SIVI ELEKTROLİT DENGESİ/DENGESİZLİĞİ VE SIVI TAKİBİ TC BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM HEMŞİRELİĞİ SIVI ELEKTROLİT DENGESİ Sağlıklı bir vücutta, vücut sıvılarının hacimleri ve bileşimleri bir çok metabolik aktiviteye rağmen, dikkate değer şekilde dengede tutulur. Böbreklerin idrarla vücudun gereksinimlerine göre su, elektrolit ve solüt atımını düzenlemesi sonucu korunan bu denge mekanizmasına sıvı-elektrolit dengesi denir. SIVI ELEKTROLİT DENGESİ Sıvı ve elektrolit dengesi fizyolojik homeostazise bağlıdır. Homeostazis, dış etkenlere karşı hücrelerin bulunduğu iç ortamdaki dengenin sürdürülmesidir. Hem sağlığın sürdürülmesi hem de hastalıkların tedavisinde sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması önemlidir. 3 23.12.2016 VÜCUT SIVILARI Vücut sıvılarının başında su gelmektedir. Sağlıklı, yetişkin bir bireyde vücut ağırlığının ortalama %60-70'ini toplam vücut suyu oluşturur. Toplam vücut suyu oranındaki değişiklikler yaş, cinsiyet ve vücuttaki yağ miktarına bağlıdır. Cinsiyetin toplam vücut suyuna etkisi ise kadınlarda adölesan döneminden itibaren, erkeklere göre yağ dokusunun miktarının nisbeten daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. 4 23.12.2016 VÜCUT SUYUNUN KOMPARTMANLARA DAĞILIMI Toplam Vücut Suyu = Vücut ağırlığının %50-60’ı (erkeklerde %60’ı, kadınlarda %50’si) Su oranı yaş, cinsiyet, obezite gibi faktörlerle değişiklik göstermektedir İntraselüler su (2/3) 28 litre Ekstraselüler su (1/3) 14 litre İnterstisyel su (2/3) 28 litre 9.4 litre 4.6 litre İntravasküler su (1/3) 6 23.12.2016 7 23.12.2016 VÜCUT İÇİNDE SUYUN GÖREVLERİ •Hücre metabolizması için uygun ortam hazırlar. •Maddelerin hücre içine ve hücre dışına taşınmasını sağlar. •Hücre fonksiyonları için gerekli katı maddelere çözücü görevi yapar. •Vücut ısısını düzenler. •Vücut sıvılarının fiziksel ve kimyasal devamlılığını sağlar. •Besinleri moleküllerine ayırır böylece sindirime yardım eder. •Kan volümünü sağlar. •Vücuttan artık maddelerin atılabilmesi için gerekli ortamı sağlar. •Eklemlerin kayganlığını ve cildin esnekliğini sağlar. •Besinlerin depolanması su ile gerçekleşir. 8 23.12.2016 *NORMAL SIVI DENGESİ* Suyun vücuda alınış yolu Alınan su miktarları Suyun vücuttan atılış yolu Kaybedilen su miktarları Sıvı içecekler ile alınan su 1200 İdrarla kaybedilen su 1500 Alınan Besinlerdeki gizli su 1100 Solunumla kaybedilen su 400 Metabolik süreçler sonucu elde edilen 300 Terle kaybedilen 600 Toplam alınan 2600 Toplam kaybedilen 2600 Bedende normal sıvı hacminin korunması için günlük sıvı alımının günlük sıvı kaybına yaklaşık eşit olması gerekir. 9 23.12.2016 VÜCUTTA SIVI DENGESİNİN SAĞLANMASI: Normal bir birey tarafından günde ortalama 2-3 lt su alınır. (Bu suyun yaklaşık 0.5 lt’si vücuda alınan katı gıdaların kapsadığı su ve oksidasyon sonucu oluşan sudur) Su, barsaklardan süratle emilir ve hücre zarının geçirgenliği nedeniyle ekstrasellüler ve intrasellüler kompartmanlara difüzyonla dağılır. Günlük alınan suyun, 0.1 lt’si Barsaklardan feçesle 0.3 lt’si Solunum sisteminde buharlaşma ile 0.4 lt’si Deriden terlemeyle kaybedilir. Geri kalan 1,5 lt’si ise Böbreklerden idrarla atılır. VÜCUT SIVILARININ DAĞILIMI Organizmada vücut sıvıları, hücre içi (intraselüler) ve hücre dışı (ekstraselüler) sıvı olmak üzere iki şekildedir. İntraselüler Sıvı: Hücre içinde bulunur ve hücrenin kimyasal işlevlerini sürdürebilmesi için gereken sıvı ortamı sağlar. Metabolik olaylar hücre içi sıvıda oluşur, hücreler bu sıvıdan O2 ve besin gereksinimlerini alırlar ve hücre metabolizma atıklarını da bu sıvıya boşaltırlar. İntraselüler sıvı, toplam vücut suyunun yaklaşık %70‘ini oluşturur. 11 23.12.2016 VÜCUT SIVILARININ DAĞILIMI Ekstraselüler Sıvı: Hücre dışında bulunur ve toplam vücut suyunun yaklaşık %30'unu oluşturur. Ekstraselüler sıvı, organizmada besin maddeleri, oksijen ve metabolik atıklar gibi maddeleri taşır ve hücrenin gerekli madde alışverişini yapabilmesi için de sıvı ortamı sağlar. 12 23.12.2016 Ekstrasellüler sıvı organizmada başlıca 3 biçimde bulunur. İntravasküler Sıvı (Plazma): Plazma, kanın hücresiz kısmıdır. Yetişkin bir bireyde plazma volümü yaklaşık 3 litredir. İnterstisyel Sıvı: Hücreler arasındaki boşlukları doldurur. "Doku sıvısı "da denir, tüm ekstraselüler sıvının 3/4'ünü oluşturur. Transsellüler Sıvı: Epitel zar aracılığı ile diğer vücut kısımlarından ayrılmış olan sıvılardır. Beyin omurilik, eklem içi, göz içi, plevra, periton ve perikart sıvıları 13 ile sindirim bezlerinin sıvılar bu gruba girer. 23.12.2016 ELEKTROLİTLER Vücut sıvılarının en büyük kısmını su oluşturur. Geri kalan ise bu suda erimiş maddelerdir. Bu maddelerin çoğu elektrolitlerdir. "Elektrolit", herhangi bir çözücüde pozitif ve negatif elektrik yüklü iyonlarına ayrışarak elektrik akımını ileten maddedir. Elektrolitlerin en iyi bilinen örnekleri, asitler, bazlar ve tuzlardır. Pozitif yüklü iyonlara "katyon", negatif yüklü iyonlara ise "anyon" denir. Elektrolitlerin ölçüm birimi "miliekivalan" (mEq)'dır. 14 23.12.2016 Organizmada Bulunan Başlıca Elektrolitler Katyonlar (mEq/L): Sodyum (Na+), Potasyum (K+), Kalsiyum (Ca++), Magnezyum (Mg++), Total katyonlar Anyonlar (mEq/L): Klorür (CI-), Bikarbonat (HCO3-), Fosfat ve Sülfat, Organik asitler, Proteinler, Total anyonlar 15 23.12.2016 16 23.12.2016 17 23.12.2016 Elektrolitlerin Görevleri Nöromüsküler irritabiliteyi sağlar. Sıvıların ozmolaritesini sağlar. H+ dengesini düzenlemede görev alır. Organizmada su hacminin düzenlenmesinde görev alır. Organizmada bölümler arası sıvı dağılımı sağlar. Hücre membranının işlevinde etkilidir. Biyolojik süreçlerde işlev görür. Hücre işlevlerinde yer alır. 18 23.12.2016 SIVI VE ELEKTROLİTLERİN HAREKETLERİ Osmolarite: 1 lt sıvıda çözünmüş 1 mol katı partiküle denir. ( 1 Osm/lt ) Osmolalite : 1 kg sıvıda çözünmüş 1 mol katı partiküle denir. ( 1 Osm/kg ) Vücut sıvıları gibi seyreltik sıvılarda 1 kg ile 1 lt arasındaki fark küçük olduğundan bu iki terim hemen hemen eş anlamlı kullanılır. Aktif Transport: İyonların hücre membranından kimyasal ve elektriksel bir güce karşı geçmesidir ve enerji gerektiren bir 19 olaydır. 23.12.2016 SIVI ELEKTROLİT DENGESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Yaş Vücut Yapısı Çevre Isısı Beslenme Stres Egzersiz Hastalıklar Vücut Sıvı Kaybı 20 23.12.2016 SIVI VE ELEKTROLİT DENGESİNİ DÜZENLEYEN SİSTEMLER Nöro - Endokrin Sistem: Antidiüretik Hormon, Aldesteron, Tiroid Hormon, Diüretik Hormon, Parathormon, Kalsitonin Sistem: Gastrointestinal sistem fonksiyonlarındaki bozukluklar sıvı elektrolit dengesizliklerine neden olur. Gastrointestinal Renal Sistem: Herhangi bir renal hastalık böbrek fonksiyonunu bozarak bedenin sıvı elektrolit dengesini bozabilir. Sinir Sistemi: Vücudun sıvı kaybetmesini engelleyen ADH, hipotalamustan salgılanır, arka hipofizde depolanır. Solunum Sistemi: Solunum yolu ile günde yaklaşık 400 ml su kaybı da olmaktadır. 21 23.12.2016 SIVI ELEKTROLİT DENGESİZLİKLERİNİN BAŞLICA NEDENLERİ: Sıvı ve elektrolitlerin az olması; gereksinimden daha az alınması ya da atımın artması, Sıvı ve elektrolitlerin fazla olması; normalde vücuttan atılabilecek miktardan daha fazla alınması, böbrek ve karaciğer hastalığı nedeniyle yeterli atımın olmaması, yanık ve travmalarda doku ölümü nedeniyle vücutta fazla miktarda elektrolit birikimi, Sıvı ve elektrolitlerin bedende tutulması (örneğin, ödem), Sıvı-elektrolit dengesini düzenleyici mekanizmaların bozulması. 22 23.12.2016 Sıvı elektrolit dengesizlikleri 1. Su-sodyum dengesizlikleri 2. Potasyum dengesizlikleri 3. Kalsiyum dengesizlikleri 4. Magnezyum dengesizlikleri 5. Hidrojen iyonu dengesi/dengesizlikleri olarak yer almaktadır. 23 23.12.2016 Su-Sodyum Dengesizlikleri 1. Ozmolar dengesizlikler - Hiperozmolar dengesizlikler - Hipoozmolar dengesizlikler 2. Volüm dengesizlikleri (izotonik dngesizlikler) 24 23.12.2016 Hiperozmolar dengesizlikler Vücut sıvılarında su miktarının azalması ya da sodyum miktarının artmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Hastada dehidratasyon belirtileri ortaya çıkar. Susama hissi, deri turgorunda azalma, göz kürelerinde yumuşama, ateş yüksekliği, tansiyonda düşme, kan vizkotesinde artma görülür. 25 23.12.2016 Tedavi ve Hemşirelik Bakımı Kaybolan sıvının yerine konması: Sıvı takibi ve kaydının yapılması, AÇT takibi, saatte 30, 24 saatte 500 ml’den az idrar çıkımı doktora bildirilmelidir. Vital bulgular 2 saatte bir alınmalı, Hastanın bilinç düzeyi takip edilir, Hasta her gün tartılır, Deri ve mukoz membran bütünlüğü izlenir, 26 23.12.2016 Hipoozmolar dengesizlikler Vücut sıvılarında su miktarının azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Su alınmasının arttığı durumlarda, su atılımının azaldığı durumlarda, ADH salınımının fazla olduğu durumlarda, Na+ kaybının fazla olduğu durumlarda ortaya çıkar. 27 23.12.2016 Volüm Dengesizlikleri İzotonik veya volüm dengesizliklerinde Na+ ve su birlikte azalır veya çoğalır. Bu birliktelik direkt olarak ekstraselüler sıvının hacmini etkiler. Ekstraselüler sıvı volüm azalması ve ekstraselüler sıvı volüm fazlalığı olarak iki şekilde görülür. Kliniğine uygun tedavi planlanır. 28 23.12.2016 Vücudun günlük idame sıvı gereksinimi HOLIDAY - SEGAR YÖNTEMİ Vücut ağırlığı kg Su gereksinimi ml / gün 3 – 10 kg 100 ml/kg 10-20 kg 1000 ml + 50 ml/kg >20 kg 1500 ml + 20 ml/kg Vücudun günlük idame elektrolit gereksinimi HOLIDAY-SEGAR YÖNTEMİ Sodyum 3 mEq / 100 ml su Potasyum 2 mEq / 100 ml su Klor 2 mEq / 100 ml su Potasyum (K+) Dengesizliği Serum potasyum düzeyinin normal değerinin (3.5 mEq/lt) altında olmasıdır. Diyare, kusma, nazogastrik dekompresyon, organizmadan potasyum kaybına neden olan bazı ilaçların kullanımı gibi durumlarda hipokalemi ortaya çıkar. Hipokalemi: 31 23.12.2016 Hipokalemi belirtileri Kardiyak bulgular EKG değişiklikleri (T dalgasının düzleşmesi, U dalgasının çıkması), dijital intoksikasyonu, aritmiler Nöromüsküler bulgular Halsizlik, kas krampları, paralizi, rabdomiyoliz, konstipasyon, ileus Renal bulgular Hipopotasemik nefropati (proksimal tubuluslarda vakuolizasyon, tubulointerstisyel fibrozis), metabolik alkaloz, amonyak sentezinde artma, nefrojenik diabetes insipidus Metabolik bulgular İnsülin sekresyonunda azalma, renin salgılanmasında artma, aldosteron salgılanmasında azalma 32 23.12.2016 Tedavide dikkat edilmesi gerekenler Oral potasyum tedavisi Potasyum klorür veya potasyum sitrat Böbrek fonksiyonu normal olan hastalarda günde 80-120 mEq’a kadar verilebilir. Parenteral potasyum tedavisi Parenteral potasyum tedavisi mutlaka infüzyon şeklinde yapılmalıdır. 1 amp KCl (10 ml) 10 mEq K+ içerir (1000 mEq/L)! DİREKT İNTRAVENÖZ VERİLMESİ ÖLÜME YOL AÇAR! İnfüzyon sıvısındaki K+ konsantrasyonu 30-40 mEq/L’yi geçmemelidir. İnfüzyon hızı saatte 10-20 mEq’ı geçmemelidir! POTASYUMUN 33 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı Hipokalemiye aday olan hastaların diyetine K+ içeren yiyeceklerin konulması (muz, portakal, şeftali, domates, patates…vs.) K+’ u yerine koymak için kullanılacak diğer bir yol hastaya oral ilaçlar verilmesidir. K+ hastaya IV yollat verilebilir. K+’ un verilmesi sırasında hastaların damaryollarında aşırı ağrı olabilir, mayinin yavaş verilmesi gerekmektedir. IV K+ alan hasta monitörize edilmelidir. Hasta yakından takip edilmelidir. AÇT takibi yapılmalıdır ve kaydedilmelidir. 34 23.12.2016 Potasyum (K+) Dengesizliği Hiperkalemi: Serum potasyum düzeyinin normal sınırların üzerinde olmasıdır. Böbrek yetmezliği, yanık ve travma gibi hücre harabiyetine neden olan durumlar, potasyum içeren intravenöz sıvıların hızlı verilmesi gibi nedenlerle hiperkalemi gelişir. Potasyumun aşırı artışı acil bir durumdur ve hastada kardiyak arrest olabilir. 35 23.12.2016 Belirti Ve Bulgular; Kardiyak bulgular: EKG değişiklikleri (T dalgasının sivrileşmesi, P dalgasının düzleşmesi, PR aralığının uzaması, QRS kompleksinin genişlemesi), aritmiler. Nöromüsküler bulgular: Halsizlik, parestezi, paralizi. Renal bulgular: Amonyak sentezinin azalması. Metabolik bulgular: İnsülin sekresyonunda artma, aldosteron salgılanmasında artma. 36 23.12.2016 Tıbbi Tedavi ve Hemşirelik Bakımı Hiperkalemide hemşirelik bakımının amacı risk altındaki hastalarda hiperkaleminin gelişmesini önlemek ve serum K+ düzeyinin düşürülmesine yardımcı olmaktır. Vücutta biriken K+’ un atılması idrar miktarının artırılması ile olasıdır. İdrar atılımının iyi olmadığı, böbrek fonksiyonlarının yetersiz olduğu durumlarda hemodiyaliz veya peritoneal diyalize başvurulur. 37 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı Kayexalate K+’ un bağırsaktan atılmasını sağladığı için kullanılabilir. İnfüzyon şeklinde verilecek glukoz ve insülinde K+’ un hücre içine girmesini sağlayarak serum K+ değerinin düşmesine yardımcı olur. Fazla K+ içeren yiyeceklerin diyetten kısıtlanması, Enfeksiyon varsa tedavi edilmesi (doku yıkımı K+’ un açığa çıkmasına neden olur), Hastaya diyette yeterli karbonhidrat verilmesi tedavide yardımcı birer yoldur. 38 23.12.2016 Kalsiyum (Ca) Dengesizliği Hipokalsemi: Serum Ca++’ unun %9 mgr’ın altında olmasıyla ortaya çıkan tablodur. Yanlışlıkla paratiroid bezlerinin de çıkarıldığı tiroidektomilerden sonra, Diyette D vitamininin yetersiz alınması durumunda, Fazla miktarda sitratlı kan verilmesi durumunda, Ca++ gereksinimnin artmış olduğu gebelik ve laktasyon dönemlerinde, Diyare, pankreatit, hipoparatiroidizm, böbrek hastalıkları gibi durumlarda gelişir. 39 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı Hipokalsemi IV, IM veya oral kalsiyum tuzları verilerek düzeltilmeye çalışılır. Oral veriliyorsa yemeklerden yarım önce veya uyku zamanı verilmeli emilimin yüksek olması için IV verilirken doku harabiyetine neden olduğu için infiltrasyon oluşumu önlenmelidir. 40 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı fosfat ve karbonat içeren sıvılara eklendiğinde çökme olacağından bu mayilere (izolayt M, hipotamine vb.) eklenmemelidir. Dijital alan hastaya Ca+ + verilmemelidir. Ca+ + iyonları dijital etki yapacağından dijital alan hastalarda dijital zehirlenmesine yol açabilir. Ca+ + tedavisi kardiyak arreste neden olacağından hastanın EKG monitörüne bağlanması önerilir. Ca+ 41 +, 23.12.2016 Kalsiyum (Ca) Dengesizliği Hiperkalsemi: Serum kalsiyum düzeyinin %11 mg’ın üstüne çıkmasına denir, vücuda fazla miktarda kalsiyum ve D vitamini alınması, hiperparatiroidizm, böbrek yetmezliği gibi nedenlerle ortaya çıkar. 42 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı Ca+ + ve D vitamini alımı kısıtlanır. Hastaya izotonik solüsyonların infüzyonla verilmesi Ca+ +’ un idrarla atılımını kolaylaştırır. Hiperkalsemili hastalar kas zayıflığı nedeniyle kaza ve yaralanmalara yatkın olurlar. Bu nedenle hemşire travmalar yönünden gerekli tedbirleri almalıdır. 43 23.12.2016 Magnezyum (Mg) Dengesizliği Hipomagnesemi: Serum magnezyum düzeyinin 1.5 mEq/lt'nin altına düşmesiyle ortaya çıkan tablodur. Diyetle yetersiz magnezyum alımı, kronik alkolizm, diyare ve bazı ilaç tedavilerine bağlı olarak ortaya çıkar. 44 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı İlk iş eksik olan Mg++’ u yerine koymaktır. Bu amaçla magnezyum sülfat kullanılmaktadır. IV ve IM formu vardır. Eğer IM yapılacaksa gluteal kasa çok derine yapılmalıdır, oldukça ağrılıdır. • Magnezyum oligürik ve şiddetli volüm açığı olan hastalarda verilmemelidir. 45 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı IV yapabilmek için BFT değerleri normal olmalıdır. IV infüzyonda hasta yakından izlenmeli, aşağıda yer alan durumlarda infüzyon hemen durdurulmalıdır: Sıcaklık hissi, Susama Kızarma ve terleme Letarji Motor fonksiyonlarda azalma Kan basıncında düşme Derin tendon reflekslerde azalma veya kaybolma. 46 23.12.2016 Magnezyum (Mg) Dengesizliği Hipermagnesemi: Serum Mg++ düzeyinin 2,5 mEq/L’nin üstüne çıkmasıyla ortaya çıkan tablodur. Mg++ içeren laksatiflerin fazla kullanılması Böbrek yetmezliği, Hipomagnesemisi olan hasataya fazla Mg++ verilmesi gibi nedenlerle ortaya çıkar. Sıcaklık hissinde artış, derin tendon reflekslerinde artış,letarji, konfüzyon, koma, solunum depresyonu, kardiyak arreste kadar varabilen belirtiler ile ortaya çıkabilir. 47 23.12.2016 Tıbbi Tedavi Ve Hemşirelik Bakımı Tedavinin iki amacı vardır; 1. Amaç: Hipermagnesemiye yol açan durumun düzeltilmesidir. Bu amaçla dehidratasyon varsa düzeltilir, BFT bozukluğunda ise diyalize başlanır. 2. Amaç: Mg++ fazlalığının neden olduğu durumları düzeltmektir. Magnezyum düzeyi 10 mg/dl’i geçiyorsa acil tedavi gerekir. Birlikte bulunan asidoz düzeltilir. Hücre dışı sıvı açığı düzeltilir, 5-10 mEq/kg kalsiyum klorür veya kalsiyum glukonat IV verilir. 48 23.12.2016 PARENTERAL SOLÜSYONLAR (KRİSTALOİDLER) Dekstroz Solüsyonları % 5 Dekstroz %10 Dekstroz %20 Dekstroz (50 g/L dekstroz) (100 g/L dekstroz) (200 g/L dekstroz) Sodyum Klorür İçeren Solüsyonlar İzotonik NaCl (%0.9 NaCl) %3 NaCl solüsyonu 200 kcal/L 250 mOsm/L 400 kcal/L 500 mOsm/L 800 kcal/L 1000 mOsm/L (154 mEq/L Na+, 154 mEq/L Cl-) 310 mOsm/L (513 mEq/L Na+, 513 mEq/L Cl-) 1025 mOsm/L Dekstroz ve Sodyum Klorür İçeren Solüsyonlar % 5 Dekstroz, % 0.9 NaCl solüsyonu (50 g/L dekstroz, 154 mEq/L Na+, 154 mEq/L Cl-) 200 kcal/L 560 mOsm/L % 5 Dekstroz, % 0.45 NaCl solüsyonu (50 g/L dekstroz, 77 mEq/L Na+, 77 mEq/L Cl) 200 kcal/L 405 mOsm/L PARENTERAL SOLÜSYONLAR (KRİSTALOİDLER) • Potasyum İçeren Solüsyonlar Isolyte 140 mEq/L Na+, 10 mEq/L K+,5 mEq/L Ca++, 3 mEq/L Mg++, 103 mEq/L Cl-, 47 mEq/L asetat, 8 mEq/L sitrat 320 mOsm/kg Kadalex 50 g/L dekstroz, 27 mEq/L K+, 27 mEq/L Cl200 kcal/L 310 mOsm/kg Isolyte-M 50 g/L dekstroz, 40 mEq/L Na+, 35 mEq/L K+, 40 mEq/L Cl-, 15 mEq/L HPO4=, 20 mEq/L asetat 200 kcal/L 320 mOsm/kg PARENTERAL SOLÜSYONLAR (KRİSTALOİDLER) • Poliiyonik Solüsyonlar Ringer solüsyonu 147 mEq/L Na+, 4mEq/L K+, 4 mEq/L Ca++, 155 mEq/L Cl- 310 mOsm/kg Laktatlı Ringer solüsyonu 130 mEq/L Na+, 4mEq/L K+, 3 mEq/L Ca++, 109 mEq/L Cl-, 28 mEq/L laktat 310 mOsm/kg %5 Dekstrozlu Laktatlı Ringer solüsyonu 50 g/L dekstroz, 130 mEq/L Na+, 4mEq/L K+, 3 mEq/L Ca++, 109 mEq/L Cl-, 28 mEq/L laktat 200 kcal/L 310 mOsm/kg SIVI-ELEKTROLİT TEDAVİSİ İLKELERİ Nabız, hematokrit ve santral venöz basınç veya pulmoner kapiller kapak Büyük miktarda sıvı hızla verildiği durumlarda veya böbrek yada kalp hastalığıteşhis edilen hastalarda, salin çözeltileri verilirken; kan basıncı, basıncı gibi hacim parametreleri dikkatle takip edilmelidir! Dextroz içeren solüsyonlar tüm vücut bölmelerine dağılır. NaCl içeren solüsyonlar yaklaşık üçte ikisi interstisiyuma, kalan üçte biri damar içi bölüme olmak üzere extrasellüler bölüme dağılır. SIVI-ELEKTROLİT TEDAVİSİ İLKELERİ Sodyumun böbrekte birikimi ile kendini belli eden durumlarda böbreklerden Na’ın atılım hızına ve extrasellüler sıvı hacim artışındaki orana göre Na alımı önlenmelidir!!! İntravenöz uygulanan kolloid içeren solüsyonlar genellikle tamamen damar içi bölümde kalır ancak assit, nefrotik sendrom, erişkin respiratuar distres sendromu ya da yaygın doku travmasında bu durum olmayabilir. 53 23.12.2016 İlaç Etkileşimleri Ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Parenteral kalsiyum ile parenteral potasyumun birlikte verilmesi kardiyak aritmi riskini arttırır. Kalsiyum ile sefalotin, tetrasiklinler verilmemeli. Sodyum bikarbonat; Kalsiyum amp, vitamin amp, Ringer Laktat, tetrasiklinler, NorAdrenalin amp ile karıştırılmamalı. Furosemid hiçbir ilaçla (elektrolit dahil) karıştırılmamalıdır. Mannitol ve protein çözeltilerine hiçbir madde (elektrolit) ilave edilmemelidir. 54 23.12.2016 İlaç Etkileşimleri Ve Dikkat Edilmesi Gerekenler İ.V. kalsiyum, magnezyumun etkisini antagonize eder. Kalsiyum tuzları, magnezyum sülfat ile karışırsa CaSO4 ( kalsiyum sülfat) çöker. Kalsiyum içeren ampuller tetrasiklin sınıfı antibiyotiklerle birlikte alındığında bu antibiyotikleri etkisiz duruma getirir. Dopamıne DBL, sodyum bikarbonat gibi herhangi bir alkali intravenöz solüsyona eklenmemelidir. Açılmış ampullerde arta kalan içerik atılmalı ve daha sonraki kullanım için saklanmamalıdır. 55 23.12.2016 ŞİFA BEKLEYEN YÜREKLERE SEVGİ GÖTÜREN ÇOK KIYMETLİ HEMŞİRELER…