İSLAM VE İLİM

advertisement
İSLAM VE İLİM
I-Konunun Plânı
A-İslâm’da ilim ve ilme verilen önem
1-Kur’ân-ı Kerimde ilim
2-Hadis-i Şeriflerde ilim
3-İbadet merkezleri olduğu kadar eğitim ve öğretim kurumları olarak
cami ve medreseler
B-İslâm’da ilim öğrenmenin maksadı
1-Tevhidin esası
2-İnsanın ve toplumun eğitimi
C-Dini ilimler ve Pozitif ilim
1-Dinî ilimlerin kaynağı
2-Pozitif bilimlerin kaynağı
3-Vahiy ve Akıl Çelişmezliği
II-Konunun Açılımı ve İşlenişi
İslâm’ın ilme ve ilim sahiplerine verdiği değer ilgili âyet ve hadisler zikredilerek
vurgulanır. İlimde öncelikli maksadın Allah’ın tevhidini bilmek olduğu, tevhidin açılımını
insanlara öğretmek ve hayata geçirilmesini temin için Yüce Allah’ın peygamberler gönderdiği
hatırlatılır. İslâm’da ilmin, eğitim ve öğretimle yakından ilgili olduğu; bundan maksadın da
bireysel ve toplumsal olarak ahlakî değerlerin kazanımı ve uygulanması olduğu belirtilir. Bu
amaçla Hz. Peygamberden beri İslâm’ın ilk dönemlerinde camilerin ibadet merkezi olmakla
birlikte aynı zamanda eğitim ve öğretim merkezleri olduğu da örneklendirilir. İslâm’ın ilk
dönemlerinden beri hayatın idamesi için pozitif bilimlere ve bu konudaki araştırmalara büyük
önem verildiği, İslâm âleminde tıp, matematik, kimya ve sosyal bilimlerde önemli merhaleler
kat edildiği, bu konularda İbn Sîna, İbn Heysem, Birûnî ve İbn Haldûn gibi âlimlerin yetiştiği
örneklendirilir. Dolayısıyla vahiyle akıl arasında bir çelişki olmadığı, vahyi kaynak alan dini
ilimlerle aklı ve tecrübeyi esas alan fenni ilimlerin sahalarının farklı olduğu üzerinde durulur.
İslam’ın temel kaynakları olan Kur’ân ve hadislerin akla büyük önem verdiği, bu iki kaynağın
insana tefekkürü ve ilmi araştırmaları emrettiği hatırlatılır. Sonuç olarak İslâm’ın terakkiye
mani olduğu iddiasının İslam’a yapılan bir bühtan ve iftira olduğu ifade edilir.
III-Konunun Özeti
“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt
alırlar.” 1âyetinden hareketle İslâm dininin ilmi, üstünlük sebebi olarak kabul ettiği belirtilir.
Ancak Kur’ân, hayatı sadece maddî ve tek boyutlu bir olgu olarak görmediğinden bilgi
edinme yoluyla elde edilen kazanımın da sadece maddi bir menfaat ve üstünlükten ibaret
1
Zümer, 39/9.
1
olmadığı da hatırlatır. İlimden asıl maksadın Allah’ı bilmek suretiyle ahlak ve adalete dayalı
birey ve toplum oluşturmak olduğu belirtilir. Bu bağlamda ilim mücerret bilmekten ibaret
kalmayıp uygulamaya dönüşürse, maddi olduğu kadar manevi üstünlük sebebi de olur. Bu
takdirde, o kimse, Allah katında üstün bir rütbeye sahip olmuş demektir. İslâm’da ilim ve ilmi
araştırmalar her zaman teşvik edilmiş hatta bu konuda Müslümanların diğer milletlerle
yarışması ve onlardan ileri durumda olmasını bir mesuliyet olarak Müslümanlara yüklenmiştir.
Sonuç olarak ilim ve ilmî araştırmalar, insanın ve toplumun lehine ise; insanı şerre değil hayra
sevk ediyorsa faydalı, aksi takdirde şerre ve kötülüğe götürüyorsa zararlı olduğu ifade edilir.
IV- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Âyetler
ِ
َّ ‫س َل َك ِب ِه ِعْلم ِإ َّن‬
‫ان َعْن ُه َم ْس ُؤوالا‬
ُ ‫َوالَ َت ْق‬
َ ‫الس ْم َع َواْلَب َصَر َواْل ُف َؤ َاد ُك ُّل أُولـئ َك َك‬
َ ‫ف َما َلْي‬
“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp
bunların hepsi ondan sorumludur.”2
ِ
ِ
ِ ‫َّر أ ُْوُلوا ْاْلَ ْلَب‬
‫اب‬
َ ‫ين َي ْعَل ُمو َن َو َّالذ‬
َ ‫ُق ْل َه ْل َي ْس َتوِي َّالذ‬
ُ‫ين َال َي ْعَل ُمو َن ِإَّن َما َي َت َذك‬
“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.” 3
Konuyla İlgili diğer Âyet-i kerimeler:
Hucurât, 49/6; Mücâdele, 58/11.
V- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler
ُ ‫س ِمع‬
‫ت َرسُو َل ه‬
‫وعن أبي الدرداء َر ِض َي ه‬
َ‫سلَك‬
َ ً ‫س َلكَ َط ِريقا ً َيطلُبُ في ِه ِعلما‬
َ ‫ َمن‬:َ‫اّلل صلى هللا عليه وسلم َيقُول‬
َ :‫اّللُ عَنه قال‬
َ
ُ ‫اّللُ بِ ِه َط ِريقا ً ِمن‬
َّ
َ
َ
َ
َ
َّ ‫ َو‬،‫ب ال ِعل ِم‬
َّ ‫ َو‬.‫ق ال َجن ِة‬
َ َ ‫إن المالَََ ئِكَة لت‬
‫ه‬
‫ت‬
َّ ‫إن ال َعا ِل َم ليَستَغ ِف ُر لهُ َمن فِي ال‬
ِ ‫س َموا‬
ِ ‫ضى ِلطا ِل‬
ً ‫ض ُع أجنِ َحتَهَا ِر‬
ِ ‫ط ُر‬
َ
َ
َ
َ
َ
َ
َّ ‫ َو‬،‫ب‬
َّ
ُ
َ
َ
‫إن‬
‫ك‬
‫ا‬
‫َو‬
‫ك‬
‫ال‬
‫ر‬
‫ئ‬
‫ا‬
‫س‬
‫َلى‬
‫ع‬
‫ر‬
‫د‬
‫ب‬
‫ال‬
‫ة‬
‫ل‬
‫ي‬
‫ل‬
‫ر‬
‫م‬
‫ق‬
‫ال‬
‫ل‬
‫ض‬
‫ف‬
‫ك‬
‫د‬
‫ب‬
‫ا‬
‫ع‬
‫ال‬
‫َلى‬
‫ع‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ع‬
‫ال‬
‫ل‬
‫ض‬
‫ف‬
‫إن‬
‫و‬
،
‫اء‬
‫م‬
‫ال‬
‫ف‬
‫جَو‬
‫ي‬
‫ف‬
‫ان‬
‫ت‬
‫ي‬
‫ح‬
‫ال‬
‫و‬
‫ض‬
‫ر‬
‫ال‬
‫ا‬
‫في‬
‫ن‬
‫م‬
ِ
َ
ِ
ِ
َ
ِ
ِ
ِ
ِ
َ
َ ِ
َ ِ
َ ‫َو‬
ِ َ
ِ َ
ِ َ
ِ
َِ ِ
ِ َ
ُ
ُ
ُ
‫ه‬
َ
َ
َ
َ
ً
ً
َ
َ
َّ
َ
َ
َ
.‫ُورثوا دِينارا َوََ ال دِر َهما َول ِكن وُ ِ هرثوا ال ِعل َم ف َمن أخذهُ أخذ ُه بِح َِظ َوافِر‬
‫ َوإن االنبِيَا َء لم ي ِ ه‬،‫اء‬
ِ َ‫العُل َما َء َو َرثة ا‘نبِي‬
Ebu'd-Derda (ra)’dan Resûlullah (sav)'ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Kim ilim
öğrenmek için bir yol tutarsa, Allah da onu cennete giden yollardan birine dahil eder.
Melekler, ilim öğrenmesinden hoşnut olarak o kimseyi korurlar. İlim öğrenen için göklerde ve
yerde olanlar, hatta denizdeki canlılar bile istiğfar ederler. Âlimin ibadet edene üstünlüğü,
dolunaylı gecede ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin
vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne de dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar.
Kim ilme sahip çıkarsa, büyük bir nasip elde etmiş olur.”4
‫ سمعت رسول ه‬:‫اّللُ عَنه يقول‬
‫ سمعت معاوية َر ِض َي ه‬:‫عن حميد بن عبدالرحمن قال‬
‫ َمن ي ُِر ِد‬:‫اّلل صلى هللا عليه وسلم يقول‬
‫ه‬
.‫ِين‬
ِ ‫اّللُ ب ِه َخيرا ً يُفَ ِقهههُ فِي الده‬
Humeyd İbni Abdirrahmân'dan rivayet edildiğine göre o, Hz. Muâviye’nin Resulullah
(sav)'ın şöyle buyurduğunu işittiğini söylüyor: “Allah hakkında hayır dilediği kimseyi dinde
fakih kılar.”5
ُ ‫اّللِ صلى هللا عليه وسلم َر‬
‫ ذُ ِك َر ِل َرسُو ِل ه‬:‫اّللُ عَنه قال‬
‫عن أبي أمامة َر ِض َي ه‬
‫ فَض ُل العَا ِل ِم عَلى العَابِ ِد‬:َ‫ فقَال‬.‫جََ ل عَابِدٌ َوعَا ِل ٌم‬
. ‫َكفَض ِلي عَلى أدنَا ُكم‬
Ebu Ümâme (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav)'a biri âbid diğeri âlim iki kişiden
bahsedilmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en
basitinize olan üstünlüğüm gibidir” buyurdu.6
İsra,17/36.
Zümer, 39/9.
4
Ebû Davûd, İlim 1(3641); Tirmizî, İlim, 19.
5
Buhari, Farzu'l Humus 7; İlim, 13; İ'tisam 10; Müslim, İmâre 98; Zekât 98, 100.
6
Tirmizî, İlim 19 (2688)
2
3
2
‫سبِي ِل ه‬
‫ قَا َل َرسُو ِل ه‬:‫اّللُ عَنه قال‬
‫وعن أنس َر ِض َي ه‬
.‫اّللِ َحتهى يَر ِج َع‬
ِ ‫ب‬
َ ‫العلم فَه َُو ِفي‬
َ َ‫ َمن َخ َر َج فِي َطل‬:‫اّللِ صلى هللا عليه وسلم‬
Enes (ra)’dan Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet ediliyor: “İlim talebi için
yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.”7
.‫ارةً ِل َما َمضى‬
َ َّ‫ َمن َطلَ َب ال ِعل َم كَانَ َكف‬:ً‫و عن سخبرة مرفوعا‬
Sahbere (ra)'dan merfu olarak rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur: “Kim ilim öğrenmeği talep ederse, bu onun geçmişteki günahlarına kefaret
olur.”8
ُ ‫ ال َك ِل َمةُ ال ِحك َمةُ ضَالَّةُ المُؤ ِم ِن فَحَي‬:‫اّللِ صلى هللا عليه وسلم‬
‫ قَا َل رسو ُل ه‬:‫اّللُ عَنه قال‬
‫عن أبي هريرة َر ِض َي ه‬
‫ث َو َجدَ َها فَه َُو‬
.‫أ َحقُّ بِهَا‬
Ebu Hüreyre (ra) “Resûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: “Hikmet,
mü'minin yitiğidir. Mümin hikmeti nerde bulursa onu sahiplenir.”9
ُ‫عه‬
َّ :‫اّللِ صلى هللا عليه وسلم‬
ُ ‫اّللَ ال يَقبِضُ ال ِعل َم اِنتِ َزاعا ً يَنت َ ِز‬
‫إن ه‬
‫ َقا َل َرسُو ُل ه‬:‫اّللُ عَنهُما قال‬
‫عن ابن عمرو بن العاص َر ِض َي ه‬
َ
َ
َّ
ً
َ
َ
َّ
َّ
َ
َ َ‫س ِئلُوا فَأفتَوا ِبغَي ِر ِعلم ف‬
‫ضلُّوا‬
‫ن‬
‫ال‬
‫ذ‬
‫خ‬
‫ت‬
‫ا‬
‫ا‬
‫م‬
‫ل‬
‫َا‬
‫ع‬
‫ق‬
‫ُب‬
‫ي‬
‫م‬
‫ل‬
‫ا‬
‫ذ‬
‫إ‬
‫ى‬
‫ت‬
‫ح‬
‫اء‬
‫م‬
‫ل‬
‫ع‬
‫ال‬
‫ض‬
ُ َ‫ ف‬،‫اس ُر ُؤسا ً ُج َّها ًال‬
ُ
ُ
ِ ِ
ِ ‫اس َول ِكن َيق ِبضُ ال ِعل َم ِبقَب‬
ِ َّ‫ِمنَ الن‬
َ
َ ‫َوأ‬
.‫ضلُّوا‬
İbn Amr İbni'l-Âs’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Allah, ilmi insanlardan söküp almak suretiyle yok etmez. Fakat ilim, alimlerin ölümüyle yok
olur. Öyle ki, tek bir âlim kalmaz, halk da cahilleri (alim sanarak ilimde) önder edinir. Bunlar
kendilerine sorulan meselelere bilgisizce fetva verirler. Hem kendilerini hem de başkalarını
yanıltırlar.”10
VI-Yararlanılabilecek Bazı Kaynaklar
1-Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, “İlim” maddesi, c. 22, s. 109-114.
2-Nasr, Seyyid Hüseyin, İslam ve İlim, çeviren, İlhan Kutluer, İnsan yayınları, 1989.
3-Bilgiz, Musa, Kur’anda Bilgi, İnsan yayınları, 2003.
4-Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, çeviren, Mehmet Yazgan, İstanbul,
2004, c. 2, s. 626-669.
5- Afzalur Rahman, Sîret Ansiklopedisi, İstanbul 1996, c. 4, s. 135-309; c. 5, s. 289350.
6-Yazır, Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1982, c. 2, s. 1439; c. 3, s.
1885; c. 4, s. 2513; c. 7, s. 4794; c. 9, s. 6184.
Tirmizî, İlim 2 (2649), İbnu Mâce, Mukaddime 17, (227).
Tirmizî, İlim 2 (2650)
9
Tirmizî, İlim 19 (2688)
10
Buhârî, İlim 34; Müslim, İlim 13 (2573)
7
8
3
Download