Opioid Değişimi ve Opioid Yan Etkilerinin Yönetimi

advertisement
OPİOİD DEĞİŞİMİ
ve
OPİOİD YAN EKİLERİNİN YÖNETİMİ
Dr. Gülçin Şenel
Dr. A.Y. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Ağrı ve Palyatif Bakım Kliniği
Nisan 2016 Ankara
Opioid Kullanımı
Opiofobi
Yan etkiler
Bağımlılık
Yaşam sonu
endişeleri
Opioids in Palliative Care
Safe and Effective Prescribing of Strong Opioids for Pain in Palliative Care of Adults
NICE Clinical Guidelines, No.140 National Collaborating Centre for Cancer (UK); 2012
 Opioidleri kullanırken;
opioid farmakolojisinin
opioid yan etkilerinin
opioid rotasyonunun
opioid dönüşümünün (kullanım yolunun değiştirilmesi)
bilinmesi gerekir
 Terapötik plazma düzeyleri her hastada aynı değil
 Kabul edilen uygulama klinik olarak efektif analjezik dozun
tespitinde bireysel opioid titrasyonunun yapılması
Opioid Kullanım İlkeleri
Etkin en düşük doz
VAS 0-2
Doz titrasyonu
VAS 0-2
VAS 0-2
Yarılanma süresine göre
düzenli zaman aralıkları
Hepatik ve renal değişiklikler
farmakokinetiği değiştirir
VAS 0-2
24 saat
etkinlik
Kaçak ağrıda hızlı ve
kısa etkili opioid
En az yan etki, yan etki
tedavisi
Palyatif Bakımda Eğitim Gereksinimlerinin Değerlendirilmesi
Palyatif Bakım kliniğinde görev yapan doktor ve hemşirelerden konforlu çalışabilmeleri ve kendilerine güvenli
olabilmeleri için toplanan bu bilgiler doğrultusunda eğitim gereksinimlerinin belirlenmesinde araç olarak
kullanılabilir. Bu değerlendirme sonuçları eğitim müfredat planı oluşturulmasında rehberlik yapar.
Hedeflerin tartışıldığı bir aile toplantısını idare etme
Hasta ve ailesine kötü haber verme
DNR kararlarını tartışma
Eve / hospise yönlendirme kararını tartışma
Aşağıdaki ölçeği kullanarak,
Küratif tedaviden komfor sağlayan tedavi yaklaşımına geçişi tartışma
takip edilen hasta/aile ile olan
Tedavi sonlandırılmasını tartışma (antibiyotik, hidrasyon, ventilatör, vb)
etkileşimler ve hastanın yönetimi
Gereksiz tedavi istemlerinin yönetimi
konularında yetkinlik derecenizi
Temel ağrı değerlendirme becerisi
işaretleyin.
Oral opioid analjeziklerin kullanımı
Parenteral opioid ilaçların kullanımı
4 = bağımsız uygulayabilir
Adjuan analjeziklerin kullanımı (trisiklik, steroid, antikonvülzan, vb.)
3 = minimal gözetim ile uygulayabilir
Opioid rotasyonu
2 = yakın gözetim/destek ile uygulayabilir
Deliryumun değerlendirilmesi ve yönetimi
1 = ileri temel eğitim gereksinimi
Dispnenin değerlendirilmesi ve yönetimi
Bulantı/kusmanın değerlendirilmesi ve yönetimi
Kabızlığın değerlendirilmesi ve yönetimi
Hastanın karar verme kapasitesinin değerlendirilmesi
Hastayla ileri direktifleri tartışma
Belli başlı opioid yan etkilerinin yönetimi (sedasyon, konfüzyon,, bulantı, kabızlık)
Policies and Tools for Hospital Palliative Care Programs. A crosswalk of National Quality
Forum Preferred Practices. Center to Advance Palliative Care. https://www.capc.org/
Opioidlerin Kronik Kullanımı
 Opiodlerin kısa süreli veya kanser ağrısında kullanımında
daha fazla bilgiye sahibiz
 Son yıllarda opioidlerin kanser dışı kronik ağrılarda kullanımı da
yaygınlaşmakta
 Opioidlerin kısa süreli kullanımında bilinen yan etkileri uzun
süreli kullanımda öngörülemeyebilir
 Bağımlılık, tolerans, hiperaljezi daha fazla görüleblir,
nöroendokrin ve psikolojik değişikliklere neden olabilir
Opioid Kullanımı
 Opioidleri kullanırken yan etkiler, toksisite belirtileri ve güvenli
saklama koşulları için hasta bilgilendirilmeli
 Özellikle tedavi başlangıcında 7/24 iletişim kurabilme imkanı
sağlanmalı
Opioids in Palliative Care
Safe and Effective Prescribing of Strong Opioids for Pain in Palliative Care of Adults
Nıce Clinical Guidelines, No.140National Collaborating Centre for Cancer (UK); 2012
Opioid Yan Etkileri
 Opioid yan etkileri etkin dozda kullanımı sınırlayabilir
 Opioid yan etkileri yaşam kalitesini bozabilir
 Opioid kullanımına yüksek doz ve hızlı titrasyon ile başlamak
yan etki insidansını ve şiddetini artırır
 Uzun süreli kullanımda bazı yan etkilere tolerans gelişir,
konstipasyona karşı ise tolerans gelişmez
 Uzun süreli kullanımda deliryum ve miyoklonus gibi nöroeksitatuar
yan etkiler ortaya çıkabilir
Karşılaştırmalı çalışmaların yokluğu opioid yan etkilerinin yönetimini
optimize etmede engel oluşturmakta
hastalığın evresi
eşlik eden renal, hepatik ve pulmoner hastalıklar
kognitif disfonksiyon
daha önce opioid kullanımı
polifarmasi
opioid başlangıç dozu
opioid kullanım yolu
yan etki insidanslarını değiştirir
Palyatif bakımda ve kanser hastalarında yaşam kalitesine
odaklanıldığına göre
hastalık süreci gibi opioide bağlı yan etkilerin
insidansını ekileyecek diğer etyolojik faktörlere karşı
farkındalık
etkin tedavi stratejileri belirlenmeli
Bulantı Kusma
 Bulantı kusma opioid tedavisinin başlangıcında nadir değil
 Tipik olarak günler haftalar içinde bu etkiye karşı tolerans gelişir
 Az sayıdaki hastada opioid rotasyonu veya opioid yolunun
değiştirilmesi gerekir
 Anektodal deneyim; düşük dozlarda yüksek dozlara göre daha fazla
bulantı kusma görülür
 Opioide bağlı bulantı;
gastrointestinal reseptörler
vestibüler merkez
santral korteks
kemoreseptör triger zon
medüller emetik merkeze gelen
afferent inputlarla tetiklenir
 Opioidler arasında bulantı prevalansında farklılık az
ilk 72 saatte;
morfin %28
kodein %29.7
oksikodon %18
Campura A, Merlini L, Pace M, et al: The incidence of narcotic induced emesis.
J Pain Symptom Manage 6:428-430, 1991
Yeni bir opioid veya opioid doz artışı ile bulantı
intratekal opioid
nöroliz
antiemetik
tedavi
maksimum
doz
düzenli
aralıkla
1-2 hafta bulantı
fizik muayene
öykü
beyin CT
abdominal CT
farklı grup
elektrolitler
antiemetiklerin
kalsiyum
kombinasyonu
KCFT
gereksiz
emotojenik
ilaçları kes
barsak
rejimini
optimize et
ağrı yok
opioid
yolunu
değiştir
veya
opioid
rotasyonu
%50 eşdeğer
dozla
ağrı var
opioid
rotasyonu
%75 eşdeğer
dozla
Opioide bağlı bulantı ve kusma tedavisinde antiemetik kullanımı
İlaç
Fenotiyazin
Bütirofenon
Antikolinerjik
Antihistaminik
Proklorperazin
Klorpromazin
Metatrimeprazin
Haloperidol
Droperidol
Skopolamin
Meklizin
Siklizin
Benzodiyazepin
Lorezapam
Steroid
Deksametazon
Prednizon
Etki
Oral
Parenteral
Kemoreseptör triger zon
5-20 mg/6sa
25-100 mg/6sa
12.5 mg IV,IM/6sa
25-100 mg IV,IM/6sa
5-20 mg IV,SC/6sa
1.5-5 mg/6sa
2-10 mg IV,IM,SC/6sa
1-5 mg IV,IM/6sa
0.3 mg/8sa
25mg/8sa
50mg/8sa
0.3mg SC/8sa
0.5-2 mg/8sa
0.5-2mg/8sa
1-4mg/6sa
5-15mg/6-8sa
2-8mg/8-12sa
Kemoreseptör triger zon
Vestibüler
Vestibüler
Vestibüler
Kemoreseptör triger zon
Ödemin azaltılması
25-50 mg IV,SC/8sa
Motilite artıran
Metoklopramid
Domperidon
Kolinerjik agonist
5-HT3 reseptör aracılı
GI kolinerjik agonist etki
10-20 mg/6sa
10-20 mg/6sa
10-20 mg/6sa
Seratonerjik
antagonist
Ondansetron
Granisetron
5-HT3 reseptör antagonisti
8 mg/6-8sa
1 mg/12sa
8 mg/8-12sa
1-2 mg/8sa
Konstipasyon
 Palyatif bakımda konstipasyon sık görülür ve genellikle
multifaktöriyel
 Kanser ağrısı nedeniyle opioid kullanan ve hospitalize edilen
hastalarda konstipasyon insidansı
%39.4
 Opioid kullanmayan Hospis hastalarında laksatif tedavi
gerektiren kabızlık insidansı
%50
Twycross RG, Harcourt J: The use of laxatives at a palliative care center.
Palliat Med 1991;5:27-33.

Konstipasyon barsak hareketlerinin azalması ile en az her üç günde
bir olması gereken defekasyon sıklığının azalması ve defekasyonda
güçlük olarak tanımlanmakta

Konstipasyon prevelansı en fazla olan yan etkidir ve tolerans gelişmez

Konstipasyon abdominal ağrı/distansiyon, bulantı ve
iştahsızlığın nedeni olabilir veya birlikte olabilir

Tedavi edilmeyen kabızlık intestinal obstrüksiyona ve ileusa neden olabilir
Cherny NJ, Chang V, Frager G, et al: Opioid pharmacotherapy in the management of cancer
pain, a survey of strategies used by pain physicians for the selection of analgesic drugs and
routes of administration. Cancer 76(7):1283-1293, 1995.
Opioidlere bağlı konstipasyon mekanizması
Opioidlerle SSS ve barsakdaki opioid reseptörler aracılı;
 İleum ve kolonda peristaltizm azalır
 İntestinal sıvı absorbsiyonu artar intestinal sıvı volümü azalır
 Sfinkter tonusü artar
 Propulsif olmayan kontraksiyonlar artar
Yeni bir opioid veya opioid doz artışı ile konstipasyon
oral laksatif monoterapi
magnezyum hid
senna, bisakodil
laktuloz
dokusat
etki için
yeterli süre ?
konstipasyon
+
Ağrı palyasyonu yeterli

opioid %25  veya kullanım yolunu değiştir

konstipasyon  opioid rotasyonu
%50 eşdeğer dozla
Ağrı palyasyonu yetersiz  opioid rotasyonu
%75 eşdeğer dozla
maksimum
dozu
kullan
konstipasyon
+
Opioide bağlı konstipasyon tedavisi
katartik laksatifler
senna
bisakodil
miyenterik pleksus
stimülasyonu
Na+, K+, ATPaz
aktivasyonunun
inhibisyonu
etki başlama süresi
6-12 saat
kolik abdominal ağrı
“laksatif barsak”
idrar renginde değişme
1 tb/gün  2 tb/gün
 8 tb/gün
ozmotik laksatifler
laktuloz
sorbitol
ileal sıvı retansiyonunu
arttırır
kolon peristaltizmini
arttırır
etki başlama süresi
1-2 gün
bulantı
gaz oluşumu
2 x15 ml/gün
 3x30 ml/gün
salin
magnezyum hidroksit
ozmoz
peristaltizmi arttırır
etki başlama süresi
1-6 saat
pürgasyon
hipermagnezemi
2-3 günde bir
2-4 gr/gün
Bilişsel Değişiklikler
 Opioid medikasyonuna bağlı kognitif yan etkiler;
somnolans
duygudurum değişiklikleri
sensoriyal bozukluklar
 Opioid kullanımı ile birlikte olan duygudurum değişiklikleri
öfori ve disfori ile birlikte olabilir
 Sensoriyel değişiklikler:
görsel ve duyusal ilizyonlar
halüsinasyonlar
deliryum
 Kognitif yan etkiler geçicidir
1 haftada azalır, 2 hafta sürebilir
 Farklı opioidlerin kognitif yan etki prevalansı üzerine etkisini
karşılaştıran çalışmalar yok
 Morfine bağlı deliryum gelişen 13 hastada sc oksikodon
infüzyonuna geçilmiş, 8 hastada 1 hafta içinde uzun etkili
metabolitlerin atılması ile pogresif düzelme görülmüş
Maddocks I, Somogyi A, Abbot F, et al: Attenuation of morphine-induced delirium in palliative
care by substitution with infusion of oxycodone. J Pain Symptom Manage 1996.:2(3):182-189.
 Kanser hastalarında görülen kognitif değişiklikler multifaktöriyel
 Opioid kullanımı birçok katkıda bulunan faktörden sadece biri
ileri yaş
bilüribin
laktat dehidrogenaz
kreatinin
SSS etkili ilaçlar
kognitif bozukluklar
Bilişsel değişiklik etyolojisi
metabolik
intrakraniyal
enfeksiyon
DIC
leptomeningeal
tutulum
metastaz
Opioid
kognitif değişikler
renal disfonksiyon
hepatik disfonksiyon
hiponatremi
hipernatremi
hiperkalsemi
 Demans gibi bilişsel açığı olan hastalarda opioide bağlı nöropsikiyatrik
yan etki insidanslarının arttığı yine anekdotal bir deneyim
 Hastalar aynı zamanda SSS etkili diğer ilaçları da kullanıyor olabilir ve
olası ilaç-ilaç etkileşimlerinin göz önünde bulundurulması gerekir
 Opioide bağlı bilişsel yan etkilerin tanısı için
farkındalık ve tarama testlerin kullanılması gerekir
Palyatif bakıma konsülte edilen hastalarda;
konsültasyon nedeni %78 ağrı
deliryum %33
deliryum konsültasyon isteyen ekip tarafından %61 atlanmış
deliryum etyolojisinde %47 opioid sorumlu tutulmuş
de la Cruz., et al. The frequency of missed delirium in patients referred to palliative
care in a comprehensive cancer center. Support Care Cancer 2015 23(8):2427-33.
> 90 mg opioid / gün
deliryum
Gaudreau JP et al. Psychioactive medications and risk of delirium in hospitalized
cancer patients. J Clin Oncol 2005;23(27):6712-8.
intratekal opioid
nöroliz
Sedasyonun kontrolü
24-48 sa
devam eden
sedasyon
ağrı var
ağrı yok
diğer nedenleri
ekarte et
sedatif ilaçları
sorgula
psikostimülan
ekle
sedasyon
+
opioidi
%15-25 azalt
veya
opioid
rotasyonu
%50 eşdeğer
dozla
opioid
rotasyonu
%75 eşdeğer
dozla
Miyoklonus
 Opioide bağlı miyoklonus seyrek ve genellikle hafif şiddette
 Meperidin
nörotoksik metaboliti
normeperidin
miyoklonus
 Doz bağımlı ve mekanizması açık değil
 Belirgin miyoklonus hasta için son derece rahatsız edici
renal disfonsiyon
hepatik disfonksiyon
oral morfin kullanımı
miyoklonus
Miyoklonus kontrolü
 Elektrolit bozuklukları gibi miyoklonus etyolojisindeki diğer
nedenler ekarte edilmeli
Tedavi;
benzodiyazepin
klonazepam (rivotril 2mg)
0.5 mg 1x1 yatarken → 4x0.5 2mg/gün
başlıca yan etki sedasyon
valproat 125-250 mg 3x1 → 1500 mg/gün
opioid rotasyonu
Respiratuar Depresyon
 Morfin ve morfin agonistleri respiratuar merkezlerde doz bağımlı
depresyon yapar
 Terapötik dozlar;
solunum sayısı
tidal volüm
dakika volümü
 Opioidler solunum ritmini düzenleyen pons ve medüller merkezi
baskılar
 Birçok hastada santral kemoreseptör stimülasyonu gibi kompansatuar
mekanizmalarla yeterli PaO2 sağlanırken, PCO2 yükselir
ileri kardiyopulmoner hastalık
kronik obstrüktif pulmoner hastalık
hepatik ve renal disfonksiyonlar
solunum depresyonu
 Opioide bağlı solunum depresyonu genellikle daha önce opioid
kullanmayan ve ilk kez opioid başlanan hastalarda görülür
sedasyon
konfüzyon
SSS depresyonu
solunum depresyonu
 Kanser ağrısında kronik kullanım ile solunum depresyonuna tolerans
hızlı gelişir
 Stabil dozda opioid kullanımında solunum depresyonu gelişirse farklı
etyolojik neden aranmalı
 Tedaviye yeni eklenmiş benzodiyazepinlerin varlığı sorgulanmalı
 Hasta pnömoni, diğer enfeksiyonlar, metabolik bozukluk ve pulmoner
emboli açısından değerlendirilmeli
 Takipne ile solunum sıkıntısında opioid dışı bir etyoloji düşünülmeli
nöroablatif girişimler
intraspinal port/pompa sistemleri
kemoembolizasyon
opioid gereksiniminde
azalma
uzun etkili formlar kullanılmamalı
yakın takip yapılmalı
solunum depresyonu
 Yaşam sonunda solunum depresyonu endişesi ile opioid kullanımını
sınırlandırmak doktor ve hemşirelerde yaygın bir davranış modeli
 Opioidlerin yarı ömürleri mutlaka dikkate alınmalı, farklı opioidlerin
bir arada kullanımından sakınılmalı
uygun
doz
titrasyonu
uygun
kullanım
yolu
güvenli
kullanım
uygun
eşdeğer
doz
Respiratuar depresyon tedavisi
 Solunum depresyonu
solunum sayısı < 8
hiperkapni
hipoksi
naloksan (0.4 mg amp)
0.04 mg/ml dilüe edilmeli
15 saniyede 0.04 mg IV
gerekirse her 1-3 dakikada tekrar
 Respiratuar arrest
naloksan dilue edilmeden IV puşe edilebilir
gerekirse 1-3 dakikada tekrar
pediyatrik hastalarda naloksan dilüe edilmeli
 Uzun etkili opioid kullanan hastalarda
naloksan infüzyonu 2mg/500 ml veya 4g/ml
solunum sayısına ve uyanıklığa göre titre edilmeli
 Yüksek doz Naloksan gereksinimlerinde sistemik yoksunluk sendromu ve
ciddi ağrı görülebilir
 Uyanıklık seviyesi arttığında
daha önce alınan opioidin %25, %50 eşaanaljezik dozu başlanmalı
 Naloksan somnolansı olan ancak sözel uyarana yanıt veren hastalarda
kullanılmamalı
 Hastalar sürekli uyarılmalı ve yakın takipte tutulmalı
(yakın monitorizasyon / 15 dk)
 Naloksan
orofaringeal sekresyonlar artar
bronkospazm
pulmoner ödem
 Naloksan kullanımından sonra hipertansiyon, hipotansiyon, ventriküler
fibrilasyon, bulantı-kusma, terleme ve taşikardi gelişebilir
kardiyak hastalarda dikkatli kullanılmalı
 Meperidin kullanan hastalarda naloksan
konvülzyonları tetikleyebilir
Opioid Yan Etkilerinin Tedavisi
yan etki
bulantı-kusma
konstipasyon
sedasyon
kaşıntı
idrar retansiyonu
hiperaljezi
analjezi yeterli
ise doz azalt
opioid
rotasyonu
yan etki
proflaksisi ve
tedavisi yap
genetik farklılık
etki /yan etki
profilini
değiştirebilir
doz azaltılamıyor
opioid
uygulama
yolunu değiştir
oral
transdermal
parenteral
intratekal
Opioid Kullanım Yolunun Değiştirilmesi
Morfin:
 3/1
paranteral / epidural  10 / 1
epidural / intratekal  10 / 1
oral / paranteral
1 mg epidural
0.1 mg intratekal
30 mg oral
10 mg iv/sc
morfin
Opioid Rotasyonu
 Opioidlerin analjezik güçleri korele edilebilir
 Her bir opioidin nisbi gücü
parenteral 10 mg morfin ile karşılaştırılır
 Tam olmayan ağrı kontrolü ve baş edilemeyen yan etkilerde
opioid rotasyonu ve / veya opioid veriliş yolunun değiştirilmesi
gerekebilir
 Uygun opioid dönüşümlerinin yapılmaması yetersiz ağrı
kontrolü, ciddi yan etkiler ve solunum depresyonu ile ölüme
neden olabilir
 Opioid eşdeğer dozları rehber olarak kullanılabilir, ancak opioid
duyarlılığı açısından bireyler arasında büyük farklılıklar olduğu
unutulmamalı
Regnard, C. and Pelham, A. Severe respiratory depression and sedation with
transdermal fentanyl: four case studies. Palliat Med. 2003; 17: 714–716.
Opioid rotasyonu / uygulama yolunun değişimi öncesi
yanıtlanması gereken sorular:

Rotasyon veya uygulama yolu değiştirmek için endikasyonlar nelerdir?

Opioid rotasyonundan önce halen kullanılan opioid yeterli süre
kullanıldı mı?


Opioid rotasyonunda alternatifler neler?
Farklı opioid kullanmaktansa aynı opioidin uygulama yolunu
değiştirmekle aynı hedefe ulaşılabilir mi?

Eşdeğer analjezik dozu değiştirecek veya etkileyecek herhangi
bir faktör var mı?
Rotasyon değişik yarılanma ömrüne sahip opioidlerle mi yapılacak?
Eşdeğer analjezik doz güvenli mi?
Rotasyon için belirlenen dozla eş analjezi sağlanabilecek mi?
Ağrı sendromu yeni opioide duyarlı mı?
Hastanın opioidleri kullanma süresi kısa/uzun ?





 Kanser hastalarında;
%80 bir
%44 iki
%20 üç veya daha fazla
opioid rotasyonu
gerekebilir
 Kanser hastalarında opioid rotasyonu ile;
% 50 - 70
etkin ağrı kontrolü
daha az yan etki
Kishner S, Schraga E. Opioid Equivalents and Conversions: Overview
emedicine.medscape.com
Opioid Eşdeğer Dozları
Oral eşdeğer doz
mg / gün
Morfin
Oksikodon
Hidromorfon
30
15-20
7.5
Morfin - Transdermal Fentanil Eşdeğer Dozları
morfin
oral
fentanil
transdermal
mg/24 saat
g/saat
fentanil
transmukozal
60
25
200
90
50
120
75
180
100
240
150
g
400
800
Opioid - Transdermal Fentanil Eşdeğer Dozları
Current Opioid Analgesic Daily Dosage (mg/d)
Morphine PO
60-134
135-224
225-314
315-404
Morphine IV/IM
10-22
23-37
38-52
53-67
Oxycodone PO
30-67
67.5-112
112.5-157
157.5-202
Oxycodone IV/IM
15-33
33.1-56
56.1-78
78.1-101
Codeine PO
150-447
448-747
748-1047
1048-1347
Hydromorphone PO
8-17
17.1-8
28.1-39
39.1-51
Hydromorphone IV
1.5-3.4
3.5-5.6
5.7-7.9
8-10
Meperidine IM
75-165
166-278
279-390
391-503
Methadone PO
20-44
45-74
75-104
105-134
Methadone IM
10-22
23-37
38-52
53-67
-
Recommended fentanyl transdermal dose (q72h)
Fentanyl transdermal
(Duragesic)
25 mcg/h
75 mcg/h
100 mcg/h
50 mcg/h
Eşdeğer analjezik tablolardaki problemler ve tuzaklar:


Bir referans opioid tespit edilememesi
Bazı opioidlerin eşdeğer analjezik etkinliklerinde çift yönlü
farklılıkların olması

Eşdeğer analjezik karşılaştırmasında kullanılan dozlardan çok daha
yüksek dozlar kullanılması
Kısa etkili ve uzun etkili opioidler arasında eşdeğer analjezik etkinin
sabit olmaması





Opioid formülasyonu ve opioid/adjuan kombinasyonları
arasında eşdeğer analjezik doz farklılıkları
Akut ağrı ve tek doz çalışmalarıyla tanımlanan eşdeğer analjezik
dozların kullanımı
Organ yetmezliklerinde eşdeğer analjezik dozların kullanımı
Eşdeğer analjezi oranları belirlenirken klinik araştırmalar yerine
hesaplamaların kullanılması
Hiperaljezi
 Opiod kullanan hastalar paradoksal olarak ağrıya daha
hassas hale gelebilir
 Hiperaljezide ağrı anatomik olarak lokalize edilemez ve
başlangıçtaki ağrıdan nitelik olarak farklıdır
Şiddetlenen ağrı artan opioid dozları ile tedavi
edilmeye çalışılırsa bir kısır döngü oluşur
Tolerans
 Ağrı etyolojisi stabil olduğu halde ağrıyı karşılayan opioid
dozlarının kısa sürede hızla arttırılması
 İlk opioid dozlarından sonra görülebileceği gibi, daha sonra da
gelişebilir
 Opioid reseptör seviyesinde ve opioid metabolizmasındaki
değişikliklerle açıklanmakta
Bağımlılık
Fiziksel bağımlılık ilacın ani kesilmesine bağlı olarak yoksunluk
semptomlarının ortaya çıkmasıyla karakterize
Psikolojik bağımlılık ise saplantı haline gelmiş ilaç-zaman davranışıyla
karakterize psikolojik ve davranışsal bir sendrom
 Hastalarda ilaç kullanımı ile zarara uğrama ve kontrol kaybı
olmasına rağmen sürekli kullanım dürtüsü
 Kronik ağrılı hastalarda psikolojik bağımlılık riski çok düşük
 Psikolojik bağımlılık olarak değerlendirilen hastaların birçoğunda
sorun yetersiz ve/veya yanlış analjezik tedavi
 Bağımlılığı önlemede en etkin yöntem yakın hasta takibi
 Ağrı olmadan opioid kullanımı suistimal olarak tanımlanmakta
Meperidin (Aldolan, Dolantin)
Metobilitinin yarı
ömrü
meperidinden
daha uzun,
Etki süresi
t ½ ≤ 3 sa
Tolerans
Bağımlılık
SSS
ajitasyon
miyoklonus
konvulzyon
KVS
taşikardi
artitmi
Kronik ağrı tedavisinde kullanımı kontrendikedir
Opioid kullanmaktan korkan hasta
Opioid tedavisi yapmaktan korkan doktor / hemşire
Opioide bağlı ağrı (hiperaljezi)
Download