işletme fonksiyonları

advertisement
İŞLETME FONKSİYONLARI
İŞLETME BİLİMİNE GİRİŞ
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İŞLETME FONKSİYONLARI








YÖNETİM
ÜRETİM
PAZARLAMA
FİNANSMAN
MUHASEBE
İNSAN KAYNAKLARI
HALKLA İLİŞKİLER
ARAŞTIRMA GELİŞTİRME (Ar-Ge)
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İŞLETME FONKSİYONLARI




İşletmelerin çeşitli yönleriyle incelenmesi tıpkı canlı bir
organizmanın veya daha spesifik olarak tıpta insanın incelenmesi
gibi iki şekilde olabilir:
Statik bakımdan veya durgun halde iken;
Dinamik bakımdan veya faaliyet halinde iken.
Statik inceleme tarzında, tıpkı insan vücut yapısının anatomi
dersinde kadavra olarak ele alınması gibi işletmenin yapısı
(bünyesi), kısımları ve organları üzerinde durulur. İşletmenin üretim
faktörleri, maddi ve beşeri faktörler olarak ele alınır, organizasyon
(örgüt) yapısı incelenir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İŞLETME FONKSİYONLARI


Dinamik inceleme tarzında ise, yine tıpta insan vücudu ve
organlarının çalışırken incelenmesi (fizyolojisi) gibi, işletmenin
çeşitli kısım ve organlarının fonksiyonlarını, gördükleri iş ve
faaliyetleri ele alma yoluna gidilir. Diğer bir ifadeyle, ilkine
anatomik analiz; ikincisine, fizyolojik analiz denilebilir. İşletmeyle
ilgili olarak başlangıç bölümlerinde verilen ve daha da verilecek
genel bilgilerin çoğu işletmenin statik olarak incelenmesine
yöneliktir.
Konunun dinamik bakımdan incelenmesi söz konusu olunca,
işletmelerin yerine getirdikleri faaliyetlerin üzerinde durulması
yoluna gidilir. Ancak bu faaliyetler çok ve çeşitli olduğundan
bunların birbiriyle yakın ilişkisi olanları gruplandırmak gerekir.
Böylece, gruplandırılmış işletme faaliyetleri, işletme fonksiyonlarını
oluşturur.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İŞLETME FONKSİYONLARI

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.

İşletme fonksiyonları sekiz grupta ele alınabilir:
Yönetim
Üretim
Pazarlama
Finans
Muhasebe
İnsan Kaynakları (Personel)
Halkla İlişkiler
Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge)
Bunlardan halkla· ilişkiler ile Ar-Ge nispeten yeni oluşmuş
fonksiyonlardır. Bazı yazarlar karar verme veya karar almayı da
ayrı bir fonksiyon olarak kabul ederlerse de, daha yaygın bir görüşe
göre, zaten "yönetim" tümüyle bir karar verme işlemidir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İŞLETME FONKSİYONLARI
YÖNETİM
Üretim
TÜKETİCİ
Pazarlama
Araştırma ve
Geliştirme
Başlıca İşletme Fonksiyonları
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
YÖNETİM FONKSİYONU



Yönetim, işletmede belirlenen hedeflere ulaşmak için işletme
kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde planlanma, yapılandırma,
yürütme, koordinasyon ve denetlenme süreci olarak
tanımlanmaktadır.
Bir başka ifadeyle yönetim, işletmenin hedeflerine, diğer insanlar
aracılığıyla, sahip olunan kaynakları planlamak, organize etmek,
yürütmek ve denetlemek suretiyle, etkin ve verimli bir biçimde
ulaşmaktır.
Bu şekilde ifade edilen yönetim tanımı, dört önemli unsuru
içermektedir.

Önceden belirlenen işletme hedeflere ulaşmak,

Diğer insanlar aracılığıyla işleri görmek,

Etkin ve verimli bir biçimde işleri yapmak,

Kaynakları, yönetimin dört işlevinden (planlama, organize etme,
yürütme ve denetleme) yararlanarak koordinasyon içinde
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
kullanmak.
YÖNETİM FONKSİYONU

Yönetim faaliyeti için, yapılacak bir iş, işi yapan insanlar ( insan
kaynakları / işgücü) ve gerekli kaynaklar (para, sermaye,
hammadde, yarı mamul vb.) bulunmalıdır.

Yönetim süreci, genellikle beş işlevi içerir. Bunlar;
1.
Planlama: Hedefler, planlar, karar verme
2.
Organize etme (Örgütleme): İşbölümü, emir komuta,
bölümlendirme
3.
Yürütme: Liderlik, motivasyon, iletişim
4.
Koordinasyon: İşlerin uyum içerisinde yürütülmesi
5.
Denetleme: Yönetim kontrol sistemleri, finansal kontrol
sistemleridir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
ÜRETİM FONKSİYONU



Üretim işlevi, genel olarak bir dönüştürme süreci olarak tanımlanır.
Bu süreçte, hammadde, yarı mamul madde, malzeme, sermaye,
insan kaynakları ve emek gibi girdiler, işletmenin mal ve hizmetleri
gibi çıktılara dönüştürülür.
Üretim terimi, genellikle imalat işletmelerinde bir hammadde veya
herhangi bir materyalin imal edilerek mal haline dönüştürülmesi
olarak algılanmasına rağmen, her tür işletmede karşılaşılan
‘‘hizmete yönelik faaliyetleri de kapsamaktadır.
Mal üreten bir sanayi işletmesi model olarak alındığında, üretim
sürecinde çeşitli girdilerin ekonomik, teknik, fiziksel, kimyasal veya
bunların karması birtakım değişikliklere uğratılması ile mal haline
dönüştürüldüğü görülür. Söz konusu dönüşüm, girdi ile çıktı
arasındaki bazı teknolojik ilişkiler çerçevesinde tamamlanmaktadır.
İktisatçılar, girdi-çıktı ilişkilerini veya üretimin içinde gerçekleştiği
teknolojik şartları "üretim fonksiyonu" olarak ifade ederler.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
ÜRETİM FONKSİYONU


İşletmecilikte konu teknolojik ilişkilerden daha kapsamlı ve daha
uygulamaya yönelik olarak, üretimle ilgili faaliyetlerin
organizasyonu ve yönetimi olarak ele alınır. Böylece, işletmeci
açısından üretim fonksiyonu, bir sanayi işletmesinde, üretimi
verimli bir şekilde örgütleyip, işletme amaçlarını etkin bir biçimde
gerçekleştirme yolundaki çabalara, kısacası, "üretim yönetimine"
dönüşür.
Üretim yönetimi, işletmenin elinde bulunan insan gücü, makine ve
malzeme gibi beşeri ve maddi kaynakları, belirli miktarda mamulün
istenilen kalitede, istenilen zamanda ve en düşük maliyetle
üretilmesini sağlamak üzere bir araya getirilmesi yolundaki sistemli
çabalardır. Aslında bu ifadede belirtilen dört unsurun (miktar,
kalite, zaman ve maliyet) da aynı zamanda ve en iyi şekilde
gerçekleştirilmesi mümkün değildir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
PAZARLAMA FONKSİYONU


Pazarlama, üretim, yönetim ve finans ile birlikte işletmenin en
önemli fonksiyonlarından biri olup, özellikle son 35-40 yılda
gitgide ön plana çıkmıştır. Günümüzde artık üretime rehberlik
eden, ona yön veren bir konuma gelerek, bir bakıma tüm
işletmenin itici gücü olma niteliğini kazanmıştır. Üretimin oldukça
içe dönük faaliyetlerden oluşmasına karşılık, pazarlamanın en dışa
dönük işletme fonksiyonu olduğu söylenebilir.
Pazarlama, gerek günlük hayatta gerekse iş dünyasında çok sık
kullanılmakla beraber, farklı kimselere farklı şeyler ifade eder.
Bugün birçok kimse pazarlamayı satış ve reklam olarak düşünür;
çünkü herkes en sık olarak işletmelerin bu tür pazarlama
faaliyetleri ile yüz yüze gelir. Bunlar oldukça önemli olmakla
beraber, çok çeşitli ve karmaşık bir faaliyetler bütünü olan
pazarlamanın sadece çokça göze çarpan yüzüdürler.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
PAZARLAMA FONKSİYONU


Pazarlama, geleneksel olarak, "mal ve hizmetlerin üreticiden
tüketiciye veya kullanıcıya doğru akışını yönelten işletme
faaliyetlerinin yerine getirilmesidir" şeklinde tanımlanmıştır. Hayli dar
kapsamlı olup, konuyu sadece satış anlamında ve mevcut malların
satışı olarak ele alan bu geleneksel tanım yaklaşık yarım asır
pazarlama literatüründe yer almıştır.
Günümüzdeki anlamıyla pazarlama tüketici (müşteri) yönlüdür ve
tüketici ihtiyaçlarının karşılanması temeline dayanır. Ancak, söz
konusu ihtiyaç tatmini sadece mevcut malların satışı şeklinde olmayıp,
çok daha geniş kapsamlıdır. Her şeyden önce, o, tüketicilerin
oluşturduğu pazarları analiz etme, tüketici ihtiyaçlarını belirleme
yoluyla, işletmenin bu ihtiyaçları karşılayabileceği hususunda işletme
ve tüketici arasındaki bağlantıyı sağlar. O halde pazarlama, sadece
mevcut mal ve hizmetlerle değil, ihtiyaç karşılayarak kar sağlama
yolunda üretilmesi gereken mal ve hizmetlerle de ilgilenir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
PAZARLAMA FONKSİYONU


Pazarlama, işletme amaçlarına (ya da daha genel olarak kişisel ve
örgütsel amaçlara) ulaşmayı sağlayacak mübadeleleri
gerçekleştirmek üzere, malların hizmetlerin ve fikirlerin
"geliştirilmesi (tasarımı)", ''fiyatlandırması'', "tutundurulması" ve
"dağıtılması" sürecidir.
Burada, pazarlamanın sadece mevcut malların üreticiden tüketiciye
geçişi veya satışı olmadığı; "üretim öncesinde başlayan
pazarlama faaliyetleri (bilgi toplama, tasarım, hatta bazen
reklam)", "satış" ve "satış sonrası (şikayetlerin çözümlenmesi,
bakım-tamir vb.)" olmak üzere üç ayrı aşamada birbirini
tamamlayan çabalardan oluştuğu belirtilmektedir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
FİNANS FONKSİYONU

Finans, işletmenin üretim ve pazarlama gibi temel
fonksiyonlarından biridir. Çünkü çeşitli ekonomik düzenlerde,
özellikle kapitalist ve karma ekonomilerde tüm ekonomik faaliyetler
para aracılığı ile yürütülür. Bu tür ekonomilerde işletmenin
kurulması da para vasıtasıyla olur.

Sosyalist ekonomilerde de paranın fonksiyonları aynıdır; işletmenin
kararlarının verilmesi, daha çok fiziki kaynak göz önünde tutularak
merkezi planlama yapıldığından paranın nispi önemi daha az
olmakla beraber, yine de, topluma fayda açısından kaynakların
tahsisinde "karlılık" kriter olarak kullanılmaktadır.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
FİNANS FONKSİYONU




Finans veya Türkçe' de daha yaygın kullanıldığı şekliyle
finansman, işletmeler açısından, ihtiyaç duyulan fonların uygun
şartlarda sağlanması ve etkin bir şekilde kullanılmasıyla ilgili
faaliyetlerdir şeklinde tanımlanabilir.
İşletmede finansman fonksiyonunu yerine getiren finans veya mali
işler yöneticisi, temel olarak, gerekli fonları en uygun şartlarda
elde etmek ve en etkin bir biçimde kullanmakla görevli kimsedir.
"Fon", finansmanın en genel aracı olup, paradan daha geniş
kapsamlı bir terimdir. Para denilince nakit ve bankadaki vadesiz
mevduat kastedilir.
Fon ise, nakit, vadesiz mevduat, nakde çevrilebilir değerler ve
gerektiğinde para gibi görev yapabilecek çeşitli unsurları kapsar.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
FİNANS FONKSİYONU



Finans yöneticisinin görevleri veya finans fonksiyonunun başlıca
konulan olarak: finansal tahmin ve planlama, finansal ihtiyaçları
karşılayacak fonların bulunması ve elde edilmesi; fonların yatırımı
ve finansal denetim sayılabilir.
İşletmenin finansal yapısı, toplam kaynakların veya tüm işletme
varlıklarının nerelerden sağlandığını ve bunların nasıl
kullanıldığını gösterir.
Finansal yapı, her şeyden önce, işletmenin sermaye miktarı ve bu
sermayenin nasıl oluştuğuyla ilgilidir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
MUHASEBE
işletme faaliyetleri hakkında parasal bilgilerin,
rakamsal olarak belirlenmesi, kaydedilmesi, özetlenmesi,
değerlendirilmesi ve ilgili paydaşlara aktarılması süreci olarak
tanımlayabiliriz.
 Muhasebe,
 Muhasebe süreci, muhasebe bilgi, teknik ve becerileriyle donanmış
sorumlu kişiler gerektirir. Muhasebe faaliyetlerini yürüten bu
sorumlu ve teknik açıdan donanımlı kişilere muhasebeci denir.
 Küçük ve büyük işletmeler, teknik açıdan donanımlı ve yetenekli
insanları muhasebe elemanı olarak işe alırlar. Bu kişiler işletmenin
günlük işlemleriyle ilgili belgeleri toplar ve anlamlı sayısal bilgiler
halinde uygun bir biçimde kayıt ederler.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
MUHASEBE
 Muhasebeyi iki farklı durumda toplayabiliriz: Finansal Muhasebe
1.
2.
ve Yönetim Muhasebesi.
Finansal Muhasebe:
 Dış paydaşlara bilgi sağlar.
 İşletme faaliyetleri hakkında dış paydaşları bilgilendirir.
 Tek düzen hesap planı kullanır.
 Finansal tablo ve oranları analiz eder.
 Yasal olarak zorunludur.
Yönetim Muhasebesi:
 İşletme içi paydaşlara bilgi sağlar.
 İşletme yönetimi için yararlıdır.
 Tek düzen hesap planı kullanılması yoktur.
 Faaliyetlerin verimli ve uygun yönetimi için gereklidir.
 Yasal zorunluluk yoktur.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
 İşletmeler mal ve hizmet üreterek bunları ihtiyaç duyanlara sunma
yolunda çaba harcarken, kıt kaynaklar olarak üretim faktörlerini etkili
ve verimli bir şekilde kullanmak zorundadırlar. Sermaye ve doğal
kaynakların dışında kalan ve işletmenin en alt düzeydeki işçisinden
en üst düzeydeki yöneticisine kadar tüm çalışanlarını kapsayan beşeri
faktörler, işletmenin insan kaynaklarını oluştururlar.
 Hangi düzey ve konumda çalışıyor olursa olsun, insan, bir işletmenin
en değerli varlığı durumundadır.
 İnsan
kaynakları, işletmenin (genelde herhangi bir örgütün)
başarısında kilit bir role sahip olup, örgütün en büyük yatırım yaptığı
alanlardan biri durumundadır.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
 Üretim faktörlerinin sadece en değerlisi değil, aynı zamanda en zor
kontrol edileni insan faktörüdür. Günümüzde daha çok "insan
kaynağı" olarak ele alınan, eskiden beri "personel" olarak adlandırılan
bu temel üretim girdisi, bir işletmede (veya herhangi bir örgütte)
çalışan tüm insanları kapsamaktadır. İnsan davranışlarının önceden
tahmin edilmesinin güç olması ve bunun yarattığı belirsizlik ortamı,
işletmelerin başarısını büyük ölçüde etkilemektedir.
 İşletmelerin faaliyetlerinde başarı sağlamak, performans düzeyini
yükseltmek için insan kaynaklarının etkili ve verimli yönetimi
gerekmektedir.
 Günümüzde, insan unsurunun kalifiye özelliği ile iş dünyasında yeni
bir yer kazanması, yeniden yapılanan iş ortamında çok yönlü, yaratıcı,
yüksek motivasyon içinde çalışan bir varlık konumuna gelmesi rol
oynamış; bu değişim sürecinin doğal sonucu olarak da insan
kaynakları işletmenin en önemli kaynağı biçiminde algılanmıştır.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
 İnsan kaynakları bölümü yöneticisi, insan kaynakları yönetimi
sürecinde anahtar rolü oynayan kimsedir. Kendisi işletmenin diğer
bölüm yöneticilerine insan unsuruyla ilgili tüm konularda tavsiye ve
yardımlarda bulunur.
 Çeşitli bölümlerle ilgili olarak, işgören seçimi, işe alıştırma, eğitim,
işe son verme, tazminat ödeme vb. faaliyetlerde aktif rol oynar.
Bunların yapılmasında uzman kişi veya bir danışman olarak "kurmay
personel" rolünde yardımcı olur.
 Ayrıca, işçi sendikaları ile pazarlıklarda işletmeyi temsil eder. Diğer
yöneticiler de, ilgili düzenlemeler çerçevesinde, personelin seçimi,
eğitimi, performansının değerlendirilmesi, ücretlendirilmesi vb.
konularına katkıda bulunurlar.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
 İnsan kaynakları yönetimi, iş ortamındaki insanı, işletme organizasyonu
içindeki yeri ve ilişkileri ile ele alır. Bir taraftan işletmenin insan gücünü ve
kaynağını en etkin ve verimli bir şekilde kullanmayı; öte yandan, işletme
amaçlarına ulaşma yönündeki bu etkinlik yanında, çalışanların da kişisel
olarak, maddi ve manevi bakımdan tatminini ve gelişiminin sağlanmasını
göz önünde tutar. İşgörenlerin hem yeteneklerinden, bilgi ve tecrübesinden
işletmeye maksimum faydayı sağlayacak şekilde yararlanma, hem de onların
yaşam kalitesini iyileştirme yolunda çaba gösterir.
 Gerçekten, hem kişisel yeteneklerin geliştirilmesi, hem de çalışan insanın
günlük yaşantısının çok büyük bir bölümünü kapsayan işyerindeki çalışma
koşullarının maddi ve gayri maddi bakımından düzeltilmesi, iyileştirilmesi,
geliştirilmesi ve güvence altına alınması da insan kaynakları yönetiminin
önde gelen görevleri arasındadır.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
 İnsan kaynakları yönetiminin temelinde iki farklı yön bulunmaktadır.
Personel yönetimi olarak bilinen yönü, iş görenlerin bulunması, seçimi,
yeteneklerine uygun işlere yerleştirilmeleri ve yükseltilmeleri gibi konuları
içermektedir. Stratejik yönü ise, insan kaynaklarıyla ilgili politikalar, planlar,
uygulamalar, işçi-işveren ilişkileri, eğitim ve geliştirme, çevresel ve örgütsel
gelişmeler karşısında personelin durumu gibi daha geniş kapsamlı stratejileri
öngören stratejik bakıştır.
 İnsan kaynakları yönetiminin belli başlı fonksiyonları şunlardır:
 İnsan kaynakları planlaması
 İş gören bulma ve seçme
 Eğitim ve geliştirme
 Performans değerlendirme
 Kariyer planlama
 Ücret yönetimi
 Çalışma (Endüstri) ilişkileri
 Sağlık ve güvenlik.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
HALKLA İLİŞKİLER FONKSİYONU
 Halka İlişkiler, çağdaş yönetim anlayışının temel unsurudur. Yirminci
yüzyılın başlarında kamuoyunu dikkate almayan, daha çok işadamlarında
belirginleşen, "işletmenin tek amacının daha çok kar etmesi; sahiplerinin
daha çok para kazanması" olduğu görüşü, işletmeler büyüyüp ortak sayısı
arttıkça geçerliliğini yitirmiştir. Birkaç kişinin sermayesi ile
yönetilemeyecek hale gelen işletmeler halka açık şirketler haline
dönüştükçe, önce yöneticilerin halktan gelen ortaklarla olumlu ilişkiler
kurma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Daha sonra, bu ilişkilerin;
çalışanları, müşterileri, bayileri, küçük satıcıları, işletmeye tedarikçi
olarak çeşitli maddeleri sağlayanları, yerel toplumu, eğitim kurumlarını,
yerel ve merkezi hükümet kuruluşlarını ve nihayet 1930'larda sivil
toplum örgütleri de dahil tüm kamuoyunu içine almasıyla, halka karşı
sorumluluğunun bilincine varan yönetim anlayışı değer kazanmıştır.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
HALKLA İLİŞKİLER FONKSİYONU
 Halkla ilişkiler, ekonomik, sosyal ve siyasal kuruluşların yöneticilerini, her
faaliyetlerinde halkın yararını ön plana çıkaran bir görüş ve tutuma yönelten
bir yönetim felsefesi haline gelmiştir. Halkla ilişkiler, temelde bir iletişim
faaliyeti olup, bir işletmenin (ya da genelde bir kuruluşun) toplumda
kendisiyle ilgili çeşitli çıkar grupları ile iyi ilişkiler geliştirmesi, topluma
yararlı faaliyetleri konusunda bilgi vermek suretiyle bu ilişkileri sürdürmesi
çabalarıdır. Bu çabalarda, işletmede alınacak kararlarda kamu yararının
gözetildiği düşüncesi, ya da felsefesinin bulunması gerekir.
 Halkla ilişkiler çeşitli şekillerde tanımlanabilir. Bir kuruluşun kamuoyu ile
ilişkileri açısından, "kuruluş olumlu işler başarmalı ve bunları kamuoyuna
duyurmalıdır" görüşü doğrultusunda yapılan çeşitli halkla ilişkiler
tanımlarından bazılarına göre, halkla ilişkiler: ‘‘Kişi, şirket ya da bir kurumla
halk arasındaki karşılıklı anlayış ve iyi niyeti geliştirme bilim ya da
sanattır.’’ (Webster's New Collegiate Dictionary).
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
HALKLA İLİŞKİLER FONKSİYONU
 Bir diğer tanımla, halkla ilişkiler "Özel ya da tüzel kişilerin belirtilmiş

1.
2.
3.
4.
5.
kitlelerle dürüst ve sağlam bağlar kurup geliştirerek onları olumlu inanç ve
eylemlere yöneltmesi, tepkileri değerlendirerek tutumuna yön vermesi,
böylece karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler sürdürme yolundaki planlı çabaları
kapsayan bir yöneticilik sanatıdır.
Bu tanımlardan yola çıkarak;
Halkla ilişkiler uzmanlık gerektirir.
Halkla ilişkiler bir yönetim görevidir.
Halkla ilişkiler kamuoyunun etkisinin farkında olarak çeşitli gruplar
arasındaki iletişimi düzenler.
Halkla ilişkiler hedef kitlenin davranışları hakkında yönetimi bilgilendirir;
gerekli araştırmaları yaparak önerilerde bulunur.
Halkla ilişkiler, işletmenin kar amacı yanında sosyal sorumluluğunda
bulunduğunu gösterecek biçimde davranmasına yardımcı olur.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FONKSİYONU (AR-GE)
 Geçen yüzyılın sonlan ile yirmi birinci yüzyılın ilk yıllarında
dünyada siyasal, kültürel ve ekonomik anlamda önemli
değişiklikler
görülmüş;
bu
değişikliklerde,
beraberinde
"küreselleşme", "bilgi çağı", "bilgi toplumu" gibi yeni kavramları
gündeme getirmiştir.
 Küreselleşme, bilim ve teknolojiden, özellikle iletişim ve ulaşım
teknolojilerindeki hızlı değişmelerden kaynaklanan gelişmeler ile,
uluslararası konjonktür ve sosyo-ekonomik nedenlerin oluşturduğu
bir ortamda ortaya çıkmıştır.
 Böylece dünya; mesafe tanımayan, bir ölçüde "tek bir pazar" haline
dönüşme yoluna girmiş ve ticaretin uluslararası niteliği artmıştır.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FONKSİYONU (AR-GE)
 Araştırma ve Geliştirme(Ar-Ge), genel bir biçimde, ''bilimsel ve
teknik bilginin yeni uygulamalarda kullanımı" olarak tanımlanabilir.
 Ar-Ge'nin iki temel unsurundan (Araştırma ve geliştirme) birincisi
olan araştırmanın iki çeşidi vardır:
 Temel araştırma
 Uygulamalı araştırma.
 Temel araştırma, geniş ölçüde araştırmacının ilgi alanına, kişisel
arzusuna bağlı olup, daha çok bilimsel amaçla yapılan pür
araştırmadır.
 Uygulamalı araştırma, ticari amaçlı bir çalışma olduğundan elde
ettiği sonuçlar patent konusu olabilmekte; böylece ulaştığı
teknolojik yenilik ve buluş, patenti alınınca uzunca bir süre
(genellikle 15-17 yıl) ulusal ve uluslararası düzeyde yasal korunma
hakkı elde etmektedir. Bu araştırma türü, işletmelerin, özellikle
endüstri işletmelerinin büyük önem verdikleri ve gerçekleştirdikleri
araştırma türüdür; faydacı olup belirli Doç.
birDr.amaçla
yapılır. İşletme Bilimine Giriş
Mahmut AKBOLAT
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FONKSİYONU (AR-GE)
 Ar-Ge'nin ikinci unsuru olan geliştirme, temel ve uygulamalı
araştırma sonuçlarını, yani bilinenleri kullanmayı ve uygulamada
daha iyi sonuçlar almayı amaçlar. Diğer bir deyişle, geliştirme
çalışmalarında yeni bir buluş söz konusu değildir; sadece her iki tür
araştırma sonuçlarının, malzemeler, mamuller, sistemler, üretim
süreçleri ve hizmetlere dönüştürülmesi yolundaki faaliyetleri
kapsar.
 Böylece, geliştirme faaliyetleri, araştırma faaliyetleri ile üretim
faaliyetleri arasında bir köprü görevini yerine getirir.
Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT
İşletme Bilimine Giriş
SORULAR
Download
Study collections