Alkol ve Madde Kullanım Bozuklukları

advertisement
Alkol ve Madde Kullanım
Bozuklukları
Ali ORTAÇ
45-03-926
Erol UĞUR
45-04-1188
Madde Bağımlılığı Tanı Ölçütleri:DSM-IV







Direnç artımı (tölerans)
Yoksunluk belirtilerinin olması ve bunları gidermek için
madde alımını sürdürme
Maddenin tasarlandığından fazla miktarda ve sürede
alınması
Madde kullanımını bırakmak ya da denetlemek için
yineleyen çabalar
Maddeyi elde etmek için ve madde etkisinde çok zaman
harcama
Madde etkisi altında olduğu için günlük işlerinin yerine
getirememe
Sosyal, bedensel ya da ruhsal bir sorunun varlığına karşın
madde kullanımını sürdürme
Madde Kötüye Kullanımı Tanı Ölçütleri:





Evde, işte ya da okulda yükümlülüklerini
sürdürmesini önleyecek şekilde yineleyici biçimde
madde kullanım
Fiziksel tehlike yaratabilecek durumlarda madde
etkisi altında alma
Madde kullanımı ile ilişkili olarak yasal sorunların
varlığı
Sosyal yaşamda yineleyici ve kalıcı sorunlara yol
açmış olmasına karşın kullanımı sürdürme
Bu madde için kişinin bağımlılık tanısı almamış
olması
Madde Kullanımına Bağlı Olarak Ortaya
Çıkan Bozukluklar:

Bunlar maddenin etkilerine bağlı olarak
intoksikasyon, kesilme, intoksikasyon
deliryumu, kesilme deliryumu, demans, kalıcı
amnestik bozukluk, psikotik bozukluk,
duygudurum bozukluğu, anksiyete bozukluğu,
cinsel işlev bozukluğu ve uyku bozukluğudur.
Alkolizmin Kliniği




Alkolizm, davranışsal bir bozukluktur.
Tekrarlayıcı olarak fazla miktarlarda alınan
alkole bağlı problemler gelişmesi anlamına
gelir.
Alkolik, kötü sonuçlar doğurmasına rağmen,
kompulsif bir biçimde alkol içmeye devam
eder.
Alkolizmde, alkol aliminin sınırlanması ile
ilgili kontrol kaybolmuştur
İnsanlar Neden İçiyorlar?




Zevk almak
Duygu durumu
düzeltmek
Stresle başa çıkmak
Alkol içme arzusu
Alkoliğin Hayati





İçenlerle arkadaşlık eder, evlenir
İçmek için her zaman neden vardır: mutluluk,
neşesizlik, gerginlik vs
İçme fırsatları sonsuzdur: maç, av, parti, tatil, doğum
günü vs
Alkolizm ilerledikçe problemler artar, yalnız içmeye
baslar, gizlice içer, şişeleri saklar, durumun
ciddiyetini saklamaya çalışır
Suçluluk duygusu gelişir, suçluluk ve pişmanlık
duygularını bastırmak için daha çok içmeye ve
sabahları kalkınca içmeye baslar
Doğal Gidiş, Cinsiyet Farkı ?

Erkeklerde daha erken
baslar (20 yaş civarı),
sinsi gidişlidir, 30
yasından önce
problemleri farketmek
zordur. 45 yaşından
sonra başlama nadirdir.
Kadınlarda başlangıç
daha geç olur,
depresyon daha sıktır.
Alkol Bağımlılığının Nedenleri (Etnoloji)

a) Psikodinamik Kuramlar: Psikoanalitik
kurama göre aşırı katı ve baskıcı üstbenlikleri
olan kişiler alkolü bilinçdışı gerginliklerini
azaltmak için içerler. Bilinen psikoanalitik
özdeyişde söylendiği gibi, katı üstbenlik alkol
içinde erir. Freud oral döneme saplanmış
kişilerin bunaltılarını alkol gibi maddeleri ağız
yoluyla alarak azalttıklarını, oral doyum
sağladıklarını düşünür.
Alkol Bağımlılığının Nedenleri (Etnoloji)

b) Davranışsal Kuramlar: Davranış bilimciler
sürekli alkol almayı öğrenilmiş bozuk bir
davranış olarak görürler. Alkol alımının
gerginliği azaltan, rahatlatan özellikleri gibi
olumlu pekiştirici yanları ilk alkol alımından
sonra bu davranışın sürmesine katkıda bulunur.
Ayrıca aile büyükleri ve akrabaların içme
alışkanlıkları da kişilerin içme davranışını
etkiler.
Alkol Bağımlılığının Nedenleri (Etnoloji)

c) Toplumbilimsel Kuramlar (Sosyolojik):
Gelenek ve töreleri ile alkolü onaylamayan
toplumlarda alkolizm oranının az olduğu
düşünülür. Kimi iş kolları ve çalışma
ortamlarında -otel, içkili lokanta, bar,
pavyon,yurtlar, gemiler, vb- çalışan kişilerde
alkollü içki tüketimi daha yüksektir. Alkolün
kolay ve ucuz elde edilebilirliği de önemli
başka bir etkendir.
Alkol Bağımlılığının Nedenleri (Etnoloji)

d) Biyolojik Nedenler: Alkoliklerde görülen fizyolojik
ayrılıkların alkolizmin nedeni mi olduğu, yoksa kötü
beslenme, fazla miktarda alkol alımı ve aşırı zorlarla
dolu bir yaşam biçiminden mi kaynaklandığı kesin
olarak bilinememektedir. Alkolün sinir sisteminde yol
açtığı kimyasal değişikliklere dikkat çekilmiş, alkol
bağımlılığının gelişiminde ventral tegmental alan,
hipotalamus ve nucleus accumbensden geçen
dopaminerjik, GABAerjik, noradrenerjik ve
serotonerjik yolların etkinliklerinden söz edilmiştir.
Alkol Bağımlılığının Nedenleri (Etnoloji)

e) Kalıtımsal Etkenler: Birincil alkol
bağımlılığının oluşumunda kalıtımsal
etkenlerin önemi uzun yıllardır
vurgulanmaktadır. Alkol bağımlılarının
ailelerinde birinci derece yakınlarda bağımlılık
oranı 3-4 kat daha yüksektir. İkiz
çalışmalarında tek yumurta ikizlerinde
bağımlılık oranının çift yumurta ikizlerine ya
da ayrı cinsiyetteki kardeşlere oranla daha
yüksek olduğu düşünülmektedir.
Alkolizm Tipleri

Gamma Tipi Alkolizm: Çok aşırı miktarda alkolün
aralıksız biçimde alındığı epizotların yaşandığı, ama
aralarda alkol alınmayan dönemlerin olduğu alkolizm
tipi. Örneğin kişi günler boyunca sızıncaya kadar
alkol alıp ayılır ayılmaz içmeye devam eder. Sağlık
durumu nedeniyle içemez hale gelince birkaç gün
hasta yatar, daha sonra 1-2 hafta alkol almaz ve sonra
her şey yeniden baslar. Bu kişilerde temel problem
alkol alimi ile ilgili kontrol kaybıdır, yasal ve sosyal
problemler ön plandadır
Alkolizm Tipleri

Tip A-B ya da 1-2: Erken yaslarda başlayan,
ailede alkolizm öyküsünün varolduğu,
antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte sik
görülen kötü gidişli alkolizm ve daha geç yasta
başlayan, aile öyküsünün olmadığı, daha çok
depresyonun eslik ettiği, daha iyi gidişli
alkolizm tipidir.
Komplikasyonlar (Alkolizmin Sonuçları)

Sosyal:
Boşanma, terk edilme
İş sorunları, devamsızlık
Ev-iş-trafik kazaları
Adli problemler
Komplikasyonlar (Alkolizmin Sonuçları)

Tibbi:
1.Akut sorunlar 2.Kronik sorunlar
3.Yoksunluk belirtileri
Karaciğer harabiyeti,
kardiyomiyopati (kalp büyümesi),
anemi (kansızlık), yüksek
tansiyon, trombositopeni
(pıhtılaşma sağlayan hücrelerde
azalma), miyopati (kas yıkımı),
kanser, teratojenite (anne
karnındaki bebekte anormallikler),
pankreatit (pankreas iltahabi),
pnömoni (zatüre), merkezi sinir
sistemi bozuklukları (retrobulbar
nörit,Wernike-Korskof Sendromu
ve bunaması, serebeller atrofi)
Alkol Yoksunluğu Belirtileri








Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100'ün
üstünde)
Titreme
Uykusuzluk
Bulantı ve kusma
Geçici halusinasyon ve illüzyonlar: Alkolü
bıraktıktan sonra 1-2 gün içinde görülür.
Psikomotor ajitasyon
Anksiyete
Grand mal konvülzyonlar (epileptik nöbetler): Alkolü
bıraktıktan sonra 2 gün içinde görülür.
Deliryum Tremens:


Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü
kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, ölüm riski
taşıyan bir tablodur.
Deliryum tremensin başlıca klinik özelliği saatler ya
da günler içinde gelişen ve gün içinde dalgalanmalar
gösteren bilinç bozukluğudur. Bilinç bozukluğu
çevrede olan bitenin ayırdında olma düzeyinin
azalması şeklinde görülür. Hasta gün içinde açılıp
kapanmalar gösterebilir. Kişinin dikkati ilgisiz
uyaranlara dağılır, dikkati bir nokta üzerine odaklama
yetisi bozulmuştur. Birlikte yönelim, bellek, dil ve
yargılama bozuklukları bulunur.
En Sık Eşlik Eden Psikiyatrik
Bozukluklar?





Majör Depresyon: Alkol
bağımlılarının %30-50'sinde
görülür
Anksiyete bozuklukları: %30
sıklıktadır. Erkeklerde sosyal fobi,
Kadınlarda agorofobi sıktır.
İki uçlu duygudurum bozukluğu
(manik depresif bozukluk)
Diğer madde bağımlılıkları: Başta
sigara olmak üzere esrar vs.
Kişilik Bozuklukları: Antisosyal
kişilik bozuklukluğu.
Alkolizmin Tedavisi







Alkolikler tedavi için başvurduklarında genellikle "dibe vurmuşlardır" yani
sağlık, aile, meslek, sosyal yasam vb yönlerden büyük kayıplara uğramış ve
çaresiz duruma düşmüşlerdir.
Alkolizm tedavisi yoksunluk belirtileri kalktıktan sonra baslar.
Hedef ayıklıktır (sobriety): Eslik eden psikiyatrik bozuklukların ayırıcı
tanısı ve tedavisi için de bu önemlidir
Ekip tedavisi gerekir.
Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre seçilmelidir.
Tedaviden sonra uzun süreli izlem gereklidir. Kişi uzun süre hastanede
kalsa bile daha sonra izlenmezse alkole dönmesi kolaydır. Düzenli
aralıklarla görüşmelere ya da kendine yardim gruplarına katılmalıdır.
Nüksler (tekrarlamalar) ilk 6 ayda en sıktır.
İlaç Tedavileri




Disulfiram (Antabus)
Antidipsojenikler:
Naltraxone,
Acomprasate
Seratonerjik
antidpresanlar
Lityum
Psikoterapi






Sıcak ama biraz otoriter bir yaklaşım gereklidir.
Adsız Alkolikler gibi kendine yardim grupları
tedaviye entegre edilmelidir.
Davranışçı-kognitif tedaviler iyi sonuç verir.
Eğitimsel faaliyetler tedavinin önemli bir parçasıdır.
Psikoterapilerde içgörü üzerinde
yoğunlaşılmamalıdır. Psikanaliz gibi bu türdeki
terapiler alkol kullanımını daha da arttirabilir.
Hastanın içinde bulunduğu aile ele alınmalıdır, çünkü
alkolizm bir "Aile Hastalığı”dır.
DİĞER MADDE KULLANIM
BOZUKLUKLARI

Sıklık ve Yaygınlık: Psikoaktif madde
bağımlılığı dünyanın gelişmiş, gelişmemiş
birçok ülkesinde önemli toplumsal, ekonomik
ve sağlık sorunları oluşturmaktadır. Bunlardan
en yaygın olanları alkol ve sigaradır. Daha az
yaygın olanlar arasında esrar, opium ve
türevleri, kokain, benzodiazepinler,
amfetamin gibi uyarıcılar sayılabilir.
Ülkemizde?

Ülkemizde uyuşturucu ya da uyarıcı madde
kullanımı ve satışı çok ağır bir biçimde
cezalandırıldığı için bu kişilerin hekime ya da
hastaneye kendi istekleri ile başvurmaları
nadirdir. Bu nedenle yaygınlığı tam olarak
bilinmemektedir. Ülkemizde psikoaktif
maddelerin kullanım sıklığı son yıllarda
artmakla birlikte, bu oranın batı ülkelerine
kıyasla düşük olduğu kesindir.
Nedenleri?

1. Kişilik Etkenleri: Hastaların çoğunda aşırı
güvensizlik, bağımlılık, benlik zayıflığı,
engellenmeye dayanma eşiğinde düşüklük,
bunaltı, panik, depresyon ve aşırı yılgınlık
durumlarının sık yaşanması; güvensizlik,
güçsüzlük ve başarısızlığı kapatabilmek için
otoriteye karşı gelme, yasaları ve kuralları
çiğneme eğilim gibi özellikler bulunmaktadır.
Nedenleri?




2. Ailevi ve Çevresel Etkenler: Toplumsal çevrenin,
arkadaş gruplarının, maddenin kolay elde edilebildiği
bir ortamın, madde kullanımının prestij, güç ve
üstünlük sağladığı ortamların rolü büyüktür.
Ailedeki bir bireyin uyuşturucu kullanması çocuğu
özendirir.
Diğer bir faktörde aile içindeki dengesizlik ve şiddetli
geçimsizliktir. Bu yüzden çocuk ailesi tarafından
serbest bırakılmamalı ne de çok sıkılmamalıdır.
Ergen kaygıyı, sıkıntıyı gidermek amacıyla geçici bir
yapay güven sağlayacak, onu mutlu edecek bir
maddeye yönelir.
Nedenleri?

3. İyatrojenik
Nedenler: Opium
preparatlarının ve
beznodiazepinlerin
hastaya sık ve kolay
verilmesi bağımlılığa
yol açabilir.
Ülkemizdeki
benzodiazepin
bağımlılığının çoğu
iyatrojeniktir.
Uyuşturucu Kullanan Bir Ergeni Nasıl
Tanıyabiliriz?












En kesin yöntem kan ve idrar testleridir.
Ergen aile ile ilişkisini azaltır ve evde daha az vakit geçirir.
Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar.
Yeni arkadaşlar edinmeye başlar.
Kendisine daha az özen gösterir.
Hafif uykulu ve yorgun gözükebilir.
Yeme alışkanlıkları bozulur, kilo kaybedebilir.
Daha sinirli olur.
Birden ortaya çıkan davranış değişikliği görülebilir.
Konuşmada güçlük, peltek konuşma oluşabilir.
Yürümede dengesizlik ve ellerde titreme görülür.
Sorumluluklardan kaçınır.
Madde Bağımlılığının Dönemleri ve
Sonuçları

a)Alışma Dönemi: Alışma döneminde fiziksel
ve ruhsal belirtiler henüz yıkıcı durumda
olmadığı için bu kişilere kolayca yardımcı
olunabilir. Yardımcı olunmazsa kişide önce
ruhsal sonra fiziksel bağımlılık oluşur. Bu
dönemdeki kişide; durgunluk, dalgınlık ve
unutkanlık, sebepsiz sıkıntı, önceki arkadaş
grubundan ayrılarak uyuşturucu bulabileceği
bir grup içine girme ve fazla para harcama gibi
davranış değişikleri görülür.
Madde Bağımlılığının Dönemleri ve
Sonuçları

b) Doyma Dönemi: Fiziksel bağımlılık bu
dönemde tam olarak başlar. Kişi kullandığı
maddeyi bırakma konusunda kendisine
güvenmez. Fiziksel bağımlılık oluştuysa kişi
maddeyi bıraktığında yoksunluk belirtileri
görülür. Bu dönemdeki kişide; çevre ve aileye
karşı ilgisizlik, beslenme bozuklukları, mide
ve bağırsak bozuklukları, terleme, titreme,
çarpıntı, gerginlik ve ani tepkiler gibi bedensel
ve ruhsal bozukluklar oluşur.
Madde Bağımlılığının Dönemleri ve
Sonuçları

c) Son Dönem: Bu dönemde ruhsal ve bedensel
çöküş meydana gelir. Bu dönemdeki kişide karaciğer,
böbrek beyin gibi organların dokularında yıkım
başlangıcı, beslenme bozukluğu ve uyuşturucunun
alınma şeklinden kaynaklanan hastalıklar (hepatit),
halsizlik, bitkinlik, ruhsal çöküntü, artan uyuşturucu
miktarına göre bilinç bulanıklığı veya zehirlenme,
ışık, ses, ve dokunma gibi dış uyaranlara karşı tepki,
hayal görme, nabız kan basıncı ve soluk almada
düzensizlik, bayılma nöbetleri ve denge bozuklukları
görülür. Zehirlenme sonucunda koma ve ölüm
meydana gelir.
Tedavisi?

Alkol ve madde bağımlılığının tedavisinde iki
farklı tedavi yöntemi kullanılır. Birinci,
dönemde; bağımlı olunan maddenin
kesilmesinden dolayı ortaya çıkan yoksunluk
belirtilerinin tedavisi; ikinci dönemde ise
ruhsal tedavi ve bağımlının maddeye ihtiyaç
duymaması için yapılan ilaç tedavisidir.
Psikolojik Tedavi?

Burada grup tedavisi yöntemi uygulanır.
Bağımlı kişi kendisi gibi olanlarla ve daha
önce eski bağımlılarla etkileşim içerisine girer.
Böylece olumlu deneyimler ve farkındalıklar
kazanır. Bağımlıların sorunları ve
üzüntüleriyle baş etmek için geliştirdikleri
yöntemler diğer katılımcılarla tartışılıp
irdelemesi grup üyelerine yarar sağlamaktadır.
KAYNAKLAR:








1. American Psychiatric Association: Practice guideline for the treatment of patients
with substance use disorders: alcohol, cocain, opioids. Am J Psychiatry
152(11)(supp): 5-59, 1995
2. Castaneda R, Sussman N, Westreich L et al: A review of the effects of moderate
alcohol intake on the treatment of anxiety and mood disorders. J Clin Psychiatry
57(5): 207-212, 1996.
3. Çelikkol A: Alkol kullanım bozuklukları ve tedavisi. Ege Psikiyatri Sürekli
Yayınları, cilt 1, sayı 2, 1996.
4. Kulaksızoğlu, A. Ergenlik Psikolojisi (2nd ed). İstanbul:Remzi Kitabevi, 1999
5. Schuckit MA, Smith TL, Anthenelli R, Irwin M: Clinical course of alcoholism in
636 male ınpatients. Am J Psychiatry 150(5): 786-792, 1993.
6.Öztürk O: Psikoaktif madde kullanımına bağlı bozukluklar. Öztürk O (ed.): Ruh
Sağlığı ve Bozuklukları'nda, 5.baskı, Hekimler Yayın Birliği, Medikomat, Ankara,
1994. s.393-420.
7. Uluğ B: Madde kullanımı ile ilişkili bozukluklar. Psikiyatri Temel Kitabı (ed):
Güleç C, Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 1997, s: 299-320
8. Ünal M, Özpoyraz N: Alkol kullanımı ile ilişkili bozukluklar. Psikiyatri Temel
Kitabı (ed): Güleç C, Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 1997, s: 265-298.
Teşekkürler
Download