İSLAM VE İLİM

advertisement
İSLAM VE İLİM
Bünyamin OKUMUŞ
I- Konunun Plânı
A-İslâm’da ilim ve ilme verilen önem
1-Kur’ân-ı Kerimde ilim
2-Hadis-i Şeriflerde ilim
3-İbadet merkezleri olduğu kadar eğitim ve öğretim kurumları
olarak cami ve medreseler
B-İslâm’da ilim öğrenmenin maksadı
1-Tevhidin esası
2-İnsanın ve toplumun eğitimi
C-Dini ilimler ve Pozitif ilim
1-Dinî ilimlerin kaynağı
2-Pozitif bilimlerin kaynağı
3-Vahiy ve Akıl Çelişmezliği
II- Konunun Açılımı ve İşlenişi
İslâm’ın ilme ve ilim sahiplerine verdiği değer ilgili âyet ve hadisler
zikredilerek vurgulanır. İlimde öncelikli maksadın Allah’ın tevhidini
bilmek olduğu, tevhidin açılımını insanlara öğretmek ve hayata
geçirilmesini temin için Yüce Allah’ın peygamberler gönderdiği
hatırlatılır. İslâm’da ilmin, eğitim ve öğretimle yakından ilgili olduğu;
bundan maksadın da bireysel ve toplumsal olarak ahlakî değerlerin
kazanımı ve uygulanması olduğu belirtilir. Bu amaçla Hz. Peygamberden
beri İslâm’ın ilk dönemlerinde camilerin ibadet merkezi olmakla birlikte
aynı zamanda eğitim ve öğretim merkezleri olduğu da örneklendirilir.
İslâm’ın ilk dönemlerinden beri hayatın idamesi için pozitif bilimlere ve bu
konudaki araştırmalara büyük önem verildiği, İslâm âleminde tıp,
matematik, kimya ve sosyal bilimlerde önemli merhaleler kat edildiği, bu
konularda İbn Sîna, İbn Heysem, Birûnî ve İbn Haldûn gibi âlimlerin
yetiştiği örneklendirilir. Dolayısıyla vahiyle akıl arasında bir çelişki
1
olmadığı, vahyi kaynak alan dini ilimlerle aklı ve tecrübeyi esas alan fenni
ilimlerin sahalarının farklı olduğu üzerinde durulur. İslam’ın temel
kaynakları olan Kur’ân ve hadislerin akla büyük önem verdiği, bu iki
kaynağın insana tefekkürü ve ilmi araştırmaları emrettiği hatırlatılır. Sonuç
olarak İslâm’ın terakkiye mani olduğu iddiasının İslam’a yapılan bir
bühtan ve iftira olduğu ifade edilir.
III- Konunun Özeti
“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri
öğüt alırlar.” 1âyetinden hareketle İslâm dininin ilmi, üstünlük sebebi
olarak kabul ettiği belirtilir. Ancak Kur’ân, hayatı sadece maddî ve tek
boyutlu bir olgu olarak görmediğinden bilgi edinme yoluyla elde edilen
kazanımın da sadece maddi bir menfaat ve üstünlükten ibaret olmadığı da
hatırlatır. İlimden asıl maksadın Allah’ı bilmek suretiyle ahlak ve adalete
dayalı birey ve toplum oluşturmak olduğu belirtilir. Bu bağlamda ilim
mücerret bilmekten ibaret kalmayıp uygulamaya dönüşürse, maddi olduğu
kadar manevi üstünlük sebebi de olur. Bu takdirde, o kimse, Allah katında
üstün bir rütbeye sahip olmuş demektir. İslâm’da ilim ve ilmi araştırmalar
her zaman teşvik edilmiş hatta bu konuda Müslümanların diğer milletlerle
yarışması ve onlardan ileri durumda olmasını bir mesuliyet olarak
Müslümanlara yüklenmiştir. Sonuç olarak ilim ve ilmî araştırmalar, insanın
ve toplumun lehine ise; insanı şerre değil hayra sevk ediyorsa faydalı, aksi
takdirde şerre ve kötülüğe götürüyorsa zararlı olduğu ifade edilir.
IV- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Âyetler
‫ك َكا َن َعْنهُ َم ْس ُؤوالا‬
َّ ‫ك بِِه ِع ْلم إِ َّن‬
َ ِ‫صَر َوالْ ُف َؤ َاد ُك ُّل أُول ئ‬
َ َ‫س ل‬
ُ ‫َوالَ تَ ْق‬
َ َ‫الس ْم َع َوالْب‬
َ ‫ف َما لَْي‬
“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü
kulak, göz ve kalp bunların hepsi ondan sorumludur.”2
ِ ‫قُل َهل يستَ ِوي الَّ ِذين ي ْعلَمو َن والَّ ِذين َال ي ْعلَمو َن إََِّّنَا ي تَ َذ َّكر أُولُوا ْاْلَلْب‬
‫اب‬
َ
ْ ُ َ
ُ َ َ َ ُ ََ
َْ ْ ْ
“De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri
öğüt alırlar.” 3
Konuyla İlgili diğer Âyet-i kerimeler:
Hucurât, 49/6; Mücâdele, 58/11.
1 Zümer, 39/9.
2 İsra,17/36.
3 Zümer, 39/9.
2
V- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler
ِ
ِ
‫ َم ْن‬:‫ول‬
َ ‫ول اللّه صلى اهلل عليه وسلم يَ ُق‬
َ ‫ت َر ُس‬
ُ ‫ ََس ْع‬:‫وعن أيب الدرداء َرض َي اللّهُ َعْنه قال‬
ِ
َّ ‫ َو‬.‫اْلَن َِّة‬
‫ض ُع‬
ْ ‫ك اللّهُ بِِه طَ ِريقا ِم ْن طُُرِق‬
َ َ‫ب ف ِيه ِع ْلما َسل‬
َ َ‫َسل‬
َ َ‫إن املالَ ََئ َكةَ لَت‬
ُ ُ‫ك طَ ِريقا يَطْل‬
ِ َّ ‫ و‬،‫ب الْعِْل ِم‬
ِ َّ ‫اِل لَيستَ ْغ ِفر لَه من ِِف‬
ِ ِ‫أجنِ َحتَ َها ِرضى لِطَال‬
ِ ‫االر‬
‫ض‬
ْ
ْ ‫الس َموات َوَم ْن ِف‬
ْ َ ُ ُ ْ َ َ ‫إن الْ َع‬
َ
‫ا‬
ِ
ِ ‫اْلِيتا ُن ِِف جو‬
َّ ‫ َو‬،‫ف امل ِاء‬
‫ض ِل الْ َق َم ِر لَْي لَةَ الْبَ ْد ِر َعلى َسائِِر‬
ْ ‫ض َل الْ َعاِل َعلى الْ َعابِ ِد َك َف‬
ْ َ‫إن ف‬
َ ْ ‫َو‬
َ
ْ
َ
ِ
ِ ‫ورثُوا ِدينَارا وَال ِدرََها و‬
ِ
ِ
ِ ِ‫الْ َكواك‬
َّ
َّ ‫ َو‬،‫ب‬
‫لك ْن َوَّرثُوا‬
‫ي‬
‫ِل‬
‫اء‬
‫ي‬
‫ب‬
‫ن‬
‫اال‬
‫إن‬
‫و‬
،
‫اء‬
‫ي‬
‫ب‬
‫ن‬
‘
‫ا‬
‫ة‬
‫ث‬
‫ر‬
‫و‬
‫اء‬
ِّ ُ َْ َ َ ْ
َ ْ ََ
َ َ ْ ُ ََ َ َ ‫إن الْعُلَ َم‬
َ
ِ
ِّ َ‫أخ َذهُ ِِب‬
.‫ظ َوافِ ٍر‬
َ ُ‫أخ َذه‬
َ ‫الْع ْل َم فَ َم ْن‬
Ebu'd-Derda (ra)’dan Resûlullah (sav)'ın şöyle buyurduğu rivayet
edilir: “Kim ilim öğrenmek için bir yol tutarsa, Allah da onu cennete giden
yollardan birine dahil eder. Melekler, ilim öğrenmesinden hoşnut olarak o
kimseyi korurlar. İlim öğrenen için göklerde ve yerde olanlar, hatta
denizdeki canlılar bile istiğfar ederler. Âlimin ibadet edene üstünlüğü,
dolunaylı gecede ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Âlimler
peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne de dirhem miras
bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar. Kim ilme sahip çıkarsa, büyük bir
nasip elde etmiş olur.”4
‫ َسعت رسول اللّه صلى‬:‫ َسعت معاوية َر ِض َي اللّهُ َعْنه يقول‬:‫عن محيد بن عبدالرمحن قال‬
ِ
ِ
.‫ِّههُ ِِف الدِّي ِن‬
ْ ‫ َم ْن يُِرد اللّهُ به َخ ْْيا يُ َفق‬:‫اهلل عليه وسلم يقول‬
Humeyd İbni Abdirrahmân'dan rivayet edildiğine göre o, Hz.
Muâviye’nin Resulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu işittiğini söylüyor:
“Allah hakkında hayır dilediği kimseyi dinde fakih kılar.”5
ِ ‫ ذُكِر لِرس‬:‫عن أيب أمامة ر ِضي اللّه َعْنه قال‬
‫ول اللّ ِه صلى اهلل عليه وسلم َر ُج ََل َعابِد‬
ُ َ َ
َُ َ
ِ
ِ ‫وع‬
. ‫ضلِي َعلى ْأدنَا ُك ْم‬
َ ‫ ف َق‬.‫اِل‬
ْ ‫ض ُل الْ َعاِل َعلى الْ َعابِ ِد َك َف‬
ْ َ‫ ف‬:‫ال‬
ََ
Ebu Ümâme (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav)'a biri âbid diğeri âlim
iki kişiden bahsedilmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Âlimin âbide
üstünlüğü, benim sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir” buyurdu.6
4 Ebû Davûd, İlim 1(3641); Tirmizî, İlim, 19.
5 Buhari, Farzu'l Humus 7; İlim, 13; İ'tisam 10; Müslim, İmâre 98; Zekât 98, 100.
6 Tirmizî, İlim 19 (2688)
3
ِ ِ َ َ‫ ق‬:‫وعن أنس ر ِضي اللّه عْنه قال‬
ِ
‫ب‬
َ ُ َ َ
َ َ‫ َم ْن َخَر َج ِف طَل‬:‫ال َر ُسول اللّه صلى اهلل عليه وسلم‬
.‫العِْل ِم فَ ُه َو ِِف َسبِ ِيل اللّ ِه َح ّّت يَْرِج َع‬
Enes (ra)’dan Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet ediliyor:
“İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.”7
ِ‫ من طَلَب العِْلم َكا َن َك َّفاراة ل‬:‫و عن سخربة مرفوعا‬
.‫ضى‬
‫م‬
‫ا‬
‫م‬
َ
َ
َ
َ َ َْ
َ
Sahbere (ra)'dan merfu olarak rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber
şöyle buyurmuştur: “Kim ilim öğrenmeği talep ederse, bu onun geçmişteki
günahlarına kefaret olur.”8
ْ ُ‫ الْ َكلِ َمة‬:‫رسول اللّ ِه صلى اهلل عليه وسلم‬
ُ ‫ال‬
َ َ‫ ق‬:‫عن أيب هريرة َر ِض َي اللّهُ َعْنه قال‬
ُ‫اْلِ ْك َمة‬
.‫أح ُّق ِِبَا‬
ُ ‫ضالَّةُ الْ ُم ْؤِم ِن فَ َحْي‬
َ
َ ‫ث َو َج َد َها فَ ُه َو‬
Ebu Hüreyre (ra) “Resûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet
ediyor: “Hikmet, mü'minin yitiğidir. Mümin hikmeti nerde bulursa onu
sahiplenir.”9
َّ :‫ول اللّ ِه صلى اهلل عليه وسلم‬
‫إن‬
ُ ‫ال َر ُس‬
َ َ‫ ق‬:‫عن ابن عمرو بن العاص َر ِض َي اللّهُ َعْن ُهما قال‬
ِ ‫َّاس و‬
ِ ‫اللّه ال ي ْقبِض الْعِْلم اِنْتِزاعا ي ْنتَ ِزعه‬
ِ
ِ ‫ض الْعِْل َم بَِقْب‬
ِ
‫حّت إ َذا َِْل‬
‫ب‬
‫ق‬
‫ي‬
‫ن‬
‫لك‬
‫ن‬
‫ال‬
‫ن‬
‫م‬
َّ ‫ض الْعُلَ َم ِاء‬
ْ
ُ َ ْ َ
َ ُُ َ َ َ ُ َ َ
ِ
ِ
َّ ِ ِ
.‫أضلُّوا‬
َ َ‫ فَ ُسئلُوا فَأفْ تَ ْوا بِغَ ِْْي ع ْل ٍم ف‬،‫َّاس ُرُؤسا ُج َّهاال‬
َ ‫ضلُّوا َو‬
ُ ‫يُْبق َعالما اَّتَ َذ الن‬
İbn Amr İbni'l-Âs’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle
buyurmuştur: “Allah, ilmi insanlardan söküp almak suretiyle yok etmez.
Fakat ilim, alimlerin ölümüyle yok olur. Öyle ki, tek bir âlim kalmaz, halk
da cahilleri (alim sanarak ilimde) önder edinir. Bunlar kendilerine sorulan
meselelere bilgisizce fetva verirler. Hem kendilerini hem de başkalarını
yanıltırlar.”10
VI- Yararlanılabilecek Bazı Kaynaklar
1-Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, “İlim” maddesi, c. 22,
s. 109-114.
2-Nasr, Seyyid Hüseyin, İslam ve İlim, çeviren, İlhan Kutluer, İnsan
yayınları, 1989.
3-Bilgiz, Musa, Kur’anda Bilgi, İnsan yayınları, 2003.
7 Tirmizî, İlim 2 (2649), İbnu Mâce, Mukaddime 17, (227).
8 Tirmizî, İlim 2 (2650)
9 Tirmizî, İlim 19 (2688)
10 Buhârî, İlim 34; Müslim, İlim 13 (2573)
4
4-Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, çeviren, Mehmet
Yazgan, İstanbul, 2004, c. 2, s. 626-669.
5- Afzalur Rahman, Sîret Ansiklopedisi, İstanbul 1996, c. 4, s. 135309; c. 5, s. 289-350.
6-Yazır, Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1982, c.
2, s. 1439; c. 3, s. 1885; c. 4, s. 2513; c. 7, s. 4794; c. 9, s. 6184.
5
Download