gebelik ve doğum komplikasyonları bakım ve tedavisi

advertisement
GEBELİK & DOĞUM
KOMPLİKASYONLARI
BAKIM VE TEDAVİSİ
HACER GÜNER
Kadın Hast.ve Doğum
Kliniği Hemş.
GEBELİK ZEHİRLENMELERİ
(TOKSİKOZLAR -GESTOZLAR):
Tanımı:
•Sadece gebelik nedeniyle oluşan,
gebeliğin sona ermesiyle kaybolan
hastalık grubuna (gebeliğe özgü
belirtiler) gestozlar denir.
•Bu belirtiler meydana çıkış zamanına
göre ikiye ayrılırlar:
•a) Erken Gestozlar.
•b) Geç Gestozlar.
a) ERKEN GESTOZLAR:
•Gebeliğin ilk yarısında meydana gelir ve
kendisini bulantı, az veya şiddetli kusmalar
şeklinde gösterir.
EMEZİS:
•
•Gebeliğin ilk aylarında görülür. Özellikle
sabahları ve aç karnına bulantı ve kusmalar
şeklindedir. Fizyolojik olarak kabul edilir.
Gebeliğin 3 -4. ayına kadar devam eder.
•
•Tedavi ve Bakımı:
•Sabahları yataktan kalkmadan bir iki tuzlu
bisküvi, leblebi vb. kuru şeyler yemesi
yemeklerini az ve sık yemesi, fazla sulu
gıdalardan kaçınılması öğütlenir.
•
HİPEREMEZİS GRAVİDARUM:
•Gebeliğin ilk yarısında görülen şiddetli
bulantı ve kusmalardır.Hasta yalnız
yediğini, içtiğini değil, midesi boş olsa bile
kusar.
•Belirtileri:
•Mukuslu, safralı, bazen kanlı kusma olur.
Deri kurur gözler çukura kaçar,
dehidratasyonoluşur.
•İdrar miktarında azalma ve kabızlık olur.
•Kilo kaybı olabilir.
•Hipotansiyon ve hızlı nabız vardır.
Tedavi ve Bakımı:
Gebe sakin bir odaya alınarak dinlenmesi
sağlanır.
Emezisde uygulanan diyet uygulanır.
•Eğer kusmalar devam ederse ve kilo kaybı
varsa hasta derhal hastaneye sevk
edilmelidir.
•İ.V. olarak beslenmesi sağlanır. Sıvı ve
elektrolit kaybı ortadan kaldırılır.
•Gebenin hayati fonksiyonları ve aldığı
çıkardığı kontrol edilir.
•Bulantıya karşı ve sinir sistemini yatıştırıcı
ilaçlar uygulanır.
•
b) GEÇ GESTOZLAR:
•Gebeliğin son aylarında,
•doğum esnasında veya
•lohusalık döneminde meydana gelen
•Pre-Eklampsive eklampsi tablolarıdır.
•
•PRE-EKLAMPSİ:
•Gebeliğin son üç ayında hipertansiyon,
•idrarda protein ve
•ödem gibi belirtilerden en az ikisinin
bulunduğu tablodur
•Pre-eklampsiBelirtileri:
•Hipertansiyon:Pre-eklampside en önemli
belirtidir. Minimal basınç (diastolik basınç) önemli
olup, minima85 sınır, minima90 ise kesin preeklampsi belirtisidir.
•Proteinüri:İdrarda bulanıklığın olması ve derecesi
idrarda protein (albumin) olduğunu gösterir.
•Ödem:İlk önce kilo artışı şeklinde kendini
gösterir. sonra yüz, bacaklar, el ve ayak
parmaklarında, karın ve vulvada ödem belirgin
hale gelir.
•Pre-eklampsi, ilk gebeliklerde, 35 yaşın
üstündeki multiparlarda daha önceki gebeliklerde
toksemi geçirenlerde, hipertansiyonu olanlarda,
hidroamnios ya da çoğul gebeliklerde, kronik
böbrek hastalığı, şeker hastalığı ve kalp hastalığı
olanlarda daha sık görülür.
Tedavi ve Bakımı:
•Doğum öncesi dönemde gebeler ağırlık artışı,
kan basıncı, idrarda protein ve ödem yönünden
dikkatle izlenmelidir.
•Gebenin diyeti düzenlenir. Karbonhidrat içeren
yağlı, tatlı ve hamur işleri kısıtlanır. Protein
olarak süt ve süt ürünleri, tuzsuz peynir, kuru
baklagiller, sebze ve meyveler verilir
•Gebe sık olarak izlenir. Durumunda düzelme
olmadığı durumda hastaneye sevk edilir. Klinikte
gebe yalnız bir odada istirahata alınır. Hayati
bulgular, çıkarılan idrar ve verilen sıvı miktarı
izlenir.
•Tansiyonu düşürücü, sinir sistemini destekleyici
ve ödemleri çözücü işlemler uygulanır. Doğum,
mutlaka hastanede yaptırılmalıdır.
EKLAMPSİ:
•Pre-eklampsinin ilerlemiş şekli olup, preeklampsinin belirtilerine kasılma nöbetleri de
eklenmiştir.
•Belirtileri:
•Pre-eklampsi belirtileri giderek şiddetlenir.
Gebede şiddetli baş ağrıları huzursuzluk ve
uyuklama hali vardır. Solunum düzensizleşir.
Bulantı ve kusma olabilir. Gözlerde geriye
kayma, net görememe ve baş dönmesi olur ve
sonunda kasılma nöbetleri başlar.
•Kasılma nöbetleri, göz kapaklarının sık sık açılıp
kapanması, ya da ağlama ile başlar. Derin bilinç
kaybı ile kasılmalar görülür. El, kol ve ayaklarda
titremeler vardır. Gebenin dişleri kenetlenip dilini
ısırabilir. Solunum durabilir. Rengi morarır.
Ağızdan köpük gelir ve gebe komaya girer.
Tedavi ve Bakımı:
•Tedavide amaç nöbetlerin tekrarını önlemektir. Gebe sakin
ve loş bir odaya alınır. Yalnız bırakılmaz. Nöbet esnasında
dilini ısırmaması için gazlı bez sarılı dil basacak, dişlerinin
arasına yerleştirilir. Dişleri takma ise çıkarılmalıdır. Hasta
yan yatırılarak arkası yastıkla desteklenir. Solunum yolu
açık tutulur (alt çene yukarıya kaldırılır).
•Kasılmalar istirahatla kontrol altına alınamazsa, beyin
ödemini çözücü ilaçlar (Magnezyum sülfat vb.), hafif dozda
hipotansif ve teskin edici ilaçlar verilir. Gerekirse O2 verilir.
Hastanın idrar çıkarıp çıkarmadığı incelenir. Mesaneye
sonda uygulanır.
•Gebedeki ağır klinik tablo kontrol altına alınarak, doğum
bir an önce tıbbi olarak sonlandırılır.
•Kırsal kesimde kasılmalar esnasında gebeye 1 ampul
Dolantin ve Magnezyum sülfat uygulanarak hasta derhal
hastaneye sevk edilir. Solunum yolu açık tutulur, O2 verilir.
Dişlerinin arasına mendil sıkıştırılır. Hayati fonksiyonları
kontrol edilir. Hasta ile ilgili tüm bulgular, kasılma
özellikleri, süre ve sıklığı kaydedilir.
DOĞUM SONU
KOMPLİKASYONLAR
1- Doğum sonu kanamaları:
Sezaryen sırasında 1 litreden, vaginal
doğum sırasında 500 ml'den fazla olan
kanamalar risklidir. Derhal damar yolu
açılmalı, sıvı replasmanı, gerekirse kan
ürünleri verilmelidir.
Doğum sonu kanama nedenleri:
Plasenta ve zarların retansiyonu:
Doğumdan sonra plasenta parçaları ve
zarların rahimde kalması.
Ablasyo plasenta: Plasentanın rahim iç
duvarına kısmen yapışık olması.
Uterus atonisi: Doğumdan sonra rahim
kaslarının gevşemesi, kasılamaması
sonucu, aşırı tehlikeli, oldukça fazla
kanama olması.
Rahim kasında ayrılma, yırtık olması
(uterin rüptür):
Doğum yolunda, servikste, vaginada,
perinede doğum travmasına bağlı yırtıklar
olması.
Uterus inversiyonu: Bir eldiven
parmağının dönmesi gibi uterus
gövdesinin serviksten dışarı doğru
inmesi hali. En çok plasentanın fundusa
yerleştiği ve plasentayı çıkarmak için
dikkatsizce kontrolsüz olarak
kordondan çekildiği vakalarda
görülebilir.
Koagülopati: Kanama pıhtılaşma
bozukluğuna neden olan bir hastalığın
olması durumunda aşırı kanama
görülebilir.
2- Amniotik sıvı embolisi: Doğum
sonrasında ani gelişen annede solunum
ve kardivasküler kollapsa neden olan
çok tehlikeli bir olaydır.
Nadir görülmekle birlikte amnion sıvı
embolisi gelişen vakalar % 50 oranında
ölüm riski taşır. Doğum sırasında anne
dolaşım sistemine karışan amniyotik
sıvı akciğer damarlarına ilerleyerek
annede siyanoz, kanama bozukluğu,
koma gibi belirtilere neden olabilir.
3- Septik pelvik tromboflebit (SPT):
SPT, özellikle sezaryen doğumundan
sonra izlenir. Gebelikte venöz
damarlarda staz ve damarlarda
hiperkoagülasyon olduğundan derin
pelvik venlerde trombus (pıhtı) teşekkül
edebilir.
Trombus üstüne enfeksiyon eklendiği
zaman bu enfekte oluşumdan kopan
pıhtılar özellikle akciğer damarlarında
septik embolilere neden olabilir.
Doğumdan sonra antibiyotik tedavisine
rağmen ateşi düşmeyen hastalarda bu
durumdan şüphelenilmelidir.
4-Koryoamnionit:
Fetüsün içinde bulunduğu zarlar olan
amnion ve koryon zarının polimikrobial
bir enfeksiyonudur.
Düşük sosyoekonomik durum, erken
membran rüptürü, vaginada gonore ve
klamidya gibi enfeksiyonlar bu duruma
neden olabilir.
Gebede fundal hassasiyet, ateş,
taşikardi, lokositoz, fetal taşikardi (fetüs
kalp atımlarının yükselmesi) gibi
belirtiler verir. Pretem eylemde tokolitik
tedaviye cevap vermeyen hastalarda
koryoamniyonitten şüphelenilmelidir.
Kesin tanı amniotik sıvı kültürü ile
konur. Antibiyotik baskısı altında fetüs
doğurtulmalıdır. Vaginal doğumdan
sonra antibiyotik tedavisine gerek
yoktur. Fakat sezaryen operasyonundan
sonra da antibiyotik tedavisi
sürdürülmelidir.
5- Endomiyometrit:
Koryoamnionit ve sezaryen doğumu ile
komplike olan gebeliklerde görülebilen
rahim iç mukozası ve rahim kasının
enfeksiyonudur. Antibiyotiklerle tedavi
edilir.
6- Vezikovaginal fistül:
Zor, uzamış vaginal doğumlardan sonra
görülebilir. Mesane ve vagina arasında
doğum travmasına bağlı olarak nekroz
sonucu geçiş olabilir. Hasta
vajinasından idrar geldiğini ifade eder.
Bu durum, doğumdan hemen sonra
anlaşılmaz, ancak bir hafta geçtikten
sonra anlaşılabilir.
7- Rektovaginal fistüller:
Zor ve uzamış vaginal doğumdan
sonra barsağın son kısmı ve vagina
arasında oluşan nekroz sonucu
pasaj oluşur ve bu durum dışkının
ve gazın vaginaya doğru geçişine
neden olur.
9- Meme iltihabı (mastit):
Emzirme sırasında bebeğin ağzında
bulunan bakterinin anneye geçmesi ile
meme iltihabı olabildiği gibi, tedavi
edilmediği taktirde daha ileri dönemlerde
meme apsesi gelişebilir. Emziren
annelerin %1-2'sinde görülür. Annede
ateş, memede kızarıklık, ağrılı kitle, akıntı
ve şişlik görülür.
8- Postpartum depresyon:
Doğumdan sonra kadınların ortalama
%10'unda görülen geçici ağlama atakları,
huzursuzluk şeklinde seyreden bir
tablodur. Bu şikayetler bazen depresyona
kadar ilerleyebilir. Daha önce psikiyatrik
problemleri olan annelerde ise
postpartum psikoz da görülebilir. Her iki
durumda da psikiyatrist desteği gerekir.
DOĞUM SONU
HEMŞİRELİK BAKIMI
Yaşam Bulgularının İzlenmesi
Doğum sonrası yaşam bulguları (kan
basıncı, vücut ısısı, solunum ve nabız) 1-2
saatler arası 15 dakikada bir, 2-4 saatler 30
dk bir, 4-6 saatler arası saatte bir, daha
sonra 4 saatte bir ölçüm yapılmalıdır.
Dikkat:
Nabız her zamankine göre daha düşüktür. 710. günde normale döner. Yükselen nabız aşırı
kan kaybının, enfeksiyonun,
ağrının,anksiyetenin veya kardiyak bozukluğun
belirtisi olabilir.
Kan basıncı düşükse kanama, yüksekse
(140/90 mmHg üzeri) preeklemsi belirtisi
olabilir.
Diastolik kan basıncı 90 mmHg ve üzerinde ise
6. saat sonrasında saatlik izleme devam
edilmelidir.
• Vücut ısısında 3-4.günde laktasyonun
başlaması ile hafif yükselme olabilir. Vücut ısısı
38 derecenin üzerinde ise 6. saat sonrasında
saatlik izleme devam edilmelidir.
Uterus İnvolüsyonun ve Kanamanın
Değerlendirilmesi
Doğum sonrasında 20-30 dakika içerisinde
2-3 ten fazla pedi kirletecek kanaması
olması, pıhtılı kanama, sürekli kan gelişi
yada renginin parlak kırmızıya dönüşmesi,
Uterus fundusunun umblikus seviyesinin
üzerinde ve gevşek olması
Ciddi kanamalar hastanın hemodinamisini
bozabilir, hastada hipotansiyon, taşikardik
ve filiformnabız, solunum güçlüğü, göğüs
ağrısı, takipne, idrar miktarının saatte 30 ml
altına düşmesi, mental bulanıklık, dudak ve
tırnaklarda siyanoz gibi hemorajik şok
yönünden hasta gözlenmelidir.
Loşianın özellikleri
Renk,koku , miktar ,karakter yönünden izlenir.
Miktar: 1saat içinde 1/3 kanamalı ped
Renk: Parlak kırmızı olmaması gerek ve büyük
doku parçaları içermemeli
Koku: Pis kokulu olmamalı
Karakter:
Loşia rubra: 1–3 gün sürer. İlk günlerde
plasentanın ayrıldığı yerdeki damar ağızları
kapanmadığı için loşia daha çok kan, doku
artıkları ve desidua içerir.
Loşia seroza:
4–10 gün sürer. Damar ağızları tromboze olmaya
başlar ve iyileşen yüzeyden gelen kan azalır.
Loşia pembe bir renk ve seroz bir hal alır)
Loşia alba: 10–17.günden, 6 haftaya kadar sürer.
Açık sarı bir renk alır ve miktarı azalır.
Kanamanın Fazla Olması Durumunda
Yapılacak Girişimler
• Uterusa
giden kan akımını azaltmak için hasta
sırt üstü yatırılmalıdır,
• Palpasyonla ,gevşek olan uterusa masaj
yapılarak kontrakte olması sağlanmalıdır,
• Anne sakin tutulmalı yapılan tüm işlemler
konusunda bilgilendirilmeli ve ona cesaret
verilmelidir,
• Vital bulguları alınmalıdır,
• Kanama takip edilmelidir,
• Hasta gerekirse küretasyon işlemi için
hazırlanmalıdır(plasentanın retansiyon ve
parçalanma durumlarında gerekebilir)
• Mümkünse bebeğin emzirilmesi sağlanmalıdır,
Hasta şok belirtileri açısından izlenmelidir.
Beslenmenin Sürdürülmesi ve Sağlanması
Hastalar sezaryen sonrası 6-8 saat
sonra sulu gıda ile beslenmeye
başlanmalıdır. Normal doğum sonrası
bir komplikasyon yoksa 2 saat sonra
oral beslenme normal gıda ile
başlanabilir.
Barsak aktivitelerine göre beslenmede
katı gıdalara geçilmelidir.
Proteinden zengin kalorisi zengin ve bol
sıvı diyet alması önerilmelidir.
Spontan İdrar Takibi
Hastanın spontan idrarının doğumdan sonra ve
mesane sondasının çıkarılmasından sonra 6-8
saat içinde çıkıp çıkmadığı gözlenmelidir.
Epidural anestezi ile doğum yapan hastalarda
idrar retansiyonu riski daha fazladır. Bu nedenle
dikkatli olunmalıdır.
Eğer anne idrarını 6 saat içinde yapamamışsa ılık
duş yapma, su sesi dinletme, mobilize etme,
ellerini ılık su ile yıkama ve perineye ılık su
dökme gibi yöntemler denenmelidir.
Bu yöntemlere rağmen hala idrarını yapmayan
hastaların mesane hacmi değerlendirilmeli,
hekime haber verilmeli ve gerekirse
kateterizasyon uygulanması sağlanmalıdır.
İnsizyon Bakımı
İnsizyon bölgesi kanama ve enfeksiyon belirtileri
açısından gözlenmelidir (akıntı, kızarıklık,
hassasiyet)
İnsizyon bakımı operasyondan 24 saat sonra
hekim önerisiile yapılmalıdır,
Normal doğum yapanlarda epizyo hattı ağrı,
kızarıklık, hematom, inkontinans (fekal/üriner),
ödem açısından izlenmelidir,
Epizyo bakımında ağrı ve ödemi azaltmak amacı
ile buz uygulamasının yapılması, enfeksiyonların
önlenmesi amacı ile perine bakımı ve antiseptik
solüsyon ile bakım verme önemlidir.
Mobilizasyonun Sağlanması
Hasta ameliyat sonrası 4 -8 saat içinde
mobilize edilmelidir.
Mobilizasyon barsak hareketlerinin
başlaması, dokunun daha çabuk
iyileşmesi ve ameliyat sonrası
komplikasyon gelişme riskini
azalttığından önemlidir.
• Hasta mobilize olması için teşvik
edilmelidir.
Erken mobilizasyon tromboembolitik
olayları önlemede oldukça önemlidir.
Distansyon Takibi ve Giderilmesi
Barsak fonksiyonlarının normale dönmesi
normal doğum sonrası 2-3. günler, sezeryan
sonrası 3-5. günlerde olmaktadır. Abdominal
distansiyon yönünden gözlem yapılmalıdır.
Doğumdan sonra progesteron seviyesinin
düşmesine rağmen doğum öncesi yapılan
lavman, doğum sonrası bir-iki gün az besin alımı,
beden hareketlerinin az olması gibi nedenlerin
yanında perinenin ağrılı olması, erken
defekasyonu inhibe eder ve bu da konstipasyon
gelişmesine neden olur.
Erken ve sık mobilizasyon, hareket, posalı diyet,
bol sıvı, özellikle meyve suları veya kompostolar
konstipasyonu önlemede etkili yöntemlerdir.
Doğum Sonrası Duş ve Bakım
Doğumdan 24-48 saat sonra hastanın
ayakta duş alması sağlanmalıdır. Duş
alırken insizyon yeri korunmalıdır.
Hastaya doğum sonrası ihtiyacı olduğu
durumlarda meme bakımı ve perine
bakımı yapılmalıdır ve bu konuda eğitim
verilmelidir.
Doğum sonrası hastanın kendi özbakım
ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma
gelene kadar hemşire tarafından vücut
bakımı yapılmalıdır.
Hastanın göğüslerinin dolgunluğu
önlenmeli ve en kısa zamanda bebeğini
emzirmesi sağlanmalıdır.
Alt Estremite Uyuşukluk Takibi
Alt ekstremite uyuşukluk takibi yalnızca
epidural anestezi olan hastalarda takip edilir.
Hastanın alt ekstremite uyuşukluğu
“brogmage skoru” ile takip edilebir.
Hasta alt ekstremitelerde uyuşukluk ifade
ediyorsa anestezi hekimine haber verilerek
mobilizasyonu sağlanır.
Hasta ve yakınlarına bu durumun geçici
olduğu konusunda eğitim verilir.
Uyku ve Dinlenmenin Sağlanması
Hastanın uyku ve dinlenmesine yeterli
zaman ayrılmalıdır.
Gerekirse ziyaretçi kısıtlaması yapılmalıdır.
Anneye her fırsatta uyuması ve dinlenmesi
konusunda eğitim verilemelidir.
Doğum Sonu Örnek Hemşirelik Tanıları1
• Postanestezi durumuna ,postoperatif
immobiliteye ve ağrı tedavisine bağlı
solunum fonksiyonlarında değişim riski
• Uterus subvolüsyonuna bağlı atoni
kanaması riski
• Operasyon nedeniyle hareket kısıtlığına
bağlı derin ven trombozu gelişmesi riski
• Cerrahi insizyona ve involüsyona bağlı
akut ağrı
• Yeni rol paylaşımına bağlı aile sürecinde
değişiklik
Üriner kateterizasyona bağlı üriner
enfeksiyon gelişmesiriski
• Üriner kataterizasyona ve anesteziye
bağlı idrar retansiyonu gelişme riski
• Cerrahi girişim sonrası immobiliteye bağlı
öz bakım ihtiyacını karşılayamama
• Kanama nedeniyle düşük kardiyak output
(hemorojik şok) riski
• Postoperatif gaz oluşumuna bağlı ağrı
Ağrıya,bulantıya, kusmaya, diyet
kısıtlamalarına bağlı oral alımın
azalmasıyla beslenmede değişim riski
• Anestezinin, immobilitenin ve ağrı
ilaçlarının etkilerine sekonder olarak
peristaltizimin azalmasına bağlı
konstipasyon riski
• İnsizyon yerinin bakımı,
komplikasyonların belirti bulguları, bebek
bakımı ve doğum sonu evde bakım
konusunda bilgi eksikliğine bağlı terapötik
rejimi in effektif yönetme riski
Hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık
sevgisi kadar güzelleştiremez.
Emile Zola
Download