Bilişim Teknolojilerinin Tedarik Zinciri Performansına Katkıları ve

advertisement
Bilişim Teknolojilerinin Tedarik Zinciri Performansına Katkıları ve Satıcı
Yönetimli Envanter Modeli Uygulamaları
*Gökçe CANDAN ve Harun Reşit YAZGAN
Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü, Sakarya, Türkiye
Özet
Bilişim teknolojilerindeki yenilikler ve internet ağları ile bilgi paylaşımlarının kolaylaşması, üreticilere
tedarik ağı boyunca tedarik zinciri performansının kolay ve güvenilir şekilde izlenmesini sağlamaktadır.
Gelişen bu teknolojilere bağlı olarak “bir müşteri ve tedarikçinin, stok yönetimini, iki firma için de en az
maliyetli olacak şekilde optimize ettikleri bir işbirliği” olarak tanımlanan satıcı yönetimli envanter
modelleri kullanılmaya başlanmıştır.
Bu çalışmada; kurulan bilişim altyapısıyla firmaların tedarik zinciri maliyetlerini azaltan satıcı yönetimli
envanter modelinin, uygulandığı sektörler ve başarılı sonuçlar ile klasik tedarik zinciri metotlarıyla
kıyaslandığında kazandıracağı avantajların ortaya konulması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tedarik Zinciri, Satıcı Yönetimli Envanter, Bilişim Teknolojileri
Abstract
Innovation and sharing of information with Internet networks in information technologies provides
manufacturers to monitor supply chain performance in an easy and reliable way throughout the supply
network.
According to these developing technology; vendor-managed inventory model that defined as
"a
collaboration between a customer and the supplier, to optimize inventory management that will be least
costly for both companies" have been used.
In this study, the main objective is to identify the sectors which are implemented vendor-managed
inventory model with generated information infrastructure to reduce supply chain costs and to
demonstrate the advantages of VMI when compared to traditional supply chain method.
Keywords: Supply Chain, Vendor managed Inventory, Information Technology
1. Giriş
Günümüzde işletmeler kaliteli, tam zamanında ve sürdürülebilir bir hizmet anlayışıyla
pazardaki rekabetçi ortamda farklarını ortaya koyma çabasındadırlar. Gelişen bilişim
teknolojileriyle müşteriye daha hızlı ve nitelikli hizmet verme kolaylaşırken, bilginin bu denli
izlenebilir olması tedarik zinciri üyelerinin tamamının işlerini kolaylaştırmaktadır.
Bilgi teknolojisinin tedarik zinciri yönetimindeki amaçları temel olarak bilginin toplanması,
ulaşılması ve analizidir. Her bir ürün için üretimden teslimatına kadar olan bilgiyi toplamak
ve tüm tedarik zinciri bileşenleri için görünür yapmaktır. Sistemdeki herhangi bir veriye tek
bağlantı noktasından ulaşmak ve tüm tedarik zinciri üzerindeki bilgiye dayanarak analiz ve
planlar yapmak tedarik zincirinde bilgi teknolojisinin en önemli amaçlarındandır. Tedarik
zincirinde perakendeciler siparişlerin durumunu bilmek isterken tedarikçiler de imalatçıdan
*Sorumlu Yazar: Adres: Sakarya Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü 54187, Sakarya TÜRKİYE.
E-mail address: [email protected], Phone: +902642956367 Fax: +902642956233
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
727
gelecek siparişleri öngörmek isterler. Bu durumlar zincir üyelerinin diğer üyelerin bilgi
sistemlerinde aynı zamanda da kendi fonksiyonel ve coğrafi yerleşimleri üzerinde bulunan
verilere ulaşmasını gerektirir [1].
Bu beklentilerin sonucunda, tedarikçi ve dağıtıcı arasındaki işbirliğinden ortaya çıkan satıcı
yönetimli envanter modeli (SYE), günümüzde bilişim teknolojilerinin katkılarıyla bir çok
sektörde uygulanmakta ve klasik tedarik zinciri metotlarıyla kıyaslandığında oldukça fazla
faydası olduğu görülmektedir. Literatürdeki çalışmaların irdelenmesiyle ortaya konan
sonuçların betimlendiği bu çalışmada ayrıca ilaç sektöründe yapılan bir uygulama üzerinde
gösterilmek üzere klasik tedarik zinciri metotlarıyla kıyaslandığında, satıcı yönetimli envanter
modelinin kazandıracağı avantajların ortaya konulması amaçlanmıştır.
2. Tedarik Zinciri ve Stok Kontrolü
Tedarik zinciri ortaklar, tedarikçiler, imalatçılar, perakendeciler ve müşteriler arasında
iletişimi geliştirmek, ortaklaşa çalışmak, müşteri isteklerini karşılamak, kaynakları etkin ve
verimli kullanmak, planlı, hızlı ve esnek bir tedarik, üretim ve dağıtım zinciri kurmak
temelleri üzerine ortaya çıkmış bir kavramdır [2]. Basit bir tedarik zinciri, tedarikçi, üretici,
dağıtıcı ve müşteri olmak üzere dört bileşenden meydana gelir. Bir işletmenin tedarik
zincirinde işletme dışında yer alan hammadde ve malzeme tedarikçileri, işletmenin kendi
içinde bulunan yarı mamul ve malzeme tedarikçileri, ürüne dönüşümü sağlayan üretim birimi,
bitmiş ürünleri dağıtım kanallarından nihai tüketiciye ulaştıran toptancı, perakendeci gibi
değer yaratan birçok unsur bulunur. Bu unsurlar bir zincirin halkalarıdır ve temel fikir bu
zincirin bir bütün olarak düşünülmesidir. Zincirdeki tüm üyeler birbirini etkilediğinden,
tedarik zincirini oluşturan tüm işletmelerin entegrasyonunu sağlamak ve bu zincirdeki
malzeme, bilgi ve nakit akışlarını koordine etmek temel amaçtır [3]. Şekil 1’de etkileşimli bir
tedarik zinciri görülmektedir.
Tedarikçi
Bilgi Akışı
Üretici
Bayi
Malzeme Akışı
Müşteri
Para Akışı
Şekil 1: Etkileşimli Tedarik zinciri [4]
Tedarik zincirinde ürünlere değer katmak ve istenilen miktarlarda, uygun nitelikte ve istenen
zamanda rekabetçi bir maliyet anlayışıyla dağıtılmasını sağlamak amaçlanır. Tedarik zinciri
kaynak temininden tüketime kadar tüm ürün ve bilgi akışlarının uyum içerisinde yönetimi
sayesinde gelişmiş müşteri değerlerinin ve ekonomik değerlerin dağıtımı şeklinde ifade
edilebilir [5].
Stok; tedarik veya üretim yoluyla elde edilen, kullanılmadan veya müşteriye arz edilmeden
önce az veya çok belirli bir süre bekletilen mal miktarıdır. Ekonomik değeri olan ve atıl
kaynaklar olarak tanımlanan stoklar, birçok işletmede büyük yatırımları temsil ederler. Çoğu
zaman stok ve envanter sözcükleri birbirlerine yakın anlamda kullanılmıştır. Stok, somut
olup, belli bir sınıra sahip, birikmiş bir düzeydir. Envanter ise, bir birime sahip ölçülmüş stok
büyüklüğüdür ve muhasebede genellikle yılsonlarında yapılan fiziksel sayım yolu ile stok
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
728
tespiti anlamına gelir. Envanter aynı zamanda işletmenin sahip olduğu malların ve servetin
gerekli özellikleri ile birlikte gösterildiği ayrıntılı bir listenin hazırlanmasını ifade etmektedir.
Talepteki belirsizliği ve tedarik süresindeki teslim gecikmelerini karşılamak amacıyla elde
bulundurulan stoğa emniyet stoğu denir. Özellikle talebin belirsiz olduğu durumlarda
gereklidir. Verimli ve etkin bir stok sisteminde, özellikle üretim planlama, kontrol ve satışın
çok önemli rolü vardır. Genel olarak stok kontrol; stok miktarının ve stok çeşitlerinin,
işletmelerin tedarik, üretim ve mali imkânlarına göre en rasyonel ve ekonomik bir şekilde
belirlenmesi yöntemidir. Stok kontrolünün amacı; işletmelerin üretim sürecinde kullanılan,
malzeme girdi ve çıktılarının kayıtlarını, ayrıntılı bir şekilde tutmak, sipariş verilen
malzemelerin kayıtlarını tutarak, istenen anda malzeme sayımlarını gerçekleştirmek ve
sonuçları kontrol ederek, aksaklıkları ortaya çıkarmak, uygun bir stok politikası belirleyerek,
birbiriyle ilişkili olan tüm masrafları, minimum düzeyde tutmaktır. Stok kontrolünde temel
amaç, malzemenin optimum miktarlarda işletmede hazır bulundurularak, üretimin
aksatılmadan yürütülmesidir. Diğer bir deyişle stok kontrol, istenilen zamanda, istenilen
miktarda, istenilen yerde, istenilen kalitede ürünün hazır bulundurulması anlamını
taşımaktadır. Üretim sistemi büyüdükçe ve ürün çeşitliliği arttıkça, tedarik, talep ve imalata
ilişkin faktörlerdeki belirsizlik ve aralarındaki ilişkilerin karmaşıklığı, stok bulundurmayı
zorunlu kılar. Stok kontrolü, malzemelerin ve ürünlerin gerektiği zaman, yeterli miktarda
sağlanmasını güvence altına almalı ve aşırı stok maliyetlerine engel olmalıdır [6].
Firmalarda stok kontrol için uygulanan birçok yöntem mevcuttur. Bunlardan başlıcaları;
ekonomik sipariş miktarı modeli, basit stok kontrol sistemi, periyodik kontrol sistemi,
malzeme ihtiyaç planlaması sistemi, tam zamanında tedarik sistemi, kanban yöntemi şeklinde
sayılabilir. Gelişen internet teknolojileri ve piyasadaki rekabet ortamının artması sebebiyle
ortaya çıkan yeni tedarik zinciri yaklaşımlarıyla geleneksel stok yenileme yöntemlerine
alternatif olarak yeni yöntemler ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de Satıcı Yönetimli
Envanterdir.
3. Satıcı Yönetimli Envanter
Rekabetçi baskılar, işletmeleri hammadde temininde ürünün müşteriye teslimine kadar değer
zincirinin her aşamasında maliyet ve zaman kullanımını azaltmaya zorlamaktadır. Dağıtıcı ve
tedarikçi arasındaki işbirliği esasına dayalı ilişkiler işletmelere maliyet ve zaman kullanımını
azaltma fırsatı vermekle beraber böyle bir ilişkinin oluşturulması ancak taraflar arasında
güncel ve güvenilir bilgi akışının geliştirilmesine bağlıdır. Geleneksel yazışmaya dayalı
sistemler bilgi akışının tesisinde yetersiz kalmakta bilişim teknolojileri bilginin toplanması,
işlenmesi ve dağıtılmasındaki üstünlükleriyle birbirinden bağımsız olan tedarik zinciri
üyelerinin etkin bir şekilde entegre edilmesini kolaylaştırmaktadır [3]. Bilişim sistemi bir
işletme içindeki verileri toplayıp bilgiye dönüştüren ve gerektiğinde istenen şekilde sunan bir
sistem olup çalışanlar, donanım, yazılım, iletişim ağları, veri kaynakları gibi bölümlerden
oluşur. Bilişim sistemlerinin başarısı yalnızca verimlilikle değil iş stratejilerini destekleme, iş
süreçlerine yardım gibi etkinliklere göre değerlendirilmelidir. Bilişim sistemlerinin önemli
rolleri işletmelerin desteklenmesi, yönetimin karar vermesinde destek olma ve stratejik
rekabet avantajı kazandırma konuları üzerindedir [7].
Satıcı Yönetimli Envanter, müşteri taleplerine daha hızlı cevap verebilme olanağı sağlayan
yöntemlerden birisidir. Bu yöntemde, tedarikçi, dağıtıcıların stok seviyelerini korumak
amacıyla, dağıtıcıların stok verilerine erişebilir ve satın alma siparişlerini oluşturmakla
sorumludur. Şekil 2’de Satıcı yönetimli envanter sistemi görülmektedir.
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
729
Şekil 2: Satıcı yönetimli envanter sistemi [8]
Satıcı Yönetimli Envanter modelinde, iki firma arasında İnternet gibi bir elektronik veri
değişimi sayesinde bağlantı kurulabilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, tedarikçi, dağıtıcının
satış ve stok seviyelerini gerçek zamanlı olarak görebilmektedir. Stok planını oluşturmaktan
ve stok seviyesini korumaktan tedarikçi sorumludur ve siparişleri dağıtıcı yerine tedarikçi
oluşturur [9].
Perakendecinin satış bilgilerini ve envanter düzeyini tedarikçisiyle paylaştığı, tedarikçinin de
perakendeciye ne zaman ne kadar ürün teslimatı yapması gerektiğine karar verdiği bir tür
ortaklık olan bu yöntemle bilgi akış koordinasyonu sağlanmaktadır.
İdeal Satıcı Yönetimli Envanter sistemlerinde, üst kademe alt kademe stok alanlarının
kontrolünü üstlenirken, stok yenileme parametreleri yeniden sipariş noktası ve sipariş
miktarını belirleyebilmek için paylaşılan talep tahmini, malzeme, nihai ürün ve satıcı stoğu ve
taşınmakta olan mallara ait bilgileri almakta ve stok yenileme planlarını oluşturmak için
kullanmaktadır [10]. Şekil 3’te satıcı yönetimli envanter yaklaşımıyla yönetilen tedarik zinciri
yapısı görülmektedir.
Envanter ve Satış Bilgileri
Üretici
Dağıtıcı
Toptancı
Perakendeci
Malzeme Akışı
Sipariş Bilgileri
Satıcı Yönetimli
Envanter yaklaşımını uygulamak için firmalar, bu yaklaşım ile elde edecekleri yararlara
karşılık, tedarik ağında bilgi paylaşımını güvenerek kabul ederler. Otomotiv, sağlık, iletişim,
perakendecilik ve ilaç sektörü gibi bir çok sektörde SYE’nin uygulamaları mevcuttur. Bu
uygulamalara Wall-Mart öncülük etmektedir [12].
Şekil 3: Satıcı Yönetimli Envanter Yaklaşımıyla Yönetilen Tedarik Zinciri Yapısı [11]
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
730
Klasik tedarik zincirlerinde tedarik ağında sadece satış bilgisi paylaşılırken, SYE de satış
bilgisi ile birlikte, stok seviyeleri, satış noktalarından alınan siparişler ve pazar hareketleri
verileri paylaşılır. Buna bağlı olarak da gelecek dönemlere ait talep tahminleri bu verilerle
elde edilir. Tedarikçi firma anlık kontrollerle müşterisinin stoklarını takip eder, bu nedenle
yapılan talep tahminleri klasik tedarik zincirine göre daha güvenlidir.
Yoğun bilgi paylaşımından dolayı etkin bir teknolojiye gereksinim duyan SYE de tedarikçi ve
müşteri ortak hareket etmekte, tüm tedarik zinciri ihtiyaçları güncel kontroller sayesinde
esnek bir şekilde karşılanmaktadır. Tablo 1’de literatürde SYE ile ilgili yapılmış çalışmaların
uygulandığı sektörler görülmektedir.
Tablo 1: SYE’nin uygulandığı sektörler
Sektör
Perakendecilik
Giyim
Kimya
Bilgisayar
İlaç
Spor Aletleri Üretimi
Elektronik
Boya
Süt Ürünleri
Mobilya
Makarna
İnşaat
Beyaz Eşya, Otomobil
Yazar
Buzzell ve Ortmeyer (1995) [13]
Achabal vd 2000 [14]
Challener 2000 [15]
Cetinkaya, ve Lee (2004) [16]
Danese, 2004 [17]
Cachon 2004 [18]
Choi vd 2004 [19]
Nachiappan vd 2007 [20]
Nachiappan ve Jawahar 2007 [21]
Gronalt and Rauch (2008) [22]
Simchi-Levi vd 2008 [23]
Tanskanen vd 2009 [24]
Cebeci, 2011 [10]
4. İlaç Sektöründe Satıcı Yönetimli Envanter Modeli
Bu bölümde ilaç sektöründe mevcut durumda klasik bir tedarik zinciri yapısına sahip bir
firmaya Satıcı Yönetimli Envanter modeli önerildiğinde tüm tedarik zinciri maliyetleri
açısında ortaya çıkan sonuçlar ele alınacaktır. Uygulama firmanın sefalosporin departmanında
üretilen 10 ayrı ürün için yapılmıştır.
Mevcut durumda; klasik bir tedarik zinciri şeklinde olduğu gibi, fabrikada üretilen ürünler,
ecza depolarından gelen siparişler üzerine sevk edilmekte, ecza depolarından da eczanelere ve
oradan da nihai kullanıcılara ulaştırılmaktadır. Fabrikadan ecza deposuna satılamadan miadı
dolan ürünler imha tesisine gönderilmektedir. Ayrıca ecza depolarında eczanelere satılamadan
miadı dolan ürünlerin tamamı, ecza depoları tarafından üretici firmaya gönderilmekte, bu
ürünler üretici firmaya ulaştığında “red depoya” alınmakta ve imha işlemi için imha eden
şirkete yollanmaktadır. Bu geri dönme işlemi esnasında harcanan tüm maliyetler (taşıma +
imha maliyetleri) üretici firma tarafından karşılanmaktadır.
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
731
Önerilen durumda ise, envanter satıcı yönetimlidir. Yapılan anlaşmaya göre, ilaç üreticisi
firma, kurulan bilişim sistemiyle ecza depolarındaki envanter ve satış bilgilerini güncel olarak
izleyebilmektedir. Başlangıçta tahmini talep miktarlarına göre bir üretim planı oluşturulmakta
ve ecza deposundan edinilen bilgilerle üretim planları güncellenmekte, bu planlar
çerçevesinde sevkiyat planları yapılarak, sevk edilecek ürün miktar ve zaman bilgisi depoya
bildirilmektedir. Şekil 4’te klasik tedarik zinciri yapısı kullanıldığında ortaya çıkan tedarik
zinciri maliyetlerine ait dağılımlar görülmektedir.
üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları
400000
350000
Miktar
300000
250000
200000
150000
100000
50000
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
Aylar
üretim miktarı
müşteri talepleri
karşılanamayan talepler
Şekil 4 : Klasik Tedarik Zinciri için üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları grafiği
Şekil 5’te ise satıcı yönetimli envanter modeli kullanıldığında ortaya çıkan tedarik zinciri
maliyetlerine ait dağılımlar görülmektedir.
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
732
üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları
450000
400000
350000
miktar
300000
250000
200000
150000
100000
50000
0
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
aylar
üretim miktarı
müşteri talepleri
karşılanamayan talepler
Şekil 5 : SYE için üretim - talep- karşılanamayan talep miktarları grafiği
Tablo 2’de Klasik TZ ve SYE gelir ve maliyet karşılaştırmaları görülmektedir. Tüm tedarik
zinciri maliyetlerini minimize edip, karı maksimize ederken, en iyi üretim planını ortaya
koymak için oluşturulan matematik modelle mevcut durum (Klasik TZ) ve önerilen durum
(SYE) kıyaslanmıştır. İki durum için de gerçek kaynaklardan elde edilmiş ortak veriler ve veri
dağılımları kullanılmıştır.
Tablo 2: Klasik TZ ve SYE gelir ve maliyet karşılaştırmaları
Satış geliri
Üretim maliyeti
Karşılanamayan talep maliyeti
Envanter tutma maliyeti
Dağıtım maliyeti
İmha Maliyeti
Net Kazanç
Klasik
TZ
50179954
8198197
10533,23
34839,09
6461,113
15163,5
41909560
SYE
54535862
7985429
3925,04
3877,12
6859,367
290,25
46530681
5. Bulgular
Sonuçlar kıyaslandığında; mevcut durumda satış geliri önerilen durumdakinden daha azdır.
Aradaki gelir farkı azımsanmayacak kadar fazladır. Üretim maliyetleri de önerilen durumda
daha avantajlı görünmektedir. Karşılanamayan talep miktarı da daha azdır ve buna bağlı
olarak maliyeti daha düşüktür. Mevcut durumda taşıma maliyetleri önerilen durumdakinden
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
733
daha azdır. Bunun sebepleri arasında satılan ürün miktarının daha az olması ve önerilen
durumda üretilen her ürünün depoya taşınması sayılabilir. Mevcut durumda envanter elde
tutma maliyetler önerilen duruma göre oldukça düşüktür.
Atık ürün maliyetlerine
bakıldığında ise Klasik TZ de üretimin %1,72 si atık ürün olmuştur, SYE’de ise bu oran
%0,03 tür. Yani SYE atık ürün maliyeti ve israf bakımından daha avantajlıdır. Çünkü
SYE’de üretim planları daha kontrollü bir şekilde ilerlemektedir. Net gelirler kıyaslandığında,
önerilen durum, mevcut duruma göre %11,02 daha karlıdır. Sonuç olarak, İki durum
kıyaslandığında, ürün dağıtım maliyeti hariç tüm maliyetlerde SYE daha avantajlıdır.
6. Sonuçlar
Satıcı yönetimli envanter modelinin neredeyse tüm sektörlerde uygulamaları mevcuttur. SYE
kurulan bilişim altyapısıyla firmaların tedarik zinciri maliyetlerini azaltmakta, tedarik
zincirinin tüm üyeleri için şeffaf bir veri ortamı oluşturmakta, tahminleri kolaylaştırmakta ve
pazarda sürdürülebilir başarıya imkan sağlamaktadır. Bu çalışmada SYE’nin uygulandığı
sektörler ve başarılı sonuçlar ile bir uygulama olarak ilaç sektöründe klasik tedarik zinciri
metotlarıyla kıyaslandığında kazandırdığı avantajlar ortaya konulmuştur.
SYE net geliri de artırarak maliyetlerde önemli derecede düşüşler sağlamaktadır. Sonuç
olarak SYE, bilişim altyapısı güçlü kurulup uygulanabildiği taktirde, tedarik zinciri
maliyetlerinin azaldığı, müşteri hizmet seviyesinin arttığı bir tedarik zinciri modelidir.
Kaynaklar
[1] Bakkal Muharrem, Oflaz Arif, Lojistik Bilgi Sistemleri, Hiperlink,2011.
[2] Lysons K. Purchasing and Supply Chain Management, 5th Edition, Premtice Hall,
England; 2000
[3] Güleş HK, Paksoy T, Bülbül H, Özceylan E-Tedarik Zinciri Yönetimi, Gazi Kitabevi,
2012.
[4] Demirdögen O, Küçük O. Malzeme Akışının Etkinliğinde Tedarik Zinciri Yönetiminin
Önemi, 8. Türkiye Ekonmetri ve İstatistik Kongresi, İnönü Üniversitesi, Malatya, 2007.
[5] Jayaraman V, Ross A. A Simulated Annealing Methodology to Distribution Network
Design And Management. Eur J Oper Res, 2003,144:629–645.
[6] Yörük N. Tedarik Zinciri Yönetiminde Tedarikçinin Yönettiği Stok Ve Bir Uygulama
İstanbul Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2008.
[7] Beşkese A. Lojistik Bilgi Sistemleri, 194.27.44.4/image/file/lbs2.ppt
[8] DISNEY, SM, TOWILL DR. Vendor managed inventory and bullwhip reduction in a twolevel supply chain”, International Journal of Operations & Production Management. 2003
23(5/6), pp. 625-651.
G. CANDAN et al./ ISITES2015 Valencia -Spain
734
[9] Salzarulo P. A Vendor managed inventory programs and their effect on supply chain
performance., Indiana University Doktora Tezi, 2006
[10] Cebeci Hİ. Çok Kademeli Tedarik Zincirlerinde Kamçı Etkisinin Azaltılması için Yeni
bir Model Önerisi, Genişletilmiş Satıcı Yönetimli Envanter Modeli, Doktora Tezi, 2011.
[11] SARI K, GÜNGÖR C. Tedarikçi yönetimli envanter yaklaşımının tedarik zinciri
performansına etkileri itüdergisi/d mühendislik Cilt:6, Sayı:2, 29-40 Nisan 2007.
[12] DISNEY, SM, TOWILL DR. The effect of vendor managed inventory (VMI) dynamics
on the bullwhip effect in supply chains, International Journal of Production Economics, 2003
85(2), pp. 199-215.
[13] Buzzell RD, Ortmeyer G. Channel Partnerships Streamline Distribution. Sloan
Management Review 1995, 36 (3): 85–96.
[14] Achabal DD, McIntyre SH, Smith SA, Kalyanam K. A Decision Support System for
Vendor Managed Inventory. Journal of Retailing 2000, 76 (4): 430–454.
[15] Challener C. Taking the VMI Step to Collaborative Commerce. Chemical Market
Reporter 2000, 21: 11–12.
[16] Cetinkaya C, Lee Y. A Two-Echelon Inventory Optimization Model with Demand Time
Window Considerations. Journal of Global Optimization 2004,30 (4): 347–366.
[17] Danese P. Beyond vendor managed inventory: the GlaxoSmithKline case. Supply Chain
Forum: An International Journal 2004, 5 (2), 32–39.
[18] Cachon, GP. The Allocation of Inventory Risk in a Supply Chain: Push, Pull, and
Advance-Purchase Discount Contracts. Management Science 2004, 50 (2): 222–238.
[19] Choi KS, Dai JG, Song JS.On Measuring Supplier Performance under Vendor-ManagedInventory Programs in Capacitated Supply Chains. Manufacturing and Service Operations
Management. 2004,6 (1): 53–72.
[20] Nachiappan, S. P., A. Gunasekaran, and N. Jawahar. “Knowledge Management System
for Operating Parameters in Two-Echelon VMI Supply Chains.” International Journal of
Production Research. 2007, 45 (11): 2479–2505.
[21] Nachiappan SP, Jawahar N. A Genetic Algorithm for Optimal Operating Parameters of
VMI System in a Two-Echelon Supply Chain. European Journal of Operational Research.
2007,182 (3): 1433–1452.
[22] Gronalt M, Rauch P. Vendor Managed Inventory in Wood Processing Industries – A
Case Study. Silva Fennica. 2008. 42 (1): 101–114.
[23] Simchi-Levi, D, Kaminsky P, Simchi-Levi E. Designing and managing the supply chain:
Concepts, strategies and case studies. Chap. 5 in The value of information.Third edition, 152.
McGraw-Hill, 152. 2003.
[24] Tanskanen K, Holmström J, Elfving J, Talvitie U. Vendor-Managed-Inventory (VMI) in
Construction. International Journal of Productivity and Performance Management. 2009, 58
(1): 29–40.
Download