanarak, 2-6
dakika yıkanır

Kalıcı etkisi olan alkol solüsyonu kullanıldığında önce eller ve ön kol su ve sabunla yıkanır,
kuruduktan sonra alkollü solüsyon ile ovulur
HİJYENİK EL OVMA

Günümüzde en çok kullanılan yöntemdir

Alkol bazlı el antiseptikleri kullanılır, eldeki geçici flora büyük oranda azalır

Hızlı ve güçlü antibakteriyel etki sağlar, su ve sabundan daha etkilidir, personelin uyumu daha
kolaydır

Solüsyon 3-5 ml avuç içerisine konularak ellerin tüm yüzeyi ve parmaklar kuruyuncaya kadar
(15-30 sn) ovulur

Gözle görülür kir olduğunda eller önce su ve sabunla yıkanmalıdır

İrrite olmuş deriye uygulanmamalı, kullandıktan sonra eller yıkanmamalıdır
ELDİVEN KULLANIMININ AMACI

Hastaya bakım veren personelin normal ya da geçici florasından hastayı korumak için

Steril araç ve gereçlerin kullanımını kolaylaştırmak için

Kan ve vücut sıvılarıyla geçen enfeksiyonlara karşı kendimizi korumak için
ELDİVEN KULLANIMI

Temizliği biten alandan temizlenecek alana geçerken eldiven mutlaka değiştirilmelidir.

Koridorda eldivenimiz temiz de olsa mutlaka çıkarılmalıdır.

Eldivenler temiz de olsa kirli de olsa tıbbi atık çöp kovasına atılmalıdır.
NE ZAMAN ELDİVEN GİYİLMELİDİR?

Sürgü ve ördek boşaltırken

Hasta odası temizlerken,hastanın çarşaflarını değiştirirken

Çöp toplarken

Kan ve vücut sıvısı dökülmüş yerleri temizlerken

ELDİVEN SIZDIRMAZ DEĞİLDİR.

SORUMSUZ VE YANLIŞ ELDİVEN KULLANIMI ENFEKSİYONU YAYAR.
HASTANE ATIKLARI
Sağlık hizmeti veren bir kuruluşun faaliyetleri esnasında ortaya çıkan her türlü atık hastane atığıdır.

Yatak başına oluşan günlük ortalama atık miktarı:

Üniversite hastaneleri : 4.1 -8.7 kğ

Genel hastaneler: 2.1-4.2 kğ

Bölge hastaneleri : 0.5-1.8 kğ oluşmaktadır.

Amaç

Atıkların çevreye ve insan sağlına zarar vermeden kaynağından ayrı olarak toplanması, ünite
içinde taşınması, geçici depolanması ve taşınmasını sağlamak
Hastane atıklarının Sınıflandırılması

Genel atıklar ( Evsel Atıklar )

Ambalaj atıkları

Tıbbi Atıklar

Tehlikeli atıklar

Radyoaktif atıklar

Sağlıklı insanların bulunduğu kısımlar

Hasta olmayanların muayene edildiği bölümler

İdari birimler

Yemekhane

Destek birimler

Atölyelerden gelen atıklar

Yemek atıkları

Büro atığı

Bahçe atıkları
1. EVSEL ATIKLAR
2. AMBALAJ ATIKLARI
(Geri dönüşümü sağlanan atıklar)

Kağıt, karton

Koli

Plastik

Cam

Metal
3. TIBBİ ATIKLAR
a)Enfeksiyöz Atıklar
Enfeksiyöz ajanlarının yayılımını önlemek için taşınması ve imhası özel uygulama gerektiren
atıklardır.

Laboratuar atıkları

kan ve kan ürünleri ve bunlarla kontamine olmuş olmuş nesneler

Kullanılmış ameliyat giysileri

Diyaliz atık suları

İnfeksiyöz vücut sıvıları

Hava filtreleri

İzolasyon oda atıkları
b)Patolojik Atıklar

Anotomik atık

dokular,

organ ve vücut parçaları

Ameliyat esnasında çıkan vücut parçaları

Otopsi

Plesanta

Kesik uzuvlar

Biyolojik deneylerde kullanılan kobay leşleri
c) Kesici-Delici Atıklar

Enjektör iğnesi

İğne içeren diğer kesiciler

Bistüri

Lam-lamel

Kırılmış cam

Ampül

lanset
TEHLİKELİ ATIKLAR

Tehlikeli kimyasallar

Sitotoksik ilaçlar

Amalgam atıkları

Farmasötik atıklar

Ağır metal içeren atıklar ( civa, kadmiyum, kurşun v.b.)

Radyoaktif atıklar

Genotoksik atıklar
HANGİ ATIKLAR NEREYE ATILMALI?

Kırmızı Çöp poşetine Atılacaklar

Enjektörler

Intravenöz kataterler

Foley sonda

Nazogastrik sonda

İdrar torbası ve bağlantıları ( İdrar boşaltıldıktan sonra)

İzolasyon atıkları
◦
Delici_ kesici alet kutuları
◦
Kullanılmış pansuman malzemeleri
◦
Kullanılmış eldiven,
◦
Gaita, idrar ve balgam kapları
◦
Kemoterapi ilaçları
◦
Kontamine araç ve gereçler
◦
İnsan patolojik atıkları

Kan ve kan ürünleri

Sekresyon çıkartıları

Diyaliz atıkları

Laboratuar atıkları

Yoğun bakım ünite atıkları

Acil atıkları

Siyah çöp poşetine atılacaklar

İdare binası atıkları

Doktor , hemşire odası atıkları

Ortamda olmayan ve organik olmayan atıklar

Mavi Çöp Poşetine

Enfekte olmayan serum şişeleri

Cam atıklar

15 cc’den büyük flakonlar

Kağıt atıklar

Karton
TIBBİ ATIKLAR
Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

Tıbbi atıklar başta doktor, hemşire, diş hekimi, laboratuar teknik elemanı olmak üzere ilgili
sağlık personeli tarafından oluşumları sırasında kaynağında diğer atıklar ile karıştırılmadan
ayrı olarak biriktirilir.

Tıbbi atıklar hiçbir suretle evsel atıklar, ambalaj atıkları ve tehlikeli atıklar ile karıştırılmaz.

Tıbbi atıkların toplanmasında; yırtılmaya, delinmeye, patlamaya ve taşımaya dayanıklı;
orijinal orta yoğunluklu polietilen hammaddeden sızdırmaz, çift taban dikişli ve körüksüz
olarak üretilen, kalınlığı 150 mikron olan, üzerinde görülebilecek büyüklükte ve her iki
yüzünde “ DİKKAT TIBBİ ATIK” ibaresini taşıyan kırmızı renkli plastik torbalar kullanılır.

Torbalar en fazla ¾ oranında doldurulur. Ağızları sıkıca bağlanır, sıkıştırma yapılmaz. Sızdırma
olduğu durumlarda her bir torba yine aynı özelliklere sahip diğer bir torbaya kesin
sızdırmazlık sağlanır.

Bu torbalar hiçbir şekilde geri kazanılmaz ve tekrar kullanılmaz.

Tıbbi atık torbalarının içeriği hiçbir suretle sıkıştırılmaz, torbasından çıkarılamaz, boşaltılamaz
ve başka bir kaba aktarılamaz.

Diyaliz ünitesi tıbbi atıkları aynı özelliklere sahip çift torbalama şeklinde toplanır

Tıbbi atıklar başta doktor, hemşire, diş hekimi, laboratuar teknik elemanı olmak üzere ilgili
sağlık personeli tarafından oluşumları sırasında kaynağında diğer atıklar ile karıştırılmadan
ayrı olarak biriktirilir.

Tıbbi atıklar hiçbir suretle evsel atıklar, ambalaj atıkları ve tehlikeli atıklar ile karıştırılmaz.

Tıbbi atıkların toplanmasında; yırtılmaya, delinmeye, patlamaya ve taşımaya dayanıklı;
orijinal orta yoğunluklu polietilen hammaddeden sızdırmaz, çift taban dikişli ve körüksüz
olarak üretilen, kalınlığı 150 mikron olan, üzerinde görülebilecek büyüklükte ve her iki
yüzünde “ DİKKAT TIBBİ ATIK” ibaresini taşıyan kırmızı renkli plastik torbalar kullanılır.

Kesici ve delici özelliği olan atıklar diğer tıbbi atıklardan ayrı olarak delinmeye, yırtılmaya,
kırılmaya ve patlamaya dayanıklı; su geçirmez ve sızdırmaz; açılması ve karıştırılması mümkün
olmayan, üzerinde “ DİKKAT DELİCİ VE KESİCİ TIBBİ ATIK” ibaresini taşıyan kutularda toplanır.
Bu biriktirme kapları, en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları kapatılıp bantlanır ve kırmızı
tıbbi atık torbasına konur

Kesici ve delici atık kapları dolduktan sonra kesinlikle sıkıştırılmaz, açılmaz, boşaltılmaz ve geri
kazanılmaz.

Tıbbi atık torbaları ve kesici –delici atık kapları ¾ oranında dolduklarında derhal yenileri ile
değiştirilirler. Yeni torba ve kapların kullanıma hazır olarak atığın kaynağında veya en
yakınında bulundurulması sağlanır.
Tıbbi Atıkların Ünite İçinde Taşınması

Tıbbi atık torbaları ünite içinde bu iş için eğitilmiş personel tarafından, tekerlekli, kapaklı,
paslanmaz metal, plastik veya benzeri malzemeden yapılmış, yükleme- boşaltma esnasında
torbaların delinmesine yol açabilecek keskin kenarları olmayan, yüklenmesi, boşaltılması,
temizlenmesi ve dezenfeksiyonu kolay ve sadece bu iş için ayrılmış araçlar ile toplanır ve
taşınırlar.

Tıbbi atıkların ünite içinde taşınmasında kullanılan araçlar kırmızı renkli olacak, üzerlerinde
“Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile “ DİKKAT! TIBBİ ATIK ” ibaresi bulunacaktır.

Tıbbi atık torbaları ağızları sıkıca bağlanmış olarak ve sıkıştırılmadan atık taşıma araçlarına
yüklenir. Toplama ve taşınma sırasında el veya vücut ile temastan kaçınılır

Atık torbaları asla elde taşınmazlar.

Tıbbi atıklar ile evsel nitelikli atıklar aynı araca yüklenmez ve taşınmazlar.

Atık taşıma araçları her gün düzenli olarak temizlenir ve dezenfekte edilirler.

Araçların içinde herhangi bir torbanın patlaması veya dökülmesi durumunda atıklar güvenli
bir biçimde boşaltılır ve taşıma aracı acil olarak dezenfekte edilir.

Atıklar bertaraf sahasına taşınmadan önce 48 saatten fazla olmamak üzere bu depolarda
bekletilebilir. Bekleme süresi, geçici atık deposu içindeki sıcaklığın 4 C altında olması
koşuluyla bir haftaya kadar uzatılabilir.
Geçici Atık Deposunun Özellikleri

Geçici atık deposu iki bölmeli kapalı bir mekan olarak inşa edilir. Birinci bölmede tıbbi atıklar,
ikinci bölmede ise evsel nitelikli atıklar depolanır.

Geçici atık deposunun hacmi en az iki günlük atığı alabilecek boyutlarda olmalıdır.

Deponun tabanı ve duvarları sağlam, geçirimsiz, kir tutmayan, temizlenmesi ve
dezenfeksiyonu kolay bir malzeme ile kaplanır.

Depolarda yeterli bir aydınlatma ve pasif havalandırma sistemi bulunur.

Depo kapıları dışarı doğru açlılır ve sürmeli olmalıdır. Kapılar daima temiz ve boyanmış
durumda olur. Tıbbi deposunun kapısı turuncu renge boyanır; üzerinde görülebilecek şekilde
ve siyah renkli “ Uluslar arası Biyotehlike” amblemi ile siyah harfler ile yazılmış “ DİKKAT!
TIBBİ ATIK” ibaresi bulunur

Depo kapıları kullanımları dışında daima kapalı ve kilitli tutulur, yetkili olmayan kimselerin
girmesine izin verilmez.

Geçici atık deposu, Atık taşıma araçlarının kolaylıkla ulaşabileceği ve yanaşabileceği yerlerde
ve şekilde inşa edilir.

Geçici atık deposu, hastane giriş ve çıkışı gibi yoğun insan ve hasta trafiğinin olduğu yerler ile
gıda depolama ve hazırlama yerlerinin yakınlarına inşa edilemez.

Atıklar konulmadan önce atık deposunun zeminini talaş dökülür. Bölme atıkların
boşaltılmasından sonra temizlenir, dezenfekte edilir ve gerekirse ilaçlanır.

Tıbbi atık içeren bir torbanın yırtılması sonucu dökülen atıklar güvenli bir şekilde
toplandıktan, sıvı atıklar uygun malzeme ile yoğunlaştırıldıktan sonra tekrar kırmızı plastik
torbalara konulur ve kullanılan malzeme ile birlikte bölme derhal dezenfekte edilir.
HASTANE TEMİZLİĞİ ve DEZENFEKSİYONU
AMAÇ
Hastane ortamından kaynaklanabilecek enfeksiyonları önlemek, hasta, hasta yakını ve hastane
çalışanları için sağlıklı bir ortam oluşturmak amacıyla uyulması gereken temizlik kurallarını belirlemek
ve uygulanmasını sağlamak
HASTANE TEMİZLİĞİ ve DEZENFEKSİYON’DA TEMEL İLKELER
 Tüy bırakmayan temizlik bezleri tercih edilmelidir, bez ve kova renkleri kullanım alanına göre
belirlenmelidir.
 Kirli bezle temizliğe devam edilmemeli, sık bez değiştirilmelidir.
 Kirlenen bezler sıcak su ve deterjanla yıkanıp kurutulduktan sonra kullanılmalıdır.
 Toz alma dışında her tür temizlik işlemi sırasında uygun eldiven giyilmeli, işlem bitiminde
eldiven çıkarılıp el hijyeni sağlanmalıdır.
 Ellerinde yara, çizik, vb. bulunan temizlik personeli toz alma işlemi sırasında steril olmayan
temiz eldiven giymelidir.
 Eldivenli ellerle kapı kolu, telefon, masa, vb. yüzeylere temas edilmemelidir.
 Tuvalet temizliği için kullanılan eldivenler diğer alanların temizliğinde kesinlikle
kullanılmamalıdır

Kuru süpürme ve bakım amaçlı moplama esnasında mop önünde kontrol edilemeyecek kadar
fazla kir/materyal birikimi var ise çekçek ve faraş ile alınmalıdır.

Mop, temiz alanda “S” şeklinde, kirli alanda düz hat üzerinde hareket ettirilerek temizlik
yapılmalıdır.

Mop ile temizlik yapılarak ilerlenirken temizlenmemiş alan bırakılmamalıdır
 Kirli mop ile temizlik yapılmamalı, kirlenen moplar sıcak su ve deterjanla çamaşır
makinasında yıkanıp kurutularak saklanmalıdır.
 Gün sonunda tüm moplar mutlaka sıcak su ve deterjanla çamaşır makinasında yıkanıp
kurutularak saklanmalıdır.
 Saçaklı mop kullanımında zemin ıslak bırakılmamalı, kurulama işlemi yapılmalı ve kirlenme,
kayma ve düşmeleri önlemek için uyarı levhaları konulmalıdır.
 Odadaki (banyo/tuvalet dahil) çöp kovalarının içinde bulunan çöp poşetleri oda dışına
çıkarılarak ağzı bağlandıktan sonra servise ait büyük çöp bidonuna taşınmalıdır.
 Çöp kovası kirlenmiş ise yıkanarak temizlenmeli ve kurulanmalıdır.
 Oda temizliği toz kalkmayacak şekilde yapılmalıdır.
 Temizlik her zaman temiz alandan kirli alana doğru yapılmalıdır.
 Oda zemini çekçek ve faraş ile kaba kirlerden arındırılmalı, kesinlikle fırça veya süpürge
kullanılmamalıdır.
 Odadaki tüm yüzeylerin (pencere önleri, radyatörler, yemek masası, etajer, vb.) tozu
alınmalıdır.
 Oda zemini temiz alandan başlayarak yatak altları dahil olacak şekilde kapıya doğru
paspaslanmalı ve hemen kuru mop ile kurulanmalıdır
 Kan ve vücut sıvıları ile kirlenme olmadığı sürece temizlik su ve sıvı deterjanla yapılmalıdır.
 Kapı kolları sıvı deterjanla yıkanmış bez ile silinmeli ve kurulanmalıdır.
 Banyo ve tuvaletlerin temizliği en sona bırakılır.
 Kirli mop kat arabasındaki kirli bölümüne konulur ve temiz bir mopla banyo/tuvalet
zeminindeki atıklar uzaklaştırılır.
 Duş ve küvet temizliğinden önce fayanslar, ardından musluk, duş teknesi ve duşa kabin veya
duş perdesi sıvı deterjan veya ovma maddesi ile silinmelidir.
 Lavabo ve kenarları su ve sıvı deterjan veya ovma maddesi ile temizlenir.
 Aynı bez yıkandıktan sonra lavabo arkasındaki duvar silinir.
 Lavabo aynası mavi bez kullanılarak cam temizleme maddesi ile silinmelidir.
 Silinen tüm yüzeyler önce durulanıp ardından kurulanmalı kesinlikle ıslak bırakılmamalıdır.
 Tuvalet temizliği için önce sifon çekilmeli, klozet içerisi sıvı deterjan veya ovma maddesi
dökülerek tuvalet fırçası ile fırçalanmalı, klozet çevresi ayrı bir temizlik bezi ile sıvı deterjan
veya ovma maddesi kullanılarak silinmelidir. Silme işlemi bitince durulama yapılmalı ve ıslak
alanlar kurulanmalıdır.
 Yer süzgeci su tutularak kaba kirlerinden arındırılır.
 Tüm zemin oda temizliğinde kullanılandan farklı bir paspas ile kapıya doğru silinir ve
kurulanır.
 Sıvı sabun kaplarının üstüne ekleme yapılmamalıdır. Boşalan sabunluk yıkanıp kurutulduktan
sonra tekrar doldurulmalıdır.
 Tuvalet temizliğinde kullanılan bezler (mop, paspas dahil) gün sonunda sıcak su ve deterjanla
çamaşır makinasında yıkanmadan ve kurutulmadan kesinlikle başka bir alanda
kullanılmamalıdır
Hastane Temizliğinde Risk Sınıflaması ve Farklı Alanların Temizliği
Yüksek riskli alanlar:
 Ameliyathane, yoğun bakım üniteleri, hemodiyaliz, enfeksiyon kontrol komitesi
tarafından belirlenen özel alanlar (allojeneik/otolog kemik iliği nakli yapılan hastaların
odaları, izolasyon odaları, nötropenik hasta odaları, solid organ nakli yapılan
hastaların odaları, otopsi salonu, doğumhane vb.)
Orta riskli alanlar:
 Laboratuvarlar, hasta odaları, mutfak
Düşük riskli alanlar:
 Hemşire, doktor odaları, ofisler, kafeterya, koridorlar ve depolar
 Yüzeylerin vücut sıvı ve salgıları ile kirlenmesi durumunda temizliğe ek olarak
dezenfeksiyon sağlanmalı
 Ameliyathane dışındaki yüksek riskli alanlarda [Yoğun Bakım Üniteleri (YBÜ), hemodiyaliz,
izolasyon odaları, nötropenik hasta odaları, vb.] günlük temizliğe ek olarak yerler ve elle sık
teması olan tüm yüzeyler (etajer, monitör ve ventilatör yüzeyleri, yemek masası, desk,
musluk başı, kapı kolu, yatak kenarları, vb.) dezenfekte edilir.
 Temizlik + dezenfeksiyon işlemi sabah saatlerinde bir kez yapılır, her kirlenme
olduğunda ve her hasta değişiminde tekrarlanır.
 Yüksek riskli alanlar için kullanılan tüm temizlik bezleri (paspas, mop, toz bezi, vb.)
alana/odaya özel olmalıdır.
 Su ve deterjanla temizlik yapılan alanlarda her üç odada bir temizlik solüsyonu
değiştirilmelidir. Yoğun kirlenme meydana gelmişse daha sık solüsyon değişimi yapılmalıdır.
 Tüm temizlik bezleri (paspas, mop, toz bezi, vb.) kirlendikçe değiştirilmeli, kirli bezle temizlik
işlemine devam edilmemelidir.
 Kirlenen temizlik bezleri bekletilmeden çamaşır makinasında sıcak su (>60C) ile yıkanarak
kurutulmalıdır.
 Gerekli görülen durumlarda periyot beklenmeden temizlik yapılır.
 Yüzeylerde kan ve vücut sıvıları ile kirlenme var ise temizliğe ek olarak dezenfeksiyon yapılır.
 Kirli çamaşır arabaları günde en az bir kez temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
AMELİYATHANE TEMİZLİĞİ
 Ameliyat odasının temizliği, temiz alandan kirli alana doğru yapılmalıdır.
 Tıbbi atıklar uygun şekilde ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
 Kirli kompreslerin araları toz kaldırılmadan kontrol edilerek çamaşır sepetine atılmalıdır.
 Çöp kovalarının torbaları her ameliyattan sonra değiştirilmeli, ağzı bağlanarak ana çöp
bidonuna taşınmalıdır.
VAKA ARALARINDA ODA TEMİZLİĞİ
 Öncelikle kan ve vücut sıvıları ile kirlenmiş yüzeyler organik materyalden arındırılıp
dezenfekte edilmelidir.
 Yerde kalan diğer atıklar çek çek ve faraş ile uzaklaştırılmalı, fırça ve süpürge
kullanılmamalıdır.
 Oda zemini uygun dezenfektan solüsyonla paspaslanmalı ve kurulanmalıdır
 Temizlik ve dezenfeksiyon için kullanılan solüsyonlar her ameliyattan sonra değiştirilmelidir.
 Son olarak yeni vaka başlamadan önce odada bulunan monitör, anestezi cihazı, hasta masası
gibi yüzeyler dezenfekte edilmelidir
GÜN SONUNDA TEMİZLİK
 Oda dışına çıkarılan tüm malzemelerin yüzey ve tekerleri temizlenip dezenfekte edilerek
odaya yerleştirilmelidir.
 Cerrahi el yıkama lavaboları önce sıvı deterjan veya ovma maddesi ile temizlenmeli, ardından
dezenfekte edilmelidir.
 Vücut sıvı/salgılarının döküldüğü lavabolar önce sıvı deterjan veya ovma maddesi ile
temizlenmeli, ardından dezenfekte edilmelidir.
 Ameliyathane koridorlarına dezenfektan solüsyonla ıslak vakum uygulanmalıdır.

Cerrahi Yara Sınıflaması’na göre “Kontamine” veya “Kirli-İnfekte” sınıfına giren
ameliyatlardan (gazlı gangren dahil) ve Hepatit B, Hepatit C veya HIV ile infekte hastaların
ameliyatlarından sonra ameliyathanede diğer ameliyatlardakinden farklı özel bir temizlik
yapılmamalı, ameliyat odası veya ameliyathane kapatılmamalıdır.

ASEPSİ ve ANTİSEPSİ

ASEPSİNİN TANIMI

Asepsinin kelime anlamı, ortamdan patojen mikroorganizmaların tamamen yok edilmesidir.

Çeşitleri

Tıbbi Asepsi: Tıbbî asepsi, patojen mikroorganizmaların bir kimseden diğerine geçmemesi için
önlemlerin alınmasıdır.

Cerrahi Asepsi: Cerrahîde kullanılacak eşya ve aletleri, ameliyathaneyi tüm
mikroorganizmalardan arındıran uygulamalara denir.
ASEPSİ
Hastalık yapan mikroorganizmaların yokluğu
UYGUN KONAKÇI
•
Sağlam deri bütünlüğü bozulması
•
Mide ve genitoüriner sistemde pH’yı değiştiren durumlar
•
Vücuttaki beyaz küre sayısı
•
Yaş, ırk ve kalıtım ile ilgili faktörler
•
Bağışıklık sistemi etkilenmiş kişiler
•
Yorgunluk, beslenme bozukluğu, ilaçlar
•
Stres
•
Yoğun tedavi ve invaziv girişimler
Hastane Enfeksiyonları

Hastane enfeksiyonları (nazokomiyal enfeksiyonlar), kaynağını hastaneden alan enfeksiyonlar
olarak tanımlanır.

Hastadan alınan enfeksiyon etkeni bir başkasına ya da hastadan hastaya taşınabilir.

Enfeksiyon Zinciri
Enfeksiyona karşı vücudun savunması

Deri, mukoza ve vücut salgıları

Çeşitli organlarda özelleşmiş yapılar (solunum yollarındaki silialar)

İnflamasyon süreci

Bağışıklık süreci
Terminoloji

Kontaminasyon: (bulaşma)

Dezenfeksiyon: mo.ların sporlu şekilleri hariç cansız ortamdan patojenlerin uzaklaştırılması

Antisepsi: canlı yüzeylerden mo.ların uzaklaştırılması

Sterilizasyon: tüm mo.ların yokluğu
Hastane Enfeksiyonlarının Önlenmesi

Hastane ortamının sistemik dezenfeksiyonunun

Hasta ve ziyaretçilerinin kontrolü

Hasta odalarının havalandırılması, uygun ısı ve aydınlatmasının olması

Tüm hastane personelinin hijyen kurallarına uymaları için hizmet içi eğitim

Ellerin yıkanması

Uygun sterilizasyon yöntemleri

Tek kullanımlık malzemenin tercih edilmesi

Enfeksiyon kontrol komitelerinin kurulması

Tıbbî atık kontrolü

Uygun izolasyon tekniği kullanımı
Tıbbi Aseptik Tekniklerin Etkili Olabilmesi İçin Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Hastanede görevli tüm personel, tıbbi asepsi kurallarına uymalıdır.

Hasta ziyaretçilerinin hastaneye giriş ve çıkışları kontrol edilmeli ve gerekli ünitelerde galoş
kullanımı zorunlu hâle getirilmelidir.

Her personel önlük giymelidir.

Hastane içi yüzeysel dezenfeksiyonu eğitimli personel tarafından yapılmalıdır.

Hastane atıkları eğitimli personel tarafından toplanmalı ve atık toplama merkezine
getirilmelidir.
İzolasyon

Koruyucu bir uygulamadır

Enfekte hastadan çevreye mikroorganizma’ların yayılmasını önlemek için:
◦
Hasta ile temas
◦
Atıkların imhası
◦
Özel oda
◦
Gömlek, maske, eldiven kullanımı
◦
Çift torba yöntemi
İzolasyon çeşitleri

Katı izolasyon

Temas izolasyonu

Solunum izolasyonu

Enterik izolasyon

Akıntı-salgı izolasyonu

Kan-vücut sıvıları izolasyonu

Koruyucu-ters izolasyon

İzolasyon odasına girereken gömlek giyilmelidir.

İzolasyon odasından kirli malzeme uzaklaştıtılması

İzolasyon odasında kullanılan malzemenin sterilizasyona gönderilmesi
İzolasyon Odalarında Eller

Hasta odasına girerken ve çıkarken,

Hastaya bakım vermeden önce ve sonra,

Enjektör, kateter, idrar torbası v.b. gereçleri kullanmadan önce ve sonra,

İlaçları ve yemekleri dağıtmadan önce mutlaka yıkanmalıdır.
Cerrahi Asepsi Kuralları ÇOK kesindir
Eldiven Kullanımında Standartlar
 İnvazif işlemlerden önce (IV kateterizasyon gibi),

Hastanın kan, vücut sıvısı ve derideki açık yarası ile temas etmeden önce,

Immun yetmezlikli ve yenidoğanlara temas öncesinde,

Her türlü yara ile temastan önce,

Mikroorganizma bulaşım olasılığı yüksek olan aletlerle temastan önce,

İnfekte veya infeksiyon gelişmesi beklenen hastalarda
Yoğun bakım ünitelerinde hastalarla temastan önce dikkat edilmesi gereken noktalar:

Eldiven sızdırmaz bir bariyer değildir. Çıkartıldıktan sonra eller yıkanmalıdır.

Doğrudan hasta bakımında eldiven kullanılabilir. Ancak temiz yatağa çarşaf sererken eldiven
giymeye gerek yoktur.

Sorumsuz eldiven kullanımı infeksiyonun yayılmasına neden olur. Sağlık görevlilerinin sadece
kendisini korumak kaygısı olduğunu gösteri
Steril Alanın Özelliği

Steril alan, cerrahî işlemlerin yapıldığı alandır.

Steril alan, temiz, kuru ve düz yüzeye çok katlı steril kompreslerin serilmesi ile elde edilir.

Steril alana daima yüz dönük olmalı ve bu alanlar üzerine asla öksürülmemelidir.

Cerrahî işlem yapılacak bölümde çalışacak personel; öncelikle el antisepsisini yapmalı, steril
gömlek, bone, maske ve eldiven giymelidir.
Cerrahi asepsi

Steril bir alan ya da malzeme bel seviyesi üzerinde tutulmalıdır. Steril alan görüş alanı içinde
olmalı, steril alana sırt dönülmemelidir.

Vücut içine yerleştirilen tüm katater, sonda ve tüpler steril teknik kullanarak yerleştirilmedir

Bir malzemenin sterilliğinden şüphe ediliyorsa steril olarak kabul edilmemelidir.
Dezenfeksiyonu Etkileyen Durumlar

Dezenfekte Edilecek Malzemelerin Temizliği

Dezenfektan Maddenin Yoğunluğu Ve Dezenfeksiyon Süresi
Sık Kullanılan Dezenfektan ve Antiseptikler

Asit ve Alkaliler

Tuzlar

Oksidan Maddeler

Halojenler

Deterjanlar (Arıtıcılar)

Alkoller

Fenoller

Aldehitler

Boyalar

Gaz Dezenfektanlar

KAN YOLUYLA BULAŞAN HASTALIKLAR

HEPATİT B VİRÜSÜ

HEPATİT C VİRÜSÜ

HEPATİT D VİRÜSÜ

HIV (AIDS !!!)
BULAŞMA YOLLARI

KAN

CİNSEL TEMAS

PERİNATAL ( ANNEDEN BEBEĞE)
HEPATİT B ENFEKSİYONU

En yüksek bulaşma riski taşıyan enfeksiyondur.

HBV insan vücuduna girdikten sonra kan dolaşımına geçer ve karaciğere yerleşir.

Kontamine iğne batmasını izleyen enfeksiyon riski % 35

Kuluçka süresi 2-6 aydır.

Aşılama ile önlenebilir.

Kronikleşebilir ve siroz, karaciğer kanseri gelişebilir.
HEPATİT B ANTİJENLERİ
 HBsAg(-), AntiHBs (-): Aşılanacak
 HBsAg(+): Taşıyıcı
 HBsAg(-), AntiHBs(+): Bağışık
 Aşı; 0,1,6. Aylarda yapılıyor.
HEPATİT C

Anti HCV(+) ise bağışık değil, hasta.

Kuluçka süresi 1- 24 hafta arasında değişmektedir.

HCV(+) bir iğne batması ile bulaşma oranı % 1-3’ dir.

Kronikleşir ve siroz, karaciğer kanseri gelişebilir.
HIV

Dünyada her gün yaklaşık 16.000 insan bu virüsü alıyor.

Türkiye’de bilinen HIV ile enfekte kişi sayısı 928 (30/06/1999)
BULAŞTIRMA RİSKİ YÜKSEK VÜCUT SIVILARI

Kan

Cinsel sıvılar

Plevra, perikart, periton, BOS

Eklem içi sıvı ve amnion sıvıları

Her türlü vücut sıvısı ve çıkartıları ve bunlarla bulaşmış eşyalar
Kan yolu ile bulaşan infeksiyonlar için risk altındaki kişiler ve riskli
işlemler

Teşhis edilmemiş sarılık ve karaciğer hastaları ile temas

Damar içi uyuşturucu kullanımı

Hayat kadınları ve eşcinseller ile temas eden bireyler

Dövme, piercing vb işlemler

Hemodiyaliz, periton diyalizi, diş tedavisi

Manikür, pedikür, traş bıçakları

Kan ve kan ürünleri verilmesi
HEPATİT B YAŞAMIMIZI DAHA ÇOK TEHDİT EDER

Dünyada Hepatit B’ye bağlı 1 günde ölenlerin sayısı AIDS’e bağlı bir yılda ölenlerden daha
fazla

Dünya nüfusunun yarısı HBV ile enfekte.

HBV, HIV’dan 100 kat daha fazla bulaştırıcıdır.

Dünyada 400-500 milyon HBV taşıyıcısı var.

Her yıl 50 milyon yeni taşııyıcı

Her yıl 20 milyon ölüm
KESİCİ VE SİVRİ UÇLU ALETLE YARALANMALARDA

Temas eden bölge su ve sabunla iyice yıkanır.

Yaralanmayı birim sorumlusuna bildirin.

Yaralanmayı infeksiyon kontrol komitesi hemşiresine bildirin.

Riskli yaralanma formunun size doldurulmasını sağlayın.

STERİLİZASYON,DEZENFEKSİYON ve KONTROLÜ

Hastanede Enfeksiyon Kontrolü
Etkin Dezenfeksiyon/Sterilizasyon

Objelerin temizliği

Organik ve inorganik madde yükü

Mikrobiyal kontaminasyonun tipi ve yoğunluğu

Dezenfektanın/sterilizanın konsantrasyonu ve temas süresi

Tıbbi gerecin yapısı

Ortamın ısısı ve nem oranı

pH

Sterilizasyon: Cansız maddeler üzerinde bulunan mikroorganizmaların sporlar dahil
öldürülmesidir

Dezenfeksiyon: Cansız maddeler üzerinde bulunan patojen mikroorganizmaların yok
edilmesidir. Bakteri sporları dezenfeksiyon düzeyine göre azalır

Dekontaminasyon:, Sağlık çalısanının, tıbbi alet ya da malzemeye herhangi bir koruyucu araç
kullanmaksızın elle dokunması durumunda risk tasımaması anlamında kullanılan bir terimdir.

Sterilizasyon-Dezenfeksiyon

Tıbbi gereçleri kullanım alanı ve vücutla temasına göre üç kategoriye ayırdı

Kritik aletler:


Yarı-Kritik aletler:


Steril vücut boşluklarına, dokulara ve vasküler sisteme giren aletler (cerrahi aletler,
kardiyak ve üriner kateterler, implantlar, vb.)
Mukoza veya bütünlüğü bozulmuş cilt ile teması olan aletler (endoskoplar,
laringoskop bladeleri, ventilatör ve anestezi devreleri, vb.)
Kritik olmayan alet ve yüzeyler:

Bütünlüğü bozulmamış cilt ile temas (sürgüler, yerler, duvarlar, mobilyalar, tansiyon
aleti, vb.)
Kritik Objeler

Steril vücut boşluklarına ve vasküler sisteme giren objeler

Cerrahi aletler, implantlar, kardiyak kateter

Steril olmalıdır

Bakteri sporları dahil tüm mikroorganizmalar öldürülmelidir

Sterilizasyon teorik olarak kesin ve mutlak anlamlı olan bir işlemdir
Sterilizasyon Çeşitleri

Buhar sterilizasyonu

Kuru ısı sterilizasyonu

Gaz sterilizasyonu

Etilen Oksit

Formaldehid

Gaz plazma

Ozon

Klorindioksit

Radyasyon

Sıvı kimyasallarla sterilizasyon
Download