Soru 1- Kitabın yazarı kimdir? Cevap

advertisement
Soru 1- Kitabın yazarı kimdir?
Cevap- Tarık BUĞRA
Soru 2) Kitabın konusu nedir?
Cevap- Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı Devleti eski gücünü heybetini otoritesini
kaybetmeye başlamış; savaştan sonra da dağılmaya yüz tutmuş isyanlarla ve işgallerle zayıf
duruma düşmüştür. Kitapta kurtuluş mücadelesinin bir bölümü anlatılmaktadır. Olaylar
Akşehir’de başlar ve gelişir.
Soru 3- Kitabı kısaca özetle desek neler yazarsın ?
Cevap- Dünya savaşı sona ermiş fakat; Osmanlı Devleti üzerinde yarattğı etkiler tüm
süratiyle devam etmektedir. Savaş zaiyatının büyüklüğü şehit olan erlerin dönememesiyle
dönenlerin büyük bir çoğunluğunun gazi olmasıyla daha iyi anlaşılmaktadır. Bu gazilerden
biri de Salih adlı Akşehirli bir askerdir. Salih geldikten sonra çok şeyin değiştiğini
diğerlerinden daha iyi anlar. Önceleri dost olarak yaşayan Rumlar ve Türkler şimdi
birbirlerinden soğmuştur. Salih’in samimi arkadaşı olan Niko da Rum’dur ve bu
gelişmelerden o da etkilenmiştir.
Salih Osmanlı himayesinde rahatça yaşayan Rumların bu davranışını ihanet olarak
görmektedir. Ama eski arkadaşı Niko’dan da bir türlü kopamamaktadır. Rumlarla olan
dostluğu kasabalı tarafından fark edilir ve Salih dışlanır. Kaybattiği kolunun acısıyla yanan
Salih bu davranışların karşısında bir kez daha yıkılmıştır. Kimsenin ona hakettiği saygıyı
göstermediğine inanır ve kendi Dünyasına kapanır.
Bu arada kasabaya İstanbullu hoca Hoca adında bir hoca gönderilir. Hocanın görevi
kasabada padişaha ve Osmanlı’ya bağlılığı teşvik edici düşünceyi kazandırmaktır. Hoca
gerçektende çok eykili bir insandır ve halkın büyük takdirini kazanır. Vaazlarda cemaate
Osmanlı Padişah ve din lehinde düşüncelerini aktarmaktadır. Bu arada kurtuluş ümidi
olabilecek bir örgit kurulmaktadır. Kuvayı Milliye adı verilen bu örgüt Anadolu’da işgalleri
önlemek İstanbul ve padişah yönetiminin yıkıcı davranışlarından kurtulmak için
kurulmuştur. Fakat Kuvayı Milliye’nin işi çok zordur. Memleketi işgallere karşı veya
işgallerden yana olan birçok örgüt vardır. Kuvayi Milliye ilk önce bu örgütleri kendi tarafına
çekmeli veya yok etmelidir. Bunun yanında hocanın vaazları Kuvayi Milliye’nin
düşüncesine ters düşmektedir. Hoca padişaha bağlılıktan bahsetmektedir Kuvayi Milliye ise
padişahtan kurtulmak ve yeni bir yönetim kurma düşüncesindedir. İşte bu olaylar
dolayısıyla hoca ve Kuvayi Milliye yandaşları arasında bir zıtlaşma oluşur. Hoca halka
kendini çok sevdirmiştir ama hocada padişahın yanlış tutumunun farkına varmştır.
Bu olaylar gelişirken Salih unutulmuşluk ve terkedilmişlikten bir kaçış olarak Kuvayi
Milliye’ye katılmaya karar verir. Ona bu kararı vermeye zorlayan başka bir neden ise
arkadaşı Niko’nun da Osmanlı’ya karşı savaşta yer almasıdır.
Hoca hakkında ölüm emri çıkartılır. Kuvayi Milliyeciler ile arasında yaşanan kovalamacadan
sağ kurtulur ve Akşehir’den kaçarak çete reislerine sığınır. Kuvayi Milliye hocayı kaçırdığı
için üzgündür ve Salih’I onu bulmakla görevlendirir. Salih hocayı buşmuştur ve hocada
Kuvayi Milliye yararına çalışmaya karar verir. Birlikte Çerkez Ethem’in kardeşi Tevfik
Bey’in çetesine katılırlar. Çerkez Ethem ve kardeşi milli mücadelede en büyük rolü üstlenmiş
ve düşman işgalleri ile ayaklanmalara karşı büyük başarılar kazanmışlardır. Daha sonra ise
düzenli ordu ve İsmet Paşa’nın emri altına girme k söz konusu olunca Çerkez Ethem ve
kardeşi Kuvayi Milliye ve Ankara’ya karşı isyan bayrağını çekmiştir. Hoca ise bu tutumun
yanlış olduğunu düşünür ve onları bu yoldan vazgeçirmek için planlar yapar. Hocanın
amacı Çerkez Ethem ve kardeşlerini Ankara’ya karşı cephe almaktan vazgeçirmek olmasa
bile olası bir isyanda güçlerini zayıflatmaktır.
Salih haber edinmek için Akşehire gider. Akşehir’de hoca öldü bilinmektedir. Fakat hoca
hayattadır ve yeni kimliği “Küçük Ağa” dır. Hocanın Kuvayi Milliye yararına çalıştığı haberi
Salih tarafından Akşehir’de birkaç kişiye duyurulur ve memnuniyetle karşılanır.
Hoca Çerkez Ethem’in İsmet Paşa hizmetine girmemek için yapacağı en büyük saldırı olan
Kütahya saldırısında onu başarısızlağa uğratarak Kuvayi Milliya’ye en büyük hizmetini
vermiş olur. Etham Yunanlılara sığınır. Hoca Çerkez Ethem gibi gücü elinde bulundurma
tutkusuna kapılan insanlardan nefret etmektedir. Artık başka bir cepheden de mücadele
verilmektedir.
Ankara hocanın başarılarından haberdardır ve onunla yakından ilgenilir. Hoca hükümet
tarafından Ankara’ya davet edilir. Hoca daveti kabul eder ve ankara’nın durumunu
yakından görür. Fevzi Paşa hocaya yakınlık gösterir. Hoca bütün bu kişilerin dürümünü
daha iyi anlamaktadır. Bütün bu beraberce verilen mücadeleler sonunda Memleketin
durumu iyiye gitmekyedir. Bu durumda Ankara ve Meclise büyük iş düşmektedir.
Bu sırada Küçük Ağa kendisini Akşehir’den tanıyan ve bir zamanlar zıt fikirleri yüzünden
tartıştığı Kuvayi Milliye’ci doktor ile buluşur. Doktor böyle saygıdeğer birinin kendi
saflarına katılışından duyduğu memnuniyeti ifade eder ve asıl kiliğini bilenin sadece kendisi
olduğunu diğerlerinin ono Küçük Ağa diye tanıdıklarını söyler. Hoca ise artık eşi
çocuğunun özlemiyle yanmaktadır. Küçük Ağa Fevzi Paşa ile birlikte Akşehir’e gelir. Burada
da tanınmadığını ve Küçük Ağa olarak bilindiğini fark eder. Eşi ve çocuğu hakkında blgi
edinir. İkisini de bulur fakat eşi nin durumu iyi değildir. Hocanın eşi çocuğunu hocaya
emanet ettiğini söyler ve xgünler sonra ölür. Hoca daha sonra Ankara’ya döner ve
mücadeleye devam eder.
Soru 4- Kitabın ana fikri nedir?
Cevap- Türk toplumunun verdiği en büyük Milli Mücadele örneği olan Kurtuluş Savaşı en
gerçekçi şekliyle bize ufacık bir parçasıyla aktarılmıştır. Dönemin zorlukları şartlerı ve
fedekarlıkları abartısız biçimde anlatılmıştır. Birlik beraberlik zafere olan inanç ve halkın
dayanışması zaferi müjdelemiş ve onu elde etmiştir.
Soru 5- Kitaptaki olayları ve şahısları değerlendirirmisin ?
Cevap- Salih vatanı için canını vermeye hazır alıngan ve duygusal bir Anadolu çocuğudur.
İstanbullu Hoca Efendi ilk önceleri padişah için mücadele eden daha sonra gerçekleri
görerek Kuvayi Milliye ile birlikte milli mücadele için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bir
kahramandır.
Çerkez Ethem ve kardeşleri ilk önceleri milli mücadele için çalışan fakat sonraları ihtiras ve
gücü elinde bulundurma tutkusuna kapılarak Ankara’ya karşı bir tavır takınan vatan
hainleridir.
Fevzi Paşa dönemin Genel Kurmay Başkanıdır ve milli mücadelenin öncülerindendir.
Niko Salih’in arkadaşı bir Rum’dur.
Doktor Kuvayi Milliye’de milli mucadele için işgal ve isyanlara karşa büyük başarıları olan
bir liderdir.
Soru 6- Kitap hakkındaki şahsi görüşlerin nelerdir ?
Cevap- Kitap tamamiyle gerçek kişi ve olaylardan esinlerek yazılmış Kurtuluş Savaşı için
verilen milli mücadeleyi anlatıyor. Anlatım o kadar gerçekçi ki; kitabı okurken olayları an ve
an yaşamamak içten değil.
Soru 7- Kitabın yazarı hakkında kısaca bilgi verebilirmisin ?
Cevap- Tarık BUĞRA Türk yazarı olup 1918 yılında Akşehir’de doğmuştur. İstanbul
Üniversitesi Tıp Hukuk Yeni İstanbul Haber Tercüman Gazetelerinde köşe yazarlığı
yaparken bir yandan da hikaye roman oyun türlerinde ürünler verdi. Hikayelerinde
kişilerin iç dünyaları toplumsal koşulların kişileri etkileyişi gibi sorunlar üzerinde durdu.
Oğlumuz (1949) Yarın Diye Birşey Yoktur (1952) İki Uyku Arasında (1954) gibi hikaye
kitaplarını yayımladığı dönemde birçok çağdaş toplumcu ilerici yazarlarla aynı çizgideydi.
İlk romanı Siyah Kehribarda (1955) dikta yönetimin özgür yaratılışlı insanlar üzerindeki
olumsuz etkilerini anlattı. Daha sonraki romanlarında bazılarında Türk tarihine yöneldi:
Küçük Ağa (1966) Küçük Ağa Ankara’da (1966) romanlarında Kurtuluş Savaşını Firavun
İmanında (1976) Sakarya Savaşı ile yeni devletin kuruluşunu konu edindi. Bunlar dışında
Tuluat oyuncusu halk komiği Naşit’in yaşamından bir kesit veren İbiş’in rüyası (1970) ile
Dönemeçte (1978) Gençliğim Eyvah (1979) Yalnızlar (1981) romanlarını yayımladı.
Download