Prostat Kanseri Epidemiyoloji ve Etyoloji

advertisement
Prostat Kanseri
Epidemiyoloji ve Etyoloji
Dr.Necip Pirinççi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp
Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı,
Van
Epidemiyoloji
Erkeklerde en sık tanı konulan kanser.
Erkeklerde AC kanserinden sonra en sık ölüme sebep
olan kanser.
Kanser ölümlerinin %10’nundan sorumludur.
Son iki dekatta erken tanıya bağlı kansere bağlı
ölümlerde düşüş.
Remzi M, J Mens Health Gend, 2004; Melia J, Br J Urol, 2004
50 yaşından sonra insidans katlanarak artar.
-40 yaş altı1/10.000
-40-59 yaş arası 1/103
-60-79 yaş arası 1/8.
Tanı
-serum prostat spesifik antijen (PSA)
-dijital rektal muayene
Organa sınırlı tümörlerin yakalanmasına olanak vererek prostat bağlı
ölümlerde belirgin düşüşe neden olmuştur.
Sigara içenlerde hastalığa özgü mortalite daha yüksektir.
Kenfield SA, JAMA, 2011
Postmortem biyopsilerde insidental karsinom saptanma oranı %15 %70 ( hastanın yaşı ve/veya postmortem biyopsinin örneklemesi ).
Gites RE, N Eng J Med, 1991
%20 klinik bulgu.
İnsidans;
-İskandinav ülkelerinde, uzakdoğuya göre daha fazla. (diyet ve
birazda uzakdoğuda yaşam beklentisin bir miktar düşük olması).
-ABD siyah erkeklerde insidansı ve mortalitesi beyaz erkeklere göre
fazla.
-Amerikada yaşayan Afrika ve Asya kökenlilerde, Afrika ve Asya’da
yaşayanlara göre klinik prostat kanseri daha fazladır (göçten sonra
hayvansal yağ ile beslenme ).
-Latent prostat kanseri açısından ırklar ve değişik ülkeler arasında
fark yoktur.
Gronberg H, Lancet, 2003; White A, Cancer, 2011; Ho SM, Endocrinol Metab Clin North Am, 2011.
Etyoloji
Genetik+çevresel faktörler
Potansiyel risk faktörleri;
-Yaş
-Genetik faktörler ve ailesel yatkınlık
-Diyet ve çevresel faktörler
-Hormonlar
-Vazektomi
-Irk
-Enfeksiyon
-Diğer (cinsel yolla bulaşan hastalıklar, seksüel aktivite, vücut kitle
indexi, PSA )
Yaş
En önemli risk faktörü.
Genelde 50 yaş üstü.
%80’i altmış beş yaşın üstünde.
Ho SM,Endocrinol Metab Clin North Am., 2011
Prostat kanserinin gelişme riski;
-39 yaşında %0.005
-40-59 yaş arası %2,2
-60-79 yaş arası %13,7
American Cancer Society, 2003
Otopsi serisinde;
-50-60 yaş arası erkeklerde %20
-70-80 yaş arası erkeklerde %50 histolojik olarak prostat kanseri.
Carter HB, J Urol , 1990.
Elli yaşındaki bir erkeğin hayatı boyunca
-Histolojik saptanabilen prostat kanseri geliştirme riski %42,
-Klinik hastalık geliştirme riski %9,5
-Prostat kanseri yüzünden ölüm riski %2,9.
Scher HI, Clinical Oncology, 2000
Genetik faktörler ve ailesel yatkınlık
9 adet sorumlu gen tarif.
Ailesel prostat kanseri hikâyesi olan hastaların bir kısmında 1.
kromozom, 17. kromozom ve X kromozomunda genetik değişiklikler
saptanmıştır
En iyi karekterize olan HPC1 genidir. Herediter prostat kanser 1
(HPC1) geni ve prostat kanserini predispoze eden gen (PCAP) 1.
kromozomda yerleşmekte iken, insan prostat geni (human prostate
cancer gene) x kromozomunda yerleşmiştir.
-İsveç ve Amerika’da HPC1 geni + ailelerde;
-erken yaş
- etkilenen birey sayısı
-iki kuşak boyunca devamlılık.
Birinci derece akrabasında prostat kanseri + ise risk 2 kat; iki ya da
daha fazla birinci derece akrabasında + ise bu risk 5-11 kat.
70 yaşında prostat kanseri yakını olan erkekte 4 kat, 60 yaşında bir
aile yakını olanda 5 kat ve 50 yaşında bir yakını olanda ise 7 kat
artar.
Erken yaşta prostat kanseri tanısı alan bireylerin kardeş ve aile
bireylerinde prostat kanserine yakalanma riski artar.
Montironi R, Virchows Arch. 2004; Steinberg GD, Prostate, 1990; Lesko SM. Am J Epidemiol, 1996.
Diyet ve çevresel faktörler
Hayvansal yağlar, kırmızı et ve yağlı hayvansal besinlerin tüketimi
prostat kanseri insidansı ve mortalitesini yaklaşık 2 kat artırır.
Prostat kanseri gelişimini engelleyen diyet bildirilmemiştir.
Amerika’da yaşayan Japon erkeklerde prostat kanseri görülme oranı
Japonya’da yaşayan Japonlardan daha fazladır. Göç ettikleri
bölgede daha uzun süre yaşadıkları için göç sırasında genç yaşta
olanlarda risk daha yüksektir.
-Batı yaşam tarzı
-yüksek oranda yağ ve kırmızı et tüketimi
Prostat kanseri riski açısından Asya’lı ve Amerika’lı erkekler
arasındaki %10-15’lik farkın satüre yağ alımı ile ilişkili olduğu öne
sürülmüştür.
Japonya’da prostat kanserinin düşük oranlarda izlenmesinin nedeni
soya ürünlerinin daha çok tüketilmesi olarak düşünülmüştür.
isoflavonların hücre proliferasyonu ve transformasyonunda ve ayrıca
anjiogenezis gelişiminde önemli olan tirozin kinazları inhibe ettiği
öne sürülmüştür (20).
Kalsiyum tüketimi & prostat kanseri insidansında artış bildirilmiştir.
Bunun nedeni serumda kalsiyumun yüksek olmasının 1,25
Dihidroksikolekalsiferol seviyesini düşürmesi ile ileri sürülmektedir.
Cook LS, J Urol, 1999; Veierod MB, Int J Cancer, 1997; Gronberg H, Lancet , 2003.
Hormonlar
Normal prostat epitelinin büyümesi ve canlılığını sürdürmesi için
-Androjenler: Serumdaki IGF-BP3’ü azaltır
-D vitamini: Serumdaki IGF-BP3’ü artırır
Serumdaki IGF-1 miktarındaki 100ng/ml’lik artışın prostat kanseri
riskini 2 kat arttırdığı bildirilmiştir. IGF-BP3; serumdaki serbest IGF-1
azaltır.
Puberteden önce orşiektomi yapılanlar ve konjenital 5-alfa redüktaz
enzim eksikliği olanlarda prostat kanserinin gelişmediği
saptanmıştır.
Karaciğer sirozuna bağlı olarak gelişen hiperöstrojenemi nedeniyle
bu hastalarda prostat kanseri insidansı daha düşüktür
5-alfa redüktaz inhibitörü kullanımı da prostat kanseri gelişimini
azaltmaktadır. Ancak 5-alfa redüktaz ihibitörü kullananlarda gelişen
prostat kanserinde tümörün histolojik olarak daha agresif olduğu
saptanmıştır.
Bostwick DG, Cancer, 2004; Azzouni F, Urology, 2012; Walsh PC, J Urol. 2012.
Vazektomi:
Net olmamakla birlikte vazektomi prostat kanseri riskini artırabilir;
-anti-sperm antikorları
-azalmış seminal androjen konsantrasyonu
-azalmış prostatik sekretuar aktivite
Bostwick DG, Cancer, 2004
Irk:
-Afro-Amerikalı erkeklerde 275,3 /100.000
-Beyaz ırkta 172,9 /100.000
-Asya kökenli erkeklerde 107,2 /100.000
Beyaz ırkla karşılaştırıldığı zaman Afro-Amerikan erkeklerde;
-Testosteron miktarı %15 daha yüksek
-5-alfa redüktaz daha aktif.
Afro-Amerikalı erkeklerde prostat kanseri; daha yüksek oranda
metastaz ve yüksek evre ile daha kötü seyirlidir.
Lunenfeld B, World J Urol, 2002; White A, Cancer, 2011; Thomas LN, Eur Urol, 2008
Enfeksiyon
Uzun süreli kronik inflamasyon prostat kanserine neden olabilir.
Kronik inflamasyon;
-enfeksiyon(ensık)
-idrar reflüsü
-diyet
-hormonal bozukluklar
Kronik inflamatuar süreçte histolojik olarak en yaygın görülen bulgu;
proliferatif inflamatuar atrofidir. Bu hücreler bazen yüksek dereceli
Prostatik İntraepitelyal Neoplazi (PİN)’ye dönüşebilmektedir.
Proliferatif inflamatuar atrofi, ağırlıklı olarak periferal zonda bulunur.
İmmün sistemin uyarılması ile fagositlerin aktivasyonu -- reaktif
oksijen ve nitrojen metabolitlerinin oluşması -- DNA hasarı -- salınan
sitokinler ile epitel hücre proliferasyonu ve anjiogenez ( tümör
gelişim süreçleri).
Prostat kanseri ile enfeksiyon ilişkisinde en sık suçlanan gen
HPC1’dir. HPC1 mutasyonunda viral, bakteriyel ve mantar
enfeksiyon sıklığının arttığı, prostat kanseri sıklığında da artış
olduğu gösterilmiştir.
Karan D, Cancer Res, 2009; Stock D, Urol Clin North Am, 2008; Klein EA, Urology, 2006
Cinsel bulaşıcı hastalıklar;
Cinsel bulaşıcı hastalıklar ve seksüel aktivitenin prostat kanseri
gelişimindeki rolü net değildir.
-sifiliz 2,3 kat,
-gonore 1.34 kat,
-herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalık 1.44 kat
-prostatit 1.57 kat riski arttığı bildirilmiştir.
Sifiliz, HPV, HSV-8 ve XMRV virüsü ile prostat kanseri arasında
birliktelik olduğu gösterilmiştir.
Çoklu partnerde risk artarken ( artmış enfeksiyon riskinden dolayı),
sık ejekulasyonun da patojenin temizlenmesi nedeniyle riskin
azaldığı belirtilmektedir.
Sarma AV, J Urol, 2006; Sutcliffe S, Cancer Epidemiol Biomarkers Prev, 2006; 2007
Vücut kitle indeksi;
Prostat kanserinden ölüm oranı;
Vücut kitle indeksi 35 ile 40 arasında olan erkeklerin normal sınırlar
içindeki vücut kitle indeksine sahip erkeklere göre %34 daha fazla.
Calle EE, N Engl J Med, 2003; Ly D, J Urol. 2010
PSA;
Yaşa göre yüksek PSA & prostat kanser riski.
Dikkatiniz için Teşekkürler…
Download