PowerPoint Sunusu

advertisement
ALKOL VE MADDE
KULLANIM
BOZUKLUKLARINDA
AĞRIYA YAKLAŞIM
Dr. İrem Ekmekci Ertek
SUNUM PLANI
•
•
•
•
•
•
Giriş, epidemiyoloji
Alkol bağımlılığı ve ağrı
Kronik ağrıda opioid bağımlılığı
Opioid bağımlılığında ağrı
Ağrı ve bağımlılık nörobiyolojisi
Sonuç ve öneriler
Madde Kullanım Bozuklukları DSM-5 Kriterleri
Ağrı klinik özellikleri
Tolerans (miktarda artış, etkide azalma)
Ağrı toleransı, analjezik toleransı
Önemli sosyal- mesleki ve eğlence etkinliklerinin
azaltıması ya da bırakılması
Sosyal, mesleki işlevsellikte bozulma
Maddeyi kullanmak için çok büyük bir istek duyma
Ağrı ve ilişkili uyaranlara artmış dikkat, ağrı kesici
arama ihtiyacı
İstendiğinden daha büyük ölçüde ya da daha uzun
süreli madde tüketimi
Pseudo-bağımlılık
Maddeyi bırakmak veya kontrol altında tutmak için
istek veya sonuç vermeyen çabalar
Akut ağrının güçlendirici özellikleri
Tekrarlayıcı self mutilasyonlar
Çekilme belirtileri
Hyperkatifeia
Olumsuz etkilerinin bilinmesine rağmen kullanmaya
devam etme
Self mutilasyon
Algofili
Alkol bağımlılığı ve Ağrı
•
•
•
•
Etanolün ağrı kesici özelliği uzun yıllardan beri bilinmekte
Oral uygulanan alkol ağrı eşiğini %45 oranında yükseltir (Wolff, 1942)
Alkol çekilme döneminde ise ağrı hassasiyeti artar (Shumilla, 2005)
Alkol bağımlıları genel popülasyona göre ağrılı durumlarla sık karşılaşıyor ve ağrılı uyarana
daha hassaslar (Holmes, 2010)
• Kronik ağrı ve bağımlılık self medikasyon (Rosenblum 2003)
• Ağrı kesici olarak alkol kullanım oranı %25
• 3 yıl sonra daha ağır içicilik ve tıbbi komorbiditeler (Riley 2009)
Kronik ağrıda opioid bağımlılığı
• Kronik ağrılı hastalarda madde kullanım bozuklukları sık olduğu gibi
(%3-48); bağımlılık tedavisi alan hastalarda da kronik ağrıya sık rastlanır
ve bu birliktelik tıbbi ve psikiyatrik komorbiditeler ile tedavi başarı
oranlarında ve yaşam kalitesinde azalma ile ilişkilidir (Levei, 2015)
Kronik ağrıda opioid bağımlılığı -2
• Centers for Disease Control and Prevention (CDC) 2011 yılında reçeteli
opioidlere bağlı ölümlerin trafik kazası, intihar, eroin ve kokain gibi
ölüm nedenlerinin hepsinden fazla olduğunu belirtmiştir.
• Bu çarpıcı istatistiklere rağmen hekimlerin yalnızca %9’u bunu majör
bir problem olarak görmekte.
Kronik ağrıda opioid bağımlılığı -3
• 1999 ile 2011 yılları arasında hidrokodon kullanımında iki kat,
oksikodon kullanımında ise %500 oranında artış olduğu
bildirilmektedir.
• Aynı zaman aralığında ağrı kesici amaçlı opioid kullanımı ile ilişkili
aşırı doz ölümleri ise 3 katına çıkmıştır.
• United States Centers for Disease Control and Prevention (CDC) bu
artışı Amerika tarihinin en kötü ilaç aşırı doz epidemisi olarak
tanımlamış ve bu nedenle bunu önleme çalışmalarını önde gelen beş
halk sağlığı sorunu listesine almıştır.
Kolodny, 2015
Kronik ağrıda opioid bağımlılığı-4
• 5 eroin kullanıcısının 4’ü opioid kullanımına ağrı kesici olarak
başladıklarını belirtmiş (NSDUH, 2013).
• Bunların çoğunun opioid kullanımı sonrası bağımlılık gelişmesinin
ardından daha ucuz olması nedeniyle eroine geçtikleri düşünülmektedir.
• 1995’te American Pain Society ağrıyı beşinci vital işaret sayan bir kampanya
başlatmış ve hekimleri kronik ağrıda opioid kullanımına teşvik etmiştir.
Kronik ağrıda opioid bağımlılığı-5
• Bununla birlikte izlem çalışmalarında kronik ağrı nedeniyle uzun
dönem opioid kullanan hastaların önemli ölçüde ağrı ve bununla ilişkili
işlev bozukluğu yaşamaya devam ettiğini gösterilmiş.
• Bu nedenle günümüzde meslek kuruluşları uzun dönemli opioid
kullanılmasından kaçınılmasını önermektedir
Opioid bağımlılığında ağrı
• Opioid bağımlılarının %37’si ciddi düzeyde ağrı yaşadıklarını; bunların
%65’i ise bu nedenle fiziksel ve psikososyal işlevselliklerinde azalma
olduğunu belirtmekte
• Fiziksel ve psikiyatrik komorbiditeler ve ağrı ile baş etmek adına ek
alkol madde ve ilaç kullanımı da bu hasta grubunda sıklıkla
karşılaşılıyor (Rosenblum, 2003)
Opioid bağımlılığında ağrı -2
• Opioid bağımlılarındaki ağrı tedavisini etkileyen faktörler
 Ağrı hassasiyetinde artış (hiperaljezi)
 Opioidlere karşı tolerans gelişmesi
 Legal/illegal ilaç kullanımı
 Hem hastaların hem de klinisyenlerin ağrı ve bağımlılık tedavisi hakkındaki
çelişkili tutumları
Ağrı ve bağımlılık nörobiyolojisi
• Bağımlılık yapıcı maddeler VTA’dan NAc ve PFK’e doğru dopamin
salgılanmasına neden olur.
• Salgılanan dopamin doğal ödül kaynaklarından çok daha fazla miktarda ve
uzun sürelidir.
• Ağrının azalması ile sonuçlanan bu mekanizma ile maddenin «ödül değeri»
öğrenilmiş olur.
• Madde ya da onun ipuçları (ilaç şişesi, reçete hatta eczane vb) motivasyonel
olarak kişiye çarpıcı gelmeye başlar ve haz durumunu sürdürmek amacı ile
devamlı aranan nesneler haline gelir.
Ağrı ve bağımlılık nörobiyolojisi -2
• Opioid tüketimi ile oluşan
farmakolojik ödül mekanizması
pozitif pekiştireç;
• Analjezik etki ile ortadan kaldırılan
ağrının acı verici deneyimi negatif
pekiştireç olarak
• Ve sonuçta mezolimbik
dopaminerjik sistemin (karar
verme ve emosyonel regülasyon)
sensitizasyonu ile bağımlılık gelişir
Kronik ağrı
Dopaminerjik
Nörotransmisyo
n
Ağrı
hassasiyetinde
artış
Bağımlılık
Nöroplastik
değişiklikler
Tekrarlayan
madde
kullanımı
Negatif affekt
Ödül sisteminde
disregülasyon
• Glukokortikoid:
 GK res antagonisti mifepriston verilen farelerde alkolün indüklediği hiperaljezi ve
kompulsif içme davranışı sona ermiş (Dina, 2008)
 Amigdala CRF1 reseptör antagonizması ile alkol yoksunluğundaki negatif
emosyonel durum (hyperkatifeia) azalır (Apkarian, 2013)
• Protein kinaz c:
 alkol yoksunluğunun neden olduğu periferal nöropati ile ilişkili (Dina, 2006)
• Genetik faktörler:
 Ailesinde alkolizm öyküsü bulunanlar bulunmayanlara göre ağrılı uyaranlara ve
alkolün ağrı kesici özelliğine daha hassas (Ralevski 2010, Stewart 1995)
 Ödül yolaklarına olan hassasiyet bireyin bağımlılık geliştirmesinde biyogenetik
olarak belirleyici (Koob, 2006)
 KCNJ6: GIRK2 kanal
 OPRM1: opioid res geni
 COMT
Dikkat Edilmesi Gerekenler
• 705 kronik ağrı hastası ile yapılan bir çalışmada hastaların %35’inin DSM 5’e göre opioid kullanım
bozukluğu kriterini karşıladığı gösterilmiş.
• Erken yaş, erkek cinsiyet ve diğer ruhsal hastalıklar opiat bağımlılığı gelişmesinde risk faktörüdür
(Edlund, 2007)
• İatrojenik opioid bağımlılığı insidansını azaltmak için hekimler hem akut hem de kronik ağrıda
opioid reçetelerken daha dikkatli olmak durumundandır.
• Hekimlerin opioid kullanımının etkililiği ve güvenilirliği ile ilgili yanlış algılarının düzeltilmesine
yönelik eğitim ihtiyacı bulunmaktadır.
• Uzun süreli opioid kullanımının etkinliği ve bağımlılık haricinde yol açtığı riskler (solunum
depresyonu ve ilişkili ölümler, düşmeye bağlı kırıklar, hipogonadizm, ağrı hassasiyetinde artış, kronik
konstipasyon vs) konusunda yetersiz bilgilenmenin olduğu ve bu alanda eğitime ihtiyaç duyulduğu
düşünülmektedir.
Opioid Risk Tool (OPT)
• Ödül yolaklarındaki
nöroadaptasyonlar nedeniyle bazı
hastalarda opioidlere karşı çapraz
bağımlılık gelişme riski yüksektir
• Ayrıca etkileşim potansiyeli
nedeniyle şimdiki ve geçmiş ilaç
kullanım öyküsü sorgulanmalıdır.
• Bu nedenle opioid reçetelenmeden
önce hastaların bağımlılıkla ilgili
risk faktörleri açısından
değerlendirilmesi önemlidir.
Genetic Addiction Risk Score
(GARSPREDX™)
Bağımlılık- Pseudobağımlılık?
• Pseudo-bağımlılık: yeterli analjezik tedavi almamış hastaların ağrı
kesicilere olan aşırı odaklanması yanlışlıkla bağımlılık gibi
değerlendirilebilir ancak onların bu uğraşları opioid bulmaktan ziyade
ağrılarını dindirmektir
• Yeterli analjezi sağlandığında bu davranışlarının gerilemesi gerçek
bağımlılıktan ayırmayı sağlar.
• Gerçek bağımlılık davranışının da pseudo-bağımlılık olarak algılanması
klinisyenlar açısından bir diğer risk
• Opioid bağımlılığı geliştiği düşünüldüğünde opioid tedavisinin devamı ya da
metadon/ buprenorfin tedavisinin düzenlenmesi açısından bu alanda çalışan
klinisyene hastanın konsulte edilmesi gerekmektedir.
• Opioid bağımlılığını hastalığın erken evresinde belirlemek ve tedavisine
başlamak aşırı dozla ilişkili ölümlerin azaltılmasını, intravenöz kullanımın
önüne geçilmesini, tıbbi ve psikososyal komplikasyonların engellenmesini
sağlayabilir.
• Yapılması gereken gereksiz opioid reçetelenmesi ve bağımlılık tedavisine eş
zamanlı önem verilmesidir. Aksi halde illegal opioid kullanımı ve bağlı ölüm
oranı yüksek olarak devam edebilir.
• Opioid bağımlılarında yeterli analjezi sağlamak için normal popülasyonda
kullanılan dozlardan çok daha fazlasını uygulamak gerekebilir (ne kadar
fazla???)
• Non-opioid analjezikler bu hasta grubunda iyi bir seçenek olabilir
 Gabapentinin ağrı hassasiyetini azalttığı gösterilmiş
 İbuprofen, Asetaminofen/oksikodon kombinasyonları etkili
• Opiod bağımlılarında sıklıkla karşılaşılan davranış sorunları tedaviye uyumu
zorlaştıran bir etken olarak yetersiz analjezik tedavi almalarına neden olabilir
• Yine hastaların ya da klinisyenlerin opiatlar hakkındaki yanlış inançları da
aynı sonucu doğurabilir (Eyler, 2013)
• BDT, kronik ağrısı olan hastalarda madde kullanım bozukluğu riskini
azaltmada etkili olabilir. (Jamison,2010).
• Ağrı ve işlevsellikle ilgili düşünce / davranış bağlantılarının anlaşılmasını
sağlar ve ağrıyı kabullenmenin tedavideki en önemli faktör olduğunu
vurgular.
• Fiziksel aktivite
• Diyet
• Sosyal destek
Every addiction starts with pain and ends with
pain….
Eckhart Tolle
Download