iç kuvvetler ve yerin yapısı

advertisement
Coğrafya 9
BİLECİK ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
Yerin Yapısı-İç Kuvvetler
YERKABUĞUNUN (LİTOSFER) YAPISI
Yerküre, çeşitli kayalardan oluşmuş katı bir kabukla
çevrilidir. Buna yerkabuğu denir.
Yerkabuğunun ortalama kalınlığı karalarda 35-40 km
,denizlerde ise 8-10 km dir.
Yerkabuğu yoğunluğu ve kalınlığı farklı iki tabakadan
oluşur. Bunlar;
a)Sial: Üzerinde yaşadığımız katmandır. Silisyum ve
alüminyum bileşikleri fazla olduğu için bu isim verilmiştir.
Kalınlığı karalarda fazla, denizlerde azdır. Granit ,
kalker ve kumtaşı gibi hafif olan taşlardan oluşur.
b)Sima: Bu katman henüz katılaşmamış taşlardan
oluşur. Yoğunluğu daha fazla olan bazalt türü taşlardan
oluşur.
Silisyum ve magnezyum bileşikleri fazla olduğu için bu
isim verilmiştir. Kalınlığı karalarda az , deniz diplerinde
fazladır.
YER YUVARLAĞININ İÇ YAPISI
Konu Anlatım 1.Bölüm
farklıdır.bu nedenle kimi zaman birbirinden uzaklaşır, kimi
zaman birbirine yaklaşır.
LEVHA HAREKETLERİ
Levhaların hareketi sırasında, iki okyanusal levhaların
çarpışması sonucunda derin okyanus çukurları ve volkanik
ada yayları oluşur.
İki kıt’asal levhanın ya da bir kıt’asal levha ile bir okyanusal
levhanın birbirine doğru yaklaşması sonucunda bir çarpışma
olur ve çarpışma noktasında levhalardan biri diğerinin altına
girer.Bunun sonucunda sıkışma ve kırılma yolu ile kıvrımlı
dağ sıraları oluşur.Ayrıca bu kesimlerde depremler ve
volkanik etkinlikler de görülür.
Yerin iç yapısıyla ilgili en
geçerli bilgiler deprem dalgaları ile elde edilir. Ayrıca
volkanizma ile çıkan malzemelerin ve
taşların
incelenmesiyle de gerekli bilgiler elde edilir. Yerin içi
birbirinden farklı üç ana bölümden oluşur. Küre şeklindeki
katmanlara Geosfer denir
1)MANTO: Yer kabuğunun altındadır ve malzemeler koyu
eriyik haldedir. Yer hacminin en büyük bölümüdür (%80).İç
kuvvetler enerjisini bu katmandan alır.
2)ÇEKİRDEK: Yoğunluğu ve kalınlığı en fazla olan
katmandır. Basınç ve yoğunluktan dolayı katı haldedir
Demir ve nikel fazla olduğu için buraya NİFE denilmektedir.
Yoğunluğu fazla olduğundan barisfer de denilmektedir.
WEGENER KURAMI (KITALARIN KAYMASI
TEORİSİ)
Yer kabuğundaki hareketleri açıklamak için ileri sürülen en
önemli teorilerden biri kıt’aların kayması teorasidir.1915’te
Alfred Wegener(Alfred Vegener) tarafından ortaya konulan
bu teoriye göre, kıt’alar birinci zamanın ikinci yarısına kadar
tek parça halinde idi.İkinci ve üçüncü zamanlarda kıt’alar
parçalanarak birbirinden uzaklaşmış;kıt’aların arsındaki
boşluklara suların dolması ile okyanuslar ve denizler
meydana gelmiştir.
LEVHA TEORİSİ (DİLİMLER KURAMI)
A.Wegener’in teorisi geliştirilerek 1950’de Levha
Teorisi(Dilimler Kuramı) adıyla yeni bir teori ortaya atıldı.Bu
teoriye göre, kabuğu levha ya da tabla adı verilen çok büyük
parçalar halindedir.Kalınlıkları 70-100 km arasında değişen
çeşitli büyüklükteki levhalar, manto tabakası üzerindeki
(konveksiyon
akımlarına
bağlı
olarak)yüzer
vaziyettedir.Levhaların hareket yönleri ve hızları birbirinden
JEOLOJİK DEVİRLER
1)İlk Zaman (prekambriyen)
İlk canlı algler oluşmuştur.
En eski kıvrımlarla kıta çekirdekleri oluşmuştur.
2) I. Zaman (paleozoik)
Yer kabuğundaki şiddetli kırılma ve kıvrılmalarla kıta
çekirdekleri büyümüştür.
Sıcak ve bol yağışlı iklim döneminde gür bitki toplulukları
oluşmuştur.
Taşkömürü yatakları oluşmuştur.
3) II. Zaman (Mezezoik):
Durgunluk dönemidir. Büyük oranda tortulaşma olmuştur.
Alp orojenezine hazırlık dönemidir. Yerkabuğunun kırıklarla
parçalanarak ayrı kıtalara bölünmeye başlamıştır..
Dinozorların bu dönemde (jura)ortaya çıkmıştır.
4) III. Zaman (Neozoik-Tersiyer)
Şiddetli yer kabuğu hareketleri olmuştur.
Atlas ve Hint Okyanusları oluşmuştur.
Petrol, linyit, tuz ve bor yatakları oluşmuştur.
Alp-Himalaya kıvrım dağları oluşmuştur.
5)IV. Zaman (Antropozoik) iki dönemden oluşur.
a)Buzul çağı : Özellikle Kuzey Yarım Kürede şiddetli
soğuma görülür. Bunun etkisiyle Batı Avrupa, İskandinavya
ve Kanada gibi karalar buzullar altında kalmıştır.
b)Buzul çağı sonrası dönem:
İstanbul –Çanakkale boğazları oluşmuştur.
Egeid karası çökmüştür.
İnsan yaratılmıştır.
Not: Jeolojik devirlerle ilgili bilgiler fosillerin incelenmesiyle
elde edilir.
1
YERŞEKİLLERİNİN OLUŞUMU
Yer şekilleri iç ve dış kuvvetlerin ortak etkisiyle
meydana gelmişlerdir. İç kuvvetler yeryüzü şekillerini
oluştururken yapıcıdırlar, dış kuvvetler ise bu şekilleri
ortadan kaldırmaya çalışan yıkıcı kuvvetlerdir.
Ovaları, Gediz Ovası, Bakırçay ve Hatay çukurluğu birer
Grabendir.
Kırık hatları yeryüzünün zayıf yerleri olduğu için
deprem, volkanizma ve kaplıcalar bu fay hatları boyunca
uzanırlar.
İÇ KUVVETLER
Enerjisini yerin derinliklerinden alan (magmadan)
ve yeryüzünün şekillenmesine olumlu yönde etkiye sahip
olan kuvvetlerdir.
İç kuvvetlerin oluşturduğu hareketlerin bütününe
tektonik hareketler denir.
1. Orojenez
2. Epirojenez
3. Seizma(Depremler)
4. Volkanizma
DAĞ OLUŞUMU (OROJENEZ) HAREKETLERİ:
a) Kıvrım Dağlar (Genç Dağlar)
Dış kuvvetler yeryüzünü aşındırır. Aşındırılan
parçalar denizlerde ve deniz kıyılarında birikir. Bu birikim
alanlarına jeosenklinal alan denir. Binlerce metre kalınlıktaki
bu tortul tabakalar yerkabuğu hareketleri ile yan basınca
uğrar ve kıvrılarak su yüzeyine çıkar. Bu kıvrımların yüksek
kısımlarına yani sıradağlara “Antiklinal”, çanak şeklindeki
çukur yerlere ise “Senklinal” denir. I. Jeolojik Zamanda
oluşanlara Eski Kıvrımlar, III. Jeolojik Zamanda oluşanlara
ise Genç Kıvrımlar denir.
Ülkemizde Yıldız Dağları, K. Anadolu Dağları,
Karasu–Aras Dağları ve Toroslar ile Ergene Havzası, İç
Anadolu Düzlükleri kıvrılma sonucunda meydana gelmiştir.
Dünya'mız oluşumundan beri üç büyük
orojenez, yani dağ oluşumuna sahne olmuştur.
I. Jeolojik Zamanda Kaledoniyen dağ oluşumu sırasında
İskoçya ve Norveç'teki dağlar, 1. Jeolojik Zamanın sonlarına
doğru gerçekleşen dağ oluşum sürecinde Appalaşlar, Urallar
ve Orta Ren Dağları, III. Jeolojik Zamandaki son dağ
oluşumunda ise Alpler, Andlar, Kayalık Dağları ve
Himalayalar ortaya çıkmıştır.
Dünyanın en uzun grabeni Hatay’dan başlayarak güneye
doğru Suriye, Lut Gölü, Kızıldeniz’den geçen D. Afrika’ya
kadar uzanan çöküntü alanıdır.
*Dünya üzerindeki başlıca kıvrım dağları III. Zamanda
oluşmuş Alp-Himalaya kıvrımları ile Amerika kıtasının
batısındaki Kayalık ve And dağlarıdır.
*Türkiye’deki dağların büyük bir kısmı III. zamanda
Alp-Himalaya kıvrımları ile oluşmuştur. Bunlar kuzeyde
Kuzey Anadolu Dağları ve güneyde Toros Dağlarıdır.
Kısacası Orojenez sonucunda;
Kıvrım dağları, Horst-Grabenler ve fay hatları
oluşmuştur.
KITA OLUŞUMU (EPİROJENEZ) HAREKETLERİ
Geniş yerkabuğu parçalarının yükselmesi ya da çökmesi
şeklindeki yer hareketine epirojenez denir.
Bu hareketler sonucunda kara ve deniz dağılışında büyük
ölçüde değişebilir.Alçak alanları deniz basar.Deniz ilerlemesi
=Transgresyon veya deniz dipleri yükselerek kara haline
geçer.Deniz gerilemesi=Regrasyon
Epirojenez de tabakaların durumu bozulmaz.Uzak
sahalarda
yükselmeler,alçalmalar
olur.Epirojenez
yerkabuğunun yaylanması olarak ta adlandırılır.Epirojenik
hareketler yerkabuğunun izostatik dengesinin bozulması ile
meydana gelir.
İzostatik denge: Katı haldeki yer kabuğunun sıvı
haldeki Manto üzerinde batmadan kalabilmesine denir.
b) Kırılma İle Dağ Oluşumu
Eski kara parçaları ve eski kıtalar yan basınçlar
etkisiyle kırılmayacak şekilde sertse bunlar kırılır. Bu kırık
hattına fay denir. İki fay arasında oluşan yükseltilere Horst,
çukurlara ise Graben denir. Ülkemizde Biga, Kaz, Mandra,
Yunt, Menteşe, Aydın, Bozdağlar, birer Horst, Menderes
İzostatik Dengeyi Bozan Faktörler:
1)Karalarda aşınmanın, denizlerde birikmenin fazla
olması,
2
2)İklim değişmeleri,
3)Dağ oluşumu hareketleri
4)Volkanizma ve Yan basınçlar
Epirojenez yer yüzünü en uzun sürede şekillendiren iç
kuvvettir.
Epirojenez sonucunda;
Epirojenez yeryüzünü en uzun zaman içinde
şekillendiren kuvvettir.
Ülkemizde Karadeniz ve Akdeniz Havzalarının çökmesi,
Toroslar,K.Anadolu ve Batı Anadolu dağlarının yükselmesi,
Ergene ve Adana havzalarının(Çukurova) tortulanma alanı
haline gelerek çökmesi epirojenez sonucudur.
Türkiye 3.zaman sonu 4. zaman başında epirojenik
olarak toptan yükselmiştir.
Dünya üzerinde ise İskandinavya
yarımadası
yükselirken , Almanya ve Hollanda çökmektedir.
Deniz ilerlemesinin görüldüğü yerde akarsuyun ağız
kısmı deniz suları altında kalır. Akarsuyun enerji potansiyeli
azalır ve biriktirme yapar. Deniz gerilesi var ise akarsuyun
yatak eğimi artar ve aşındırma gücü artar.
Eğer bir yerde akarsu vadisi deniz içinde de devam
ediyorsa; deniz ilerlemesinden bahsedilebilir. Kıyı şekilleri
yüksekte veya kara içlerinde kalmış ise deniz gerilemesi
olmuştur.
VOLKANİZMA
Yerin derinliklerindeki magmanın yeryüzünde (dış
volkanizma) veya yeryüzüne yakın derinliklerdeki(Derinlikİç volkanizma) faaliyetlerine Volkanizma denir.
Volkanizma denilince daha çok yer yüzünde meydana
gelen mağmatik faaliyetler akla gelmektedir. Çünkü volkanik
şekiller yer yüzünde oluşmaktadır.
Volkanizma sırasında mağma katı, sıvı ve gaz halinde
yer yüzüne çıkar. Çıkan sıvı maddelere lav, katı maddelere
kül ve tüf denir. Gazlar ise; karbon,kükürt,azot,su buharı
Volkanizma ile çıkan malzemeler çıktığı yerde birikerek
volkan konilerini oluşturur.
Lavların akıcılığı az ise yükseltisi fazla olan volkan
dağları oluşur. Bunlara kalkan volkanları denir. ör: Ağrı dağı
Volkan konilerinin tepesinde bulunan çukurluğa krater
denir.
Bazı yanardağlarda ana koni üzerinde oluşmuş yan
koniler de olabilir. Bunlara parazit koni denir. Ör: Erciyes
dağı Volkanik patlamalarla bazı volkanların tepe kısmı
uçarak çok büyük çanak oluşur. Bu çanaklara kaldera denir.
Ör: Nemrut dağı (1441 yılında ikinci kez patlamıştır.)
Gaz patlaması sonucunda Maar çukurları oluşur.(Meke
tuzlası ve Acıgöl birer Maar’dır.)
Volkanizmanın Etkileri
 Tek dağlar oluşur.
 Volkanik alanlar maden bakımından zengin olur.
 Topraklar verimli olduğundan nüfus bu alanlarda
fazladır.
 Volkanların çevreleri verimli tarım arazileridir.
1)Atlas Okyanusunun orta kesimi,
2)Akdeniz ve çevresi
3)Doğu Afrika
4)Büyük Okyanus çevresi (en fazla bu bölgede
görülmektedir. Bu sebeple buraya Pasifik Ateş Çemberi
denir.)
Türkiye’deki Başlıca Volkanik Dağlar
 Doğu Anadolu Bölgesindekiler: Ağrı , Tendürek,
Süphan, Nemrut.
 İç Anadolu Bölgesi: Erciyes, Hasan dağı Melendiz
dağı, Karadağ , Karacadağ.
 Akdeniz Bölgesi: Hassa ve çevresi (Hatay)
 G.D Anadolu Bölgesi: Karacadağ
 Ege Bölgesi: Kula volkanları (En genç volkanik
şekiller)
DEPREM
Deprem, Yerkabuğunda meydana gelen salınım ve titreşim
hareketlerine denir. İnceleyen bilim sismoloji, ölçen alet
sismoğraftır. Depremin Aletsel Büyüklüğü (Magnitüdü)
Richter Ölçeğine göre belirlenir.
Depremin Şiddeti Nedir?
Depremin yer yüzeyindeki etkileri, depremin şiddeti olarak
tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, depremin yapılar ve insanlar
üzerindeki etkileri ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz
önüne alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birden çok
ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanı
'Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği'dir. Bu ölçek, Romen
rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir
matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere
dayanır.
Depremin kaynağını aldığı yere İç merkez (Hiposantr),yer
yüzünde buna en yakın noktaya da dış merkez (Episantr)
denir. Episantr depremin en şiddetli hissedildiği yerlerdir.
ODAK DERİNLİĞİ:
Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en
kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır.
Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilir.Bu
sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir.Yerin 0-60
km.derinliğinde olan depremler sığ deprem olarak
nitelenir.Yerin 70-300 km.derinliklerinde olan depremler orta
derinlikte olan depremlerdir.Derin depremler ise yerin 300
km.den fazla derinliğinde olan depremlerdir.Türkiye'de olan
depremler genellikle sığ depremlerdir ve derinlikleri 0-60
km.arasındadır.Orta ve derin depremler daha çok bir levhanın
bir diğer levhanın altına girdiği bölgelerde olur.Derin
depremler çok genis alanlarda hissedilir , buna karşılık
yaptıkları hasar azdır.Sığ depremler ise dar bir alanda
hissedilirken bu alan içinde çok büyük hasar yapabilirler.
Yeryüzündeki Başlıca Volkanik Bölgeler
Okyanus veya deniz diplerinde olan depremin etkisiyle dev
dalgalar oluşur. Bunlara Tsunami denir.
3
Oluşumlarına Göre Depremler:
A)
Çökme Depremler: Karstik alanlarda yeraltında
kayaların erimesiyle oluşan boşlukların, mağaraların
tavanlarının çökmesiyle meydana gelen depremlerdir. Etki
alanları dardır. Akdeniz Bölgesi’nde yaygındır.
B)
Volkanik Depremler: Volkanizma faaliyetleri
sırasında oluşan depremlerdir. Etkin volkanların çevresinde
görülen depremlerdir. Etki alanları dardır. (Yeryüzünde
görülen depremlerin %17’si bu tür depremlerdendir)
C)
Tektonik
Depremler:
Yerkabuğunun
iyice
oturmamış kırık alanlarında görülen en yaygın, en şiddetli
depremlerdir. (Yeryüzünde görülen depremlerin %81’i bu tür
depremlerdendir)
Not: Dünya üzerindeki volkanik alanlarla; deprem bölgeleri,
fay hatları, genç kıvrım dağları ve sıcak su kaynakları
arasında bir paralellik vardır. Sebebi bu alanlarda yer
kabuğunun hareket halinde olmasıdır.
Türkiye’deki Deprem Bölgeleri
1)Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı: Saroz körfezinden
başlar, Marmara denizinden geçtikten sonra Kuzey Anadolu
Dağlarının güneyini takip ederek Van Gölünün kuzeyine
doğru uzanır.
2)Batı Anadolu Deprem Kuşağı: Güney Marmara’dan
başlar Ege Bölgesindeki çöküntü ovalarını takip eder.
3)Güney Anadolu Deprem Kuşağı: Hatay’dan başlar,
Güney Anadolu Toroslarını takip ederek Van gölünün
güneyine doğru devam eder.
Deprem Tehlikesinin En Az Olduğu Alanlar:
1)Konya, Karaman, Taşeli Platosu ve İçel çevresi.
2)Mardin Eşiği-Şırnak çevresi.
Dünya Üzerindeki Deprem Bölgeleri
1)Atlas Okyanusunun orta kesimi,
2)Akdeniz ve çevresi
3)Büyük Okyanus çevresi (En fazla bu bölgede
görülmektedir. Sebebi katı haldeki yerkabuğunun (Sial) ince
ve zayıf olmasıdır.)
Deprem Tehlikesinin Az Olduğu Yerler
1. K.Batı Avrupa-Grönland adası
2. Asya'nın kuzeyi (Sibirya)
3. Kanada'nın K.Doğusu
4.Güney Afrika
5.Avustralya
Depremlerden Korunma Yolları
1)Fay hatları üzerinde büyük yerleşim merkezleri
kurulmamalı ve yüksek katlı binalar yapılmamalı.
2)Binalardaki yapı malzemesi ve yapı tekniği sarsıntılara
dayanıklı olmalıdır.
3)Deprem konusunda halk eğitilmelidir.
4)Binaların yapıldığı zemin sağlam olmalı. Yer altı suyu
bakımında zengin olan alüvyal alanlara çok katlı bina
yapılmamalıdır.
5)Deprem sırasında merdiven ve tavan boşluklarında
durulmamalı. Bina içinde üzerimize düşüp altında
kalabileceğimiz mobilya ve eşyalardan uzak durulmalıdır.
6)Bina dışında ise ağaç, duvar ve elektrik telleri gibi
devrilebilecek şeylerden uzak durmalıyız.
7)Deprem
sırasında
mümkünse,
yanan
sobalar
söndürülmeli,elektrik ve su kapatılmalıdır.
Hazırlayan: Ercan ÇELİK
www.cografyam.org
[email protected]
PEKİŞTİRME SORULARI
1. Yeryüzü iç ve dış kuvvetler tarafından şekillendirilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisinin oluşumu, iç kuvvetler ile ilgili değildir?
A) Yerkabuğunun blok halinde yükselmesi
B) Kırıklı dağların ve fay hatlarının oluşması
C) Jeosenklinallerde tortulların kıvrılması
D) Kayaların kimyasal yolla çözünmesi
E) Volkanizmanın oluşması
2. Türkiye'de linyit yataklarının çok geniş alanlarda bulunması
aşağıdakilerden hangisine kanıt olabilir?
A) Yüzölçümünün geniş olmasına
B) Bitki örtüsünün çeşitliliğine
C) Orta kuşakta bulunduğuna
D) Genç oluşumlu olduğuna
E) Yüksek düzlüklerin geniş yer kapladığına
3.Türkiye III. zaman sonu IV. zaman başında epirojenezle toptan
yükselmeye uğramıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bu epirojenik hareketin sonucunda
oluşmamıştır?
A) Ortalama yükseltisi artmıştır.
B) Kıyı seviyesinde değişmeler olmuştur.
C) Akarsularının akış hızı artmıştır.
D) Yüksek düzlükler geniş yer kaplamıştır.
E) Kuzeyde ve güneyde kıvrım dağları oluşmuştur.
4. Aşağıda yer yuvarlağının katmanları gösterilmiştir.
Buna göre bu katmanların özellikleri ile ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Mantonun sıcaklığı iç çekirdeğin sıcaklığından daha fazladır.
B) Yerkabuğu daha yoğun ve kalın olan manto üzerinde yer alır.
C) En yoğun ve en ağır olan iç çekirdeğin kalınlığı 1258 km.dir.
D) Mantonun üst kısmında yer alan magma deprem ve volkanizma
gibi olayların oluşumuna neden olur.
E) Yerin iç kısımlarına doğru sıcaklık ve yoğunluk artar.
5. Volkanizma olaylarının etkili olduğu bir yörede aşağıdakilerden
hangisinin görülmesi beklenemez?
A) Tüf platoları B) Krater gölleri C) Kaldera ve maar çukurları
D) Maden çeşitliliği
E) Delta ovaları
6. Aşağıdakilerden hangisinin dağılışı ile kırık (fay) hatlarının
dağılışı arasında paralellik görülmez?
A) Depremler
B) Volkanizma C) Ilıca ve kaplıcalar
D) Jeotermal enerji
E) Kıvrım dağları
7. Kalker, jips, kayatuzu gibi eriyebilen kayaçların bulunduğu
alanlarda mağara tavanlarının çökmesi sonucu çöküntü
(göçme) depremleri oluşur.
Türkiye'nin jeolojik yapısı düşünüldüğünde aşağıdaki
alanların hangisinde çöküntü depremleri daha fazla
görülebilir?
A) Doğu Karadeniz
B) Dicle Bölümü
C) Antalya Bölümü
D) Yukarı Sakarya
E) Erzurum-Kars
8. Aşağıda verilen dağlar ve oluşum şekilleri eşleştirilmelerinden
hangisi yanlıştır?
A) Toroslar-Kıvrımdağ
B) Erciyes-Volkanik dağ
C) Bozdağlar-Kırıkdağ
D) Köroğlu Dağları-Kırıkdağ
E) Süphan-Volkanik dağ
CEVAPLAR: 1-D 2-D 3-E 4-A 5-E 6-E 7-C 8-D
4
Download